Yeni Üyelik
48.
Bölüm

🔥D.48 Neredesin.

@azamet_29_2

 

Başımdaki müthiş ağrı ile açtım gözlerimi.

 

Nerdeyim ne oldu.
Kafamın içi adeta duman kaplıydı. İçki içmiş sızmış gibi hissediyordum.
Etrafıma baktığımda sade bir oda, kolumda bir serum hemen yanımda
sandalyede uyuklayan Kağan'ı gördüm.
Kolumdaki saate baktım. 7 yi biraz geçiyordu.

 

"Yine hastane odası.
Yine ne oldu lan!
Neden... "
Dediğim anda olanların hepsi beynime hucum etti.
Ben, Tuba...

 

Tuba beni öpünce Aslı bizi görmüştü.
Koşarak asansöre binmiş bense yetişemedigim için merdivenlerden ara asansöre inip peşinden inmiştim. Aslı ile şirketin önünde duruyorduk, enson..

 

Tartışıyorduk...
Sonra....
En son Aslı bana doğru hızla gelip beni yere itmişti.

 

Sonra ne oldu.
Aslı?
Etrafıma baktım hızlıca.
Aslı nerde?
Hızla yerimde doğruldum.
O an başıma keskin bir ağrı saplandı. Elimle kafamı tuttugumda alnımdaki bandajı farkettim.

 

Bacaklarımı yataktan aşağı sarkıtıp yatağın kenarına oturdum.

 

"Başımda neden bandaj var.
Ne bok dönüyor lan burda." Dedim, etrafa bakarken.

 

"Kağan!"
Dedim ayağımla sandalyeye vurarak.

 

"Kalk lan. Ne oluyor."

 

Kağan korkuyla yerinde sıçradı.

 

"Ha! Ne.! Ne oluyor lan."

 

"Kalk lan. Ben sana soruyorum.
Ne oluyor. Aslı nerde.
Niye burdayım.
Başım...

 

"Ferman?
Uyanmışsın. Nasıl hissediyorsun."

 

"Kağan, kafanı kopartmadan anlat, neler dönüyor. "

 

"Tamam,anlatacağım bi bağırma.
Zaten en pis işler de hep bana kalır. Sakin ol biraz tamam mı."

 

"Anlat lan başlatma sakinliğine.
Konuş.."

 

Kağan ayağa kalkarak odanın kapısını açıp,

 

"Gel." Dedi.
Zafer içeri girdi.

 

"Ben tutamazsam sen tutarsın artık."

 

"Kağaann.!
Başlayacam ikinizede.
Konuşun lan elimde kalmadan."

 

Kağan ellerini gömleğinin ceplerinde çıkartıp. Bir eliyle kafasını kaşıyarak konuşmaya başladı.

 

"Dün öğleden sonra geldin buraya.
Zafer ve Tuba getirdiler seni.
Şirketin önünde saldırıya uğramışsınız.
Saldırı sırasında vurulup yere düşmüşsün.
Alnını yere çarpmışsın."

 

Zafer:
"Abi daha doğrusu Aslı seni yere itmiş. O sırada başın yere çarpmış.

 

"Anlamadım?"

 

"Aslı seni korumak için seni yere doğru itmiş.
Minibüsü senden önce farketmiş. Ama yinede vurulmuşsun."

 

"Ne minibüsü.
Ne vurulması lan.
Yara falan hissetmiyorum ben." Dedi Ferman elleriyle vücudunu yoklayarak.

 

"Abi uyuşturucu tabanca kullanmışlar.
Enseden vurmuşlar.
İlacın etkisiyle ve başını çarpınca bayılmışsın. Dünden beri baygın yatıyorsun.
Hedef sen değilmişsin aslında.
Seni sadece engellemek için..."

 

"Aslı. Aslı'mı?
Aslı nerde? İyimi?"

 

"Abi Aslı'yı aldılar. Arkalarından yetişemedim. Ben geldiğimde adamlardan biri Aslı'yı minibüse alıyordu. Kendinde değildi sanırım. Ben gelene kadar gazladılar."

 

"Ne yaptılar. Dedin.

 

Ferman zaferi yakasından tutup kendine çekerek bağırdı.

