Yeni Üyelik
34.
Bölüm

🔥D.34 Hoşlanmak

@azamet_29_2

"Çünkü sıkıldım.
Biraz dolaşmak, düşünmek ve karara varmak için geziyorum diyelim."

Dedi Alev,soğuk bir gülümseme ile. Sonra devam etti.

"Ee ne konuşuyordunuz.
Bende sohbetinize katılmak istiyorum."

Ferman şuanki duruma şaşırmış ve ne diyeceğini bilmeden kala kalmıştı.
Aslı ile tanışdığından bu yana Alev ile sadece bir kere konuşmuştu.

"Hmm, siz sustugunuza göre, bari önce ben başlayayım.

"Ferman Bey."

Dedi Alev biraz da alaycı şekilde.

"Sen bizim herşeyimizi öğrendin sanıyorum.
Ama biz seni tanımıyoruz.
Kendinden bahsetsene biraz bana. Aileni, kardeşlerini, kendini anlat mesela."

Ferman önce şüpheli ve şaşkın şekilde baktı.

 

"Nerden çıktı şimdi bu?
Neden böyle bir şey soruyorsun anlamadım? "

"Sadece seni, sizi tanımak istiyorum o kadar. Aslı akıl edipte bu güne kadar sormadı."

"Aslı... neden yok."

Dedi Kerem. Dayanamadı.

Alev Kerem'e şöyle bir baktı.

"Ne oldu benden rahatsızmı oldun.
Şuan uyuyor diyelim.
Neriman ve Demir geçmişte ona gerçekten çok zarar verdiler."

Dedi Alev, kaşlarını çatarak.

"Uzun zamandır dayanmasına rağmen, onları gördüğünde yine kendini kaybetti."

Dedi Alev, bu kez bir eliyle alnını ovuşturuyordu.

"Ama geçici.
Zamanla güçleniyor.
Güçlendikçede, ben...
Her neyse.

Bir sonraki görüşmede Aslı değil ben geleceğim yanında."

"Kesinlikle hayır.
Öyle birşey olmayacak."
Dedi Ferman ellerini göğsünde bağlayarak.

"1.si bundan sonra sadece avukatlarla devam edilecek. O ikisiyle tekrar karşılaşmayacağız .
2. si avukatlarla olmasa bile seni asla götürmem.
Durumu olduğundan daha kötü hale getirirsin çünkü.

"Çok komiksin.
Ne yapabilirim ki."

Alev'in yüzünde sinsi bir gülümseme vardı.

"Adamları dövebilirsin.
Vurabilirsin. Arabayla ezmeye kalkabilirsin,mesela." Dedi Kerem.

Alev kahkaha ile gülmeye başladı.

" Sonuncuyu beğendim."

"Kerem,tut şu şom ağzını."

"Pardon abi ya."

"Aklıma yazdım ben bunu.
Neyse anlatacakmısın artık."

"Neyi."

"Ooo hhoooo o.
Dinlemiyorsun beni.
Kendinizi tanıt, anlat dedimya.
Hikaye dinlemeye bayılırım ben."

Ferman baktı kurtulamayacak.
El mecbur kısaca anlatmaya karar verdi Alev'e uyarak.

"Ferman Demirdağ adım bildiginiz gibi.
30 yaşındayım.
Şu zevzek Kerem Demirdağ.
Bu güzellik de Gülce Demirdağ.
Ailemiz bir süre önce öldü.
Aile şirketimizin başına ben geçtim.
Sevdiklerim ile birlikte hayatımıza devam ediyoruz. Hepsi bu."

"Kısa, öz diyorsun yani. Öyle olsun.
Çok zengin olduğun belli.
Silâhlı korumaların da var. Bazen adam öldürmekten bile çekinmiyorsun. Mafyamısın?"

"Ben bana bulaşmayan hiç kimseye bulaşmam. Haksız yere kimseyi öldürmedim.
Ama sevdiğim insanlara zarar veren olursa, acımam. Hesabını keserim.
Mafya değilim iş adamıyım. Ama mafyalarla bile baş edebilecek güçteyim. Yettimi."

"Yetti diyelim."

"O halde sen Anlat Alev."
Dedi Kerem, merakla.

"Aslı'nın diğer yarısı, sen kimsin?"

Alev yerinden doğruldu.
Hızlı hareketlerle sağa sola baktı,öne eğilerek.

"Size bir sır vereceğim."
Dedi esrarengiz şekilde.

"Ben aslında Aslı'nın içine giren bir uzaylıyım, bu dünyadan değilim. Nova gezegeninden geldim."

