Yeni Üyelik
35.
Bölüm

🦋H.K 35 Final. Mutlu son🦋

@azamet_29_2

Selam canlarım, güzellerim.
Hırsız Kelebek final oldu. En başta kısa fantastik bir hikaye olacağını söylemiştim.
Umarım beğenerek okunmuştur.
Bu hikeyeyi okuyan yorumlayan destek olan herkese çok teşekkür ediyorum iyiki varsınız.
Bundan sonraki hikayelerimde de beni desteklemeniz dileğiyle.

Hepimizi seviyorum.😘
Sizleride hayaletlerim.
Şimdi buyrun son bölümü okumaya gecelim.

******************************

" Bu ekranda şuan bir mucize var Hazar.
O tümör...
Artık yok!
Tamamen kaybolmuş."

Dediğinde donup kaldık.
Gözlerim yaşlarla dolarken başımın döndüğünü hissettim yine. Sendeleyince Hazar'ın kollarında buldum kendimi.

Beni hızla kucağına alıp koltuğa oturdu. Hâlâ kucağında sımsıkı sarıldım. O daha sıkı sarıldı.
Tuttuğum gözyaşlarım yağmur gibi boşalırken sevdigim adamın göğsüne kapanıp hıçkıra hıçkıra ağladım.

Hazar kulağıma eğildi.

"Bitti sevgilim. Artık bitti."

" Bitti.
Bitti." Dedim ağlayarak. Kuş gibi ellerimden kaçan ömrüm geri dönmüş gibi hissediyordum.

Hazar yüzüne çevirdi yüzümü. Baş parmağıyla göz yaşlarımı silerek alnıma bir öpücük bıraktı.
Onunda gözleri dolmuştu.
Hâlâ akan gözlerimle Hazar'ın kucağından kalkıp yanına oturdum.

Hazar bana dönerek eliyle saçlarımı okşadı.

" İyimisin güzelim?"

Başımı salladım kucağımda birleştirdiğim ellerime bakarak.

" Artık iyiyim, çok iyiyim! "

Ahu'nun hızla gelip sarılmasıyla arkaya yaslandım. Oda benim gibi ağlıyordu.

" Gece. Arkadaşım çok mutlu oldum. Çok sevindim.
Nihayet sağlığına kavuştun.
Bu. Bu inanılmaz birşey. O tümör tamamen iyileşmiş."

Kıpırdamadan bir süre sarıldık. Tuttuğumu sandığım gözyaşlarım yeniden kirpiklerimden kayıp yanaklarımdan süzüldü.

Sonra kulağıma doğru yaklaştı Ahu.

"Sıra mutlu sonda." Dedi fısıltıyla.

Sonrada gülümseyerek gözlerime baktı. Bense hem gülüyor hem ağlıyordum bu kez. Duygularım birbirine girmiş hangisini yaşasam şaşırmıştım.

" Bu nasıl oldu hâlâ şaşkınım."
Diyen Mehmet'le ilk şaşkınlıktan çıktık.
Hepimiz Mehmet'e döndük.
Elleriyle yüzünü sıvazlıyordu.
Biz Mehmet'e bakarken,

" Bu bir mucize." Dedi Michael.

"Tanrı'nın bir mucizesi. Hayatımda böyle birşeyle karşılaşmadım.
Gece Hanım..
Ya gücünüz. Çokmu azaldı."

" Evet. Baya baya fark ediliyor." Dedim kalan gözyaşlarımı silerek.
Sanırım yakında tamamen kaybolacak.

" Görebilirmiyiz?"

Michael'in sorusu üzerine Hazar'a baktım önce.
Başıyla onaylayınca iki elimi öne ve havaya kaldırdım.

Konsantre olup iki elimdede küreler oluşturdum. Ama bunu yaparken hem zorlanmıştım hemde çok zayıftı küreler,tül gibi zayıf.
Önceden olsa daha güçlü ve yoğun olurdu. Bu hâlini görünce bir kez daha üzüldüm. Ben bu güce çok alışmıştım oysa.
Hayatımı değiştirmişti bu güç. Hazar'la tanışmama bile bu güç ve Hırsız Kelebek sebep olmuştu.
Ve gücümle birlikte artık Hırsız Kelebek'de yok oluyor geriye sadece Gece Çakır kalıyordu.

