@azamet_29_2
|
Bu hikâye burada mı bitmeli, devam mı etmeli. Kararı... Kim verecek.!!?? Kader!! Hazır mısın Aslı.? Gözlerimi kapattım bir süre. Bir silaha birde pencereden dışarıya baktım. Yolun sonuydu işte. Aslı'nın kısa hayatına kısa bir zaman eşlik etmiş sonunda bu noktaya gelmiştik. Alev'in gidişi Alev'in gelişiyle olacaktı. Pencereye çıkmak için kenardan tutacakken. "Aslı Hanım!" Duyduğum sesle arkama çevirdim başımı. "Ne yapıyorsunuz? Size birşey olursa Ferman bey hepimizi o pencereden atar. Ferman'ın durumunu bilmiyordu belliki. "Çık dışarı! " Dedim silahı yüzüne çevirerek. "Aslı Hanım. " Dedi yine. "Sakin olun lütfen o silâhı bırakın." "Çık lan dışarı." Dedim hızla yanına gelip bağırarak. "Aslı Hanım çıkamam Ferman beyin.." Dediği anda elimdeki silahı kafasına geçirdim. "Söz dinleyin biraz be. Dedim kapıyı kapatıp. Tek bacağımı dışarıya çıkardım. Tam kendimi bırakacakken onu hissettim. Ufaklık! Olduğum yerde donup kaldım. Kıpırdayamadım sanki felç gibiydim. Kafam karışmıştı. "Hayır bitmeli bu iş. Diğer bacağımıda dışarı çıkardım ve yan şekilde oturdum. Kollarımı bıraktığımda bitecekti. Aslı ölmek isterken bu bebek yaşamak istiyordu sanki. Ufaklık kafamı karıştırıyordu. "Ben... Ben sadece Aslı için varım. Aslı ne isterse yaparım. Ama... "Kes şunu ufaklık." Dedim sinirle. "Bu dünyaya gelmek için iyi bir nedenin yok. O an bir tekme daha hissettim. "Çok inatçısın ufaklık." Ama inadın fayda et..." cümlemi tamamlayamadım. O saniye kapıdan hızla içeriye giren adamı gördüm. "Alev! Kendi söylediğim cümle geldi bir anda aklıma. "Mucizelere inanır mısın Demirdağ." 🔥🔥🔥 "Alo. "Takiptemisin." "Evet hâlâ takipteyim. Aslı'nın arabası az önce garaja girdi. Şimdi arabadan indiler, asansöre binecekler. Oovvh! " Ne oluyor anlat! " "Efendim Aslı şoförünün silahını alıp başına vurdu. Şimdide adamı bagaja sokup kapattı." " Hahhahahahhh. Şimdi ne yapıyor" "Silâhı beline takıp asansöre bindi. "Biliyorum. "Evet efendim. "Mesajını bekliyorum." ## Bana yaptıklarını ödeyeceksiniz Ferman. O karım dediğin kadın seni terk ettiğinde benim ne hissettiğimi sende anlayacaksın. ***** ÖZLEM'DEN ( Dikkatli okurlar Özlem'i hatırladı.😊👍) Dünden beri bu odada ellerim ayaklarım ve ağzım bağlı bekliyorum. Ne kadar ağlasamda beni bırakmaya niyeti yoktu. Karşıma geçip oturdu. "Bağırmazsan ağzını açarım." Tamam anlamında başımı salladım. "Lütfen bağırma sana zarar vermek istemiyorum Özlem." Diyede uyardı. "Acıktın mı? "Hayır." "Buraya bırakıyorum. Acıktığında veririm." Dedi gülümseyerek. "Lütfen beni bırak." "Üzgünüm seni serbest bırakamam yoksa herkese haber veririrsin. Ama merak etme akşam gideceğim. "Özlem..." Dedi bu kez üzgün. "Tekrar görüşemeyebiliriz. "Sen... "Olmaz Özlem yapamam." Dedi eliyle güzünden akan damlayı silerken. Ben bu şekilde yaşayamam. Ben bu güne kadar hiç kaybetmemiştim. Ve ben kaybedersem kimse kazanamaz izin vermem." Dediğinde, sıktığı dişlerinden gıcırtılar geliyordu. "Delirmişsin sen." Dedim