Yeni Üyelik
14.
Bölüm

İ.Y 12 Civciv

@azamet_29_2

Büyük dolapların arasında yatan beden Leyla'nın bedeniydi. Hemen yanındaki kan birikintisi yaralı yerde yan üstü yatan kızı kucağına doğru çevirdi. Bacağından vurulmuştu ve kan kaydediyordu. Hemen kemerini belinden çıkararak kızın bacağına turnike yaptı.

Hızla kucağına kaldırırken,

" Çabuk, hastaneye gidiyoruz."

Diye bağırdı.
Erol Baran'ı kucağında kızla görünce koşarak dışarıya fırladı.

Adamlara,

" Toparlanın gidiyoruz."

Derken kendide arabaya binip motoru çalıştırdı. Arkasından Baran kucağında kızla geldi. Batu'nun açtığı kapıdan arka koltuğa otururken Batu hızla öne Erol'un yanına geçti.

Erol anında kökledi gaz pedalını. Ara sokakları hızla geçip hastaneye giden en kısa yola, caddeye sürdü arabayı.

Bu sırada Batuhan telefonunu çıkarıp Mete'yi aradı.

Telefon ikinci çalışta açıldı.

" Alo Batuhan abi? "

" Alo Mete. Yoldayız.
Kızıl vuruldu."

" Tamam abi acilde bekliyorum."

Batuhan telefonu kapatırken,

Baran kucağındaki kızın yüzüne baktı. Elinin tersiyle önce alnına sonra boynuna dokundu.
Biraz ateşi vardı sanki, sonra o kesiği gördü.
Gölge'nin adamının boynuna attığı kesiği. Ya daha fazlasını yapsaydı diye geçirdi aklından. Dişlerinin arasından küfürler ederken bacağına çevirdi gözlerini. Turnike işe yaramış kanamayı durdurmuştu.
Kurşun baldırına gelmiş, nasıl olmuş olabilir diye düşündü anlık.
Kaçmaya çalışmış olmalı dedi içinden. O sırada kız kıpırdanmaya başlayıp gözlerini araladı.

Baran'a baktı. Çatık kaşlarını, siyaha dönmüş mavilerini gördü.

" Nasılsın, nasıl hissediyorsun? "

Başını iki yana salladı.

" Bacağımı hissetmiyorum. Uyuşuk.."

Dedi kalkmaya çalışarak.

" Turnike var.
O yüzden...
Kıpırdama hastaneye gidiyoruz. "

Kız kendini geriye bırakırken olanları hatırladı. Gözlerini kapatırken, plan yürüyor diye düşündü. Şansı yâver gidiyordu. Kapalı gözlerle,

" Başın nasıl? " Dedi.

" Kötü vurdu. "

Adam o âna kadar unuttuğu şeyi kız söyleyince hatırladı.

" Önemsiz."

Dedi kıza bakmaya devam ederken.

" Taş kafalıyım, bir şey olmaz diyorsun yani.
İyi bari. "

Dedi kız acı karışık gülümsemeye çalışarak.

Adam gözlerini devirerek,

" Çatal dilin hâlâ çalıştığına göre iyisin."

" Karamankoyunu."

" Hmm." Dedi Baran, aldırmadı dalga geçişine.

" Hepsi senin yüzünden biliyormusun? "

Dedi kız sonra yediden geçti kendinden.

Baran'ın yüzü değişti. Yarası ağır değildi biliyordu. Ama onu böyle görmek canını acıtıyordu bu kez. Erol'a çıkıştı.

" Erol bas şu gaza lan! "

" Geldik abi 1-2 dakikaya ordayız."

Bir süre sonunda onları acil girişinde Mete karşıladı, yanında sedye ve ekibiyle.

Baran Erol'un açtığı kapıdan kucağında kızla inerek sedyeye bırakırken,

" Bacağından vuruldu.
Kurşun hâlâ içerde." Dedi.

Mete:
" Tamam bize bırakın."

Dediginde yanındaki hemşirelerle birlikte hızla içeri alındı kız.
Acil müdahale odasına girerken Baran'da yanında girdi. Mete kızın pantolonunu baldırındaki yaraya doğru keserken, hemşire damar yolu açarak serum taktı. Yaraya baktıktan sonra,

" Kötü değil abi.
Turnike ile iyi yapmışsınız.
Hemen ameliyata alacağız."

" Tamam. "

Dedi Baran, kız yanından geçip ameliyata götürülürken.

