@azamet_29_2
|
Aldığım suyu beze dönerek Aslı'nın alnına koydum. Aslı yavaşça gözlerini açarak bana baktı. Ağlayarak, "Teşekkür ederim vazgeçemediğin için." "Asla vazgeçmezdim. Bütün dünyayı dolaşmam gereksede yine vazgeçmezdim." Aslı yavaşça yönünü bana dönmeye çalışınca. "Kıpırdama canın daha çok yanmasın." Dedim. Ama dinlemedi. "Korkma. Dedim. Yasemin kokulu saçlarından öperek. Sonra alnına koyduğum bezi yeniden ıslayıp tekrar alnına yerleştirdim. Aslı, gözleri kapalı hızlı hızlı nefes almaya ve titremeye başlamıştı. "Zafer daha gelmedikmi niye bitmiyor bu yol." "Az kaldı abi." Kollarımın arasında titreten Aslı'ya bakıyordum sadece. Kız bir günde nasıl bu hale gelmişti. "Ferman.. " "Burdayım" Dedim. "Ferman bırakma beni gitme ne olur. Vazgeçme benden. " Söylediği şeyle daha dikkatli baktım Aslı'ya. Gözleri kapalıydı. "Seni bıraktığım gün öldüğüm gün olsun!! " "Abi geldik. " Nihayet Allahın belası yol bitmişti. Acil müdahale odasına girerek Aslı'yı yatağa bırakmak istedim ama eliyle yakamdan öyle kuvvetli tutuyorduki onu bıraktığımda üzerine eğilmiş şekilde kaldım. "Kağan ateşi var. " Anladım.Tamam." "Aslı'm." Dedim elini yakamdan ayırmaya çalışırken. "Aslı." Dedim usulca. "Korkma, burdayım." Dedim gülümseyerek. Başını yavaşça tamam anlamında salladı. Sonra gözlerini kapattı derin bir nefes aldı. Hâlâ titriyordu. "Aslı hanım geçmiş olsun. Beni hatırladınız mı.?" "Evet...Zeynep." "Evet.Şimdi kolunuza damar yolu açacağım. Birazcık acıyabilir. Serum takıp ilaç vereceğiz. Hemşire önce ateşine baktı. " 40." Dedi. Hemen damar yolu açıldı. Ve serumla birlikte ilaç verildi. "Birazdan ateşi düşmeye başlar korkma." Dedi Kağan. Sonra "Aslı. Aslı beni duyuyor musun.?" Aslı gözlerini araladı Kağan'a baktı. "Hıhı." Dedi.Yorgun çıkan sesiyle. Kağan Aslı ile konuşuyor bende sadece izliyordum. "Aslı.. Şimdi bacağındaki yaraya bakmak için sargıyı açacağım acırsa söyle tamam mı. " "Hı.hı." "Bacağına ne olduğunu hatırlıyormusun." Dedi Kağan bir yandan sargıyı açarken. Aslı yarı uykulu şekilde. "Düştüm...Ormanda... Kaçarken... Yumruklarımı sıktım. Kaçmaya çalışmış ama olmamıştı. "Anladım. Pekii dalı nasıl çıkardın." "O..o çıkardı." "Sargıyıda o mu yaptı." "Hı.hı.Evet." "Bakalım durum ne." Dedi, Kağan son katıda açarken. "Özür dilerim şimdi bitiyor biraz dayan." Kağan bir yaraya bir bana baktı. "Aslı. Yaran kötü değil ama enfeksiyon kapmış temizlemem ve bir kaç dikiş atmam gerekecek." Dediğinde ben uzanıp yaraya bakarken, Aslı: "Hayır istemiyorum acıyor." Dedi. Baktığım yarayı beğenmemiştim. Kağan: "Aslı beni dinle lütfen. Ben Kağan'a ters ters bakarken devam etti Kağan. "Canını yakarsam yine gebertir. Dedi,gülümsemeye çalışarak. Aslı bir Kağan'a bir bana bakarak, " Tamam." Dedi "Aferim abicim. " Kağan yanındaki masada bir iğne hazırlayarak