 

"Doğrumu duydum.
Sen niye burdasın lan o zaman.
Gidip her yere bakmak yerine neden burdasınız lan."

 

"Abi dünden beri heryeri arıyoruz."Zaten.

 

Ferman kolundaki serumu çekip çıkardı. Ayağa kalmak istedi ama ilaç hala etkiliydi başı döndü yere düşecekken son anda Zafer tuttu.

 

"Abi.
Abi iyimisin?"

 

"Tamam,iyiyim bırak.
Başım döndü o kadar."

 

"Bok iyisin.
O uyuşturucu ilaç bir fili bile devirecek türden.
Otur yerine kalkma."

 

Dedi Kağan,koluna girip yatağa oturturken.
Sonra da zorla çıkardığı serumu yeniden taktı. Ferman'ın sol koluna.

 

"Bir süre daha hareket edemezsin.
İlaç hala vücudunda. Seruma ilacın etkisini azaltacak ilaç ekledim. Çıkarma sakın."

 

Zafer:
"Abi şirketin önündeki kameraların görüntüsünü aldık.
Görmek istersin diye."

 

"Ver."

 

Zafer'in uzattığı tableti alarak görüntüleri izlemeye başladı Ferman.

 

İlk olarak Aslı ile Ferman'ın tartışması görünüyordu.

 

Sonra arkadan gelen plakasız siyah minibüs.
Minibüsü gören Aslı'nın Ferman'a hızla iterek onunla birlikte yere düşmesi.

 

Ferman yerde yatarken kalkmaya çalışan Aslı'yı tutan adamın debelenerek kurtulmaya çalışan Aslı'yı önce uyutup sonrada minibüse çekerek götürmesi.

 

Zafer'in minibüse ateş edişi. Minibüsün camını patlatması.
Önce Zafer'in sonra Tuba'nın Ferman'ın yanına gelişleri.
Zafer'in ve arkadan gelen Sefer'in Ferman'ı kendi arabasına taşıyarak oradan ayrılışı.

 

Ferman kısa bir özet gibi her şeyi izleyerek daha net hatırladı.

 

"Allah kahretsin.
Kim lan bunlar.
Neden Aslı."

 

"Abi dün seni buraya getirdiğimizden beri her yere bakıyoruz.
Güzergâhtaki mobese kameralarını bile inceliyoruz. Ama adamlar iyi çalışmış.
Mobese olan yerlerden geçmemişler.

 

Cihan'a da haber verdim.
Oda kendi kanallarından arıyor yakında heber gelir."

 

"Kim lan kim?"

 

"Yine Demir yada Neriman olabilirmi abi."

 

"Bilmiyorum ,ama onu elime geçirirsem. Doğduğuna pişman edecem.
Kim olurda olsun hesabını bana çok acı verecek lan!

 

O sırada kapı açıldı.
İçeriye göz yaşları içinde Tuba girdi.
Koşarak yatakta oturan Ferman'a sarılarak ağlamaya başladı.

 

Kağan Zafer'e dönüp çıkalım işareti yapınca,
Zafer: Abi ben çocukları bi yoklayım. Dedi ve çıktılar.

 

"Ferman, iyimisin canım. Çok korktum. Seni öyle kanlar içinde yerde görünce o kadar çok korktum ki anlatamam. Bir an öl.."

 

"İyiyim. Bir şeyim yok."

 

"Keşke Aslı'nın peşinden giymeseydin. Bu şekilde yaralanmazdın."

 

"Ne diyorsun sen lan.
Senin yüzünden oldu.
Orda benii...
Beni...
Allah kahretsin." Dedi Ferman eliyle başını tutarak.

 

"Senin yüzünden.
Bizi öyle görünce kızıp gitti."

 

Dışarda pusuda bekleyenlerin tuzağına düştü.
Kimbilir o şerefsizler ne zamandan beri pusuda bekliyorlardı.

 

"Beni öpmeseydin. Bunlar olmayacaktı."

 

"Sende karşılık verdin ama.
Sende istedin.
Hiç halinden şikayetçi değildin."

