@azamet_29_2
|
Michael bize çevirdiği saşkın bakışlarla, Dediginde gözlerimi Gece'ye çevirmemle gözlerinin kaydığını gördüm. Olduğu yere düşerken tuttum. Zavallı, duyduğu şeyin heyecanıyla yığılıp kaldı. Başı geride kollarımın arasına düşen kızı sol kolumla tutarken sağ elimi yüzüne koyarak sarstım. " Gece! Mehmet hemen yanımıza geldi. " Tansiyonu düşmüş. " Tamam." Dedim. Gece'yi kucağıma alıp odadan çıkarak Mehmet'le birlikte üst kata çıktık. Mehmet yanımızda gelen hemşireye serum takıp ilaç eklemesini söylerken bacaklarının altına yastık koyarak yanına oturdum. Hemşire işi bitip çıktıktan sonra. Mehmet: " Hâlâ şaşkınım. Cevap veremedim. "Tam bilmiyorum. Ama bir teorim var." "Gece kendine gelsin yine konuşuruz. " " Tamam ama bildiginiz ve gizlediğimiz birşey varsa lütfen bizimle paylaşın. Bir çok hastaya umut olabilirsiniz." Sessizce bekledim. " Ben şimdi Michael' in yanına iniyorum. "Tamam." Mehmet giderken Gece'ye döndüm. " Artık bitecek Gece. Tek başına katlanmaya çalıştığın acıların bitecek." Demiştimki birden eli elimi tuttu. " Hazar." Dedi. Dedi yerinde doğrulup, başı göğsümde, kollarını belime sararak. "Yanlış duymadın Gece'm." Dedim, kollarımın arasına alarak sarıldım küçük sevdiğime. "O tümör gittikçe küçülüp yok olacak. Sonrada senin için yeni bir hayat başlayacak..." Daha çok ağlamaya başladı yüzünü göğsüme gömerek. Elimle saçını okşayarak, "Geçti say artık. Dedim saçlarından öperek. " Günlerimiz.!" Sesimi birazda kısarak, devam ettim. "Gece. Yani o havai fişekler, havada uyanmalar, ellerinle yaptığın kocaman küreler, adam çarpmalar. "Ama yinede birilerine anlatabilirler." "Onu bana bırak." Kapının tıklama sesiyle Gece birden geri çekilince, "Gir." Dedim gülerek. Kapıdan giren Mehmet ve Michael' dı. " Geçmiş olsun." Dedikten sonra yanımıza gelerek, Gece gözlerini silerek başını salladı. " İyiyim heyecandan oldu sanırım. " Sizi çok iyi anlıyorum. Lütfen bize yaptığınız ve yapmadığınız yada yediğiniz ve yemediğimiz şeylerden bahsedin. Yada..." "Hiç birine gerek yok. Dedim. Michael merakla ayağa kalkarken, " Nedir Hazar? " Bunu size söyleyip söylememekte kararsızım. Dedim ve yine ingilizce tekrar ettim. Mehmet: "Anlamadım? Gizleyecek ne olabilirki. Ama yeni bir tedavi için yardımı olacaksa Allah şahidim olsun sırrınızı saklarım." Derken, Michael ise İncil üstüne yemin etti. "Hazar ben bu yemine inanmam Kur-an dese neyse de. İncil diyor adam." " Saçmalama Gece. Adamın inancı o kitap ve yemin ediyor inancı üzerine, bu yeterli." "Öyle diyorsan. İyi. Tamam. " "E hadi söyleyin." Dedi Mehmet. ***** Araya girerek, Mehmet: " Göstermekmi? Diyince Mehmet'e yaklaş işareti yaparak yanıma çağırdım. Kolumda serum kalkıp onun yanına nasıl gideyim dimi. " İşaret parmağını uzat." Dedim gülümseyerek. Bir Michael' e bir Mehmet'e baktım. " Hazırmısınız? Sonrada küçük bir şok yolladım Mehmet