Aslı'nın yarasının iki yerine enjekte etti. O sırada Aslı dişlerini sıktı sadece. "Tamaam. "Yandı." Dedi Aslı "Ne Nasıl." Dedim sinirle. Bu sırada Kağan da elindeki sargıyı açıyordu. "Şöminenin içindeki ateşe soktum." "Ne.? Ne yaptın? Dedim şaşkın ve kızgın şekilde. "Yüzüğümü almak için. " "Yüzüğü almak içinmi? "O... Yüzüğümü aldı. Dedi Aslı. Gözlerime bakarak. "Ferman'ı seviyorum dediğimde. "Ne! Ne yaptım dedin." Şaşkın bakıyordum sadece. " Alınca ona vermemek için sımsıkı tuttum ama yinede elimi zorla açıp benden geri aldı." Gülümseyerek devam etti Aslı. "Ama yüzüğüm hep benimle olacak. " Dediğinde anlamaz şekilde baktım. "Ahhh! Acıyooo.!" Kağan'a baktım hemen. "Dikkat et lan!" "Pardon. Sargı yanık olan yere yapışmış. " Aslı'nın canını acıttığı için Kağan'a kızdıktan sonra Aslı'ya döndüm. "Keşke yapmasaydın Aslı. Neden yaptın yenisini alırdım. Neden canını yaktın. Elini bu hale getirdin." "Ahh!!" Dedi yine Aslı. "Kağaaann!!" Dedim tıslayarak. "Pardoon. Üzgünüm Aslı elin su toplamış ve sargıda yapışmış. "Tamam." Kağan hızlı şekilde sargıyı ısladıktan sonra sargıyı açtı. Aslı'nın elinin üzerinde yer yer yanıklar vardı. Kağan Aslı'nın avucunun içini çevirdiğinde gördüğüm şeyle anında Aslı'ya döndüm. Bana bakarak. "Yüzüğün hep benimle olacak." Dedi. Yine gülümsemeye çalışarak. "Zeynep hemşire sarın" Dedi. Hemşire elini sararken Kağan diğer tarafa bacağının yanına geçti. "Hissediyormusun. " "Hayır." Aslı'nın hissetmediğini anlayınca eline cımbız benzeri birşey alarak "Aslı Ferman'a dön lütfen." "Neden." "Daha kötü hissetmemen için. Hadi lütfen." "Gerek yok. " Dediğinde elimi Aslı'nın yanağına koyup kendime çevirdim. Kağanda bu arada o aleti yaraya soktu. O an içim yandı. Sonra en az 2-3 cm boyunda kalın bir kıymık çıkardı. "Enfeksiyona sebep olan şey buymuş." Dedi. Sonrada yarayı hızlıca temizleyerek dikiş attı. "10 dikiş attım. Bir süre üzerine basmasın." Dedi. Aslı: "Ama okulum..? " Dediginde artık sabrım sınırdaydı. "Tamam." Dedi sadece. "Tamam şimdi de alnın. " Dedi Kağan bandajı değiştirirken. "Düştüm." "Ne zaman ve nasıl oldu." Kağan'ın sorusuyla Aslı bir bana bir karşıya bakıyordu. "Aslı? " Dedim. Anlat çabuk dercesine. "Şey..ilk gün. Duyduğum şeyle ağzıma gelen, aklımdan geçen bütün küfürleri ettim. Sana nasıl dokunur, nasıl vurur lan. Onun elini S*****m. Dedim. Karşımda bana ağzı açık bakan hemşire bile umrumda değildi. "Ben ona vurunca... Oda..." "Kağan ona iyi bak ben 1 saat sonra geliyorum." Diyerek hırsla kapıya yöneldim. Aslı pantolonumun cebine parmaklarını takmış beni engelledi. "Gitme." Dedi uykulu gözleriyle. Bana bakan gözlerine baktım. Islaktı. Dayanamadım. Gidemedim. "Tamam güzelim." Dedim yüzünü avuçlarımın arasına alıp burnunun üstünden öperek. "Onu kum torbası olarak kullanmayı yarına erteliyorum. " Dedim. "Tamaam. "Kağan. Sana burdan bi çakarım." "Tamam beh. Bu gece misafirimizsiniz. Yarın da kendi evinize..." 