@azamet_29_2
|
Saatin alarmıyla uyandığımda sabahın 7 siydi. Hemen kalkarak önce banyoya girip işlerimi hallettim. Kahvaltı hazır,Gülce ve Kerem masada beni bekliyordu. "Günaydın yengecim." "Gü..Günaydın Kerem." Hâlâ alışamadım şu yenge kelimesine. "Günaydın Aslı'cım." "Günaydın Gülce." "Ferman nerde." Kerem: "Anladım." " Yani bugün bizimle geliyorsun yengecim. "Evet yaa. Şımarık kızın biri arabama saldırdı. İnanırmısınız içim acıdı onu öyle görünce. Gülce: "Evet, bir kaç manyak arkadaş bile bulduk. Değilmi Aslı." "Bence onları sen çekiyorsun Alev." "Olabilir ne diyim çekici bir kişiliğim var." "Evet alıştım." Dedim,Gülce'ye bakarak. Bu arada uzun zamandır ortaya çıkmayan Alev'in yeniden ortaya çıkmasından kimseye bahsetmiyorsun. Çünkü Alev'i duyunca evdeki herkes bi tedirgin oluyordu. "Artık çıkalım mı geç kalmayalım." "Olur." Kerem ve Gülce ile birlikte evden çıkıp bizi bekleyen Sefer'in olduğu arabaya bindik . Kerem: "Bizdeymiş derken." "Yani okula gelip seminer verecekmiş." "Evet benimde sonradan haberim oldu. Okuldaki kızlar dört gözle erkekler kem gözle bekliyor." "Tahmin ediyorum." Dedi Gülce gülerek. "Abim ilk kez bir seminere katılıyor. "Tabiki Aslı için ablacım, neden olacak." "Benim için mi.? Ne alakası var." "Var var.." Kerem'in bana alaycı bakışları eşliğinde okula geldik. Çantam elimde bahçeye girerken Jale ve yağcılarını gördüm. "Sonrada yanımdan geçerken. Arkamı dönüp sinirle baktım ve yoluma devam ettim. Hızlı adımlarla yanıma doğru gelmeye başlayınca bir an korkmadım değil. "Nereye böyle tatlı kız. Bi selam bi günaydın yokmu?" "Ne selamı be uzak dur defol yanımdan." Dedim kolumu hızla çekerek. " Canın tekmemi istedi yine." "Seni vahşi kedi. "Gel benim kızım ol seni çok mutlu ederim. " Sonunda bardak taşmıştı. "Bana bak igrenc pislik. Ben senin tanıdığın kızlara benzemem. Dedim arkamı dönüp sınıfa doğru giderken. "Benden bu kadar kolay kaçamazsın bebeğim. Yine görüşeceğiz vahşi kedi." Diye arkamdan bağıran Cenk'i duymazdan geldim. "Şu hale bak. Edebimizle okuyalım dedik geldi bela beni buldu yine. Sinirle sınıfa attım kendimi. "Buraya oturmanın sakıncası varmı." Duyduğum sese döndüm. "Tabi.. " "Merhaba benim adım Elif. " "Bende Aslı. Seni ilkkez gördüm." "Evet maalesef raporluydum. Trafik kazasında bacağımı kırmıştım. Dersleri geriden takip etmek zorunda kaldım. Ama sonunda gelebildim." "Çok geçmiş olsun." "Teşekkür ederim." "Şey neden o kadar yer varken yanıma oturmak istedin." Kız sınıfa bakarak "Bilmem sanki en rahat bura gibi geldi. Erkek öğrencilerle pek anlaşamıyorum. " "Anladım galiba bende." Dedim önüme dönerken. Ferman.? "Bugün seminermi vardı." Dedi Elif benim baktığım yere bakarak. "Evet öyleymiş." Dedim resme bakarak. Hocanın gelişi ile derse başladık. Konuları dinlerken not almaya dikkat ediyordum. " Elif sonraki dersim boş. "İsterdim ama ögrenci işlerine uğramam lazım." "Tamam o halde görüşürüz." Ben semineri bahçede bekleyecektim. Ünlü iş adamlarından Ferman Demirdağ bugün okulumuzda gençlerimizin sorularını yanıtlayarak Tam olarak böyle yazıyordu. "Ooo. Bakıyorum sende onun hayranlarındansın. "Öylemi. Peki kimlere