Yeni Üyelik
6.
Bölüm

🔥D.6 İtiraf.

@azamet_29_2

Sabah paldır küldür odama giren biriyle uyandım.
Elimi anında yastığının altında ki silaha götürüp kapıya çevirdim.

"Abicim yeter artık yaa...
Uyan bugün bende seeee... ge..le...cem. " dedi Kerem elleri havada elimdeki silaha bakarken.

"O nasıl girmektir lan!
Canınamı susadın?
Ölmekmi istiyorsun?
Doğru düzgün girsene şu odaya hergele."

" Valla pardon abi yaa... Bir an unuttum uyurken canavara dönüştüğünü."

Gözlerimi ovuşturdukdan sonra,
kalkıp yatağının kenarına oturdum.

"Söyle ne istiyorsun?
Derdin ne? "
Dedim silahımı yerine koyarken.

"Bugün diyorum.
Hastaneye diyorum.
Bende gelmek istiyorum, diyorum. Ablacığımı özledim ben diyorum.
Hem zafer abi dediki.
O kadın kahramanını bulmuşsun. Onunla bende tanışsam diyorum. "

Sırıtarak bakıyordu bana, Kerem.

"Senin ne işin var lan hastanelerde.
Dersin yokmu senin? "

"Valla dersim yok bugün abicim yaa."

" Off!!
Tamam o zaman.
Önce odamdan defol. "
Dedim kaşlarımı çatarak.

"Duş alıp hazırlanıp iniyorum. Kahvaltıdan sonra birlikte gideriz."

" Ol.. ley..
Sende çok oyalanma abicim.
Hadi seni aşağıda bekliyorum."

&

Yarım saatin ardından masaya oturmuş, kahvaltımızı yapıyorduk.

"Abi."

"Hıımm!"

"Abi anlat hadii. "

"Neyi,? "

"Zafer abi anlattı.
Onu bulmuşsun.
Dün karşılaşmışsınız.
Kahramanın nasıl biri, güzel mi?
Oradamı doktormuş?
Yoksa sadece, oradamı çalışıyormuş.
O 'nu neden bulamamışız.
Yoksa kendini mi gizliyormuş.
Zafer hiç birşey anlatmıyor.
Sana sormamı söyledi. "

Dedi Kerem, tek nefeste masanın yanında elleri bağlı şekilde bekleyen Zafer'e bakarak.

Zafer, Kerem'e sadece gözüyle kısa bir bakış atıp omuz silkti.

"Bir sus lan!
Motorun soğusun be oğlum.
Ne meraklıymışsın."

"Ama merak ediyorum işte napayım.
Hadii."

"Evet onu buldum.
O hastanedeymiş.
Ama sandığın gibi doktor yada çalışan değil. Orada yatan hastalardan biri."

"Nee!! "
Diyerek öksürük krizine girdi, Kerem.
Ağzına attığı zeytin boğazına takılmıştı çünkü.
Zafer hızla sırtına vurdu.

"Yavaş yesene oğlum acelen ne? "
Diye söylendim kaşlarımı çatarak .

"Dur şimdi.
Yemeği boşver abicim.
Yani diyorsunki.
Kız... şeyy...miymiş.."

"Evet."

"Yani..Deeelll..."

"Hayır.
O kelimeyi kullanma, hasta.
Oda Gülce gibi sadece hasta."

Kerem ağzı açık sandalyeye yığılmış şekilde oturarak bana baktı.

"Şimdi daha çok merak ettim ben bu kızı. Tamam bu kadar yemek yeter. Hadi çıkalım artık abi."

10 dakika sonra.
Hastaneye doğru yola çıktık.
Yarım saat sonra da hastanedeydik .

"Sabahın 9 unda buraya geldik ama, kızmasınlar bize kargalardan önce geldik diye."

Ters şekilde baktım Kerem'e.

"Sen değilmiydin lan acele eden."

"Tamaaam, bişey demedim."

Biraz sonra içeri girerek Gülce'nin katına çıktık. Aylin'in odasına gelip kapıyı çalarak gir sesi üzerine içeri girdik.

Aylin'in odasına gelip kapıyı çalarak gir sesi üzerine içeri girdik

DOKTORUMUZ : AYLİN

"Hoşgeldin Ferman."

"Hoşbulduk, Aylin.
Bu Kerem. Kardeşim."

"Hoşgeldin Kerem."

"Teşekkür ederim.
Ablamı görmeye gidebilir miyiz hemen. Onu çok özledim."

" Tabii, beraber gidelim."
Demesinin ardından odadan çıkarak Aylin ile birlikte Gülce'nin odasına gittik.

İçeri girdiğimizde Kerem hemen Gülce'ye sarıldı.
Gözleri doldu.
Gülce yine tepki vermedi.

"Seni çok özledim ablacığım.
Artık iyileş evimize gidelim ne olur. Bana hep bağır ama bu sessizlikle cezalandırma bizi."

Dedi Kerem, geri çekilirken.