Odadan çıkıp kızın arkasından bakarken başının arkasında hissetti el ve acı ile yumruğunu sıkarak hızla arkasına döndüğünde Batuhan'ı gördü. Batuhan'dı yaraya dokunan.

" Gelde taş kafana bi baksınlar. "

Dedi sırıtarak.

" Gerek yok! "

Erol girdi araya.

" Abi bi pansuman yapsınlar kan var."

Batuhan ciddileşerek kaşlarını çattı.

" Sende ne oldu anlat.
Otele diye çıktınız kenar mahallelerde depodan topladık sizi.
Ne oldu, nasıl oldu, kim yaptı anlat."

Baran önce başının arkasındaki yaranın pansumanını yaptırdı. Hemşirenin işi bittikten sonra odadan çıkıp birlikte ameliyathanenin önüne indiler.

Baran eli çenesinde bir ileri bir geri yürüyerek anlatmaya başladı olanlar.

" Işıklarda durduğumuzda 3 kişi daldı araca. Biri Leyla'nın boğazına bıçak dayadı.
Diğer ikisi bana silah...

Leyla'ya bıçak çeken, yola devam etmesini söyledi. Leyla buna rağmen kontağı kapattı.

" Numara olmasın. "

Erol'a baktı Baran,

" Kızın boynuna kesik attı piç. Numara değildi."

" Kimin adamlarıymış. "

Dedi Batu.

" Gölge diye biri. De. İş değişti sonradan.

" Nasıl yani? "

İlerlerken başka bir araç hızla gelip bize yandan çarptı. Savrularak kaldırıma çıktık. Aracın içinden çıktığımızda 7-8 kişilik silahlı ve maskeli başka bir gurubun arasındaydık.

Gölge'nin adamları değillerdi çünkü yanımızdaki adamlarda bizim gibi afallamıştı. İçlerinden biri önceki gruptan Leyla'nın yanında duranı vurunca liderleri gibi hareket eden Leyla'yı rehin aldı.

Bu civciv benim gibi bir şeyler saçmaladı. Öncekilerden kurtulduk, ama diğer grubun elinde kaldık.
Yanımdaki adamdan silahını alıp karşımdakine çevirdim ama arkamdaki piç kafama vurunca film koptu bende.

Depoya nasıl gittim hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde gözlerim bağlıydı. Kimsiniz ne istiyorsunuz diye sordum. Sonra tanışacağız dedi. Leyla'nın peşindeki Kaya iti olabilir.
Sonrada siz geldiniz işte."

Batuhan şüpheli şekilde gözlerini kıstı.

" O süre içinde önce baygın sonra kolların, bacakların ve gözlerin bağlıydı. Peki kız nerdeydi. "

" Bilmiyorum, görmedim.
Sesini bile duymadım.
Nerde diye sorduğumda dinleniyor dedi o yavşak orospu çocuğu.

Batu...
Senin aklına gelen benimde aklıma geldi. Bu kız büyük bir planın parçası olabilir.
Bu yüzden gözünüzü dört açın."

" Bu arada senin yanındaki adamlar nerdeydi? Onlar ne halt ediyordu bunlar olurken."

Dedi Batuhan.
Sinirle elini telefona attı. Açarak ekrana baktığında yabancı bir numaradan gelen çağrıları gördü.

Küfür ederek Tufan'ı aradı. Açılmayınca yabancı numarayı aradı bu kez. Telefon açıldığı anda arka arkaya saydırdı karşısındaki Tufan'a. Başka bir numarayla aramıştı adam.
Kısa bir sessizlikten sonra.

" 2. Hatada affetmem."

Dedi ve kapattı.

Merakla bakan Baran ve Erol'a döndü. Bu keresteleri yolda kıskaca almışlar. Bir kamyon ve iki araç arasında kapana sokmuşlar. Silahları anahtarı, telefonları alıp gitmişler. Bu salaklar kapıdan bile çıkamamış. Trafik bir yandan arabalardan çıkamamak bir yandan bize ulaşamamışlar.

" Biz bunlaramı güveniyoruz lan! Değiştir hepsini."

Derken ameliyathanenin kapısı açıldı.
Önden Mete ve bir doktor arkadan Leyla çıktı içerden.
Hemen yanlarında aldılar soluğu.

" Nasıl? "

" Amaliyatı iyi geçti.
İçerde ve dışarda dikişler var.
Bir süre üzerine basamayacak."

" Anladım."