bakar." "Benim gibilere yada bana bakar." "Gerçekten mi." "Evet. Onun hayalini kuruyorsan vazgeç. Ben bugün bu okulun tarihine geçeceğim. "Ne.?" "Evet doğru duydun. Onun bana teklif etmesini beklemeyeceğim. Ben ona teklif edeceğim." Bir anda kahkaha atarak gülmeye başladım. Dedim çantamı kolumdan alıp sırtıma takarak. "Ferman Demirdağ'ın başı bağlı onun bir sevdiği var." Dedim gülümseyerek. "Yalan söylüyorsun." Dedi sinirle ve ekledi. "Sen nereden biliyorsun." "Biliyorum çünkü o benim." Bu kez Jale kahkaha atmaya başladı. Hemde yanındakilerle birlikte koro halinde. "Aslı şunun ağzının ortasına çakmak istiyorum." "Sakin ol Alev yeri değil." Gülmekten konuşamayan Jale. "Sen. Sen.. Senmi. Kızım sen kim o kim. Aranızda gezegen farkı var ayol. Sinir katsayım daha da artarak oradan ayrıldım. "Teklifi etde o zaman görürüm seni." Dedim yanından ayrılırken. Herkes gelenleri görmek için bahçeye doluşmuştu. Kim olduğuna bakmak için ayağa kalktığımda Sefer ve Ferman'ı gördüm. Ferman üzerindeki takım elbisenin içinde inanılmaz yakışıklı bir manken edasıyla yürüyordu. Okuldaki bütün kızlar hayran şekilde bakarken erkeklerin kimisi hayran kimisi ölümcül bakışlar atıyordu. Ferman etrafındaki kalabalığı korumaların yardımı ile yarıp geçerek binaya girdi. Saate baktım zaman yaklaşmıştı. Herkes tekrar binaya girerek seminerin oldugu amfiye gitmeye başladılar. Bende yavaş adımlarla arkadan giderek içeri girdim. "Ay bu kızı sevdim ben Aslı." "Alev sen birilerini sevebiliyormuydun yaa." Dedim otururken. "Teşekkür ederim Elif." "Rica ederim." Ferman'ı ilk kez bir konuşma yaparken izleyecektim. Heyecanla beklemeye başladım. Sevgili öğrenciler bugün başarılı iş adamı Ferman Demirdağ konuğumuz olacak. Kendisi yoğun olmasına rağmen bizi kırmayıp davetimizi kabul etti. Lütfen okulumuzu ve kendinizi rezil edecek hareketlerde bulunmayın. Özellikle adı çıkan bir kaç arkadaşınıza söylüyorum. "Eveet buradayım hocam. Bizde sizi seviyoruz." Dedi sesli şeklide gülerek. Duyduğum sesle arkamı döndüm. "Söylediğimi anladım umarım." "Siz merak etmeyin hocam. Sizi rezil etmem." "Tam bir geri zekalı. Bu Cenk üniversiteyi nasıl kazanıp gelmiş anlamdım." Dedi Alev bu kez. "Aynen benden uzak olsun da ne hali varsa gördüm. Pisliğin teki." Dedim önüme dönerek. Bir kaç dakika sonra kapı açıldı ve Ferman içeri girdi. Tahtanın önüne geçtiğinde herkes ona bakıyor aralarında fısır fısır konuşuyorlardı. Hoca Ferman'a dönerek, "Bizi kırmayıp geldiğiniz için teşekkür ederiz." Dedi. Ferman: "Bende burada olmaktan memnun oldum. Gençlere bir nebze birşeyler öğretebilirsem ne mutlu." Hoca,"Buyrun lütfen." Dediğinde Ferman bize döndü. Öncelikle bütün öğrencilere dikkatle baktı. "Merhaba gençler. Adım ki zaten biliyorsunuz. Demirdağ Holding 'in sahibi yöneticisi ceo su. Sizlerle bir arada olmaktan gerçekten çok mutlu oldum. Bugün burada sorduğunuz sorulara elinden geldiğince cevap vereceğim. Aklınıza gelen her şeyi rahatlıkla sorabilirsiniz." Elini kaldıran bir öğrenci. "Ferman Bey ne zamandan beri bu işin içindesiniz." "Çok uzun zamandır." "Genç yaşta mı geçtiniz şirketinizin başına ve neden." "Evet gençtim. Çünkü