Yeni Üyelik
84.
Bölüm

🔥D.84 Rüya

@azamet_29_2

Göbeğimin altında hareket eden Ferman'ın eliyle uyandım.

Kendisi sırtıma eli göbeğimin tam altına yapışıktı.

"Ferman ne yapıyorsun? "

"Hem kızımı hem karımı seviyorum." Dedi hâlâ yarı uyuyordu.
O an kıkırdadamama engel olamadım.

"Nasılsın miden hâlâ bulanıyormu?"

"Daha iyiyim.
Artık bulanmıyor.

Elimi Ferman'ın elinin üzerine koydum.
Kolunu çekersen kalkmam gerekiyor."

"Neden. "

" Banyoya gideceğim o yüzden. "

Ferman kolunu kaldırınca nihayet nefes alarak kalktım.
Hızlı adımlarla banyoya girdim.
İşimi bitirip elimi yüzümü yıkadım.

Odaya girdiğimde Ferman yatakta
gözünü açmış bana bakıyordu.

Sonra parmak hareketiyle beni yanına çağırdı.
Yaklaştım bu kez eliyle yatağa vurarak yat işareti yaptı.
Hiç itiraz etmedim.
Zaten sabaha daha vardı.
Yanına uzanıp gözlerimi kapattım.
Kolunu yine başımın altından geçirdi.
Üzerimizi örttü.
Diğer kolunu belime sardı ama bu kez beni çekmedi kendi yaklaştı.
Karnıma baskı yapmak istemediğini anladım.
Şimdiden korumaya başlamıştı kızını.
Burnunu boynuma dayayarak,

"Kızımın annesi.
Uyu güzelim. Uyu dinlen."

Dedi elini yine bebeğimizin üzerine koyup okşayarak.

Kendimi huzuru hissettiğim kollarının arasına bıraktım.

Uyumaya devam etmek üzere gözlerimi kapatarak.

*****

Aslı.?
Aslı nerdesin.
Kızım nerdesin?

"Ömer kalk.
Aslı yok."

"Nasıl yok.
Yok işte yok."

"Nereye gidecek Ayla.
Salona baktın mı?"

"Baktım."

Bahçeye baktın mı.
Korkma bahçededir.

Evet bahçeye bakmadım.
Panikle aklıma gelmedi.

Hemen gidip bakalım.

*****

"Aslı Hanım.
Buna izin veremem.
Düşersiniz canınız yanar.
Sonra babanız bana kızar."

"Arif amca valla düşmem.
Lütfen izin ver."

"Aslı Hanım hava serin zaten.
Hadi lütfen siz içeri girin,bende babanızdan izin alayım olurmu.?

"Olmaz ya olmaz, banane banane.
Ben oraya çıkmak istiyorum.
Güneş doğmaya başlayacak.
İzlemek istiyorum çekil. "

Diye ağlamaya başladım.

"Arif. Neler oluyor burda."

"Aslı nerdesin annem çok korkuttun beni. Evin heryerinde seni arıyordum annem.
Seni bulamayınca nasıl koktum biliyormusun."

"Ömer bey özür dilerim.
Aslı hanım minibüsün üzerinde güneşi izleyecem diye tutturdu.
Tehlikeli diye izin vermedim ama bu kezde ağlamaya başladı."

"Aslı.
Neden? Böyle yapıyorsun kızım.?
Niye böyle bişey istiyorsun annem? "

"Anne baksana ne kadar güzel.
Koocaaman.
Başka yerlerde bu kadar güzel görünmüyor.
Ben onu izlerken çok mutlu oluyorum.
Ne olur izin verin izleyim."

"Burdan izle annem."

"Olmaz iyi göremiyorum.
Arabanın üzerinden daha güzel görünüyor.
Ne olur baba izin ver."

"Arif.?"

"Buyrun Ömer bey."

" Aslı'ya yardım et çıksın izlesin.
Mutlu olacaksa izlemesine izin verelim."

"Peki efendim."

"O zaman bende geleyim Aslı'm."

"Evet, evet!
Sende gel annecim.
Birlikte izleyelim hadi."

Annemle birlikte babamın siyah büyük minibüsünün üzerine çıktık.
Annem bağdaş kurdu benide kucağına aldı.

"Annecim yarında izleyelim mi."

"İzleyelim annem."

Birlikte izledik güneşin doğuşunu.
Bir damla yaş hissettim boynumda. Annem ağlıyordu.

