Yeni Üyelik
75.
Bölüm

🔥D.75 Alev mi Aslı mı ?

@azamet_29_2

"Evet Yengecim hazır mısın."

"Gülce ya, ben çok heyecanlıyım. "

"Bu heyecanlar normal.
Neden önden geldik biz,heyecanını yen diye.
Hadi biz önden seçelim, abim de 3 saate gelecek o gelince de denersin.

Derin bir nefes alıp Sefer in açtığı kapıdan indim.
Arkamdanda Gülce indi.
Burası şehrin en gözde moda eviydi.
Kapının önünde 5 kişilik bir personel bekliyordu.
Biride buranın sahibi Zerda Hanım.

"Aslı Hanım.
Gülce Hanım. Hoşgeldiniz.

Bugün sizden başka kimseyi misafir etmeyeceğiz. İstediğiniz gibi gezebilirsiniz. Emrinizdeyiz. "

"Teşekkürler Zerda Hanım."
Dedi Gülce.

Derin bir nefes alıp içeriye girdim.
Burası iki katlı kocaman bir yerdi.
Gördüğüm gelinlikler, gece elbiseleri bindalllilar o kadar güzellerdiki, tarif edecek kelime bulamadım.

İlk bir saat sadece gezdik.
İkinci bir saat beğendiklerinizi ayırttık,deneme kabinine götürtdük.
Üçüncü bir saat bindallılar için dolaştık.
Onlardan beğendiklerinizide ayırdık. Sonrada Elif ve Gülce için kıyafet baktık.

Elif'in maddi durumu iyi değildi bu yüzden onun içinde bir elbise almak istedim.

Gülce ile herşeyi ayırıp beklemeye başladık.
Bu arada Zerda Hanım elleriyle kahve ikram etti.
Saygıda kusur etmiyordu.
Çünkü Ferman en iyi müşterisiydi şuan.

Biz kahvelerimizi içerken Ferman geldi.
Zerda Hanım kapı da karşıladı Ferman'ı.
Gülce ile ayağa kalkıp bekledik.
Ferman yanımıza gelip ikimize aynı anda sarıldı. Alnımdan öptü yine.

"Eee. Beğendiğiniz bişey varmı?"

"Hepsi birbirinden güzeldi abi.
Bir kaç tane seçtik.
Sen otur Aslı da denesin."
Dedi Gülce.

Ferman kulağıma eğilip.

"Umarım uygun şeyler seçmişsindir sevgili müstakbel eşim."

"Evet. Eminim çok beğeneceksin."

Dedim sinsi bir gülümseme ile.

Bana bakan şüpheli bakışları eşliğinde deneme kabinine doğru gittim.
Önce etekleri çok kabarık bir tane denedim.
Ferman:
"Beyaz Eti puf gibi görünüyor bu."

Dedi gülerek.
Anında soğudum gelinlikten.
Sonra bele oturtmalı arkasında uzun kuyruklu eteği olan bir tane denedim.

"Üstü çok açık. Altıda düdük gibi duruyor yakışmamış. "
Dedi bu kez.

Sonraki denediğimide beğenmedi.
Bir sonraki gelinlik.
Kısa diz üstü, üst bölümü dantel işlemeli,belinden başlayan dantel kuyruklu bir modeldi.

"Bu nasıl."
Diye sordum.
Kalkıp yanıma geldi.

"Aslı bunu alırsan bu gelinlikle birlikte bu dükkanıda yakarım."

Dedi gülümsemeye çalışarak.

"Öf yaa"
Dedim.

Artık Son bir tane kalmıştı. Onuda giyip podyuma geldiğimde kocaman gözlerle bana baktı.
Yanıma geldi yine.

"İlk bunu giyseydin bu kadar beklemezdik güzelim çok yakışmış. "

O öyle söyleyince aynada kendime baktım. Evet gerçekten hoştu.

Gülümseyerek, " Tamam. "
Dedim. "Bu olsun."

Sonrada bindallı seçtik
Kabarık olmayan sade ama şık kırmızı bir model beğendim.

Gülce ve Elif'in kıyafetlerinide seçerek tam gününde otele ve eve gelmesini istedik.

Kasaya yaslanarak Ferman'ın ödemeyi yapmasını beklerken
çalışanlara verdiği bahşişle birlikte ödediği fiyatı gördüğümde ağzım açık kaldım.

