@azamet_29_2
|
"Yok deve. Ne saplaması. Saplasaydım koşarak kaçamazdı. "Yapmam gerekeni yaptım. "Ne yapsaydım kenarda durup gözmü yumsaydım. Kerem anında Elif'e döndü. "Ne dedi?" Elif utançla önüne döndü suskun. "Söylesene Elif." Dedi Kerem. Elif hızla başını sağa sola salladı. "Aynen böyle kızarmıştı işte." Dedim. Kerem aşağı yukarı tahmin etmiş olmalı ki hızla kapıya doğru atıldı. Ferman koluna yapıştı. "Nereye?" "Okula abi." "Bekle sırası var." Önce kızları eve götürelim yarın halledecez o işi. "Söylediğimi unutma." Dedim "Aslı'yı üzecek birşey yapmayacaksın." "Hadi gidiyoruz." Yanıma gelip bana bakan Ferman'a baktım. "Aslı'nın bacakları şişmiş yürüyemiyor." Dedim sırıtarak. Beni yavaşça kucağına aldı. Ferman'ın kucağına yerleşip beklemeye başladım. Ferman, "Hadi gidelim. "Ne demek bir klasik daha işte." "Cıvıma hemen lan. "Hadi oğlum hadi git işine." ***** Ben Alev'i kucakladığımda Kerem de Elif'in koluna girdi. Bizi görünce, önce Alev'e baktı. "Görüşürüz Dilo." Dedi Alev gülümseyerek. Hazır gelmişken etrafındakilerle eğleniyordu sanki. Sonra bana dönerek, "Ferman bebeğide görelim sonra gidin. Hem kontrolü yapmış olalım. "Dilek haklı hazır gelmişken yapalım." "Evet,evet,evet. Diyen Alev'e baktım. "Tamam iyi olur." Arkama dönüp Kerem'e, "Siz gidin biz kontrol için biraz daha kalacağız." Demiştimki. Elif, "Benimde görmemde sakınca varmı?" Diye sordu. "Bence görsün. Diyince bir Alev'e bir Elif ile Kerem'e baktım. "Alev rahat dur düşeceksin yoksa." "Ferman şunların haline baksana." "Çok patavatsızsın Alev. " "Yalan mı Jerry. Hâlâ gülümsüyordu Alev. "Alev... Kes artık." "Tamam enişte kızma. Hadi ufaklığı görelim Dilo." Dedi Alev Dilek'e bakarak ama Dilek öylece bize bakıyordu. "Pis satıcı. Dilek'e bir el at kızın aklı karıştı. " Kağan Dilek'in yanına gelerek seslendi. "Dilek iyimisin.?" "İyiyim,iyiyim. Sadece çözmeye çalışıyorum. "Onlarda çözemedikleri için katlanmaya alıştılar hepsi bu. Biraz sonra ultrason odasında herkes ekrana bakıyordu. Alev uslu uslu yatarken Dilek'te elindeki aletle bebeği bize gösteriyordu. Tam görüntü aldığında renkli ekranda gördüğüm kızıma baktım. Küçücük yüzü, elleri, burnu,herşeyiyle görünüyordu. Ultrason sırasında bile harekliydi. Elif ve Kerem'de ilk kez görmüşlerdi. Aslı bu.. "Alev. Aslı değil. Alev'e baktım ters ters. "Ne? Dilek araya girdi. "Evet. "Anladım Dilek. Sağol." "Ya Dilo bu bacak şişlerine çare yokmu. Kızın bacakları fil gibi oldu." "Düz şekilde yatarak bacaklarını yükseğe kaldırırsa rahatlar. Hem kan dolaşımınada iyi gelir. Bir durum olursa gece gündüz fark etmez hemen arayın." "Merak etme Dilo." Dedi Alev atılarak. Tekrar Dilek'e döndüm. "Tamam. Alev yine kollarını bana uzatınca kucağıma aldığım Alev ile birlikte çıkışa giderken Alev'e baktım. "Hemen uyudunmu.?" "Evet hemen uyudum." "Çok aksisin." Arabaya geldigimizde, Kerem: "Abi biz önden gidiyoruz." "Tamam." Alev'i arabaya oturtduğumda gözleri kapalı sayıklar gibi konuşmaya başlayınca anladım gerçekten uyuyordu. "Kaldı 30." Dedi. "Kaldı 30? Alev.? Kontrol etmek için seslendim ama çoktan dalmıştı. Alev'in başı omuzuma doğru kaydı,derin uyuyordu. "Zafer yavaş gidelim." Kerem ile Elif önden bizde arkadan yavaş şekilde eve doğru yola çıktık. Bir ara yine Alev'i duydum. O zaman anladım. Ne demişti. " Alev geldiğinde Alev gidecek." Sanırım