10 dakikaya odaya çıktık. Aslı'ya hastane pijamalarını giymesi için yardım ederek kucağıma alıp yatağına geçirdim. "Nasılsın." "Uykum var. " Kağan: "İlaçların etkisi, uyku yapar. Uyur uyanır geri uyursun. "Artık bana müsade sizde dinlenin." Kağan gidince Aslı'nın yanına oturdum. "Çok korktum." "Özür dilerr...." "Hişşştt. " Dedim. Işaret parmağımı dudaklarına bastırdım. "Özür dileyecek bişey yapmadın. Senin suçun değildi. O sapık katili bilemezdin. " "O.. O kızı öldürmüş. " Dedi ağlamaklı. " Üzülme. Ağlama. Yakma içimi daha fazla güzelim." Dedim. Aslı bana yaklaştı. Yüzünü göğsüme dayadı. Tenimde hissetiğim ıslaklık gözyaşıydı. "Şiiişşştt. Hadi uyu. Uyu dinlen.Unut olanları. " "Gitme olur mu?" "Sevdiğim kızı ilk kez göğsüme bastırmış yatarken kalkıp gidecek kadar keriz bir erkek değilim." Dedim gülümseyerek. Aslı sargılı elini koluma vurdu. "Rahat durda canın yanmasın." Dedim ve onunla birlikte gözlerimi kapattım. ***** "Acıyor." "Neren acıyor. Bi tanem." "Bacağım acıyor. "Geçecek güzelim." Bacağıma elini koydu okşadı. Hemencecik geçti acısı. Gözlerimi açtığımda kendi evimin bahçesindeydim. Bana bakan ela gözler tanıdıktı. Annemin kucağında başım annemin dizlerinde. "Anne.! Dedim.Ağlıyordum. Rüyamı bu... "Annemmm!!" Dedim yerimde doğrularak. "Seni çok özledim." "Bende bi tanem bende seni çok özledim." "Annem! Kokunu özledim. Hâlâ sımsıkı sarılı şekilde. "Neden beni bıraktın. Neden beni de götürmedin." Dedim hâlâ ağıyordum. "Benim gittiğim yere sen gelemezdin güzel meleğim. Bundan sonra hep mutlu ol. Annem ayağa kalktı. "Artık gitmeliyim." "Gitme annem. Gitme beni bırakma." Dedim elinden tutarak. "Baban beni bekliyor meleğim. " "O zaman bende geleyim. Ne olur benide götür ne olur beni bırakma." "Ben sevdiğime gitmeliyim sen sevdiğinle kalmalısın. " Dedi ve babama doğru gitti. Anne. Anne beni bırakma. Benide götür diye ağlamaya başladım. O an duyduğum o misk kokusu ve bana sarılan kollarla huzuru duydum. ***** "Acıyor." Diyen Aslı ile uyandım. "Neren acıyor. Bi tanem." Dedim. "Bacağım acıyor. "Geçecek güzelim. Geçecek." Bacağına elimi koydum yavaşça okşadım. Uykusunda ağlıyor sayıklıyordu. Ne zaman hastalansa yada ateşlense kabus görüyordu. Sabah gözümü açtığımda odada Kağan. Kerem ve Gülce yi görmemle , "Manyak mısınız lan. Ne diye orda durmuş izliyordunuz. " Dedim elimle gözlerimi oğuşturarak. "Abi valla ben bakmıyorum." Dedi. Gülce. "Oğlum ben kontrole geldim. "Abi niye söylüyorsun ya. Niyetin benide mi tedavi etmek." "Kerem o resmi bana yolluyorsun,sendekinide hemen siliyorsun. Dedim. Halimize bakarak. Yavaşça yanından kalkarken ne varmış halimizde ben komik birşey görmüyorum " Dedim.Aslı hala derin şekilde