sinirle. "Delirmişsin, kafayı yetmişsin. Bana çevirdiği nefret dolu yeşil gözlerinden alev çıktı adeta. Hızla yanıma gelip tek elliyle boğazıma sarılıp beni koltuğa yasladı. Öyle bir sıkıyordu ki nefesim kesiliyordu. Nasıl bu kadar güçlü olabiliyordu. "Sakın! Yoksa senden başlarım can almaya." Şuan karşımdaki benim arkadaşım olamazdı. O böyle biri değildi. "Ağlama." Dedi önce yumuşak bir sesle. Ama gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Bu kez, Anında sustum. O an gözlerinde hüzün ve pişmanlık gördüm. Artık ne yaptığını bilemez hâle gelmişti. Gerçekten de delirmişti sanırım. Masaya doğru giderek masadaki surahiden bir bardak doldurup yanıma geldi. "Al iç." Dedi dudaklarıma uzatarak. Kokudan dediğini yaptım. "Biraz daha sabırlı ol." Dedi sonra. Bir süre salonun ortasında ileri geri yürüdü durdu. Bense onu izledim. Elindeki telefonu sürekli çevirip duruyor arada bir ekrana bakıyordu. Beklediği bu olmalıydı ki gelen mesaj sesiyle hemen telefonuna çevirdi bakışlarını. O anda yüzünde korkunç bir bakış ve gülümseme gördüm. Masadaki çantasını alıp içini karıştırarak biseyler yaptı. Yanıma geldi. "Lütfen..." Dedim ağlamaklı. "Hoşçakal arkadaşım. Seni hiç unutmayacağım." Dedi bana sarılıp yanağıma bir öpücük bırakarak. Sonrada elindeki bezi aniden yüzüme bastırdı. "Korkma, sadece uyuyacaksın arkadaşım. ***** Özlem'i öldüremezdim. Benim tek ve en iyi arkadaşımdı. O çok iyi bir avukat ve iyi bir insandı. Her zaman doğrucuydu. Sonra ellerini ve ayaklarını çözerek koltuğa yatırdım. Üzerine bir battaniye örttüm. "Hep güzel bir hayatın olsun arkadaşım." Dedim yanağından bir kez daha öperek ve çantamı kontrol edip evden çıkmak için kapıya yöneldim. Adamımdan mesaj gelmişti. Hemen evden çıkıp arabama bindim. Telefonumun çaldığını duyunca elime alıp açtım. "Söyle. "Dedim binayı izleyerek konuştum. "Efendim. İşler karışmış Aslı çıkmadan önce Ferman'ı vurmuş." "Ölmüş mü?" "Hayır. Kendine gelir gelmez Aslı'nın arkasından gitmiş." "Güzel ikisini aynı anda hallederim bende. Önce ihanet acısı sonra ölüm acısı." Planımı değiştirmem gerekiyordu. 🔥🔥🔥 Göğsümdeki müthiş acıyla açmaya çalıştım gözlerimi. "Abi. Elimi göğsüme attım anında. O an aklıma geldi. "Alev mi? "Alev.? "Nerde! Nereye gitti!" "Abi kimse yok burda." Zafer'in yakasına yapıştım. "Alev... "Ne !?" "Birileri Aslı'yı kandırmış." Kalkarken ve nefes alırken yine aynı acıyı hissetmiştim. "Aslı onu aldattığımı düşünüyor. Kahretsin.! Diye bağırdım. "Hemen kamera odasına gidelim. Nereye gittiğini bulmalıyım." Dediğim anda Zafer'in telefonu çaldı. "Konuş lan! Birlikte odadan çıkarken Zafer telefonu kapattı. "Abi Sefer'di. Alev kafasına vurup bagaja kilitlenmiş." "Onun kafasını koparırım lan. Asansörden iner inmez koşarken benim telefonum çaldı bu kez. Arayan Mavişah'taki müdürdü. Hemen açtım. "Ordamı.?" Dedim umutla. "Kim efendim?" "Aslı lan! Aslı ordamı?" Dedim bağırarak. "Burda efendim. Duydugum şeyle anında konuşmasını kesip , "Sus ve beni dinle. "Efendim