@azamet_29_2
|
Aslı bana gülerek bakarak. "Evet. Dediğim anda Aslı'nın gözlerinin kaydığını görmemle birlikte kucağıma yığılıp kaldı. "Aslı?" Gerçekten bu işler bana göre değil. "Ayh! Ya SABIR! "Gülce! Gel buraya." "Abi özür dilerim yaa. Valla..." "Bi sus be kızım. Git banyodan kolonya getir." "Kolonya mı ?" "Evet kolonya. Aslı için. Bayıldı." "Ne.? Bayıldımı.?" Dedi hızla bize dönerek. "Gülce hadi." Dedim. Aslı'yı yatağa bırakırken Gülce hemen koşar adım banyodan kolonyayı alıp geldi. "Ver." Diyerek aldığım kolonyayı Gülce: "Abi ne oldu,niye bayıldı." "Aniden evlenme teklifini duyunca düştü kaldı." "Neeh!?" "Başka kaldımı? Gülce: "Evet. Sonra da Aslı ya dönerek. "Aslı. Aslı uyan. ASLI!" "Abi uyanıyor." ***** Gülce: "İ.İyiyim." Dedim. Şaşkın şekilde. "Ne oldu ki?" "Tamam. İyiymiş. Sonra da Ferman'a yaklaşarak. "Abicim şu üstünü giysende kızın kafası yerine daha hızlı gelse." Ferman: Sonrada dolaptan bir atlet alarak giyip yanıma geldi. O an Ferman'ın bana söylediği şeyi yeniden hatırlayınca gözlerim kocaman yanaklarım ise kıpkırmızı oldu. Ferman tam önümde bir dizinin üzerine çökerek sol eliyle elimi tutarken sağ eliyle saçlarımı okşayarak getirdiği elini yanağımda tutarak sordu. "İyimisin. Böyle heyecanlanacağını düşünemedim. Özür dilerim."Dedi gülümseyerek. Gözlerim dolu şekilde Ferman'a baktım. "Ben.. Ben senin bana bunu söylemeni beklemiyordum. " "Alev beni ne için sattı demiştin ya. "Alev'i boş yere suçlayıp kızdım o zaman." "Alev'in buna takılacağını sanmıyorum." Dedi umursamaz şekilde sağ omuzunu sallayarak. "Ferman." Dedim. "Sen...Gerçekten Benimle evlenmek isteyecek kadar beni... Aslı. Yanlış düşünüyorsun. Ben senin geçmişinle değil. Hastanede kalmanla degil. Seninle ilgileniyorum. Seni ilk gördüğüm günden beri bir şekilde aklımdasın. Her ne kadar zaman alsada. Şimdi... CEVABIN?" "Hı. Ne. Ne cevabı?" "Yine gitti kafan Aslı. Nerenle dinliyorsun adamı." "Alev? Kapa çeneni. Seninle de görüşeceğiz." "Görüşelim Aslı'cım." Alev'i başımdan attıktan sonra, Ferman gözlerime bakıyordu. Ama çok farklı bir bakışla. "Aslı MAVİŞAH. Seni seviyorum. Ölsem bile seni hep seveceğim. Kocamam açtığım gözlerim dahada doldu. Ferman'ın gözlerinin içine baktım. "Evet...Evet." Dedim. Ellerim kucağımda ağlayarak. Verdiğim cevapla birlikte Ferman,yüzümü avuçlarının içine aldı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Geri çekildikten sonra,gözlerime bakarak. " Sıra sende." "Ne sırası." "Söyleme sırası." Ne söyleyecem. "Bilmem." Dedi Ferman. "A.. Ama. Böyle birden olunca. B. Ben söyleyemem." Dedim. Anında yerimden fırlayarak ayağa kalkarken. "Ha. Hadi kahvaltıya gidelim." Dedim.Kapıya doğru hızlı şeklide yürüyerek. Birden kolumdan tutup çekmesiyle gerisin geri sendeleyip Ferman'ın göğsünde buldum kendimi. Ferman bana sarılarak kulağıma doğru eğilirken. "Bırak ne yapıyorsun."Desemde dinlemedi. Kulağıma doğru fısıltıyla ve tenime değen nefesiyle söylediği şeyi duyduğumda tamamen kızarmıştım. "Bundan sonra senin yerin her zaman benim göğsüm. Anında kollarından çıkıp bacağına tekmeyi yapıştırdım, "Terbiyesiz." Dedim hızla odadan çıkarken. Oysa arkamdan kahkaha ile gülüyordu. Kırmızı bir suratla merdivenleri inerken aşağıda bizi bekleyen Gülce ve Kerem'i görünce ne yapacağımı şaşırdım. Başım önde merdivenlerden indiğimde. Gülce yanıma geldi. Kaşları çatık şekilde bana bakarak, "Aslı.?" Dediğinde nerdeyse utancımdan odaya geri dönecektim. Yüzünün şekline bakılırsa hiç memnun olmamıştı. "Ablacım izninle." Diyen Kerem "Tebrik ederim. Artık sana yenge diyebilir miyim." Dedi göz kırparak. O anda ne ara geldiğini duymadığım Ferman'ın beni çekerek kolunun altına almasıyla geriye doğru sendeleyip Ferman'a baktım. Yine o koku geldi burnuma. Onun o parfümünün karıştığı teninin kokusu aahh! Ben iflah olmam. "Yengenizi sonra tebrik edersiniz. Kerem birden feryad ederek. "Abla sınav. Bugün sınav vardı. "Aslı hadi otur. Dedikten sonra servis tabağıma masadaki her şeyden birer parça bıraktı. Hadi kahvaltını yap." Ferman'a baktım boş boş. "Olmaz. Gelecekteki karımın zayıf çelimsiz kuş kadar kalmasını istemiyorum." "Zayıf? "Yani sıska demek." "Onu anladık her halde. Dedim kendime şöyle bir göz gezdirerek. "Aslında boyuna göre kilon fena değil ama biraz daha kilo alman daha iyi olur. Ben sarıldığım şeyi hissetmek isterim..." Demişti ki gelen Esma teyzeyle masanın altında bacağına vurdum yine. Esma teyze: "Ferman oğlum. Güzel haberi duydum. Çok mutlu oldum. Allah tamamına erdirsin." Yine ve yine kızararak önüme baktım sadece. Ya ben neden böyleyim. "Sağol Esma Sultan." Dedi Ferman. "İzninizle ben.. "Dedim devamı gelmedi hızlı hızlı odama çıktım. Alışık olmadığım bir durumdu ve gerçekten ateşte kalmış gibi hissettim. Ve şuan nefes alamadığımı hissediyordum. Nasıl kurtulacaktım bu halden. Offf. Bir anda, Aslı dan. Yanıma yaklaştı. Arkamdan bana sarılarak çenesini omuzuma yasladı. " Özür dilerim." Dedim başımı öne eğerek. Be.. Ben bir anda herkesin... "Hiişşşttt. Bir şey söylenene gerek yok. "Hadi üşümeden içeri gir." "Şimdi ne olacak. "Ne olacak söyleyeyim. Dedi, " Ne hemen mi. Ama ben öyle evlenmek..." "Merak etme güzelim her şey sırayla olacak." Diğer hikayelerime de beklerim canlarım. ***********************************
|
0% |