uyuyordu. Kalktığımda uzun uzadıya gerinirken Kağan Aslı'ya yaklaşarak ateşine ve sargılara baktı. "İyi görünüyor. Uyanınca pansumanını yaparız. İlacın etkisi geçince yine ağrısı olacak. Yeniden ağrı kesici veririz." Kerem: "Abicim hemen anlat neler oldu. "O katil piç. Aslı'yı kaçırıp şehir dışına bir bağ evine götürmüş. Manyak herif." "Katil..? Derken." "Evet lisede bir kızı öldürmüş. Aslı'yı götürdüğü yerin yakınlarına ormana gömmüş." Gülce: "O piçmi yaralamış Aslı'yı abi. " "Dolaylı yoldan evet." "Anlamadım." "Bacağı kaçmaya çalışırken olmuş. Gülce: "İnanmıyorum yaa. Benim bir saatlik işim var. Gelirim sonra." Dedim dişlerimin arasından. "Ferman. Nereye." "Nereye olabilir Kağan. O piçin hesabını görmeye. " "Saçmalama oğlum bak onu öldürürsen düğünü hapiste yaparsın. Dedim ve çıktım odadan. "Gidiyoruz." Dedim. Hastaneden çıkarak arabaya bindik. "O piçi nereye götürdünüz." "Depoya abi." "O zaman depoya çek." "Aslı kardeş nasıl abi." "İyi. Akşam evde oluruz. " "Abi Cenk'i araştırdım. "Onu önce ben görecem. Sonra elimde ölmezse polise gider." Depoya geldiğimizde öğleni geçiyordu. Yanına yaklaştım. Bana bakarak pis pis sırıttı. "Oo. Ferman beyefendi. Dedi sesli şekilde gülerken. "Bu arada Aslı nerde. Duyduğum şey beni delirtmeye yetmişti. "Çözün." Dedim Sefer'e. Sefer bir bana bir Zafer'e bakıp çözdü Cenk'in ellerini. Cenk kolları boşta kalınca kendini yerde buldu önce. Silahımı belimden çıkarıp Zafer'e verdim. Sonra küfrederek Cenk'e giriştim. "Al sana Aslı. Dedim. Önüme neresi gelirse yumruklamaya başladım. "Sen nasıl ona dokunursun. Sen nasıl ona vurursun. Sen kimsin kodumun piçi. Kaçarım mı sandın lan. Kurtulurum mu sandın. Dedim. Hâlâ vuruyordum. "Sizin gibiler sadece oksijen israfı." Dedim. Yerde yatan Cenk'i tekmeleyerek. Hem vuruyor hem sövüyordum. Yinede hırsım geçmiyordu. "Sefer. Dedim nefes nefese. "Alın bunu üzerine kocaman bir not yazın. Kayıp kızın katili olduğunu anlatan. Bağ evinin adresinide yazın. Gece olunca emniyetin kapısına atın." "Tamam abi." "Zafer gidelim." "Tamam abi." O piçi yerde bırakıp hastaneye gitmek için yola çıktık. "Kağan Aslı nasıl." "Bir ara uyandı. Seni sordu ama geri uyudu. " "Tamam. Yarım saate gelirim." Dedim ve kapattım. "Zafer eve çek önce şu üstümdeki pisliği değiştireyim. O piçin kanı heryerimde." "Tamam abi." Önce eve giderek odama çıkıp bir duş aldım "Esma Sultan. Akşama Aslı evde olacak hazırlığı ona göre yap." Dedim. Esma: Kapının önünde Zafer temizlenmiş ve üzerini değişmiş şekilde beni bekliyordu. "Kağan. Aslı nasıl. " "Uyandı. Biraz ağrısı var. Seruma ilaç ekledim. Şimdi Gülce ile sohbet ediyor." "Tamam." Diyerek içeri girdim. Gülce: Aslı'ya yaklaştım. "Nasılsın güzelim." Dedim. Ferman... Söyle bi tanem. Evlenelim...! ********************************** Eveeet süpriz sonlu