@azamet_29_2
|
Ağır ve kendinden emin adımlarla yürümeye başladı kız. Bu hesabı kapatacaktı. Leyla şuan tam arkasında telefonda konuşan adamı izliyordu. Elinde tuttuğu çakıyı sıkıca kavrayarak cebinden çıkardı. Diğer elinin yardımı ile açarak sıkıca tuttu. Gerinerek hızla sırtına saplamayı düşünüyorken bir anda karşıdan gelen bir kız önünde ki adama sarılınca afalladı. Kız şaşkın elindeki çakıyı ters çevirip avucunun içine saklayarak yan tarafa geçti. Hemen yanındaki adama daha dikatli bakınca gözleri büyüdü. " Amcaaa." " Amca? " " Bende diyorum nerde bu. Kız önündeki amca aşığı kızın dediklerini duysada aklı Kaya'da kafası ise karışık, " O değil.. Diye hayıflanıyordu. Hızla etrafına bakınırken bir yandan panikle aklını yolladı. 40-50 metre ilerde arabaya binen adamı görünce anladı nasıl olduğunu. Kaya arabaya bindiğinde Leyla hızla koşmaya başladı. Ama yaklaşamadan araba hareket ederek uzaklaşmaya başlamıştı bile. " Kaçırdım. Diyerek önce tepindi sonra, başından çıkardığı gibi kaldırımın üzerine fırlatıp ayağıyla ezdiği bereden aldı bütün hırsını. Bu arada Kaya çoktan aracıyda trafiğe karışmıştı. Aklına gelen şeyle otele baktı önce. Sonra girişe yöneldi. " Seni manyak! " Memo? Diye kızarken bir Memo'ya bir etrafa bakındı. " O iti takip ediyordum tabiki." " Yerini öğrendin ve bana söylemedin öylemi yâni." Hırsla Memo'nun elinden kurtardı kendini. " 1. Si yeni öğrendik. 2. Si. Sana yine söylemezdim. Az önce Kaya diye elin adamına bıçağı dakacaktın aptal." " Sen benimi izliyordun? " " Yolun karşısında o iti izliyordum. Seni fark etsemde yetişemedim." " Benim işine karışmayın artık! " Dedi kız arkasını dönüp yürüyerek. " Hiç bir yere gidemezsin! Kız, sinirle baktı gözlerine. " Sana bana karışmayın dedim Memo!" Memo'nun umru bile olmadı kızın çemkirmesi. Elini cebine atıp çıkardığı telefon ile Salih'i aramaya başladı. Eli hâlâ kızın kolunda ve bırakmaya niyeti yoktu. Leyla bir yandan kolunu kurtarmaya çalışırken Memo'nun belindeki silahı fark etti. " Ahh! " Diyerek iki büklüm yere kapanırken, " Özür dilerim. Ama bir daha olmasına izin veremem." Diyerek koşmaya başladı. Bu arada açılan telefondan Salih'in sesi geldi. " Alo.. Memo hâlâ eli kasıklarında inleyerek, zorlukla ayağa kalkmaya çalışıyordu. Kızın peşinden yürümeye çalışırken, " Memo? Diye bağırdı adam. " Abi Leyla burdaydı." " Ne? " Kaya'nın peşine düşmüş." Diyebildi Memo zar zor. Kötü vurmuştu kız, nefesi kesilmişti resmen. " Ne?! " Kaya gitti. Leyla'yı bırakmamıştım ama manyak, tekmeyi geçirip fırladı gitti oda." Öyleydi. Leyla bir yandan arkada bıraktığı Memo'yu kontrol ediyor bir yandan koşarak uzaklaşıyordu. " Hay senin yapacağın işe. " Otelin arkasındaki caddeye doğru gidiyor. Yapabilirsem yakalayacam." Leyla Memo'ya attığı tekme yüzünden vicdan azabı çeksede bir yandanda haklı olduğunu söyleyerek otelin arkasındaki caddeye doğru geçti. Ama bir anda arkasında hissettiği kişiyle geriye döndüğünde