@azamet_29_2
|
Alev'in arkasından bağırdım. "Gidemezsin. Dedim ellerimle gözlerimi silerek. "Ben istemedikçe benden kurtulamayacaksın!" Bunu Alev söylemişti ilk tanıştığımızda. Ama geri dönmedi bana bakmadı sadece sağ elini havaya kaldırdı ve ağır ağır salladı. "Aleevvv! Kanter içinde ağlayarak uyanmıştım. Yatağımdaydım. Yalnızdım. Zar zor yerimde doğrulup dizlerimin üzerine oturdum. "Sadece rüyaydı değilmi." Dedim öyle olmasını umarak kollarımı kendime sararken, "Sadece rüya." Hıçkırarak ağlıyordum. "Gitmezsin değilmi Alev. Alev cevap ver! Dedim tekrar. "Cevap ver ne olur! Ağlamam dahada artmıştı. "Aslı? Telaşla yanıma gelen Ferman'a sarılarak ağlamaya devam ettim. ***** Aslı uyurken bende bebek odasının kalan son eksiklerini tamamlıyordum. Ben odada uğraşırken kulağıma sesler geldi. Aslı yatakta dizlerinin üzerinde oturmuş hüngür hüngür anlıyordu. "Aslı? Aslı aniden bana sarılıp dahada ağlamaya başladı. "Aslı'm neyin var korkutma beni güzelim. " Dedim kollarımı sararak. "Ferman... Duyduğum şeyle bir an kala kaldım. "Ferman, gitmesin! "Aslı ağlama güzelim." "Biliyordun. "Hayır! ***** Ferman ne söylerse söylesin Aslı'nın üzüntüsü hafiflemiyordu. İstemiyordu bu dönüşsüz ayrılığı. Alev, Aslı için hayatındaki en önemli yeri o büyük boşluğu doldurmuştu. Hastanede o kriz anında, o en yaralı anında, en muhtaç anında, ortaya çıkmış , Aslı için koruyucu bir melek olmuştu. Sonunda yorgun yatağına uzanarak gözlerini kapattı. Hala iç çekiyordu. Bu şekilde gün boyunca üzgün olan Aslı'nın yanından ayrılmadı. "Aslı." "Hımm." "Aylin'i çağırayım. "Hayır. "Aslı'm güzelim, bir tanem. "Hayır! Ferman.! Dedi Aslı zar zor Ferman'a dönerek. "Bana, Benim görevim burda bitti. Ferman Aslı'ya baktı. Ağlamaklı konuşan kadının gözleri şişmiş ve kızarıktı. "Bütün gün birşey yemedin. Hadi kalk bir şeyler ye güçten düşeceksin." "Canım istemiyor. "Aslı'm yapma böyle." "Ferman belki yine görürüm, konuşurum ikna ederim bırak uyuyayım." Derin bir nefes alıp verdim. "Tamam güzelim. Aslı sessiz gözlerini kapattı. Odadan çıkmadan önce gece lambasını açarak yavaşça kapıyı aralık kalacak şekilde kapattım. "Ooo abicim nihayet odadan çıkabildin. Nerdeyse gelip hadi yemeğe diye bağıracaktık." "Dur Kerem sırası değil. Gülce: Aylin'in telefonu çalarken Gülce'ye cevap verdim. "Aslı sabahtan beri ağlıyor." "Niye ki. Ne oldu, sancısı mı var." "Hayır. "Ne!" Dedi ikiside aynı anda. Kerem: "Nasıl yani Alev gidiyor mu? " "Bebek doğduğunda Alev gideceğinden bahsediyordu. Bugünde gideceğini söylemiş mi gitmiş mi anlamadım? Aylin'i arıyorum gelip bi konuşmalı. Sonrada sinirle kapattım. Alev: Dedim şaşkın. Gülce: Hızlı adımlarla yeniden Aslı'nın olduğu odaya çıktım. İçeriye yavaş adımlarla girdiğimde Aslı'nın uykuya dalmış olduğunu gördüm. Tedirgin olmuştum. Ben bunları düşünürken birden telefonumun zil sesiyle irkildim. Elimdeki telefonu açıp hızlı adımlarla merdivenlerden indim. "Alo Aylin." "Ferman beni aramışsın duymadım. "Var Aylin. "Tamam Ferman, ben şimdi çıkıyorum. "Tamam." Diyerek kapattım. Kendimi koltuğa bırakıp ellerimi alnıma koyarak bastırdım. Başına ağrı gitmişti. Kerem ve Gülce karşıma geçip oturdular. "Abi iyimisin?" "Bilmiyorum Gülce. ***** Yine aynı rüyadaydım sanırım. "Aleevv..! Dedim gözlerimden yaşlar akarken. "Ben... Kendi kendime konuştum, kızdım, bağırdım. Gözlerimi açtığımda