@azamet_29_2
|
Uzun bölüm seven canlarım için biraz daha uzun bir bölüm oldu. Ama bol yorum yapın artık. ******************************** Kız Temel'e döndü, " Anneme dokunmayacaksın. Söz ver bana. " " Baran'ın ölüsüne karşılık annen..." "Annem nerde? " Adamın yüzünde pis bir gülümseme peydah oldu. " Başka bir yerde. " " Annemle konuşmak, iyi olduğunu duymak istiyorum." Temel bir kaç saniye düşündükten sonra adamını arayarak sesi hoparlöre verdi. " Telefonu Nevin hanıma ver, Leyla konuşacak." Dedi. Adamın sesi geldi telefondan. " Nevin teyzecim. " Sağol oğlum, ver konuşayım." Leyla Temel'in elindeki telefona uzattı elini. Telefon anında geri çekildi. " Alo annem nasılsın? " Dedi kız eli karnında ama acısını belli etmeden. " İyiyim kızım. Burdaki delikanlı bugün gelip, Kız göz ucuyla Temel'e baktı. " Öyleydi ama hallettim. Sen daha iyimisin? " " İyiyim kızım. Sen beni merak etme annem. Allah'a emanet ol." Dediğinde Temel aniden tuşa basarak telefonu kapattı. " Şimdi geldiğin yere geri dön ve benden haber bekle. " Kız eli karnında yazhaneden çıktığında sinirden ve öfkeden ağlamak üzereydi. Kendisini bekleyen arabaya gelerek bindiğinde kızın elini karnında gören Tufan, " İymisiniz? " " İyiyim. Evime gidelim." " Adresi." " Siz yürüyün ben tarif ederim." Dedi kız. Bir süre sonra evinin olduğu binanın önünde durdular. Kız yine, " Siz bekleyin yarın saate gelirim." Diyerek arabadan inip binaya girerek dairesine çıktı. Sonrada fazladan kullandığı gerekli bir kaç şey daha ve şarj aleti batarya vs. Valizin fermuarını hızlıca kapatıp odadan çıkarak etrafa son kez bir daha baktı. 2 gün sonra ne olacağını ancak Allah bilir. Baran Karamanoğlu ölünce geri dönmeyecek ve yurt dışına gideceğim belkide. Binadan çıktıktan sonra kızın elinde valizle geldiğini gören Tufan hızla inip valizi alarak bagaja koyduktan sonra ön koltuğa geçerken kızda arka koltuğa oturdu. Kız, " Otele gidebiliriz." Diyince şoför gaza basarak otelin yolunu tuttu. 40 dakika kadar sonra Karaman otel 2 yazan otelin önünde durdu araç. Tufan önden inip valizi alarak kızla birlikte otele girdiler. Tufan önce resepsiyona gelerek adama kısık sesle birşeyler söyledi. Kız odanın ortasında başı önde bir süre bekledikte sonra öfkeyle bağırdı. "AAAAHHHHHHHHIIIIIIIIII !" Üzerindeki montunu hırsla çıkararak yere fırlattı. Sinirle bir de tekme attı yerdeki monta. Mont kenara fırladığında kendini yatağa bıraktı. Başı öne eğik bir kaç saniye sonra, " Özür dilerim... Dedi kız. Sonrada kendini sırt üstü yatağa bırakarak tavana çevirdi bakışlarını. Cebinden telefonunu çıkarıp çiftlik oyununu açtı. Bir süre çiftlik oyununda kaldı. Sonunda telefonunu yatağa atarak gözlerini kapattı. Bu sırada odanın kapısı tıkladı. " Yemek istememiştim." " Baran Beyin emri efendim. " Adam yiyecek içecekleri bırakıp çıkarken kız arkasından baktı. " Katilini besleyen aptal." ***** Sabah erken saatte uyandı kız. Gece zaten doğru düzgün tutamamıştı. Yerinden kalkıp odasının penceresinin önüne gelerek perdeleri araladı. Soğuk şubat sabahı hava ayaz gökyüzü açıktı. Ne demişti Baran. Kızın omuzları düştü. Valizini açarak