bölüm. Aldığım suyu beze dönerek Aslı'nın alnına koydum. Aslı yavaşça gözlerini açarak bana baktı. Ağlayarak, "Teşekkür ederim vazgeçemediğin için." "Asla vazgeçmezdim. Bütün dünyayı dolaşmam gereksede yine vazgeçmezdim." Aslı yavaşça yönünü bana dönmeye çalışınca. "Kıpırdama canın daha çok yanmasın." Dedim. Ama dinlemedi. "Korkma. Dedim. Yasemin kokulu saçlarından öperek. Sonra alnına koyduğum bezi yeniden ıslayıp tekrar alnına yerleştirdim. Aslı, gözleri kapalı hızlı hızlı nefes almaya ve titremeye başlamıştı. "Zafer daha gelmedikmi niye bitmiyor bu yol." "Az kaldı abi." Kollarımın arasında titreten Aslı'ya bakıyordum sadece. Kız bir günde nasıl bu hale gelmişti. "Ferman.. " "Burdayım" Dedim. "Ferman bırakma beni gitme ne olur. Vazgeçme benden. " Söylediği şeyle daha dikkatli baktım Aslı'ya. Gözleri kapalıydı. "Seni bıraktığım gün öldüğüm gün olsun!! " "Abi geldik. " Nihayet Allahın belası yol bitmişti. Acil müdahale odasına girerek Aslı'yı yatağa bırakmak istedim ama eliyle yakamdan öyle kuvvetli tutuyorduki onu bıraktığımda üzerine eğilmiş şekilde kaldım. "Kağan ateşi var. " Anladım.Tamam." "Aslı'm." Dedim elini yakamdan ayırmaya çalışırken. "Aslı." Dedim usulca. "Korkma, burdayım." Dedim gülümseyerek. Başını yavaşça tamam anlamında salladı. Sonra gözlerini kapattı derin bir nefes aldı. Hâlâ titriyordu. "Aslı hanım geçmiş olsun. Beni hatırladınız mı.?" "Evet...Zeynep." "Evet.Şimdi kolunuza damar yolu açacağım. Birazcık acıyabilir. Serum takıp ilaç vereceğiz. Hemşire önce ateşine baktı. " 40." Dedi. Hemen damar yolu açıldı. Ve serumla birlikte ilaç verildi. "Birazdan ateşi düşmeye başlar korkma." Dedi Kağan. Sonra "Aslı. Aslı beni duyuyor musun.?" Aslı gözlerini araladı Kağan'a baktı. "Hıhı." Dedi.Yorgun çıkan sesiyle. Kağan Aslı ile konuşuyor bende sadece izliyordum. "Aslı.. Şimdi bacağındaki yaraya bakmak için sargıyı açacağım acırsa söyle tamam mı. " "Hı.hı." "Bacağına ne olduğunu hatırlıyormusun." Dedi Kağan bir yandan sargıyı açarken. Aslı yarı uykulu şekilde. "Düştüm...Ormanda... Kaçarken... Yumruklarımı sıktım. Kaçmaya çalışmış ama olmamıştı. "Anladım. Pekii dalı nasıl çıkardın." "O..o çıkardı." "Sargıyıda o mu yaptı." "Hı.hı.Evet." "Bakalım durum ne." Dedi, Kağan son katıda açarken. "Özür dilerim şimdi bitiyor biraz dayan." Kağan bir yaraya bir bana baktı. "Aslı. Yaran kötü değil ama enfeksiyon kapmış temizlemem ve bir kaç dikiş atmam gerekecek." Dediğinde ben uzanıp yaraya bakarken, Aslı: "Hayır istemiyorum acıyor." Dedi. Baktığım yarayı beğenmemiştim. Kağan: "Aslı beni dinle lütfen. Ben Kağan'a ters ters bakarken devam etti Kağan. "Canını yakarsam yine gebertir. Dedi,gülümsemeye çalışarak. Aslı bir Kağan'a bir bana bakarak, " Tamam." Dedi "Aferim abicim. " Kağan yanındaki masada bir iğne hazırlayarak Aslı'nın