@azamet_29_2
|
"Aslı." "Hmm." "Çık artık şu transtan." "Hı. Ne.?" "Diyorum kiiii... "Ne diyorsun Elif ya." "Hergün derste elindeki yüzüğe bakıp bakıp bütün dersi ziyan ediyorsun." Anladık evlendin ,mutlusun, kaşıkçı elması kadar taşı olan bir yüzüğün var. Ama nerdeyse 3 ay olacak. "Aman Elif ne abarttın. "Hıı..Belli. "Imm.. şey son cümle mi dedin.." Hocanın, Dediğini duyar duymaz ayağa kalktım. "Hadi çıkalım." Dedim. Elif yüzeme bakarak," Hocanın sayesinde kurtuldun Aslı." "Tamam Elif kabul ediyorum. Dediklerinde haklısın söz daha dikkatli olacağım. " "Senide görürüm. Kerem'le evlendiğinde. " "Ne? "Tabi tabi. Bilmez miyim." Bir yandan yürürken bir yandanda konuşmaya devam ettik. "Hem bence sakıncası yok. Dedim. "Aslı. "Oo. Alev hanım bu son cümle nerden. Kahkaha atrak gülmeye başladım birden. Sonra Elif'in alık bakışlarıyla kendime çeki düzen verdim. "Aslı. Bu kıza yazık ya. "Neyi? Seni mi? "Sonunda öğrenecek ama elticik." "Onu o zaman düşünürüz." Bana bakan Elif'e dönerek. "Kendi kendime düşünüyordum Elif. Bakma öyle deliymişim gibi." Bu kez Alev kahkaha atmaya başladı. Son kelime gerçekten saçma olmuştu. Elif'le birlikte birer kahve alıp kazakları giyip dışarıya çıktık. " Iııı." Dedim dişlerimi sıkarak. "Havada soğukmuş ya." "Ne bekliyordun. Aralık soğuğu." Neyseki kahveler sıcak avucumun içindeki kahve bardağını kavradım sonra bir yudum aldım. Ağzımda tuhaf bir tat bıraktı. "Kahveleride bozdular iyice. Ben böyle söyleyince Elif'te bir yudum aldı kahvesinden. "Yoo bana değişik gelmedi. "Neyse" Dedim. Bahçede biraz turlayarak sohbet ede ede kahveleri bitirip sonraki ders için içeri girdik. "Elif." "Efendim." "Sınavlara hazırlanmak için kütüphaneye gidelim mi yarın. "Ha şöyle. Dediğinde ikimizde gülmeye başladık. Kalan derslerde girdikten sonra nihayet çıkış saati gelmişti. Hızlıca toparlanarak derslikten çıkarak koridora sonrada bahçeye çıktık. Ferman beni hergün olduğu gibi yine bahçe girişinde bekliyordu. Lacivert takım elbisesinin üzerine giydiği siyah uzun kabanıyla muhteşem görünüyordu. Bir kaç saniye yerimde durup onu izlemeden edemedim. "Aslı." "Hımm." "Tapusu sende zaten. Adamı kesmeyi bırak. Salyalarını görecekler." "Kapa çeneni Alev. " Dediğim de Elif: "Alev mi." Dedi. "Ya.Yani... Elif diyecektim. Diyerek zor toparlamıştım cümleyi. "Kızım rezil oldun." "Sus Alev. Sus artık" Son yaşadıklarımdan sonra Ferman artık okuldan kendi almaya başlamıştı beni. Her ne kadar işlerini aksatma kendim gelirim desemde inatla kendi geliyordu almaya. Ferman'ın yanına gittiğimizde siyah uzun kabanının altından beline sarılarak kokusunu içime çektim. Oda kabanını uzerime örterek kendine hapsetti beni. Bana sıkıca sarılıp alnımdan öperek, "Merhaba güzelim. "Merhaba. Seninle daha güzel oldu." Dedim. "Soğukta kalmayın hadi binin." Halimizi gören Elif. "Teşekkür ederim ben kendim giderim ." "Saçmalama, bin