Yeni Üyelik
66.
Bölüm

🔥D.66 Benimle evlenir misin

@azamet_29_2

Aslı bana gülerek bakarak.
"Bir an bana evlenme teklif ettiğini, duydum sandım." Dedi.

"Evet.
Az önce sana evlenme teklif ettim."

Dediğim anda Aslı'nın gözlerinin kaydığını görmemle birlikte kucağıma yığılıp kaldı.

"Aslı?"
Kıza bir anda sorunca kızda düşer bayılır işte.

Gerçekten bu işler bana göre değil.
Romantizm nere ben nere.
Aslı'yı kucağıma aldım,tam yatağıma yatıracakken birden kapı açılıp Gülce odaya girdi.

"Ayh!
Abi çok özür dilerim valla bişey görmedim. He.Hemen çıkıyorum."

Ya SABIR!
Kız beni yarı çıplak Aslı'yla görünce tamamen yanlış anladı tabi. Etrafımdakilerin hepsi bir garip olmaya başladılar.

"Gülce! Gel buraya."

"Abi özür dilerim yaa. Valla..."

"Bi sus be kızım. Git banyodan kolonya getir."

"Kolonya mı ?"

"Evet kolonya. Aslı için. Bayıldı."

"Ne.? Bayıldımı.?" Dedi hızla bize dönerek.

"Gülce hadi." Dedim. Aslı'yı yatağa bırakırken

Gülce hemen koşar adım banyodan kolonyayı alıp geldi.

"Ver." Diyerek aldığım kolonyayı
önce bileklerine sonra yüzüne sürdüm. Birazınıda elime dökerek koklatırken,

Gülce:

"Abi ne oldu,niye bayıldı."

"Aniden evlenme teklifini duyunca düştü kaldı."

"Neeh!?"
Gelen sesle kapıya baktık.
Kerem kapıda ağzı açık aval aval bakıyordu.

"Başka kaldımı?
Esma sultanıda çağır oda gelsin."
Dedim sinirle.

Gülce:
"Abi.? Gerçekten Aslı'ya evlenmemi teklif ettin."

"Evet.
Ne var." Dedim kollarımı göğsümde birleştirerek.

Sonra da Aslı ya dönerek.
Yüzünü hafiften tokatlayarak.

"Aslı. Aslı uyan. ASLI!"

"Abi uyanıyor."

*****
Gözlerimi açtığımda tam karşımda üzerime doğru eğilmiş sekilde bir adet yarı çıplak Ferman ve Gülce vardı.

Gülce:
"Aslı'cım iyimisin canım?"

"İ.İyiyim."

Dedim. Şaşkın şekilde.
Sonra yerimde doğruluğumda karşımdaysa Kerem vardı.

"Ne oldu ki?"

"Tamam. İyiymiş.
Ablacım kızın kafa gitti. Biz çıkalım akılları başlarına gelince inerler."
Dedi Kerem.

Sonra da Ferman'a yaklaşarak.

"Abicim şu üstünü giysende kızın kafası yerine daha hızlı gelse."

Ferman:
"Çık lan dışarı zevzek. "
Diyerek Kerem'i kolundan tutarak kapıya doğru götürdü.
Sende Gülce diyerek ikisinide dışarı attı resmen.

Sonrada dolaptan bir atlet alarak giyip yanıma geldi.
Yatağın kenarına oturup ayaklarımı yere indirdim. Elimle tuttuğum kafam hala sersem gibiydi.

O an Ferman'ın bana söylediği şeyi yeniden hatırlayınca gözlerim kocaman yanaklarım ise kıpkırmızı oldu.

Ferman tam önümde bir dizinin üzerine çökerek sol eliyle elimi tutarken sağ eliyle saçlarımı okşayarak getirdiği elini yanağımda tutarak sordu.

"İyimisin. Böyle heyecanlanacağını düşünemedim. Özür dilerim."Dedi gülümseyerek.

Gözlerim dolu şekilde Ferman'a baktım.

"Ben.. Ben senin bana bunu söylemeni beklemiyordum. "

"Alev beni ne için sattı demiştin ya.
Alev'e seni çok sevdiğimi. Senin başına birşey gelmesini istemediğimi, seni burda tutarsa sana evlenme teklifi edeceğimi söyledim.
Oda bu yüzden benim tarafımda oldu. Seni satmadı yani.
Senin için seninle mücadele etti."

"Alev'i boş yere suçlayıp kızdım o zaman."

