@azamet_29_2
|
Koca bir ay daha gelip geçti. Jasmin ve eşi Mert hafta sonu bize geldiler. Yeni ortağımızla yemek yemek farklı bir histi benim için. Bu yemek bahanesiyle Melih'i ve Elif'i de çağırmıştık. Böylelikle aile bağları dahada kuvvet kazanmış aradaki samimiyet artmıştı. Masaya uçtan uca baktığımda gerçekten kocaman bir aile görmüştüm. Yalnız yaşayan Aslı'nın şimdi kocaman bir ailesi vardı. Bu yemek bahanesiyle Jasmin'i ve eşini daha yakından tanıma fırsatı da bulmuştum. Sıkıntısız bir ay geçirdik. Mayıs ayı gelmişti. Bilen bilir bilmeyenlere üzülüyorum. Sabah meltemi ile gelen çiçeklerin kokusu en güzel parfümlerden daha güzeldir. "Güzelim. Ferman'da balkona gelmiş arkamdan beni kollarıyla sarmıştı. Sonra ellerini yavaşça karnıma indirdi. Elleriyle okşayarak, "Kızımızı üşüteceksin." Dedi gülümseyerek. Ellerimi sevdiğim adamın kollarına koydum. "Üşümez babası gayet memnun halinden." Bebeğimiz dahada büyümüş sekizinci ayına girmişti. Dilek: Dedi. "Güzelim artık gitme okula zorlanıyorsun." Ferman'ın sözleriyle kendime geldim. "Hayır zorlanmıyorum. "Çok inatçısın Aslı." "Değilim." "Öylesin.Kızımda sana çekerse yandık." "Kızım uslu olacak babası. "Çok güvenme Aslı'cım." "Alevv?" "Nee?" "Hayallerimi baltalama." "Aslı'cım illede gidecem dediğin okul kaçıyor canım haber vereyim dedim." "Olamaz!" Dedim hızla Ferman'ın kollarından çıkarak. "Geç kalıyorum. Ben hızla içeri girip banyoya dalınca Ferman arkamdan bağırdı. "Aslı yavaş düşeceksin. "Geç kaldım diyorum ya geç kaldım." "Seni ben bırakacağım giyin gel aşağıdayım. "Tamam." 10 dakika sonra göbeğimi tutarak merdivenleri olabildiğince hızlı inerken Ferman merdivenlerin altında bana bakıp yine. "Aslı yavaş diyorum. Son üç basamağı Ferman'ın yardımıyla indikten sonra göbeğimle parmak ucuma yükselemediğim için. Bir elim göbeğimde Ferman'ı kıravatından tutarak aşağı çekerek dudaklarına bir buğse bıraktım gülerek. Siniri yatışsın diye. "Hoop aile var burda." Diyen Kerem'e Ferman öldürecek gibi bakarken ben aldırmadan sırıtarak, "Hadi gidelim." Dedim Ferman'ı elinden tutup kapıya çekiştirirken. Birlikte çıkıp Zafer'in açtığı kapıdan arabaya bindik. "Bugün nasılsın Zafer. ?" "Aslı kardeş bir aydır soruyorsun. "Ne yapayım vijdan azabı çekiyorum. Benim yüzünden olduğunu unutamıyorum." "Senin yüzünden değil. "Yanımdaki Ferman bana bakıp, "Aldın mı cevabını?" Dedi. Yüzümü ekşiterek, "Artık kendini üzüp durma o zaman." Birlikte okula gider gitmez hemen "ASLI YAVAŞ! Koşar adım içeri girdiğimde en son Ya Sabır! çekiyordu. İçeriye girer girmez hemen dersliğe çıktım. Ben girdikten sonra girdi hoca. Rahat bir nefes alıp oturdum. "Geciktin Aslı. "Saati unutmuşum." Rahatlamıştım doğrusu. " Aslı nasıl geçti. " "Fena değildi. "Ben ne yaptığımı bile hatırlamıyorum." "Eminim iyi sonuç çıkacak. "Olur. "Alalım valla. "Tamam. "Tamam. "Acelen ne ya.. "Ben ineğim unuttun mu.?" Dediğimde ikimizde gülmeye başladık. "Elif kahveleri almaya giderken bende bahçedeki