Yeni Üyelik
5.
Bölüm

İ.Y 3 Oyun, ikinci perde

@azamet_29_2

" Nereye yalancı fare."

Kız duyduğu cümle ile bir Erol'a bir arkasında kalan Baran'a baktı.

Adam iki adımda kızın yanına geldi. Eliyle çenesinden tutup sıkarken öfke dolu gözlerle bakarak,

" Sana söylemiştim.
Bir tek kelime yalan çıkarsa seni çatıdan aşağı atarım demiştim. "

Kız çenesindeki acı yüzünden elleriyle adamın koluna sarıldı. Çekiştirerek çenesini kurtarmaya çalıştı. Ama adamın büyük eli çene kemiğini mengene gibi sıkıyordu.

" Ne?
Ne yalanı. "
Diyebildi zar zor konuşarak.

Baran eli kız da Erol'a baktı.

" Öyle bir durak yok.
Duraktaki ihtiyar adam,
Araç bizim değil. Demiş.

Adıda Temel falan değil."

Kız şaşkın Baran'a baktı.
Adamın gözlerindeki öfkeyi görünce sesi içine kaçtı.

" Na-nasıl...
Bir yan..."

Demiştiki kızın cümlesi çenesindeki elin onu savurması yüzünden yarım kaldı.

Adam hızla diğer odaya geçip üzerine kazağını giyerek döndü.
Mete ve Erol'un bakışları arasında
kızı kolundan tutarak arkasından sürüklercesine oturma odasına götürdü.

Odadan terasa açılan kapının kilidini açarak kızı terasa doğru savurunca kız bir anda kendini karlı yüzeyde buldu. Üzeri ve ayakları çıplak, soğuk ise iğne iğne batarak can yakıyordu.

Kız sırtında yine hissettiği acıyı umursamadan kaşları çatık ayağa kalktı.

Adam elini hızla Erol'un elindeki silaha atarak çekip aldı.

Namnuyu kıza çevirdi.
Öfkeli bakışlarla adım adım kıza doğru yaklaşırken, kız 20. Katın terasında esen kış rüzgarını jilet gibi hissediyordu. Tenine dokunan her dalga bir kesik atıyordu sanki.
Soğuktan sıktığı yumruklarıyla geriye doğru yürümeye başladı.

Karşısındaki siyaha dayanan maviler çok kararlı bakıyordu.

" Dediğini yapacak beni burdan aşağı atacak. Öncesindede bu soğukta yarı çıplak işkence yapacak anlaşılan. "

Dedi içinden.
Soğuktan donan aklına yeni gelen şeyle başını bir an geriye çevirdiğinde yükseklik korkusu hatırladı.

Gördüğü manzara kıza gökyüzündeymiş hissi verirken daha fazla geriye gidemezdi. Dizleri titreyince durdu. Soğuktan titreyen bedeniyle adama baktı.

" Delirdinizmi siz?
Ben yalan falan söylemiyorum! "

Derken iki cümleyi bir araya zor getirebildi. Yediği soğuk konuşmasını zorlaştırıyordu.

Ama karşısındaki adam şuan bütün cümlelere kendini kapanmış, tek bir sorunun cevabını istiyordu.

" Seni!
Bana!
Kim yolladı?! "

Ters giden neydi?
Bir şey tersti, ama anlayamıyordu.
Düşünmeye, bulmaya çalıştı.
Ama Ateş'i ve soğuk, beynine izin vermiyordu.

" Cevap ver!"

Diye bağırırken tetiğe bastı adam. Kızın ayaklarının dibine sıktı kurşunu.

Kız sonunda birbirine vuran dişlerini sıkarak,

" Sana!
Yalan!
Söylemiyorum dedim! "

Diye bağırdı.

Sonunda çalışan beyniyle adamın koyu mavilerine odaklandı.

" Adamınız arabayı hangi durağa götürdü? "

" Sana bir soru sordum.
Soruma, soruyla cevap verme! "

" Cevap istiyorsanız cevap verin!"

Dediğinde Baran elindeki silah kızın üzerinde Erol'a baktı.

" Üzerinde yazan durağa."

" Adamını ara.
Taksinin üzerinde ne yazıyor diye sor."

Erol Baran'a baktı.