"Alev'in buna takılacağını sanmıyorum." Dedi umursamaz şekilde sağ omuzunu sallayarak.

"Ferman." Dedim.

"Sen...Gerçekten Benimle evlenmek isteyecek kadar beni...
Yani ben... Hastane...

Aslı. Yanlış düşünüyorsun. Ben senin geçmişinle değil. Hastanede kalmanla degil. Seninle ilgileniyorum. Seni ilk gördüğüm günden beri bir şekilde aklımdasın. Her ne kadar zaman alsada.
Sana alıştığımı yokluğunda bir boşluk hissettiğimi anladığımda, kabul etmek zorunda kaldım seni sevdiğimi ve sensiz olamadığımı. Bu günden sonra artık sensiz olamam.

Şimdi... CEVABIN?"

"Hı. Ne. Ne cevabı?"

"Yine gitti kafan Aslı. Nerenle dinliyorsun adamı."

"Alev? Kapa çeneni. Seninle de görüşeceğiz."

"Görüşelim Aslı'cım."

Alev'i başımdan attıktan sonra,
Ferman'a döndüm.

Ferman gözlerime bakıyordu. Ama çok farklı bir bakışla.

"Aslı MAVİŞAH. Seni seviyorum. Ölsem bile seni hep seveceğim.
Benimle evlenir misin?
Eşim ve çocuklarımın annesi olurmusun?
Kalan ömrüme yoldaş olumusun?"

Kocamam açtığım gözlerim dahada doldu. Ferman'ın gözlerinin içine baktım.
Yıldızlar parlıyordu sanki.
Cevabımın ne olduğunu biliyordu ama yinede merakla cevabımı bekliyordu.

"Evet...Evet." Dedim. Ellerim kucağımda ağlayarak.

Verdiğim cevapla birlikte Ferman,yüzümü avuçlarının içine aldı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
O kadar nazik şekilde öpmüştü ki.

Geri çekildikten sonra,gözlerime bakarak.

" Sıra sende."

"Ne sırası."

"Söyleme sırası."

Ne söyleyecem.

"Bilmem." Dedi Ferman.
"Mesela Seni çok seviyorum." Diyebilirsin.

"A.. Ama. Böyle birden olunca. B. Ben söyleyemem." Dedim. Anında yerimden fırlayarak ayağa kalkarken.

"Ha. Hadi kahvaltıya gidelim." Dedim.Kapıya doğru hızlı şeklide yürüyerek.

Birden kolumdan tutup çekmesiyle gerisin geri sendeleyip Ferman'ın göğsünde buldum kendimi.

Ferman bana sarılarak kulağıma doğru eğilirken.

"Bırak ne yapıyorsun."Desemde dinlemedi.

Kulağıma doğru fısıltıyla ve tenime değen nefesiyle söylediği şeyi duyduğumda tamamen kızarmıştım.

"Bundan sonra senin yerin her zaman benim göğsüm.
Bundan sonra herşeyinle benimsin. Sadece benim."

Anında kollarından çıkıp bacağına tekmeyi yapıştırdım,

"Terbiyesiz." Dedim hızla odadan çıkarken. Oysa arkamdan kahkaha ile gülüyordu.

Kırmızı bir suratla merdivenleri inerken aşağıda bizi bekleyen Gülce ve Kerem'i görünce ne yapacağımı şaşırdım.
Ne diyecektim ben şimdi.
Ya onlar ne diyecekti.
Nasıl karşılayacaklardı bu durumu.

Başım önde merdivenlerden indiğimde. Gülce yanıma geldi. Kaşları çatık şekilde bana bakarak,

"Aslı.?" Dediğinde nerdeyse utancımdan odaya geri dönecektim.

Yüzünün şekline bakılırsa hiç memnun olmamıştı.
E tabi hastane kaçkını iki kişilikli pardon Âsi' yi unuttum. Üç kişilikli bir kızı abisine layık görmemesi normal değil mi.
Tam ağzımı açıp açıklayacağımı söyleyecekken.
Sevinçle boynuma sarılıp Aslı' cım tebrik ederim.
Çok sevindim. Çok mutlu oldum.
Dediğinde resmen dilim tutuldu.

"Ablacım izninle." Diyen Kerem
Gülce'yi benden ayırıp.

"Tebrik ederim. Artık sana yenge diyebilir miyim." Dedi göz kırparak.
Sonrada bana sarıldı.
O an kendimi artık yalnız hissetmediğimi fark ettim. Ama yine de kendimi Ferman'ın karısı olarak düşününce,
Allah'ım utancımdan ölmek üzereyim. Dedim. İçimden.