Ferman kolunu uzattığında koluna girerek moda evinden çıktık.
Arabaya yürürken,

"Ferman az önce dükkanımı satın aldın acaba."

Dediğimde sesli şekilde gülmeye başladı. Ben yine ağzı açık ona bakarken eliyle çenemi kapatıp.

"Hadi binin." Dedi.

Eve geldiğimizde ayaklarımın üzerine basamıyordum artık.
Kendimi salondaki koltuğa attım.

"Galiba düğünümü göremeden yorgunluktan ölecem."

"Siz istediniz bu kadar yorulmayı. Bence direk memura gidebilirdik."

Dedi Ferman gülümseyerek.

"Olmaz abi. Bunlar tatlı yorgunluklar."

Ferman:
"Dikkat edinde dişleriniz çürümesin tatlı yorgunluktan. "

Diyerek üst kata çıktı.
Arkasından kem gözlerle baktık. Sonra aynı anda kahkaha ile gülmeye başladık.

"Aslı iki gün kaldı kına gecesine.
Yarın hiç bir şey yapmadan dinlenelim.
Ertesi gün kına gecen malûm yorulacağız.

"Bu arada." Diyen Ferman'a baktık.

Geri dönmüş merdivenin başından bize söylüyordu.

"Kına için 3 saatiniz var daha fazla değil. "

"Ama abii.."

"3 Saat Gülce. Sadece 3."

"Öf yaa. "

"Ya Gülce kına gecesinde neler yapılır ben anlamam.
Acaba Ferman'ın dediği gibi atlasamıydık."

"Olmaz.
Siz o işi bana bırakın kızlarım. "

Sesin geldiği yere baktım.
Esma Sultandı.

"Her şeyi bize bırakın.
O 3 saati çok iyi kullanırız.
Kızlarla biz bütün hazırlıkları yaparız . Misafirleri en iyi şekilde ağırlar gereken neyse hallederiz.

Bugüne bugün bir kız bir oğlan everdim ben."

"Yaşa Esma Sultan."

Dedi Gülce."Hadi şimdi yemeğe."

*****
Dinlenerek geçen bir günden sonra bugün kına gecem vardı.
Salonun ortasında bir ileri bir geri yürüyordum.
Ölmek üzereydim heyecandan.

"Aslı sakin ol başım döndü.
Herşey tamam.
Kıyafetler 6 da gelecek. 7 buçuğa kadar hazırlanacağız.
7 buçukta misafirlerimiz gelecek.
8 de de başlayacağız. 11 re kadarda ölmezsin canım."

"Evet Aslı gereğinden fazla heyecan yapıyorsun." Dedi. Elif.

"Kızlar anlatırken kolay da benim kalbim şuan fena şekilde çırpınıyor. "

"Çarpıyor diyecektin sanırım."

"Hayır Gülce gerçekten çırpınıyor."

Gülen Gülce ve Elif'e baktım sadece.

"Ah. Bu arada sizin okuldan bir kaç kişi daha duymuş kınayı.
Onlarda gelecekmiş."

"Kimler ki."

"Bilmiyorum akşam anlarız."

"Bizden kimseyi kınaya çağırmadım ki."

"Gelenlere almıyoruz diyemeyiz ama."

"Ay biran önce olsun bitsin. Valla ölecem.

*****
Salondaki koltukları biraz kenara çekerek salonun ortasında yer açtık.

Mutfak masasını ikramlıklarla donattık. Kınayı karıp gümüş bir tepsiye hazırladık. Üzerini mumlarla süsledik.. Kına için kurdele, herşey hazırdı.

Vee saat 6 olmuştu.

Kıyafetlerimiz ve bindallı gelmişti.
Ve kuaför iki bayan.
Zerda Hanım'ın özel elemanları olduklarını söylediler.

Arkasından Sefer geldi.

"Aslı Hanım. Abi bir ihtiyaç varmı sorun dedi."

"Yok Sefer. Teşekkürler."

Sefer çıkınca kızlar ve kuaför kızlarla
birlikte odama çıktık.
Önce bindallımı giyindim.
Üzerimde çok hoş durmuştu doğrusu.
Sonra hafif bir makyaj yaptılar. Çünkü ben hafif istedim. Eğer ağlarsam panda olmak istemiyordum.

