Okumaya başlamadan evvel şu sol alttaki yıldızı bir dürtün LÜTFEN 😊😊
************************************
Aslı bahçenin tam ortasın iki eli silahta kırmızı gözlerle, şaşkın ama sinirli şekilde ona bakan adama kitlenmiş bakıyordu.
Demiri gördüğü anda Aslı bilincini kaybetmiş Alev ortaya çıkmıştı.
Alev'in aklına gelen tekşey vardı.
İki yıl önce olanlar.
Bütün anılar bilinç altından yükselmiş tekrar tekrar beynine hücum etmişti.
Şuan tek istediği elindeki silahla o adi şerefsizi vurmaktı.
Ancak böyle rahat edebilirdi.
Aslı'nın her acısı için bir kurşun,her gözyaşı için bir kurşun sıkmalıydı.
Bu hastaneye gelecek kadar aklını kaybettiren bu adamı,
delik deşik etmek istiyordu.
Aslı için bunu yapardı ve gözünü bile kırpmazdı Alev.
Alev, bahçenin tam ortasında duruyordu. Arkasında saklanan genç kızı görür gibiydi.
O masum, o saf Aslı geçmişten gelerek Alev'in kürek kemiklerinin arasına saklanmış korkuyla titriyordu.
O kadar çok titriyorduki Alev'in de titremesine sebep oluyordu.
Bu Aslı'nın gözlerinde donmuş gözyaşları , bileklerinde kan vardı.
Abisi olarak kabul ettiği insan az önce odasının kapısını kırarak odasına girmişti.
Aslı korkuyla geriye doğru bir adım atmıştı.
Sonra bir adım daha ve bir adım daha. Ama sonunda karanlık ve soğuk odanın buz gibi duvarını sırtında hissetmişti.
Titriyordu. Rüzgarda kalmış bir yaprak gibi titriyordu.
O titredikçe bu evde titriyordu, gece titriyordu. Neden titriyordu. Odanın buz kadar soğuk oluşundan mı yoksa o adamın gözlerinde gördüğü karanlıktanmıydı?
Şuan başına gelecek şeylerden öyle korkuyorduki ağlayarak çığlıklar atmak istiyordu.
"Uzak dur benden!!
Yaklaşma banaa!!
Giiittt!! "
Ama..
Ama,gitmedi.
Köşeye sıkışan kıza doğru bir adım attı. Bir Adım daha ve bir adım daha.
Ayağını bastığı her noktadan büyük bir kıvılcım , arkasından da alevler çıkıyordu.
O alevler hızla odayı odadan evin her bir duvarını ve Aslı'nın bütün dünyasını yakmıştı.
****
Demir, kendisine doğru ateş eden Aslı'ya baktı.
Aslı elindeki silahla onu vurmaya çalışıyordu.
Demir ve adamları da silahlarını çekti. Herbiri bir arabanın arkasında siper almış. Silâhlarını Aslı'ya doğrultmuşlardı.
Demir bir elini havaya kaldırarak adamlarına bağırdı.
"Sakın ateş etmeyin.
Hiç kimse ona zarar vermeyecek.
Ne olursa olsun kimse dokunmayacak.
Anladınızmı."
Ferman'da arkadan yetişmişti.
Aslı'ya doğru bağırdı.
"Aslıı!
Aslı ne yapıyorsun sakin ol.
Yapma."
Ferman'ın adamlarıda silah sesiyle birlikte silahlarına davranmış onlar da hem Demir'in adamlarına hem Aslı'ya nişan almışlardı.
Ferman da elini havaya kaldırarak,
"Kimse ateş etmeyecek." Dedi.
Alev'in önünde Demir ve adamları
arkasında Ferman ve adamları vardı.
Aylin de nihayet bahçeye çıktı. Sakince Aslı'ya yaklaşarak onu ikna etmeye çalışacaktı.
Aylin Aslı'ya doğru yavaşça ilerleyerek Alev'in görüş alanına girdi.
"Alev bana bak lütfen!" Dedi. Alev olduğunu anlamıştı.
"Git burdan bunun seninle alakası yok.
Şimdi hesap sorma zamanı o pislikler yaptıklarını ödeyecekler."
Demir bağırarak bir adım öne çıktı.