ıslak gözlerle yatağımdaydım yjne. Yavaşça yerimde doğruldum bacaklarımı aşağı sarkıttım. Ayağa kalktım. Banyoya girerek elimi yüzümü yıkayıp odadan çıktım. "Aslı? Daha iyimisin?" Sulu gözlerle gözlerine baktım. Başımı salladım iki yana, burnumu çekerek. Birlikte aşağı inerek Aylin'in yanına geldik. "Aslı'cım, güzelim hamilelik sana çok yakışmış kuzum." Dediğinde Aylin'e sarılıp ağlamaya başladım. "Alev gidiyor. Gözlerimi silerken Aylin'den uzaklaşıp koltuğa oturdum. "Aslı'cım sakin ol. Alev'in gidişi senin iyileşmen demek. "Ben normale falan dönmek istemiyorum. Dedim sinirle ayağa kalkarak. Ferman: "Ben halimden memnundum." Dedim. "Bizim aramızdaki ilişki çok farklıydı. Dedim sinirle kalkıp merdivenlere doğru giderken. Merdivenlerin bir kaç basamağını çıkmıştımki aniden kasıklarıma şiddetli bir ağrı girdi. "Ahh!"Diyerek olduğum yere çökmek zorunda kaldım. "Aslı? Birkez daha giren sancı ile ikinci kere "Ferman,sancım var. Hemde çok." Aylin: "Doğum başlamış olabilir." Diyince "Tamam güzelim sakin ol. Dedi Ferman. Sesi güven veriyordu. Başımı salladım sadece çünkü dişlerimi sıkıyordum hâlâ. "Kerem çabuk Zafer'i çağır arabayı getirsin." "Tamam abi." "Hadi güzelim gidiyoruz." Dediği gibi Ferman'ın kucağında buldum kendimi. "Ferman." Dedim ağlamaya başlayarak. "Daha zaman vardı. "Korkma güzelim herşey yolunda gidecek. Sen sakın korkma. Kızımızı sağlıklıca kucağımıza alacağız." Hızlı adımlarla evden çıktığımızda Zafer kapısı açık arabayla bizi bekliyordu. "Zafer bas gaza!" Zafer aldığı emirle kaza bastı. "Merak etme Aslı'm birazdan hastanedeyiz. Sakin kal ve nefes al. Ben yanındayım." Bir elim karnımda diğer elim Ferman'ın avucundaydı. Sonra Ferman telefonunu çıkararak Dilek'i aradı "Dilek oraya geliyoruz. "Tamam bekliyorum." Cevabıyla telefon kapandı. Araba durduğunda Zafer hemen inip kapıyı açtı. Acil girişinin önünde Dilek ve Kağan sedye ile bekliyordu. Önden Ferman inerek beni kucaklayıp sedyeye kadar taşıyarak bıraktı. Yattığım yerde Ferman'ın elini sımsıkı tuttum. "Alev... Sancılar ok gibi saplanıyordu ama benim aklım Alev'deydi hâlâ. Beni bu halde bırakmaz diyordum. Gözümü açtığımda ultrason odasına girmiştik Ferman yerinde dört dönerken, " Şşiişt sakin ol dostum." Diyerek sakinleştirmeye çalışıyordu. Dilek bize bakarak, "Evet bunlar doğum sancıları. O an kalbimde bir sızı hissettim. "Dilek daha erkendi." Dedim ağlayarak. "Bebeğime bişey olmaz değilmi." Dilek bir bana bir Ferman'a bakarak, "Merak etme Aslı. Öncelikle sakin olacaksınız ikinizde bu önemli. Dedi Ferman'a bakarak. "Aslı'ya yardımcı ol. Stres ve korku doğumu zorlaştırır." Karnımdaki jeli temizlerken, "Aslı'cım şimdi seni odana alacağız. Unutma bebeğin sağlıklı. Gelişimi tam. Doğduğunda sağlığı ile ilgili bir sıkıntısı olmayacak. Korkma ve üstüne düşeni yap sadece tamam mı canım." "Tamam." Dedim ağlayan gözlerimi silerek. Dilek yerinden kalktı ve tekerlekli sandalyeyi getirdi. "Ferman." Dedim. " Sen çık lütfen." Yüzüme baktı. "Kesinlikle hayır." Dedi yüzümü avuçlarının arasına alarak. "Sonuna kadar yanında kalacağım!" "Git Ferman." Dedim ayağa kalktığımda. "Üzülüyorsun ve bunu görmek istemiyorum." "Hayır güzelim seninle kalmak istiyorum." "Gördüğün halimi beğenmeyeceksin ama." Dedim gülümsemeye çalışarak. "Ben seni her halinle sevdim ve seveceğim." Hemşirelerin yardımıyla üzerimi değişip doğum için uygun kıyafetler giyindim. Hâlâ ara ara sancı giriyor ve olduğum yerde kasılıp kalıyordum. Son sancılarda Ferman'ın omuzlarından sarılarak destek alırken Ferman çenesi başımın üstünde elleriyle belime yine masaj yapıyordu. "Tamam güzelim geçecek. Sen çok güçlüsün yapabilirsin." "Canım çok yanıyor Ferman."Dedim ağlayarak. Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Gözlerinde yaş vardı. Ben ağrı çektikçe onunda gözleri yaşarıyordu. "Alev." Dedim başımı önüme eğerek.. "Neden beni yalnız bıraktın. Neden gittin Hissettiğim şeyle başımı önüme eğerek yere baktım. Hem Ferman hem ben bir an korktuk. Dilek hemen yanımıza gelerek "Tamam sakin olun sorun yok. Dilek: Dedi ve hemşire düğmesine bastı. "Ferman gelecekmisin.?" "Tabiki." Dedi kararlı. Gelen hemşirelerden birine, "Ferman beye önlük ve bone verelim." Dedi. Doğumhane ortamını gördüğüm anda korkmaya başladım. "Ferman korkuyorum." "Korkma güzelim yanındayım." Diyen Ferman'ın sözleri bile korkumu geçirmiyordu. Beni doğum masasına aldıklarında bu korku ve sancılar dahada arttı. Dilek: Gözlerimi Dilek'e çevirdim. "Aslı'cım kızın gelmek istiyor ama ona yardım etmelisin. Ağlamaya başladım. "Yapamıyorum. Ferman: "Aslı'm. "Ferman özür dilerim." Dedim dahada ağlayarak. Dilek halimi görünce Ferman'a bakarak, " Sezeryana almamız gerekecek." Dedi. Ben hâlâ ağrıdan kıvranırken bir yandan hem ağlıyor hem derin nefesler almaya çalışıyordum. "Aslı..." "Alev? Ağrım olmasa gülebilirdim. "Olmadı yapamadım. Çektiğin bu acıyı hissedince dayanamadım.Seni nasıl bırakabilirdim bu halde. Ufaklık seni çok yordu. Dilek hemşireyi çağırdı. "Sezeryana alacağız." Dedi. "Hayır. " ***** Her ne kadar Alev'in gidişiyle doğum sancısı tutmuş görünsede, aslında doğum zamanı geldiği için Alev gitmişti bence. Aslı ile konuşup normal bir hayata başladığını düşünmesini söylesemde Aslı Alev'e düşündüğümden daha fazla bağlıydı. Ben stresle yerimde ileri geri yürürken " Şşiişt sakin ol dostum." Dedi. Dilek bize döndü. "Evet bunlar doğum sancıları. Aynı anda Aslı "Dilek daha erkendi." Dedi ağlayarak. "Bebeğime bişey olmaz değilmi?" Benden önce davranıp sormuştu bu soruyu. Dilek bize baktı önce. "Merak etme Aslı. Öncelikle sakin olacaksınız ikinizde bu önemli. Dedi. Özellikle bana söylemişti. "Aslı'ya yardımcı ol. Stres ve korku doğumu zorlaştırır." Sonra karnındaki jeli temizlerken, "Aslı'cım şimdi seni odana alacağız. Unutma bebeğin sağlıklı. Gelişimi tam. Doğduğunda sağlığı ile ilgili bir sıkıntısı olmayacak. Korkma ve üstüne düşeni yap sadece tamam mı canım." "Tamam." Dedi Aslı gözlerini silerek. Dilek yerinden kalktı ve tekerlekli sandalyeyi getirdi. Aslı sandalyeden kalkacakken bir anda çektiği acı ile olduğu yerde kaldı. O an yapabilsem ağrılarının hepsini kendi bedenime çekerdim. Aslı üzgün şekilde, "Ferman. Çıkmamı istiyordu onu böyle görmemi istemiyordu. Üzülüyordum ve bunu biliyordu. Ama onu dinlemeyecektim. "Kesinlikle hayır." Dedim. Boncuk boncuk terleyen yüzünü avuçlarımın içine aldım. "Sonuna kadar burda kalacağım." "Git Ferman." Dedi yine. "Üzülüyorsun ve bunu görmek istemiyorum." "Hayır güzelim seninle kalmak istiyorum." "Gördüğün halimi beğenmeyeceksin ama." Dedi o haliyle gülümsemeye çalışarak. "Ben seni her halinle sevdim ve seveceğim." Dedim. Öyleydi çünkü. Ben onun bedenini değil ruhunu