Anneme çevirdim yüzümü, baktım.
Annemin yanaklarında göz yaşları vardı. Dönüp ellerimi yanaklarına koydum.

"Annecim neden ağlıyorsun."

"Mutluyum annem senin gibi bir kızım var. Mutluyum..."

*****

Gözlerimi açtığımda gözümden bir damla yaşın süzüldügünü hissettim.
Ağlamak istiyordum.
Annemin ölmeden önceki hâlini görmüştüm rüyamda.
Ama Ferman'ı korkutmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Arkama dönüp Ferman'a baktım.
Hâlâ uyuyordu.
Şansıma kolu üzerimde değildi.

Yerimde yavaşça kalkmaya çalıştım.
Ferman kıpırdanınca durdum.
O tekrar uykuya dalınca yavaşça kalktım.

Önce Ferman'a sonra pencereden dışarıya baktım.
Sabah oluyordu güneş doğmak üzereydi. Güneşin doğuşunu izleme isteğimi bastıramadım.
Yavaşça giyinme odasına süzüldüm.
Üzerime kalın kıyafetlerimden giyindim.
Sonra da sessizce odadan çıktım.

Önce salona indim.
Koktuktaki minderlerden birinide alıp, sonra sessizce çıkış kapısını açtım.

Kimse görünmüyordu.
Dışarı çıkıp iki adım atmıştım ki.

"Aslı kardeş ? "

Evet Zafer yine uyumuyordu.
Taşmısın be adam niye uyumuyorsun sen.

"Hayırdır.
Bişeymi oldu? "

Arkamı döndüm.
Zafer ve iki adam bana bakıyordu.

"Bir şey yok Zafer.
Sadece güneşin doğuşunu izlemek istedim.."

Zafer anında gözlerini gözlerime dikti.
Gözlerimi devirdim karşılık olarak.

Burnumu yüzüne uzatarak.

"Aslı." Dedim.

Alev olduğumu sanmıştı.
Zafer yanındakilere.

" Siz işinize bakın." Diyerek uzaklaştırdı.

" Abiye haber vereyim önce."

Dedi elini cebine atarak.
Kolundan tuttum hemen.

"Hayır uyandırma lütfen.
Kaç gündür uykusuz yorgun birde yaralı. "

Dedim bu kez dudaklarımı büzerek.

"Sadece güneşin doğuşunu izleyip inecem."

" İnecem? "

"Evet."
Dedim meşhur büyük jiip i göstererek.

" Aslı kardeş yapma.
Niyetin beni mi vurdurmak.
Ferman abi beni öldürür."

" Bişey olmaz abartma ya.
İyilik yapacaksan bana yardım et de üzerine çıkayım."

" Aslı kardeş, yapamam lütfen."

" Peki o zaman." Dedim.

Kollarımı birbirine sararak.

" Kendim çıkarım.
Düşersem senin yardım etmediğini söylerim Ferman'a ."

Dedim pis pis bakarak.
Zafer'in korkudan rengi attı.

"Tamam." Dedi çaresiz nefesini vererek.

Birlikte jiip in yanına geldik.

" Lütfen dikkat et."

Dedi elimden tutup çıkmama yardım ederek.
Zafer'in de yardımıyla jiip e çıktıktan sonra uzattığı minderi arabanın tavanına koyarak üzerine oturdum.

Teşekkür ettim.
Ama hâlâ endişeli bakıyordu.
Gözlerimi güneşe dikip beklemeye başladım.
Güneş küçük bir nokta olarak başladı doğmaya.
Sonra yavaş yavaş büyümeye daire şeklini almaya başladı. İnanılmaz bir turuncu sarı ve kırmızı ile bezeliydi.

Güneşin doğuşunu izlerken küçük olduğumu ve annemin kucağında olduğumu hayal ettim.
Öyle dalmışımki Alev'in sesini duyunca kendime geldim.

"Aslı."

"Alev."
Dedim.
Kollarımı kendime sararak.
Alev'e sarıldığımı hayal ettim.
Haklıymışsın bunu yapıyordum.
Ben... Ben... Unutmuşum.
Annemle hergün buradan güneşin doğuşunu izliyordum hatırladım.

" Ama." Dedim ağlamaya başlayarak.

"Ama...Annem...
Annecim ölünce o travmayla unutmuşum."

"Anneni hatırlattığı için bilinç altına atmışsın." Dedi Alev.

"Hatırlamam için anne olmam gerekiyormuş. "

Dedim daha çok ağlayarak.
Kendime engel olamıyordum.
Şuan hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

"Sen çok iyi bir anne olacaksın Aslı."