masalardan birini gözüme kestirip oturdum." Notlarımı masaya çıkarıp birer birer göz gezdirmeye başladım. "Nerde bu kalem ya. Dedim iyice kafamı çantaya yaklaştırarak içine bakarken. O sırada önüme bir kalem kondu. "Alın bunu kullanın." Önce kaleme sonra sahibine baktım başımı kaldırarak. "Gerek yok başkalarının eşyalarını kullanmayı sevmem." "Kusura bakmayın o zaman. "Bahane? "Evet tanışmak." Dedi gülümseyerek. "Sanırım sen bu okuldan değilsin yada yeni geldin." "Evet bugün geldim. "Aslı bak kaşınıyor bu. "Sakin ol Alev. Önce bir uyarı dimi." "Adım Emrah. Dedi yine gülümseyerek. Alev içerden bir kahkaha patlattı. "Bu salak kendini fasulye gibi nimetten sayıyor." "Aptallığından. Dedim sırıtarak. Yüzü düşen Emrah kaşlarını çattı. "Aptallığım mı.? Dedi bu kez çıkış kapısını işaret ederek. "İlk seni gördüm. Bir anda kahkaha ile gülmeye başladım. "Yanlış kapı çaldın." Çocuk alık alık baktığı sırada Elif gelip şaşkın bakışlarla yanıma oturdu. "Aslı. ?" "Gel Elif gel.." "Neler oluyor burda." "Oo. "Arkadaş bana çıkma teklif ediyordu da ona gülüyordum." "Haah! Dediğinde ben bir kahkaha daha attım iki büklüm karnımı tutarak. "Gülerek başımı salladım evet anlamında." Ama artık karnım acımıştı susmak zorunda kaldım. "Nedir bu yeni gelme muhabbeti. Ben gülmekten gelen gözümdeki yaşı silerken, Elif: "Hoşlansan ne, hoşlanmasan ne? "Zar zor ayağa kalktım. "Hemde hamile." Dedim. Karnımı göstererek. Çocuğun gözleri göbeğimi görünce faltaşı oldu. "Tüh ya! "O zaman sana bi kahve ısmarlayayım. Dedi elini Elif'e uzatarak. Elif atılarak, "Terbiyesizleşme." Desede "Yürü git lan!" Dedim öfkeyle. "Kötü bişey mi dedim?" Dedi pişkin pişkin. Aynı anda Sefer geldi. "Aslı Hanım? "Yok Sefer. Dedim. Emrah iti bir Sefer'e birde bana baktı. "A. Evet dersim var geciktim. Dedikten sonra bu kez Elif'e bi göz kırpıp geçip gitti. "Piç. "Biraz daha dayanalım sonra evdeyim Alev. Dedim Elif'in koluna girip yavaş adımlarla içeri girerken. "Yaa, kahvemizide içemedik." "Olsun daha burdayız." Dedim gülümseyerek. "Elif bak ne diyeceğim gel dışarıya gidelim kütüphaneye. " "Merkezdekinemi. "Bebek bakımı vs vs hakkında bilgi toplamak için. Dedim hüzünlü şekilde. Sonra gözlerimin dolmasına engel olamadığım için yine ağlamaya başladım. "Aslı'cım ağlama ya. "Teşekkür ederim Elif." "Aslı kütüphaneye gitmek istersen gidelim ama internetten daha fazla bilgi toplarsın bence. "Aslında haklısın." Dedim biraz düşünerek. "Evet evde bakacağım akşam." Gözlerimi silerek, "Hadi daha fazla geç kalmayalım." Dedim. Sınıftan çıkar çıkmaz, " Elif hadi kahve içmeye gidiyoruz yoksa bi tarafım şişecek." "Tamam ama bi tuvalate gidip geleyim. Beş dakikaya burdayım." " Tamam." Dedim. Koridordan geçip tuvaletlerin olduğu yere geldiğimde yine o Emrah salağını gördüm. Hemen yanlarına giderek Emrah'ın kolundan tutup itekledim. "Çekil kızın üstünden,uzak dur." "Elif ne oluyor? " Elif'in gözleri dolmuş,elleri titriyordu. "Bu geri zekalı şansını benimle denemek