@azamet_29_2
|
Sabah uyandığımda sağ elim ve sağ bacağım yanımda yatan Ferman'ın üzerindeydi. Ama ne yalan söyleyeyim güzel bir uyku çekmiştim. Benim kıpırdanmalarım Ferman'ı da uyandırdı. "Aslı rahat dur senin yüzünden sabaha kadar uyuyamadım. "Benim yüzümden uyuyamadın mı? Ben ne yaptım ki." "Sabaha kadar elin ayağın üzerimdeydi." Dedi uykulu. "Hiçte bile ben öyle uyumam bir kere" Dedim inkar ederek. "Sen nasıl uyuduğunu bilmiyorsun güzelim. Susta uyuyayım." "Tamam, sen uyu benim kalkmam lazım. " "Yat Aslı. " "Ya kalkmam lazım diyorum." "Neden Aslı neden?" Dedi sinirle aniden kalkarak. "Yah. Banyoya gidecem bırakta gideyim." "Öyle desene güzelim." Dedi yumuşayarak. "Ferman." "Söyle. " "Sende de iki kişilik olabilirmi." "Bu nerden çıktı şimdi." "Sakinken aniden sinirleniyorsun. "Abartıyorsun." Dedi gülümseyerek. "Ben kendim giderdim. " "Olmaz. "Bir kaç gün hep böyle kucakta mı gezeceğim. " "Evet. Ben şikayetçi değilim." Buğulu gözleriyle gözlerime bakıyordu. "İyide sen evde yokken ne olacak. " "Merak etme. Bir kaç gün evden yürüteceğim işleri." Dedi burnumun ucundan öperek. "Tamam sen çıkabilirsin. " "Ben odama gidip geliyorum. "Tamam, tamam." Ben banyodayken Ferman odasına gitti. "Aslı.?" "Burdayım." "Giriyorum." İçeriye girip beni yeniden kucağına alarak yatağa bıraktı. Üzerine rahat ev kıyafetlerinden giyip gelmişti. "Pansumanını yapalım sonra aşağı ineriz." "Tamam. "Dedim başım önümde. Ferman yatağın yanına pufu çekip üzerine oturdu. "Şey. Aslında kendim yapabilirim" Dedim, eşofmanımı tutarak. "Ne oldu yoksa benden mi utandın." Dedi gülümseyerek. "10 gün sonra. Dedi bu kez pis pis sırıtarak. "Ya ne diye beni utandırıp duruyorsun ya." Diyerek elimle omuzuna vurdum sinirle. Bana bakarak sesli şekilde gülmeye başladı. "Gülme." Dedim belli belirsiz. Duyduğu şeyle bana baktı. "Sen gülünce kalbim ritmini şaşırıyor. Gülme." Ferman sustu bana baktı sadece. Gözlerimi gözlerine kilitledim. Kendimi yatağın ucuna doğru çekerek İlk defa bu kadar istekli öpmüştüm. Sonunda Ferman geri çekilerek. "Aslı'm uslu dur yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim." Dediği şeyle anında geri çekildim. Bu kez gerçekten kıpkırmızı olmuştum. Hemen önüme dönüp ellerime baktım sadece. "Şey ben.. Öz.." Çenemden tutarak başımı kaldırdı. "Özür dileme. Güzelim. " Dedi alnımdan öptü yine. Parmaklarını dikişlerin üzerinden gezdirdi. "Canın çok yandı mı ?" Dedi dişlerini sıkarak. "Artık geçti." "Canın çok yandı mı? " Dedi tekrar. "Evet." Dedim. Sesim zor çıkmıştı. Ferman yavaşça eğilip bacağımdaki yaradaki dikişi öptü yavaşça. "Eline bakalım şimdi." Dedi. Elimi uzattım. "Ferman." Dedim. "Geçmişte kaldı. " Avucumun içinden öptü bu kez. "Tamaam." Dedi. Bu kadar. Dedi eşofmanımın paçasını düzelterek. "Tamam." Dedim, yine ellerimi çocuk gibi yukarı kaldırarak ve gülümseyerek. Hâlinden hiç şikayet etmeden kucağına aldı beni. " Seni çok seviyorum Aslı'm " Dedi kulağıma eğilip fısıldayarak. " Ben.. Bende seni seviyorum. " Dedim biraz kekelesemde. Birlikte odadan çıkarak merdivenlere oradanda aşağıya salona indik. Salonda Gülce ve Kerem bizi bekliyordu. "Hadi abicim ya. Açlıktan öldüm. "Acelen ne oğlum." "Randevusu