"İyiki bunu seçmişiz."
Dedi Gülce, kıyafete bakarken gözleri parlıyordu.

Gülce bana yardım ederken Elif arkamda her anınızın resmini çekip durdu.

Biz hazırlanırken Esma Sultan geldi odaya.

"Tüü..tü.. Maşallah kızlarıma."
Dedi önce.

Gözleri doldu bakarken.
Sonra gözlerini silerek.

"Misafirler geldi. Sizi bekliyorlar."
Dedi.

Sonra yine gözlerini silerek odadan çıktı. Onu öyle görünce benimde istemeden gözlerim doldu.

"Aslı sakın ağlayım deme.
Makyajın akacak ağlama kısmına gelmedik daha."

"Tamam tamam. Ağlamıyorum. "

20 dakika sonra aynada kendime bakıyordum.
Aynadakinin ben olup olmadığımı sorgulamadan edemedim.

Elif:
Ayyy. Aslı muhteşem görünüyorsun.

Gülce:
"Abim burda olmalıydı." Dedi gülerek.

Kuaför kızlar:
"Aslı Hanım çok güzel oldunuz. "

"Zaten güzeldi benim yengecim.
Dahada güzel oldu." Dedi Gülce.

"Bizim işimiz bitti efendim.
Otelde görüşmek üzere. "
Dediler ve odadan çıktılar kızlar.

"Hadi bizde yavaş yavaş inelim."

Dedi Gülce gülümseyerek.
Elif ve Gülce koluma girdiler.
Beraber odadan çıktığımızda kalbim durmak üzereydi.

Merdivenlere geldik.
Aşağı baktığımda bütün kızlar bana bakıyordu. Bir anda alkış koptu.
Kızların hiç birini tanımıyordum.
Ama şuan hepside bana yakınım gibi gelmişti.
Arkadaki üçlü hariç.
Yanımdaki Elif'i dürttüm.

"Elif bunlar niye burda . "

"Valla ben çağırmadım Aslı."

"Duyup gelmişler."

Yavaşça aşağıya indik.
Salonun ortasına geldiğimde kızlara bakarak.

"Hepiniz hoşgeldiniz." Dedim.

Gülce:
"Bu mutlu günümüzde bize eşlik ettiginiz için teşekkür ederim arkadaşlar."

Arkadaki üçlü yanıma yaklaşarak.

"Aslı'cım hayırlı olsun. Çok güzel olmuşsun. Mutluluklar diliyorum.

Biliyorum aramızda hoş şeyler geçmedi. Ama bundan sonra daha iyi birer dost oluruz umuduyla bu mutlu gününde sana eşlik etmek istedik.
Hem takı bile getirdik."

Dedi gülümseyerek.

"Aslı. Ben bu kıza güvenmiyorum."

"Ama bu kadar insanın içinde kovamam Alev."

"Ben kovayım büyük bir zevkle hemde."

"Olmaz Alev.
Sonra arkamdan adımı çıkarsın deli Aslı diye. Hayır olmaz."

"Hoş geldin Jale. Sizde kızlar."
Dedim istemeye istemeye.

Gülce bana bakıp müziği açınca gece de başladı.
Klasik bir kına olmayacaktı bizimki.
Bizim kınamızda bize göre.
Önce ikramlıklarla başladık.
Aç ayı oynamaz misali.

Sonra salona geçerek müzik eşliğinde karşılıklı göbekler attık.
Oyun havaları eşliğinde salonun ortasında halay çektik.
İnanması güç ama Jale ile el ele çektik halayı.
Kına boyunca benimle iyi bir diyalog kurdu. Bir erkek arkadaşı varmış artık yan sınıftan.

"Bana.Belki sende benim kınama gelirsin." Dedi gülerek.

Bir süre daha oynadık.
Artık yorulmuştum.

"Kızlar biraz mola verelim ölü gelin olmak istemiyorum." dedim.

Jale:
"Evet yaa. Dilim damağıma yapıştı.
Kimler şerbet istiyor.
Alıp geliyorum."
Dediğinde ben dahil 5 kişi istedik.

Gerçekten değişmiş görünüyordu.
Hızlı hızlı mutfağa geçti 5 dakika sonra tepsiyle geldi.