sevmiştim. Ruhuna bağlanmıştım. Hemşirelerin yardımıyla üzerine uygun kıyafetler giyindi. Hâlâ ara ara sancı giriyor bazen kıpırdayamıyordu. Ellerimi beline koyup masaj yapmaya başladım. Evde yardımı olmuştu. "Tamam güzelim geçecek." Dedim. "Canım çok yanıyor Ferman." Dediğinde karnım içinde bir ateş topu hissettim. Dilek hemen yanımıza gelerek, "Tamam sakin olun,sorun yok. Dilek: Dedi ve hemşire düğmesine bastı. Bana gelip gelmeyeceğimi sorunca, "Tabiki." Dedim kararlı şekilde. Gelen hemşirenin yardımıyla İçeri girince Aslı: "Ferman korkuyorum." Dedi ağlamaklı. "Korkma güzelim yanındayım." Dedim. Bir süre daha bebeğimiz için çabaladı. Dilek: Aslı artık ağlamaya başladı. "Yapamıyorum. "Aslı'm." Dedim "Ferman özür dilerim." Dilek haline bakarak, " Sezeryana almamız gerekecek." Dedi. Kabul edecektik çare yoktu. Dilek hemşireyi çağırdı. "Sezeryana alacağız." Dedi. "Hayır!" Duyduğum şeyle Aslı'ya baktım. "Hayır. Dilek: "Hadi bi gayret annesi kızın seni istiyor yardım et ona. " Dedi ve yerine geçti. Aslı'ya baktım,elini tuttum. Bir iki derken üçüncü çabasıyla kızım nihayet dünyaya geldi. Ardındanda odayı dolduran ağlama sesi ile dünyalar bizim oldu. Dilek: Bir kızıma bir Aslı'ya baktım. "Teşekkkür ederim." Aslı gözlerini açarak bana baktı. "Başardım." Dedi gülümseyerek. Şaşkınlığımın sebebi gözlerinin rengiydi. Yine değişmiş iki gözü farklı renklerdeydi. Dilek kızımızın göbek kordonunu kesti. Sonra temizleyerek yeşil örtüye sardı. Bu süre boyunca kızım sonses durmadan ağladı. "Eveeet. Diyerek küçük kızımızı Aslı'nın kucağına verdiğinde kızım anında sustu. Koyu mavi gözlerini aralayıp annesine baktı. Duyduğumuz heyecanın ve mutluluğun tarifi yoktu. Aslı gözyaşlarıyla kucağındaki meleğimize sarıldı,öptü,kokladı. Bense hayranlıkla baktım Allah'ın bana bahşettiği iki güzelliğe. "Hoşgeldin meleğim! "Annesi gibi eşsiz." Dedim hayranlıkla. Dilek: "Ferman. "Tamam." Diyen Aslı'nın sesi yorgun çıkmıştı. Dilek kızımı tekrar alıp giydirip kundağa sararak kucağıma verdiğinde önce ne yapacağımı şaşırdım. Dilek: "Ee Ferman Bey. Dedi inceden laf sokarak. "Aslı gözleri kapalı kıkırdıyordu." Dilek'in yardımıyla tutabildiğim kızımla dışarı çıktığım da herkes bana bakıyordu. Zafer,Kağan, Gülce,Kerem,Aylin herkes buradaydı. Bir anda herkes yanıma gelerek tebrik yağmuruna tuttular beni. "Abi bu... Kağan: "Tebrikler dostum gözün aydın. Dediğinde gerçekten şaşkın baktım. Bu adam nasıl doktor olmuştu. Her fırsatta yemek ısmarlatıyordu. Zafer: "Abi tebrikler gözün aydın." "Sağol koçum." Aylin ve Gülce bir ağızdan, "Aslı nasıl iyimi.? "Zor bir doğum oldu ama başardı. Dedim gururla odaya doğru giderken. Dünyadaki en kırılgan şey gibi bakıyor ve tutuyordum. Minicik elleri burnu yüzü ile çok narindi. "Kim derdiki Ferman Demirdağ bir bebeği kucağından indirmeden böyle bakacak." "Kağan kızımı annesine vereyim ilk iş seni döveceğim." Herkes gülerken Kağan, "Yine ne dedim ben." Dedi. O hayıflanırken kapı açıldı ve Aslı'yı getirdiler. "Teşekkür ederim. Dilek arkadan girerek. Hadi bakalım bayanlar baylar herkes dışarı. Dilek herkesi çıkardıktan sonra Aslı'nın yanına geldi. Evet Aslı'cım. Dilek Aslıya ne yapmasını gerektiğini gösterdikten sonra küçük hanım sanki önceden de yapıyormuş gibi annesini emmeye başladı.
********************************* Ay yoruldum ama değdi bence.
|
0% |