anlık şaşırırken başında hissettiği acıyla eli alnında sendeli kız. " Merhaba kızılcık. " Adi şerefsiz." Diyebildi kız belli belirsiz çıkan sesiyle karanlığa çekilmeden önce. Kaya kızın sırtındaki çantayı çıkarıp kenara attı. Sonrada belinde gördüğü silahı eline alarak, " Seni yaramaz kız. " Dedi gülerek. Silahıda kenara fırlatıp, kızı kucakladığı gibi arabasının arka koltuğuna bırakarak yanına binip, " Gazla. " Dedi direksiyondaki adama. " Nereye abi? " " Büyük eve." Derken Kaya'nın gözleri kızda gülümsedi. Bu sırada Memo göründü köşeden hızla giden araç dikkatini çekerken yerdeki çantayı ve silâhı gördü. Hızla gelip çantayı eline alırken, " Kahretsin, Leylaa!! " Memo arabanın arkasından koştu bir kaç adım. Ama köşeyi dönen arabayı yakalamanın mümkünü yoktu. Hemen cebinden telefonu çıkarıp Salih'i aradı tekrar. Açılan telefonla nefes nefese, " Abi yetişemedim. Kaya Leyla'yı aldı." Dedi ağlamaklı. " Ne? " Adi herif otelin arkasına gelip pusuya yatmış. Onlarda bizi izliyormuş belliki." Salih telefonun diğer tarafından arka arkaya küfürler yağdırdı. " Orda bekle geliyoruz." Telefon kapandı. ***** Bu sırada Baran yarım saattir evin içinde bir yandan sinirle dört dönüyor bir yandan arka arkaya Leyla'yı arıyordu. Duydugu tek şey " Aradığınız kişiye ulaşılamıyor. " Cümlesiydi. " Kim bilir kaç dakika önce çıktı evden o aptal. Nereye gidecek nerde bulacak o piçi.. Batuhan sende durum ne? " Dedi Batuhan'a bakarak. Elindeki telefonu kıracak gibi sıkıyordu. " Biz çıkalım. " Dedi Batuhan konuştuğu telefonunu kapatarak. " Hikmet Leyla'nın telefonunun sinyalini bulunca arar bizi." Daha önce Baran'ın yerini bulanda Hikmet'ti ve Leyla'yı da bulabilirdi. Erol önden, arkadanda Baran ve Batuhan kabanlarını alıp apar topar çıktılar evden. Hızlı adımlarla merdivenleri inip binanın çıkışına gelirken Baran'ın telefonu çalınca anında durdu. " Bir kızı yanında tutamadın mı? " Baran bir an sinirlensede Leyla'nın Salih'in yanında olma ihtimaliyle kendine gelip, " Nasıl biliyorsun? Derken arabaya bindi herkes. " Yanındaysa bırakma geliyorum." " Tabiki yanımda değil! " Kaya'mı? " Yanındaki kızın çevirdiği işlerden haberin yok! " " Şunu doğru düzgün anlatsana lan! " Salih sinirle soludu telefonda. " Kaya'nın izini bugün bulduk. Sen kızı yanında tutamazsan gelir haliyle." " Saliihh!! " Diye hırladı Baran. " Yalan mı? Memo görüp engel olmak istemiş. " Ne? Kahretsin! "Memo peşine düştü, bulabilirse tabi." " Bizde telefon sinyalini takibe aldık ama kapalı." " Bana bak Baran efendi. Leyla'ya bir şey olursa senden bilirim." Dedi ve kapattı Salih. Baran elini alnına bastırarak, " Kahretsin. Erol vitesi büyütürken, " Nereye gidiyoruz abi." " Meydan Otel'in oralardaymış enson." Bir süre sessiz kaldı Baran. Birden sinirle oturduğu koltuğu yumruklarken, " Aaaııhh.! Demişti ki tekrar çaldı telefon. Arayan yine Salih'ti. " Haber mi..? " Demiştiki Salih'in öfke yüklü sesiyle gelen bağırması