@azamet_29_2
|
Sabah gözlerimi açtığımda yalnızdım. Dün geceki halimi hatırlayarak kendimi yatağa dahada gömdüm. Ama az sonra yatağın uç kısmı çökünce Ferman'ın geldiğini anladım. "Aslı. "İstemiyorum. "Neden. " Sessiz bekledim. "Hayal kırıklığı... " Cümlemi tamamlayamadım. O beni tutkuyla öperken ben sadece gözlerimi kapatıp bekledim ne yapacağımı bilemeden. Ferman benden uzaklaşırken gözlerimi açarak baktım. "Hadi kalk kahvaltıyı odada yapacağız. Bense hâlâ az önceki öpücüğün etkisinde alık alık bakarak, "Olur." Dedim. Kızarmış yanaklarımıda alıp banyoya girdim. Üzerime rahat bir kıyafet olarak yazlık geniş siyah bir pantolan üzerine beyaz salaş bir gömlek giyip saçlarımı at kuyruğu yapıp beyaz bir bağ ile bağladım. Oturma bölümüne geçtiğimde Ferman camdan muhteşem manzarayı izleyerek beni bekliyordu. "Nereye gitmek istersin." "Bilmem. Sen daha iyi biliyorsun bu şehri, sen söyle. " "O zaman altıncılar ve baharatçılar çarşısına gidelim. "Olur." Dedim gülümseyerek. Birlikte güzel bir kahvaltı ederek hazırlanıp çıktık. " Ne kadar da kalabalık. " Dedim. " Dünyanın bir çok yerinden geliyorlar buraya. Dedi Ferman dışarıya doğru yürürken. "Ferman Demirdağ!" Duyduğumuz sesle biran yerimizde durduk. "Fermaan!" İkinci kere duyunca arkamıza dönüp sesin geldiği yöne baktık. Uzun boylu güzel bir kız gelerek Ferman'ın boynuna sarıldı. Gördüğüm şeyle şok oldum. "Yok artık ya burada da mı?" "Evet sensin Ferman. "Jasmin? Dedi Ferman kızın ellerini boynundan uzaklaştırarak. Jasmin: "Evet tatile geldim." "Geldik diyecektin sanırım sevgilim." Arkadan gelen genç adam Jasmin denen kıza sol koluyla arkasından sarılırken, "Merhaba Ferman Bey." Dedi elini uzatarak. "Ben Alperen Yıldırım. Jasmin' in sözlüsü." Ferman uzattığı eli istemeye istemeye sıktı. "Henüz değil Alperen." Dedi Casmin elini belinden itekleyerek. "Merhaba." Dedim biraz soğuk şekilde. Bu kızın bu sulu haline sinir olmuştum. "Demek doğruymuş. Bana doğru eğilerek. " Nasıl ikna ettin bana anlatmalısın." Dedi sırıtarak. "Sanane be kadın sanane." Dedim. Ama içimden. "Eğer müsaitseniz birlikte bir kahve içelim ne dersiniz." Dedi Jasmin bir bana bir Ferman'a bakarak. "Olur çıkmadan bir kahve içelim sonra şehirde gezeceğiz karımla." Dedi Ferman. Karım demesi benim olduğu kadar Jasmin'in de dikkatini çekmiş yüzü değişmişti. Birlikte masalardan birine oturduk. Ferman: "Jasmin tebrik ederim. Demek sözleneceksiniz. " Dediğinde. Jasmin Alperen'e baktı. "Baban nasıl son görüştüğümüzden buyana." "Babam iyi değil Ferman. Alperen Jasmin'e bakarak elini tuttu. "Bunda senin payın çok sevgilim. Sana olan aşkım servetimden daha büyük." Bir an ağzına vurma isteği geldi içimden. Telefon sesiyle Alperen'e baktık. " Özür dilerim buna bakmam gerekiyor. Diyerek Jasmin'i yanağından öptü ve kalkarak telefonla konuşmak üzere uzaklaştı. O arkasını döner dönmez Jasmin çaktırmadan yüzünü sildi. O sırada da kahvelerimiz geldi. Ferman: "Jasmin. "Ne demek istediğini anlamadım." Dedi Jasmin. "Jasmiinn!" Jasmin derin bir nefes alarak, "Sana yalan söylemeyeceğim Ferman. Alperen ile görüşmem benim isteğim değil babamın isteği. "Babanda seni ona sattı mı?" Dedi, Ferman. "Hayır. Yok. Öyle