@azamet_29_2
|
Kız Temel'i öldürmekten bahsediyordu. Oysa o gece elleriyle öldürmüştü. " Mete, ne oluyor lan! " Mete işaret parmağını kendi şakağına koyup sadece dudaklarını hareket ettirerek, " Hafıza kopukluğu." Baran başıyla odadan çıkalım işareti yaptı. " Sen kal." Dedi. Kıza bir bakış attıktan sonra " Ne oluyor lan! " Kısa öz anlatayım abi. Baran eliyle saçlarını karıştırdı. " Ne yapacağız peki? " " Ne desem yalan olur abi. Yada söylemeyiz, Temel'i arar durur boş yere, sonunda da vazgeçer. Yada bulamadığında yine biz söyleyebiliriz. Ama bu kez de inanmayıp aramaya devam edebilir. " " Tamam Mete tamam anladım. Bi bok söylemeyeceksin. En iyisi söyleyip kurtulmak." Dedi Mete'yi kenara iterek. " Bütün şokları bir arada atlatır. " Tam odanın kapısına gelmişti ki Batuhan odadan çıkarak kapıyı örttü. " Uyudu." Dedi elindeki anahtarı Baran'a vererek. " Balkon anahtarı. Dede bir baksan iyi olur ateşi var. Mete odaya girerken Baran elini alnına bastırarak derin bir nefes alıp verdi. " Abi. Baran merdivenlere doğru yürütüp aşağıdakilere baktı. " Hoş geldiniz." Dedi Baran, soğuktu sesi. Oturan herkes ayağa kalktı. Salih: " Hoşbulduk." Dedi. Onunda sesi soğuktu. Eliyle işaret ederek, " Mehmet ve Ali'yi tanıyorsunuz zaten. " Diğerleri? " Dedi Batuhan. " Anlaşılan çete değil şebekesiniz." " Ne çeteyiz ne şebeke. Sadece birbirini koruyan, kollayan arkadaşlarız. Buraya Leyla'ya baş sağlığı dilemeye geldik. Herkes aynı anda koltuklara oturdular. Baran: " Leyla yarım saat önce uyandı ve sinir krizi geçirdi. " Ne? Batuhan, " Temel'i öldürdüğünü hatırlamıyor. Düzelince ilk iş Temel'i bulacakmış." Salih dişlerini sıkarken yumruklarını dizlerine bastırıyordu. Memo ve Ali'de ondan farklı değillerdi. " Kahretsin! O halde biz kalkalım. Baran son cümleyi beğenmemişti. Leyla'yı yanında götürmek istiyordu. " Bekleyin sizinle konuşmak istiyorum." Baran'ın sözüyle tam ayağa kalkan grup geri oturdu yerlerine. " Ne hakkında." Dedi Salih. " 1. Si. Tekin'in durumu ne? Uyandı mı? Onunla konuşacaklarım var." Salih'in yüzü asılırken duygusuz bir bakış attı adama. " Hâlâ yoğun bakımda. Baran'ın canı sıkıldı. Oysa Tekin'den birşeyler öğrenebileceğini düşünüyordu. Devam etti. " 2. Si. Siz kimsiniz? " Bunu neden yapalım? " Konuşan Memo'ydu. " Benimle çalışmanız için." Canan girdi söze. " Biz kimseye çalışmayız." Keko devam etti. " Ben Salih abiden başka hiç kimse için parmağımı kıpırdatmam." Dedi kekeleyerek. Bekir: " Bana hiç bakmayın ben zaten Salih abiye zimmetleyim. " Nergiz ise cevap verme gereği bile duymadan öylece Batuhan'a bakıyordu. Baran tek tek duyduğu cevaplarla Salih'e çevirdi bakışlarını. Salih'in yüzünde sinsi bir gülümseme, Baran'a bakıyordu. Aldınmı cevabını der gibiydi hali. " Anlaşıldı. " Dedi Baran. " Önce senin ikna olman lazım." Salih kollarını göğsünde birleştirdi. " Hangi sözünle beni ikna edeceksin çok merak ediyorum." Baran gülümsedi. " Gel benimle. " Dedi ayağa kalkarak salonun diğer ucundaki bara yönelirken. Batuhan ve Erol Baran'a bakarken, Baran