Yeni Üyelik
53.
Bölüm

🔥D.53 Ben Âsi 2

@azamet_29_2

"Var Zafer var büyük sıkıntı var.
Asi var."

"Asi? Asi, kim."

Aylin'i aramalıyım. Aylin'in hemen buraya dönmesi lazım.

"Abi ne oluyor.
Anlat lutfen."

Başımı Zafer'e çevirip baktım.

"Aslı'nın 3. Kişiliği. "

"Abi ne diyosun. "

"Zafer.
Kız adım Âsi diyor.
Gözleri...Simsiyah."

"Eyvah eyvah.
Abi Alev'i zor tutarken birde Âsi mi çıktı."

Zafer'in şaşkın yüzüne bakarken bir yandanda telefonumu çıkararak Aylin'in numarasını tuşladım.
Bir kaç çalıştan sonra açıldı.

"Alo Aylin.
Hemen uçağa atlayıp dönüyorsun."

"Sanada iyi günler Ferman.
Önce bi selam sabah deseydin.
Halimi hatrimi sorsaydın."

"Aylin, dalgayı bırak.
Buraya dönmen lazım. Hemde hemen."

"Sen ciddisin. Ne oluyor Ferman?
Aslı'ya mı bir şey oldu yoksa?"

"Dönünce konuşuruz ayrıntıları.
Ama bilmen gereken en önemli şey birde Âsi'miz var artık."

"Ne! Anlamadım.
Ne yani 3.kişiliğimi var diyorsun."
Na.. Nasıl. Herşey iyiydi. Düzelmişti neredeyse."

"Valla şuan hangisi eksik hangisi fazla bilmiyorum.
Elimde sadece adının Âsi olduğunu söyleyen asabi gıcık karakterde bir kız var."

"Dalga geçiyorsun değilmi.
Dalga geçiyorsun benimle."

"Dalga geçiyor gibimi geliyor sesim. Aylin."

"Ferman neler oluyor bilmiyorum. Ama şuan dönemem.
En erken yarın binebilirim uçağa.
Oda yer bulabilirsem.
Bugün konferansım var.
Sorun neyse eminim senin de parmağın vardır. O yüzden..."

"Ayliinn!"

"Ne! Ne Aylin. Ben gelene kadar gözünün önünden ayırma Aslı'yı. Başına iş açmasın. Ne kendi başına ne senin başına.
Şimdi kapatmam lazım , sana haber veririm.

*****
Yataktan kalkarak serumu kolumdan çıkardım ama damar yoluna dokunmadım Alev gibi onuda sökersem kızın son damla kanıda alıp gidecek yoksa.
Alev nerde ne yapacağını ayarlayamıyor.
Aslı hastaneden kaçtığından bu yana regl bile olmamıştı kan kaybetmekten.
Zavallı Aslı.
Ama kısa sürede her şeyi yoluna koyacağım.
Sen merak etme Aslı.
Bu yüzden geri dönmelisin.
Kendi kendime konuşmayı bırakıp
yerdeki terlikleri giyerek ayağa kalktım.
Önce odanın içindeki lavaboya girdim. Bu serumlar insanı tuvalette bile yatırır.
Lavabodan çıktıktan sonra elimi yüzümüze yıkayıp odaya dönerek dolaba doğru yürüdüm.
Üzerimdeki pijamalardan kurtulma umuduyla kapağı açtım.
Evet akıl edip yeni kıyafet getirmişlerdi.
Hızlıca kıyafetleri giyip kendime şöyle bir baktım.
Siyah kot mavi kazak fena olmadı. Çorapları ve kısa botlarıda giyip saçlarımı arkaya
doğru gelişi güzel attıktan sonra kapıya yöneldim.

Kapıyı açmak için uzandığımda dışardan gelen sesleri duydum.
Ferman birileriyle konuşuyordu.

Zafer:
"Abi birde Demir var. O ne olacak. Ameliyatı bitmek üzeredir."

"Demir'mi Demir buradamıymış.
Nasıl?"

"Şiişştt. Sessiz konuş lan.
Aslı. Ya.. yani Âsi.
Birde Demir'i duyarsa o piçin yüzünden hastaneyi karıştırır.
Aslı... Aman
Âsi duymayacak. Kimse tek kelime etmeyecek anlaşıldımı."