beyin parmağına. Şuan kendimi uzaylı E.T gibi hissediyordum. Hazar'a baktım. Adam titreyen elini hızla geri çekerek yüzüme baktı. Sonrada kendini arkasındaki koltuğa bıraktı. İki doktorda alık alık bana bakıyordu. "Gece'nin vücudunda hapis kalmış bir yıldırım enerjisi var. Mehmet: " A-ama na... Derken,Amerikalı doktor koltukta hâlâ şaşkın bakıyordu. " Bazen oluyor, bazen olmuyor. Yalanlarından bir köprü daha kurdun İstanbul'un boğazına. Diyen iç sesime bir tekme atmak istedim. " Bir kere daha yap desek, yapabilirmisin?" Dedi Michael. Sağ elimi havaya kaldırıp beş parmağımın ucunda minik kıvılcımlar oluşturdum. Yoksa oda büyüklüğünde bir kürede yapabilirdim ama bunu yapmayacaktım Michael anında yanımda biterek eğilip kocaman gözlerle baktı parmaklarıma. Baktı. Elimdeki gücü keserek yüzüne baktım. " Anladınız sanırım. " Dedi Hazar. Michael: " Nasıl kazandın bu gücü? " " Kazanmadım. " Seni yalancı pil." Diyen Hazar'a baktım anlık. "Bana böyle anlatmamıştın. " " Ne farkeder öğrendin zaten." Diyerek devam ettim. " Bende etkilendim o çarpmadan. Geçmiyor, bitmiyor. Azalıyor, artıyor ama yok olmuyor. Hepsi bu." İki adam birbirlerine sonrada bana baktılar. Hazar: " Evet biz olanı söyledik. Şuandan sonra nasıl bir yol izleyeceğiz. " Michael: " Bana iki dakika musade edin. Şuan aklım allak bullak." Dedi odada ileri geri bir kaç tur atarak. Mehmet ise oturduğu koltukta derin düşüncelere dalmıştı. " Hazar." " Hmm." "Adamlar dumur oldu. Dediğimde Michael: " Gece Hanım. "Size gelince. Şuana kadar ne yapıyorsanız aynen devam edin. " Yinemi yaa. Hazar: " Gece yapma biraz sık dişini. Bu kadar mı. "Yani kendiliginden küçülen bir tümöre gerekmedikçe müdahale etmeye gerek yok. Hazar ayağa kalktı. Ağır adımlarla Michael'in yanına kadar yürüyüp tam karşısında durarak, " Unutmayın! Michael: " Sende!" Dedi Mehmet'e dönerek. " Kimse duymayacak bilmeyecek." " Merak etme Hazar. " O halde gidebilir miyiz.?" " Evet." " Tekrar geçmiş olsun. " Tamam. " Umarım. " Mehmet ve Michael odadan çıkarken Hazar yanıma gelerek kucağına aldı yine. " Hazar kendim yürürüm. İndir lütfen. " "Uslu dur Gece. Hemen kalkarsan başın döner. Arabaya kadar sadece." Hazar'ın kucağında Hazar'a baktım. "Ben ne yaptım?" Dedim. Durdu yüzüme çevirdi yüzünü. " Ne? " "Ben ne yaptım?" Dedim istemeden dolan gözlerimle ikinci kere. "Neyin karşılığısın Hazar Gökdemir. Dudağının ucundaki küçük bir gülümsemeye hapsetti bakışlarımı. Arabaya geldiğimizde yavaşça yere indirdi. Ben hâlâ yüzüne bakıyordum. "Nazarın değecek." Diyince kendime geldim. " Hadi bin. " Dediğinde hızla arabaya bindim. Aferin Gece allelen asıldın adama. Geber iç sesim. Vijdan azabı gibisin. Ben iç sesimle cebelleşirken aniden Hazar'ın elini alnımda hissettim. "Ateşin mi var senin." Diyerek alnımdan çektiği elini kulağımın altına boynuma dayadığında dahada yandı tenim. Panikle