"Önce yorgun gelinimize." Dedi bana uzattığı şerbetle.
Sonrada diğerlerine verdi ve kendi bir tane alıp içti.
İçtigim soğuk şerbet gerçekten iyi gelmişti. Çünkü boğazım gerçekten kurumuştu.

Bir süre sonra.

" Hadi kızlar şimdi kına yakma zamanı." Dedi Esma teyze.

Işıkları kapattık mumları yaktık.
Ortadaki sandalyeye oturdum.
Başıma kırmızı işlemeli örtü örtüldü.
Kızlar hep birlikte söylemeye başladı.

Kınayı getir anne.
Parmağın batır anne.
Bu gece son gecem.
Koynunda yatır anne.
Bu gece misafirim.
Koynunda yatır anne.......

Kızlar türküyü söylediler Esma sultan kınayı yaktı.
Gülce iki avucuma iki tane Cumhuriyet altın bıraktı.
Sonra elimi sararak bağladı. Üzerinede kurdele.

Tabiki bu arada ağlamadım.
Herşey tamamlandı. Kızlar biraz daha türkü söylemeye devam ettiler. Baktık ağlayan yok.

"Artık kınayı bitirelim."
dedi Gülce ışıkları açarak.

Ben oturmaya devam ederken kızlar artık teker teker evden çıktılar. Herkes gidince Gülce ve Elif karşımdaki koltuğa oturdu yorgun.

"Aslı nihayet bitti.
Biraz ağlasamıydın acaba." Dedi gülerek.

Gülce'yi duyuyordum ama sesi uğultuluydu. Başım dönmeye başlamıştı.
Beynim zonkluyor aynı anda bin bir çeşit şey geçiyordu aklımdan.
Ne oluyordu bana.

"Aslı bende gideyim. Sende dinlen."
Dedi Elif sarılarak.
Sonra oda çıktı.

Gülce:

"Aslı? Neden suskunsun.
Yoksa herkesin gitmesinimi bekledin.
Ağlıyormusun? Kıyamam."

Başımdaki örtüyü çekip aldım. Daralmıştım nefes alamadığımı hissettim.
Ayağa kalktım ama aynı anda sendeledim.

"Aslı? Aslı iyimisin."

"De.. Değilim.
Zor durdum Gülce.
Herkesin gitmesini zor bekledim."

"Neyin var."

" Başım dönüyor kulaklarım ugulduyor.
Sarhoş gibi hissediyorum. "

*****

Aslı'nın hâlini hiç beğenmemiştim.
İyi görünmüyordu.
Yanına giderek koluna girdim.

"Gel elini yüzünü yıkayalım." Dedim.

Aslı birden gülmeye başladı.
Hem ayakta duramıyor hem gözleri kısık kahkaha atıyordu.
O sırada kapıdan Kerem girdi.

"Abla işkence bitti mi artık gelebilirmiyim.
Kızlar var diye Esma Sultan eve gelemezsin dedi durdu."

"Kerem hemen buraya gel."

"Niye ne oldu?"

"Kerem Aslı'ya bişey oldu. Tuhaf hareket ediyor."

Kerem hemen yanıma geldi.

" Yengecim.? Ne bu halin iyimisin.?" Dedi omuzlarından tutarak.

Aslı başını kaldırıp bize baktı.
Sonrada Kerem'in kollarını sinirle ittirerek kendini çekti.

" Şimdi yandık abla."

 


"Olamaz."

Karşımdaki kimdi.?
Göz rengi iki farklı renk olmuştu. Bu iyi değildi. Daha öncede hastanede olmuştu böyle.
Aslı mı Alev mi o zamanda anlayamamıştık.

"Kerem?
Ne yapacağız."

"Abimi ara abla,valla bu kez ben aramam."

Ben telefona sarıldığımda Aslı salonun ortasında dengesiz şekilde hem göbek atmaya hem erik dalı söylemeye başlayınca dahada korkmaya başladım.
Abimi aradım hemen.

"Alo Gülce.
Umarım kına bitmiştir çünkü yoldayım ve hiç kalabalık ve eğlence kaldıracak halim yok."

"Abi. Abi bişey diyecem."

"Gülce yine ne oldu.
Bir sorun var diyipte delirtmeyin beni."

"Abi Aslı... "

"Ne oldu Aslı'ya ne halt yediniz yine."

"Abi valla bişey yapmadık, ama Aslı'nın..."