anne ve babamı aynı anda talihsiz bir şekilde kaybedince babamın yerine geçerek devam etmem gerekti." "Teşekkür ederim." Dedi öğrenci ve oturdu. Sonra başka öğrenciler tek tek soru sormaya başladı. Ferman her birine en anlaşılır şekilde cevap veriyordu. "Ferman Bey bu işte iyi nasıl olunur." "Bence planlı programlı çalışma ve azim. Birazda şans. Başka bir öğrenci, "Düşmanınınız varmı. " "Sanırım rakip demek istedin delikanlı. Evet bir çok rakibim var. "Ferman Bey ne kadar zenginsiniz." "Oldukça." "Kızlardan biri atladı. Ferman Bey kaç yaşındasınız." "30. " "Nasıl bu kadar fit ve yakışıklı olabiliyorsunuz." "Al işte tam bir mal değneği. Sinirle baktım soruyu soran kıza. "Aslı kız ne bilsin senin nişanlın olduğunu. Bence artık duyur herkes bilsin. Hem bende yüzlerine bakar bakar eğlenirim." Ferman: "Teşekkür ederim küçük hanım. "Gülme be adam burdan eve kadar kuyruk olacak bu kızlar." Dedi Alev sinirli şekilde. "Valla haklısın Alev." "Ferman Bey. " Duyduğum ses Jale'nindi. "Ferman Bey. Sevgiliniz varmı?" Ferman önce başını kaldırıp amfideki bütün öğrencilere göz gezdirdi. Sonra Jale'ye döndü. "Hayır bir sevgilim yada kız arkadaşım yok." Dedi. O an kocaman gözlerle ona baka kaldım. "Na.Nasıl. Bu ne demek.." O an kendimi bir boşlukta hissettim. Dizlerimin bağı çözüldü. "O zaman benimle çıkarmasınız." Ne? Bu..Bu..Kız ne Dedi. Ne dedi o az önce. Şok olmuş sadece bir kıza bir Ferman'a bakıyordum. Gerçekten de söylemişti. İnanamıyorum ya. Ferman bir süre kıza baktı. "Çok tatlı ve hoş bir hanımsınız. " Jale duyduğu şeyle o kadar mest olmuştuki nerdeyse yerden yükselecekti. Ferman devam etti.
"Evet gelecekteki eşimde bu okulda okuyor." Bir ugultu koptu. Kızlar kendi aralarında erkekler kendi aralarında konuşmaya başladılar. Hoca araya girerek., " Evet çocuklar 1 saatimiz doldu herkes çıkabilir." Ferman önden çıktıktan sonra öğrencilerde arkadan çıkmaya başladı. Bir süre öylece boşluğa bakıp Ferman'ın söylediği şeyi düşündüm gülümseyerek. Elif'in beni dürtmesinden sonra bende yavaş yavaş inerek kapıya yöneldim. Dışarı çıktığım da Ferman yoktu. Etraftada görünmüyordu. Büyük ihtimalle eve gitmek için yola çıkmıştı. Elif'e tekrar teşekkür ettikten sonra çantamı omuzuma atıp çıkışa yöneldim. Telefonumu çıkarıp Ferman'ı aramaya karar verdim. Sonra da arama tuşuna basarak kulağıma götürdüm telefonu. Ama başımı kaldırdığımda aramama gerek kalmamıştı. Çünkü çıkışta arabanın yanında kızlarla konuşurken görmüştüm. Yaklaştıkça kızların konuşmalarını daha net duyuyordum. Yanına yaklaşıp, "Görüp ne yapacaksın Jale'ciğim." Dedim,hemen yanında durarak. Anında bana dönüp baktı. Ferman'da tabi. Dedim gözlerimi Ferman'a dikip. "Onun başı bağlı. O benimle."Dedim gülümseyerek. Ferman sol kolunu kaldırarak, "Merhaba güzelim."Dedi. Kolunun altına girerek," Merhaba." Dedim. Ferman alnımdan öperek "Günün nasıl geçti." "Seni görünce daha iyi oldu."Dedim beline sarılarak. Jale'nin şuanki bakışları görülmeye değerdi. Ferman araya girerek. "Görüşürüz kızlar." Dedim imali şekilde. Ferman ile birlikte arabaya binerken karşıdan bana bakan bir çift siyah göz gördüm. Cenk'ti bakan.
|
0% |