gerileyip, " İyiyim bişeyim yok." Eve geldiğimizde ben önden inerken Hazar arkadan geliyordu. Tam kapıya bir kaç adım kalmışken Paşa'nın havlamasını duyunca yerimde kala kaldım. Kara kara gözleriyle karşımda bana bakıyordu. " Yaaah! " Dedim geri geri yürüyerek. " Yinemi ya. Dediğimde sırtımı çarptığım Hazar'la anında Hazar'ın arkasına saklandım. " Hazar halime bakıp gülerek bana döndü. Diyerek beni tuttuğu gibi attığım çığlık eşliğinde omuzuna alarak yürümeye başladı. Kapıdan içeriye girdiğimizde beni yere bıraktı. "Çok korkakmışsın." " Korkmuyorum. Sadece sevmiyorum." "Seni yalancı. Bal gibide korkuyorsun." " Korkmuyorum!" " Korkuyorsun!" Biz tartışırken Hazar'ın telefonu çalınca o telefonunu açarken bende odama doğru çıktım. Kendimi banyoya atarak sargılı olan elim yüzünden diğer elimle yüzümü zar zor yıkayıp kurulayarak çıktım. Önce denizden çekilip alınmış sonrada tekrar denize bırakılıp hadi yaşa denilmiş bir balık gibi hissediyordum kendimi. Yaşama ihtimali ile, uzun yıllar atma ihtimali ile dolmuş olan kalbimi dinledim. " Ayh." Diyerek korkuyla baş parmağını damağıma bastım. "Aklımı çıkardın. Diyerek doğrulmaya çalışırken Hazar ellerini iki yanıma koyup üzerime eğilerek engel oldu. " Nn, Ne yapıyorsun çekil." Ben ona şaşkın o bana farklı şekilde bakıyorduk. "Çokmu korktun." " Evet. " Dahada yaklaştırdı yüzünü yüzüme, aramızda santimlik boşluk kalmıştı. " Ateşin yok. Hadi kalk eline bakalım." Dediğinde kulaklarımdaki kalp atışları eşliğinde bön bön bakıyordum. " Gece?" Dedi elini gözümün önünde havada sallayarak. " T-tamam.." Yatağın ucunda oturdum. O da elinde kremlerle gelip yanıma oturarak bir dizini yatağın üzerine çekti ve bana döndü. Uzat elini dediğinde elimi önüne bıraktım. Elimdeki sargıyı yavaşça açarak baktı. "Geçiyor." dedi. Sonra yeniden iki kremi karıştırarak yavaşça avucuma sürerken konuştu. "Düşüncelisin korkuyorsun. Benim tanımlayamadığım korkumu, o bana bakarak nasıl anlamıştı.? Gözlerim krem süren parmağını izlerken, " Bilmiyorum. Ölmeyi beklerken yaşama ihtimalini öğrenince afallıyor insan. Hazar işi bitmiş elimi sarmıştı. Sonra iki elimi ellerinin arasına aldı. "Kendinden başla. Önünde kocaman bir hayat olacak Gece. " Hazar. Eminmisin? Benim gibi birini hayatında istediğine,gerçekten eminmisin? Parmağını dudağımda hissettim. " Gece. Lakin beni bu halimle kabul edersen de dedim. Yarım bir kalple kabul edersen... Geçmişimi biliyorsun Gece. Söylediği şeylerle gözlerine baktım. Terastaki hırsız kelebeğe silah çeken öfkeyle bakan, sevdiği kadının hatırası için peşime düşen Hazar'ı hatırladım. Sonra benim için Şahin'e yalvaracak olan Hazar'ı hatırladım. Hazar sevince unutamayacak kadar çok seven biriydi. "Hazar." " O zaman benimle evlenecekmisin...? Evlen benimle Gece. Kocaman açtım gözlerimi. " Nnööeeeeeyyyyyyy" ******************************* Selam canlarım. |
0% |