Ferman Alev'in yüzüne duygusuz şekilde bakarken, Kerem ve Gülce şaşkınlıkla bakıyordu.

"Şaka ya şaka. Hemen inandınız sizde."

"İnanmadım."

"Neyse.
Ben... Alev işte.
Adımı Aslı koydu.
Hastanede geçirdiği bir kriz sırasında beni o çağırdı diyebiliriz.

O kadar savunmasız, yalnız hissettiki.
Onu koruyacak birini o kadar çok istediki.
Bir kurtarıcısı, güçlü bir yanı olması o kadar arzuladıki ben geldim onu korumak, kucaklamak için.

Aslı zayıf biri, ben güçlüyüm.
Aslı korkaktır, ben cesurum.
Aslı utangaçtır, ben değilim.
Aslı bir sineği bile incitemez ama ben...
Gerekirse hiç çekinmeden birini öldürebilirim."

Dedi kaşlarını çatarak.

"Bunu gördük zaten.
Bahçede iki adamımı gözünü kırpmadan vurmuştun."

"Orda beni sen zorladın. Adamlara izin verseydin vurmazdım."

"Peki ne zamana kadar böyle sürecek."

Alev sessizce Ferman'a baktı. Yüzünü vücudunu izledi arkasına yaslanırken,

"Aslı ve Alev tek kişi olana kadar." Dedi.

"Kerem, Gülce bize izin verirmisiniz, biz biraz yalnız konuşalım. "

"Aa..Tabi abicim. Zaten gidiyorduk biz.
Hadi abla ben bu ortamı sevmiyorum. Yarın okulda var. Hazırlanalım."

Diyerek Kerem, Gülce'yi sürüklercesine kaldırarak merdivenlere doğru giderken,
Gülce:

"Dur çekiştirme ne bu acele yavaaşş." Diye söyleniyordu.

Ferman ayağa kalktı ellerini ceplerine soktu.
Alev'e bakarak,

"Bu kadar soru neden?
Neyi öğrenmek istiyorsun?
Aklından ne geçiyor? Bir şeyin peşinde olduğun bariz."

"Seni tanımak istiyorum diyelim.
Seni merak ettim. Seni daha iyi tanımak istedim ne var bunda.

Gerçi çok bişeyde anlatmadın ya. Neyse." Dedi Alev sırıtarak.

Ayağa kalkarak Ferman'ın gözlerine baktı.
Ona doğru bir adım attı daha ciddi bir şekilde.
Sonra bir adım daha.
Tam önünde durdu.Yüzünü Ferman'a doğru yaklaştırdı.
Artık tam göğsünün önünde başını kaldırmış gözlerine daha yakından bakıyordu.
O misk kokusunu Alev'de almıştı.
Ferman'ın kalp atış sesini duyuyordu neredeyse.
Ferman ise sadece kıza bakıyordu. Böyle bir hareket beklemiyordu.
Başını, boyu ancak omuzuna kadar gelen kıza doğru eğdi.
Alev'in gözlerine baktı.
Koyu mavi, denizler gibi derin ve güven vermeyen gözlerine.
Bu kadar yakınlık iyi değildi.
Kalp atışlarının hızına engel olamadı.
Uzun zamandır bir kadına bu kadar yaklaşmamıştı.

Alev önce adamın dudaklarına baktı kısa bir süre.
Sonra gözlerinin taa içine baktı, ruhunu görmek istercesine.
Sonra biraz daha yaklaştı yavaşça.

Dudaklarını dahada yaklaşırdı adamın dudaklarına. O kadarki kıpırdasa dudakları birbirine dokunurdu.

Ferman Alev'in bu hâline şaşırarak, önce dudaklarına sonra gecenin koyu mavisi gözlerine baktı.
Evet. Kesinlikle karşısındaki kız Aslı değildi.
Bu kadar arsız hareket eden ancak Alev olabilirdi.

"Peki." Dedi Alev ciddi şekilde.
"Sana son bir soru."

Ferman'dan bir adım uzaklaştı.

"Aslı'ya karşı ne hissediyorsun?"

"Ne!!! Ne hissi.. Anlamadım."

"Bu kadar ilgi, alaka ,koruma hissi, yanından ayırmaman. Neden?
Hayatımı kurtardı borcum var deme.
O borç Seyfi ile kapandı."

Ferman, kocaman açtığı gözleriyle bakıyordu sadece.
Ne diyeceğini bilemedi.
Sahi ne hissediyordu Aslı'ya karşı.