anlamıyorum neler oluyor.?" "Lan çabuk dediğimi yap! "Zafer. Dediğimde garaja gelmiştik bile. "Tamam abi" Zafer kendi arabasına binerken bende benim arabama bindim. Motoru çalıştırıp gazı kökledim. Lan ne zaman rahat edeceğim ben. Oysa Jasmin'i ben çağırmıştım. Birileri bizim fotoğraflarımızı çekip üstünde oynamıştı. Jasmin eski erkek arkaşı ile yıldırım nikâhı ile evlenmişti. Birileri büyük oynuyordu. O Alev manyağı bir dakika dinlese anlatacaktım ama resmen gözü dönmüştü. Alev Aslı'nın son isteği diye ne derse, kayıtsız şartsız yapacak biriydi. Allahım yardım et. Dedim yumruğumu direksiyona arka arkaya geçirirken. Sonunda holdingin önüne gelmiştim. Durduğu anda kendimi dışarı attım. Koridoru koşarak geçip ofise geldiğimde müdürü yerde baygın yatarken gördüm. Alev yine işini yapmıştı. Direk yanından geçip kapalı kapıyı omuzlayarak ofise girdim. Gördüğüm şeyle şok oldum. Sevdiğim kadın pencereye çıkmış bedeninin yarısı dışarda bir eli pencereden tutuyor diğer eli karnında donuk gözlerle bakıyordu. "Alev. Yapma. DUR!" Dedim nefes nefese. "Ferman..?" Dedi kaşlarını çatarak. "Alev..." Şuan Alev'in ordan aşağı düşmesi isteyeceğim son şey bile değildi. " Lütfen sakin ol." Dedim yavaş adımlarla yaklaşmaya çalışarak. "Sakın yaklaşma. Diye bağırdı bu kez. "Onlardan?" Alev bebeği daha çok benimsemişti anlaşılan. "Tamam! Sesim yalvarırcasına çıkmıştı. Ama bir tuhaflık vardı. "Alev buraya gel. Alev boş boş bana baktı sadece. "Alev. "Sen... Boynumdan kolyeyi çıkardım. "Dudağının kenarında alaycı bir gülümseme kırıntısı gördüm." "Alev mucizelere inanır mısın?" Dedim. Aniden gözlerime baktı. "Mucizelere inanır mısın Demirdağ?" "İnanırım." Dedim. "Aslı da kızım da benim için birer mucize. Hatta sen de. Asla onlardan vazgeçmedim Alev. Alev çattığı kaşlarıyla bir süre yüzüme baktı. "Yine yap Alev. " Dedim umut ederek. "Bir kere daha benim tarafımda ol. "Ne farkeder. Oda kadın değilmi." Dedi bağırarak. "O benim kardeşim gibidir. Lütfen Alev... Alev sessizce dinledi beni. Sesi yumuşadı. "Kızın çok hareketli." Dedi eliyle severken. "Yaşamak istiyor, annesini görmek istiyor. "Ferman.." "Söyle. "Zamanım gitdikçe azalıyor." Dedi, eli ve bakışları karnındaydı hâlâ. Ne demek istediğini anlamaya çalıştım. "Anlamadım?" Dedim. "Alev geldiğinde, Alev gidecek. Aslı'yı sadece sana emanet edebilirim dedim. Hayretle dinledim Alev'i. "Yoksa ben... Benn... " Alev kekelemeye dişleri birbirine vurmaya başlamıştı. Alev'in gözleri kaymaya başlayınca dışarıya doğru düştü. " Aslııı!!!" Aslı'yı son anda yakaladığımda baygın bedeni dışarda,bense bir kolumu Aslı'ya sarmış diğer elimle pencereden tutunuyordum. "Aslı. Aslı'yı hızla içeriye çekince geriye doğru düştüm, Aslı da benim üzerime. Ben hayatımda hiç bu kadar korkmamıştım. Aklıma gelen şeyle Aslı'yı üzerimden yana bırakdım. Hemen pencereyi kapatıp soğuğu kestim. Yanına gelip diz çöktüm. "Aslı. Uyanmıyordu. "Tamam güzelim. Aslı'nın kabanının önünü sıkıca kapattım. Sonrada