Demiştim ki
Kerem telefonu aldı elimden.

"Abi. Aslı'nın kafa gitmiş.
Aslı'mı Alev mi anlayamadık."

Dediği anda telefon yüzümüze kapandı.

Aslı'ya çevirdim başımı oynamaktan yorulup nefes nefese koltuğa attı kendini.

"Ooo... Jerry naaaber.
Elif burdayken sen nerdeydin.
Hazır fırsatı kaçırdın oğlum.
Bak sana bişey diyimmi o kızı kaçırma. Senin gibi fareyi sadece o kız alır. "

Dedi kahkaha atarak.
Bu Alevdi işte.
Esma teyze içeriye girerek.

"Aslı kızım iyimisin. Gülce neler oluyor kızım?"

"Sorma Esma Sultan."
Dedi Kerem endişeli bakışlarıyla.

Alev bu kezde, hadi gelin halaya devam edelim diyerek Kerem ve benim koluma girmeye çalıştı.

"Aslı kendine gel ne olur. Abim bizi öldürecek bak."

Alev bu kez elindeki kınalara baktı. Bunlarla oynanmıyor diyerek hızlı hızlı ve tökezleyerek mutfağa gitti .
Arkasından gittim hemen. Ellerindekileri çıkarmış mutfak labosunda yıkıyordu.

"Oh be." dedi işi bitince.

"Aslı çok aptalsın.
Şu hâline bak."

"Sensin Aptal.
Bana aptal diyemezsin Alev. İzin vermiyorum."

"Derim."

"Diyemezsin."

Alık alık Aslı'yı izliyorduk.
Şu an Aslı ve Alev tartışarak salona giriyordu.

"Bak bunu ilk kez görüyorum abla."
Dedi Kerem.

"Abim beni öldürecek Kerem.
Sen hala dalga geç."

O sırada kapıdan hışımla abim girdi.
Önce salona sonra mutfaktan çıkan Aslı'ya baktı.

"Ne oldu lan hemen anlatın.
Bi rahat vermeyecekmisiniz bana."

Tam ağzımı açacakken.

Alev:

"Ooo enişte de geldi. Naber enişte."
Dediğinde hepimiz şok olduk.

Abim bir Alev'e bir bana baktı kocaman gözlerle.

"Enişte.?"

Dedi Kerem kahkaha atarak.

"Kerem! Kes sesini!"

Kerem anında sustu. Ama kendini zor tutuyordu gülmemek için.

"Aşkıım hoşgeldin."
Dedi sonra. Bu kez Aslı olduğunu anladık.

Aslı. Kollarını acmış hızlı hızlı abime doğru gelirken eteğin ucuna basınca dengesini kaybetti.
Tam düşecekken abim yakaladı kollarının altından.
Ayağa kaldırıp,

"Aslı.? Aslı bana bak. Neyin var"
Dedi. Yüzünü avuçlarının arasına alarak.

"İyiyim aşkım bişeyim yok.
Sen nasılsın. Biz çok eğlendik keşke sende olsaydın. Halay çekerdik ikimiz."

Abim Aslı'nın gözlerini parmaklarıyla açarak göz bebeklerine baktı.

"Çek o koca parmaklarını gözümden.
Gözüm çıktı dolma parmaklı kule."

Yine Alevdi.

"Ne içirdiniz lan buna."

Dedi abim sinirle.
Abi birşey içmedi bizim gibi şerbet içti oda. Herkes içti şerbetten.

Ben abimle konuşurken Alev de kolunu abimin elinden kurtarmaya çalışıyordu.

"Bırak be. Bıraksana kara kule.
Bırak bak çakarım gözünün üstüne bir tane görürsün."

"Aslı'nın bardağını ver."

Dedi abim. Aslı'nın bardağını bulup abime verdim.
Abim bir eli Alev'in kolunda, onu tutmaya çalışırken diğer elindeki bardağı kokladı.

"Hap."

"Hap mı? Ne hapı abi.?"
Dedim korkuyla.

Bu arada Alev hâlâ kolunu abimden kurtarmaya çalışıyordu.
Kurtaramayınca abime tekme atmaya başladı. Ama abim umursamıyordu bile.

Cebinden telefonu aldı.
Bir aramaya yaptı.

"Alo Kağan."