Elif." Dedi Ferman otoriter şekilde. Elif anında emre itaat ederek arka koltuğa bindi. "Zafer. "Tamam Abi." Elif'i evine bıraktıktan sonra evime, evimize gelmiştik. Arabanın kapısını açar açmaz, "Soğuğu sevmiyorum. İçeriye girdiğimde sıcacık bir evim olduğu için Allah'a şükrettim. Arkamdan giren Ferman kabanını çıkarıp vestiyere bıraktıktan sonra çıkarmayı unuttuğum kabanımı da alıp vestiyere bıraktı. "Esma Sultan ne yemek var çok acıktım." "Ne istersen var kızım." Masa yine harika görünüyordu. "Ellerine sağlık Esma Sultan ellerimi yıkayıp geliyorum. " Ben mutfaktan çıkarken Ferman üst kata çıkıyordu. Kapı açıldığında Kerem ve Gülce'yi gördüm. Yeni geliyorlardı. "Soğuğu sevmiyorum. Kahkaha atarak gülmeye başladım. " Ferman benide bekle geliyorum. " "Tamam hadi gel." Ferman beni beklerken merdivenleri koşarak çıkmaya başladım. "Aslı Dikkat et. Dedi birazda sinirli. "Bir daha koşarak çıkmak yasak sana." "Tamaam bişey yok abartma." Dedim gülümseyerek. Birlikte odamıza girdikten sonra ilk iş "Üzerimi değişip ineceğim istersen sen önden in. " Dedim. Yavaş adımlarla yanıma yaklaşırken gözlerime bakıyordu. "Yardım etmemi istermisin." Dedi çarpık bir gülümseme eşliğinde. Kazağımı uçlarından tutarak yukarıya doğru çekerek başımdan çıkarıp kenara bıraktı. Gözlerine baktım gülümseyerek. "Aklından geçeni biliyorum." Tam öpecekken. Anında arkamdan yakalayarak belime sarıldı. "Beklerim güzelim. Dedi gülümseyerek. Üzerime rahat bir şeyler giydikten sonra birlikte indik mutfağa. Kerem yine sabırsız. "Hadi abicim ya sizi beklerken açlıktan ölücem bir gün." "Bekleme oğlum o zaman sen ye. "Ablamla Esma sultan izin vermiyor ki. Neymiş,yemek birlikte yenirmiş." "Ama öyle. Zaten bütün gün birbirimizi göremiyoruz. "Bana söyleme abla. Gülce haklıydı. "Anladık mesaj alındı. Dedim sırıtarak. Anlaştıktan sonra yemeğe geçtik. Herkes sırayla gününün nasıl geçtiğini anlattı. Sohbetle geçen yemekten sonra salona geçerek. Esma Sultan kahvelerimizi getirdiğinde herkes keyifle eline aldığı kahvesini yudumlarken. "Esma Sultan kahveyimi değiştirdin." "Hayır kızım. " "Allah Allah tadı bi garip geldi." "Galiba grip olacağım. Tatları kaybetmeye başladım." "Aslı." Duyduğum adımla Ferman'a baktım. "Yarın çok erken çıkacağım. "Şükür ya. Tabiki giderim. " Üzgünüm senin köstebeği bulamayalım diye 40 parçaya ayırmışlar. "Iıımm. Kerem: "Boş ver yengecim ya mis gibi mercedesin var." "Hadi bu kadar lak lak yeter. Diyen Ferman Bey'in fermanıyla herkes odasına çekildi. Odaya girer girmez Fermanı ensemde hissetmemle küçük bir çığlık kaçtı ağzından. Ateşli gözlerini gözlerimde dudaklarını dudaklarında hissettim. "Yeterince bekledim sevgili karıcım." ***** Sabah uyandığımda Ferman yoktu. Çok erken çıkmıştı anlaşılan. Kalın mor bir kazak, siyah kadife bir pantolon şeklinde giyinip aşağı indim. Gülce ve Kerem arkadan gelirlerken. "Geciktiniz