Bunları düşünürken gözlerim doldu yine. Bir parçamı kaybediyor gibi hissettim.

Elimdeki küreler kaybolduğunda Hazar arkamdan sarılıp göğsüne çekti yine.

" Üzülme Gece'm." Dedi

" Beni terkediyor." Dedim ağlayarak.

" Önemli olan sağlığın güzelim. "

Diyen Hazar'a baktım sulu gözlerle.
Doğru söylüyordu. Artık gün saymayacaktım.

Michael:

"Akşam Amerika'ya döneceğim.
Bu bilgiler ışığında çalışmamıza devam edeceğiz."

Michael ayağa kalkınca bizde kalktık.
Michael yanımıza gelerek önce Hazar'ın elini sıktı sonrada benim.

" Çok teşekkür ederim.
Beni buraya çağırıp bu bilgileri benimle paylaştığınız için.
Umarım bir çok hastaya faydalı olacak bir tedavi bulacağız."

" İnşallah. " Dedim.
" İnşallah bir çok hasta bulunan tedavi ile tekrar hayata tutunur. Benim kadar,hatta daha, daha fazla mutlu olur."

Hazar:

" Mehmet, bundan sonra bizim yapmamız gereken bir şey varmı?"

Mehmet hâlâ gözü ekranda şaşkın şekilde bakıyordu.

" 6 ayda bir kontrole gelin ve hayatın tadını çıkarın.
Başka ne diyim."

Dedi gülümseyerek.

" E o zaman bize müsaade.
Bizim yapmamız gereken bir şeyimiz var."
Dedi Hazar gülümseyerek bana bakarken.

" Müsade sizin. " Dedi Mehmet'de gülümseyerek.
İki doktorla vedalaştıktan sonra

Ahu sarılıp,

"Görüşürüz canım.
Bundan sonra hem mutlu ol. Hep gül."

Dediğinde sıkıca sarıldım yeniden.

" Teşekkür ederim canım.
Bu güne kadar beni hiç yalnız bırakmadınız çok teşekkür ederim."

" Bundan sonra uzun yıllar birlikte olacağız.
Ama önce gidip İbo'ya haber vermeliyim."

Diyerek cebindeki telefonu çıkarıp,

"Hadi görüşürüz." Diyerek öptükten sonra odadan çıktı.

" Bizde gidelim mi?"

" Hıhı...
Gidelim."

Birlikte odadan çıkarak asansöre yöneldik.
Asansör önüne geldiğimizde Hazar düğmeye bastı. Gelen asansörle kapı açıldı bindik.

Hazar'a baktım. Gözleri üzerimdeydi sonra aniden beni kendine çekip sarıldı yine. Karşılık verdim. Kollarımı beline sarıp başımı geniş göğsüne yasladım. Kokusunu içime çektim.

" Hâlâ inanamıyorum Hazar. "

" İnan Gece'm, inan!" Dedi.

Açılan kapıyla önce asansörden sonra binadanda çıktık birlikte.
Alpay dışarda elinde sigara ileri geri yürüyerek bizi bekliyordu. Sonucu oda bizim kadar merak ediyordu sanırım.

Kapıya döndüğünde bizi görmesiyle elindeki sigarayı atıp yanımıza koştu.
Merakla baktı.
Sormak istiyor soramıyordu.
Hazar'ın gözlerine dikti gözlerini.

" Abi?"

Hazar kolunu arkadan bana sararak gülümsedi.

" Tamamen kaybolmuş." Dedi.

Alpay:

" Abi çok sevindim. "
Dedi Hazar'ın koluna elini atarak.
Sonra bana döndü.

"Gözün aydın Gece."

" Bizim kadar sevinemezsin."

Dedi Hazar beni kendine bastırırken.
Hâlâ rüya gibi geliyor inanamıyordum.
Geçirdiğim son yıllar benim için inanılmazdı çünkü.