"Ondan hoşlanıyorsun değilmi?"

"Nee!"

"Evet ona karşı birşeyler hissediyorsun. Ondan hoşlanıyorsun.
Yoksa bu kadar zahmete girmezdin.
Ona karşı bakışlarını hareketlerini bende görüyorum."

"Yok öyle birşey."

"Hıhh. Demek inkar.
Az önceki halin neydi peki.
Burnunun ucundaki kişi Aslı olsaydı ne yapardın mesela.
Eminsin yani birşey hissetmediğine."

"Eminim."

Dedi Ferman ellerini arkasında birleştirerek.

"İyi.
O halde,Aslı'nın sana olan duygularından bahsetmeye gerek yok. İyi akşamlar."

Dedi, Alev merdivenlere doğru ilerlerken.

Ferman duyduğu son cümle ile iki adımda Alev'in yanına gelip kolundan tutarak hızla kendine çevirince, Alev bir anda Ferman'ın göğsüne çarparak durdu.
Ferman gözlerinde merak hareleriyle ona bakıyordu.

Bu temas Alev'i de heyecanlandırmıştı.

Ferman sol eli Alev'in kolundayken sağ eli ile Alev'i belinden tutup kendine çekti.

"Hiişştt sakin ol koca oğlan." Dedi Alev.

"Ne dedin sen az önce. "

"Hangisi bir sürü şey söyledim."

Dedi bu kez Alev kendini kurtarmaya çalışarak.

"Oyun oynama Alev!!
Aslı'nın duyguları ile ilgili ne söyleyecektin."

"Önemsiz.
Sonuçta sen ona karşı birşey hissetmiyorsun."

"Yinede anlat."
Ferman heyecanlanmıştı.
Böyle birşey beklemiyordu.
Ama bilmek istiyordu.

Aslında Ferman da karışık duyguların girdabında buluyordu kendini kimi zaman. Aslı'ya karşı olan ilgisini sorguluyordu.

Alev kendini kurtaramayınca Ferman'ın kolları arasında söyledi.
O beklenmeyen cümleyi.

"Aslı senden hoşlanıyor.
Belkide aşık."

Ferman'ın kolları Alev den ayrılarak iki yana düştü. Çok şaşırmıştı.
Aslında birazda hoşuna gitmişti. Kendini koltuğa bırakarak bir süre öylece karşıya doğru baktı.

Alev yüzünde sinsi bir gülümseme ile Ferman'ı duygu girdabının içinde debelenirken bırakıp , yukarıya çıkmak için merdivenlere yöneldi.

"Şimdi biraz kafa yor bakalım. Ferman."

Alev odasına girerek rahat bir nefes aldı.
Yatağına oturdu. Sonra uzandı.
"Az kaldı Aslı."

Dedi gözlerini kapatarak. "Az kaldı."

******

ALEV'DEN

Sabah erken saatte uyandım uyku tutmamıştı. Odanın balkonuna çıkarak bir süre oturdum hava serindi. Soğuk hava aklımı toplamama yardım ediyordu.
Bir süre öylece düşündüm. Zamanımın azaldığını hissediyordum.
Elimi hızlı tutmalıydım.
Aslı'yı sadece Ferman koruyabilir bundan artık emindim.
Ama ikisininde hislerini birbirlerine anlatmaya niyeti yoktu.
Bu işe el atmam gerekiyor diye hissediyordum.

Biraz daha oturdum o soguk balkonda. İyice düşündükten sonra içeri girdim.
Yatağa uzanıp uyumak için çabaladım ama olmadı yine uyuyamadım. Baktım olmuyor. Sabahda olmak üzere, yataktan kalkarak banyoya gidip günlük işlerimi yapıp sonra bir duş aldım,temizlenip çıktım.
Saçlarımızı fazla kurutmadım.
Aynada kendime baktım biraz.
Yada Aslı'ya mı demeliyim.

"Günaydın Aslı."
Aslı ile aynı bedende olmayı seviyorum. Böyle bir hayat geçicide olsa eğlendiriyordu beni.

Gülümsedim. Aslı'nın dolabından kendi kafama göre kalın bir bir kazak seçerek giyindikten sonra kot bir pantolon ve spor ayakkabı giyip odadan çıktım.
Merdivenlerden inerken salona baktım.
Ferman bıraktığım yerde değildi.

"Ben o şokla sabaha kadar olduğu yerde taş gibi durur diye düşünmüştüm. " Dedim kendi kendime sesli şekilde gülerek.