yarasının iki yerine enjekte etti. O sırada Aslı dişlerini sıktı sadece. "Tamaam. "Yandı." Dedi Aslı "Ne Nasıl." Dedim sinirle. Bu sırada Kağan da elindeki sargıyı açıyordu. "Şöminenin içindeki ateşe soktum." "Ne.? Ne yaptın? Dedim şaşkın ve kızgın şekilde. "Yüzüğümü almak için. " "Yüzüğü almak içinmi? "O... Yüzüğümü aldı. Dedi Aslı. Gözlerime bakarak. "Ferman'ı seviyorum dediğimde. "Ne! Ne yaptım dedin." Şaşkın bakıyordum sadece. " Alınca ona vermemek için sımsıkı tuttum ama yinede elimi zorla açıp benden geri aldı." Gülümseyerek devam etti Aslı. "Ama yüzüğüm hep benimle olacak. " Dediğinde anlamaz şekilde baktım. "Ahhh! Acıyooo.!" Kağan'a baktım hemen. "Dikkat et lan!" "Pardon. Sargı yanık olan yere yapışmış. " Aslı'nın canını acıttığı için Kağan'a kızdıktan sonra Aslı'ya döndüm. "Keşke yapmasaydın Aslı. Neden yaptın yenisini alırdım. Neden canını yaktın. Elini bu hale getirdin." "Ahh!!" Dedi yine Aslı. "Kağaaann!!" Dedim tıslayarak. "Pardoon. Üzgünüm Aslı elin su toplamış ve sargıda yapışmış. "Tamam." Kağan hızlı şekilde sargıyı ısladıktan sonra sargıyı açtı. Aslı'nın elinin üzerinde yer yer yanıklar vardı. Kağan Aslı'nın avucunun içini çevirdiğinde gördüğüm şeyle anında Aslı'ya döndüm. Bana bakarak. "Yüzüğün hep benimle olacak." Dedi. Yine gülümsemeye çalışarak. "Zeynep hemşire sarın" Dedi. Hemşire elini sararken Kağan diğer tarafa bacağının yanına geçti. "Hissediyormusun. " "Hayır." Aslı'nın hissetmediğini anlayınca eline cımbız benzeri birşey alarak "Aslı Ferman'a dön lütfen." "Neden." "Daha kötü hissetmemen için. Hadi lütfen." "Gerek yok. " Dediğinde elimi Aslı'nın yanağına koyup kendime çevirdim. Kağanda bu arada o aleti yaraya soktu. O an içim yandı. Sonra en az 2-3 cm boyunda kalın bir kıymık çıkardı. "Enfeksiyona sebep olan şey buymuş." Dedi. Sonrada yarayı hızlıca temizleyerek dikiş attı. "10 dikiş attım. Bir süre üzerine basmasın." Dedi. Aslı: "Ama okulum..? " Dediginde artık sabrım sınırdaydı. "Tamam." Dedi sadece. "Tamam şimdi de alnın. " Dedi Kağan bandajı değiştirirken. "Düştüm." "Ne zaman ve nasıl oldu." Kağan'ın sorusuyla Aslı bir bana bir karşıya bakıyordu. "Aslı? " Dedim. Anlat çabuk dercesine. "Şey..ilk gün. Duyduğum şeyle ağzıma gelen, aklımdan geçen bütün küfürleri ettim. Sana nasıl dokunur, nasıl vurur lan. Onun elini S*****m. Dedim. Karşımda bana ağzı açık bakan hemşire bile umrumda değildi. "Ben ona vurunca... Oda..." "Kağan ona iyi bak ben 1 saat sonra geliyorum." Diyerek hırsla kapıya yöneldim. Aslı pantolonumun cebine parmaklarını takmış beni engelledi. "Gitme." Dedi uykulu gözleriyle. Bana bakan gözlerine baktım. Islaktı. Dayanamadım. Gidemedim. "Tamam güzelim." Dedim yüzünü avuçlarımın arasına alıp burnunun üstünden öperek. "Onu kum torbası olarak kullanmayı yarına erteliyorum. " Dedim. "Tamaam. "Kağan. Sana burdan bi çakarım." "Tamam beh. Bu gece misafirimizsiniz. Yarın da kendi evinize..." 