duyuldu. " Seni aptal herif. Salih Leyla'nın Kaya tarafından zorla götürüldüğünü öğrendikten sonra tekrar Baran'ı aramıştı. " Seni aptal ego yığını." " Neden bahsediyorsun sen lan! " " Kaya kızı almış.. " Ne? Ne diyorsun lan sen?! " " Hemen Otelin oraya gelin." Telefon kapandığında, " Kahretsin! Erol bas lan şu gaza bas! " Batuhan ve Erol hiç birşey anlamamıştı. " Ne oluyor abi? " Dedi Batu. " Kaya Leyla'yı almış." " Olamaz. Aptal kız." " Kahretsin! Erol dahada bastı gaza makas ata ata geçmeye çalıştı araçları. Ama sıkışık trafikte yarım saatten fazla sürdü yol. Nihayet Otelin önüne geldiklerinde Salih ve Memo'yu gören Baran ve Batuhan hızla indi arabadan. Erol'da arkalarından gelirken Azad ve Fatih'te hemen arkalarındaydı. Salih koşar adım gelerek Baran'ın yakasından tutarak bir yumruk geçirdi yüzüne. " Böylemi koruyordun lan Leyla'yı." Derken yakasından yapıştı. " Kadınım dediğin kız şimdi kan davası güden sapık birinin elinde. " " Geri bas lan! " Dedi Baran eli çenesinde. " Sizin yanınızda kala kala sizin gibi manyak olmuş. Evden kaçmaması için kapıyı kilitledim diye 2. Katın penceresinden aşağı 3 kat yerden çarşaflarla kaçacağı senin aklına gelirmiydi. Yoksa garanti olsun diye sizin gibi bacağından mı vurmalıydım. " " Ne? " Dedi Salih bunuda yapmış olamaz diye düşünürken, attığı yumruğa pişman. Aynı anda Batuhan ikisinin arasına zorla girip ayırdı. " Kesin şunu! Baran duyduğu cümleyle anında durdu. Korkuyla damarlarının kesildiğini hissetti. " Ya cesaret kanı ya bekaret kanı diyormuş her yerde piç." Baran'ın aklına gelenlerin sınırı yoktu. Dişlerini ve yumruklarını sıkarak, " O şerefsiz ona dokunursa lime lime doğrarım onu. Bu sırada bir telefon sesi duyuldu. Yine Salih'in telefonuydu. " Keko arıyor. " Telefonu açıp kulağına dayadıktan sonra bir kaç saniye dinledi. " Tamam. Dedi ve kapattı. " Keko geliyor iz bulmuş." " Keko nerdeki? " Dedi Batu. " Otelin güvenlik kameralarına bakıyorlardı Nergiz ile." Hâlâ yağan karın altında geçen bir kaç dakikanın ardından kapıda göründü iki arkadaş. Koşarak geldiler yanlarına. Salih, " Anlatın ne buldunuz? " Hızlı hızlı anlatmaya başladı adam. " Abi biz onları izlediğimizi sanarken onlarda bizi izliyorlarmış. " Ne Nasıl? " Dedi Memo. " Memo abi, sen uzaktan Kaya'yı izlerken arkanda biri seni gözetliyor kameralarda. Nergiz girdi araya. " O piç burdan..." Dedi kız eliyle yolu göstererek. " Giderken otelin arkasında belirmiş tekrar. Demekki önden arkaya geçen Leyla'yı gören biri bilgi vermiş. " Ama nasıl? " O tekme sana az bile Memo." Dedi Nergiz. "Senin kafanı koparmak lazım. " Nergiz! Birde Seninle..mi." Demişti ki.. " Kesin lan! " Baran'ın bağırmasıyla sessizlik olurken, " Keko arabanın plakası varmı? " " Var abi.." " Batu, görüntüyü Hikmet'e yollayın. Salih: " Bizde minibüse geçelim. Baran: "Azad, Fatih, Erol geriden takip edin." " Tamam abi." Dedi adamlar. Salih, Baran, Batuhan ve Nergiz minibüsün arkasına Memo