Yeni Üyelik
14.
Bölüm

🦋H.K 14 Gizli düşman🦋

@azamet_29_2

Selam canlar kaldığımız yerden
devam ke
*********************************

"Anladın mı Gece."

"Anladın dedimya İbo."

Şuan İbo'nun cafedeyim.
3. keredir bana aynı şeyleri anlatıyor.

Önümdeki bilgisayar ekranındaki adamı göstererek bu adamın adı Şahin Giray.

Paraları bu adam getirecek.
Bu adam 2 yıldır yurtdışındaydı. Yanında en az iki koruma ile gezer.

Parti bu akşam Yıldız lokalde. 9 da başlayacak.
Bina, girişi ile birlikte bina 4 kat.
Üst katlarda özel odalarda var.
Her odanın kendi kasası var.

Şahin 19 nolu odayı kullanacak.
Parti alt katta büyük salonda yapılacak.

Mutfak binanın arka tarafında.
Garson olarak çalışacak olan elamanlar mutfak kapısından girecek. Parti boyunca sürekli ayakta olacak servis yapacaksınız.

Adamları ve parayı sürekli gözetim altında tutmalısın.
Yapabilecekmisin?"

"Tabiki yaparım."

"Hepside maskeli olacak. Nasıl tanıyacaksın."

"Merak etmee.
Hacı hacıyı mekkede,hırsız hırsızı dakkada bulur. "

"O söz öyle değil." Diyerek gözlerini devirdi.

"Biliyorum ama uymadımı?
Uydu. Ona bak sen."
Dedim gülerek.

"Adam tam olarak kaçta gelir, odasına kaçta çıkar bilmiyoruz.
Zamanını sen ayarlayacaksın.
Hazırlığını yaptınmı?"

"Evet.
Kıyafetlerimi iyi seçtim.
Garson kıyafetinin altına giyeceğim.
Neyseki garsonlar mini etekli değil. Herkes tek tip.
Maskem zaten yüzümde olacak herkes gibi.
Saat 8 de orda olacağım."

Tekrar ekranı gösterdi.

"Bu Selim.
Selim seni orda bekleyecek."

"Tamam."

"İçeri birlikte gireceksiniz.

Burdan sonrası sende dikkatli ol.
Sana birşey olursa vijdan azabından ben senden önce ölürüm."

"Merak etme İboşum."
Dedim sarılarak.

"Bu arada bu kadar bilgiyi nasıl ele geçirdin."

"Çünkü ben en iyiyim.
Burdan sağlam dönki benimle Hazar Beye gel Pazartesi."

"Tamam merak etme." Dedim gülümseyerek.

"Ben artık gidiyim.
Akşama birşey kalmadı."

Diyerek Cafeden çıktım.
Kafamı gökyüzüne kaldırıp şöyle bir baktım.
Hava bulutluydu büyük ihtimal akşam yağmur yağacaktı. Bu benim için iyi miydi kötümü. Onuda akşam görecektim.

Evde bütün gün İbo'nun anlattıklarını zihnimde tekrarladım.
Ek olarak nasıl hareket edeceğimi ve A planına ek olarak B ve C planı hazırladım.
Saat 7 ye gelirken hazırlanmaya başladım. Deri taytımı ve üzerime ince termal badi giydim.
Saçlarımı at kuyruğu yapıp sonra ördüm.
Ayağıma kısa düz taban botumu girerek üzerine uzun kırmızı hırkamı aldım. Uzun hırka kullanıyorum çünkü siyah kıyafetimi kamufle etmek kolay oluyor.

Yanıma her zaman kullandığım yandan takmalı mor çantamı alarak kelebeğin kullandığı siyah çantamı katlayıp içine koydum. Yine yandan takıp evden çıktım.
Binadan çıktıktan sonra en yakın durağa kadar yürüyerek taksiye bindim.

"Yıldız Lokal'e lütfen."
8 e 10 kala lokalin önündeydim.
Selim kapının dışında telefonla konuşarak ileri geri yürüyordu.

Beni görünce telefondaki kişiye,

"Geldi sanırım." Dedi.

"Ben Gece." Dedim.

"Lan İbo. Çok güzel bir kız desen hemen anlardım." Dedi ve kapattı.

"Merhaba bende Selim.
Memnun oldum." Dedi elini uzatarak.

Gülümseyerek,
"Bende." Dedim.

"Hadi gidelim."

"Tamam."

İçeri girip personel odalarının olduğu yere gittik.

Bir adam gelip,

"Bayanlar siz bu taraftan beyler sizde burdan."

Diyerek iki ayrı bölüm gösterdi.
Diğer kızlarla birlikte soyunma kabinlerine girerek giyinmeye başladık.