Önce anne babamı kaybetmiş,
sonra hastalığımı öğrenmiştim. Uzun bir süre sonrada gücümü keşfettim. Önce çok korkmuş sonra gücümü çok sevmiştim.

Aslında Allah hem hastalığımı vermiş hem o hastalığa şifa olacak gücümü vermişti.
Derdimle birlikte dermanını da vermişti yani. Sadece çok farklı bir yolla. Bunu yeni yeni anlıyordum.

Ve sonunda beynimde taşıdığım ölüm beni bırakmış yok olmuştu.
Kaderimde yazılı ölüm tarihim belliki bekledigim tarih değildi.
Kum saatime kumlar eklenmiş ömrüm uzamıştı sanki.

Allah Hazar ile geçireceğim bir ömür bahşetmişti bana. Bunun için ne kadar şükretsem az gelirdi.

" Hadi güzelim gidelim."

Diyen Hazar'ın bir yüzüne birde uzattığı koluna baktım.
Önce tereddüt etsemde uzattığı kolunu boş bırakmayarak kolumu içinden geçirdim. Başımı koluna yasladım.
Gülümsedi.
Gülümsedim.

" Alpay arabayı bana bırak,sen taksiyle dön. "

" Tamam abi. "

Dedi Alpay gülümseyerek.
Cebinde çıkarttığı anahtarı Hazar'a uzattı. Hazar kolunu kolumdan ayırıp arkamdan belime koydu.

"Gel." Dedi.
Birlikte arabaya bindik.
Hazar direksiyona bende yanındaki koltuğa geçtim.

"Alpay'ı neden yolladın."

" Seni bir yere götüreceğim."

" Öylemi? "

Şaşırmıştım.

" Baş başa olacağımız bir yer... "

" Nereymiş merak ettim. "
Hazar elini çenemin altına koydu.

" Gidince görürsün." Dedi.

Yarım saat kadar sonra Yakamoz restaurant da durduk.
Burayı hemen hatırladım.

" Seni ilk gördüğüm yer. Yani Gece Çakır olarak."

Dedi restaurantta bakarak.

" O günden beri en sevdiğim mekan... Hadi in. "
Önden Hazar, arkasından da ben indim.
Hazar yanına gelmemi bekledi. Sonra yine elini belime koydu.
Birlikte içeri girdik.
Şöyle bir etrafa baktım.
İçerde bizden başka kimse yoktu.

"Neden bizden başka kimse yok."

" Çünkü sadece biz olacağız."

" Restaurantımı kapattın yoksa."
Dedim şaşkın.

" Baş başa yemek ayarladım diyelim."

Dedi köşedeki donatılmış masayı göstererek. Ne ara düşünüp ne ara ayarlamıştı.

"Hadi gel."
Dedi yine eli belimde beni masaya yönlendirerek.
Masanın önüne geldiğimizde sandalyemi çekti.

" Yapma Hazar."
Dedim durgun.

" Ben böyle şeylere alışık değilim."

" Artık böyle güzelim."

Dedi. Omuzumdaki eliyle sandalyeye çekip oturmama yardım ederek. Sonra da karşıma geçip kendi sandalyesine oturdu.
Masaya elini uzatarak avucunu açtı. Elimi avucunun içine bıraktım..
Tuttu. Sıcacıktı.

" Bugün hayatımızda yeni bir sayfa açıyoruz güzelim..."

Dedi gülümseyerek elini çekerken.
Gözlerine takıldı gözlerim.
Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Derin bir nefes alıp gözümü zorlayan yaşları geriye iterek çatal bıçağı alıp yemeğe başladım.

Rüyada olabilirmiyim diye düşündüm saniyelik.
Rüya ise uyandırma Allah'ım. Diye ekledim dua ederek.
Yemeğimiz bittiğinde garson gelerek hızlıca masayı topladı ve uzaklaştı.

" Teşekkür ederim Hazar."

Dedim önüme bakarak. Hayatıma girdiğin için, yanımda olduğun için, beni sevdiğin için."