içinden temiz çamaşırlar, pantalon ve kazak çıkarıp yatağa bırakarak banyoya girdi. Sıcak bir duş alıp giyindi. Saçlarını kurulayarak açık bıraktı kızıllarını. Siyah beresini saçlarına takarak hâlâ yerde olan montunu alıp giyindi. Telefonunu ve cüzdanınıda ceplerine alarak odadan çıkıp asansöre yöneldi. Gelen taksiye binerek Karamanoğlu Holding'e doğru yola çıktı. Ofisin önündeki koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı. Bir kaç dakika sonra açılan asansörden Baran, Batuhan ve Erol indiler. Adamlar ofise girerken Baran asık suratla Batuhan gülümseyerek baktı kıza. " Gel." Diyen Baran ile kız yerinden kalkarak adamların peşinden ofise girdiğinde, büyük şaşalı odaya baktı kız önce. " Otur. " Kız masa önündeki ikili koltuğa otururken Batuhan odadaki diğer masaya geçip oturdu. Anlaşılan bu sirkette iki patron vardı. Arkalarından sekreter kız girerek elinde getirdiği dosyaların bir kaçını Baran'ın önüne bir kaçını Batu'nun önüne bıraktıktan sonra, başka bir sekreter elinde kahvelerle gelerek hepsinin önüne birer kahve bırakıp çıktılar. İki adam sessiz önlerindeki dosyalara bakarken sonunda dayanamadı kız. Kollarını göğsünde birleştirip bacak bacak üstüne atarak, " Beni odana mobilya olarak işe almadıysan yapacağım işi söylesen artık." Dediğinde Batuhan kıkırdayarak gülerken Baran önce Batu'ya sonra kıza baktı sinirle. " Biraz bekle çatal dil." Diyerek önüne döndü adam. Kız bir süre öylece bekledi. Beklerken Baran'ın yüzüne baktı. Aksi, sinir, gıcık, kıl biri olmasına rağmen kendiyle nasıl ilgilendigini hatırladı. Sonrada Temel'in sözlerini.. Ve annesi. Sinirle çekip aldı başındaki bereyi. Yattığı yerde bir süre sonra uyuya kaldı farketmeden. Kız gözlerini açtığında yine Baran'ı karşı koltukta bacak bacak üstüne atmış kendini izlerken bulunca kollarını ve bir bacağını havaya kaldırarak esnerken, " Ne dersen de. Dediğinde bu kez bir kahkaha koptu. Batuhan'dı arkada gülen. Baran yine kaşları çatık, " Uykunu alabildiysen kalk işini öğren. " Kız yerinde doğrulup oturdu. Yeni fark ettiği hemen yan koltuktaki yaşlı adama bakarak konuştu Baran. " Şakir bey ile çalışacaksın. Kız adama baktı. " Tamam." Dedi ayağa kalkarak. Sonrada yaşlı adamın yanına gelerek koluna girdi. " Hadi emmi gidelim. Adamı çekiştirerek kaldırıp kapıya yönelirken yaşlı adam bir kıza bir patronuna bakarak odadan çıktı. " Senin bu kızdan çekeceğin var abi." Diyen Batuhan'ın sesini ve " Kes sesini lan.! " Diyen Baran'la kırılan bir şeyin sesini dışardan duydu hem sekreter hemde kız. ***** Kız bütün gün Şakir ile kalıp akşam yine Şakir ile personeli dağıttı. Akşam itele dönerek yemeğini yedikten sonra elinde telefonu odanın içinde ileri geri turladı durdu. Temel'den haber bekliyordu kız. 1. Gün bittiğine göre yarın için birşey isteyecekti. Kız bir yandan turlamaya devam ederken bir yandan Temel'in nasıl bir plan hazırlamış olabileceğini düşünüyordu. Acımasızdı Temel. Birden duyduğu telefon sesiyle boş bulunup irkildi. Elindeki telefonu kaldırıp arayan kişi ye baktı. " Alo." " Kulağını aç dinle ve ezberle. Kızın kaşları çatıldı. Temel devam etti konuşmaya. " Baran