Yeni Üyelik
29.
Bölüm

🔥D.29 Yapma

@azamet_29_2

Merhaba arkadaşlar yeni bölüm geldi.
Herkese iyi okumalar.
Başlamadan yıldıza dokunursanız çok memnun olurummm.❤❤

**********************************

"Kalbi durdu."

Kalbi... mi...durdu.

"Olmaz.
Hayır olamaz!"

"Kahretsin!" Diye bağırdım.

Etrafımda ne kadar cam çerçeve varsa yumruklayıp tekmeleyerek aşağı indirdim.

Hayır. Dedim.
Hayır olamaz.
Böyle olmamalıydı. Koruyamadım onu kurtarayım derken ölmesine sebep oldum.
Allah benim belâmı versin.

"Ferman. Ferman dur sakin ol.
Daha kesin birşey yok müdahele ediyorlardır. Sakin ol dostum, bekleyelim önce. "

Ameliyathanenin önünde kendimin bile zor duyduğum sesimle.

"Aslııı.
Aslı yapma.
Bana bunu yapma.
Beni vijdan azabıyla bırakma."
Dedim.

Zafer'de gelmiş beni kollarımdan tutmuştu.

"Abi yapma.
Sakin ol.
Daha doktor kesin birşey söylemedi. Biraz bekleyelim doktor çıksın önce.
Hem biraz sakinleş. Kendine zarar veriyorsun.
Gel abi otur bir."

Dedi koltuklardan birine beni çekerek.

Oturdum.
Kanayan elime baktım.

"Ferman, gel eline bir baksınlar sonra geliriz." Dedi Kağan.

Tam o sırada kapı açıldı doktor göründü.
Hemen yanına giderek önüne geçtim.
Elimden damlayan kanlar şuan umurumda bile değildi.

"Doktor. Söyle.!
Yaşıyor de,ölmedi de bana. "

Doktor gülümseyerek,

"Yaşıyor" Dediğinde bir oh çektim.

"Kalbi amaliyat esnasında durdu.
Ama müdahaleyle tekrar çalıştırdık.
Vücudu zayıf düşmüş.
Tahminim bir kaç gündür de aç ve susuz kalmış.
Bununda etkisiyle zor bir ameliyat oldu. Ama kızımız gerçekten güçlüymüş dayandı ve başardı.
Arkadaşlar şuan yarayı kapatıyor.
Şimdi durumu stabil ama yinede yarına kadar yoğun bakımda kalması gerekiyor.
Sonra odaya alacağız. Birazdan da çıkar ameliyattan."

Duyduklarımdan sonra bütün vücudumun gevşedigini hissederken, kendimi koltuğun üzerine bıraktım.

"Sağol doktor."

Şükürler olsun Allah'ım. Dedim içimden sıktığım yumruklarımı gevşetirken.
Başımı geriye doğru yaslayarak gözlerimi kapattım.

Zafer:
"Abi iyimisin."

"Şimdi iyiyim."

"Abi elin kanıyor.
Gel pansuman yaptıralım."

"Hayır önce onu görecem."

"Ne kadar inat adamsın oğlum ya."

"Olmaz Kağan görmem gerekli."

Az sonra Aslı sedye ile çıkarken hemen yanına gittim.
Sedyenin yanında yürürken yüzüne baktım.
Teni bembeyaz olmuş ruhu çekilmiş gibi görünüyordu.
Doktor, bir kaç gün aç ve susuz kalmış demişti.
Sana ne yaptılar Aslı.
Ne hale gelmişsin. Özür dilerim hepsi benim suçum.
Yine yanında olamadım.
Affet, sözümü tutamadım.
Ama yemin ederim , bundan sonra kimse senin kılına bile zarar veremeyecek. Söz veriyorum.

Aslı sedyeyle asansöre girerken ben sadece arkasından izledim.
Geçecek, iyi olacaksın söz veriyorum.

"Abi."
Zafer'in bana seslenmesiyle , kendi kendime konuşmayı bitirip Zafer'e döndüm.