Adam kapının dışında,
"Hem hazırlanın hem beni dinleyin." Dedi.

"Bu özel bir parti.
Hareketlerinize , sözlerinize, tavırlarınıza dikkat edeceksiniz.

Gözleriniz ve kulaklarınız kapalı olacak.
Özel hiç bir şeyi görmeyecek özel hiç bir şeyi duymayacaksınız.

Göreviniz sadece içerdeki konuklara en kaliteli şekilde hizmet vermek.

Anlaşıldımı.?"

Bir kaç kişi evet derken birkaç suskundu.
Adam tekrar bağırınca herkesle birlikte,

"Evet." Dedim bende.

Herkes kabinlerden kapının önüne çıkıp bekledi.
Başka bir adam gelip,

"Bayanların hepsi servise yardım edecek. Erkekler benimle dışarda ve içerde konuk ağırlamada."

Dedi.
Sonra arkasındaki kadın çalışan benimle gelin diyince kızlar olarak peşine takılıp giderken Selim'e baktım. Sessiz şekilde,

"Kolay gelsin." Dedi ve ayrıldık. Tatlı çocuktu.

Önce mutfağa geçtik yiyecekler ve içecekler ve servis şekli anlatıldı. Elimizde tepsilerle paso turlamamız gerekecekti.
Kadın benim yanıma gelerek,

"Sen maskeni tak ve benimle gel."

Dedi.
"Biz girişte olacağız.
Gelen konukları karşılayacağız."

İçimden,

"Evvet yatağın yerini değiştirmek şimdiden yaradı." Dedim.

Çünkü bu sayede Şahin'de dahil herkesi girerken görecektim.

🦋🦋🦋
Saat 9 olmuş ve misafirler gelmeye başlamıştı. Kapının önünde durmuş içeri giren herkese tek tek bakıyor aklıma kazıyordum.
1 -2 derken 5-10 sonra nerdeyse 50 kişi geldi ve en sondada Şahin.

Adamın tipini ve yanındaki 3 adamıda aklıma kazırken elindeki siyah bond çantayıda kazıdım.

Tam bende içeri geçecekken gecenin süprizi geldi.

Hazar Gökdemir.
Tabi kambersiz düğün olurmu?

O ve Alpay da girdikten sonra bende arkalarında içeri girdim.
Canlı müzik ile parti başladı. İşin garibi ne Hazar ne Şahin maske takmamışlardı.
Erkekliğe yakışmaz diye düşünmüş olmalılar.

Hızla mutfağa gidip servis elemanlarına katılarak elimdeki içecek tepsisiyle salona geri döndüm.
Misafirler arasında gezerek Şahin'e doğru yaklaşmaya başladım.

Göz hapsinde tutarak odaya çıkışını kolluyordum.
Ben onu dikizlerken fark ettiğim şey oda Hazar'ı dikizliyordu.

Hemde öyle böyle değil. Gözlerindeki nefret dolu bakış ayan beyan görünüyordu.
Sonra birden salondan çıkarak mutfak tarafına yöneldi.

Ne oluyordu.
Neden bu kadar öfkeyle gidiyordu.
Hemen peşine takıldım. Erkekler tuvaletine gelip adamları ile birlikte içeri girdi.
Bende dışarda duvara yakışık durup neler olduğunu anlamaya çalıştım.

O sırada Şahin dişlerinin arasından küfürler etmeye başladı.
Hazar ile ilgili çeşit çeşit küfürler ediyordu. Hayal gücü küfüre yatkınmış doğrusu.

Yanındaki adamı:

"Abi sakin ol biri duyacak."
Desede umursamadı.

Dişlerini dahada sıkarak acıyla çıkan sesiyle,

"Onun ne işi var burda lan!
Bu nasıl bir şans. Nasıl bir işkence.
Onun yüzünden öldü Bade.
Sevdiğim kadın onun yüzünden öldü."

"Abi sana kaç kere söyledim. Onunda o gün o arabada olacağını bilemezdin."

"Hepsi Hazar'ın suçu lan!
Aynı okuldaydık Bade'yi sevdiğimi biliyordu. Yinede onunla evlendi. Beni o delirtti."

Dediğinde tuvaletten ayna kırılma sesi geldi.
Adam camı aynayı indiriyordu galiba.

"Onu öldürmek isteyecek kadar o delirtti beni lan!
Ama o yaşadı,onun yerine sevdiğim kadın öldü.
O ölmeliydi Tuncay. Hazar ölmeliydi. Bade değil!"

Dedi ağlamaklı.
Diğer adamı araya girdi.

"Abi adamlar gelmek üzere. Çantayı çıkarmamız lazım."

"Doğru söylüyorsun.
Hazar'ın hesabı sonra şimdi şu para işini halledelim."

"Abi ne hesabı."