" Şimdi özel odaya çıkaracak arkadaşlar 1-2 saate uyanır.
Bende gelip kontrol edeceğim.
Başka bir şey yoksa bana müsade. "

" Tamam sağol. "

Hemşireler Leyla'yı asansöre götürürken Baran ve yanındakilerde diğer asansöre bindi.

" Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun? "

" Erol! "

" Emret abi."

En iyi adamlardan adam çağır buraya. Kızın kapısında nöbet tutacaklar."

" Tamam abi."

" Batu, bizim araba kaza yerinde kalmıştı. Araba nereye çekildiyse alın. Kaza yerindeki kamera kayıtlarını topla. Mobeselerden bizim arabaya atlayan itlerin görüntülerini bulun."

Bu sırada asansör durunca inip Leyla'nın arkasından yürürken devam etti Baran.

" Şu Gölge kimmiş neymiş bulalım. Bunu yapan kimse yine yapacak. Onlardan bir adım öne geçmeliyiz.

Ve şu maskeli adamlar.
Depoya adam yollayın. En ufak ipucunu bile toplasınlar.
O adamlar Kaya'mı yoksa başka birilerimi bilmek istiyorum.

Erol sende bana hem temiz hem yedek kıyafet getir."

" Tamam abi. " Diyerek ayrıldı Erol.

Bu arada hemşireler kızı odaya aldılar. Baran odaya girerken Batuhan dışarda bekledi.

İki kişi kızı yatağına aldıktan sonra hemşireler kıza hastane kıyafetlerinden geniş bir tane giydirip yeniden serum taktılar."

Geçmiş olsun dedikten sonra odadan çıkan hemşirelerin ardından, Batuhan girdi içeri.

Baran gibi kıza baktı bir süre, sonrada Baran'a döndü.

" Bu arada Dinçer'le ilgili konuşmalıyız. "

" Neymiş derdi? "

Dedi Baran gözleri kızda.

" Neden birden toplantı diye tutturmuş. "

" İş içinde iş ayarlıyormuş beyefendi.
Bizimle olan ortaklık anlaşmasını bozmak istiyormuş. "

" Ne? " Dedi Baran şüpheli şekilde Batuhan'a bakarak.

" Bozmak mı?
2 ay peşimizden koşmadımı lan bu herif birlikte çalışalım diye.
Şimdi ne olmuşta ortaklığı bozalım diyor."

" Büyük bir şirketten daha güzel teklif almış. "

" Hangi sirketmiş o."

" Söylemedi. "

" Ya Kemal, o nasıl tepki verdi. "

" Oda bizim gibi itiraz etti."

" Beğenmedim bu işi.
Burnuma pis kokular geliyor. "

Bir süre sonra kapı tıkladı.

" Geel! " Dedi Batu.

İçeri giren kişi, Erol'un en iyi adamlarında Azad'dı.

" Abi.
Erol abi yolladı bizi.
Yanımda Fatih de var. Sabaha kadar burdayız."

" Tamam. "

Dedi Baran. Adam dışarı çıkarken, Batuhan Baran'a baktı.

" Kalayım mı, döneyim mi? "

" Sen dön.
Dediğim işleri hallet.
Dinçer'e de haber yolla.
Baran Karamanoğlu anlaşmayı bitirdi. İstediği şirketle çalışabilir. Diyor de."

" Ne?
Ciddimisin? Tazminat öderiz."

" Ödeyelim.
Devede kulak benim için.

Benim asıl derdim kimin kucağına gidecek onu öğrenmek. Sen dediğimi yap.
Sabah 10 da elinde bütün bilgilerle burda ol yoksa gelme. "

" Bende gidip uyurum diyordum şu hâle bak ya."

" Yürü Batu yürü."

Diyince Batuhan odadan çıktı.
Oda tamamen boşalınca Baran kendini odadaki koltuğa bıraktı.
Derin bir nefes alıp geriye yaslanarak verdi.

Gözlerini kapatarak olanları gözden geçirdi. Bir süre sonra gözlerini açarak yatan kıza çevirdi bakışlarını.
Anestezinin etkisiyle uyumaya devam eden kızı izlerken,

" Sana olan uyarımı unutma kızıl."

*****

Kapıdan içeri giren Tekin kollarını bir birine sararak,

" Uuff! Bu akşam daha mı soğuk ne? "

Dediğinde koltuğunda keyifle oturan Temel masadaki paketinden bir sigara alarak dudaklarına bıraktı.