"Elin abi.
Eline baktıralım."

Elime baktım.
Sinirle camlara vurunca üzerinde sıyrıklar oluşmuş,heryeri kanıyordu.

"Hadi Ferman gel, elini pansuman yapalım.
Ne sinirli adamsın oğlum ya.
Eskiden de sinirliydin ama yaşlandıkça daha beter oluyorsun."

"Kapa çeneni Kağan."

"Kopo çononu Koğon."

"Kağan!"

"Tamam,tamam sustum."

Sessizce acildeki pansuman odasına giderken aklım hâlâ Aslı'daydı.

Kağan'ın elimi pansuman yapıp sarmasından sonra. Üzerimdeki kanı temizleyip Zafer'in getirdiği kıyafetleri giydim.

ERTESİ GÜN
Şuan Aslı'nın yanında,onun solgun yüzünü izliyordum.
Dün alındığı yoğun bakımdan bugün öğlen çıkarılmış odaya getirilmişti.

Aslı odaya alınır alınmaz yanına gelerek, yavaşça alnından öptüm, alnımı alnına yaslayarak bir süre gözlerim kapalı bekledim.

Beni çok korkutun. Deli kız.
Kendime gelince anında uzaklaştım.
Napıyorum böyle ben.
Neler oluyor bana.
Kendine gel Ferman. Dedim.

Yanından uzaklaşıp pencerenin yanına gittim. Sol elim cebimde.
Diğer elimdeki sargıya bakarken derin bir nefes alarak gökyüzüne çevirdim başımı.

Neler oluyor. Bu kız bana iyi gelmiyor. Daha önce hissetmediğim duygular kafamı karıştırıyordu.

Dışarıya baktım. Gökyüzüne gri bir hava hâkimdi.
Artık havalar soğuyordu.
Eylül ayının ortalarındaydık ve yağmurlar başlamıştı.
Cama vuran yağmur damlalarını izlerken Aslı'nın camdaki yansımasına takıldı gözüm.

Cama vuran yağmur damlaları yansımanın üzerinden geçerken. Aslı'nın üzerine yağıyor gibi görünüyordu.
Benimle karşılaştıktan sonra başına gelmeyen kalmamıştı kızın.

En sonda Seyfi.
Ama Seyfi'nin hesabını kapatmıştım.
O yangından sonra polisler gelmiş ama hiç birşey bulamamışlardı.
Seyfi'nin ölüsüde diriside kaybolmuştu.
Adamları geri dönüp onu almış olmalıydı.

Aslı'nın camdaki aksinde hareketlilik görünce hemen arkamı dönerek yanına gittim.

Zavallı kız çektiği onca sıkıntının üzerine son üç gün de yaşadıkları da resmen tüy dikmişti. Bu sebepten olsa gerek Aslı uyanmaya çalışırken bir yandanda sayıklıyordu.

Ağzındaki oksijen maskesi yüzünden sesi boğuk gelsede ne dediğini anlayabiliyordum.

"Baba...
Baba beni bırakma...
Babaaaa!! "

Aslı." Babaaaa!!" Diye bağırarak kendine geldi.
Kabusunda etkisiyle hızla yerinden kalkmaya çalışınca yarasının acısı ile dudaklarından bir
"Ahh.." Çıktı.

"Şşşşşyt sakin ol.
Korkma sadece kabus görüyordun.
Buradayım yanındayım, korkma."

Aslı kuruyan boğazı yüzünden öksürmeye başladı.
Hemen yanındaki şişeden bardağa su koyup elime aldım.
Sonra maskeyi aşağı indirerek, başını biraz dikleştirdim. Dudaklarına uzattım bardağı.
Bir iki yudumu güçlükle içti.
Geri yerine yattı yavaşça.

Bardağı yerine bırakıp Aslı'ya döndüm.
Maskeyi tekrar takmasına yardım ettim.

"Nasılsın."

"Ağrım var. Sırtım ağrıyor."