"Tamam abi."

"Şuna bak. Alev'e yeni alışmışken birde Âsi çıktı başıma. Sonunda bende keçileri kaçıracam o olacak.

"Geç kaldın Ferman Bey.
Âsi duydu" Dedim sinsi bir gülümseme ile.

Sonra kapıyı açtım.
Karşımdaki herkes dönüp bana baktı.
Bende onlara baktım sessizce.
Ferman kapının önünde duvar misali dikiliyordu.

İlk konuşan Ferman oldu.

"Aslı? Neden kalktın."
Dedi.Sonra üzerimdeki kıyafetlerime bakarak devam etti.

"Nereye gidiyorsun."

Kollarımı göğsümde birleştirdim. Ve yüzüne baktım ters şekilde. Bana yine Aslı demişti.

"Söyledim sana.
Adım Âsi. Aaassiiiii...
Ve işim var önümden çekilirsen çıkacağım."

Dedim, kolundan yana iterek yanından geçerken.
Ama kolumdan tutunca aniden arkama dönmek zorunda kaldım.

"Nereye dedim. " Dedi yeniden.

"Bana bak Ferman Bey. Bey kısmını özellikle vurguladım.
Araya mesafe koyuyor bu kelime.
Benim yapacağım şeyler seni ilgilendirmez.
Sen bana karışamazsın.
Beni Aslı ile karıştırma."
Dedim ve kolumu çekerek yürümeye devam ettim.
Ama anında önüme geçti.

Yüzüne baktım bütün sinirimle.
Önünden sağa doğru bir adım attım.
Oda aynı hareketle önümü kesti.
Sonra sol tarafa bir adım attım. Yine önüme geçerek ilerlememi engelledi.

Kaşları çatık şekilde resmen tısladı.

"Aslı ol yada olma yapacağın herşey beni ilgilendirir. İçinde Aslı olan her konu beni ilgilendirir. Bunu kafana sok. Onu kor.r.u.."

Yüzüne baktım tek kaşımı havaya kaldırarak. Oda susarak bana baktı.

"Devam et.. Hadi..." Dedim, alaycı şekilde.

Aslı'yı korumaktan bahset.
Kollarımı göğsümde birleştirerek devam ettim sözlerime.

"Şöyle bir etrafına bak istersen."
Dedim,elimle etrafı göstererek.

"Yaptığın bütün yardımlar yada koruma çabalarının sonu hep bu hastane ve bu odada bitiyor.
Bence artık kimseyi koruma sen.
Hele Aslı'yı hiç koruma.
Çünkü başaramıyorsun."

Dedim, yanından geçerken.
Kolumu yine tuttuğunda yeniden ona döndüm.

"Yeter! Bırak artık yakamı."

"Nereye." Dedi yine.
Sanki az önceki lafları duvara söylemiştim ben.
Bırakmaya niyeti yoktu anlaşılan.

"Bende seninle geleceğim."

Yavaş ama derin bir nefes aldım.

"Nereye?"

"Nereye gidiyorsan oraya."

"Ameliyathaneye iniyorum.
Görmem gereken biri var."
Dedim ve kolumu hızla çektim.

"Kim?" Dedi şüpheli şekilde.

"Demir'in adamı.
Oda burdadır eminim.
Nede olsa Demir'in kuyruğu.
İtler kuyruksuz olurmu."

Bana boş boş bakarken devam ettim sinsi bir sırıtışıyla,

"Sizi duydum.
Demir buradaymış.
O ameliyattan çıkamaz geberir inşallah."

Dedim, kin dolu bir ses tonuyla.
Demir'in elindeki her şey Aslı'nın.
Ve onun olan her şeyi Aslı için geri alacağım.
Bunun içinde önce Hamdi ile konuşacağım.
Hamdi bir zamanlar Ömer Mavişah'ın en iyi adamıydı.
Onu kendi tarafımıza çekmeliyiz.
O zaman herşey daha kolay olacak."

Dedim, binmek için asansöre yönelerek.

Asansöre adım attığımdan arkamdan 3 kişi daha girdi. Arkamı dönüp "Siz..." Dedim. Siz neden bindiniz dercesine.
Ferman'ın yanındaki Zafer ve Cihan'a baktım.