yarın seni şoförü olarak kullanacak. Baran'ı otele götürmek yerine bize getireceksin. "Baran öylece gelecek birimi sence." Temel gülmeye başladı. " Konu sen olunca gelmek zorunda kalacak." " Ne? " Anlarsın... Şunu unutma Leyla. Dedi ve kapattı Temel. " Şerefsiz adi pislik. Demiştiki kız telefon yeniden çaldı. " Unutmazsın biliyorum ama hatırlatayım dedim. Telefonun ve mesajların dinleniyor. Bu işi bozmaya kalkma. " Dedi ve kapattı tekrar. " Seni adi şerefsiz piç herif! " Diye bağırdı Leyla. " Allah belanı versin! " ***** 2. gün olmuş Leyla sabahın köründe şirkette almıştı soluğu. Şakir ile birlikte personeli toplayarak getirdikten sonra kendi departmanında diğer çalışanlarla birlikte oylanırken bir yandan gergin şekilde olacakları bekliyordu. Bu akşam herşey iyiye gidebilir yada herşey mahvolabilirdi. Gerginlikten titreyen elleri dikkatini çekti. Umarım herşey yolunda gider. Akşama doğru telefonu çalınca titreyen kalbi ile cebinden çıkarıp eline aldı telefonu. Ekranda Patron yazıyordu. Muhtemelen odasında kaldığı günlerde kendi kaydetmişti. Telefonu açarak kulağına dayadı. " Kızıl buraya gel." Diyerek kapattı Baran. Leyla gözü telefon ekranında alık alık baktı. " Acaba fazlamı abartmıyorum. Bazen gercekten ölmeyi hak ettiğini düşünüyorum kılçık herif! " Dedi sinirle. Sonrada odadan çıkarak asansöre yöneldi. Açılan kapıyla içeri girerek ofisin olduğu katın numarasına bastı. Odanın önüne gelerek direk kapıyı açıp içeri girdiğinde içerdekiler de kıza baktı. " Kapı tıklama huyun yokmu senin." Kız zaten sinirli halde gelmişken bir de bu cümle ile patladı. " Pardon ya. Baran elini alnına bastırarak, " Çatal dil." Derken Batuhan yine gülüyordu. " Hah bende onu diyorum işte. Ne var, neden çağırdın beni? " Dedi kız. Temel oyunun 3. Perdesini sahneye koymaya başlamıştı. Ne demişti. Baran seni şoför olarak kullanacak. " Bugün benim şoförümsün." Evet haklıydı işte. " Neden, yarma izinemi çıkıyor? " " Ben emrettiğim için." Dedi Baran soğuk sesiyle. Sonra Batuhan'a dönerken kızda eline aldığı telefonuyla yine çiftlik oyununa girdi. Ekranda uğraşırken, Baran: " Sizde dikkatli olun. " Aklına Kemal geldi değilmi? Ama ben Kemal'ın bir iş karıştırdığını sanmıyorum. Öyle olsa kendide gelmezdi. Birde son olanlardan sonra yeni bir şeyler çevireceğini sanmıyorum. Biraz ara geçsin ister. Yoksa şüpheleri üzerine çekeceğini bilir. " Yinede tedbirli olun." Kız bir yandan telefonla oylanırken bir yandan onları dinliyor ve düşünüyordu. " Biz çıkalım. " Yanınıza fazladan adam alın." " Tamamdır." Batuhan odadan çıkarken Baran koltukta oturan kıza baktı. " Ne yapıyorsun? " " Taze domates ve biber topluyorum. Severmisin? " 22 yaşında birine... Ah pardon! 