değil. " Ya sen Jasmin? Jasmin Alperen'e baktı. "Belki. Kaşlarım hava da Jasmin'e baktım. "Baban için öylemi? Dedim bir anda. Hem Ferman hem Jasmin bana baktılar. "Sen kurbanlık mısın? Dedim ve durdum. " Ölsün daha iyi." Dedim. Sinirle söylediğim şeye kendim bile inanamamıştım. Ferman bana bakıyordu şaşkın. "Aslı'yım." Dedim gözlerimi devirerek sessiz. Bu sözler Alev'in ağzından çıkarcasına çıkmıştı dudaklarımdan. "Aslı haklı. Peki sen. "Hayır. " "O zaman yapma." "Ama babam... "Henüz yolun başındasınız. Kahvelerimiz biterken gelebildi Alperen. "Sevgilim kalkalım arkadaşlar bizi bekliyor." Dedi ve koluna girdiği Jasmin ile birlikte masadan uzaklaştı. Ferman hâlâ arkasından nefretle bakıyordu. "Kim bu Jasmin." "Eski bir arkadaş." "Sana aşık olanlardan biri sanırım. "Eminim üzülmüştür. Bana âşıktı çünkü." Yüzüne baktım kaşlarım çatık. "Hemen kızma kıskanç karım benim. Hadi bizde kalkalım daha çok yer var gezeceğimiz." Birlikte otelden çıkarak bizi bekleyen Zafer'in yanına geldik. Ferman: "Altıncılar çarşısına gidelim." Dedi. Zafer, "Tamam abi." Etrafı gezerken geçtiğimiz yerleri hayranlıkla izliyordum. Önce altıncılar çarşısına geldik.
Ferman dükkanlardan birine girerek " İstediğini seç. Etrafa baktım çok çeşit vardı. "Bu.
Ferman bana bakarken bende ona gülümseyerek baktım. "Tamam." Dedi. Sonra gülce ve Kerem için de hediyelikler alıp dükkandan çıktık. Arabaya dönerken. "Baharatçılar çarşısına gitmeyelim. Onun yerine baş başa yemeğe gidelim mi.? " " Olur." Dedim Fazla hevesli. "Seni çok güzel bir yere götüreceğim." "Öylemi nereye." "Biraz sabırlı ol güzelim." Arabayla bir süre yol aldıktan sonra sahil kenarı harika bir yere geldik. Balık restorantı olması daha da güzeldi. Balığı çok severim ve hatırladım da ben 3-4 yıldır balık yememiştim. "Çok güzel bir yer Ferman teşekkür ederim. Uzun zamandır balık yetmemiştim. " Dedim "O halde tadını çıkaralım." "Çıkaralım." Birlikte baş başa romantik bir yemek yedikten sonra. "Kalkalım mı. Seni bir yere daha götüreceğim. " Dedi. Elini havaya kaldırdım garsonu çağırarak hesabı istedi. " Kalkalım." Dedi elimi tutarak. Birlikte kalkıp yine bizi bekleyen Zafer'in yanına geldik. Arabaya binip sessizce yol alırken " Uzak mı ? " Dedim. "Biraz ama değer. " "Görelim." Dedim. "Geldik." Etrafa daha dikkatli baktım nereye geldik. Ferman genzini temizledi ve tam bir rehber edasıyla. "Dubai'nin en çok ilgi çeken yerlerinden biri olan The Dubai Fountain,Burj Gölü'nün içerisinde yer alıyor. Çeşme farklı boyutlarda 5 daireden ve 2 kemerden oluşuyor. 6.600 farklı noktaya yerleştirilen ışık kaynağıyla görselliği artırılan çeşme, 1.000 farklı su figürünü ve 50 değişik renk gösterimini yapabilecek şekilde tasarlanmış." "Waaooo." Dedim gayri ihtiyari. " İstersen tekne ile yakından izleyebiliriz yada sandalla. Yada platformdan da izleyebiliriz. " "Tekne tada sandal olmaz . Platformdan izlesek olur mu." "Olur güzelim." Birlikte platformdan izledik gösterileri. Çok güzel bir gün olmuştu benim için. "Teşekkür ederim Ferman. Dedim başımı göğsüne dayayıp sımsıkı sarılarak. Ama bana değil tam arkamda bir yere odaklanmış oraya bakıyordu. Nereye baktığını merak edip o yöne döndüm. Jasmin