Elleri ceplerinde sessizce beklemeyi tercih ettiler.
"Siz niye burdasınız." Dedim.
Ama yine ses yoktu.
Bende ortama uyup sessizce inmeyi bekledim.
Aşağı indiğimizde Ameliyathaneye doğru yürüdüm, yine 3 adamla birlikte.
Tahmin ettiğim gibi birkaç adam ve Hamdi kapının önündeydiler.

Arkamdaki Ferman Zafer ve Cihan'la
birlikte adamlara yaklaştım.

Beni görünce hepsi aynı anda ellerini beline atsada arkamda duran Ferman ve diğer ikisini görünce ellerini geri çektiler.
Kendileri işe yaramasada boyları bir işe yaramıştı.

Adamların arkasında en arkada duran Hamdi'ye baktım. Oda bize bakıyordu.

"Hamdi!" Dedim, yüksek sesle.

Uzaktan beni süzerek baktı.
Yavaş adımlarla yaklaştı.

"Aslı Hanım? Siz.. Burada?
Neden buradasınız?

"Aslı Hanım yaa.." Dedikten sonra.
Konuşalım biraz." Dedim..

Önce arkamdakilere baktı.

"Peki,konuşalım" Dedi.
Adamlarına dönerek siz burdan ayrılmayın" Dedikten sonra diğer koridora geçtik birlikte.

"Nasılsın." Dedim.
Karşımda elleri önünde bağlı yere bakan adama.

"Kuyrukluk yaramış sana." Dediğim anda aniden yüzüme baktı.
Hem sinirli hem çaresizce.
Sonra gözlerime bakarak.

"Aslı Hanım.? İyimisiniz. Gözleriniz..."
Dedi. Endişeli gözlerle bakarak.
Demir'in adamı olsada içten içe beni düşünüyor olması beni planım için umutlandırdı.
Yinede sert durdum.

"Bırak gözlerimi şimdi.
Sahibini vurmuşlar.
Ama adamlarda zerre yetenek yokmuş beh..
O piç hala yaşıyor zira.
İki kaşının ortasından vurmaları gerekirdi. O şerefsiz. Or***u çocuğunu.
Şerefsiz,hırsız, kalleş ,yalancı ,bir pislik o.
Ama bir sır vereyim mi sana."

Dedim biraz öne eğilerek.

"Çok yaşamayacak o piç.
Su testisi hikayesi anlayacağın.
Peki ya sen Hamdi. Dedim sonra.
Sen...
Sen Nasıl onun uşağı oldun.

Ömer Mavişah ölünce o itin verdiği ekmeği nasıl yedin.
Kızı hastane köşelerinde ciğeri patlayana kadar babam öldürüldü diye haykırırken, sen..
Sen nasıl onun verdiği kanlı ekmeği yedin Haah!! Diye bağırdım.

Neden bir kere bile oturup nasıl oldu kim yaptı diye düşünmedin.
O lanet hastaneye gidip o zavallı kıza ne oldu diye bakmadın.
Bu kız ne diyor neden böyle konuşuyor ya haklıysa demedin!

O kızı deli diye yatağa bağlarlarken, hastane odalarına kilitlerlerken, her gece hastaneden kaçarak evini uzaktan izleyerek ağlarken.
Sen...Sen nasıl o adamın kuyruğu oldun Hamdi! Anlat bana!!"
Dedim bağırarak.

Ömer baba dediğin adama nasıl ihanet ettin.
Seni çöplükten çıkararak yanına alan adama nasıl arkanı dönüp bu adama köpek oldun haahh!"

Bağıra bağıra konuşuyordum şuan. Onu görmem ile sinir kat sayım iyice atmıştı.

"Hiç vijdanın sızlamadımı?
Hiç gece kabus olup gelmedimi rüyana.
Hiç sana, sen..." Dedim ama cümlemi tamamlayamadım.

Sinirle bağırmamın ve hızlı hızlı konuşmamın cezası olarak bir anda öksürük krizi geldi.
Cigerlerimde hâlâ çektiğimiz dumanın etkisi vardı.
Nefes alışım düzensizleşti hatta bir an kesildi sonra geri geldi.
Nefes alamayınca elim göğsümde kendimi yere bıraktım.
Arkamda duran Ferman anında tuttu beni.

Bırak dokunma bana. Dedim. Zar zor çıkan sesimle.
Sol elimle arka arkaya vuruyor
hâlâ nefes almakta zorlanıyordum.