Sonra merdivenlerin kalanını koşarak indim ve mutfağa girdim.
Esma Sultan mutlaktaydı.
6:30 u gösteriyordu duvardaki elma şeklindeki saat.

Beni görünce. "A ..Aslı kızım neden erken kalktın. Uykumu tutmadı."Dedi gülümseyerek.
Ama soğuk şekilde yüzüne bakınca aniden sustu.

"Adım Alev, Aslı değil.
Şimdi.
Sen kendi işine bak."

Dedim ve kahve makinesinin yanına giderek kendime bir kahve hazırlamaya başladım.
Esma şaşkın ve üzgün şekilde kala kaldı.

Hazırladığım kahveyi elime aldım ve bahçeye çıkmak için salondaki kapıya yöneldim.
Kapıyı açtığımda anda yine o Zafer denen yarmayı gördüm.

"Aslı kardeş. Hayırdır bu saatte."

"Yahu siz hiç uyumuyormusunuz?
Çekil kenarada geçeyim yarma."

"Yarma.?"

"Evet.
Yarma. " Dedim dik dik bakarak.

"Baksana benim gibi üç gelirsin
çekil dedim."

Diyerek bir adım sağa geçtim.
Ama oda benimle birlikte adım attı. Yine önümde durdu.

"Alev?"

"Ay Allah'ım sabır."
Dedim diğer yöne bir adım atarak.
Ama yine önüme geçti.

"Abi nerde?
Yoksa yine..."

"Yok be.
Bişey yapmadım abine.
Çekil artık yaa manzara kaçıyor."

"Geçemezsin. Sana güvenmiyorum."

"Bana bak izbandut. Zaten vaktim kısıtlı seninlen uğraşarak vakit kaybettirme bana daha fazla.
Kibarca söylüyorum.
Bahçede bi kahve içecem o kadar. Kaçarsam sende beni vurursun oldumu?"

"Şimdi çekil."
Dedim ve yanından geçip bahçeye ilerledim.
Eminim kaşları çatık arkamdan bakıyordu.

Elimdeki kahve soğumadan bahçedeki arabalara şöyle bir baktım.
Gözüme öndeki jeep ilişti.
Hemen yanına gittim.
Oldukça yüksekti diğerlerine göre. Adamların arasından geçip Jeep in önünde durdum.
Bardağımı kaputa bırakıp ellerimle kaputtan destek alarak tampona bastım ve arabanın üzerine çıktım.
Buda benim zevkim işte ne yapalım.Yüksek bir yerden gün doğumunu izlemeyi seviyorum.
Bir dahaki sefere evin çatısına mı çıksam acaba. Eminim paha biçilmez bir manzara bulurum.
Bunu aklımın bir köşesine not ettikten sonra devam ettim.

Adamlardan biri gelerek,

"Ne yapıyorsun." Diye kızınca.
Sanane sen işine bak dedim sinirle.
Arabanın üzerine çıkınca kahvemide alarak arabanın tavanına çıktım bu kez.
Sonra bağdaş kurup doğuya doğru döndüm.
Doğmaya başlayan güneş harika şekilde bana bakıyordu.
Bu kızıllık eşsizdi. Üzerime azar azar yayılan güneşe karşı kahvemden bir yudum alıp gözlerimi kapatıp tekrar açtım.
Bu manzaranın tadını bir daha ne zaman bulurum bilmiyorum. Manzarayı izlerken kulağıma gelen sesle dikkatimi Zafer'e verdim. Ona bakmasamda onu duyuyordum.

"Alo abi iyimisin?
Şey.. Bahçeye gelsen iyi olur."

Dedi ve kapattı elindeki telefonu.
2-3 dakika sonra Ferman kapıda belirdi.

"Abi iyimisin?"

"Ne oldu oğlum niye çağırdın?" Dediğinde başıyla beni gösterdi Zafer.

Ferman bana şaşkın şekilde bakarken bende ona sinsi bir gülümseme yolladım.

"Aslı.
Bu saatte soğukta ne yapıyorsun orada,"diyerek yanıma geldi.

Cevap vermeden kahvemi içmeye devam ettim.
Cevap alamayınca elini alnına bastırarak." Alev.?" Dedi.

***************************

Evet Bölüm sonu canlar. Hikayeyi buraya kadar okuyanlar size çok teşekkür ediyorum. Hikayem hakkında yorumlarınızı duymak güzel olurdu gerçekten.
Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum.

Diğer bölümde görüşmek üzere.

Unutmayın kimse sevmese bile ben sizi seviyorum. Görmesem bile😍😍😍

 

Loading...
0%