Baran kaşları çatık, " Ara sor." Dedi.

Erol adamını arayıp sesi hoparlöre aldı.
Açılır açılmaz soruyu sordu.

" Arif taksinin üzerinde ne yazıyor? "

" CAKA TAKSİ abi."

Hem Baran hem Erol kıza çevirdi bakışlarını.

" Sana o adı koyanın, beynini sssiiii... se- sev- veeyim.
Arif-miş."

Dedi kız.
Artık dişleri gerçekte birbirine vuruyordu.

Arabanın üzerinde ÇAKA TAKSİ yazıyor mo- moron.

C değil Ç geri zekalı.

Kız üst üste saydırıyordu.

O siyah çiçek Ç nin noktası bok kafa. Çaka durağı başka sokakta."

Erol:

" Arif arabayı Çaka! Taksi durağına götür ve beni ara.

Baran hızla kızın yanına gelerek kolundan tutup yine arkasında sürüklercesine odaya sokarak kapıyı kapattığında kız kollarını bedenine sararak ısınmaya çalıştı.

Baran silahı belinin arkasına takıp kollarını göğsünde birleştirerek kıza bakmaya devam etti.

Bir kaç dakika sonra adam tekrar aradı.

" Abi geldim. Takk... "

Demiştiki telefon hışırtıyla başkasını eline geçti.

" Leyla seni aptal kız nerdesin?
Senin yüzünden ettiğim zarardan haberin varmı.
Arabayı götürüp getirmemek nedir. Bir yıl bedava çalışacaksın bu yüzden."

Sonra adamın ağlamaklı sesi duyuldu.

" Nerdesin kızım? İyisin değilmi? Çok merak ettik. Kim bu adamlar."

İki adam telefondaki yaşlı adamı dinlerken, kız zorlukla,

" İ-yiyim Temel reis."

Dedi.

İki adam bu kez birbirine bakarken kız sonunda dayanamayıp kararan gözleri ile olduğu yere yığıldı.

Yorgun vücudu soğuk işkencesine daha fazla dayanamamış pes etmişti.
Yerde son kez araladığı gözleriyle gördüğü son şey Baran'ın yanına gelip diz çökerek elini kızın boynuna koymasıydı. Sonra karanlığa doğru kayıp gitti.

Mete hızla kızın yanına gelerek kızı kotrol etti.
Hem ateşi vardı hem vücudu buz gibiydi.

" Hemen hastaneye gitmeli."

" Ne gerekiyorsa burda yap."

" Ama! "

Baran Mete'yi dinlemeden kızı kucağına alarak yatak odasına yürüdü. Getirip yatağa bıraktığında kız titremeye başlamıştı.

Mete:

" Odanın ısısını artırın birde battaniye getirin, sayenizde şok geçirecek."

Mete'nin istedikleri anında yapılırken, Mete'de kıza hemen bir damar yolu açarak serum taktı. İçine ateş düşürücü ekledi. Enfeksiyon ihtimaline karşı kan alarak hasteneye yolladı. Kızın üzerindeki ıslak pantolonuda çıkarıp battaniyeyi sıkı sıkı örttü.

" Vucut ısısı normale dönene kadar bu şekilde kalmalı sonra ateşine göre bakacaz." Dedi.

Mete, işi bittiği için kendini koltuğa bırakırken gözü ayakta kızı inceleyen Baran'a kaydı.

" Şimdi sadece takip edeceğiz.
Düzelemezse hastaneye gidecek." Dedi.

Baran'da yatağın diğer tarafındaki berjere oturdu. Boynuna kadar battaniyeye gömülü kızın yüzünü izlerken,

" Erol." Dedi.

" Buyur abi. "

" Arif...

Kov o iti."

Erol sessiz bakarken, Baran sinirle çevirdi bakışlarını Erol'a.

Erol sessizce arkasını dönüp çıktı odadan.

*****

Aradan 3 saat geçmişti ve kızın durumu daha iyiye gidiyordu.
Vücut ısısı normale dönmeye başlamış ateşi de düşüyordu.

Mete kız uyurken hastaneye gidip tahlilleri ve gerekli ilaçları alıp geleyim dediginde adamlardan biriyle göndermişti Baran.