var abicim, randevusu ondan." Dedi Gülce elini dudaklarına götürerek gülerken. İkimizde Kerem'e baktık. "Abla ya sanada bişey söylenmiyor." "Ne oluyor lan. "Bi şey yok abi ya ablamın abartması." "Elif'le buluşacakmış abi." "Ne!" Dedik aynı anda Ferman ile birlikte. "Ablaaa.." "Ne var bunda ya. Niye utanıyorsun." "Aa! Gerçekten mi? Çok sevindim Elif çok iyi bir kız,çokta akıllı." "Oğlum kızı eve bırak dedik randevumu ayarladın." "Ya öylesine. Ders arası bir kahve teklif ettim. Oda olur dedi." "Ben anlamıştım zaten. " "Neyi." "Önemli değil." Dedim sırıtarak. Ferman hadi indir beni artık belin ağrıyacak." Birlikte mutfağa geçerek masaya oturduk. Ben yine ayağımı ikinci bir sandalyeye uzattım. Kahvaltıdan sonra Kerem çantasını alıp koşarak fırladı gitti. Gülce ye baktım. "Sen gitmiyor musun?" Dedim. "Birkaç gün evdeyim yengecim seninle birlikte hazırlık yapacağız. "Aa. Evet öyle birşey vardı değilmi." Dedim sesli gülerek. "Abicim, sen odanda çalışırken bizde yengecimle gelinlik modellerine bakacağız. Kına gecesi için de bindallı." "Ya kına gecesi neymiş? "Olmaz. "Ama bişeyi unutuyorsun. Gülce." "Neymiş yengecim." "Kına gecesi 2 kişiyle olmaz. Kimin geleceğini düşünüyorsun." "Elif , ben, sen, Esma teyze ve okuldaki arkadaşlarım. "Bence gereksiz." "Sen karışma abi ya. "Neden? "Abi sen anlamazsın." "Sen kaç kere kına yaptım Gülce hanım." "Yaaa. Abii.." "İyi madem ne haliniz varsa görün. "Yok artık abi. "Ben uyarayım da. Dedi Ferman tek kaşı havada. "Ama o okul takımına hiç güvenmiyorum." Onlar tartışırken ben sadece izledim. "Tamam ben ofise geçiyorum." Dedi Ferman kalkarken. "Gel güzelim." Dedi. "O gelinliği nasıl seçeceğinizi anlatmama gerek varmı?" "İkimizde Ferman'a bakarak. Kaşlarımızı kaldırdık. Açık olmayacak. Kısa olmayacak. Heryerin görünmeyecek. "Güzel." Dedi Ferman merdivenleri çıkarken. "Ve tek başına kalkmayacaksın. Dedi dönüp,son olarak. "Ne merakıymışsın sende beni taşımaya. " "Bir şeymi dedin. " "Yok. Çağırım dedim." Diye lafı çevirdim anında. "Bu olanlara inanamıyorum. Nihayet evleniyorsunuz." "Bende inanamıyorum. "Geçmiş geçmişte kaldı Aslı. "Gülce?" "Efendim." "Sen nasıl...?" "Ben nasıl mı aklımı kaybettim." Dedi Gülce önüne bakarak. "Annemi ve babamı yanımda vurdular. Dışarıdaydık yalnızdık abim yoktu. Kerem yoktu. Korumalar vardı ama... Onlarda... O günden sonra geçmişe hiç bakmadım. Yoksa eski halime dönerim diye korktum. Dedi gözlerindeki birer damlayı silerek. "O kadar mı.?" " Nasıl yani? " " Yani başka biri yokmu.?" "Kerem bir tane buldu bak." Dedim gülümseyerek. "Şeyy... Yok. " "Aha yakaladım. "Hişşşt. Bağırma lütfen." Abim duyacak. "Benden sır çıkmaz. Hadi söyle yengeciğine." Dedim pis pis sırıtarak. "Aslı sonunda çöp çatan olmayamı karar verdin. "Sen karışma Alev." Alev'in bana laf sokmasını öteleyip. "Hadi Gülce bana anlatabilirsin. " Okuldan. "Tamam tamam. Sonra yine konuşuruz. Dedim sesli gülerek. "Artık gözlerim sulanmaya başladı benim." Dedim. "Bende yoruldum. "Benim biraz da derslerime bakmam lazım.. "Gerek yok. "Ama önce bana televizyonu Gülce televizyonu açıp kumandayıda bana bıraktıktan sonra odasına gidince bende koltuğa yanlamasına yatıp televizyondaki