@azamet_29_2
|
Ben Aslı Mavişah. Hayatı hiçbir zaman ciddiye almayan ama ne kadar acımaz olabileceğini tek başına kaldığında anlayan Aslı. Ölmeyi düşünürken, bir kaza yüzünden hayatına dahil olacağı adamı bulan,bulduğu adama körkütük aşık olan Aslı. Ben Aslı. Kendi aramızda yaptığımız bir kutlama ile nişanlandık. "Sen nasıl rahat edeceksen öyle olsun güzelim. Demiş ve aramızda yapmıştık nişanı. Yüzüğü parmağıma takarken. Sevdiğini alnından öpmek sadakat işaretidir. Medya: Aslı'nın nişan kıyafeti. Nişanlandıktan sonra büyük bir azimle geleceğime yöneldim. İlginç görünüyordu kendi şirketimi yönetmek için işletme okumak. Her neyse. Şimdi burda kendi okulumdayım. Şuan ne yapıyorum. "Burada biri var.." Kafamı kaldırıp karşımda duran kıza çevirdim bakışlarımı. "Farketmez otur kızım işte nasılsa kalkacak." İki kız aynı anda masama oturdu. Üçüncü kız da elinde kahvelerle gelerek,oda kuruldu masaya. İki dakika kantinde kahve keyfi yapmak istemiştim ondada gel beni döv diyen tipler gelip masama kurulmuştu. Herneyse bela istemiyorum. Burasıda boştu. Hiç umursamadan kitaplardaki konuları gözden geçirerek not tutmaya devam ettim. Kulağıma gelen şeyle gülme isteği geldi. "Jale baksana okula bir inek daha gelmiş." "Gözü kitaptan başka bir şey görmeyen biri daha." Dedi diğeri. Jale dedikleri kız: "Kızım bu okula başka türlü gelemez bu fakirler." Yani üç yıl da hiç bir şey değişmemiş. Okullarda hala kendini bir şey zanneden zengin kızlar var. Jale'nin egosu tatmin olmamış olmalı ki oturduğum masaya gelip oturdu. "Hey inek. Sen yenisin galiba." Başımı kaldırıp yüzüne baktım. "Şimdi dinle buralarda iyi tanınırım. Esas kız benim. Ben ne dersem o olur yani. Sende öyle yapacaksın." Dedi bana bakarak. Birden beni bir gülme aldı. Bir an Jale'ye baktım. Bir yandan gözümdeki yaşları silerken bir yandanda derin bir nefes alarak konuşmaya başladım. "Ya bekliyordum da bu kadar erken beklemiyordum. "Birincisi inek senin gibisine denir silikonlu." Dedim göz kırparak. "Göğüslerin burnuna kadar kalkmış. Dedim, biraz öne eğilip sadece onun duyacağı sekilde devam ettim. Yerinde olsam bana bulaşmam. Dedim göz kırpıp. Ve kitaplarımı toplayıp bardağımıda alıp masadan kalktıp kütüphaneye doğru gittim. Arkamdan fısıltılar geliyordu. Akşam olmuş ve bütün derslere girmiştim. Benim önünde gidiyorlardı. Bahçenin dışına çıkarak arabalara gidiyordu birçok öğrenci. "Beyaz eski model modifiye tosba." Dedim. Evet bildiğiniz tosba. "Yengecim sana inanamıyorum yaa. Ferrari falan değil de tosba istiyor olamazsın. Ben yanlış duydum değilmi?" Evet tosba istiyorum. Küçükken görmüş çok beğenmiştim. Ferman gözlerime baktı. "Sen nasıl bir insansın." Dedi bana sarılıp. Ne istiyorsan onu alırım güzelim. Mademki hayalindi o zaman tamam. Gördüğümde anda çocuklar gibi sevindiğim arabamla gelip gidiyorum okuluma.