 

"Allah benim de belamı versin.Aslı benden hoşlandığı için.
Onu kendimden uzaklaştırmak için günlerdir haketmedigi yere kötü davrandım.
Sevmediğimi söyleyip durdum.
Senin bana yaklaşmana bile izin verdim.
Sırf benden uzaklaşsın,dahada uzak olsun. Sadece kendini düşünsün.
Sadece...
Ayaklarının üzerinde daha güçlü dursun.
Okuluna gitsin. Eğitimini alıp babasının şirketiyle yeni bir başlangıç yapsın istedim.
Kendine yeni bir hayat kursun istedim.
Sakin huzurlu bir hayat yaşasın istedim.
Geçmişi unutup geleceğini düşünsün istedim.
Benim yüzümden başına başka birşey gelmesin istedim.
Ama, ama yine...Yine benim yüzümden..."

 

"Seninle alakası yok kendini suçlama.
Polise haber verelim. Onlar arar bulurlar. Sen kendini yorma.
İyileş eve gidelim. O kız için üzülmene değmez.
Artık çıkar o kızı hayatımızdan."

 

Dalgamı geçiyorsun.
Onu öylece bırakıp polisin bulmasını mı bekliyecem.
Asla!
Bu gece bu şehre uyku yok.
Taş üstünde taş bırakmam. Altını üstüne getiririm bu şehrin.
Bakmadık tek bir delik bırakmam.
Onu bulmadan yanımda olduğunu görmeden bana rahat yok.
Anladın mı yok.
Sende evine git.
Bir daha da gelmene gerek yok.

 

"Nasıl ya..
Resmen beni kovuyorsun farkındamısın."

 

"Tuba!!
Git dedim sana."

 

"Pekii.Gidiyorum.
Ama senden öyle kolay vazgeceğimi sanıyorsan aldanıyorsun."

 

"Zafer!!"

 

Kapıdan Zafer girdi. Hışımla.

 

"Tuba'ya yolu göster."

 

"Tamam abi.
Tuba hanım böyle buyrun."

 

Tuba sinirle ayağını yere vurarak önündeki Zafer'i kenara iterek odadan çıktı.

 

Koridorda yürürken geriye dönüp odaya bakarak.

 

Pişman olacaksın.
İstesende istemesende artık Aslı'yı unutmak zorunda kalacaksın.
Hemde benim kollarımda aşkım.

 

Ferman kolundaki serumla ayağa kalkamıyordu.
Ama yerinde de duramıyordu.
Bir ayağıyla sürekli yere vuruyor yumruklarını sıkmış dizlerini bastırıyordu.

 

Bir süre böyle oturdu. Sonunda dayanamadı.

 

"Bu kadar yeter.
Daha fazla duramam." Dedi kolumdaki serumu çıkararak.

 

Dolaptaki kıyafetlerini alarak giydi.
Kapıya yöneldi. Tam kapıyı açmıştıki
Kapıda Cihan'ı gördü.

 

"Ferman.
Kalkmışsın.?
İyimisin.?"

 

"Acelem var Cihan iyi bir haberin yoksa çekil önümden."

 

"Bir çok haberim var. İçeriye geçelim."
Dedi Ferman'ı odaya iterken.
Zafer'de peşinden içeri girdi.

 

"Otur istersen."

 

"Lan anlat, yeni yetme muamelesi yapmayın adama."

 

"Pekii. O zaman hızlıca anlatıyorum. İyi dinleyin.
Öncelikle peşinizdekiler Demir veya Neriman değil.
Demir dediği gibi kendini herşeyden herkesten soyutlamış inzivada gibi bişey.
Kimseyle işi gücü muhataplığı yok.
Bir süre böyle devam edecek sonra harekete geçeceğe benziyor.

 

Neriman'a gelince kuş kafesten uçmuş.

 

Şuan kıbrısta ve oradan bir şekilde Amerika'ya geçmenin hesabını yapıyor.
Sevgilisi de yol bulmaya çalışıyor.
Bir taraftanda sizinle ilgili delilleri yok etmenin peşinde.
Hâlâ takip ediyoruz.
Düne gelince size saldıranları hala bulamadık."

 

Dedi bir nefeste.

 

"O zaman neden geldin lan."