gitmek istemiyordu. Eve geldiğimizde Kerem ve Elif önden girerken bende arabadan inip diğer tarafa geçtim. "Yine beni taşıyorsun. Aslı'ydı,dönmüştü. "Ağrımaz." Dedim kendime bastırarak. Gözlerini açıp bana baktı. "Teşekkür ederim." Dedi. İçeri girdiğimizde salona geçerek Aslı'yı koltuğa bıraktım. Ayaklarının altına küçük sehbayı çektim. ***** Ferman'ın kucağından koltuğa geçiş yaptığımda karşımda oturan Elif'i ve Kerem'i gördüm. Şaşkın ve utanç içinde Elif'e bakıyordum. Sonra yanıma oturan Ferman baktım. "Bana kızdınmı diyebildim." sadece. Önce şüpheyle baktı Elif. "Aslı." Dedi. Elif birden Kerem'e, "Sende biliyorsun yani." Diye çıkışınca başımı kaldırıp Kerem'i dövecek gibi bakan Elif'e baktım. "Kerem seninle de görüşeceğiz." Diye ekledi Elif. "Benimle ne alakası var ya. Hem asıl ben seninle görüşeceğim. O piç ne söyledi hala söylemedin." Elif anında u dönüşüyle bana dönerek, "Hemde çok kızdım Aslı. Ben senin arkadaşın olduğumu sanıyordum. Böyle bir şeyi bana söylemediğine inanamıyorum." "Sana söylersem benden korkar kaçardın. Benimle arkadaş olmak istemezdin. Yalan mı? "Kaçmazdım. Şimdi..." Dedi. "Senin iki kişiliğin mi var." "Başımı salladım sadece sessizce." "Nasıl böyle birşey..." "Elif çok uzun bir hikâye,bir ara anlatır. Dedi Kerem. "Hem Alev o kadar kötü biri değil. Ne demek gerekiyor bak şimdi aklım karıştı." "Alev zor anlarımda çıkar ortaya. Bazende keyfi..." "Evet bugün gördüm. "Herneyse uzatmayalım. "Yarın görüşürüz Elif." Dedim şüpheli şekilde. "Yarın gitmiyorsun Aslı. "Gerçekten mi.? " "Evet Aslı. Dedi Alev de. "Tamam." Dediğimde herkes garip şekilde yüzüme baktı. "Ne? "Hiiiç yenğecim. "Yok artık. "Aferin benim güzelime." Diyen Ferman'a bakarak gülümsedim. "Yaa. Ben çok açım hadi yemek yiyelim. "Olur valla. Yerimden kalkmaya çalışırken Ferman yanıma gelerek yardım etti. Ayağa kalkmayı başarıp mutfağa doğru giderken kapıdan Gülce girdi. Hepimize bakarak. "Bi dakka neden herkes burda bişeymi oldu." Tabi kız biliyordu malını. Herkes aynı anda aynı yerdeyse kesin vukuat var demekti. Ferman: "Vardı geçti." Dedim kısık sesle. "Bak kızım işte gerçek aile. Ve bunu sesli söylemiş olmalıyım ki herkes bana bakıyordu. "Hepinize teşekkür ederim. Dedim gözümden akan bir damla yaşa engel olamadan. Yanımda oturan Ferman elini elimin üzerine koydu. Dedi. Dahada ağlamamak için zor tuttum kendimi. "Tamam artık. Dedi Gülce gözlerini silerken. "Ee görümceciğim sizde durum ne." Gülce anî gelen sorumla önce şaşırdı tabii. "Şey aslında." "Yoksa ayrıldınız mı?" Dedim endişeyle. "Ne!? Ferman Gülce'ye bakarak. "Ne o zaman.?" "Abicim müsaitsen Melih hafta sonu buraya gelmek seninle konuşmak istiyormuş." Dedi yutkunarak. "Sebep." "Şeyyy..." "Sende uygun görürsen aramızda nişan yapmak istiyoruz. Ferman: "Gülce." Dedi utancından başı önüne eğik Gülce'ye. " Sen gerçekten Melih'i hayatında istiyor musun? Hepimizin gözü Gülce'de idi. "Tamam gelsin. "Tamam abicim." "Görümceciğim hadi gözün aydın canım. Ferman: "Aslı sende Alev'den aşağı kalmazsın. Ferman'a baktığımda gülümsüyordu. Ama diğer ikisi kıpkırmızıydı. Kerem: "Ya yenge sen bari yapma. " "Bak Alev'in hisleri kuvvetlidir. İkizlere hazır olun derim ben." "Ne? "Ben bilmem. " Dedim. "Kızımdan sonra birde oğlumuz olsun o zaman." "Ne? "Ne oldu yengecim. Tamam neyse. Lafı öyle bir