"Öylemi dersin.
Annem gibi olamam Alev.
Keşke annemde yanımda olsaydı.
Ben...
Ben annemi çok özledim.
Çok zor geliyor annesizlik bazen.

Şimdi yanımda olsaydı bana ne yapmam gerektiğini söyleseydi."

Dedim burnumu çekerek.

"İyiki sen varsın Alev.
Sende olmasan ne yapardım. Tamamen yalnız ve savunmasız kalırdım bu dünyada.
Hastanede yaptıklarını öğrendim.
Bebeğimi ve beni korumuşsun.
Çok teşekkür ederim.
Sen olmasan ne olurdu düşünemiyorum.

Sende çok iyi bir teyze olacaksın."
Dedim burnumu tekrar çekerek gülümsemeye çalışarak.

"Teyze?
Ben? "

Dedi bir kahkahayla.

" Aslı.?
Aslı'm ne yapıyorsun orda."

Duyduğum panik dolu ses Ferman'ın sesiydi.

"Geldi kara kule."

Dedi Alev gülerek.

Önce Ferman'a sonra Zafer'e baktım.

"Alacağın olsun." Dedim ağlamaya devam ederek.

Zafer umursamaz şekilde baktı.
Ferman hızla yanıma gelerek,

" Ne oldu güzelim neden ağlıyorsun.
Beni korkutuyorsun.
Zafer arayınca nasıl korktum haberin var mı."

"İspiyoncu ne olacak." Dedi Alev.

Tekrar ettim aynen.

" İspiyoncu Ne olacak. "

"Gel güzelim yavaşça in."
Diyen Ferman'ın uzattığı kollarına doğru kayarak indim.
Beni belimden tutarak yere bıraktı.

"Aslı niye böyle bir şey yaptın.
Bu soğukta hasta olacaksın güzelim. "

Dedi sarılarak.
Bense hâlâ burnumu çekiyordum.
Ferman'a sarılınca daha çok ağlamaya başladım.

"Annemi özledim." Dedim.

Ferman bana sarıldı saçlarımı okşayarak,

"Tamam güzelim.
Tamam bir tanem.
Hadi içeri girelim daha fazla üşüme. Ne yapacağız senin bu hormonlarınla."

Dedi kucağına alarak.

Eve getirip odamıza çıkardı.
Beni yatağa bırakıp üzerimdeki kabanı aldı. Yatağa yatırıp yanıma uzanıp kendine bastırdı.

"Anneni özlemeni anlıyorum. Elimden gelse geri getirirdim bütün sevdiklerimizi. Ama imkansız.
Onların yerini dolduramam ama en az onlar kadar seviyorum seni."

"Alev arabaların üzerinde oturup güneşin doğuşunu izlerdi."

Dedim anlatmaya başlayarak.

"Bana sende yapıyordun." derdi. İnanmazdım.

Ama gece rüyamda annemi gördüm.
Küçüktüm babamın minibüsünün üzerine çıkıp güneşin doğusunu izlemek için ağladım.
Annem geldi yanıma beraber izledik güneşi.

Sonra her gün birlikte izledik.
Ama...
Ama sonra annem öldü.
Çok üzüldüm çok ağladım.
Bir daha kimseyle izlemedik güneşi. Unuttum.
Ben. Ben annemi çok özlüyorum.
Keşke ölmeseydi. Keşke yanımda olsaydı.

"Hiiişşştt. Tamam güzelim tamam bir tanem."

*****

Telefonumun sesiyle uyanıp üstüne birde Aslı'yı yanımda göremeyince panikle kalktım yerimden.
Hemen telefonu açtım.

"Zafer, Aslı?" Dedim.

"Abi Aslı kardeş bahçede."

"Nerde?
Hemen geliyorum."

Dedim kapatarak.

Apar topar aşağı indim.
Zafer kapının önünde karşıladı beni.

"Abi güneşin doğuşunu izleyeceğim diye tutturdu.
İzin vermedim ama düşersem senden bilirim demeye getirerek tehdit etti."

"Alev mi ?"

"Hayır abi. Aslı kardeş."

Aslı'nın bu isteğine şaşırmıştım.
Yanına gelerek.

" Aslı'm ne yapıyorsun orda." Dedim endişeli.
Önce bana sonra Zafer'e baktı.

"Alacağın olsun." Dedi. ağlayarak.