direksiyona Keko elinde tableti hemen yanına bindiler. Araç hareket ederken Erol, Azad ve Fatih de arkadaki araçla takibe geçtiler. İçerdeki herkes sessiz ve gergindi. Bir haber çıksın diye bekliyorlardı. İçindeki ses harekete geçti. " Ya o şerefsiz orospu çocuğu Leyla' ya dokunursa.. " Hayır, hayır." Dedi başını iki yana sallayarak. " Abi.." Dedi Batu endişeli. " Batu ara şu Hikmet'i neden hâlâ bulamıyor. " " Abi birşey bulsa arardı." "Ara Batu! " Sesi minibüste yankılandı. Batuhan elini cebine atarak telefonunu çıkardı. Hikmet'in numarasına basacakken arayan Hikmet'i gördü. Açtı. " Abi buldum! " Aslanım Hikmet. Dedi ve kapattı Batu. Herkes gelen konuma baktı. Şehrin biraz dışında ve 1-2 saatlik yoldu. Salih: Memo bas gaza. Çevre yoluna çık Tekirdağ yönüne dön. " Tamam abi." Kökledi gazı Memo. 2- 3 katlı luks villalardan oluşan küçük bir siteydi varılan nokta. Güvenlik kameraları devamlı olarak çalıştığı için Hikmet görüntülere bu şekilde ulaşmıştı. Siteye girdiklerinde Memo ilerdeki siyah aracı anında tanıdı. Daha fazla ilerlemeden durarak, " Abi araç bu. " " Tamam. Minibüsü ve arkadaki aracı site girişteki villanın arkasına çekerek indiler. Hâlâ ince ince kar yağıyordu ama kimse aldırmadı ne kara, ne soğuğa. Baran: Evde kaç kişi var bilmiyoruz. Salih adamlarını al önden girin. Bizde arkadan.. " Tamam." Dedi Salih. 10 dakika sonra Salih ve adamları ön taraftan Baran ve adamları arka taraftan girdiler villanın bahçesine. Bir anda silahlar patladı. Ne öndekiler ne arkadakiler Kaya'nın adamlarına acımadı önlerine gelene kurşun yağdırdılar. Kaya Leyla ile içerdeyken kapıya 10 adam dikmişti. BARAN'DAN Bütün adamları idirdikten sonra koşar adım girdim kapıdan. Önce " Kayaa! " Diye bağırdım. Elimdeki silahla havaya 2 el ateş ederek. Salih: " Leylaa! " Batu, Erol alt kata bakın." Dedikten sonra Salih ve bende koşarak üst kata yöneldik. " Sen sağ taraftakilere bak." Salih'te sağdaki kapıları bir bir omuzlayarak açmaya başlamıştı. Açtığım kapının cehennem hissi vereceğini nerden bilirdim. Girdiğim odada hayatımın şokuyla olduğum yerde kala kaldım. Gördüğüm görüntü ömrümden ömür aldı götürdü. Ayağımın altındaki siyah kota bakarak ayağımı çekerken halının üzerindeki diğer kıyafetlere kaydı gözlerim. Leyla'nın başına gelebilecek en kötü şeyi yaşamış olmasından korktum. Çarşafta gördüğüm kanla omuzlarım düştü. Nefesim kesilip kayboldu. " Olamaz.. Bütün damarlarım ve vücudumda dolaşan kanım alev alev yandı.. Şuan bu evi bu şehri bu dünyayı yakacak kadar alev almıştı öfkem. Öfkem kendimeydi aslında. Çünkü onu koruyamamıştım. Allah benim cezamı versin ki onu koruyamamıştım. Odada öylece bakarken esen rüzgarla balkon kapısının açılan perdesiyle o yöne döndüm. Terasta yağan karın altında üzerinde kırmızı saten gecelik, elinde küçük bir bıçak, yarı çıplak yüzü gözü kan içinde titreyerek yerde kanlar içinde yatan Kaya'ya bakan kadına baktım. " Leylaa..." 