@azamet_29_2
|
Günü gelene kadar yine okula gideceğim. Oturduğu yerden kaşları çatık şekilde bana bakan Ferman'a baktım. "Son sözüm bu." Dedim. Arkamı dönüp odama çıkarken. Ferman'ı bana sinirli şekilde bakar halde arkamda bırakıp odama çıktım. Hamileyim diye okulu bırakmamı istiyordu resmen. Yapmayacaktım. "Hem ben koruyamayacaksam sen koru işin ne!?" Dedim kapıya bakarak bağırırken. "Bebeğim! Dedim. Aynı anda gelen mide bulantısı ile elimi karnımdan çekerek ağzıma bastırdım. Patlamış mısır yemek iyi fikir değilmiş sanırım. Klozetin önüne diz çöküp kusmaya başladım. Bunu düşündükçe daha çok ağlamaya başladım. Dizlerimin ve ellerimin üzerinde nefes almaya çalışarak bekledim. "Aslı? "Değilim Alev. "Gördün. "Üzme kendini. "Öylemi dersin. "A yok inadım inat derse onun burnundan getiririz." "Alev.?" Dedim gülümsemeye çalışarak. "Hıımm." "İyi ki varsın. ***** Aslı bana kızıp odasına çıkarken sinirle ayağa kalkarak arkasından baktım sadece. Elimi alnıma bastırarak ileri geri yürümeye başladım. Başka türlü sinirimi atamıyordum. Aslı: "Sana sormuyorum ki. " Dediğinde "Bebeğimiz doğana kadar okul yok. Dedim. Tek isteğim onu ve bebeğinizi korumaktı. Sağlığı bir yana birde Alperen piçi söz konusuydu. "Kusura bakma Ferman. Diyerek arkasını dönüp odaya çıkmıştı. Şuan gerçekten sinirliydim. Onu elimden kaçırmam bir yana bulamamam dahada delirtiyordu beni. Aslı'nın yanına gitmek istiyordum ama onu daha fazla kırmaktan korkuyordum. Kendimi evden dışarı attım. Yanan çakmağı önümde görünce kim olduğuna bakmak için başımı çevirdiğimde Zafer'i gördüm. "Abi iyimisin." "Değilim Zafer. "Yok abi." "O orospu çocuğu yüzünden Aslı'yı üzdüm. Elime geçirince onu önce etekle gezdirip sonra kafasını koparacağım. "Yok abi bekliyoruz. Elimdeki sigarayı sinirle yere atarak tekrar içeriye girdim. Aslı'mı kırmadan halletmeliydim konuyu. Gerekirse Alperen konusunuda anlatmalıydım. Derin bir nefes aldım. "Aslı? Aklıma gelen şeyle hızla banyoya girdim. "Aslı. Hemen yanına giderek kolumu beline dolayıp ayağa kaldırdım. "Yine kusmuşsun. Dedim. Kendime kızarak. "Neden çağırmadın güzelim." Aynadan bana bakan Aslı'nın gözleri kırmızı,yüzü bembeyazdı. Yavaşça kucağıma alıp odaya geçtim. "İnan bana sadece seni ve kızımızı düşünüyorum. Aslı hiç kıpırdamadan ve konuşmadan elleri önünde duruyordu. "Özür dilerim güzelim. Bana baktı. "Ferman ben okulumu bırakmak istemiyorum. Bana bakışına ağlayışına dayanamadım. "Aslım şimdilik kapatıyorum bu konuyu. Diyerek ayağa kalkıp yavaşça yatağa bıraktım Aslı'yı. Gözümü açtığımda akşam olmuştu. "Aslı'm hadi kalk." Dedim kısık sesle. "Bir şeyler ye güçten düşeceksin güzelim." "Canım istemiyor. Uyumak istiyorum." Dedi mırıltıyla "Olmaz. "Tamaam." Diyerek ayağa kalktı. "İyimisin. Yürüyebilecekmisin." "Ferman... İyiyim." Birlikte salona indiğimizde Kerem ve Gülce de salondaydı. Kerem'e baktım. Aslı: "Kerem nasıl geçti randevun." Dedi merakla. "İyi. "İyi iyi,şimdiden sıkıştırmamakla iyi yapmışsın." Ne sıkıştırması yengecim ya. "Abimin yaşındamıyım da aceleye getireyim." Dedi sırıtarak. "Ne diyosun lan. "Yok abicim yani, benden büyüksün ya onu demek istedim." Aslı bize bakarak gülmeye başladı "Neyse hadi yemeğe." Dedim Aslı'yı kolundan çekerek. Masaya oturduğumuzda herkes yemeğe başladığında Aslı yemeğiyle oynamakla meşguldü. "Aslı, oynama güzelim. Ye! "Canım istemiyor. Sonra yine..." "Sonra çıkarsanda yemen gerekiyor. "Aslı bu şekilde okulu nasıl götüreceksin. Gülce'nin söylediği şeyle gözlerimi Aslı'ya çevirdim. Aslı