Hızla yanına gelerek,

" Ne oldu güzelim ağlıyorsun.
Beni korkutuyorsun.
Zafer arayınca nasıl korktum haberin varmı." Dedim.

"Gel güzelim yavaşça in."
Dedim ellerimi uzatarak.

Kayarak inerken belinden tutarak yere bıraktım.

"Aslı niye böyle birşey yaptın.
Bu soğukta hasta olacaksın güzelim. "

Dedim sıkıca sarılarak.

Aslı hâlâ burnumu çekiyordu.
Bana sarılarak daha çok ağlamaya başladı.

"Annemi özledim." Dediğinde haline üzülmeden edemedim.
Anne olacaktı ve annesine hatırlamıştı.
Daha fazla sarılıp saçlarımı okşadım.
Hamilelik yüzünden daha hassas olmuştu.

"Tamam güzelim.
Tamam bi tanem.
Hadi içeri girelim daha fazla üşüme. Ne yapacağız senin bu hormonlarınla."
Diyerek kucağıma aldım.

İçeri girip odamıza çıkardım.
Yatağa bırakıp üzerimdeki kabanı çıkarıp kenara bıraktım.
Omuzlarından tutarak yatırıp yanına yattım.

Annesinden ve birlikte güneşin doğuşunu izlemelerinden sonra annesinin ölümünden bahsetti.

Ağlayarak özlediğini söyledi.
Elimden bir şey gelmiyordu.
Sadece sarıldım. Saçlarının kokusunu içime çekip saçlarından öptüm.
Kollarımın arasında uyudu kaldı.

*****

Gözlerimi açtığımda Ferman yoktu.
Yerimden doğrulup etrafa baktım.
Odada değildi.

Sabah olanlardan sonra uyuyup kalmışım. Bir anlık duygu patlaması yaşamıştım.
Bu hormonlar meselesi beni uğraştıracağa benziyordu.

Kalkıp banyoya girdim orda da değildi. Elimi yüzümü yıkayıp çıktım.
Üzerime rahat bir şeyler giyip odadan çıkarak karşı odaya girdim.

Tahmin ettiğim gibi buradaydı.
Yaralarına pansuman yapıyordu.

"Neden bana söylemiyorsun." Dedim.

" Gerek yok güzelim.
Kendim yapıyorum işte.
Sen yorulma."

"Yorulmam."

Dedim elime batticonu alarak.
Sonra yanına oturup pamuğu da aldım. Önce kolundaki dikişleri temizleyerek kremleyip sardım.
Sonrada bacağındaki yarayı.

"Tamam. Oldu. " Dedim ayağa kalkarak.

Ferman da ayağa kalkarak belime sarıldı.
Daha iyi misin. " Dedi alnımdan öperek.
İyiyim gördüğüm rüyadan fazla etkilendim sanırım.

Burnuma gelen kokuyla, derin bir nefes çekerek.

"Pankek." Dedim.

Anında acıktığımı hissetmiştim.
Ferman etrafa bakarak.

" Ben koku almıyorum." Dedi.

"Nasıl almıyorsun.
Bas baya pankek kokuyor.
Hadi inelim ben çok acıktım." Dedim.

Birlikte odadan çıkıp aşağı indik.
Mutfaktan mis gibi pankek kokusu geliyordu.
Esma Sultan ocağın başında pankekleri pişiriyordu.

"Bak demiştim." Dedim.

Gülce ve Kerem bizden önce gelmiş masaya otururken,

"Günaydın yengecim.
Abicim."

Dediler birlikte.

" Günaydın."

"Aslı nasılsın?"

"Sağ ol Gülce iyiyim.
Akşam için özür dilerim.
Sizin de keyfinizi bozdum."

"Özür dileyecek bir şey yok." Dedi Ferman.

"Alışsınlar amca ve hala olmak kolay değil."

Dedi gülümseyerek bana sarılırken.
Bizde oturduğumuzda.
Esma Sultan kekleri ve çayları koyarken bana süt verdi.

"Bu ne sultanım."

Dedim. Dudağımı büzerek.
Ferman söze girdi.

"Sağlıklı beslenme."
Ama süt benim midemi bulandırır. Eskiden de içemezdim ki.

"Nasıl yanı süt içemiyor musun."

Dedi Ferman.

" Cık! " Dedim.

"Yani şans benden yana.
Pankekle süt mü içilir."

Esma Sultan:
" Süt yerine yoğur ve ayranı koyabiliriz." Dedi. Gülümseyerek.