1 SAAT ÖNCE Gözlerimi açtığımda kendimi bilmediğim bir yerde bilmediğim bir odada yabancı bir yatağın içinde buldum. Önce etrafa bakınarak ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Hatırladığım görüntüler aklıma hücum etmeye başladığında panikle kalkıp yerimde doğruldum. Ama aynı anda başıma giren ağrı ile karışık acıyla elim alnımda gerisin geri yanımın üzerine devrildim. Önce elimdeki kana baktım. Ben Kaya'yı yakalama hesabı yaparken Kaya beni zorla kaçırmıştı. Yerini panik ve korku almıştı çünkü. Yaşadığım o şok ve korkuyla üzerimdeki yorganı hızla yana doğru atınca aşağı sarktı bir tarafı. Kıyafetlerim neden yerdeydi. Neden üzerimde bu saçma gecelik vardı. " La*et olsun." Diyerek bir yatağa birde geceliğin yakasından içine baktım. Çamaşırlarım hâlâ üzerimdeydi neyseki. O şerefsiz orospu çocuğunun işi olmalıydı. Ben baygınken giydirmişti bu sikik kıyafeti sapık piç. Hemen yere eğilip kazağımı elime almıştımki açılan kilit sesinin ardından kapıyla duyduğum ayakkabı sesi içime korku salmaya yetmiş, öylece donup kalmıştım. " Oo güzel kız uyanmış." Duyduğum o iğrenç sesle başımı yavaşça kaldırarak kapıya baktım. Elimdeki kazak yere düştü. Çıplak bacaklarım yatağa yaslanınca durmak zorunda kaldım. Gözlerindeki iğrenç bakışlar üzerimde gezinirken derin bir nefes çekerek, " Harika bir vücudun var. Ve bu saten gecelik seni dahada harika gösteriyor bebeğim." Dediğinde midemden ağzıma doğru gelen safra ile bende sinir koptu. " Seni adi şerefsiz piç. Dedim bütün sinirimle. " Derdin kan davasıysa çek vur lan piç oğlu piç." Dememle Kaya'nın bir anda elini çenemde kendini dibimde gördüm. Yüzünü yüzüme yaklaştırırken gözlerinden öfke fışkırıyordu sanki. Bir anda sol eliyle arkadaki saçlarımı eline dolayarak başımı geriye çekti. Sağ eli hâlâ çenemi sıkıyordu. " Sakin ol kızıl, sakin... Sinirli sesi yavaşladı ve yumuşadı. " Kızarsam canını çok fena yakarım." Derken bir piskopat edasıyla konuşuyordu. Yüzünü yavaşça boynuna doğru indirmeye başladı. Ellerimi yavaşça kaldırarak aniden önce yakalarından tuttum. Sonra da bütün gücümle tekmeyi geçirdim erkekliğinine. Sol eli saçlarımda öne doğru eğilerek sağ eliyle erkekliğini tutarken acıyan saçım yüzünden canım yansada onun bu hâlinden keyif almıştım. Ama çok sürmedi maalesef. Gözlerimi tekrar açabildigimde zorlukla yerimde doğrulup yatağa baktım. Ağzımdan ve burnumdan akan kan yatağı boyamıştı. Burnum kırılmıştı, anlamıştım. " Sana beni kızdırma demiştim." Diye bağırdığında yerimden hızla kalkıp koşarak kapıya yöneldim. Ama daha kapıya dokunamadan belime sardığı kollarıyla yakaladı beni. " Bırak beni, bırak şerefsiz piç. Diye bağırırken ayaklarım yerden yükseldi önce, sonrada beni bıraktı. Evet bıraktı beni, ama hızla ve yüz üstü yere çarpacak şekilde yere savurarak. Kendimi bir anda yerde bulmuş acıyan başım aynı yeri çarpmamla dahada acımıştı. Ve kanayan ağzım ve burnuma şimdi birde alnım eklenmişti. Acıyan canımla yerden kalkmak