yolun yarısında durarak ellerini ceplerine sokarak Salih'e döndü. " Korkma seni öldürmeyeceğim. " Salih gözlerini devirerek yerinden kalkarken, " Öldüremezsin zaten. " Dedi. Salih ve Baran barın arkasına geçtiler. Salondaki herkes önce birbirine sonra iki adama bakarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Baran karşısındaki adama iyice yaklaşarak kulağına doğru fısıltıyla bir şeyler söylediğinde Baran'ın diğer yöndeki yüzü görünmese de Salih'in salona dönük yüzündeki sakin ifadenin nasıl kızıl bir öfkeye dönüştüğü görünüyordu. Kısa bir süre sonra, Salih bir anda öfkeyle Baran'ı yakalarından tutarak kendine çektikten sonra sırtını bara yaslayınca arkadaki bir kaç bardak yere düşüp kırıldı. Erol ve Batuhan koşarak bara gelirken Memo ve Ali 'de peşlerindeydi. Erol anında silahını çekerek karşısındaki Salih'e çevirince. Baran sol elini cebinden çıkarıp havaya kaldırdı. " Erol." Dedi kaşları çatık şekilde. " Sorun yok. " Erol durdu. Bir Baran'a bir sinirden soluk soluğa kalmış adama baktı. Batuhan Baran'ın yanına gelirken Salih siniri hâlâ üstünde geçti yanlarından. Salonun tam ortasında durduğunda arkadaşları yanına toplandılar. " Salih abi ne oluyor." Dedi Ali. " Bugünden itibaren Baran Karamanoğlu'na yardım edeceğiz." Memo ve Ali dahil herkesten bir, " Ne? " çıktı. Salih sinirle, " Yürüyün gidiyoruz." Baran: " Yarın şirkette ol. " Dedi üzerini düzeltirken. Baran salona gelip kendini koltuğa bırakırken Batuhan bardan bir şişe alıp açarak kafasına dikerek geldi. Erol ise hâlâ Baran'a bakıyordu. Batuhan hızla gelip Baran'ın önünde durdu. " Ne oluyor, ne dedinde hem yakana yapıştı, hemde kabul etti aniden." Dedi şişeden bir yudum alırken. " Zayıf yönünü, Leyla'yı kullandım. Herkese güvenmediğimi gerçekten güvenilir adamlara ihtiyacım olduğunu söyledim... Kadınımı hem kendi düşmanlarımdan, hem onun düşmanından korumak için. Dedim. " Batuhan duydugu cümleyle gözleri kocaman olurken ağzındakini dışarı püskürttükten sonra, " NEEE!!! " Dedi yüksek sesle. Öksürmeye başlayarak. " Ne? Dedim dedin. Batuhan öksürük kriziyle arkasındaki koltuğa bıraktı kendini. Şuan ufak bir şok yaşıyordu. " Ciddi misin sen? " " Salak salak konuşma Batu. Tabi o bilmiyor bunu. Leyla'yı yanında götürmek isteyince aklıma bu yalan geldi. " Yalanını sevsinler." Dedi Batuhan sırıtarak. " Batu çakarım şimdi burnunun üzerine kafayı." Batuhan Baran'a dalgalı bir bakış attıktan sonra, " Yemedim ama gargara yaparım. Neyse hadi kalk. Şirkete gidiyoruz. İşler birikti kaç gündür. " ***** Ertesi günün sabahının ilk ışıklarıyla uyandı Leyla. Anne ve babasıyla memleketinden kaçarak İstanbul'a sığınmışlardı. Bu kalabalık şehir her ne kadar sinir bozsada birilerinden saklanmak için yeterince kalabalıktı. Küçük bir gece kondu mahallesinde bir ev bulup yerleşmişlerdi. Babası inşaatlarda günlük işlerde çalışıp eve ekmek getirir olmuş, böylece bir süre rahat etmişlerdi. O akşam hiç korkmadığı kadar korkmuştu kız. Sonra Salih'i tanımıştı Memo'yu ve diğerlerini tanımıştı. Bir ailede onlar