@azamet_29_2
|
"Neden bakıyorsunuz." Dedim Durgun. "Şey... Dedi Kerem. "Mecburum. " Dedim elimi karnıma koyarak. Gülce yine ağlamaya başladı bana bakarak. "Aslı için. Mecburum. Biz konuşurken kapı açıldı. Kağan girdi içeri. Bir bana bir Kerem'e bakıyordu. Kağan Kerem'i kolundan tuttuğu gibi dışarıya çıkardı. "Abi ne oluyor." "Oğlum o... İçerdeki Alev mi?" "Evet abi. "Şimdi ben ona nasıl yat dinlen bebeği riske atma diye nasıl diyecem. "Abi Alev durumun farkında. Kağan ve Kerem konuşması bitip içeriye girdiklerinde Kağan yanıma geldiğinde kolumu uzattım bakışlarımı başka yöne çevirerek. "Fazla hareket etme. Sessizce yatmaya devam ettim. Sonra da gözlerimi kapattım. Yarım saat kadar sessiz odada gözlerim kapalı uyumaya çalıştım. Kerem ve Gülce aralarında kısık sesle konuşmaya başladıklarında onları dinlemeye başladım. " Abla Alev'in dediği doğrumudur. Dedi Kerem. "Ablana soracağına Zafer'e sorsana Jerry." "Alev? "Bu ilaçlar beni etkilemiyor dedimya. Gülce ayağa kalkarak yanıma geldi. "Alev... " Kendinde değil. Dedim gözlerimi kaçırarak. Kerem'in telefonunun çalmasıyla Kerem'e baktık. "Alo. Dedi yerinden heyecanla kalkarak. "Kerem doğruymuş. "Buldunuz mu peki abimi ? " "Sadece bölgeyi belirledik. "Şükürler olsun." Dedi Gülce ağlamaklı. "Sen nasıl halasın ya." Dedim. "Sulu gözün tekiymişsin. Alık alık yüzüme bakıyordu Gülce. Kerem hala telefondaydı. "Abi bizi habersiz bırakma." ***** Hâlâ sandalyede kollarım arkadan kelepçeli oturuyordum. Şuan bu karanlık depoda karşımda Alperen dallaması, aramızda teneke içinde yanan ateş yerde yakmak için getirttiği tahtalar, birbirimize bakıyorduk. Etrafıma baktım. Aklıma gelen şeyi denemeye karar verdim. "Neyi bekliyorsun." Dedim. "Seni böyle aciz, çaresiz izlemek keyifli oluyor." "Keşke aynı şeyi söyleyebilseydim. "Çok komiksin Demirdağ. "Bulamadın galiba bayadır düşündüğüne göre." Biz konuşurken dışardan adamlarından biri geldi. "Tamam. Yüzüme baktı bir süre sessiz. "Kötü haber galiba." Dedim pis bir gülümsemeyle. "Adamların... Dediğinde ister istemez gülümsedim. "Sen kurtulurum mu sandıydın." "Karın söylemiş hemde. Duyduğum şeyle bütün damarlarımın gerildiğini hissettim. "Senin o dilini keserim lan. " Dedim. Tıslayarak. "Karımı mı takip ediyorsun şerefsiz. " Pis pis gülerek baktı yüzüme. "Ailemden uzak dur piç herif." "Ailenle işim yok Ferman. Dedi sesli şekilde gülerken. "Seni..Adi şerefsiz. "Sakin ol Demirdağ. Hemen sinirlen me " Dedi. Sonra ayağa kalkarak ellerini cebine sokarak yanıma geldi. Sonra cebinden çıkarttığı küçük bir çakıyı açarak boynuma dayadı. Tam olarak şah damarımdaydı. "Acaba diyorum şuraya küçük bir delik açsam nasıl bir şekilde ölürsün." Sonra elindeki çakıyı boynumun etrafında gezdirerek etrafımda dolaştı. Hissettiğim keskin acıyla dişlerimi sıktım. "Yoksa seni bu şekilde azar azar kessem mi? Şuan yüzünde piç bir sırıtış vardı. "Azar ,azar kan kaybederek ölmek sana uyar mı? " Derken, tekrar karşıma geçerek yüzüme baktı, "Vaktin varken eğlen, sıra bana geldiğinde sana acımayacam. " Derken elimi kelepçeden çıkardım. O sırada elindeki çakıyı bacağıma saplayınca acıyla dişlerimi sıkarak inledim. "Bana acımanı isteyenmi var lan." Dedi ayağa kalkarak. Sonra yerdeki tahtalardan en kalınını seçerek eline aldı. Yanıma gelip durdu. "Yoksa kafatasını kırıp beyninin akışını mı izlesem." Elindeki tahtayı kaldırıp bana savurduğu anda kurtardığın elimle. Üzerinden avlanmanın şaşkınlığını atamadan dışardan gelen silah seslerini duyduk. "Bu kadar çabuk beklemiyormuydun?" Dedim. Adamları silah çekip üzerime yürümeye kalkınca. "Silahları bana doğru atın. Elimdeki