 

"Sabırlı olursan söyleyeceğim.
Minibüs dün burdan kaçarken
Zafer sayesinde üzerinde bir işaretle kaçtı.
Arka camı delik.
Bu yüzden ve aradığımızı bildikleri için. Vede dikkat çekmemek için mobese olmayan yerleri kullanarak yani kıyı köşe dolaşarak uzaklaşmışlar.
Bu minibüsle dikkat çekiyorlar.
Araba değişmeleri gerekiyordu.
Bunun için kuytu bir yer lâzımdı.
Yani kamerasız.
Aldığım habere göre.
Bu sivri akıllılar. Hâlâ kamerası olmayan bir yer bulduklarını sanıp arabayı değişmişler.
Ve bizde o yeri biliyoruz."

 

"Neresi."

 

"Şehir dışına yakın küçük bir benzinlik.
Cemşit diye bi ayyaşın yeri.

 

Dün sen buraya gelir gelmez Zafer banada haber verdi.
Bütün tilkilerime haber saldım.
Adamlarımdan biri biz haber vedikten sonra tesadüfen minibüsü çalıştığı yerde yani o benzinlikte görmüş.
Başka bir minibüs ile gelen birileri onları almış.

 

"Görüntü varmı."

 

"Benzinlik demeye şahit ister biyer. Kamera falan yokmuş ama adamım telefonla çekip yolladı.
Birde ödül istedi senden. Nacizane."

 

"Aslı'yı bulayım o adamı paraya boğarım."

 

"Videoyu birlikte izleyelim diye hemen geldim.
Umarım önce izlemediğime pişman olmam."

 

Cihan görüntüyü Zafer'deki tablete attı.
Görüntüler karanlıkta çekilmişti. Etrafta sadece benzinliğin kendi kısıtlı ışıkları vardı.
Çeken kişi kendini lastik deposunun arkasına gizlediği için çok net bir görüntü alamasada yeterince iyiydi. En azından yüzleri tam belli olmasada adamlar ve kız belli oluyordu.
Görüntüye ilk olarak siyah minibüsten biri direksiyondaki diğeri yan koltukta oturan iki kişi indi.
3. Kişi sürgülü kapıyı açarak indi.

 

Bir kaç saniye sonra minibüsün sürgülü kapısında Aslı göründü. Karanlık olsada Aslı 'yı hemen tanıyabilirdi, Ferman.

 

" Aslı bu. Evet onlar. Allah kahretsin."
Dedi Zafer.

 

Aslı önü sıra minibüsten çıkan adama arkadan hızla tekmeyle vurup yere devirdikten sonra yere atlayıp belinden silahını aldı.

 

"Aslı mı Alev mi."Dedi Ferman.

 

Kızın silahı üzerine tuttuğu,yerdeki adama birşeyler söylediği hareketlerinden anlaşılıyordu.
Adam hala yerdeydi.
Aslı silahı bir yerdeki adama bir karşısındaki adama çevirerek ikisinide hareketsiz bırakıyordu.
Karşısında ona doğru bakan adam aniden silahını çekmek isteyince kız adama acımadan sıktı.
Adam kolunu tutarak kıvranmaya başladı.

 

"Aferim sana. Aslı. " Dedi Ferman sırıtarak.

 

O anda yerdeki adam kalktı.
Aslı silahı yerden kalkan adama çevirdi.
Birşeyler söylüyordu ki. Minibüsün arkasından dolaşıp gelen diğer adam Aslı'yı arkasından gafil avladı.
Silah tutan elini bileğinden sıkınca tutup aşağı indirince silah elinden düştü.
Adam kızın kollarını arkasına kıvırarak onu etkisiz hale getirdi.
Adam Aslı'yı iki kolundan tutuyorken Aslı geriye doğru kafa attı. Ama adam kendini korudu.
Hala kurtulmak için debeleniyordu.
Ve maalesef yanına gelen yaraladığı adamın Aslı'nın yüzüne attığı yumrukla çabası son buldu.
Aslı yere yığılıp kaldı.
Adam yerde hareketsiz yatan kıza birde sıkı bir tekme attı.

 

Ferman gördüğü görüntüyle çıldırdı.
Gebertecem lan hepimizi gebertecem.
Ona dokunan ellerinizi sizin
G**********cam.
Ferman adeta kükreyerek etrafında ne var ne yok yere indirdi.