yüzünde yine sert bir ifadeyle bakıyordu. "Gerekirse elimde poşetle gezerim yinede okuluma giderim." Dedi. Sert çıkmıştı gerçekten. "Yalnız değilim hem. Derin bir nefes alıp verdim. Gerçekten bu inadıyla ne yapacaktım ben. Aslı'ya dönerek. "Aslı mesele sadece sen değilsin. "O zaman korumalarla giderim. Dedi. Kaşları çatık ama gözünde yaşlarlarla bana bakarak. "Tamam." Dedim çaresiz. ***** Bir kaç gün üst üste Ferman'ın beni ikna etmeye çalışıp başaramamasından sonra kazanan ben olmuştum. Koyduğu şartlar karşılığında okula devam etmeme itiraz etmeyi bıraktı. Şartlar biraz ağır olsada kabul etmek zorunda kaldım. Aslında aklına ben düşürmüştüm o şartlarıda. Okula korumalarla gidilecek ve gelinecek. Tabi bu beni dedikodardan kurtaramadı ama yapacak bir şey yoktu. ***** Bir aydır bu şekilde gidip geldim okula. Bir seferinde tansiyonum düşünce bayılmışım. Çıkış saatine kadarda her zamanki gibi 4 kişi bir arada geziyorduk. Hatta kızlardan biri bir keresinde Sefer'in numarasını bile istemişti. Az önceki aradan sonra bahçeye çıkıp biraz hava alalım istedik. "Elif bugün sende bize gelsene oturalım olurmu. Kaç gündür sınavlardan birbirinizi göremediniz." Dedim sırıtarak. "Ya Aslı yapma şunu." "Neyi?" "Beni utandırıp durma." "Sen beni azmı utandırdın görümcemle bir olup. Dedim pis pis. "Bugün gelemem Aslı. "Üzüldüm. Dedim gözlerim dolup ağlamaya başlayarak. "Aslı. Aslı yapma! Sefer: "Aslı Hanım iyimisiniz." Dedi cebinden kağıt mendil çıkarıp verirken. "Özür dileme canım seninle alakası yok. Hep bu hormonlar yüzünden oluyor." Diyerek daha çok ağlamaya başladım. "Aslı. " Duyduğum sesle Sefer'in arkasında hızla koşarak gelen kişiye baktım. Fermandı. "Güzelim ne oldu niye ağlıyorsun. Dedi kızarak. Elif hemen atladı. "Özür dilerim benim suçum annemden bahsedince Aslı kendi annesini hatırlayıp ağlamaya başladı." "Senin suçun değil." Dedim daha çok ağlamaya başlayarak. "Ah be güzelim. Dedi beni kucaklayarak. "Sefer biz eve gidiyoruz. "Peki efendim. " ***** Aslı'yı bahçede elleri yüzünde ağlar şekilde görünce endişeyle koştum yanına. "Güzelim ne oldu niye ağlıyorsun. Diyerek Sefer'e çıkıştım. Ama konu yine,hormon hücumuna uğramış ağlıyor oluşuydu. Elif annesinden bahsettiği için kendi annesine olan özlemi depreşmişti. Bu her kadında mı böyle yoksa Aslı'ya mı özel anlayamıyordum. Aslı kucağımda arabaya geldim. "Abi?" Dedi endişeli. "Hormon meselesi Zafer. Hormon. Zafer'in yüzünde ki gülme emaresini görünce, "Zafer bi gül senden alırım bütün hırsımı." Dedim sinirli şekilde. Zafer anında susup kapıyı açtı. "Annemi özledim Ferman." Dedi sesi boğuk. Elimle saçlarını düzelttim. "Eve zafer." "Tamam abi." ***** Gözlerimi kendi odamda kendi yatağımda açtım. Aynaya baktım sonra. Göbeğim biraz daha belli olmaya başlamıştı. Aynada kendime bir süre daha baktım. Karnımın daha büyük olacağı zamanı düşündüm. Nasıl görünecektim kim bilir. Gülümseyerek çıktım odadan. Sessizce merdivenlere giderek dinlemeye başladım. "Bana bak Cihan yanlış bilgiyse önce seni vururum. Dedi ve kapattı. "Güzelim daha iyimisin. "Ferman?" "Söyle güzelim." "Nereye gideceksin." Dedim. Yüzünün şekli anında değişti. Gözlerinin mavisinin siyaha karıştığını gördüm. Sessiz kaldı. "Onu buldunuz değilmi? "İstanbulda." "Gitme... Desem..." "Ben ona gitmezsem o bize gelir. Dedi kaşları çatık. Kendimi koltuğa bırakıp parmaklarımı birbirine geçirdim. Ne demeliydim. Bir aydır Ferman doğru düzgün uyuyamıyordu. Kulağıma gelen sesle Ferman'a baktım. Elinde telefon Zafer