" Bu kadar keyifli olduğuna göre işi bitirmiş olmalısın."

" Haber bekliyorum. Gelir yakında.
Leyla Baran'la birlikte yola çıkalı 3 saat oldu.
Gölgenin adamları Baran'ı paketlemiş olmalılar. " Derken sigarasını yakıp derin bir nefes çekti.

" İş bittiğinde Gölge bizi arayacak."

Dedi dumanı tavana doğru üflerken.

" Sonrada para bize geçer geçmez kimse tutamaz beni.
Doğru Dubai. "

" Sen bana Baran'ı sen öldürebilirsin demedim mi?
Türkiye'ye geldiğimden beri tek yaptığım Leyla'ya ve sana kuyrukluk. Burda oturmuş öylece bekliyorum."

" Hiç bir şey yapmadan para kazanmak hoşuna gitmez mi? "

" Elbette gider ama sıkıldım.

Bu arada Leyla ne durumda?

Bu hengamade başına birşey gelirse."

" Bilmiyorum.
Umrumdada değil."

" Benim tek istediğim Baran'ı söylenen yere götürmesi, hepsi bu. Kime ne olduğu umrumda bile değil ben parama bakarım."

Bu sırada kapı açıldı.
Siyah takım elbiseli 2 adam ağır adımlarla içeri girdiler.

" Temel hanginiz? "

Dedi öndeki iri yarı olan.

Tekin bir adamlara bir Temel'e bakarken, Temel tedirgin şekilde yerinden kalktı.

Adam,
" Bizi Gölge bey yolladı."
Diyince, Temel'in yüzü güldü.

" Zahmet etmişsiniz. Parayı hesaba yollayabilirdiniz."

Dediğinde adamlardan öndeki Temel'in yanına kadar gelip yüzünün ortasına en okkalısından bir yumruk geçirirken diğeri silahını çekip Tekin'e çevirdi.

Tekin adamlara bakarken,
Temel burnundan akan kanla kendini yerde buldu.

Adam Temel'in yanına çöküp yakasından tutarak bir yumruk daha attı.

" Baran nerde? "

" Ne? "

" Baran nerde lan!
Adamımızı vurup kızı ve adamı kimler aldı? "

" Ne diyosunuz anlamıyorum?. Dedi Temel. Şaşkındı.
Kafası karışmış hiç bir şey anlayamıyordu.

" Kız adamı aldı ve size getirmek için yola çıktı."

" Bizimle oyun oynama lan!
Dağıtırım o kuş beynini. Buluşma yerine gelmeden birileri gelip ikisinide aldı elimizden.
Kim aldı lan kim?
Ne oyun çeviriyorsun!
Tarafmı değiştirdin piç herif ! "

Dedikten sonra adamı yerden kaldırarak yüzünü yüzüne yaklaştırdı.

" Kimse bize kazık atamaz. Senin bağırsakların deşerim.
Hemen konuşmaya başla."

Diyerek yere savurdu Temel'i.
Temel eli burnunda yanan canıyla yerden kalkarken.
Diğer eli havada,

" Lütfen sakin olun beyler.
Dediklerinizden hiç bir şey anlamıyorum.
Bizim kız Baran'ı alıp yola çıkmıştı. Sizin adamlarınızda yolda katılacaktı. Herşey yolundaydı.
Ne oldu bilmiyorum.
Bahsettiğiniz adamlar kim bilmiyorum, yemin ederim.

Ben taraf falan değişmedim.
Gölge beyle olan anlaşmamıza sardığım.
Ne oldu nasıl oldu bilmiyorum.
Ama yemin ederim bizden değil o adamlar. "

Adam belinden çıkardığı silahı Temel'e çevirince Temel korkuyla ellerini havaya kaldırdı.

" Yapma.
Bana 24 saat süre verin ne olduğunu öğrenirim. Lütfen...! "

Adam sinirle bakarak cebinden telefonunu çıkararak patronunu aradı. Bir süre sonra,

" Abi bu salağın birşeyden haberi yok. 24 saat süre istiyor. Öğrenirim diyor."

Dedikten sonra bir süre sessizlik oldu.

" Peki abi. İletirim."

Adam telefonu kapatıp telefonu cebine koyarak,

" Sana 24 saat süre.
Ne olduğunu öğrenecek ve bize haber vereceksin. Ve onu bu kez bize getireceksin. Yoksa Baran'ın gireceği mezara seni sokarım. "

" Ta-Tamam. "

Adam arkasını dönüp çıkış kapısına geldi. Tam dışarıya çıkacakken durdu. Hızla arkasına dönerek tetiğe bastığında Temel eli kolunda dişlerinin arasından inleyerek dizlerinin üzerine düştü.