istiyormuş." "Bana bak. "Sen karışma küçük anne. "Ben seninle konuşmuyordum ama." Dedi Elif. "Duydun. "Ammada nazlı çıktın güzellik. Ağzım açık baka kaldım piçimsi bir gülümsemeyle bize bakan Emrah'a. Bilerek belden aşağı vurduğu yüzündeki mimiklerden belliydi. "Sen ne diyorsun be." Dedim dahada sinirle ittirerek. "Ee..h. Dedi iki eliyle o da beni geriye itekleyerek. O an ayağım tökezleyince arkaya düştüm. Düşerken başımı duvara çarptım. Elif'in Aslı diye çığlık attığını duydum. "Aslı bu kadar yeter. ***** Emrah'ın Aslı'ya söylediği şey ve onu iterek düşürmesi beni zıplatmaya yemişti. Ayağa kalkarken elimi çantaya sokarak içindeki kalemi elime aldım. "Bana bak sümüklü böcek şuandan itibaren seni bu kızların yanında görmeyecem. Yoksa kendini itler cennetinde bulursun." Dedim bir yandanda kalemi boğazına bastırıyordum. Kıpırdamadan başını yukarı kaldırmış beni dinliyordu. "Aslı. "Kes sesini Elif. "Aslı'dan da Elif'dende uzak duracaksın." "Şimdi. Dediğimde Emrah sessiz başını salladı. Elif anında yanıma geldi. "Aslı ne yapıyorsun delirdinmi.?" "Evet delirdim. "Aslı?" Dedi Elif gözlerime bakarken. "Şşşştt." Dedim yanına yaklaşarak. Kısık sesle devam ettim. " Merhaba. Dedim sırıtarak. "Ne diyorsun Aslı, ne Alev'i. "Ne.? "Ben Alev. "Yok yok.Sen iyi değilsin." "Hemen Ferman'ı arıyorum. "Sakın! "Hem sende öğrenmiş oldun işte. Ama Elif korkulu ve şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Bir adım öne çıkıp elimi uzatınca bir anda gözleri kaydı düşüp bayıldı. "Elif." Dedim yanına diz çökmeye çalışarak ama bu göbekle zordu. Baktım olmuyor ayakta durarak telefonu çıkarıp Sefer'i aradım. "Alo Sefer birinci kata gel. Dediğimde dakika geçmeden Sefer bulunduğumuz kata çıktı. "Tansiyonu düştü. Sefer önce halime baktı şaşkın. Elif'i ön koltuğa bırakarak ben arkaya o da direksiyona geçti. Koşarak yanıma gelip arka kapıyı açtı Kağan. "Ben değil o." Dedim "Elif mi? "Okulda bayılmış." Dedi Sefer. "Neden? "Beni gördü ." Dedim gülümseyerek. Kağan yeni farketmişti. "Anlaşıldı." Dedi bıkkın. Sefer Elif'i arabadan çıkartarak içeriye giderken. "Yardım istermisin." Dedi. "Hayır ben yavaş yavaş gelirim sen git kıza bak."Dedim. Içeriye girince kendime bir koltuk bulup oturdum. Yani en azından denedim. Sefer. "Nasıl kibar kızımız.?" "İyi Kağan bey ilgileniyor." "Tamam. Sefer telefonunu çıkarıp uzaklaşırken bende oturduğum koltuğa yatarak başımı bir kolçağa ayaklarımı diğerine koydum. "Bak böyle daha iyi oldu." Dedim. "Aslı iyimisin.? "Sakin ol Dilek." Yüzüme bakıyordu Kağan. "Elif bayılmış okulda o yüzden gelmişler." "Neden? Ne olmuş?" Gözleri bende cevap verdi Kağan. "Alev'i görünce şok geçirmiştir heralde." "Alev?" "Dilek anında bana baktı. "Naber Dilo?" "Ben Alev." Dedim elimi kaldırıp indirerek. "Sende bişey varmı? Yani sizde. Yani bebekte." Kağan'ın halini görünce dahada gülmeye başladım. "Geldim gidiyorum hâlâ alışamadınız." Dedim. "Kalk hadi." "Nereye?" "Yataklardan birine geç. "Yoo ben rahatım. Burası