"Ne var oğlum yine. Nöbetten yeni çıktım. Bir salın beni de eve gidiyim."

"Lan uyan kulağını aç beni iyi dinle.
Aslı hap almış."

"Ne, hap mı almış. "

"Biri içeceğine katmış.
Ne almış bilmiyorum. Ama kafası iyice gitmiş oraya geliyoruz."

" Tamam."

Abim telefonu kapatıp bana baktı.

"Seninle sonra konuşacağız.
Önce şu işi bir halledelim. "Dedi ve Aslı'ya dönerek.

"Şu kıyafetten kurtulalım sonra hastaneye gidiyoruz. "

"Hayır ben gelmiyorum."

Abim Aslı'yı omuzladığı gibi bağırmasına aldırmadan merdivenlere yöneldi.

"Gülce!" Diye bağırınca yerimde sıçradım.
Hızla peşine takıldım.

"Geliyorum abi."

Kerem arkamızdan baka kalmıştı. Odaya çıktığımızda abim Alev'i yatağa bıraktı.
"Çıkaralım şu aptal kıyafeti."

Abim bir yandan debelenen Alev'in üzerinden kıyafeti çıkarmaya çalışıyor bir yandan söyleniyordu.

"Size yapmayın demiştim.
Ben alkolden bahsederken kız hap içip kafayı buluyor. "

"Bırak. Dedim. Ben gelmiyorum gelmeyecem.
Bırak dedim. Bıraaakkk!"

"Alev rahat dur." Diye bağırdı abim.
Tam kıyafeti çıkarmıştık ki.

"Aşkım seni çok özledim.
Keşke sende olsaydın." diyen Aslı, yarı çıplak abime sarılıp dudaklarına yapışıp öpünce.
Onun yerine ben utandım resmen.

Şuan Gerçekten sinirlerim bozulmuş ve ağlamak üzereydim.
Şaka gibi bir Alev bir Aslı ile muhatap oluyorduk.

Hemen koşarak dolaptan eşofman bulup geldim. Abim Aslı'yı kendinden uzaklaştırınca önce altı sonra üstünü hızlıca giydirdim.

Abim Aslı'yı hemen kucaklayarak odadan çıktı. Salona indiğimizde Zafer de salondaydı.

"Abi neler oluyor."

"Zafer yürü yolda anlatırım.
Siz ikinizle gelince görüşeceğiz."

Abim beni ve Esma Sultanı kastetmişti.
Şimdiden korkmalıydım.

******

Aslı kucağımda arabaya bindim.
Zafer direksiyona geçerek arabayı çalıştırıp gaza bastı.

"Abi ne olmuş Aslı kardeşe.

"Hap içmiş."

"Anlamadım ne içmiş?
Şuuu... "

"Aynen onlardan.
Biri içeceğine o haplardan atmış.
Bu saftirikte anlamamış içmiş.
Kafası iyice gitmiş. Bir Aslı bir Alev."

"Nasıl olur abi."

"Gelenlerden biri yapmış olmalı. Hızlan daha kötü olmadan hastaneye gidelim. "

Zafer daha da hızlandı.
Bu arada Aslı hâlâ kucağımdaydı.
Kollarını boynuma dolamış bir yandan burnunu boynuma sürüyordu.
Bir de beni öpmeye başlayınca.

"Tamam." Dedim Kızın kafa tam uçtu.
Aslı'nın kulağına doğru.

"Aslı rahat dur." Dedim dişlerimin arasından.
Aslı kıkırdayarak gülmeye başladı.

"Ya sabır. Allah'ım ben ne yaptım sana."

Sonunda hastaneye gelmiştik nihayet.
Aslı kucağımda arabadan inip içeri girdim.
Kağan koridordaki koltukta uyuklayarak bekliyordu.

Yanına gelip bacağına vurarak uyandırdım.

"Uyan lan!"

Gözlerini açarak.

"Nerde kaldınız ya." Dedi.

"Üzerindeki gereksiz kıyafetle uğraştık." Dedim.

Müdahale odasına girdik.

"E indir kızı."

Aslı'yı kucağımdan yatağa indirdim.
Oturduğu yerde hem şarkı mırıldanıyor hemde bir sağa bir sola sallanıyordu.

Kağan:

"Aslı.?
Aslı beni duyuyor musun?
Bana bak. Aslı bana bak." Dedi gözlerine bakarak.

