@azamet_29_2
|
Şahin Bade'ye aşık olduğu için beni öldürüp onu elde edecekti diyorsun öyle mi. Ama o gün Bade'nin yanımda olduğunu bilmiyordu öylemi. Dizlerinin üzerine bıraktı kendini. O dev gibi adamın çöküşünü gördüm orda. Elimden birşey gelmedi. Bu sırada Alpay geldi duyduğu seslere. Hazar birden durdu. Alpay, "Abi?" Dedi. Beni farkedince sinirle baktı yüzüme. Hazar elleri ve dizleri üzerinde donuk bakışlarıyla öylece bekliyordu. Alpay ne yapacağını bilemez şekilde, "Abi cevap ver, Allah aşkına." Dedi korkuyla. Bende yavaş adımlarla arkalarından içeri girdim. Hazar önce koridora sonra kütüphaneye yöneldi. Hazar çalışma masasına gelerek kilitli çekmeceyi açtı. Silahını ve mermileri çıkardı. Şarjöre mermileri takmaya başlayınca, Alpay, "Abi ne oluyor. "Şahin'i bulmaya. "Abi. Hazar'a anlatmak gerçekten iyi fikir değilmiş. Adam resmen delirmişti. Yalın kılıç savaşa gidiyor gibiydi hali. Alpay aniden Hazar'ın önüne geçerek, "Abi bekle. Sevdim bu Alpay'ı. Akıllı adam. "Çekil Alpay önümden." Hazar sinirle Alpay'ı kenara itti. Ne onu ne başkasını dinleyecek gibi görünmüyordu. Sadece Şahin'i öldürmeye odaklanmıştı. "Onu delik deşik etmezsem, bütün vücudunu mermiyle doldurmazsam adam değilim." Hazar silahı belinin arkasına takıp kapıya döndüğü anda kapıda duran beni görünce sinirle duraksayıp baktı. Şimdi hem Hazar'ın hem Alpay'ın bakışları üzerimdeydi. "Çekil!" Yumruklarımı sıkarak yerimde durmaya devam ettim. "ÇEKİL!!" Yinede kıpırdamadım. Hazar patlamaya hazır bir bomba gibiydi ve ben tam yanındaydım. Patlarsa bu patlamadan sağ çıkarmıydım. Aniden yakamdan tutarak beni kendine doğru çekti. "Abi." Dedi Alpay. Şuan ayak parmaklarımın ucundaydım. Yüzüme gözlerime dikti gözlerini. Sinirden kan oturmuş gözleriyle kızgın bir boğadan farkı yoktu. Öfkesinden gözü hiçbir şeyi görmez olmuştu. Karşısında kim olursa olsun onu engelleyemez gibi duruyordu. Dişlerinin arasında konuştu. "O siktiğim orospu çocuğunu öldürememe kimse engel olamayacak. Onu parça parça doğrayacağım. Her bir parçasını şehrin başka bir köşesine atacağım. Toprağın altını bile hak etmiyor o. Şuan karşımdaki bambaşka biriydi. Ne yapacağı belli olmayan delirmiş bir insan. Benim tanıdığım Hazar'la bu Hazar'ın arasında hiç bir benzerlik yoktu. Doğru düşünemiyordu. Bu şekilde giderse ya hata yapacak yada tuzağa düşecekti. Mantıklı düşünemediği her hareketinden belliydi. Dahada sinirlendi. "Sana - çekil - dedim!" Diyerek beni hızla yan tarafa savurunca kendimi sırt üstü yerde buldum. Acıyan sırtımla yattığım yerden ona bakarken o arkasını bile dönmeden merdivenlere yöneldi. Böyle bir şey ilk kez oluyordu. Kimseye bunu yapacak kadar zaman tanımamıştım. Başkası olsa şimdiye kadar çoktan yerde bulurdu kendini. Yerimde zorlukla doğruldum. Hızla önüne geçerek ellerimi göğsüne koyduğum gibi vücudumdaki elektriği onun bana göre büyük olan vücuduna aktardım. Madem güç kullanacağız o halde durumu eşitleyelim dedim içimden. Hazar olduğu yerde kas katı kesilip kaldı. Sandığımdan daha güçlüydü, benim gücüme bu kadar dayanabilmesine inanamadım. Kıpırdayamıyor ama düşmüyorduda. Çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Yaptığım