iyi." "Alev inatlaşma.? "Off ya tamam. Şaşkın beni dinleyen Dilek'e dönüp. "Bakacağına tutta kalkmama yardım et bari Dilo." Dedim somurtarak. Tedirgin olan Dilek elimden tutarak kalkmama yardım etti. "Merak etme uysalım, aşılarımda tam, ısırmıyorum da" Dilek bir bana bir Kağan'a baktı. "Sen ona aldırma." Dedi. "Sen bana aldırma Dilocuğum." Dedim odaya giderken ama hallerine gülmedende edemedim. Odadaki diğer yatağa yatınca Dilek ayaklarımın altına yastık koydu. Yatağın baş kısmınıda yükseltti. Birşey olursa çağır dedi ve çıktı. Yan tarafta yatan Elif'e baktım. "Afiyet olsun Elif." Dedim sırıtarak. Bu arada Dilek Kağan ile kapının dışında konuşurken bende duyuyordum. "Kağan. "O kelimeyi kullanmıştın zaten." Dedim alaycı şekilde. Elimi karnıma koydum. "Ee ufaklık sen nasılsın? Alev geldiğinde, Alev gidecek. O sırada kapı açıldı. "Oo enişte sende mi geldin." Dedim gülümseyerek. "Elif... "Birşeyi yok oğlum, tansiyonu düşmüş sadece." "Alev.?" Dedi Ferman şüpheli bakışlarla. "Enişte.?" Ferman bir bana bir arkasındaki Kağan'a baktı. "Ne oluyor lan anlat." Kağan: "Alev beni aradı,acil geliyoruz dedi. Dedi diğer yataktaki Elif'i göstererek. "Sebep.?" Kağan gözleriyle beni işaret etti bu kez. "Pis satıcı ne olacak." Şimdi hem Kerem hem Ferman bana bakıyordu. "Alev?" Dedi Ferman. "Sorun yok sakin ol Kara kule. Yani Elif'le de tanışmak zorunda kaldık. "Aleeevv! "Bağırmasana be. Ferman bir bana bir göbeğime baktı. Ellerini saçlarına daldırarak derin bir nefes aldı. "Şimdi. "Bilemiyorum. Dedim yattığım yerde ellerimi göbeğimin üstünde birleştirerek. "Aleev.!" "Tamaam. Dedim sesim daha kibar çıktı. "Aslı'yı üzecek hiç bişey yapmayacaksın." Yüzüme baktı sinirle. "Yapsanda söyleme bari ." Dedim göz kırparak. "Bugün okulda yeni yeni bir çocuk gördük. Dediğim anda ellerimi kulaklarıma kapattım "Laaannn!" Ferman kendi etrafında bir tur atıp sinirle bağırdı. "Yırtınman bittiyse devam ediyorum." "Ama Aslı'nın ne karın olduğunu nede hamile olduğunu bilmiyordu." "Körmü gözünü siktigim." Bi kahkaha patlattım. Ha birde," Tüh ya armudun iyisini ayılar yermiş." Dedi yani sana ayı dedi. Öyle böyle değildi bakışları. Aslı dediği şeyi duyunca masanın üstünden yakasına yapışıp yürü git lan çekti. Ama." Dedim ve Kereme döndüm. "Kerem burası seni ilgilendiriyor öldürme hakkı sana geçiyor yani. "Bu seferde o it Elif'e yavşadı." " Ne!" Dedi Kerem sinirden gözleri kızartmıştı. "O Orospu çocuğunu gebertirim. Derisini yüzerim lan." "Heyy maşallah bee. Aynı abisi." Dedim kahkahayla. "Neyse o sırada Sefer gelip gözdağı verince korkup kaktı. Aslı hemen olaya müdahil oldu. Tabi Emrah durmadı. Aslı'yı iterek düşürdü tabi benimde düğmeme basmış oldu. "Onu öldürecekti." "Elif'in sesiyle herkes ona baktı. Dediginde herkes bana döndü korkulu gözlerle. Kerem hemen Elif'in yanına geçip sarıldı. "İyimisin?" "Hı hı." "Yok deve. Ne saplaması. Saplasaydım koşarak kaçamazdı. "Yapmam gerekeni yaptım. ********************************
|
0% |