10 dakikaya odaya çıktık. Aslı'ya hastane pijamalarını giymesi için yardım ederek kucağıma alıp yatağına geçirdim. "Nasılsın." "Uykum var. " Kağan: "İlaçların etkisi, uyku yapar. Uyur uyanır geri uyursun. "Artık bana müsade sizde dinlenin." Kağan gidince Aslı'nın yanına oturdum. "Çok korktum." "Özür dilerr...." "Hişşştt. " Dedim. Işaret parmağımı dudaklarına bastırdım. "Özür dileyecek bişey yapmadın. Senin suçun değildi. O sapık katili bilemezdin. " "O.. O kızı öldürmüş. " Dedi ağlamaklı. " Üzülme. Ağlama. Yakma içimi daha fazla güzelim." Dedim. Aslı bana yaklaştı. Yüzünü göğsüme dayadı. Tenimde hissetiğim ıslaklık gözyaşıydı. "Şiiişşştt. Hadi uyu. Uyu dinlen.Unut olanları. " "Gitme olur mu?" "Sevdiğim kızı ilk kez göğsüme bastırmış yatarken kalkıp gidecek kadar keriz bir erkek değilim." Dedim gülümseyerek. Aslı sargılı elini koluma vurdu. "Rahat durda canın yanmasın." Dedim ve onunla birlikte gözlerimi kapattım. ***** "Acıyor." "Neren acıyor. Bi tanem." "Bacağım acıyor. "Geçecek güzelim." Bacağıma elini koydu okşadı. Hemencecik geçti acısı. Gözlerimi açtığımda kendi evimin bahçesindeydim. Bana bakan ela gözler tanıdıktı. Annemin kucağında başım annemin dizlerinde. "Anne.! Dedim.Ağlıyordum. Rüyamı bu... "Annemmm!!" Dedim yerimde doğrularak. "Seni çok özledim." "Bende bi tanem bende seni çok özledim." "Annem! Kokunu özledim. Hâlâ sımsıkı sarılı şekilde. "Neden beni bıraktın. Neden beni de götürmedin." Dedim hâlâ ağıyordum. "Benim gittiğim yere sen gelemezdin güzel meleğim. Bundan sonra hep mutlu ol. Annem ayağa kalktı. "Artık gitmeliyim." "Gitme annem. Gitme beni bırakma." Dedim elinden tutarak. "Baban beni bekliyor meleğim. " "O zaman bende geleyim. Ne olur benide götür ne olur beni bırakma." "Ben sevdiğime gitmeliyim sen sevdiğinle kalmalısın. " Dedi ve babama doğru gitti. Anne. Anne beni bırakma. Benide götür diye ağlamaya başladım. O an duyduğum o misk kokusu ve bana sarılan kollarla huzuru duydum. ***** "Acıyor." Diyen Aslı ile uyandım. "Neren acıyor. Bi tanem." Dedim. "Bacağım acıyor. "Geçecek güzelim. Geçecek." Bacağına elimi koydum yavaşça okşadım. Uykusunda ağlıyor sayıklıyordu. Ne zaman hastalansa yada ateşlense kabus görüyordu. Sabah gözümü açtığımda odada Kağan. Kerem ve Gülce yi görmemle , "Manyak mısınız lan. Ne diye orda durmuş izliyordunuz. " Dedim elimle gözlerimi oğuşturarak. "Abi valla ben bakmıyorum." Dedi. Gülce. "Oğlum ben kontrole geldim. "Abi niye söylüyorsun ya. Niyetin benide mi tedavi etmek." "Kerem o resmi bana yolluyorsun,sendekinide hemen siliyorsun. Dedim. Halimize bakarak. Yavaşça yanından kalkarken ne varmış halimizde ben komik birşey görmüyorum " Dedim.Aslı hala derin şekilde uyuyordu. Kalktığımda