"Aslı tepki vermiyor.
Bakıyor ama görmüyor. Boşluğa bakıyor sadece.
Odaklanamıyor.
Evet hap aldığı belli.
Ama ne aldı bilmiyoruz.

Kan alıp, ne almış bakalım.
Bir serum takalım. Kanı temizleyecek ilaç verelim. Bir kaç saate aklı başına gelir.

"Bir zarar verir mi ilaç."

"Sanmıyorum."

"Hafif bir doz almışa benziyor. Ama bilemeyiz. Sonuçlardan sonra net cevap veririm."

Biz Kağanla konuşurken Aslı yatağa kıvrılıp yattı. Elimle yüzümü sıvazladım.

"3 saat lan 3 saat.
3 saatte başınızı belaya soktunuz." Dedim.
Sinirden yarılmak üzereydim.

"Kağan da bu arada serumu kolayca takıp kan aldı."

"Ben kanı laboratuvara verip geliyorum." Dedi çıkarken.

Bir kaç dakika öylece Aslı'yı izledim.

"Yine nasıl başını derde sokabildin." Dedim içimden.

Bu sırada kapı çaldı.

Gelen Zaferdi.

Abi telefonun arabada kalmış.
Kerem arıyor.

Aslı'ya baktım uyuyordu.
Dışarıya çıkıp kapıyı kapattım.

*****
Alev den

"Aslı."

"Hımm."

"Hadi yine kaçalım."
Dedim yerimden hızla doğrulup.

"Kaçalım.
Eskisi gibi."

Dedi Aslı gülerek.

Yerimden kalktım ve serumu çıkardım.
Pencereyi açıp aşağı baktım.
Zaten yüksek değildi giriş üstüydü acil katı.
Camın kenarına çıkıp bacaklarımı aşağı sarkıttım.
Sonrada aşağıya atladım.
Çok hoşuma gitmişti bu.
Eskiden de seviyordum bu kaçmaları.
Bahçeye indiğimde etrafı kontrol ederek çıkışa doğru yöneldim hızlı adımlarla.

******
"Alo Kerem."

"Abi evde konuşuyorduk.
Kına yakma faslına kadar bir şey olmamış.
Kına yakıldıktan sonra garipleşmiş Aslı.
Aslı'nın okulundaki şu kız var ya sana çıkma teklif eden kız.
Aslı'ya en son içecek veren oymuş. "

"Anladım buradan bi çıkayım o kızın ifadesini de alırım."

"Abi Aslı nasıl. "

"Uyuyor. Kanını temizleyecek bir şeyler verdi kağan.
Bir kaç saate aklı başına gelir dedi."

"Tamam evde görüşürüz."

Telefonu cebime koyup tekrar içeriye girdim. Ama yatak boştu.

"Aslı?
Aslı neredesin."

Gördüğüm açık pencereyle panikledim. Koşarak pencereden baktım.
Uyurken bıraktığım Aslı bahçeden çıkmak üzereydi.

"Aslı. Aslı nereye gidiyorsun dur."

Diye bağırdım kendimde pencereden aşağıya atlarken.
Bu halde gidip daha kötü bir şey olmasından korktum.

Aslı durup arkasını döndü.

"Görüşürüz kara kulee."
Diye bağırdı. Alevdi yine.

"Yine Alev. Yine. Yine."

Dedim dişlerimi sıkarak.
Arkasını dönüp koşarak bahçeden çıkarken bende koştum peşinden.

Alev caddeye doğru gidiyordu.
O anda acı bir fren sesi duydum.
Olduğum yerde dondum kaldım bir kaç saniye.
Ne olduğunu görmüyordum ama bakmaya da korkuyordum.

" Aslı." Diye bağırarak caddeye çıktım.

Alev önünde duran arabadaki adamı indiriyordu. Sonra kendisi bindi ve gaza bastı.
Az önceki korkumdan sonra ne düşüneceğimi bilemedim.
Bindiği arabanın plakasını ezberledim. Hemen Zaferi aradım.

"Kapının önüne gel hemen."

Zafer bir kaç dakikaya geldi.

"Abi ne oluyor. Nereye gidiyoruz."

" Bende bilmiyorum. Allah'ım delirecem. Aslı'yı nerde bulacağımı bende bilmiyorum."

