@azamet_29_2
|
Koşarak koltuğun yanındaki para çantasını alıp çantama teptim ve kelebeği bıraktım. "Sakın kıpırdama!" Aynı anda kapı açıldı ve dışardaki iki koruma içeri girdi. Yetmiyor gibi hizmetli diğer kız sigortaları açtı. Peki nasıl kaçacağım. "Kaldır ellerini!" Diyen Tamer'e baktım. Demiştimki elindekini bana doğru uzattı. Derin bir nefes verdim. "Düşün Gece düşün. Hiç bu kadar köşeye sıkıştığımı hatırlamıyorum. Kedimi motive ederek, "Sert olacak Gece, ama çıkacaksın burdan. Hem bu herifede bir çarpma borcun var." Dedim. " Kaldır dedim ellerini. " Diye hırladı. Hazar: " Tamer, Alpay. Başımı yana yatırıp Hazar'a çevirerek sinirli bir bakış attım. Değerli eşyalarını geri getirmedim mi ben sana. Dedim içimden. Tamer'in dedigini yaparken önce yavaş hareketlerle elimdeki eldivenleri yavaşça çıkarıp yere bıraktım. Eldivenler gücümü frenliyordu. Bir yandanda kendime kaçış yeri ayarlamaya çalışıyordum. Yok şimdi Hazar'a haksızlık olmasın Hazar en irisiydi. Hepsinin bakışları üzerimdeydi. Tamer biraz daha yaklaşarak, "Ellerini başının arkasına koy ve dizlerinin üzerine çök." Dedi. Bende uslu uslu dediğini yapmaya başladım. Yavaş hareketlerle önce ellerimi başımın arkasına koydum. " İşte böyle.." Diyen Tamer arkama geçerken ellerimi hızla indirerek avuçlarımda elektrikten küreler oluşturdum. Beklemedikleri bu görüntü ile anlık şaşırdılar. " Ya şimdi ya hiç." Dedim ve hızla geriye dönerek Tamer'i bir elimle silahından bir elimle gırtlağında yakaladım. Ellerimdeki elektirik Şuan 3 üde kocaman ve şaşkın gözlerle bakıyordu. "Sen nesin böyle." Dedi yarı korkuyla. Şuan bana ucube gibi bakıyorlardı. Şuan bana ucube gibi bakıyorlardı Tamer'le salonda kahvelerinizi beklerken bir anda gelen çığlık sesiyle önce saniyelik bir birimize bakıp sonra sesin geldiği üst kata doğru koştuk. Aynı anda ışıklar söndü. Üst kata çıkınca ilk baktığımız yer kapısı açık olan oda oldu. Hizmetli kız yerde baygın yatıyordu. " Paralar." Dememle Tamer'le aynı anda salona geri döndüğümüzde karanlık salonun ortasında siyahlar içinde birini gördük. " Sakın kıpırdama." Diye bağırınca karanlık siluet olduğu yerde durdu. Tamer bu kez, "Kaldır ellerini." Dedi. Kız önce Tamer'e sonra korumalara baktı. Hepimizin elinde silah vardı. Kız sıkkın şekilde derin bir nefes verdi. Tamer yavaş yavaş yaklaşarak "Kaldır dedim ellerini!" Diye cümlesini yeniledi sinirli şekilde. Araya girdim. " Tamer. Onu yakalayıp konuşmak istiyordum. Bu kız hiç normal değildi ve ben bunun nasıl olduğunu öğrenmek istiyordum. Söylediğim şeyle kız başını yana yatırıp sinirli bir bakış attı. Hepimizin gözü kızın üzerindeydi. Tamer biraz daha yaklaştı. "Ellerini başının arkasına koy ve dizlerinin üzerine çök." Dedi. Kız dediğini yapmaya başladı. Yavaşça ellerini başımın arkasına koydu. " İşte böyle." Diyen Tamer kızın arkasına geçerken kız birden ellerini indirince iki avucunda elektrikten oluşan iki tane küre belirdi. Biz anlık şaşkınlık yaşarken. Alpay: "Sen nesin böyle." Dedi yarı korkuyla. Kız hızla geriye dönerek Tamer'i bir eliyle silahından bir eliyle gırtlağından yakalayıverdi. Tamer elektrik şokunu