Ferman:
"Zafer koş Kağan'ı çağır." Dedi.

Sende rahat dur. Hareket ettikçe daha zor nefes alıyorsun." Dedi kızarak.

Hamdi de korkmuştu. Yanıma çökerek.

"Aslı Hanım?
Aslı Hanım. Ne oldu. İyimisiniz.?"

Ferman hırladı adeta.
"Geri çekil." diyerek.
Sonra hızla beni kucakladı.
Ben hala kesik kesik öksürerek nefes almaya çalışıyordum.
Bir süre sonra gözlerim kararmaya başladı.
Ve ne kadar istemesemde
Ferman'ın kucağına bıraktım kendimi.

*****

FERMAN'DAN

Âsi Hamdi ile konuşurken bir anda sinirlenerek bağırmaya başlayınca öksürmeye başladı.
Kesik kesik nefes alıyordu.

Ciğerlerini zorlamıştı.
Yangının ciğerlerine verdiği sıkıntı hala devam ediyordu.
Nefes alamayınca birden boşluğa bıraktı kendini.
Hemen kucaklayarak düşmesini engelledim.
Ellerini göğsüne bastırmış nefes almaya çalışıyordu.
Astım krizi gibiydi sanki.
Bana,"Bırak dokunma." Gibi birşeyler söyleyerek kızsada umursamadım.
Âsi'yi kucağıma almadan önce,

Zafer'e hemen Kağan'ı çağırmasını söyledim. Sonra da Âsi yi kucağıma alıp asansöre doğru ilerledim
Henüz bir kaç adım atmıştım ki Âsinin hareketi durdu. Kendinde değildi.
Hızlı adımlarla asansöre bindik. Cihan'da arkamdan geldi.
Kata çıktıktan sonra asansörden inerek hızlı adımlarla odaya dönerken Kağan'ı gördüm.
Oksijen tüpü ile odaya girdi. Ne olduğunu anlamıştı.
Ardından da ben odaya girerek Asi'yi yatağa bıraktım.
Kağan hemen oksijen maskesini yüzüne taktı Asi'nin.
Sonra ilaç verdi açık damar yolundan.
Bir süre sonra Âsi'nin nefesi düzene girmeye başladı.

Yanımdaki Kağan'a dönüp baktım.

"Yangın yüzünden ciğerleri sıkıntı çekiyor. Bağırıp sinirlenmesi ile atak gibi birşey geçirmiş.
Ama şuan daha iyi.
Biraz dinlenince dahada rahatlar.
Bir süre sinirlenip bağırmasa iyi olur."

"Hıhm.Eminim bu lafını dinler."

******
Kuru bir boğaz ve ağrıyan ciğerlerle açtım gözümü.
Ağzımda maske takılıydı.
Oksijen sıkıntım vardı demekki.
O yangın yüzünden bir süre çekeceğiz bu sıkıntıyı galiba.
Zaten o Hamdi ile konuşurken kendimi kaybedip saydırınca oldu olan.. Öksürük krizi ve nefes darlığı çektim.
Yavaş ama derin bir nefes alarak etrafa baktım yine aynı oda yine kimse yok.
O Aslı'ya pek meraklı Ferman bile yoktu.

Dışardan sesler gelmeye başlayınca kulak kabarttım ama sesler net değildi. Tek anladığım dışarda Hamdi de vardı. Kuruyan boğazım yüzünden kimseye çağırmadım. Su içmek istiyordum.
Yavaşça kalkarak yatağın kenarına oturdum. Yatağın yanındaki masadan küçük şu şişesini elime aldım.
Maskeyi çıkararak bir kaç yudum içerek şişeyi odanın kapısına fırlattım. Sonrada maskeyi geri taktım
Vee tam isabet.
Panikle içeri ilk giren Ferman oldu. Anında bana sonra yerde dönmeye devam eden su şişesine baktı.

"Sizi duyamıyorum. Burada konuşun." Dedim.

Yüzüme tuaf şekilde bakarak.
"Senin duymanı gerektirecek bir şey değil." Dedi.

Yerimden kalkacak gibi yaparak. Sizmi geliyorsunuz. Benmi geleyim."Dedim.

"Otur yerine." Dedi emir verircesine.
Sonrada,"Girin" Dedi arkadaki adamlara.