"Birazdan doktor gelecek. Ağrın olduğunu söylerim"

"Ne oldu."

"Vuruldun."

"Hhaa!" Dedi.

Gözlerini kısarak karşıya bakıyor, düşünüyordu.
"Hatırladım," Dedi. Üzgündü.

"Özür dilerim."

Bana baktı. "Neden."

"Seni ordan kurtarayım derken ölmene sebep oluyordum."

"Senin suçun değildi."

"Benim suçumdu, daha dikkatli olmalıydım.."

Eliyle maskeyi çıkarmak isteyince.
Elini tutup engel oldum.

"Çıkarmaman gerekiyor."

Gözleri elimdeki sargıya kaydı.

"Elinn.." Dedi.
"Eline ne oldu."

"Önemsiz."

"Nasıl ön..."

O sırada kapı tıkladı.
Gelen kişi. Kağan ve ameliyata giren doktordu. Ve birde hemşire.

"Ferman. Tanıştırayım Doktor Emre.
Ameliyatı gerçekleştiren doktor.
Aynı zamanda bu hastanenin yöneticilerindendir kendisi."

"Ferman Bey. Geçmiş olsun.
Sizi gıyabınızda tanıyordum. Hastanemize yaptığınız yardımlardan sonra maddi durumu olmayan çocuk hastalara daha iyi imkanlar sağladık.
Ücretsiz şekilde bir çok çocuğunuzu veya ailelerini tedavi ettik minnettarsız. Tanışmamızın böyle kötü bir şekilde olması üzücü. Ama yinede memnun oldum."

"Bende memnun oldum." Dedim sağ elimdeki sargı nedeniyle sol elimi uzatarak tokalaştık.

"Yardıma ihtiyacı olan hastalara bir nebze faydamız olduysa ne mutlu.
Bende teşekkür ederim."

"Şimdide küçük hanımın kontrollerini yapalım." Dedi Emre.

"Tabi..
Hem ağrısı olduğunu söyledi az önce."

"Anladım. Önce bir kontrol edelim."

Emre önce Aslı'yı muayene etti.
Ateşi,tansiyonu yaranın durumu.
Bu arada Ferman da Aslı'ya arkasını dönerek hatta Kağan'ında dönmesini sağlaysak bekledi.

"Oğlum ben niye dönüyorum arkamı.
Ben de doktorum."

"Kapa lan çeneni."

"Yok... saaa.."

"Kağan ağzını açma kırarım kafanı."

"Hahhahahah tamam tamam ben anladım anlayacağımı."

"Lann.."

"Eveett..." Dedi Emre.

Ferman Kağan'a dönüp.

" Emre'ye dua et." Dedi sıktığı dişlerinin arasından.
Kağan ise hala pişkin sırıtıyordu.

Emre:
"Hastamızın durumu stabil.
Bir sıkıntı görünmüyor. Bir kaç gün bizim misafirimiz olacak.
Sonra taburcu edebiliriz.

Zeynep hemşire Aslı hanıma bir ağrı kesici verelim.
Ağrılarını rahatlatır."

"Tamam hocam."

"Teşekkürler Emre bey."

"Rica ederim Ferman bey.
Birgün mutlaka kahvemi içmek için de beklerim tekrar geçmiş olsun."
Dedikten sonra çıktı Emre, odadan.

Aslı'nın yanına giden Kağan.

"Aslı, geçmiş olsun.
Ben seni daha önceden görmüştüm. Ama resmen tanışmadık.
Ben Kağan."

Dedi elini uzatarak.

"Bende Aslı." Bu arada beni ne zaman nerde gördünüz acaba.

Kağan önce Ferman'a baktı.
Ferman tek kaşı havada sinirli şekilde.
Konuşursan gebertirim bakışı atıyordu.

Kağan,

"Ferman seni vurduğu gece beni çağırdı. Seninle ben ilgilenmiştim. "

Diyemedi tabii..