yiyince dizlerinin üzerine düşerek kızın baş edebileceği boya indi. Kız bu kez arkasına geçerek sol koluyla boğazına sarıldığında, kızın sağ elinde küçük boyutta yıldırım benzeri birşey oluştu. Bu kız gerçekten normal bir insan olamazdı. Resmen Tamer'i rehin almıştı. " Bırak adamı." Dedim bir adım öne gelerek. Bu arada aynı şey sol elinde de vardı ve büyüdükçe Tamer'i gözümüzün önünde çarparak titretmeye yetiyordu. Bir adım geri çekildiğimde elindeki elektrik dalgası benzeri şey küçülmeye başladı. Bir adım öne tekrar geldim. Tekrar geri çekildiğimde yeniden azaldı. Kızın gözlerine bakarak, "Oynuyorsun." Dedim. Dudağının kıyısıyla gülümsedi. " Alpay! " Dedim. " Polisi ara. " Alpay daha elini telefona yeni atmıştıki kızın elindeki elektirik dalgası çok hızlı şekilde 10 kat arttı. Öyleki şuan gözümüzü alacak şekilde ışık saçıyordu. " Alpay dur." Dedim hemen. " Tamam! " Ne istediğini söyle. " Diye devam ettim ellerim yarı havada. Yine konuşmadan çenesiyle çıkış kapısını işaret etti. Bir, artık dizlerinin üzerinde duramayan Tamer'e, Tamer bu şoka daha fazla dayanamazdı. " Alpay çekilin. " Ama abi." " Alpay! " " Tamam abi." Dedi Alpay. Sonrada yanındaki diğer adamla birlikte içeriye doğru girip kapının önünden çekildi. 🦋🦋🦋 Tamer'i rehin alarak çıkış biletimi kazanmıştım. Hazar: " Bırak adamı." Hazar bir adım geri çekildiğinde avucumdaki yoğunluğu azalttım. Bir adım öne tekrar gelmek isteyince Tekrar geri çekildiğinde yeniden azalttım. Sinirle gözlerime bakarak, " Oynuyorsun." Dedi. Gülümseyerek baktım yüzüne. Evet oynuyor ve çok eğleniyordum. O yolda o çocuğa yaptıkları ve söylediklerinden sonra haketmişti. " Alpay. Polisi ara. " Dediğinde bu kez gerçekten kızmıştım. Alpay telefonuna dokunmadan avucumdaki elektirik dalgasını çok hızlı şekilde 10 kat genişlettim. Hizmetli kız korkuyla çığlık atarak diz üstü çöküp başını ellerinin arasına aldı. " Alpay dur." Dedi Hazar hemen. " Ha şöyle yola gel." Dedim içimden. " Tamam! Elleri yarı havada sorduğu soruya çenemle kapıyı işaret ederek cevap verdim. Bir Tamer'e bir bana baktı. " Alpay çekilin. Bırakın gitsin." " Ama abi." " Alpay! " " Tamam abi." Dedi Alpay. Banada yol açılmış oluyordu böylelikle. Hazar kendisine baktığımı görüp " Hazar Gökdemir'in sözü senettir." Dedi. Ama şunu bilki o çaldığın paralar yetim çocukların hakkıydı ve sen onları zorla alıyorsun. Ne yapsam, acaba gerimi versem. Ellerimi karşımda duran adamlara çevirerek elektrik dalgalarını söndürdüm. Yerden eldivenlerimi alıp tekrar giydim. İşaret parmağımla önümde yatan adamı göstererek bu adam hırsız anlamına gelen araklama işaretini yaptım elimle. Hazar anlamış şaşkın bakıyordu. " Sakın yapma! " Demesine aldırmadan aniden kalkarak üzerime atladı. Böyle ani hareketlere vücudum refleks olarak kendi tepki veriyordu. Bir keresinde Ahu'yu bile çarpmıştım. Hazar bir bana bir yerdeki salağa baktı yine kocaman gözlerle. Omuzumun üzerinden bakarken yürümeye devam ettim. Bu gece hoş geçmişti. 