24 yaşında birine hiç benzemiyorsun. " Bence bu oyun çocuklar..." Demiştiki duyduğu cümle yeni dank edince durdu. " 24 yaş? Adam geriye yaslanarak gülümsedi. " Sen söyledin." " Hayır söylemedim." " Söyledin, ateşliyken. Banyoda..." Kız düşündü, düşündü hatırlayamadı. Demekki, kaç seni öldürecekler derkende ateşin etkisiyle konuşmuştu. İçinden keşke ciddiye alsaydın diye geçirdi. Sonrada omuz silkerek, " Öğrendin işte ne oldu. Adam kaşları çatık bakarak, " Gerçekten sinir bozucu birisin." " Teşekkür ederim." " Hadi hadi kalk. " Emredersin patron. Ha bu arada nasıl oluyorda telefonumda kayıtlısın. Hemde Patron olarak. " " Çok konuşmada yürü." Baran önde kız arkada ofisten çıktılar. Baran sekreterine, " Biz çıkıyoruz. Kalan işleri tablete yolla. Giderken bakacağım. " Sekreter kiz, " Peki efendim. " Dedikten sonra Leyla ile birlikte asansöre bindiler. Baran garaj tuşuna basıp asansör hareket edince aşağı inmeye başladılar. Bu süre boyunca ikiside sessizdi. Baran önüne kız ise Baran'a bakıyordu. Baran kızın onu nereye götürdüğünü bilse şuracıkta öldürürdü heralde. Sonunda asansörün açılan kapısıyla indiler. Tufan ve yanında birkaç adam iki araba ile onları bekliyordu. Baran kızla birlikte öndeki araca, Tufan ve 3 adamda arkadaki araca bindiler ve hareket ettiler. ***** Kararmaya başlayan hava ile birlikte iki araç arka arkaya trafiğe karıştı. Bir süre yol aldıktan sonra trafikteki kazı çalışması levhaları yüzünden her gün gidilen yolu değiştirmek zorunda kaldılar. Leyla sinirle, " Kaza kaza bitmedi şu İstanbul'un asfaltları." Dedi burnundan soluyarak. Ama Baran duymadı bile. Aklı elindeki tabletteki işlerdeydi. Leyla tali yola döndü. Arkasındaki araç hâlâ peşindeydi. Bir süre daha yol aldıktan sonra yol çalışması yüzünden yol dahada daralmaya başlayınca araçlar sıkışarak ilerlerken 2 araç arasına kasalı bir kamyon girince korumaların olduğu araç öndeki araçtan koptu. Aynı anda iki yönden iki araç seri şekilde Tufan'ın olduğu aracı aralarına alıp kapılara dayanarak kıstırırken, içindeki adamlar açtıkları camlardan silahlarını Baran'ın adamlarına doğrultunca Tufan ve adamları kıpırdayamadan kala kaldılar. Yanlardaki araçlardaki maskeli adamlardan biri, " Kimse kıpırdamasın yakarım! " Dedikten sonra diğeri. Etrafta çalan kornalara aldırış etmeden, " Kontağı kapatın. Dediğinde adamlar mecburen yaptılar söylenenleri. Adam anahtarı, telefonları ve silahları aldıktan sonra Tufan ve adamlarını anahtarsız ve silahsız ve telefonsuz şekilde iki yanında kendilerine yapışık duran araçların ardında kafesteki kuşlar gibi bırakıp kaçtılar. Leyla arkadaki aracın geride kaldığını farketsede Baran elindeki tablette kalan işlere baktığı için durumdan bir haberdi. Bir süre daha yol aldıktan sonra trafik açılmıştı Leyla gaza basarken bir yandanda arkadaki araçlara bakıyordu. Aniden yanan kırmızı ile durunca bir anda hem önden hem arkadan üç adam bir anda aracın içine daldılar. Öndeki adam elindeki bıçağı kızın boğazına dayarken arkadaki adamlar iki yandan silah dayadılar Baran'ın göğsüne. " Kimsiniz lan! Desede cevap alamadı. Öndeki adam kıza döndü. " Devam et." Kız önce aynadan Baran'a baktı. " Benzin bitti beyler üzgünüm. " Dedi dişlerinin arasından. " Arkadaki adam Baran'ın kafasına dayadı silahı. " Söyle sürsün." Dedi Baran yine konuşmadı, kıpırdamadı. Kızın aklına Temel'in söylediği şey geldi o an. " Konu sen olunca gelir." Demişti. O an hissetti boğazındaki keskin acıyı. Adam inceden bir kesi attı kızın boğazına. " Leyla!! Devam et! Dedi hırlayarak. " İyimisin? " Dedi