Kendiside hâlâ kızın yanında berjerde oturuyordu. Kız uyurken yanından bir dakika bile ayrılmamıştı.

Uykusuz ve yorgun olduğu için gözleri kapanırken kısa bir uyku için gözlerine izin verdi.

Bir süre uyuduktan sonra nefes sesleriyle uyandı Baran.
Anında kıza çevirdi bakışlarını.

Kız kaşları çatık hızlı hızlı nefes almaya çalıştırıyordu. Ateşi yüzünden kâbus görüyor diye düşündü. Kalkıp kızın yanına oturdu. Elinin üstünü alnına ve boynuna koyarak ateşine baktı. Ateşi yoktu ama ilaçlar yüzünden soğuk soğuk terlemişti.

Yerinden tekrar kalkarak önce banyoya, sonra giyinme odasına giderek elinde bir tişört ve küçük bir havlu ile geri döndü.

Kızın üzerindeki battaniyeyi kaldırıp kenara koydu. Elindeki küçük havluyla kızın alnını, yüzünü boynunu ve vucudunu kuruladı.

Sonra yanına oturarak kızı yavaşça kaldırıp kendine yasladı. Kız başı adamın göğsünde kendinden bir haber uyuyordu hâlâ. Baran sırtınıda kuruladıktan sonra kızın sudyeninin kopcasını açarak üzerinden çıkarmadan geri yatırdı.

Askıları kollarından çıkarsada çamaşırı kızın üzerindeydi hâlâ.

Getirdiği tşortü önce kızın başından sonra kollarından geçirerek giydirdi. Kızı tekrar kaldırarak önce tişörtün sırtını sonrada önünü aşağı indirdi.

Tekrar yatırarak tşörtün ucundan tutarak elimi altına sokup kıza dokunmadan yerinden kayarak düşen çamaşırı askısından tutarak aldı.

Böylece kıza bakmadan üzerini değiştirmişti. Elindekini bir kenara bırakıp ayağa kalktı. İnce örtüyü kızın üzerine çekerek örttükten sonra tekrar yerine geçip oturdu.

Bu sırada diğer odadan gelen ayak sesleriyle gelen kişi ye baktı. Batuhan gelmişti.

Batuhan bir kıza bir Baran'a bakarken Baran,

" Nerdesin lan!
Gittiğin yerden niye gelemiyorsun. "

" Kusura bakma paşam. Ancak gelebildim."

" Ne öğrendin? "

" Kızın anlattığı herşey doğru."

Annesi gerçekten özel bir merkezde tedavi görüyor.
2 aydır Çaka takside vardiyalı şoförlük yapıyor. Öncesinde garsonluk kuryelik gibi işlere girip çıkmış.
1+1 olan küçük bir evde kiracı olarak oturuyor. "

" Kan davalıları? "

" O da doğru.
Kız kaza yaptığında peşindekiler onlarmış. Kız şikayetçi olunca adamlar ortadan kaybolmuş. Polis de arıyor.

O salak Arif'in yüzünden boşa ortalık karışmış...

Kızı gerçekten aşağı atacakmışsın. Öylemi.? "

Baran sinirle baktı Batuhan'a.

" Her neyse."

Dedi Batuhan omuzlarını kaldırıp indirerek.

" Hadi gel bir şeyler ye. "

Baran yerinden kalkarak oturma odasına geçti. Gelen yemekler ve garson odada onları bekliyordu.

İki adam masaya oturduğunda garson servisi yaptı ve kenara çekilerek bekledi.

Batuhan:

" Sen gidebilirsin.
1 saat sonra gel. "

" Peki efendim."

Genç garson suitden çıkarak gitti.
İki adam hem yemeklerini yediler hem konuştular. Baran,

" Bize pusu atan adamları bulabildiniz mi.? "

" Hayır.
Bulabileceğimiz kadar acemi birileri olsalardı hepsini gebertmiş olurduk."

" Araştırmaya devam edin."

" İhale işi ne olacak.

Konuyu konuşalım diye gittigimiz otelden çıkmamızı engellemeye çalışanlar oraya tekrar gitmemize izin vermezler.

Daha dikkatli olmalıyız."

" İhaleye daha çok var. O nu o zaman düşünürüz."

" Baran...
Hiç iyi görünmüyorsun.
Yemekten sonra biraz dinlen.