istemiş ama yapamamıştım. Baran'ı dinlemeliydim. " Zor kızları severim." Niyeti belliydi, illede alacaktı istediği kanı. Ama ben ölmeden olmazdı. Ancak ölüme dokunabilirdi sikik surat. " Asla." Dedim. Dişlerimin arasından hırlayarak. Gülümsedikten sonra, "Göreceğiz." Dediğinde birden üzerine abandı. Yerde ve üzerimdeydi, resmen köpek gibi saldırmıştı. Sol eliyle iki bileğimi başımın üzerinde birleştirip tutarken sağ eli bacağımı sıkıyordu. Resmen tırnaklarını geçirmişti etime. Ya şimdi ya hiç. Dedim içimden. " Aahhı! " Diye bögürürken yüzüme baktı. O anda bir kez daha sapladım. Arkamı dönüp bir yerde yatan Kaya'ya bir karşımdaki balkona baktım. Kapının kilitini açmaya çalışırken Kaya ayağa kalmış bildiği bütün küfürleri ederek üzerime doğru geliyordu. Korkuyla panikleyince elim ayağım titredi. Anahtarı zar zor çevirip açarak kendimi balkona attım. Hava buz gibi, bir yandan kar yağıyor, ben yarı çıplak, arkamda Kaya, dışarda artan silah sesleri. Durumum hiç iyi değildi. Soğuktan titremeye başlayarak elimdeki kanlı bıçağı üzerime doğru gelmeye devam eden Kaya'ya doğrulttum. " Yaklaşma! " Dedim. Kaya sözlerime aldırış etmeden yürümeye devam ederken ben çıplak ayaklarımla kayıp düşmemeye çalışarak geri geri gitmeye başladım. " Son kez söylüyorum. " Yaptığın işi yarım bırakma kızıl. Dediğinde hızla yanıma gelip ellerini boğazıma doladı. " Ya sen ya ben kızıl..." Bu kez sanki elim kendiliğinden hareket etmişti. Karşımda bana bakan Kaya'nın gözlerinin kaydığını ve geriye doğru düştüğünü gördüm. Ben ona o ise donuk gözlerle gökyüzüne bakıyordu. ***** Odada öylece bakarken esen rüzgarla balkon kapısının açılan perdesiyle o yöne döndüm. Terasta yağan karın altında üzerinde kırmızı saten gecelik, elinde küçük bir bıçak, yarı çıplak yüzü gözü kan içinde titreyerek yerde kanlar içinde yatan Kaya'ya bakan kadına baktım. " Leylaa..." Taş kesilmiş öylece yerdeki adama bakıyordu Leyla. " Leyla yok." Demiştiki. Terasta gördüğü Leyla ile " Hassiktir. " Dedi. Balkona çıkmak isterken elimi uzatıp engel oldum. Salih hızla odadan çıkarken ben yavaş adımlarla balkona çıktım. Arkamda Batuhan ve Erol'u duydum bu kez. " Kahretsin! " " Hassiktir." Yavaş adımlarla Leyla'ya doğru yürürken, " Leyla." Dedim usulca. Şuan hiç iyi görünmüyordu. " Leyla.. Bir yerde yatan Kaya'ya bir Leyla'ya baktım. Leyla'da önce yerdeki adama sonra bana baktı. " İzin vermedim..! İzin vermedim Baran!" Derken ağlamaya ve daha çok titremeye başladı. " Yemin ederim bana dokunmasına izin vermedim." " Yemin..." " Şşstt tamam güzelim, tamam sakin ol lütfen. Ben yanındayım. Herşey yoluna girecek." Yavaş adımlarla yaklaşırken üzerimdeki kabanımı çıkararak elime aldım. O ara sendeledi, kötüydü. Ayakta nasıl durduğuna bile şaşırıyordum. " Baran izin vermedim." Sonrada olduğu yere yığıldı kaldı. **************************** Selam canlar bölüm sonu. Oylar ve yorumlar itina ile alınır. Umarım bol bol yorum ve oy ge |
0% |