adamın kafasına daha da bastırdım silahı. "Söyle atsınlar." "Atın " "Kaldırın, ellerinizi görecem." Adamları yerinden kıpırdamadan attılar silahları. Dışardan arka arkaya gelen kurşun sesleri Zafer ve adamlarımın geldiğinin haberiydi. Alperen şaşkın kalakalmıştı. "Senin gibi bir orospu çocuğunun elinde ölecek biri değilim. O sırada kapı aniden açılınca hızla o yöne baktım. Dikkatinin dağılmasından faydalanan Alperen bacağımda olan bıçağa vurdu. Acıyla gerileyince elimden kurtulup kaçmaya başladı. Ama demiştim acımam diye. Yanına gittim. " Beni öldürürsen karında bebeğinde ölür. Saatime baktım. 1 saat dolmak üzereydi. O sırada Zafer ve adamlarda içeriye daldı. "Abi! Abi iyimisin?" Zafer'i dinlemedim bile. "Ara. Dedim silahı kafasına dayayarak. "Olmaz! "Ulan karı kılıklı pazarlık mı yapıyorsun bide." Dedim. Üst üste yumruklayarak. "Söz vermezsen aramam. " Dedi dişlerini sıkarak. "Abi ne oluyor?" "Hastanede adamı var. "Sefer ve çocuklardan 2 kişi." "Hemen uyar." Zafer telefonuna sarılırken, "Sende adamını ara geriçek." Dedim. "Önce arabama binecem sonra arayacam. "O zaman karında ölür. Zor çıkan sesiyle hâlâ bana kafa tutuyordu. "Kaçsanda sana etek sözüm var unutma. " Dedim. Direksiyona geçerek motoru çalıştırdı. Telefonu çıkarıp adamını aradı. " Öldür. " Dedi. Öldür? " Hayııırr! " Diye bağırdım arkasından arka arkaya ateş ederek. Arabanın bütün camları dağıldı, ama kaçmıştı. "Allah kahretsin. " Diye haykırdım. Hızla Zafer'e dönüp yakasından tuttum. "Zafer aradın mı Sefer'i." "Aradım abi. "Hemen gidelim. " Dedim hızlı yürümeye çalışarak. Zafer bana baktı. Kolumun altına girerken, Adamlara toplanın emri verdikten sonra birlikte arabalara binerek depodan ayrıldık. " Zafer. Aslı? "Abi gözün aydın." Dedi. Zafer,söylemeye çalıştığım şeyi anlamıştı. " Doğruymuş. Dedim karışık duyularla. "İyimi peki?" "Şey abi kendinde değil. " Ne? "Aslı değildi abi Alev'di." "Alev mi?" "Aslı uyurken Alev çıktı ortaya. "Doğruymuş. Yarım saat sonra hasteneye geldiğimizde hemen Aslı'nın olduğu kata çıktık. Duyduğumuz gürültüye baktığımda kapının önünde bir hengâme vardı. Sefer hem küfür ediyor hem kimin adamısın diye soruyordu. Gülce ve Kerem de korkuyla izliyordu. Yanlarına gelip ne olduğunu sordum. "Abi silah çekip içeri girmek istediler." "Aslı nerde." Dedim. "Abi iyimisin çok kötü yaralanmışsın." Dedi Gülce ama aldırmadım. " Gülce Aslı nerde. " Dedim tekrar. Arkadaki odayı gösterdi Gülce. Dedim arkamdaki adamlara dönerek. " Kimse yoktu." Dedi Kerem. "Aslı. ASLI!" Kapıya vurarak bağırdım. Duydugum sesle dünya başına yıkıldı. Ya. Ya...Aslı'ma zarar verdiyse. Ya bebegimize... Düşüncesine bile dayanamazdım. "Aslı." Diye haykırdım. İçeriye girdiğimde Alev duvarın dibinde yerde oturmuş elinde tuttuğu silahı bize çevirmişti. " Alev." Adam yerde öylece yatıyordu. Yanına yaklaştım. Alev'i kucakladığım gibi diğer odaya taşıdım. "Kağan'ı çağırın." Diye bağırdım. Kağan'ı beklerken deli gibi yerimde dönüp durdum. Sevdiğime baktım. Kıpırdamadan öylece yatıyordu. Kağan koşarak kapıdan giripte halimi görünce. " İyimisin. " Dedi panikle. Ben iyiyim Aslı'ya bak. "Nasıl." "Sonra Kağan sonra. Kağan muayene edip sonra tansiyonunu kontrol ederken arkadan bayan bir doktor daha geldi. Aslı'nın karnını açarak önce jel sürdü. Bebeği görmeye çalışırken ben arkada korku ve stresten ölmek üzereydim. Allah'ım yardım et. "Doktor bişey söyle iyimi bebeğimiz." Doktor dikkatle ekrana bakarken sol işaret parmağıyla sus işareti yaparak elinin altındaki düğmeyi çevirdi. O an duyduğum sesle dünyalar benim oldu adeta. "Allahım şükürler olsun." Dedim