kucağıma alırken alnından öptüm. "Ben sana ve aşkıma hep sadığım. Dedim. Aslı kucağımda odadan çıkarken yerde yatan müdür kendine geliyordu. "Burda bekle." Dedim yanından geçerken. Adam eli başında kafasını salladı. Direksiyona geçip gaza bastım. Ana caddeye çıktığım da araç telefonundan Kağan'ı aradım. "Alo Ferman. "Aslı'yı getiriyorum." "Ne oldu? Bebekle mi..." "Gelince anlatırım." Dedim sözünü keserek. "Tamam. Dilek'le birlikte bekliyoruz." Kaç kırmızı ışıktan geçtim bilmiyorum ama en kısa sürede acile gelmiştim. Kağan Acil kapısında bizi bekliyordu. Bu kez Yanında Dilek'te vardı. Kemeri çıkararak kucağıma alıp kapıdan girdim. Acil müdahale odasına kadar kucağımda getirerek yatağa bıraktım. Dilek hemen Aslı'yı ve bebeği muayene ederken "Ferman ne oldu." Dedi Kağan,bir koluma bir Aslı'ya bakarak. "Ne.!" Dedi dilek panikle bize dönerek. Aşağı düşerken belinden yakaladım. Dilek Aslı'ya serumu bağladıktan sonra, "Kağan, vücudunu ısıtmalıyız. Isı kaybetmiş.Hipotermi geçirebilir." "Ferman benimle gel." Kağan ile hemen yan odadan iki ısıtıcı getirip Aslı'nın iki yanına kurduk. "Dilek bebek. "İyi görünüyor ama bilemeyiz. Bebek annesinin kanından besleniyor ve şuan Aslı'nın kendine bile hayrı yok. Bekleyip göreceğiz." "Kahretsin. O sırada telefonum çaldı. "Kağan'ın yanındayız buraya gelin." Dedim ve kapattım. "Ferman gel koluna bakalım." "Gerek yok iyiyim." " Değilsin. Diğer yatağa geçip oturdum. Yumruklarımı ve dişlerimi sıktım. "Nerdeyse ölüyordu. Kağan yaramı temizlerken, "Bu yara nasıl oldu?" Dedi. "Ale... Dilek odada olduğu için kelimeyi düzeltmiştim. O Alev'i bilmiyordu. Ama Dilek yanımıza gelip Kağan'a yardım ederken, "Gizlemeye çalışmana gerek yok. Alev'i biliyorum. " Dedi. "Geveze." Dedim. Dilek: Önüme döndüm. "Onu aldattığımı sanıyor. "Ne! Oğlum neden defteri önceden yok etmedin." Dediğinde bu kez Dilek Kağan'a tekme attı. "Lan salak ben öyle birşey yaparmıyım. O anda kapıdan Jasmin Mert ve Zafer girdi. "Üçüde nefes nefeseydi." "O resimlerdeki Jasmin'di." Dedim jasmin'i göstererek. "Siz dışarda bekleyin geliyorum." Dediğimde onlar çıkarken, "Ama Aslı durumu anlayamayıp en kötüsünü düşünmüş. "Aslı ne isterse yapacak bir kişilik Alev. "Nasıl olacak. İlki koluma geldi. "Babamın hediyesi olmasa..." Dedim kolyeyi çıkararak. Aslı boş yere katilim olacaktı. " "Tamam bitti." Hemen kalkıp Aslı'nın yanına gittim. Elleri yüzü ısınmıştı nihayet. "Niye uyanmıyor." "Merak etme üşümesi düzeliyor dedi elindeki dereceye bakarak. Aslı'mın yanına oturdum. Elini ellerimin içine aldım. "Aslı'm uyan her şeyi anlatacağım." Dedim. Sonra elimi bebeğimizin üzerine koydum. O an elimin altındaki kıpırtıyı hissettim. Kızım... Neredeyse kaybedecektim. Buna sebep olanı bulduğumda yaşatmayacağım. ****************************** Evet bölüm sonu canlarım. 🔥Kimler Özlem'i hatırladı. 🔥Sizde Alev neden böyle konuştu. Gelecek bölümde beni yalnız bırakmayın. 😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘
|
0% |