" Bu uyarı.
Bir dahakine kuş beynine sıkarım."

Dediğinde iki adam çıkıp gittiler.

Tekin hızla Temel'in yanına gelerek yaraya baktı..

" Sıyırmış."

Dedi. Koluna girip yerden kaldırdı.
Temel sinirle ittirdi Tekin'i.

Öfkeyle bağırarak,

" Ne boklar dönüyor laaan!
Kim oynuyor bizimle. Kimin adamları bunlar."

" Kaya'mı? "

" Bilmiyorum. Sikecem böyle işi."

Dedi masadaki telefonu alarak.
Sonrada Leyla'nın telefonunu aradı. Ama ulaşılamıyor sesiyle sinirden bütün damarları gerildi.

Tekrar, tekrar aradı, tekrar tekrar aynı şeyi duydu.

Sonunda bütün siniriyle masaya bir yumruk geçirdi.

" Leylaaaa!! "

Derken aklına Baran geldi. Baran'ı arayarak belli etneden öğrenmeye karar verdi. Tabi Baran numarasını nasıl bulduğunu soracaktı. Leyla'dan aldığını söyleyecekti oda.

Hemen telefonu eline alarak Baran'ın numarasını çevirdi Temel. Baran hâlâ koltukta oturmuş olanları düşünüyordu.
Çalan telefonu eline alıp baktığında yabancı numarayı gördü. Yinede açtı.

" Alo Baran Bey.
Ben Temel. " Dedi Temel yumuşak ses tonuyla.

" Leyla' ya ulaşamıyorum.
Kaç kere aradım ama telefonu açılmadı. Merak ettim, iyimi kızım.
Acaba yanınızdamı? Konuşabilirmiyim? "

" Nerden buldunuz numaramı? "

" Leyla kızım acil durumlarda lazım olur diye vermişti. Daha acil ne olur."

" Anladım.
Leyla şuan hastanede."

" Ne?
Ne hastanesi kaza falan mı?
İyimi kızım? "

" Kötü değil onu bilin yeter."

" Nerde hangi hastanede lütfen söyleyin. Gelip görmek istiyorum.
O benim öz kızım gibidir. "

Dedi Temel ağlamaklı sesiyle. İyi numara yapıyordu.
Baran adamın ağlamaklı sesini duyunca hastanenin adını söyledi ve kapattı.

Kapanan telefonla Tekin bir kahkaha attı.

" Yemin ederim nerdeyse inanacaktım. "

" Kes sesini lan!
Şu kolumu saralım sonrada gidip ne boklar dönüyor soralım. "

" Yalnız yüzündeki morluklar içinde bir bahane bul. Dedi Tekin sırıtarak. Adama sorarlar ne bu hal diye. "

" Orası kolay.
Kaza yaptım bugün."

*****

Kız gözlerini açmaya başladığında önce bulanık beyni ve bulanık gören gözleriyle uğraşmak zorunda kaldı. Elleriyle gözlerini ovuşturarak tekrar açtığında karşısında yine Mete'yi gördü.

" Ayh! " Dedi yine.

" Valla alışamayacam ben ya.
Acaba senin saçlara bir boyamı atsak."

Mete gözlerini devirerek yanındaki Baran'a döndü.

" Gördüğün gibi iyi. Dili hâlâ papuç."

" Sizde benim dilime taktınız ha! Ya papuç yada çatal. Bu nedir ya!"

Mete uzaklaşırken Baran yanına geldi.
Üzerindeki kıyafetlerini yeni ve temiz olanlarla değişmiş elini yüzünü yıkamış saçlarını taramış iyi görünüyordu.

" Ooo en azından birileri benden daha iyi durumda. "

Adam hâlâ sessiz şekilde kızı izliyordu. Gözlerini kıstı, ellerini ceplerine soktu.
Önce başını yana devirerek bir süre kıza baktı.

Sonrada kızın üzerine doğru eğilerek gözlerini gözlerine dikerek konuştu.

" O adamları tanıyorsun!
Değilmi..?
Kimdi onlar Civciv. "

********************************

Eveeet bölüm sonu canlarım.
Eminim bu cümleden bıktınız.
Ama en uygun bu 😁😁
Beğeni ve yorumlar itina ile alınır.

Loading...
0%