"Buraya kadar gelmişken bi canını almayalım mı Tuncay.
Bade toprak altında tek mi yatsın."

Adamlar tuvaletten çıkacakken hemen köşeye sinerek saklandım.

Arkalarından bakarak,

Oouu, işler karışık. Dedim.
Bu pislik Hazar'ın peşine düşecek.
Önce şu çanta.
Hazar'ı sonra bir şekilde uyarırım.

Şahin, Hazar'a adamlar merdivenlere yönelince arada kaldım.
Hangisini takip edecektim.

Aklım para,kalbim Hazar dedi.
Hazarın yanına gitmeye karar verdim.
Şahin hiç birşey yok gibi Hazar'ın yanına gelip selam verdi. Tokalaştılar.
Hazar Şahin'i tanıyordu ve sanırım hâlâ iyi biri gibi görüyordu.
Çünkü normal şekilde konuşuyordu.

Gülümseyerek yanından ayrılıp adamlarıyla üst kata yönelince gözüm Hazar'a kaydı. Gözlerinde hüzün vardı.

İşe odaklan Gece. Dedim kendi kendime.

Sonrada Şahin ve adamlarının peşine takılıp üst kata çıktım.
Odaların katına gelince merdivenlerde biraz durarak kameraları bozmak için ne yapabileceğimi düşündüm.

Işık anahtarına dokunarak kameralara giden ağlara ulaşıp elektirik yükledim. Şuan kameralar yine son bir dakikayı tekrar ediyordu.

19 numaralı odayı bulduğumda içeriye kulak verip dinledim. Adamlar içerde konuşuyordu.

"Tamam para kasada çıkalım."
Dedi Şahin.

"Siz ikiniz burda kalacaksınız. Adamlar gelince ne yapacağınızı biliyorsunuz."

"Tamam abi."
Çıkacaklarını anlayınca koşarak merdivene döndüm ve aşağıya yöneldim.
Odaya dışardan çıkacaktım. Bu yüzden hızla aşağı inerek soyunma odasına geri döndüm.
Kabine girip bıraktığım çantamı aldım. İçindeki siyah çantamı alıp mor olanı siyahın içine teptim.
Arka çıkış kapısına yöneldim.

Elimi kapının yanındaki sigorta kutusuna koydum.

Misafirlere biraz Ce.Eee yapalım. Dedim.
Ama önce dışarı baktım. Tam tahmin ettigim gibi yağmur yağıyordu. Bu benim için iyiydi. Yağmur gücümü arttırıyordu.
Aynı anda elimde bir elektirik topu oluşturup sigorta kutusuna yükledim.

Yine aynı anda binadaki bütün sigortalar attı.
Ben de Ce.Eeee.

Dedim ve bahçeye fırladım.
Koşarak binanın arkasına geçerek üzerimdeki garson kıyafetinden kurutulup saçlarımı topuz yapıp maskemi taktım. Çantamı sırtıma alıp en alttaki pencereden başlayarak tırmanmaya başladım.

19 numaranın katına gelince odanın penceresine kadar yan yana duran pencerelere basarak geçtim.
Odaya gelince camı elmasla kesip içeri girdiğimde aynı anda kapıdan diğerleri girdi.

Adamlar beni görünce,

"Ne oluyor Lan."Dedi biri.

"Bu nasıl oyun lan." Dedi diğeri.

Dışardan Tuncay girdi.

"Sende kimsin?" Dediğinde ben içerideydim.
Tuncay silahını çekip,

"Kıpırdama kimsin lan?" Dedi tekrar.

Cevap vermeden kasaya yöneldim.
Aynı anda ateş etmeye başladı.
Ama kurşunlar üzerimden sekmeye başlayınca durdu. Önce afalladı.
Sonra hızla yanına gelip elindeki demir parçasını bana doğrultunca silahı tuttum.

Tuncay'a öyle bir elektirik verdimki olduğu yere yığılıp kaldı.
Diğer adam korkuyla yanındaki sandalyeyi alıp bana fırlatınca kenara çekildim. Sandalye arkamdaki camı kırıp dışarıya düştü.

Diğer sahte hırsız kapıdan fırlarken, "Kaçalım." Diyince içerdekide arkasına takıldı.

Sadece Tuncay denen adam vardı odada oda baygın yatıyordu.

Zamanım azdı hemen kasayı açıp paraları almak için kasanın şifre düğmesini kavrayarak elektiriğimden fulleyince kasa patlayarak açıldı.

Paraları alarak çantama basıp (295) yazan beyaz bir kelebek bıraktım ve pencereye yöneldim.

Tam pervaza çıkmıştımki arkamdaki Şahin,

"Sakın kıpırdama. Hemen çantayı bırak. " Dedi sert şekilde.