"Abi Aslı içerde değil mi."

"Kaçmış Zafer kaçmış. Pencereden, kaçmış."

Telefonum çalınca hemen elime aldım. Kağandı arayan.

" Oğlum neredesiniz."

"Sonra Kağan." Dedim ve kapattım.

O an aklıma Aylin geldi.
Hemen Aylin'i aradım.

"Alo Ferman. Hayırdır bu saatte."

"Aylin iyi dinle. Aslı kına gecesinde hap almış. Ne yaptığını bilmiyor.
Hastaneye getirdim. Serum ilaç falan verdiler. Ama kaçmış.
Bulamıyorum nereye gider bu kız. Bir fikrin var mı."

"Nasıl kaçtı. Niye kaçtı."

" Bas baya camdan inip kaçmış öncekiler gibi. Şimdi, nereye gider bu kız."

"Buradan her kaçtığında kendi evine gidermiş. Öyle demişti. Yada annesini babasını görmeye gidebilir.
Evlenen bir kız anne babasını ister."

"Tabi ya. Kapatıyorum."

"Zafer eski eve gidelim, hızlan."

Zafer daha hızlı sürse de bana hâlâ yavaş geliyordu.

Yanan eski eve gelince hızla arabadan indim. Etrafa baktım. Ev inşaattı hâlâ kimse yoktu etrafta. Evin etrafında tur atıp baktık Zaferle ama kimse yoktu.

"Burada yok mezarlığa gidelim." Dedim.
Arabaya binince mezarlığa doğru sürdü Zafer.
Sinirlerim iyice gerilmişti.
Ne düşüneceğini şaşırmıştım. Şımarık bir kızın yüzünden sokaklarda sevdiğim kızı arıyordum.
Kör şeytan diyor bul kızı hapları kutusuyla yuttur.

O sırada telefonum çaldı tekrar.

Şirketteki güvenlikti.
Bir bu eksikti.
Birde hırsız girdi deyin çıldırayım.

"Alo Zeki. Ne oldu bu saatte."

"Efendim kusura bakmayın rahatsız ediyor..."

"Kısa kes Zeki işim var."

"Efendim arkadaş diğer şirkette Aslı Hanımı görmüş. Garip davranıyormuş. İyi görünmüyor dedi. Numaranız olmadığı için beni aramış."

"Nerde görmüş çabuk söyle."

"Mavişah Holding 'in önünde."

"Ara konuş yanından ayrılmasın. Yoksa canına okurum.
Hemen geliyorum."

"Tamam efendim."

"Zafer, Mavişah Holding e gidiyoruz çabuk. Aslı oraya gitmiş."

"Tabii ya. En çok sevdiği yerdi orası. Onun kalesiydi. Bu yüzden oraya gitti.

Holdingin önüne geldiğimizde Aslı kafasını yukarı kaldırmış binayı izliyordu. İki güvenlikte yanında öylece bekliyorlardı.

Arabadan inip koşarak yanına geldim.
Güvenliklere " Gidebilirsiniz."

Dedim.
Aslı bomboş bakışlarla binayı izliyordu.

"Aslı'm" Dedim sımsıkı satılarak.

"Niyetin beni öldürmek mi.
İyi misin, bana bak güzelim.
Konuş benimle."

Dedim, yüzünü avuçlarının arasına alıp kendime çevirerek.

Ellerini saçlarına geçirdi aniden. Gözlerime dikti gözlerini,

"Ferman yardım et benn... Ben iyi değilim. Beynim uğulduyor.
Babamı, annemi duyuyorum. Beni çağırıyorlar.
Ben deliriyorum galiba.
Yardım et bana ne olur."

Dedi ağlayarak bana sarılırken.
Bende ona sarıldım, bağrıma bastım.

"Merak etme güzelim geçecek. Hepsi geçecek iyi olacaksın."

Dedim, kucağıma alarak.

Kucağımdaki Aslı ile arabaya bindim. Hemen hastaneye döndük.
Kağan hapın ne olduğunu öğrenmişti. Ona göre de ilaç verdi Aslı'ya.

Şuan yatağında sakin şekilde uyuyordu.

***********************

Bölüm sonu canlar. Yeni bölümler de görüşmek üzere hepinizi seviyorum.
Sizide hayaletlerim. 😍😘🤗

 

Loading...
0%