🦋🦋🦋 Kenar mahalle güzelime geldiğimde sabah oluyordu artık. Cevap: " Efendim kameralar bozulmuş." Benim girdigim evlerde kameralar genelde çalışmaz. Elektirik dalgaları bütün cihazları etkiler. "Ben geldim güzelim." Diyerek kapıyı açtım. ***** Sabah gözlerimi açtığımda yine kendimi havada buldum. Tek fark, kendime gelip düştüğümde yüz üstüydüm. Burnumu yere çarpınca gözlerimde yaş geldi resmen. Uzun hava şeklinde bir, "Aah!" Çekerek yerimde doğrulurken kapı zilini duydum. " İbo?" Kapıyı açtım hemen. "Gece? Yoksa... " " Yok bişey ibo. " Ne? Düştün mü. Nasıl? " " Koltukta sızıp kalmışım. İbo içeri girerken bende banyoya gidip yüzümü temizleyip geldim. İbo masa hazırlıyordu. " İbo ne bunlar." " Gelirken boş gelmek istemedim. " Valla iyi yapmışsın. Diyerek masaya çöktüm. " Ee... " Çok oğlondom." " Ne?" " Çok oğlondom. Dodom. " "Kızım önce ağzındakini yut. " Ağzımdakini yutup devam ettim. " Dedimki çok eğlendim. En son Tamer aniden bana saldırmak isteyince 2 metre uçmak zorunda kaldı." İbo kahkaha atarak. " İyi olmuş ona. " Bilmem yorgunluktan bakmadım ki. Gücümü fazla kullandığım için bitkin düşmüşüm." Diyerek yerimden hızla kalkıp vestiyerden çantamı çıkarıp masaya döndüm. "Çekleri bozamayız. " İyi bak bir daha göremeyeceksin. " Ne.Neden? " " Bu paraları gerçekten yetimlere kullanmasını isteyeceğim. Tamer den daha güvenilir biri bence. Bi dakka ya. " Seni görmek için nedene mi ihtiyacım var." " Yok tabide... Sen boşa gelmezsin. Dökül. " " Yok valla.." " İboo!" " Tamam ya. " Efendim. " " Bırak artık." " Neyi." " Hırsız kelebek olmayı." " Neden.?" " Neden mi? Amerikadan tut, Çin'e, Avusturalya'ya kadar bütün dünyayı gezdiririm. İbo'nun gözlerine baktım. Buğulu buğulu bakıyordu bana. Hani ağladı ağlayacak. " Dünyayı gezmek kaç gün sürer bilmiyorum. Ama sana söz, son ( 200 ) de bırakıp seninle dünyayı gezelim. Ama ondan önce olmaz İbo. " Kahve istermisin.? Dedim konuyu değiştirerek. " Çok kötüsün Gece. " Bana Allah acısın İbo. Dedim kahveleri yaparken. " İbo bana bir iyilik yap lütfen." " Nedir söyle,yeter." " Benim için bir not çıkar. Bende o kağıdı Hazar'a vereyim." "Tamam akşam elinde olur. " 🦋🦋🦋 Gece olmuş yine siyah kıyafetlerimi giymiş,siyah eldivenlerimi takmış maskemide para dolu çantaya koyup, İbo'nun getirdiği çıktı şeklindeki notu da alıp evden çıkmıştım. Eve geldiğim de önce maskemi taktım. Bütün ışıklar kapalıydı. Sonrada terasın korkuluk demirlerine atlayarak, demirlerin üzerinde bütün terası gezerek etrafa baktım. Kimse yoktu sanırım. Yarın yeniden gelirim diyerek demirlerin üzerinde koşarak karşıya atlayacakken. Onun sesiyle demirlerin üzerinde kayarak durdum. "Hoşgeldin... Nasıl yapıyorsun bunu?" Aniden arkamı döndüğümde terasın ışıkları yandı. " O şeyleri... Ellerinden elektrikler çıkarıyorsun. İncecik demirlerin üzerinde koşabiliyor yada ayakta duruyorsun. Yüzüne baktım gülümseyerek "Dün geceden sonra bu gece geleceğini biliyordum. Sırtımdan çantayı çıkararak içinden para çantasını alıp Hazar'ın önüne yere attım. Sonrada İbo'nun yazdığı kağıdı arka cebimden almak için elimi cebime attığımda çatık kaşlarla baktı yüzüme. Çenemle kâğıdı işaret ettim. Kaşları çatık bir süre tekrar tekrar okudu. "Gitme. Konuşalım. Seni tanımak istiyorum." ********************************* |
0% |