ellerimle yüzümü kapatarak. "Aslı. Aslı'm nasıl? " "Oda iyi merak etmeyin. Birazdan hemşire gelip serum takıp ilaç verecek. Doktor çıkarken derin bir nefes aldım. " Kan kaybetmiş. ***** Yatakta yatmaktan artık sıkılmaya başladım. "Kerem ne oluyor." "Bilmiyorum abla." "Kapıyı açıp dışarı çıktılar. O sırada odama bir doktor girdi. "Ne oluyor doktor." Dedim Kapıyı kilitlerken, "Size saldırmak isteyenler olmuş." Dedi. Beni korumaya çalışıyor görünsede güvenmedim. Doktor gömleğinin altındaki kabarıklık silahı olduğunu söylüyordu. Ama arkamdan saldırarak ağzımı kapatıp geriye doğru çekildim. Adam beni duvarla arasına sıkıştırdı. O an kapıda Ferman'ı duyduk. Adamın dikkati dağılınca belindeki silahı hızlıca alıp kafasına vurdum. Ellerini boğazımdan çekip geriye sendeledi. Nefes nefese adama baktım. Göğsüne yediği kurşunla geriye sendeleyip yere düştü. Ağladığımı farkettim. O sırada kapı kırılıp açıldı. Ama içeriye giren kişilerin Ferman ve Zafer olduğunu görünce silahı indirerek yerimden kalktım. Ferman gelip sıkıca sarıldı. Sonra... Sonrası karanlık. ***** Hastane odasında koltukta oturmuş Kerem'in getirdiği ve zorla içeceksin dediği çayı içiyor bir Aslı'ya bir abime bakıyordum. Kağan abi gece ikisini aynı odaya aldırdı yoksa Ferman'ı tutamam diyerek. Geceden beri ikiside uyuyor. Kapı açılıp Kerem ve Kağan girince hemen Kağan abinin kolundan tuttum. "Abi niye uyanmadılar." "Korkma bişeyleri yok sadece dinlenmeleri lazım." Dedi Gülümseyerek. "Bende biraz yardım ettim. Kerem: "Abi yaraları kötümü." "Bacağındaki bıçak yarası biraz derin. Sizde artık gidin dinlenin." "Olmaz ben ikisininde uyandığını görmeden gitmem." Dedim. "Ferman uyanınca seni dövecek biliyorsun değilmi Kağan." İlk uyanan Aslı'ydı. "Yakalarsa döver. "Alev." Dedim. Alev sessiz kaldı bir süre. Yerinde doğruldu yatağın kenarına oturdu. "Ben sizinle ne yapacam iki tane aptal." Dedi. "Bu yaptığıma inanamıyorum. Sonra bize bakarak, Dedikten sonra abimin yanına yatarak ona sarıldı. Biz hayretle bakarken Kağan Kerem'le beni kolumuzdan tutarak dışarı çıkardı. Kapıyı kapatarak. ***** Gözlerimi açtığımda nerdeyim diye düşündüm hastane odasındaydım. "Aslı'm. " Dedim hemen sarılarak. Başını kaldırıp bana bakarken boynuma sarılıp daha çok ağlamaya başladı. "Ferman. "Ağlama güzelim. Yüzünü göğsüme dayayarak "İyimisin." Dedim. Başını sallayarak, " İyiyim." Dedi " Ağrın falan yok değil mi?" " Yok." "Sen nasılsın." " İyiyim." Dedim. Yerimden kalkıp yatağın kenarına oturdum. Aslı da yanıma oturunca sarıldım yine. O sırada kapı açılınca Kağan ve bayan doktoru gördük. Kağan: "Oo kumrular uyanmış." Dediğinde yüzünde piçimsi bir gülümseme vardı. Arkasından Kerem ve Gülce girip, "Sonunda." Dedi Gülce. Bayan doktor yanımıza gelip. "Aslı Hanım nasıl hissediyorsunuz." Diye sordu. Aslı."İyiyim." Diye Cevap verdi. Yinede bir ultrason alalım dediğinde, Aslı bir an bana bakarak, "Gerek yok. "Adım Dilek. Kadın doğum doktoruyum." Aslı bir bana bir Kağan'a bir Dilek hanıma baktı. Kağan söze girdi. "Hâlâ bilmiyor sanırım. Hadi çocuklar diyerek herkesi dışarı çıkardı Kağan. "Ne oluyor Ferman. " "Sen şimdi, durumu bilmiyor musun?" "Ne. Ne Durumu. Hangi durum. Aslı'nın ellerini ellerimin arasına aldım. "Aslı dün benim kaza yaptığım yerde fenalaşmışsın." "Evet seni bulamayınca çok korktum." Dedi sarılarak. "Seni buraya getirdiklerinde bir süprizle karşılaşmışlar." "Ne.? Ne süprizi.?" Dedi kocaman gözlerle. Yüzünü avuçlarımın arasına aldım. "Aslı'm kızımıza hamilesin." *********************************** Bölüm sonuuu. Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum.
|
0% |