"O zaman kahvaltıda açık çay. "

"Of ya ben 8 ay ne yapacağım."

"Neyse onu o zaman düşünürüm."

Dedim pankeklere gömülürken.

"Aslıcığım yavaş mı yesen sonra miden."

"Pankek için midem her zaman izin verir merak etme görümceciğim."

Ferman,

"Yine de yavaştan al güzelim boğulacaksın."

Dedi gülerek.

Kerem sessizce yiyor bir yandan göz ucuyla bakıyordu sadece.

Ferman:

"Kerem hayırdır bu sabah pek bir sessizsin."

Yengeciğime yemekte karışmamayı akşam öğrendim abi o yüzden.
Sonra faturası ağır oluyor."

"Akıllı kaynım benim." Dedim. Herkesle birlikte gülerek.

Kerem:
"Abi benim çıkmam lazım yemekten sonra."

"Nereye. "

"Artık herkes bildiğine göre sakınca görmüyorum.
Elif ile buluşacağız."

Dedi omuz silkerek.

"Hadi bakalım hayırlısı." Dedim Gülce' ye bakarak.

Gülce neden baktığımı biliyordu.
Gözlerini kaçırdı.

Kahvaltımızı bitirip salona geçerken Gülce:

" Benim derslerime dönmem lazım size iyi oturmalar. "
Dedi ve odasına çıktı.

"Biz nereye gidelim."

"Biz bir yere gitmiyoruz güzelim.
Dilek bir kaç gün dinlenmeli dedi.
Buna rağmen sabah sabah araba tepelerinden indirdim seni.
O yüzden akşama kadar yerinden kıpırdamadan yatacaksın. "

Beni omuzlarımdan tutarak koltuğa zorla yatırıp arkama kırlent koydu. Ayaklarımı da uzattı.

"İstersen yattığın yerden film izleyebilirsin.
Ama kalkmak yasak. Nokta."

" Ama ben... "

"Ama yok Aslı'm. Ama yok!!"

Pes ederek kabul ettim.

"Tamam." Dedim.
"Ama sende yanımda kalacaksın. "
Nasılsa hafta sonu.

"Anlaştık."

Yarım saat sonra elimizde patlamış mısır ayaklarım Ferman'ın kucağında
koltukta film izliyordum.
Bu gerçekten hoşuma gitmişti.

"Ferman buna alışabilirim." Dedim.
"Önümüzdeki bir kaç gün için.
Sonra yine okula gideceğim sınavlar var."

Ferman'ın yüzünde ki değişikliği görmezden gelemedim.
Şuan kaşları çatık şekilde düşünüyordu.

"Ferman.
Ne oldu. Yüzün değişti."

" Okul...
Okulu biraz askıya almalısın." Dedi.

Duyduğum şeyle kendimi düzeltip koltuğa oturdum.

"Ne?
Anlamadım?
Neden okulu askıya alıyorum?"

"Aslı hamilesin.
Bu şekilde okul senin için zor olur.
Gidip gelirken yada okulda bir şey olursa diye endişeliyim."

" Bir şey olmaz.
Dikkat ederim.
Hamileyim diye okulumdan
vazgeçemem."

" Dondurabilirsin. " Dedi yüzüme bakmadan.

"Hayır.
Öyle bir şey düşünmüyorum.
Buraya kadar ne zorluklar çekerek geldim.
Şimdi dondurmak istemiyorum. Normal şekilde okuluma gidip geleceğim. "

"Ben istemiyorum."

Dedi Ferman gözlerime bakarak

Dedi Ferman gözlerime bakarak.
Bakışlarındaki ciddiyet çok netti.

"Ne demek ben istemiyorum.
Sana sormuyorum ki. "

"Bebeğimiz doğana kadar okul yok.
Senin yorulmanı stres olmanı istemiyorum.
Sonrasını da sonra düşünürüz."

Hırsla ayağa kalktım.

"Kusura bakma Ferman.
Ben okulumdan vazgeçmeyeceğim.
Günü gelene kadar yine okula gideceğim.
Kimsenin engel olmasına da izin vermem.
Sen bile olsan. "

Oturduğu yerden kaşları çatık şekilde bana bakan Ferman'a baktım.

"Son sözüm bu." Dedim.
Arkamı dönüp odama çıkarken.

********************************

Selam canlar bölüm sonu.
Yeni bölümlerde görüşmek üzere sağlıcakla kalın.
Hepinizi seviyorum canlarım.

 

Loading...
0%