çevirmiştimki herkes gülmeye başlamıştı. ***** Sabah, kötü geçen geceden sonra uyuyamamış yatamamış dinlenememiş şekilde uyandığımda yanım boştu. Yatakta oturup koca göbeğime baktım daha büyük olduğu için artık yatarken zorlanıyordum. Yavaşça banyoya giderek işleri hallettim. Sonrada üzerime bir hırka alarak çalışma notlarımıda alıp aşağıya inmek için odadan çıktım. Yavaş adımlarla aşağı indiğimde hemen yanıma gelerek son basamaklara yardım etti. Telefondaki her kimse, "Bu şehirden gittiğine emin ol." Dedi ve kapattı. "Hayırdır kimi şehirden yolluyorsun?" "Emrah'ı.? Kerem gittiğinden emin olacak. " "Emrah'ı mı?" "Evet. O piç canını almadığıma dua etsin." "Valla hiç uğraşamayacam. " Dedim koltuğa doğru giderken. "Ne oldu neyin var. Yoksa ağrınmı var." "Yok bişey sadece belim ve sırtım ağrıyor. Uyuyamadım dinlenemedim." "Dilek'e gidelim. Ama oda söylemişti böyle olacağını. " "Evet normal şeyler ama..." Ferman koltuğa oturarak, " Gel." Yanına gittim. Kucağını işaret etti. Yüzüm Ferman'a dönük şekilde bacaklarımı açarak dizlerine oturttu beni. "Aaah! Çok iyi geldi." Dedim ağlamaklı. Yeni farketmiştim. Baya baya belim ağrıyormuş. "Teşekkür ederim Ferman." "Gece neden söylemedin güzelim." "Uyandırmak istemedim." "Bir daha agrın olunca söyleyeceksin. Anlaştıkmı?" "Hı hı. Dedim gözlerimdeki yaşlar dahada çoğalırken. "Şiişşştt. "İyiki varsın. Demiştimki alt kattaki kütüphaneden çıkan Gülce'yi gördüm. Elinde bir kitap inceleyerek geliyordu. Bizi gördüğü anda. "Ay..! "Saçmala Gülce gel."Dedi Ferman. "Aslı'nın beli ağrıyormuş." Gülce hemen yanıma geldi. "Aslı çokmu ağrıyor." "Ağrıyordu ama azaldı." "Ama ağlamışsın." "Yok o annemi hatırladığım için oldu." "Canım yaa. Annenin yerini tutamayız ama seni en az onlar kadar seviyoruz üzülme lütfen." "Teşekkür ederim Gülce." "Ferman artık iniyim." "Daha iyimisin güzelim." "Hıhı." Ferman kucağında benimle ayağa kalkarak beni yavaşça koltuğa bıraktı. Gülce de ayaklarımın altına sehba koyunca daha rahat hissettim. "Teşekkür ederim. Ferman? "Sahi abi sen işe gitmiyormusun?" "Doğuma kadar evden çalışacağım. Aşkla baktım sevdiğim adama. "Sen burda otur bende birazdan geliyorum. Esma Sultan kahvaltıyı hazırlamıştır. Birazdan kahvaltıya geçeriz. " "Tamam." Gülce yanıma oturdu. "Sizi kıskanıyorum Aslı. "Eminim sizde mutlu olacaksınız. "Umarım dediğin gibi olur. Ne yalan söyleyeyim hafta sonunu korkarak bekliyorum." "Neden ki ?" "Ya Melih'in ailesi beni istemezse. "Teşekkür ederim Aslı. İçime su serptin." ***** Gülce sabahtan beri hop oturdu hop kalktı. Gelenler için ikramliklar hazırlandı. Nihayet akşam olduğunda Gülce'yi hazırlamak için odasına çıktık. Ferman yanımıza gelerek Gülce'ye sarıldı. "Gülce'm güzelim bi tanem. Biraz sonrada Melih, annesi Melek hanım ve babası Mehmet bey geldiler. Önce teker teker tanıştık. "Bak Melih. Bu teklifle hem Melih hem ailesi hemde biz çok şaşırmış ama sevinmiştik. "Sizinle çalışmaktan şeref duyarım." "Şimdi gelelim yüzük meselesine." Mehmet bey: "Ferman bey. "Mehmet bey öncelikle ben kardeşimi kimseye vermiyorum. Bu cümleyide sevmiyorum. Gülce benim kardeşim her zamanda kardeşim kalacak. Ferman lafı o kadar uzatmıştıki bir an iznim yok diyecek sanmıştım. Herkes ayağa kalktı, Gülce ve Melih yanyana Ferman'ın karşısına geçtiler. **********************************
|
0% |