ve Alperen buradaydı. Ve orta yerde tartışıyorlardı. Yüzlerinin şekline bakılırsa şiddetliydi tartışma. Bir süre izledik. Ama sonunda Ferman dayanamayıp yanlarına doğru yürüdü. Bende arkasından gittim. Alperen Jasmin' in kolundan sımsıkı tutmuş bırakmazken Jasmin kendini kurtarmaya çalışıyor, bir yandan da. "İstemiyorum neyini anlamıyorsun. Diye söyleniyordu. Ama Alperen.. "Ne demek olmaz lan. En son Alperen elini Jamin' e doğru kaldırdığında Jasmin gözlerini kapatmış olacak şeyi beklerken Ferman yetişip Alperen'in havadaki elini sol eliyle tutup suratına kafasını gömdü. Alperen yere sırt üstü düşerken. Ferman: "Geri bas lan. Sen kimsin de ona elini uzatırsın. İstemiyorum diyor anlamıyor musun. Zorla mı alacan. Şerefsiz. Adam değil misin. Alperen yerinden kalkarak burnunu silerken kin dolu bakışlar attı bize. Ferman Jasmin'in yanına giderek, "Sana söylemiştim." Dediğinde Jasmin Ferman sarılıp iyice ağlamaya başladı. "Fırsatları da hiç kaçırmayın." Dedim kendi kendime kıskançlık kriziyle. "Zafer Jasmin'i arabaya götür." "Tamam abi." "Güzelim özür dilerim." "Önemli değil. Artık dönelim." Birlikte arabaya bindiğinizde Jasmin olanları anlattı. "Teşekkür ederim Ferman. Yoksa sonunda..." "Önemli değil Jasmin. Teşekkür ederim Ferman. Dedi Jasmin yine sarılarak. Allah'ım bir an önce dönsek iyi olacak. Sonunda otele geldik. Ondan ayrıldıktan sonra nihayet odamıza dönmüş ve kendimi koltuğa bırakmıştım. "Ölüyorum bacaklarım ağrıyor." Dedim Ferman yanıma geldi. O zaman bu gece erkenden yatıp dinlenelim. " Yarın yatla gezeceğiz çünkü." Dedi gülümseyerek. ***** Ama beni daha da kendine çekip sarıldı. Dip dibe yatan kediler gibiydi şuan. Burnunu daha da gömdü tenime derin bir nefes çekti. "Kıpırdayıp durma kadın." Dedi burnunu tenime sürerek. Kıkırdadım. "Sen uyu benim kalkmam lazım bonyaya gideceğim." Dedim. Kolunu serbest bırakıp kalkmama izin verirken kendi de uyumaya devam etti. Ben çıktığımda Ferman da çoktan uyanmış ben banyodayken gelen oda servisini karşılıyordu. Kahvaltıyı odaya istemişti Ferman. "Sen otur ben geliyorum." Dedi, banyoya girerken. Bir süre otelin bilmem kaçıncı katındaki odamın penceresinden manzaraya baktım. Jasmin'i Alperen'in elinden almak için bir an bile düşünmeden Alperen'i dövmekten çekinmemişti. Değer verdiği insanlar için her şeyi göze alıyordu. Düşüncelerimden sıyrılıp banyoya ilerledim. Ferman duştan çıkmış üzerinde sadece pijama altı vardı. Aynanın karşısında küçük bir havluyla saçlarını kuruluyordu. Yanına yaklaşıp durdum. " Sen kahvaltıya başla güzelim hemen geliyorum . " Dedi. Bense Ferman'a bakmaya devam ettim. "Aslı'm? Dedi yönünü tamamen bana dönüp endişeli bakışlarla. Başımı iki yana salladım yavaşça. Önünde durdum. " Yapma!" Birden bileklerimden tuttu. "Aslı'm...Uslu dur. Bileklerimi ellerinden kurtarıp tekrar dokundum karın kaslarına. " Aslı...Rahat dur. Ellerimi ellerinin içinden kurtarıp Kulağına fısıldadım. "Karın olmak istiyorum." Geri çekilerek tekrar gözlerine baktım. Alev alev olan gözleri, gözlerimden dudaklarıma geçiş yaptı. Seni gökyüzüne anlattım yağmur yağdı, Ben...Aslı Mavişah. **************************** Selaaam bölüm sonu canlarım. |
0% |