olmuştu kıza. Ve bir gün babası aniden bıraktı kızı ve annesini. Yaşadığı strese dayanamadı kalbi çünkü. Mecbur kaldı kız, kabul etti. Ama hesaplar tutmadı. Kız Baran'ın canını almak isteyenlere yardım ederken Baran kızın canını kurtarınca işler değişti. Baran'ın yaptığı iyiliğe kötülükle karşılık vermek istemedi. Artık yapamazdı, olmazdı. Temel'in yanına gitti kız, diz çöktü. Pes etmedi kız. Salih ve Mehmet abisinden yardım istedi. Hem annesini hem Baran'ı korumak istedi. Annesini bir kere daha görmeyi çok gördü kader. Apar topar getirildiği hastanede annesinin son nefesine yetişebildi. Bir kerecik daha duyamadı sesini, beni affet diyemedi. Sonunda elleriyle verdi soğuk toprağa. Kızın kapanan gözlerine yaşlar hücum etti. Kirpiklerinin arasından sıyrılıp yüzünden aşağı kaymaya devam ederken kapının açılma sesini duydu. Gözlerini açmak istemedi. Şuan kimseyle konuşacak halde değildi. Baran'ın dün akşam söylediği şeyler geldi aklına. Onunda annesi ölmüştü. Oda kendi suçu olduğunu söylüyordu. O an yüzünde bir el hissetti. Baran'ın sigara kokan eliydi yanağındaki. Odaya girmeden önce sigara içmişti belliki. Yüzüne doğru akan gözyaşlarını baş parmağı ile sildi nazikçe. " Yine ağlamışsın.." Dedi. " Ağla hakkın ama inanki işe yaramıyor. Adam öne doğru eğildi, eğildi alnını kızın alnına dayadı. " Geçecek diyemem. Şimdi uyu dinlen, sonra ikimizin konuşacakları var." Baran yavaşça kalktı yataktan. Baran'ın Leyla'ya karşı hareketleri değişmişti. Nedeni neydi? Acıyormuydu kıza. Leyla yerinden yavaşça kalkıp yatağın kenarına oturdu, önce bir süre kendini dinledi. Gözlerindeki son ıslaklıkları sildi ellerinin tersiyle. Bu günden sonra tekrar akmalarına izin vermeyecekti. " Yas bitti Leyla, ayağa kalk artık." Dedi kendi kendine, yavaşça kalkarken. " Yapman gerekenler var. O Temel'i bulacaksın önce. Sonra sana yaptığının hesabını soracaksın. Ondan sonrada Kaya. İkisininde bu dünyada yaşamaya hakkı yok. Ama ilk önce annene gideceksin." Odadaki banyoya doğru yürüdü. Üzerindeki çıkarıp kirli sepetine fırlattı. Saçlarını tarayıp arkadan sıkıca ördü. Arkasını döndüğünde kızı ayaklanmış, duş alıp temizlenmiş, yeni kiyafetler gitmiş şekilde görünce hemen yanına geldi. " Neden kalktın? " Üzerindeki kıyafetler ve montuna bakarak " Neden giyindin, nereye gidiyorsun? " " Önce annemin yanına gideceğim. Mutfaktan genç bir kadın çıkarak, " Baran Bey kahvaltı hazır." Dediginde Baran, " Önce kahvaltını yap." " Canım istemiyor. " Dedi kız kapıya yönelirken. Baran aniden kolundan sıkıca tutarak durdurdu. " Canın istemesede ye. Yoksa daha kötü olursun. " Kız düşündü, annesinin ölümüne sebep olanların peşine düşmek istiyorsam güçlü olmalıyım dedi içinden. Kolunu Baran'ın elinden çekerek montunu yavaşça çıkarıp bara bıraktı. Mutfağa doğru yürürken Baran arkasından, Batuhan'da arkalarından yürüdü. Baran'ın hareketlerini gülümseyerek izliyordu. Eski Baran gibi hareket etmiyordu. Bu hâli komik geliyordu Batuhan'a. Mutfak masasına oturduklarında kadın çay servisini yaparken, kız önündeki tabağa bir kaç parça kahvaltılık alarak zorlukla yemeye başladı. Ama yediği her lokma ağzında büyüyor boğazından geçmiyordu. Bu yüzden çayın yardımıyla yutuyordu. 