"Seni geri zekalı deli manyak.
Sen ne yaptığını sanıyorsun.
O elindekiyle benimi vuracaksın.
Pöhh!!
Sen burda dahada delirmişsin.
Bırak o elindekini hemen.
Eline yakışmıyor bile."
Alev tekrar tetiğe bastı.
Kurşun tam yanından geçti Demir'in.
Ve bir kez daha bastı tetiğe.
Bu kez kurşun sol omuzuna isabet etti.
Demir " Ahh!!! " Diye inleyerek yere çöktü.
Demir'in adamları koşarak patronlarının yanına geldiler. Tam o an Ferman'da Alev'in arkasından gelerek önce sağ eli ile silah tutan elini tuttu.
Sonra sol koluyla solundan sardı kızı.
Ferman Alev'i tutmuştu ama Alev rahat durmuyor, bir yandan Ferman'ın mengeneyi aratmayan kollarından kurtulmaya çalışırken bir yandanda.
"Bırak! Bırak beni onu geberticem bıraaakkk. Bırak dedim sana.
Yoksa senide gebertirim bırak."
Diyerek gelişi güzel tetiğe basıyordu.
Etraftaki adamlar serseri kurşunlara hedef olmamak için sağa sola kaçışmışlardı. Yoksa bu kızın yüzünden serseri bir kurşunla öleceklerdi.
Ferman bir yandan Alev'in elinden silahı almaya çalışıyor.
Biryandan da.
"Bir rahat dur be kızım birini vuracaksın.
Bırak şunu. Yoksa bu sefer seni ben bağlayacam bak."
"Sanane yaa!
Sanane. Bıraksana..
Bıraaak."
Birden Alev durdu.
Ferman Alev'in aniden durmasıyla neden durduğunu anlamak için olduğu yerde yan döndü.
Aylin'in Alev'in arkasında elinde enjektörle kendisine baktığını görmesiyle. Kızın kucağına yığılıp kalması bir oldu.
Aylin arkadan yaklaşarak Alev'in koluna ilaç enjekte etmişti.Eğer yapmasaydı birinin daha canını yakabilirdi.
Alev Ferman'ın kucağına bıraktı kendini. Ferman yavaşça yere doğru çökerek başını dizine yatırıp, göğsüne yasladı kızı.
Alev eliyle Ferman'ın yakasından sert şekilde kavradı.
Ferman, bir yakasındaki ele birde Alev'in gözlerine baktı.
Karışık duygular dalgalanıyordu gözlerinde Alev'in.
Alev, yarı baygın şekilde Ferman'ın gözlerine dikti gözlerini.
Ferman ilkkez Alev'in gözlerine bu kadar dikkatli ve derin bakıyordu.
Bakışlarında çaresizlik gördü bu kez.
"Bana söz ver."
"Hı! Sözmü. Ne sözü?"
"Söz ver. Söz ver!
Ne olursa olsun kim olursa olsun. Aslı'yı o adama verme.
Sakın verme. Dayanamaz ölür."
"Tamam.! Söz.
Söz veriyorum.
Aslı'yı almasına izin vermeyeceğim."
Alev dudağının kenarına iliştirdiği küçük bir gülümseme ile Ferman'ın
geniş göğsüne bastırdı kendini. Korunmaya ihtiyaç duyan bir çocuk gibiydi.
Aslında Alev , Aslı'yı saklıyordu Ferman'ın göğsüne.
Onu bu adam koruyabilirdi sadece
biliyordu ve ona güveniyordu.
Ferman öylece baktı hiç böyle birşey beklemiyordu.
Ferman aynı insanla iki ayrı şekilde iletişim kurmaya başlamıştı.
Bu duruma alışması ise ayrı bir sorundu.
Bu hâli kendine bile tuhaf gelmeye başlamıştı. İnsan beyni çok garip.
Bir insan düşünün bir yanı diğer yanı için o kadar endişe içine gidiyor ki bu yüzden kişilik kazanıp diğer yanını korumaya çalışıyor.
Peki ya Demir!
Demir'in Aslı ile ne gibi bir alakası olabilir.
Yanında durup kendisine bakan Aylin'e,
"Demir'in Aslı ile ne ilgisi var." Diye sordu Ferman.