Herkesle birlikte bende çıkarak arabama bindim. Diğer öğrencilerin tuhaf bakışlarına aldırmadan motoru çalıştırıp evin yolunu tuttum. "İyi akşamlar ben geldim." Dedim. "Kimse yok mu sultanım." "Gelirler birazdan. Yemek hazır" "Tamam temizlenip geliyorum." Koşar adım merdivenlerden çıkarak odama girdim. O zamana kadar da buradayım. Hızlıca elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştim. Kitaplarımı masaya bırakırken kapım açıldı. Ferman. Fermandı gelen. Arkamı döndüm. Gülen yüzüyle bana bakıyordu. Yanına giderek sımsıkı sarıldım. "Hosgeldin." "Hoş buldum." Dedi gözlerime bakıp burnumun ucundan öperek. "Öğrenci nişanlım." " Şunu söyleme tuhaf hissediyorum." "Tamaam, nasıl geçti okul. " "İyi. Hatta eski kafa birileriyle bile tanıştım. Zengin şımarık kız takımı." Birlikte aşağı inerek Kerem ve Gülce'nin gelişini salondaki koltukta Ferman'a sarılı şekilde bekledim. Ben okulda yaptıklarımı anlatırken Ferman iş ve iş dünyası ile ilgili tüyolar veriyordu. Malûm ilerde lazım olacak. Kerem'in: Ferman: " Abi sınav notları için kütüphaneye gittik."Dedi Gülce. "İyi madem. Hadi yemeğe. Ama konu bir türlü kafama girmedi. Önce kapıyı tıkladım. "Aslı. Hayırdır." Dedi. "Şey... dersle ilgili birşey soracaktım ama vazgeçtim. Ben hallederim." Dedim kapıya yönelerek. Ama bırakmadı. "Gitme." Dedi. Arkamdan kollarıyla sararak. "Ne.. kalmak mı. Sa..saçmalama." Dedim. Ferman tek hamlede beni kucağına alıp yatağa bıraktı. Sonrada yanıma yattı. "Rahat dur Aslı. Sadece uyumak isyiyorum. Yanımda ol kokunu özledim. " Ferman'a baktım kendinden geçmiş gibi kapalıydı gözleri. Belliki yorgundu. Çaresiz, sessizce ve arada mesafe bırakarak bende gözlerimi kapattım. ***** "Ne gülüyorsun be."Dedim , elimle belimi tutarken. Ayağa kalkıp odama geçtim sonra. Aynaya baktığımda kıpkırmızıydım. "Adamla nişanlandın ama hala kızarıyorsun Aslı." "Alev. " Dedim. "Nerdesin sen. Neden birden bire kayboldun." "Artık bana ihtiyacın kalmıyor Aslı. "Evet. Aaah. Geç kalıyorum." Hemen üzerimi giyinip kapıyı açıp fırladım aşağı inen merdivenlerden koşarak inerken arkamdan, "Aslı yavaş düşüp kıracaksın bir yerini." Fermanı ellerimle itip. "Ya kaç kere söyleyecem.Yapma şunu Ferman." Dedim kırmızı suratla. Belimden sarılarak, "Esma teyze. Gülce ve Kerem nerede." "Onlar erken çıktı oğlum. "Anladım Esma teyze tamam. " Bizde hızlıca yiyip ev den çıktık. Seni bırakayım diyen Ferman'a gülümseyerek. "Ben kendi arabamla giderim" O işe bende okula gittim. Saatine baktım. Derse 15 dk vardı. Hemen alıp dönerim diyerek hızla sınıftan çıkmıştım ki çarptığım şeyle gerisin geri düştüm. Kafamı kaldırdığımda kaşları çatık bir erkek öğrenci bana bakıyordu. "Önüne baksana kızım." Desede duymazdan gelip yerimde doğruldum. Her kimse delil bırakmıştı.