Kerem, sizi beklerken açlıktan ölecektim." Dedim. Kerem saf saf bakarken Gülce kıkırdadı. Birlikte kahvaltı ettikten sonra hızla kalkarak. "Ben çıkıyorum akşam görüsüz." Dedim. Kabanımı alıp giyip kapıdan çıktığımda beyaz arabam beni bekliyordu. "Özledim seni." "İyiki erken gittin Ferman." Dedim kendi kendime. ***** Sabah şirkete çok erken gelmiştim. Önüme gelen 10 kadar dosya,içinden çıkılacak gibi görünmüyordu. Aslı şirketinin başına geçene kadar şirketinin dahada güçlenmesine çalışıyordum. Mavişah Demirdağ 'ın himayesine girince ve Aslı ile evlendikten sonra piyasada güven kazanmıştı. Eski borçları bitmek üzereydi. Dosyaların başında ne kadar durduğumu bilmiyorum. "Sonunda bitti." Diyerek kendimi koltuğa yasladım. Zafer'i arayıp gelmesini istedim. Bir kaç dakika sonra kapı çaldı. "Buyur abi." "Zafer bu dosyaları al. "Tamam abi." Dosyaları Zafer'e vererek yolladıktan sonra nihayet biraz dinlenmek için kendimi koltuğuma gömerek gözlerimi kapattım. Bir kaç dakika geçmiştiki telefonum çaldı. Zafer diye düşünmüştüm ama isimsizdi. "Efendim." Karşıdan gelen ses kadın sesiydi. "İyi günler Ferman Demirdağ ile görüşecektim." "Benim kim arıyor." Numaranızı eşinizden aldık. "Ne diyorsun lan eşim mi.? Dedim yerimden fırlayarak. Paniklemiştim. Aslı'yı duyunca. "Eşiniz bir kaza geçirdi. Duyduğum şeyle dünya başına yıkıldı sanki. Aslı? Dedi. " Ne? Nerde? Dedim hızla masadan arabanın anahtarını alıp odadan çıkarken. Hastanenin adını öğrendiğimde asansöre attım kendimi. Sevdiğim kadın. Hızla ana caddeye çıkarak hastane yoluna girdim. Sonunda çevre yoluna girip dahada bastım gaza. Bir yandan önümdeki trafiğe bir yandan etrafıma ve arkama bakmaya çalışarak sürüyordum. Arkamda iki siyah araç vardı. "Hassiktir. Gaza dahada yüklendim. "Kahretsin." Başımı cama vurarak takla attığımı hatırlıyorum. Başım acıyordu alnındaki sıcaklıktan anladığım kanıyordu. Hala bulanıktı görüşüm. Kulaklarım uğulduguyor,sesler boğuk boğuk geliyordu. Biri öne çıktı. "Merhaba Demirdağ. Dedi. Görüşüm nihayet netleşince tanıdım onu. "Orospu çocuğu." Dedim dişlerimin arasından. "Sendin demek." Aynı anda iki kişi kollarımdan tuttu. Kurtulmak için çabalarken 3. kişi yanıma geldi. Aynı anda eksemdeki acıyla bütün vücudumun uyuştuğunu hissettim. Kollarımdan tutan adamlar beni bıraktığında kendimi yerde buldum. "Hadi sana bir iyilik yapayım da rahatla. Duyduğum şeyden emin olamasamda rahatlamamı sağlamıştı. "Alın bunu doğru söylediğim yere gidiyoruz." "Abi araba. "Siktir et arabayı. Adamın söylediği şeyle karanlığa çekildim. ***** Nihayet o kadar trafikten geçip evime ulaşmıştım. İçeriye girdiğimde Kerem ve Gülce'nin benden önce geldiğini görünce üzülmedim desem yalan olur. "Acaba gelirken direksiyona benmi geçsem Aslı." "Alev" "Hımm." "Bi sus Allah aşkına." "O zaman hızlı kullanmayı öğren." "Sen iste yeter Alevcim. Başka işim yok." Kerem: "Yengecim sen gelene kadar açlıktan ölecektim." Dedi sırıtarak. Sinirle baktım yüzüne. "İyi akşamlar. "Yoo." Dedi Kerem. Zaferin yüzü düştü. "Ne oluyor Zafer." Dedim. "Bugün abi aniden ofisten çıkmış. "Neler oluyor Zafer. " Dedim panikle. "Bilmiyorum. " "Peki sen nerdeydin Zafer? Dedim. Sinirli çıkmıştı sesim. " Beni başka işe yolladı. O sırada çalan telefonla herkes kulak kesildi. "Ne anlamadım. Dedi ve kapattı. " Ne oluyor. " Dedim kolundan tutarak. "Sinyal çevre yolundan bir yerden geliyormuş. Hemen gidiyoruz. " "Bende geliyorum." "Olmaz. Ne olduğunu bilmiyoruz." "Bizde geliyoruz." Dedi, Kerem sert şekilde. "Tamam hemen çıkalım. "Dedi. Kabanlarımızı alıp birlikte çıktık hemen. Zafer çok hızlı kullanıyordu. Gülce ve Keremin durumuda benden farksızdı. Bir süre daha gittikten sonra "Kahretsin." Dedi. Sağa çekerek durduk hemen. Şarampolde bir araç ve etrafında polisler vardı. Polis yaklaşmayın diyerek önümüze geçerken, Zafer: "Abimin aracı." Dedi. Bense kimseyi dinlemeden aracın yanına indim koşarak. Ferman'ın arabasıydı. Peşimden gelen Kerem ve Gülce de abi diye bağırıyorlardı. Hemen aracın içine baktım. "Ferman. Sonra koşarak polislerin yanına döndüm. "O nerde? Diye bağırdım. "Biz geldiğimizde kimse yoktu. Duyduğum şeyle donup kaldım bir süre. ***** Ablam ve Aslı hem ağlıyor hem abimi arıyorduk. Polisin bir sürücü abimi bayıltılıp götürüldüğünü söylediğini söylemesiyle. Dahada korktuk. O anda Aslı'nın birden karnını tutarak geriye doğru düştüğünü gördüm. "Aslı. Aslı.? "Zafer abi! " Bizi o halde görünce dahada endişelendi. "Aslı. Aslı kardeş. Kerem, kapıyı aç. Dediğinde hemen ayağa kalkıp arabanın kapısını açtım. Zafer Aslı'yı kucaklayarak arabanın arkasına Gülce'nin kucağına yatırdı. Kapıyı kapattığında bende ön koltuktaydım. Başını cama çevirip diğer adamlara, "Burdan ayrılmayın." Emri verip gazı kökleri. Zafer bir yandan arabayı kullanırken Kağan'ı arayarak . "Kağan abi hemen acile in Aslı'yı getiriyoruz. Dedi ve kapattı Yarım saate Acile geldik. "Ne oluyor." Dedi. Halimize bakıp. "Abim kayıp. Kağan korku ve endişeyle baktı bir an. "Aslı olay yerini görünce fenalaştı. "Anladım. Siz dışarda bekleyin. " Dediğimde üçümüzde çıktık. Biraz sonra bir hemşire kan tüpleriyle çıktı. Kağan da peşinden gidecekken. "Abi ne oluyor ne bu telaş. "Kerem izin ver acelem var gelince anlatırım." Dedi ve tuttuğum kolunu benden ayırıp koşarak gitti. "Kötü bişey var." Dedi. Koridorda ileri geri dolaşarak yürürken Zafer de sürekli adamları, polisi, hastaneleri aradı. Biraz sonra Kağan yanımıza geldi. "Abi ne oluyor anlat artık. " Merak etmeyin kötü bişey yok. Dedi kafasını kaşıyarak. "İyiler ? " "Aslı da bebek te, ikiside iyi. Gülce ellerini ağzına kapatarak çığlık atınca dank etti bana. Öylece Kağan'a bakıyordum. "Aslı hamile. Zafer dahil hepimiz ağzı açık kalmıştık. "Yiğenim olacak ama abim yok. ***** Gözlerimi