Baran aynadan kıza bakarak. Kız sol eli direksiyonda sağ eli boynunda, " İyiyim." Dedi elini çekip kana bakarak. " Kimsiniz ve kime çalışıyorsunuz.. Öndeki adam gülerek, " Birazdan tanışırsınız Gölge beyle. Gebermeye gelince önce sen yaşada sonra konuşuruz Baran Karamanoğlu." " Gölge kim lan! Erkekçe çıksın karşıma o piç." Adam konuşurken kız yolu izliyordu. Birazdan eski ve kullanılmayan lunaparkta olacaklardı. Son kavşağa geldiklerinde kız 1 km ötesinde siyah aracı farketti. Sonrada solundan gelen aracı. Kaşlarını çatarak bakarken direksiyona yapıştı sıkıca. Bir anda soldan gelip çarpan araçla altındaki araç hızla sağa savrularak kaldırıma çıkarak kaldı. Motordan çıkan dumanlarla duran araçtan önce Gölge'nin adamları indiler, arkasından kızı ve Baran'ı yaka paça indirerek ellerindeki silahlarla ikisinide hareketsiz bırakarak ne olduğununu anlamaya çalışırlarken, bir anda etrafları eli silahlı adamlar tarafından sarıldı. Kendine gelen Baran bir Leyla'ya bir etraftaki adamlara baktı. " Leyla iyimisin? " " Beynimi saymazsak iyiyim." Dedi eli başında. " Kızı bırakın lan! Ama arkasında elindeki silahı Baran'ın kafasına dayayan adam, " Kes sesini Karamanoğlu. " Dedi anlamaz bakışlarla etrafa bakarak, panikle konuşurken. Baran o zaman anladı durumu. Yeni gelen adamlar Gölge her kimse onun adamları değildi. De kimdi bunlar. Öncelikle hepsinde siyah maskeler vardı. En öndeki adam iyice yaklaştı. " Siz üçünüz siktir olup gidiyorsunuz." Leyla'nın arkasındaki adam kolunun altındaki kızı dahada sıkarak silahı maskeli olana çevirdi. " Sen kimsin lan.! Baran'da sonunda patladı. " Ne oluyor lan! Bu ne biçim bir oyun? Dediği anda aniden gelen kurşunla Leyla'nın arkasındaki adam sırt üstü yerde kaldı. Nerden geldiği belli olmayan kurşun adamı göğsünden vurmuştu. Maskeli olan kızın yanına gelerek bir kolu kızın belinde bir kolu boynunda sarılıp kendine çekerken, " Bu civciv benim. " Dedi. Baran'ın yanındaki adamın biri kaçmaya başlayınca diğerini hızla arkasına dönerek adamdan silâhını aldığı gibi yumruğu geçirten Baran halletti. Aynı anda silahı Leyla'nın arkasındaki maskeli olana çevirirken etraftaki diğer 6 silahlı ve maskeli adamda onları izliyordu. " Sen Kaya' mısın." Dedi Baran. Adamı tavırları yüzünden kızın kanlısı Kaya sanmıştı. " Kızı hemen bırak. " Çok cesursun Karamanoğlu. Dedi maskeli, kızı dahada sıkı tutarak. Baran'ın öfkeli bakışlarına sinirden kabaran damarları eklenince silahın horozunu havaya kaldırdı. Şuan aklı sadece Leyla' da ve zarar görmemesindeydi. Buda dikkatini dağıtmaya yetmişti. Birden başının arkasına aldığı darbe ile yere yığılıp kalınca kız, " Baran." Dedi korkuyla. Maskeli adamın elinden kurtulup Baran' ın yanına geldi Leyla. Eline bulaşan kanla, " Yaah! " Size silah çekmesi hesapta yoktu Civciv. Bıraksaydımda Salih abiyi vursa mıydı? " Salih elleri ceplerinde kıza bakarak konuştu. " Hayırdır Civciv ne iş. " İşler karışık Salih abi." Salih, " Hadi toplanın Memo. Alın şu Cesur Yürek'i de gidelim. Birazdan burası polis kaynar. Civciv sende sığınakta anlatırsın. Hadi gidelim." ******************************* |
0% |