Yapacak bisey yoktu. Fermanı arayıp durumu anlattım. Önce bi köpürdü. Küfür üstüne küfürler etti. Güvenliklerden başlayıp kameralara kadar. Sonrada, Tamam güzelim sen merak etme. Ben birilerini yolluyorum hemen.Çıkışta Zafer seni alır." "Ben gelirim Zafer'e gerek yok." "Olmaz. Zafer alacak itiraz yok." "Yahu bi dinleseydin."Dedim çaresiz bakarken telefona. Yapacak bişey kalmamıştı. "Arabayı bu hale bunlar getirmiş Aslı. Nokta." "Aynen Alev. " "Arabasını yakalım derim. "Saçmalama Alev. Okuldan atarlar. " "Kızım hala anlama zorluğu çekiyorsun. Arkanda Dağ gibi Kara kule var." "Olabilir ama ben her darda kalışımda ona koşamam Alev." Kitaplarımı derslikten alıp kafeteryaya indim. Çantamı bir sandalyeye kitaplarımı diğerine kendimde üçüncü sandalyeye oturdum. Bugün buraya kimse oturamayacaktı. Az sonra gıcık üçlü gelerek masanın önünde durdular. Çantaya kitaplara ve bana baktılar. "Hey burası benim masam boşalt." "İsminin yazdığını görmüyorum." "Buranın benim oldugunu herkes bilir." "Ben bilmem." "Bana bak." Dedi yanındaki. Ayağa kalkıp ellerimi masaya dayadım. "Arabama sen hasar verdin değilmi." "Ne arabası. Benim senin basit "Öylemi. Ben sana arabam tosbağa demedim. Bu bir. Dedim küpeyi göstererek. "Bu iki." Anında eli kulağına gitmişti. Sonrada hızla küpeyi almak istesede vemeyip cebime koydum. "Sana,bana bulaşma demiştim." Dedim, öne doğru yaklaşarak fısıltıyla konuşuyordum. "Bu son uyarım. Yoksa arabanı cayır cayır yakarım. Hemde sen içindeyken. Bu da üç. " Jale gördüğü şeyle gerçekten korkmuştu. Çünkü son cümleyi söyleyen Alev di ve Jale gözlerinin nasıl değiştiğine şahit olmuştu. Anında bir adım geri giderek. "Gidelim." Dedi. "Alev senden korkulur. "Haketti." Onlar uzaklaştıktan sonra keyifle bir kahve içerim artık diyerek kendime bir kahve aldım. "Hey kızlar duydunuzmu. Yarınki seminere ünlü iş adamı Ferman Demirdağ geliyormuş." "Öylemi son ana kadar belli değil diyorlardı." "Evet ama belli olmuş. Dilek hoca söyledi." "Kızlar ben o adama aşığım. "Kızım o bizim gibileri beğenirmi. "Hayır ya yalan o laflar." "Yarın geldiğinde mutlaka bir aşk mektubu vermeliyim ona. Belkide bir şansım olur." "Ya ne demezsin. Benden sonra belki." "Aslı bu kızlar kudurmuş. Seninkini yarın parçalar bunlar. Bir kızlara bir söyledikleri özelliklere birde kendime baktım. En son kızların yanından geçerken. "Kızlar boşa hayal kurmayın. Ferman Demirdağ'ın başı bağlı."Dedim hala gülerken. Sonrada diğer ders için merdivenlere doğru giderken yine Jaleyi duydum. Sesi bir üst merdivenlerden geliyordu. Demek merdivenlerde oturuyorlardı. Jale: "Kızlar duydunuzmu? Yarınki seminere ünlü iş adamı Ferman Demirdağ geliyormuş. "Nasıl ikna ettiler acaba." Kızım adam çok yakışıklı karizmatik akıllı süper bişey. Tam bir erkek. Onunla bir... "Hey ne yapıyorsun. Casuslukmu?" Duyduğum sesle arkamı döndüm. Bugün çarpıştığım çocuk ve yanında