kanalları gezmeye başladım. Gözlerimi kapatarak uykuya doğru geçiş yaptım. ***** "Aslı benden kaçamazsın. Cenk? Ben... Ben neredeyim. "Aslııı..... Lisedeki kız varya. "Ben neden buradayım.. "O kız. Bana ihanet edeni affetmem Aslı. Onuda affetmedim. "Kâbus... Dedim korkuyla etrafıma bakarak. "Uyan Aslı uyan. UYAN! " Dedim ellerimle yüzüne vurarak. O 'nu birdaha görmek istemiyorum. "Ferman! Ferman! Nerdesin?" Ormandan çıkana kadar hiç durmadan koştum. Gördüğüm şeyle çığlık atarak geriye doğru kaçtım. " İmdaaat! Yerde dizlerimi göğsüme doğru çektim. Ellerimi kulaklarıma kapattım. "Ferman! Diyerek ağlamaya başladım. "Aslı... "Uzak dur benden. Bıraak!!" "Aslı. Aslı uyan Aslı. Gözlerimi korkuyla açtım. "Aslı'm. Tamam güzelim geçti. " Çok korktum. Dedim tekrar hıçkırarak. "Sonra bir çukura düştüm. "Şiişşştt. Tamam. Geçti. Burdayım yanındayım korkma. " "Bırakma beni Ferman. Hiç bırakma. Seninle olmayınca bütün uykular kabus." "Aslı. "Ha. Tamam. Özür dilerim." Dedim. Akan burnumu çekerek yüzümü gördüğüm göğsünden ayırırken. "Korkudan ne yaptığımın farkında değilim." Önce Ferman kalktı. "Daha iyimisin." "Hayır değilim." Dedim.Ellerim hala titriyordu. "Uyanamadım Ferman. "Bilmiyorum. "Sen nasıl..." "Çalışmaya ara verdiğimde arayıp sordum. "Peki ne olacak şimdi." "Kızın anne babası şikâyetçi olmuşlar. Sen merak etme cezasını çekmesi için ne gerekirse yapacam. Hadi kapa gözlerimi dinlen." "Ferman." "Efendim. " "Yanında kalırmısın. Sözümü tamamlayamadım. "Rahat dur Aslı karışmam. Dediğinde anında geriye doğru kaçtım. Ama kurtulamadım. "Şimdi uyu." Korkmadan kapattım gözlerimi. Gözlerimi açtığımda yatakta yalnızdım. "Uyanmışsın." "Evet. Saat kaç." "Akşam 8 oldu. " "Elif geldi. Ders notlarını getirmiş." Dedi yanıma gelerek. "Artık yürüsem hep böyle olmuyor. Lütfen." "Olmaz." "O zaman gelmem." "Ne yani gelmeyecekmisin?" "Hayır." Dedim kollarımı bağlayarak. " Saçmalama. Bacağın acıyacak." "Acımaz artık daha iyi." " Tamam inatçı keçi. "Anlaştık " Dedim kollarımı kaldırarak. Beni kucağında merdivenlerden aşağıya kadar götürdü. Sonra indirerek yere bıraktı. Evet yürürken acıyordu biraz. Elif'i görünce hoş geldin diyerek yanına gitmek için aksayarak yürümeye çalışırken bir ara dişimi sıkınca Ferman sinirle gelerek beni kucaklayarak götürüp koltuğa bıraktı. " Keçi. " Dedikten sonra mutfağa doğru gitti. Arkasından dil çıkarıp. "Sensin." Dedim. Elif'e baktığımda halimize gülüyordu. "Eee.. Elif. Bugün nasıldı okul. "Notlardan başka daha ne haberler getirdim bilsen." "Ne haberi ne oldu. "Öylede diyebiliriz. "Ne oldu ya bak çok merak ettim şimdi." Elif çantasının dibinde bir süre telefonunu arayıp bulduktan sonra açmak istedi. Telefona takarak koltuğun arkasındaki prize taktı ucunu. Bir sürede açmak ve şifre girmek için bekledik. "Elif beni sinir bastı ha. " Dedim. " Afedersin. Ama değecek. " Dedi gülümseyerek. Kocaman bir afiş. Ferman Demirdağ ve Aslı Mavişah' ın Altındada tarih ve saat. "Ben böyle birşey görmedim Aslı." Dedi Elif. Okulun bahçe duvarına takılmıştı. Hızla arkamı döndüm. Bana bakıyordu gülümseyerek. ************************************ Bölüm sonu canlarım Gelecek bölümde görüşmek üzere. |
0% |