Aylin "Buna cevap veremem,"dedi.
"Hastane politikası."
Ferman ani bir hareketle Aylin'i yakasından tutarak kendi hizasına çekti.
"Başlarım lan politikanıza."
Gözlerini gözlerine dikti. Sıktığı dişlerinin arasından bir daha sormayacağım. Cevap vermezsen
Bu hastaneyi yakarım.
Gerçek Ferman kimmiş neymiş anlarsınız."
"Ööff ! Yeter bıktım be tamam."
O kapıda duran mafya kılıklı Aslı'nın üvey abisi. Aslı'yı buraya o ve annesi yatırdılar. Oldumu."
Ferman'ın sinirle bütün vücudu gerildi. Yüzü kızardı. Boynunda sinirlendiği zamanlarda ortaya çıkan o damarı yine belirginleşti.
"Hayatımı kurtaran can borcum olan kız, evime gizlice giren kız.
Nefret ettiğim adamın beni öldürmek isteyen adamın kız kardeşimi.
Şimdi oldu."
Ferman Aylin'in seslenmesiyle kendine geldi.
"Önce bu durumdan bir çıkalım."
Ferman kızı kucaklayıp yavaşça ayağa kalktığında.
Demir, bir eliyle kolunu tutmuş,ateş saçan gözleriyle Ferman'a baktı.
"Ne işi var lan onun senin kucağında."
"Bırak onu hemen "Dedi.
Yanındaki adamına alın diyerek başıyla işaret verdi.
Ferman bir adım geri gittiğinde, Zafer ve on kadar adam silahlarını Demir ve adamlarına doğrultarak önünde etten duvar oluşturdular.
Aynı anda Demir'in adamlarıda silahlarını çekince bir anda ortam gerildi.
"Bana bak Ferman Demirdağ.
O kucağındaki kız benim kardeşim."
Ferman göz ucuyla kıza baktı. Kendinde değilken bile kaşları çatıktı ve üzgün görünüyordu.
Demir:
"Senin burada ne işin var bilmiyorum.
Ama , hemen o kızı bırakıp buradan çekip gidecektin."
Diye hırladı bir adım öne çıkarak.
Aynı anda Zafer'de silahını Demir'e göstererek bir adım öne geldi.
Ferman'ın adamları bir kapı gibi aynı anda , iki yana birer adım kayınca Ferman kucağındaki kızla bir adım öne geldi.
"Bu kız benden kendisini sana vermemem için söz istedi. Bende söz verdim.
Bu kız artık benim himayemde. Ve sen bundan sonra ona bir daha yaklaşmayacaksın."
"Sen kendini ne sanıyorsun.
Kimsin sen lan. O benim kardeşim.
Sanamı soracam ona yaklaşmak için."
Ferman dahada sinirlendi.
Kucağında baygın yatan kızı Zafer'e uzattı. Zafer silahını belinin arkasına takıp kızı kucağına aldı.
"Odaya çıkar."
Arkasında duran Ayline bakıp.
"Sende çık."Dedi.
Aynı anda belinden çıkardığı silahını Demir'in kafasına dayadı.
Sol eliyle ensesinden kavrarken diğer elindeki silahı kafasına bastırdı.
Aynı anda iki tarafın adamlarıda bir adım öne çıktılar.
Elleri her an ateş edecek şekilde tetikte sadece bir işarete bakıyordu.
Dişlerini sıkarak konuştu Ferman.
"O senin kardeşin değil. Üvey abi.!
Bu kız artık benim hi-ma-yem-de.
Nokta.
Ona bir can borcum vardı.
Beni öldürmeden onu benden alamazsın.!
Şimdi!
Uzatmadan defolup git.
Yoksa şuracıkta kafana sıkarım. "
Demir sinirli ama çaresiz şekilde ses çıkaramadı.
Ferman Demir'in adamlarına bakarak.
" Alın abinizi hastaneye götürün. Burada kan kaybından mındar gitmesin."
Adamı Hamdi,Demir'in koluna girerek arabaya götürürken Demir dönerek ,
"Bu iş burada bitmedi Ferman. Bunun hesabını bana vereceksin.
Bunu sana ödeyeceğim.
Duyuyormusun. "
**********************************
Yorumlar beğeniler gelsin LÜTFEN.