Pencerenin kenarlarından tutarak önce arkama baktım.
4. kattaydım. Artan yağmurda şuan beni fena ıslıyordu.

Dahasi 4 kat aşağıda Hazar'ı gördüm şaşkın şekilde buraya,bana bakıyordu.
Ve birazdan güzel bir gösteri daha izleyecekti.
Şahin alay ederek,

"Atlasanda atlamasanda öleceksin." Dedi.

Orta parmağımı kaldırıp güzel bir hareket çektim.
Bu Hazar için dedim içimden.

Bana sinirlenerek arka arkaya tetiğe bastı.

🦋🦋🦋

Geldiğim partide eski okul arkadaşım Şahin'i görmek beni bir nebze sevindirmişti.
İyi dosttuk. O, Bade ve ben iyi arkadaştık.
Biraz sohbet ettikten sonra işi olduğunu söyleyip yanımdan ayrılırken aklıma yine Bade geldi.

Sol yanımda yine aynı sızıyı hissettim.
Canım sıkılmış moralim bozulmuştu. Biraz daha oylanıp gitmeye karar verdim.
Nitekim bir süre sonra birden elektrikler kesilince partide bitmiş sayılmıştı.

Alpay'ı çağırıp,

"Gidiyoruz." Dedim.

" Tamam abi." Diyerek çıktı.
5 dakika sonra geri dönüp,

"Araba kapıda abi gidebiliriz." Dedi.

Alpay önden çıkarken bende arkasından çıktım.
Kapının önündeki arabama geldiğimde binanın üst katlarından silah sesi gelmeye başlayınca başımı yukarı çevirip ne olduğunu anlamaya çalıştım.

Sonra dördüncü katın pencerelerinden biri kırılıp bir sandalye aşağı doğru düştü.

Arkasındanda biri pencereye çıktı.

Gözlerime inanamadım.
Bu o hırsız kızdı.
Burdaydı.
Yine hırsızlık için gelmişti ve birilerine yakalanmıştı sanırım.

Yukarda pencerede iki taraftan tutunmuş bekliyordu.
Sonra bir ara aşağı baktı.
Aynı anda o bana bende ona baktım.

Ne yapacaktı?
Orası ikinci kat değil dördüncü kattı.
Yine atlayacakmıydı.
Bu sefer kesin bir yerini kırardı.
Bir anda içerden kurşun sesleri gelince kız geriye doğru sıçradı. Ters bir takla atarak yüz üstü döndü ve aşağı düşmeye başladı.

Hayretle izledik düşüşünü.
Kolları ve bacakları açık aşağı düşerken birden bütün vücudunu elektirik dalgası sardı.
Son bir iki metrede fren yapan bir araba gibi yavaşlayarak yere çarpmadan yarım metre kala durdu ve dizinin üzerine indi.
Bense alık alık izlemiştim. Bu nasıl bir şeydi. Nasıl oluyordu. Nasıl yapıyordu. Hayretler içinde baka kalmıştım

Sonra ayağa kalkarak bana döndü. Islak saçları dağılmış bir kısmı yüzüne bir kısmı omuzlarına dökülmüştü.
Gülümseyerek bana baktı.

Yürüyerek bana doğru gelirken aramızdaki arabanın üzerinden atlayarak tam karşımda durdu.

Yanımda duran Alpay silahını çekince kolundan tutarak,

" Dur!" Dedim.

Bana doğru küçük adımlarla yürümeye devam etti.
Yanıma yaklaşıp önümde durdu. Ellerini yarım kaldırarak bana kıpırdamamı işareti etti.

Şuan tam önümde bir nefes yakınımdaydı. Bedeni bedenime değiyordu. Kıpırdamadım sadece gözlerimle izledim.
Ellerini kaldırıp omuzlarıma koyarak parmak uçlarına yükseldi.

Bense hala şaşkın saçları yüzünü çoğunu kapatmış kıza bakıyordum.

Kıpırdamadan öylece durup ne yapacağını görmek istedim.

Kulağıma doğru uzanıp derin bir nefes çekti.

"Şahin'den uzak dur." Dedi.

Sesi o kadar fısıltılı gelmişti ki varla yok arasıydı.

İlk kez sesini duymuştum.
Ve beni Şahin için uyarmıştı.

Birden hızla geri çekildi. Aynı anda yukarıdan biri çıkıp arkasından ateş etmeye başlayınca koşarak uzaklaştı.

Başımı kaldırıp yukarı baktım. Şahin'di ateş eden.
Kız Şahin'in mi paralarını çalmıştı.

Ya söylediği şey.
Şahin'den uzak dur.
*********************************

Evet Bölüm sonu canlarım. Beğeni ve yorumlarınızı merakla bekliyorum.

Loading...
0%