şeyi sorguluyordu. Hem şaşkın hem kızgındı gözleri. "Özür dilerim." Dedim kısık sesimle. "Bu halde gitmene izin veremem." Gücümü bir doz daha arttırdım. Sonunda koca gövdesi yere devrildiğinde gözleri kapanmış kendinde değildi. Alpay koşarak gelirken,kendimi yere bırakıp dizlerimin üzerine çöküp nefesimi düzenledim. Bu sabah gücümü zorlamamın üzerine onu durdurmak için gücümü tekrar kullanmak beni yormuştu Dev ne olacak. Birde bana bir düşün diye akıl veriyor. "Abi.?" Dedi Alpay korkuyla yanına çökerek. "Elimi sallayarak iyi merak etme işareti yaptım." Alpay bana şaşkın şekilde baktıktan sonra ayağa kalktığında duvardan tutunarak bende kalktım. Alpay gözlerime bakarak, "Yukarı gelin." Girdigim odanın kapısını aralık kalacak şekilde kapatıp o aradan izlemeye başladım. "Yardım edin odasına alalım." Diyince, adamlar hiç bir şey sormadan kollarından ve bacaklarından tutarak odaya taşıdılar Hazar'ı. Hazar'ı bırakıp çıkan adamların arkasından, bende bulunduğum odadan çıkıp Hazar'ın odasına girerek nasıl olduğuna baktım. Yatağında öylece uyuyordu. Hazar'a baktım. Yattığı zaman daha uzun görünüyordu sanki. Kalın kaşları hâlâ çatıştı. Uzun kirpikleri dikkatimi çekti. Bir erkeğin böyle kirpikleri olmamalı bence. Bir kaç günlük sakalı yüzüne yakışıyordu. Aferin Gece adamı çarptın şimdi oturmuş inceliyorsun. Alpay'a baktım sonra. Abisinden sonra Hazar'ı abisi gibi görmüştü. Alpay: "Otur." Dedi. ***** Hastanede beklerken Gece'nin yine kaçtığını anlayınca sinirden yarılacaktım nerdeyse. Geçen seferki gibi yine evine gittiğini düşündüm. Oraya gidecek, gerekirse zorla tutup getirecektim. Hızla hastaneden çıkıp arabamın yanına geldim. Arabamın tamamında kurşun izleri vardı ama hiç bir kurşun içeri girememişti. Kuru sıkı kurşunda kullanmış olamazlardı. Ne oluyordu anlayamamıştım. "Gece! Ama arkamdaki yaşlı adamın sesiyle yanıldığımı anladım. "Gece hanım az önce koşarak çıktı." Dedi. Bütün yolu kafamda saçma sapan senaryolarla uğraşarak geldim. Bahçeye girdigimde arabadan inip bütün sinirimi arabadan çıkarırken Alpay geldi yanıma. "Abi ne oluyor? Alpay'ı dinlemedim bile. " Delirecem ya. Sonra dank eden şeyle başım önüme düştü. Sıktığım yumruklarımı aracın kaputuna vurmaya başladım. "Zaten öleceğim diyorsun değilmi?" Dedim Birden arkamdaki Paşa'nın sesini duydum. Arkama baktığımda Paşa'nın terasa bakarak havladığını görünce yukarı baktım. O hırsız kız burdaydı. Burdaydı,karşımda bana bakıyordu. Kelebek üzerine geldiğimi anlayınca Oysa ona zarar vermek gibi bir niyetim yoktu. Elimi alnıma bastırarak gerileyip terastaki koltuğa oturdum. "Sana zarar vereceğimi sandın. "Gece ile arkadaş olduğunu biliyorum. Gece'yi bulmam lazım nerde olabilir. Elindeki gücü kesip sol elini cebine sokarken sağ elini sağ cebine vurdu. "Cepte. Başını salladı evet anlamında. "Aptal mı bu kız? Yine başını salladı. "Neden konuşmuyorsun.? Diye sordum. Omuz silkti sadece. " Delirtirsiniz insanı. Dedim kızgın. Peki Şahin.? Diye sorarak o verecek olduğu cevaba odaklandım. "Nedenini biliyorsun değilmi?" Dedim. Biliyordu emindim bundan. "Söyle." İşaret parmağıyla beni gösterdi önce. Sonrada başparmağımı kaldırıp boğazımın üzerinden