10 dakika kadar sonra kız yavaşça ayağa kalktı. Mutfaktan çıkarken, Baran: Dedi. Kız bir kaç saniye durdu. Sonra devam etti. Salona barın önüne gelerek montunu alıp giyindi ve kapıya yöneldi. Açtığı kapıyla karşısında Erol'u görmesi bir oldu. " Kızıl." Dedi Erol şaşkın. Kızın yorgun bakan elâlarına bakarak. Sonrada arkasından gelen Baran'a baktı. " Abi." Dedi ne oluyor der şekilde. " Şirketten önce mezarlığa gideceğiz." Erol sessiz kaldı. Sessiz geçen 1 saate yakın yoldan sonra mezarlığa geldiler. Yanına çöktü, ellerini açarak dua etti. Sonra toprağın üzerindeki karları eliyle kenara sıyırdı. Üzerine yatarak elini toprağa koydu. Donuk toprağı severek konuştu. " Annem ben geldim. " Dedi yüreği sızlayarak. " Hayırsız ve kötü evlat olan kızın. Gözlerini kapattı kız. " Ölümüne sebep olanlara acımayacağım anne.. Onların canını almadan huzuruna bir daha gelmeyeceğim. Sana kendimi affettireceğim mutlaka. Dedikten sonra yavaşça yerinden doğrularak ayağa kalktı. " Arkasına baktı kız. " İyimisin.? Kız bir kaç saniye koyu mavilere baktı. Cevap vermedi. Onun yerine Baran'ın kolunu belinden çekti. Sonrada yanından geçerek arabaya doğru yürüdü. Yaklaştığında Erol onlar gelmeden önce inerek kapıyı açtı. Önden Leyla arkasından Baran bindi. " Şirkete geçelim. " " Beni evime bırakın. " " Önce şirkete geçelim." " Beni eve bırak öyle geç. Yada beni yolda indirin otobüsle giderim." Baran kıza bakarak, " Salih abin şirkette bizi bekliyor. " Dediğinde kız o ana kadar sormak isteyipte soramadığı soruyu hatırladı, ama sormak için beklemeye karar verdi. Önce şirkete, sonra kapalı garajdaki asansöre binip ofis katına çıkarak odanın önüne geldiler. Baran ve Batuhan Leyla ile birlikte odaya girerken Erol çalan telefonu yüzünden geride kaldı. Birlikte içeri girdiklerinde Salih'i odada masanın önündeki koltuğa kurulmuş bacak bacak üstünde gördüklerinde şaşırdılar. Batuhan, " Bakıyorumda erkencisin. " Derken Salih gördüğü kızla hemen yerinden kalkıp Leyla'nın yanına gelerek sıkıca sarıldı kıza. " Civciv'im... Leyla'da abi dediği adama sıkıca sarılarak dolan gözlerini göğsüne bastırarak sakladı. " İyiyim abi. " Diyebildi. Salih, " Gel otur." Diyerek yanındaki koltuğa kadar çekerek oturttu. " Biz hep yanındayız. Bunu sakın unutma Civciv'im." Dedi elini yanağına koyarak yüzüne bakarken. " Sağol abi." Dedi kız başını geniş omuza yaslarken. Salih, kendilerini izleyen Baran'a döndü. " Şimdi konuş Karamanoğlu. Baran masadaki çekmemeden bir telefon çıkararak Salih'e fırlattı. " Adamın bunu çözebilirmi? " Salih tuttuğu telefonu incelerken, " Bunu çözecek adamımın olduğunu nerden çıkardın." " Yapma Salih. " Sizin görüntülerinizi bulana kadar göbeğim çatladı." Dedi Batuhan araya girerek. " Tesadüfen buldum başka bir araçtan." Leyla Salih'in elinden telefonu çekip aldı. " Nerden buldun bu telefonu? Temel'in telefonu bu. 2 adımda masanın önüne geldi. " Temel nerde? Baran sakin bakan gözleri kızda, " Temel diye biri yok artık." Leyla'nın kaşları çatıldı. Kafası karıştı. Sonra, " Nasıl yok? Demiştiki birden o görüntüler hücum etti aklına. Gözleri kocaman olurken bir eli alnında aniden kahkaha ile gülmeye başladı. 