Hazar sessiz gözlerime baktı bir süre.
Sonra elini ceketinin cebine götürüp küçük kırmızı kadife bir kutu çıkardı.
Görünce hemen anladım ne olduğunu. Kocaman gözlerle baktım.

" Düşündüm.
Bu teklifi seni ilk gördüğüm yerde yapmak istedim.

Gece...
Gece gözlü Gece'm.
Seni sevdiğim kadar beni severmisin. Hayat arkadaşım, can yoldaşım, kalan ömrümde yol arkadaşım olurmusun.?
Gece...Benimle evlenir misin? "

Bir Hazar'a bir elindeki kutuya baktım. Hazar kutuyu açtı bana doğru uzatıp önüme koydu. 5 taş bir yüzük bütün güzelliği ile bana bakıyordu.

Dolan gözlerimi tekrar Hazar'a çevirdim.
Başımı salladım önüme bakarak.
Sonra yüzüne gözlerine çevirdim gözlerimi.

" Evet.
Evet Hazar.
Hepsine evet."

Dedim gözyaşlarım yanaklarımdan aşağı süzülürken.
Hazar ayağa kalktı ve yanıma geldi.
Ellerimden tutup ayağa kaldırdı. Masadaki kutudan yüzüğü aldı sonra. Ve parmağıma geçirdi.
Yüzümü avuçlarının arasına alarak alnımdan öptü. Sonra kulağıma eğilip,

"Seni seviyorum Gece Çakır." Dedi.

" Ölene kadar hatta öldükten sonra bile seveceğim."

Elimdeki yüzüğe baktım.
Sonrada bana bakan Hazar'a.

Ellerimi omuzlarına koyarak parmak uçlarıma yükseldim.

" Seni seviyorum Hazar Gökdemir.
Ölene kadar hatta öldükten sonra bile seveceğim." Dedim yanağna küçük bir bugse bırakarak.

Geri çekildiğimde elini yüzüne götürdü. Dudaklarımın değdiği yere titreyerek dokundu parmakları.

Gözlerinde hem sakin hem güneş görmüş güne bakan çiçeklerini andıran bir bakış vardı.

" Gece'm.!" Dedi.

"Hem gündüzüm hem gecem..."

🦋🦋🦋

Zihnime kazınan ve asla silinmeyecek olan o günün üzerinde 2 hafta geçti.

"Gece çık artık ordan. "

" Ya Ahu ben..
Ben çok heyecanlıyım."

" Bişey demedik canım.
Heyecanın normal ama bu kaçıncı be kızım.
Sürekli lavaboya girersen bu gelinliği nasıl giyeceksin."

" Tamam ya geldim işte kızıp durma."

Evet bugün düğünüm var.
Çok mutlu olmam gerekirken heyecandan ölmek üzereydim.

Ahu ve Emine teyze ile hafta boyunca gelinlik ve ihtiyaçlar için heryeri dolaşmıştık.
Ahu'dan ve İbo'dan başka kimsem olmadığı için.. Ki onlar benim hem arkadaşım hem kardeşlerim gibi olmuşlardı.
Yanımda sadece Ahu ve Emine teyze vardı. İbo'yu zaten götürmezdim çünkü anlamazdı o işlerden.

Hazar düğün haftası için şirketteki işleri yoluna koyması gerektiğinden üzülsede benimle gelememiş bize yardımcı olmaları için Alpay'ı ve bir adamını daha yanımıza vermişti.
Bütün hafta adamlar bizimle gezmekten perişan olsada zavallılar şikayet etmeden gezmişlerdi.

Bende isterdim bu heyecanımı anne babamla yada kardeşlerimle birlikte yaşayım ama kader işte.

Sonunda son girdiğimiz mağazada beğendiğimiz gelinlikle çekindiğim fotoğrafı Hazar,a gönderip fikrini aldıktan sonra.

"Gece'm melekler kıskanacak kadar güzel olmuşsun."
Cevabıyla nihayet bir tane beğenip almıştık.

Mağazadaki kadınla düğün günü gelinliği ve yardımcı olacak iki kızı otele yollaması konusunda anlaşarak çıktık
Mağazadaki kadınla düğün günü gelinliği ve yardımcı olacak iki kızı otele yollaması konusunda anlaşarak çıktık.