Zafer ve Hamdi girdi içeriye.

Ağzımda maske oturduğum yerde kollarımı göğsümün üzerinde birleştirdim.

"Ne iş çeviriyorsunuz anlatın. " Dedim.

"Hamdi şu andan itibaren bize yardım edecek." Dedi Ferman.

Hamdi:
"Aslı Hanım.
Bugün bana söylediğiniz şeyler...
Hepsinde hakkınız vardı.
Ben Ömer babaya gerçekten ihanet etmiş gibi hissediyorum.
Size istediğiniz her konuda yardıma hazırım.
Beni affedin." Dedi.

Ferman:
"Daha sonra gizlice buluşup her şeyi gözden geçirmeliyiz. Diğerleri senin bizim tarafımıza geçtiğini anlamamalılar."

"Evet ben artık dönmeliyim..
Şüphelenebilirler."

"Aşağıya inince sana soracaklar ne konuştuğunu. Ve söyleyeceğin yalana büyük ihtimalle inanmayacaklar." Dedim.

"Evet.
Ama ben hallederim. İyi bir şey bulurum."

"O zaman sana yardım edelim.
Bizim Demir'in yediği b*klar yüzünden seni sorguya çektiğimizi hatta Ferman'ın seni tartakladığını ama birşey anlatmadığını söyle.

İnanmaları için biriniz ona vursun." Dedim gülümseyerek.

Zafer:
"Ben yaparım. Dedi, el parmaklarını kıtlatarak." Gülümsediğini gördüğüme yemin edebilirim. Ama ispatlayamam.

Hamdi kurbanlık koyun gibi yönünü Zafer'e döndü.
Zafer Hamdi'ye sıkı bir yumruk attı.
Hamdi eli çenesinde yerde yatıyordu.
Kesin moraracak.
Zafer deki o kasla bir yumruğu bir ton basar bence.

Zafer yerdeki adama elini uzatarak kalkmasına yardım etti.
Hamdi eliyle çenesini ufalarken.

"Ödediğin diyet olarak düşün." Dedim.

Ferman elleri cebinde arkada onları izliyordu.
Bir ara dudağının yukarı kıvrıldığını gördüm. Gördüğü sahneden keyif almışa benziyordu.

"Şimdi git." Dedi.

"Gece bir yolunu bul şirkete gel.
Gece orda olacağım.
Her şeyi anlatacaksın."

"Tamam Ferman Bey."

"Bu arada" Dedi Zafer.

Demir yoğun bakıma alınmış.
Mesaj geldi aşağıdaki Sefer'den.

"Onu kafaya çok takmayın yakında son nefesini vermiş olacak bence."
Dediğimde hepsi birden bana baktı.

Ferman:
"Bana bak.
Sakın burdan çıkıp adamı öldüreceğini söyleme."

"Seni ilgilendirmez.
İstediğim yaparım."

"Yapamazsın."

"Yaparım."

"Yapamazsın."

"Ya-pa-rım."

"YA SABIR!!"

"Hamdi sen hemen in daha fazla kıllanmasınlar."

"Tamam." Dedi ve çıktı Hamdi.

Onun ve Zafer'in odadan çıkışıyla.
Ferman anında dibimde bitti.

"Bana bak Âsi. Beni daha fazla sınama.
Aslı'yı tehlikeye atacak bir şey yaparsan karışmam."

"Yok yaa.
Kim olarak bana engel olacaksın.
Hangi sıfatla."

Ferman'ın gözlerinden ateş çıktığını gördüm resmen.

"Benim kimliğimi değil senin kimliğini kullanırım.
Aslı için Âsi yi tekrar hastaneye yollayabilirim.
Sizin yüzünüzden Aslı'nın hapse girmesine izin vermem.
Ne meraklıymışsınız hapse girmeye.

O adamdan uzak duracaksın.
Yarın Aylin burda olacak.
Birazda o uğraşsın seninle.
Benim sinirlerim artık kaldırmıyor.

Alev. Senin yanında solda sıfır kalıyormuş."

Sinirle baktım yüzüne.
"Canın cehenneme..."

************************************

Selam canlarım bölüm sonuu.
Gelecek bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın.🤗🤗🤗🤗
Hatalarım varsa affola

 

Loading...
0%