Kıza bakıcılık yapacak birini buluruz."

" Ben kıza bakıcılık yapmıyorum."

" Hmm tabi. Hadi itiraf et.
Vijdan azabı çekiyorsun. "

" Kapa çeneni Batuhan."

" Tamaaam.
Sustum. "

Demiştiki diğer odadan bir gürültü geldi.
Baran önce Batuhan baktı sonra hızla kalkıp kızın olduğu odaya girdi.

Kızın yattığı yer boştu.
Ne oluyor demeye kalmadan yatağın diğer tarafından önce kızın kolu sonra kendisi göründü.

Yatağa tutunarak kalkmaya çalışan kız uyanıp kalkmaya çalışmış ve yere düşmüştü.

Baran anında yanına gelip koltuk altlarından tutarak kalkmasına yardım edip yatağa oturttu.

" Neden kalktın. "

Leyla,

" Susadım. " Dedi zar zor.

Batuhan hemen odadaki masaya dönüp elinde bir bardak suyla geri geldi.
Baran suyu alarak kızın yanına oturarak elini tutup eline verdi bardağı. Kız aldığı bardağı zorlukla dudaklarına götürerek içmeye çalışırken Baran tutarak yardım etti.

Su bittiğinde bardağı elinden alıp ayağa kalktı. Elindekini komodinin üzerine bırakırken, kız tekrar yatağa bıraktı kendini. Cenin pozisyonuna gelerek bir süre gözleri kapalı durduktan sonra tekrar uyuya kaldı.

Baran kızın yatışını düzeltip başını yastığa bırakırken bacaklarını uzatarak üzerini örttü. Batuhan sırıtarak bakıyordu adama.

" Ne var ne sırıtıyorsun pişmiş kelle gibi. "

" O tişört senin değil mi? "

" Ee. Ne olmuş. "

" Hiiiç... Sadece sordum."

Dedi yine sırıtarak.

" Siktir git lan! "

" Emredersin abicim."

Batuhan kapıya doğru giderken birden geri döndü.

" Yarın şirkette olman gerekiyor. Toplantı var biliyorsun.

Olay mahaline ilk gelen katil kim görelim. "

Baran'ın yüzü anında ciddiyete büründü. O pusudan sonra toplantıya ilk gelen, Baran'ın durumunu merak eden kişi olacaktı.

" Ben gidiyorum. Toplantı yarın bir de. Gecikme! "

Batuhan suitten çıkarken Mete geldi.
Baran'ı kızın yanında görünce,

" Bir şeymi oldu. " Diye sordu.

" Hayır.
Uyandı. Su istedi. İçtikten sonra tekrar uyudu."

Mete:

" Tahlillerde kanda enfeksiyon çıktı. Antibiotik başlayacağım.
Diğer değerleride biraz düşük. Sıvı ve vitamin desteği ile çabuk toparlar. "

Mete çantasından çıkardığı serumu kızın açık damar yoluna bağlayarak duvardaki çiviye taktı. Antibiotik ekledi ve serumu ayarladı.

" Yarın sabaha ayaklanır.

Abi sende git dinlen.
Ben burdayım. "

" Tamam. " Diyen Baran diğer odaya geçerek yatağa uzanarak gözlerini kapattı.

*****

Sabah olduğunda uyanır uyanmaz panikle kalktı yerinden.

Hemen kızın olduğu odaya giderek baktı. Mete'nin dediği gibi kız uyanmış yatakta oturmuş ve daha iyi
görünüyordu.

Baran kızın yanına geldiğinde kızın suratı bir karış oldu.

" Nasılsın? "

Kız bir Mete'ye bir Baran'a baktı.

" Daha iyi." Dedi.

" Hâlâ ölmedim.

İdamım iptal edildiğine göre artık gitmek istiyorum. "

Kız ayağa kalkarak,

" Kıyafetlerimi alabilirmiyim? "

Dediğinde Mete kızın pantolonunu ve çıkardıkları Baran'ın kazağını geri verdi.
Kız kazak ve pantolonu alarak tişörtün yakasından içeri bakarak,

" Bir tane eksik var."

Dedi suratı asık. Baran yatağın diğer tarafını işaret ederken Mete odadan çıktı.
Ardındanda Baran.