Aylin Gülce'nin yanına yaklaşıp yatağına oturtarak onunla konuştu. Tekrar iletişim kurmaya çalıştı.

Bu kez de baktı Gülce ona.

"Yine baktı.
Bu iki oldu. "

Dedim.

"Gülce size tepki veriyor. "

Aylin, Gülce'ye bakarak gülümsedi.

"Biz Gülce ile iyi anlaşacağız bence.
Hattâ bugün öğleden sonra onunla dışarı çıkarak bahçede gezmek istiyorum. Ne dersin Gülce."

Gülce'nin yüzüne baktım merakla.
Tepkisini gerçekten görmek istiyordum.
Gülce çok hafif gülümsedi.
Gerçekten güldü inanamıyorum çok sevindim. Bu kadar hızlı bir tepki beklemiyordum.

Kerem:

" Oldu! Evet oldu!" Diyerek havalara zıplarken,

"Ablam tepki verdi." Diye bağırdı.

"Tamam hadi onu yormayalım artık dinlensin."

"Tamam." Diyerek, Gülce'me sarıldım.

"Güzelim, canım.
Sen olmadan evimiz çok sessiz çabuk iyileş bizi çok bekletme."

Dedim kulağına. Sonrada Aylin'le çıkıp Aslı'nın odasına doğru gittik.
Kapıyı açarak içeri girerken nedense heyecanlandım.
Kerem ise arkama saklanarak girmişti odaya.

"Napıyosun lan!? "

"Abi ne bileyim sen şeyy dedinya."

" Kes saçmalamayı Kerem."
Diyip kolundan tutarak arkamdan çıkardım.

Aslı uyanıktı yatağın kenarında oturmuş, ellerini yanına dayamış yukarı doğru bakıyordu.

Bileklerindeki ip alınmıştı.
Bizi görünce yavaşça doğruldu.
Onu tekrar görmek beni yine heyecanlandırdı. Yani ilk kez doğru düzgün konuşmayı umuyordum.

Aylin bana dönerek,

"Ferman siz biraz geride dursanız, şimdilik."

"Hı. hıı.. Tamam."

Ben kerem ile kapının yanında bekledim. Aylin Aslı'ya yaklaşarak yanındaki sandelyeye oturdu.
Kollarımı göğsümde birleştirerek onları izlemeye başladım.

"Abi senin kahraman kız bumu? "

"Hı hı, evet."
Dedim gözlerimi Aslı'dan ayırmadan.

"Abi kız tam bir afetmiş yazık yaa..
Burada hasta olması....çok yazık. "

"Saçmalamayı kes Kerem.
Yoksa senide burdaki odalardan birine kapatacağım sonunda."

"Tamam ya, ne dedim."

Aylin, Aslı ile göz teması kurarak.

" Merhaba Aslı nasılsın? "

ASLI'DAN

Başımı aşağı yukarı salladım.
İyiyim anlamında.

"Dün olanları hatırlıyor musun."

"Immn ne desek şimdi Alev.
Hadi ayıkla pirincin taşını şimdi."

Gözlerimi Aylin'den kaçırarak yatağıma baktım.

"Bence olduğu gibi anlatalım Aslı.
Herkes öğrensin o şerefsizin yaptıklarını.

"Alev."

"Hımm."

"Ya yine inanmazlarsa. 2 yıl öncede inanmamışlardı bana biliyorsun."

"O zaman gider Sude'nin vücudundaki morlukları gösteririz."

"Olurmu ki."

"Niye olmazmış."

"Alev'le mi konuşuyorsun? "

"Abi."

"Hıımm."

"Alev kim?"

"Aslı'nın diğer kişiliği."

"Nee.! Birde şizofrenmi?
Allah'ım sana geliyorum."

" Kerem sus .!"

" Aslı."

" Ne var Alev."

" Ben söyleyim mi? "

" Hayır. "

"O zaman söyle hemen."

"Of yaa tamam."

Aylin yine seslendi.
Ferman dikkat kesilerek dinlemeye devam etti.

"Aslı.
Dün Fırat'a saldıran sen değildin değilmi ? "

Cevap vermedim.

"Alev'di değilmi? "

Başımı aşağı yukarı salladım.
Evet der şekilde.

"Alev'i senmi çağırdın."

Yine başımı salladım.

"Evet."

" Neden ? "

Arkada bana dikkat kesilmiş Ferman'a baktım.
Oda bana baktı.
Bir süre gözlerine bakmaya devam ettim..

Fırat'ın buradan gitmesi gerekiyor. Diye düşündüm.
Ferman'ında kardeşide buradaydı.
O pislik o kızada pis pis bakıyordu görmüştüm.

Yavaşça ayağa kalktım.
Aylin de benimle birlikte kalktı.
Elinden tuttum ilk kez.
Aylin şaşırdı.
Ferman'a baktım.
Göğsünde birleştirdiği kollarını iki yanına indirerek.
Bana dikkat kesildi.
Aylin'i yavaşça peşimden çeke çeke Ferman'ın bakışlarının eşliğinde kapıdan çıktım.