bir çizgi çekti. "Beni öldürmek istiyor." Dedim gülümseyerek. Gözlerini devirdi. Ne yaptığını dikkatle izledim. Yüzük parmağıma bir yüzük çizdi. Kaşlarım çatık yumruklarımı sıkarak bir adım attım. "Yalan!" Dedim gürleyerek. "Karımı ve bebeğimizi öldüren o mu? Yalan! Söylüyorsun." Diye bağırdım üzerine yürüyerek. Yüzüne baktım nefretle. "Neden? Dedim. İşaret parmağıyla yine beni gösterdi. Sonrada o işareti yaptı yine. "Benimi öldürecekti. Başını salladı yine evet anlamında. "Ama neden, ben ne yaptım ona? Dedim. Ölecek gibi hissediyordum. Kalbime ağrılar saplanıyordu. O an Kelebek elini kalbinin üzerine koydu. "O kadarda değil. Dedim. İçimdeki acı ve ihaneti sindiremiyordum. Bu kadarınada inanamazdım. Bütün gücümle bağıra bağıra yeri yumruklamaya başladım. Sonra durdum. Alpay: "Abi ne oluyor. "Şahin'i bulmaya. Oda görmeliydi oda yaşamalıydı. "Abi. Dedi Alpay önüne geçerek, "Abi bekle. Ama ne o, nede söyledikleri umrumda bile değildi. Tek isteğim Şahin'i bulup kafasını koparmaktı. "Çekil Alpay önümden." Dedim kenara iterek. Kimseyi duymak dinlemek istemiyordum. "Onu delik deşik etmezsem bütün vücudunu mermiyle doldurmazsam adam değilim." Silahı belime takıp kapıya döndüğümde Kelebeği görünce sinirle duraksadım. "Çekil!" Başını iki yana sallayarak kollarını açtı. Bana engel oluyordu. "ÇEKİL!!" Yine kıpırdamadı. Başımı öne eğdim, sinirim kat be kat artmış gözüm şuandan sonra kimseyi görmez olmuştu. Yakasından tuttuğum gibi kendime çekerek yüzüne gözlerine baktım. Dişlerimin arasından hırlayarak, "O siktiğim orospu çocuğunu öldürememe kimse engel olamayacak. Onu parça parça doğrayacağım. Duyduklarımla delirmiştim adeta. En son bu kadar delirdigimde o suikaste karışan herkesi bulmuş tek tek vurmuştum. Kelebek pes etmedi. Dahada sinirlendim. "Sana - çekil - dedim." Diyerek kenara savurdum kızı. Tam merdivenlere gelmiştimki hırsız kız aniden önüme geçti. Aynı anda ellerini göğsümde, o elektirik yüklü gücünü bedenimde hissettim. Karşımdaki kıza baktım. "Özür dilerim." Dedi. Kısık sesini yine duydum. "Bu halde gitmene izin veremem." ***** Gözlerimi açmaya çalışırken vücudumun her yerine iğneler batıyordu sanki. Elimi başıma koyup gözlerimi tamamen açtığımda önce nerde olduğuma baktım. "Abi nasılsın, iyimisin?" Ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Kelebeğin bana yaptığını hatırlayıncada hemen yerimde doğruldum ama aniden başıma saplanan ağrıyla geriye bıraktım kendimi. "Abi yavaş." Başımı Alpay'a çevirip, "Nerde o? " Dedim sinirle, Kelebeği kastederek. Alpay çenesiyle yan tarafı işaret edince anında başımı yana çevirdim. "Seni!!" Dedim hışımla yerimden kalkarak. Yaklaşsam aynı şeyi yapacağını açıkça belli ediyordu. Arkamı döndüğümde Alpay'ı gülmemek için kendini tutarken gördüm. "Alpay silkelerim lan seni." Dedim sinirle. Sonra hırsız kıza döndüm tekrar. "Sen ne hakla bana engel oluyorsun. Sessizce yerinde doğruldu. Gözleri duygusuz bakıyordu. "Bana borçlusun." Dedim. "O keçiyi bana getireceksin anladın mı?" Bana baktı bir kaç saniye. Sonrada omuz silikti. Ardından koşarak çatıdan karşı duvara atlatarak ağaçlık alanda kayboldu. ********************************* |
0% |