Baran oturma odasına gelip bir sigara yakarak oturduğunda Mete,

" Abi benim gitmem lazım.
Kıza ilaçlarını verip nasıl kullanacağını anlattım. "

" Tamam. Sağol."

Mete odaya giren kıza döndü.

" Dediklerimi unutma.
İlaçlarını ve pansumanını aksatma. "

" Tamam. Teşekkür ederim."

Mete çıkarken Leyla'da elindeki gocuğu giymeye başladı.

" Nereye? "

Kız sinirle baktı Baran'a.
Elinde sigara keyif çatıyordu hâlâ.

" Nereye olacak evime. Tabi önce gidip Temel reisten özür dilemem lazım."

" Kahvaltını yap öyle gidersin, seni bırakacağım. "

" İstemez!

Hiç birşey olmamış, beni damdan atarak öldürmeye kalkmamış gibi davranıyorsun birde.

Bir özür diler insan. "

" Özür dilerim."

Dedi adam sigarasından bir nefes daha çekerek. Kız şaşkın baka kaldı tavrına.

" Özür dilemeyi bile bilmiyor adama bak. Sopayla vursan daha az acır insanın canı. "

" Kahvaltıyı özür olarak kabul et o zaman. Kahvaltıdan sonrada ilaçlarını al. Şirkete giderken seni durağa bırakırım. "

Kız derin bir nefes alıp verdikten sonra.

" Allah razı olsun." Dedi kinayeli.

" Ee kahvaltı nerde ?"

Demiştiki kapı tıkladı ve kahvaltı geldi. Kız kahvaltı masasına otururken adam yerinden kalkarak diğer odaya geçerken,

" Onlar bitecek."

Diyerek kapıyı örttü.

Leyla masaya oturarak,

" Yemezsen yeme. "

Dedikten sonra kendi yemeye başladı.

Baran gelene kadar kız kahvaltısını bitirmişti.
Beklemekten sıkılınca ayağa kalkarak,

" Hadi artık. " Dediğinde adamda odadan çıktı.

Üzerinde şık bir takım siyah uzun kaban rugan ayakkabılarla moda dergilerinin kapağına hak kazanıyordu.

" Süsün bittiyse gidelim."

Baran kıza bakarak,

" Böyle gidersen o dilin seni tekrar o dama çıkaracak ona göre."

Dedi önden çıkarken.

Kızda arkasından çıktıktan sonra birlikte asansöre binerek aşağı indiler.
Garaja geldiklerinde Erol onları bekliyordu. Kız Erol'a bir bakış attıktan sonra sakince arabaya bindi.
Yanınada Baran.

Erol direksiyona geçince önden bir araç arkadan bir araçla yola çıktılar.

Yol boyunca kimse konuşmadı. Yarım saat sonra durağa geldiklerinde, kız kendi açtığı kapıdan inerek arka koltuktaki adama bakarken, adamda göz ucuyla kıza baktı.

" Bırakma zahmetine girdiğin için sağol. "

Dediğinde adam soğuk bir şekilde önüne döndü.
Kız kapıyı kapattı.

3 araba arka arkaya hareket ederek uzaklaştıktan sonra kız hızlı adımlarla yazhaneye girerek Temel reisi ve yanında Tekin'i buldu.

Temel kızı görünce halinden memnun sırıtarak ayağa kalkarken, kız hızla yanından geçerek Tekin'i hedef aldı.

Öfkeyle gerinerek hızlı bir yumruk attı adamın çenesine.

" Lan şerefsizin çocuğu.

Sana kim dedi beni vur diye. Piç."

Tekin eli çenesinde yerde yatarken,

" Ben karışmasaydım asıl o seni vuracaktı..
Sana iyilik yapıp adamın kollarına attım. Yoksa zor girerdin yanına kadar. "

Sıçtırma iyiliğine lan!
Senin yüzünden sırtımda 10 dikiş var yavşak."

Adam senden şüpeliyordu. Artık şüphelenmeyecek daha ne?

Sende rahatca devam edeceksin."

" Kesin kavgayı!

Plana odaklanalım."

*********************************

Evet bölüm sonu canlarım.
Beğeni ve yorumlar itina ile alınır.

Loading...
0%