O anda ne ara geldiğini duymadığım Ferman'ın beni çekerek kolunun altına almasıyla geriye doğru sendeleyip Ferman'a baktım. Yine o koku geldi burnuma. Onun o parfümünün karıştığı teninin kokusu aahh! Ben iflah olmam.

"Yengenizi sonra tebrik edersiniz.
Şimdi yemeğe sonrada herkes işine. Okulunuz yok mu sizin lan.."

Kerem birden feryad ederek.

"Abla sınav. Bugün sınav vardı.
Çabuk yaa. Geç kaldık." Dediğinde gülmeden edemedim.
İki kardeş yemek bile yemeden apar topar kabanlarını kapmalarıyla kapıdan çıkmaları bir oldu.
Bense arkalarından bakıp sonrada Ferman'ın çekiştirmesi eşliğinde mutfağa girerek masaya oturtuldum.

"Aslı hadi otur. Dedikten sonra servis tabağıma masadaki her şeyden birer parça bıraktı. Hadi kahvaltını yap."

Ferman'a baktım boş boş.
"Ferman bu ne. Ben bunların hepsini yersem mide fesadı geçiririm.
İştahım bile yok sadece çay içmek istiyorum."

"Olmaz. Gelecekteki karımın zayıf çelimsiz kuş kadar kalmasını istemiyorum."

"Zayıf?
Çelimsiz? O ne demek şimdi."

"Yani sıska demek."

"Onu anladık her halde.
Beni sıskamı görüyorsun."

Dedim kendime şöyle bir göz gezdirerek.

"Aslında boyuna göre kilon fena değil ama biraz daha kilo alman daha iyi olur. Ben sarıldığım şeyi hissetmek isterim..."

Demişti ki gelen Esma teyzeyle masanın altında bacağına vurdum yine.
Ama yine tınlamadı.

Esma teyze:

"Ferman oğlum. Güzel haberi duydum. Çok mutlu oldum. Allah tamamına erdirsin."

Yine ve yine kızararak önüme baktım sadece. Ya ben neden böyleyim.

"Sağol Esma Sultan." Dedi Ferman.
Ama Esma ile konuşurken gözleri bendeydi hala.
Ama ben hiç bir şey diyemedim. Kaçamak şekilde bir Esma teyzeye bir önüme baktım.
Sonunda yerimden kalkarak,

"İzninizle ben.. "Dedim devamı gelmedi hızlı hızlı odama çıktım.

Alışık olmadığım bir durumdu ve gerçekten ateşte kalmış gibi hissettim. Ve şuan nefes alamadığımı hissediyordum.
Odama çıkar çıkmaz odamdaki balkonu açarak kendimi dışarı attım.
Hava soğuk olmasına rağmen ben soğuyamıyordum.

Nasıl kurtulacaktım bu halden. Offf. Bir anda, Aslı dan.
Aslı yengeye geçmiştim. Kulağa tuhaf gelmiyor mu.
Ferman'ın Aslı diyen sesisle irkilerek arkamı döndüm.
Aniden sesini duyunca korkmuş yerimde zıplamıştım.

Yanıma yaklaştı. Arkamdan bana sarılarak çenesini omuzuma yasladı.
Neden bu soğukta buradasın. Hastamı olmak istiyorsun.

" Özür dilerim." Dedim başımı öne eğerek. Be.. Ben bir anda herkesin...

"Hiişşşttt. Bir şey söylenene gerek yok.
Seni anlıyorum zamanla sende onlarda uyum sağlayacak alışacaksınız merak etme. " Dedi.
O an daha rahat hissettim.

"Hadi üşümeden içeri gir."
Dedi, belimden tutarak odaya doğru yönlendirerek.
Odaya girdiğimde, balkon kapısını kapatıp yanıma geldi.

"Şimdi ne olacak.
Y-Yani..."

"Ne olacak söyleyeyim. Dedi,
beni kollarının arasına alarak.
Yüzünü yüzüme doğru yaklaştırdı. Evleneceğiz." Dedi önümde durup belimden sarılarak.

" Ne hemen mi. Ama ben öyle evlenmek..."

"Merak etme güzelim her şey sırayla olacak."
Dedi gözlerime bakıp dudaklarımdan öperken.

Diğer hikayelerime de beklerim canlarım.

***********************************
Bölüm sonu.
Yeni bölümde tekrar buluşmak üzere
Bu arada yeni hikayeme de beklerim canlar.

 

Loading...
0%