"Önemli değil.
Ama memnun oldum.
Eh banada müsade o zaman,"

Dedi tekrar Ferman'a bakarak.
Ve odadan çıkarken dönüp,

"Görüşürüz asabi dostum."

Dedi ve kaçar adım çıktı.
Tam o sırada Kerem ve Gülce içeri girdiler.

"Abii.."

Dedi Gülce abisine sarılarak gözleri dolu dolu.
Enson vurulduğunda görmüştü abisini.. Çok endişeliydi.

"Abi iyimisin eline ne oldu?"

"Önemli değil güzelim. İyiyim."

Dedi Ferman, Aslı'ya bakarak.

Gülce abisiyle birlikte Aslı'ya döndü.
Hemen yanına gitti.

"Aslı.
Canım iyimisin."

"İyiyim."

Bu arada Kerem'de "Abicim iyimisiniz.
Neler oldu.
Ne bu haliniz. "

Dedi sarıldıktan sonra.

"Dışarda konuşalım.Kerem.
Biz birazdan geliriz Gülce."

"Tamam abi."

"Hadi Kerem."

"Tamam abi."

Ferman ve Kerem kapının dışına çıktıklarında Zafer dışarıda bekliyordu.

Ferman.
"Zafer. İki adam gündüz iki adam geceye ayarla bu odanın önünde bekleyecekler."

"Tamam abi."

Zafer uzaklaşırken.
Kerem söze girdi.

"Abi anlat neler oldu.
Bir gittiniz evden, 2 gün sonra hastaneden çıktınız."

"Önce oturalım."
Oturduktan sonra. Ferman:
"Kısaca özetleyim." Dedi.

"Evden çıkınca gece boyunca bütün delikleri aradık.
Demir'i bulamadım ama bizi takip eden adamlarını bulduk.
Biri öldü. Diğeri konuştu."

"Demir Aslı'yı alıp dağ evine götürmüş. Seyfi denen soysuza götürmüş aslında . Güya evleneceklermiş.
Seyfi'nin yerini öğrenip almaya gittik.
Ama çatışmada Aslı vuruldu."

Şuan sinirle yumruklarını sıkıyordu Ferman.
O kadar ki sargının dışına kan lekeleri çıkmıştı.

"Aslı'yı alıp buraya gelirken Seyfi'nin evinide yaktım o hariften geriye hiç birşey kalmamalı. "

"Naaptın. Yaptın.
Oooo.. Abi senden korkulur."

"Bu dünyada benim karşımda olan benden korksun."

"Abi.!"

"Gülce. Ne oldu neden Aslı'nın yanında değilsin.
Birşey mi oldu."

"Hayır abi Aslı konuşurken uyuya kaldı.
İlaç yüzünden olmalı."

"Anladım.
Hadi siz eve geçin.
Birazdan bende geleceğim."

"Abi burada kalsam ben."

"Olmaz Gülce. Burası senin için uygun değil güzelim.
Sen ve Kerem eve gidiyorsunuz."

"Hadi abla, abicim bizi yakmadan gidelim."

Keereemm!

"Aa! Abi Zafer geliyor biz gidelim artık. Hadi abla."

Dedi,Gülce'yi kolundan çekiştirerek çıkışa giderken.

"Görüşürüz abicim."

Ferman sırıtarak giden Kerem'in arkasından" Zevzek."diye söylendi.

Az sonra Zafer yanında iki adamla geldi.

"Abi çocuklar geldi. Fatih ve Selim.
İşlerini iyi yaparlar. Gece de Veli ve Cengiz gelecek."

"Tamam. Siz ikiniz kesinlikle burdan ayrılmayacaksınız. Ve şüpheli bir şey olursa hemen arayacaksınız."

"Emredersin abi."

"Zafer bizde şirkete gidiyoruz."

"Abi biraz dinleseydin."

"Gerek yok koçum ben iyiyim."

************************************

Bölüm sonu canlar .
Beğeni ve yorumlar itina ile okunur.

😍😍😍😍😍


 

Loading...
0%