ile konuşuyordu. "Zafer. Hazırlanın. Evdeki adamları iki katına çıkar." Dedi ve kapattı. Sonra yanıma geldi oturdu. "En kısa sürede geri döneceğim. "Ya sana birşey olursa." "Bana bişey olmaz." Dedi kendinden emin. Kapının açılmasıyla Kerem ve Gülce'yi gördüm.. Halimize bakıp. "Neler oluyor? " Dedi Kerem şüpheli şekilde. "Birazdan İstanbula gidiyorum. "Abi ne oluyor?" "Cihan o şerefsizi bulmuş. " Dedikten sonra odaya doğru çıktı Ferman. Yarım saat kadar sonra Ferman salona geri indi. Üzerin de siyah boğazlı kazak deri ceket siyah kot ve siyah botları vardı. Şuan hem yakışıklı hem de korkutucu görünüyordu. Salonun ortasına gelip bize baktı. Sonrada hiç birşey söylemeden kapıdan çıktı. Dudaklarımı birbirine bastırarak ağlamaya başladım yine. "Lütfen bişey olmadan geri dön. " Dedim içimden. Saate baktım 7yi gösteriyordu. "Kerem. Burdan istanbul kaç saat. " "Hava alanına gitmekte dahil 2 saat falan. Ama arabalarla gideceklerdir. "Sonra ne olacak." "Önce Cihan la buluşur. "Ya sonra." "Sonrası yok. Şuan karşımda Ferman'ı görür gibi olmuştum. Kerem de büyüyünce abisinin izinden gideceğini belli ediyordu. Büyüyordu artık. Elif'in sonuda benim gibi olacağa benziyordu. ***** Evden ayrılırken kalbimi içerde bırakıp çıkmıştım. Ama o piçi öldürmezsem peşimi bırakmayacaktı adım gibi biliyordum. Ölecek domuz misali gelip bana sürtünmüştü. Benim adım. Ferman Demirdağ. Zafer'in ayarladığı arabaya binip bekledim. "Zafer herkes hazır mı.?" "Hazır abi. 20 özel adam. "Güzel." Diğer arabalarda hazır olunca bahçeden çıktık. ***** 4 saatin sonunda nihayet şehre girmiştik. "Nerde." "Gidelim." Dedi tekrar arabalara binerken. "Yük gemilerinden birinde saklanıyor. "Bu gece gemiyle ancak cehenneme gidebilir." Dedim. "Ona o eteği giydirip sonrada kafasına sıkacam." Önde biz arkada adamlar. "Cihan,biz gidene kadar bir daha kaçarsa..." "O zaman en fazla kendin öldüremediğine yanarsın. Çünkü geminin etrafını cevirdik. "Adamlarına söyle o benim." Cihan yüzüme bakıp telefonu cebinden aldı. "Alo. Dedi ve kapattı. Gemiden uzağa park ederek arabalardan indik. "Gemide kaç kişi var." "Bizim saydığımız 15 falan. Dedi sırıtarak. "Bakıyorum keyiflisin. " "İşini severek yapan biriyim o yüzden." Dedi sırıtarak. 10 dakika içinde keskin nişancılar sayesinde sessizce geminin güvertesindeydik. Zafer ve Cihan'la birlikte gemide Alperen'i ararken Cihan'ın gerçekten indirdiği adamları saydığını duydum. Bu adamda çok sağlıklı değildi bence. Gemi o kadar büyüktüki burada birini bulmak gerçekten zordu . Ama sonunda Sancak tarafinda oturmuş zıkkımlanırken gördüm onu. Ne yazıkki onlarda bizi farkettiler. Bir anda silahlar patladı. Alperen: "Ferman Demirdağ. "Ne sandın piç. " Diye bağırdım. "Kaçınca kurtulurum mu sandın. "Ne kadar korktum anlatamam. Dedi bana doğru ateş ederken. "Yiyomu yemiyomu görürsün. ***** Sabaha kadar salonda oturduk ne Kerem ve Gülce nede ben uyku tutmadı. Sonunda. "Arasak ." Dedim. Kerem. "Olmaz." Dedi. Sonra gidip salondaki televizyonu açarak karşısına geçti. Bekleyeceğiz onlar bizi arar. "Ne kadar sakinsin ya." Dedim. "Sakin değilim. Aslı. Dedi kumandanın tuşlarına basarken. Ellerini birbirine geçirmiş gözleri ellerinde sessizce bekliyordu. Sonra Kerem'in bir anda gözlerini ekrana kilitlediğini gördüm. "Ne oldu." Dedim. Korkuyla ekrana bakarak. Ekranda Ferman'ın ve Alperen'in fotoğrafları vardı. Altındaki yazı, iki iş adamıda kayıp. Son hatırladığım şey, Ferman'ın ekrandaki fotoğrafı oldu. Sonrası...Yok. ****************** |
0% |