 

Cihan videoyu göstermeden önce izlemediğine pişman olsada artık geçti.
Odada çıldırmış gibi dolanan Ferman'a bakmakla yetindi.
Ferman yanına geldiği Cihan'ın yakasına yapıştı.

 

"Nerde lan bu yer."

 

Zafer söze girdi.
"Abi sakin ol devamınıda izleyelim."

 

Ferman kıpkırmızı gözlerle burnundan soluyordu.
Adeta deliye dönmüş, bir boğaya benziyordu.

 

Cihan durdurduğu videoyu tekrar başlattı.

 

Arkadan beyaz bir minibüs yaklaştı. Yanlarında durup camdan birşeyler söyledi.
Adamlardan biri içeri girip hızla döndü. Sonrada önce yaralı adam bindi araca.
Arkasından Aslı'yı kucaklayan adam Aslı'yı minibüsün sürgülü kapısından içeri çuval gibi bıraktı.
Aslı'yıda aldıktan sonra şehir dışına doğru gittiler.

 

Ferman dişlerini sıkıyordu.
"Hemen oraya gidiyoruz.
Zafer araba nerde."

 

"Hemen getiriyorum abi."

 

"Cihan."

 

"Efendim."

 

"Adamım hala onların peşinde de bana."

 

Cihan çarpık bir gülümseme ile "Evet." dedi.

 

Ferman Cihan'ın omuzuna vurarak "Gidelim o zaman."dedi.

 

FERMAN'DAN

 

Yarım saat sonra adamlarımla yoldaydık.

 

Cihan'ın telefonu çalınca Cihan telefonunu açtı. Hoparlöre verdi sesi.

 

"Alo. Nerdesin."

 

"Takipteyim abi."

 

"Durum ne."

 

" Şehir dışına gidiyorlar sanki."

 

"Tamam kaybetme."

 

"Ne zaman gelirsiniz."

 

"Yoldayız."

 

"Konum atıyorum abi."

 

Tamam. Kapat. " Dedi ve kapattı telefonu.

 

"Konum atacak."
Dediği anda telefondan mesaj sesi geldi.

 

"Cihan. Direksiyondaki Zafer'e bölgeyi söyleyince.

 

"Bas gaza koçum." Dedim.
Zafer arabayı resmen uçuruyordu.

 

Uzun bir süre daha yol gittik.
Yerimde oturmakta bile zorlamıyordum.
Aslı'nın nasıl olduğunu düşünmeden duramıyordum.
O yol bitmiyor zaman durmuş ilerlemiyordu.
Delirmek üzere hissediyordum.
Kendime olan nefretim her saniye daha çok artıyordu.
Onu bu kadar üzdüğüm için kendimden nefret ediyor, affedemiyordum.

 

"Aslı..Neredesin.
Ne haldesin.
O adamlar saçını teline dokunurlarsa diri diri yakarım onları.
Dayan. Ne olur dayan.
Yemin ederim seni tekrar bulursam olacağın tek yer benim göğsüm olacak.
Seni asla bırakmayacağım.Asla."

 

Zaferin aniden yavaşlayıp durmasıyla düşünce girdabından çıktım. Etrafa bakarak.

 

"Zafer ne oluyor." Dedim.

 

Cihan:
"Ferman, bu bizim adamın arabası." Dedi yoldaki yanmış arabayı ve duman kütlesini göstererek.

 

Zafer:
"Abi bu adam bu arabadan sağ çıkmaz.
Adamı fark etmişler."

 

Şaşkınlık içinde indim arabadan. Hızlı adımlarla aradaki mesafeyi kapattım.

 

Araba kaza yapmış yol kenarına savrulmuş cayır cayır yanıyordu.

 

Ve maalesef şimdi fark ettiğim, alevlerin arasında direksiyonda yanmakta olan ceset adamımıza aitti.
Şuan Aslı'yı bulmak adına son umudumda
Dumanlarla birlikte yok olmuştu.
***********************************
Eveeet bölüm sonu
Gelecek bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın.
Seviliyorsunuz.Unutmayın.
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤

 

Loading...
0%