uzun uzadıya gerinirken Kağan Aslı'ya yaklaşarak ateşine ve sargılara baktı. "İyi görünüyor. Uyanınca pansumanını yaparız. İlacın etkisi geçince yine ağrısı olacak. Yeniden ağrı kesici veririz." Kerem: "Abicim hemen anlat neler oldu. "O katil piç. Aslı'yı kaçırıp şehir dışına bir bağ evine götürmüş. Manyak herif." "Katil..? Derken." "Evet lisede bir kızı öldürmüş. Aslı'yı götürdüğü yerin yakınlarına ormana gömmüş." Gülce: "O piçmi yaralamış Aslı'yı abi. " "Dolaylı yoldan evet." "Anlamadım." "Bacağı kaçmaya çalışırken olmuş. Gülce: "İnanmıyorum yaa. Benim bir saatlik işim var. Gelirim sonra." Dedim dişlerimin arasından. "Ferman. Nereye." "Nereye olabilir Kağan. O piçin hesabını görmeye. " "Saçmalama oğlum bak onu öldürürsen düğünü hapiste yaparsın. Dedim ve çıktım odadan. "Gidiyoruz." Dedim. Hastaneden çıkarak arabaya bindik. "O piçi nereye götürdünüz." "Depoya abi." "O zaman depoya çek." "Aslı kardeş nasıl abi." "İyi. Akşam evde oluruz. " "Abi Cenk'i araştırdım. "Onu önce ben görecem. Sonra elimde ölmezse polise gider." Depoya geldiğimizde öğleni geçiyordu. Yanına yaklaştım. Bana bakarak pis pis sırıttı. "Oo. Ferman beyefendi. Dedi sesli şekilde gülerken. "Bu arada Aslı nerde. Duyduğum şey beni delirtmeye yetmişti. "Çözün." Dedim Sefer'e. Sefer bir bana bir Zafer'e bakıp çözdü Cenk'in ellerini. Cenk kolları boşta kalınca kendini yerde buldu önce. Silahımı belimden çıkarıp Zafer'e verdim. Sonra küfrederek Cenk'e giriştim. "Al sana Aslı. Dedim. Önüme neresi gelirse yumruklamaya başladım. "Sen nasıl ona dokunursun. Sen nasıl ona vurursun. Sen kimsin kodumun piçi. Kaçarım mı sandın lan. Kurtulurum mu sandın. Dedim. Hâlâ vuruyordum. "Sizin gibiler sadece oksijen israfı." Dedim. Yerde yatan Cenk'i tekmeleyerek. Hem vuruyor hem sövüyordum. Yinede hırsım geçmiyordu. "Sefer. Dedim nefes nefese. "Alın bunu üzerine kocaman bir not yazın. Kayıp kızın katili olduğunu anlatan. Bağ evinin adresinide yazın. Gece olunca emniyetin kapısına atın." "Tamam abi." "Zafer gidelim." "Tamam abi." O piçi yerde bırakıp hastaneye gitmek için yola çıktık. "Kağan Aslı nasıl." "Bir ara uyandı. Seni sordu ama geri uyudu. " "Tamam. Yarım saate gelirim." Dedim ve kapattım. "Zafer eve çek önce şu üstümdeki pisliği değiştireyim. O piçin kanı heryerimde." "Tamam abi." Önce eve giderek odama çıkıp bir duş aldım "Esma Sultan. Akşama Aslı evde olacak hazırlığı ona göre yap." Dedim. Esma: Kapının önünde Zafer temizlenmiş ve üzerini değişmiş şekilde beni bekliyordu. "Kağan. Aslı nasıl. " "Uyandı. Biraz ağrısı var. Seruma ilaç ekledim. Şimdi Gülce ile sohbet ediyor." "Tamam." Diyerek içeri girdim. Gülce: Aslı'ya yaklaştım. "Nasılsın güzelim." Dedim. Ferman... Söyle bi tanem. Evlenelim...! ********************************** Eveeet süpriz sonlu bölüm. |
0% |