3 adam endişeli şekilde kıza bakarken kızın kahkahaları odanın dışına bile çıkacak hâle gelmiş deli gibi gülüyordu. " Leyla. " Derken Batuhan, " Ahaaa... Baran sinirle Batuhan'a bakarken Leyla bir yandan gülerken konuşmaya başladı. " Hatırladım. Bir kahkaha daha attı. " Sonunda geberdin! Dedikten sonra kendini koltuğa bıraktı. Yüzü asılırken elleri dizlerininin üzerinde ağlamaklı şekilde devam etti. " Keşke önceden yapsaydım. Şimdi böyle olmazdı. " Dedikten sonra geriye yaslanarak derin bir nefes aldı. " Ama bana yaptıklarını başkalarına yapamayacak artık. Baran sinirle bir nefes alıp verdikten sonra kızın karşısındaki koltuğa oturarak Salih'e döndü. Bu telefonu çözsün adamın. İçindeki silinen bütün numaraları istiyorum. Derken gözüyle Leyla'yı işaret etti. Baran Salih'e Kaya'dan bahsediyordu ama kızın anlamasını istemiyordu. " Anladım." Dedi. " Her yere adam salarım. Mutlaka bir haber çıkar." O sırada kapıdan Erol girdi. Herkes Erol'a bakarken Erol, " Abi Kemal iti ölmüş." Dedi. " Ne? Ölmüş mü? " Trafik kazası diyorlar frenleri tutmamış. Ama biraz kurcalayınca öğrendikki frenleriyle oynanmış. Yani birinin cenaze listesindeymiş." Baran Batuhan'a döndü. " Tamam." Dedi Batu. Yerinden kaltı kapıya yürürken, Baran: " Batu. Dinçer işine oldu? " Şimdi gelmişti aklına. " Dinçer'e senin anlaşmayı bozduğunu özgür oluğunu söyledim. " Onuda araştırın." " Tamam. Diyerek çıktı iki adam. " Bende gidiyorum." Bunu duyan Leyla' da kalktı. " Abi bende seninle geliyorum.. " Salih bir kıza bir Baran'a baktı. " Civciv şuan benimle gelemezsin. Senin Baran Beyle kalman daha uygun. " Kızın Salih'in ağzından duydukları inanılacak gibi değildi. Salih abisi kızı yanında istemiyordu. Dahası şuan Baran'a çalışıyordu. Kız neler olduğunu anlamaya çalışırken Salih hızlı şekilde kıza sarıldı. " Sonra görüşürüz Civciv'im. " Diyerek kapıdan çıkarak kapıyı kapattı. Bir kaç saniye sonra şaşkınlığı geçen kız Salih'in peşinden koşarak kapıya gelip koluna yapışarak açmak istedi. Ama arkasındaki Baran'ın iki eli iki yandan kapıyı tuttu bir anda. Kapıyı açmasına izin vermiyordu. Kız tekrar çekti kapıyı ama yine olmadı. " Gitme. " Dedi Baran sakin bir sesle. Leyla sinirle arkasını dönerken bağırarak, " Çek ellerini, bırak şu kapıyı. Ne oluyor? Ne oluyor dedim? Kız arka arkaya soru yağmuru yağdırırken Baran sadece ela gözlerine bakıyordu. " Sana söylüyorum Seni..." Dediği anda Baran kapıya yasladığı ellerini kızın beline sardığı gibi kızı kendine çekerken dudaklarını kızın dudaklarına bastırdı. Leyla hissettiği dudaklar yüzünden kocaman gözlerle öylece kalırken adamın ellerinden biri sırtına doğru ilerledi. " Nefes al kadınım. " ******************************* Evet bölüm sonu canlarım. |
0% |