Yan odam olan Sude'nin odasının önüne geldik.
Kapıyı gösterdim aç dercesine.

"Sude'nin de mi ilgisi var bu olayla? "

Sessizce yere baktım. Aylin önce Ferman'a baktı. Sonrada kapıyı açtı.
İçeriye girdik birlikte.
Sude bizi görünce önce korkuyla geriye çekildi.

Sude'ye yaklaşarak gülümsedim.
Sakinleşince Aylin'i yanıma çağırdım el işareti ile.
Aylin yanıma gelince, Sude'nin saçlarını geriye doğru aldım.
Önce boynundaki sonrada kollarını açarak kollarındaki morlukları gösterdim.

Aylin Sude'nin boynunu ve kollarını görünce şaşkınlık ve şok içinde baktı.

Sonrada Sude'ye baktı. Sude'nin gözleri dolmuştu.

Aylin bana döndü. Sude'nin vücudunu göstererek.

"Bunları Fırat'mı ..." Dedi. Devamını getirmeye çekinerek.

Halimizi gören Ferman şüphelenmiş olacakki,

" Neler oluyor, " Diye sesli şekilde sorarak yanımızda bitiverdi.

Bir anlık korkuyla geriye sıçradım.
Önce bana pişman olmuş şekilde sessiz bir bakış attı. Sonra Aylin'e dönerek,

"Neler oluyor dedim." Dedi.

"Sude'nin vücudunda morluklar var.
Fırat'ın yaptığını, bu yüzden dövdüğünü söylemeye çalışıyor sanırım."

Başımı aşağı yukarı sallayarak,

" Evet." Dedim.

Ferman:

"Nee!?" Diyerek kükredi resmen.
Korkuyla tekrar sıçradım yerimde.

Ne çok kükrüyor bu adam böyle ya.

"O şerefsiz, doktor değilmiydi.
Nasıl böyle bir şeye kalkar.
Laann.!!
Lan gebertirim onu. Ellerimle boğarım o şerefsizi."

Diye bağırarak odadan çıktı.

FERMAN'DAN

Soluğu Naci'in odasının önünde aldım. Kapıyı tıklamadan hışımla içeri girdim. Aylin ve Kerem'de arkamdan gelmişlerdi.

Kerem:
"Abi sakin ol." Dedi.

"Kes lan.
Ne sakini lan, ne sakini? "

Naci:

"Neler oluyor burada."
Dedi şaşkın ve korkarak.

Olanları anlattım sinirden titreyerek.

"Bir yanlışlık olmalı. "

"Ne yanlışlığı Naci!? "

"O kızlar burada tedavi gören birer hasta. Onların dediklerine hemen inanmak doğrumu?
Fırat böyle birşey yapmış olamaz."

"Gidip kızın vücuduna bak o zaman.
Kendin gözlerinle gör.
Nerde lan o şerefsiz! Gebertecem onu."

Dedim , iki elimle masaya vurarak.
Sıktığım yumruğumu Naci'ye doğru sallayarak devam ettim.

"Onu tepeden tırnağa mosmor etmezsem benim adım da Ferman DEMİRDAĞ değil. Nerde o ?"

Aylin:

"Olmaz o zaman suçlu olursunuz.
Üstelik kızlarda sıkıntıya düşer.
Polis, emmiyet, ifade verme.
Medya, haberler.
Kızlar zor durumda kalır."

Dedi. Bugüne kadar kimlerin elimde can verdiğini bilmiyordu.
Güya beni korkutmaya çalışıyordu.

"Ne diyorsun sen Aylin.
Buradaki kızların hepsi aynı duruma düşebilir.
Bu olanlardan sonra kardeşimi burada bırakır mıyım sanıyorsun?

O şerefsiz bir daha bu hastaneye adım atmayacak anladınızmı?
Ben onun hakkından gelmesini bilirim. Siz kimseye hiç bir şey söylemeyeceksiniz anladınızmı? "

Hiç memnun olmayan Aylin ve Naci çaresiz kabul ettiler.
Durum gerçektende skandal olabilecek bir olaydı.

"Hastane sahibine durumu anlatmak gerekiyor." Dedi Aylin.

"O kadarı beni ilgilendirmiyor."

Dedim ve odadan ayrıldım.
Hastaneden çıkarken birden durunca.
Kerem'de sırtıma toslayarak durdu.
Burnunu tutarak,

"Ahh! Abi dururken bi sinyal ver."

Sinirle arkamı dönerek Kerem'e baktım. Kerem görünmez bir fermuarla ağzını kapattı.

"Bu konuda birşeyler yapmalıyım."
Sonra aklıma gelen şeyle,

"Hassiktir." Dedim.
Ben bu gün Aslı ile konuşacaktım.
O şerefsizin yüzünden konuşma fırsatını kaçırdım.

"Kahretsin.!"

Dedim ve Kerem'le birlikte bahçeden çıkarak bizi bekleyen arabaya binerek"Şirkete" dedim.

Loading...
0%