Sonra Emine teyze yeni gelinin ihtiyaçları diye padişah fermanı gibi bir liste çıkarınca ayaklarımıza kara sular inene kadar mağaza, mağaza gezmek zorunda kaldık.

Kadın 50 yaşında ama bizden dinçdi maşallah. Nede olsa eski toprak.

Sonunda bütün hazırlıklar bitmiş ve düğün günü gelmişti. 2 saat öncesinden gelmiş ve hazırlanma odasında hazırlanıyordum.
Gelen kuaförle saçlarım makyajım yapılmış sadece gelinliğim kalmıştı.

Ahu da bu yüzden kızıyordu.
Heyecandan 15 dakikada bir lavaboya giriyordum.

Yardımcı kızlar kikir kikir gülerken Ahu küplere biliyordu.
Emine teyzenin,

"Hadi artık kızım.
Gelinliğini giy herkes bizi bekliyor."

Diyerek araya girmesiyle ve kızların yardımıyla gelinliğimi giydim.
Odadaki büyük aynanın önüne geldiğimde aynadaki yansımama baktım. İstemeden de olsa gözlerim doldu.

" Yalnız bir kız olan Gece, yalnız bir gelin oluyor."
Dedim.
Söylediğim sözlerle Emine teyze yanıma geldi.

Duygulu gözlerle bana bakarak ellerini yüzüme koydu. Sonra elindeki peçeteyle makyajımı bozmadan gözlerimi sildi.

"Yola yalnız çıksanda yol arkadaşın seni aşağıda bekliyor.
Bundan sonra yalnız olmayacaksın güzel Gece. Ömür yolunun kalanını sevdiğin adamla yürüyeceksin.

Ahu:

" E 3 tanede çocuk yaparsınız.
Geçinir gidersiniz."

Diyince anında duygusallıktan patavatsızlığa geçtik.

Odadaki herkes kızlarda dahil gülmeye başlayınca kocaman gözler ve pancar suratımla öylece kala kaldım.

" Hadi Gece hadi. Hazırsan damat bey seni bekliyor." Dedi Ahu yine.
Ona laf sokmayı sonraya bırakıp gözlerimi kapatarak derin bir nefes alıp verdim.
Gözlerimi açıp, " Hazır değilim çok heyecanlıyım." Diyince Ahu isyan ederek.

" Yeter artık ama, ben haber vermeye gidiyorum.
Kocan olacak adam alsın seni artık yoksa buradan çıkamayacağız."

Diyerek odadan çıktı.
Arkasından da kızlar gidince yüzüme gülümseyerek bakan Emine teyze ile başbaşa kaldık.

Emine teyze yanıma gelerek ellerinin içine aldı ellerimi.
Beni çekip odadaki koltuğa oturttu.
Yanıma oturup yüzümü okşadı.

" Gece.
Güzel kızım.
Belki haddim değil ama hoş gör."

" Estağfurullah Emine teyze siz artık annem gibisiniz benim için. Siz olmasanız nasıl kalkardık bu hazırlıkların altından."

" Beni annen gibi gördüğüne sevindim. O halde söyleyeceklerini iyi dinle."

Diyerek bir evliliğin nasıl olmasıyla ilgili uzun bir nasihat ve tavsiyeler verdi. En utanç verici olan kısmını sona saklamış tabi sağolsun.
İlk gece.
Anlatacakları bittiğinde ben artık kan kırmızı ve alev alev yanaklarla oturuyordum.

Emine teyzenin sözlerinden sonra kapı tıkladı. Açılan kapıyla Hazar'ı gördüğümde ateş basan yanaklarım belli olmasın diye hemen önüme döndüm.
Emine teyze bizi yalnız bırakıp çıkarken ben bir süre öylece kaldım. Hazar'dan bir hareket gelmeyince başımı kaldırıp Hazar'a baktım.
Gözleri bir mucizeye bakar gibi bakıyordu.