açmaya çalışırken bir yandan da ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Yerde sırt üstü yatıyordum. Her nerdeysem soğuktu. "Ne verdiniz lan bana." Dedim gözlerimi karşımdakine odaklamaya çalışarak. "Küçük bir sakinleştirici. "Neden. "Senin nasıl biri olduğunu gördüm. Dedi,ayağa kalkarak. "Bağlayın." Dediğinde iki kişi yanıma gelerek beni tuttu. "Bırak lan. " "Şerefsiz sende gel. Dedim üzerine yürüyerek. Yanıma gelip diz çöken piç. "Sen biraz daha uyu." ***** Yüzümde hissettigim soğuk suyla irkilerek açtım gözlerimi. Yüzünü bana doğru uzatarak, "Uyan artık Demirdağ. Elini çektiğinde başım öne düştü. Hala sandalyede kollarım arkadan bağlıydım. Kollarımda kelepçe vardı sanırım. Eliyle çenemi kavradı. "Ben burdayken bana bakacaksın." "Siktir git lan başımdan şerefsiz piç." İkinci yumruğu bu kez çenemde hissettim. Başımı kaldırıp karşımdakine bakarak yere tükürüdüm, ağzımdaki kan bitikintisini. "Tamda sana göre, korkakça tuzak kurdun bana." Evet.Beni tuzağa çekmişti orospu çocuğu. Tuzak için sevdiğimi kullanmıştı. Ama onun iyi olduğunu bilmek, evde güvende olduğunu bilmek benim için yetmişti. Bu şerefsiz sadece onun adını kullanmıştı. Burdan bir şekilde kurtulacaktım nasılsa. "Erkekçe karşıma çıksaydın şuan durduğumuz yerler değişirdi. "Korkaksın, zayıfsın ,beş para etmezsin. Duyduğu şeyle deliye dönerken ben yüzüne alayla gülerek baktım. Kudurdu köpek. Geriye çekilip nefes almak için durduğunda ben hala kahkaha ile gülüyordum. "Burdan çıkacağını sana kim söyledi Demirdağ." Burdan ölünü çıkaracaklar anca. Dedi gülerek. Anında başımı dikleştirdim. Yüzüme baktı alay edercesine. "Bilmiyordun..." "Gerçekten haberin yokmuydu. Dedi pis pis sırıtarak. "Senin kaza yaptığını ve kaybolduğunu duyunca karın fenalaşmış. Aslı. Aslım... "Allahım. "Bana bak eğer onlara bişey olursa." Dedim dişlerimin arasından. " Yemin ederim seni şehrin ortasında ibreti alem olsun diye, diri diri yakarım. " Bir kahkaha attı. Alperen Soylu' ya bulaşmak neymiş göreceksin. " ***** Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydık. Geri sayım başladı. Zaman azalıyor. Yerimden yavaşça doğruldum. "Hemen Ferman'ı bulmalıyız." Dedim. Serumu kolumdan çıkarıp ayağa kalktım. "Zafer abi,hâlâ haber yokmu abimden." Zafer den ses gelmedi. Gülce: Duyduğum şeyden sonra aklıma gelen şeyi söylemek için kapıyı açıp çıktım. Beni görünce hepsi birden bana dönerek baktı. Gülce: "Aslı, canım niye kalktın.."Demişti ki birden durdu. Kerem: "Alev...?" Dedi. Gayet sakin şekilde Zafer'e döndüm. "Alperen Soylu. Zafer şaşkın , gözlerime baktı. "Cihan. Beni dinle.. " Dediğini duydum enson. Sonra uzaklaştı. Odaya yöneldim. "Neden bakıyorsunuz." Dedim Durgun. "Şey. Dedi Kerem. "Mecburum. " Dedim elimi karnıma koyarak. Gülce yine ağlamaya başladı bana bakarak. "Aslı için. Mecburum. ********************************* Bölüm sonu canlarım.
|
0% |