arkadaşı. "Git başımdan zaten duyamıyorum." Dedim gözlerim ve dikkatim üst katta. "Birde sen engel oluyorsun." "Ne o yoksa sende şu Ferman Demirdağ hayranlarındanmısın. "Kart?" "Yani yaşlı. " "Yaşlı.?" "Kızım sende anlama kıtlığı mı var. Yönümü Cenk' e döndüm. "Neden özür mü dileyeceksin." Bir kahkaha attı. "Hayır tabiki.Seninle tanışmak için. " "Sebep. " "Çok tatlı ve güzelsin. Çok hoşuma gittin. Seninle arkadaş olmak istiyorum ne dersin. Emin ol benle çıkan kızlar çok mutlu olurlar." Yüzüne igrenerek ve sinirle baktıktan sonra hiç cevap vermeden yanından geçip gitmek istedim ama kolumdan tutunca kıpırdayamadım. "Çek elini geri zekalı." "Cevap vermedin güzelim." Eli hala kolumdaydı. Kolumdan çekmek zorunda kaldığı eliyle kasıklarını tutarak, " Seni or***u." Dedi, dişlerinin arasından. "Her kuşun etine ağzın sulamasın pislik. "Dedi tekmeyi geçiren Alev. "Aslı hadi gidelim burdan ben bunu boğmadan." Son derse de giremeden gün bitince kendimi bahçeye attım. Zavallı arabamın yanına giderek. Duvarın üstüne oturdum. Zafer arabadan inerek yanıma geldi. "Aslı kardeş abi benimle geleceğini söyledi." "Evet." Dedim Jale'ye bakarak. "Hallederiz." Dedi Zafer de Jale'ye bakarak. Diyerek kapıyı açtığında arkamı dönüp Jale'ye baktım tekrar. Anlamaz şekilde bana bakıyordu. Ne düşündüğünü biliyordum. Bu fakir nasıl bu arabaya ve korumaya sahip. ***** "Neden." "Ben bilmem. Sormamda abi söyler ben yaparım." "E iyi bari gidelim. Zaten soracaklarım vardı." Ferman'ın odasına çıktığımızda Zafer'in kapıyı açmasıyla içeri girdim. Ferman kafasını leptoptan kaldırıp bana baktı. Sonrada ayağa kalkarak yanıma geldi. "Hoşgeldin güzelim nasılsın. " "İyiyim. Sadece arabama üzüldüm." "Sen merak etme hallederler."Dedi. "Gerek yok. Ben zaten biliyorum." "Öylemi." Dedi. Tek kaşı havada bana bakarak. "Üst sınıflardan bir kız. Kendini bişey sanıyordu bende ona biraz dinlenince ceza olarak yaptı sanırım. "Nasıl istersen. Ama bi aksilik olduğunda hemen söyleyeceksin." "Tamam. Hem bu arada bugün birşey daha öğrendim. "Son anda oldu. " "Okuldaki bütün kızlar aç kurt gibi senin gelmeni bekliyorlar biliyormusun. "Ne." "Yakışıklı karizmatik her gece başka bir kızla olan kaslı tam bir erkek. Bunları söylerken kıskandığımı belli etmemeye çalışsamda yüzümden kesin anlamıştı. "Ayrıca erkeklerde senin için kart diyorlar." İşte bunu gülümseyerek söylemiştim. "Hahahahaha. "Ferman'ın kahkahasıyla ona döndüm. Bu adam neden bu kadar güzel gülüyor yaa. "Gerçekten mi. "Peki sen ne düşünüyorsun? Gözlerimi gözlerine kilitledim. Hiç birşey diyemedim. Sadece aşkla baktım. Kapının tıklamasıyla hemen ayrıldım kollarından. "Gel." Dedi Ferman sinirli şekilde. "Efendim istediğiniz dosyaları getirdim." " Tamam. Masaya bırak." Dedi sinirliydi hala. Kız çıktıktan sonra. "Hadi gidelim." Dedi dosyaları çantasına hızlıca atıp. ************************************
|
0% |