Ağır adımlarla yanıma gelirken gözleri hâlâ üzerimdeydi.
Tam yanıma gelip önümde durdu.
Ellerimden tutarak ayağa kaldırdı.

" Gece'm...
Çok güzel olmuşsun.
Gülleri solduracak, güneşi söndürecek, beni bakarken öldürecek kadar güzel."

Hazar'a baktım.
" Sende çok yakışıklı görünüyorsun."

Diyebildim sadece.
Kolunu dirseğinden bükerek bana doğru uzattı.
Koluna girdiğimde heyecandan ölmek üzereydim.

Birlikte odadan çıkarak aşağı inen merdivenlere doğru yürüdük.
Merdivenlerin başına geldigimizde kalabalık salonda bir alkış koptu.

Patlayan flaşları görünce basın ve televizyoncularında burda olduğunu anladım. Resim çekenler, videoya alanlar...

Birlikte aşağıya indiğimizde bu kez yakından resim çektiler.
Sonra Alpay ve bir kaç adam önümüze geçti.

Alpay:

"Tam beyler.
Bu kadar. Artık çıkabilirsiniz." Diyerek kibarca kovdular basını ve TV cileri.

Onların ardından birlikte nikah masasına doğru ilerledik.
Kalp atışlarım yürüdükçe arttı.
Hazar taht şeklindeki koltuğu biraz geriye çekip oturmama yardım etti.
Ben oturduktan sonrada kendisi yanımdaki koltuğa geçip oturdu.

Bizden sonra nikah şahidi olarak Hazar'ın dayısı ve İbo yerlerine geçtiler.
Ahu her konuda bana yardım ederken İbo'da nikah şahidim olmuştu.

Bizi bekleyen nikah memurunun hazırsanız başlayabiliriz demesiyle sessizlik oldu.
Memur bize ve etrafa doğru bakarak,
Bugün burda bu çiftin nikahını kıymak için toplanmış bulunuyoruz." Dedikten sonra bana döndü.

" Siz Gece Çakır.
Hazar Gökdemir'i eşiniz olarak kabul ediyormusunuz."

" E.Evet. " Dedim kekeleyerek.

Sıra Hazar' daydı.

" Siz Hazar Gökdemir.
Gece Çakır'ı eşiniz olarak kabul ediyormusunuz.."

" Evet." Dedi gözlerime bakarak.

" Sizlerde şahitlik ediyormusunuz "

Hem İbo hem dayı bey onaylayarak evet dediler.
Ve son cümle geldi memurun dudaklarından.

" Bende belediyenin bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum."

Dediğinde bir alkış daha koptu. Başımı kaldırıp bizi alkışlayan insanlara baktım. Tanıdığım tanımadığım herkese bugün bizi yalnız bırakmadıkları için teşekkür ettim içinmden.

Önümüze konan nikâh defterine sırayla imza attıktan sonra şahitler de imzalayınca resmen evlenlemiştik artık.
İkimizde ayağa kalktık yüzümü avuçlarının arasına alarak alnıma sıcacık bir öpücük bıraktı.

Yeni hayatın böylece başlamış oldu.

*****
Bundan sonraki adım.
Gece Çakır Gökdemir.
Artık Hazar ile evli mutlu ve huzurluyum. Artık gücüm tamamen kaydoldu. Normal bir insanım yani.
Vücudumdaki bütün dövmeleride sildirdim. Tabi bunda birazda Hazar'ın payı var. Onların yerine bir tane ve özel bir dövme yaptırdım.
Küllerinden doğan Anka kuşu dövmesi.

Bundan sonraki hayatım öncekinden çok daha güzel olacak buna gönülden inanıyorum ve dünya üzerindeki herkesin sevdiği ile seveceği bir hayatı yaşaması diliyorum
Bundan sonraki hayatım öncekinden çok daha güzel olacak buna gönülden inanıyorum ve dünya üzerindeki herkesin sevdiği ile seveceği bir hayatı yaşaması diliyorum.

Ben Gece Çakır Gökdemir, hikâyemde bize eşlik eden herkesi seviyor ve kucaklıyorum.

Loading...
0%