@azamet_29_2
|
Kuaförden çıktığımızda kapının önünden uzun beyaz lüks bir limuzin çiçeklerle ve kurdelelerle süslenmiş şekilde bizi bekliyordu. Yarım saat kadar sonra nikah salonundaydık. İçeriye girip bize ayrılan hazırlık odasına geçip nikah saatinin gelmesini beklerken heyecandan yerinde duramayan yeni çifti izleyerek eğleniyordum. Baran'a çevirdim gözlerimi gayet sakindi. Koltukta bacak bacak üstüne atmış karşısındaki Batu'yu süzüyordu. Ardından bana çevirdi gözlerini. Elini elinin üzerine koydu. " Nasıl hissediyorsun? İyimisin? Bulantın yada baş dönmem varmı? " Evet midem bulanıyordu ama bunu ona söylemeyecektim. " İyiyim merak etme." diyerek savuşturdum soruyu. Buraya kadar gelmişken sonuna kadar kalacaktım. Az sonra genç bir kız gelip sıranın geldiğini haber verdi. 5 dakika sonrada Batuhan ve Nergiz ile birlikte odadan çıkarak salona doğru ilerledik. Onlar masaya yürümeye devam ederken biz gördüğüm arkadaşlarım, kardeş gibi sevdiğim insanların yanına geçip oturduk. Evet Salih abi Mehmet abi, Kerem, Bekir ve bizi tanıyan herkes buradaydı. Canan ve Erol da oturunca bütün gözler yeni çifte döndü. Bu arada saniyelik şekilde Canan'ı Erol ile yakıştıran ben.. Kendin koca buldun herkese bulmaya çalışıyorsun diyen iç sesime sövdükten sonra önümdeki masaya odaklandım. Batuhan ve Nergiz kendilerine ait tahtlara oturduklarında hem3n resimlerini çektim telefonumla. Sonra memur yerine geçti. Ardından Baran ve Salih yerlerinden kalkarak masaya yürüdüler. Doğruya şahit gerekiyordu. Olması gerektiği gibi Baran, Batuhan'ın Salih Nergiz'in şahitliğini yapacaklardı. Hepimiz yüzümüzde bir gülümseme ile onları izliyorduk. Düğün ve nikah ister istemez insanın yüzünde bir gülümsemeye sebep oluyordu. Nikâh memurunun sesiyle çifte odaklandık. Memur konuşmasına başladı. " Öncelikle hoşgeldiniz. Bugün burda bu çiftimizin nikahını kıymak için toplandık." Dedikten sonra, " Evet gençler, heyecanlımıyız." Dedi gülümseyerek. Ama karşıdan cevap gelmeyince devam etti. " Evet.. " Evet ediyorum." " Siz Batuhan bey. Nergiz hanımı eşiniz olarak kabul ediyormusunuz? " " Evet. Ediyorum." " Siz Baran ve Salih bey, sizlerde bu nikaha şahitlik ediyormusunuz? " Baran: " Evet." Salih: " Evet." " Bende belediyemizin bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum. Mutluluklar dilerim." Aynı anda salonda alkış koptu. Hep bir ağızdan bağırdık. " Mutluluklaaaarr! " Nikah memuru evlilik cüzdanını Nergiz'e uzattı. Nergiz cüzdanı eline alarak Batuhan ile birlikte ayağa kaktılar. Batuhan kendine gelip kızın dudaklarına bir buğse bıraktıktan sonra birde alnından öptü. " Allah'ım bu ne aşk." diyen Canan'la hepimiz gülmeye başladık. Az sonra yanımıza gelen yeni evli çifti ilk tebrik eden ve kucaklayan ben oldum. Sıkıca sarıldım. " Mutluluklar dilerim eski arkadaşım yeni eltim." Dedim sırıtarak. Sonrada kulağına doğru eğildim. " Unutma ikiz haberlerini bekliyorum. " " Leyla ya! " Çemkiren Nergiz ile herkes bir anda bize bakınca, " Aramızda." Dedim gülümseyerek. Benden sonra abilerimiz Salih ve Mehmet sonra Keko sonra Bekir sonra Canan sonrada diğerleri sırayla tebrik ettiler yeni çifti. En sonda Baran elini uzattı Batuhan'a. " Tebrik ederim koçum. Mutluluklar." Dedikten sonra kendine çekip sıkıca sarıldı. " Sağol abim." Onların arasındaki kardeşlikten öte birşeydi. Baran'dan ayrılarak, " Hadii bize musade." diyen arsız Batuhan karısını elinden tuttuğu gibi çıkışa doğru koşar adım ilerlerken kalan herkes arkalarından bakıyordu. Batuhan ve Nergiz önce otele gideceklerdi. Nergiz otelde gelinligini değiştirecek ardındanda valizlerini alarak 1 saat sonra özel uçakla Bodrum'a uçacaklardı. 1 haftalık balayı tatilini kendi otellerinde yapmak istemişlerdi. Sonrada yarın geçeceğimiz diğer eve geleceklerdi. Onların limuzine binerek uzaklaşmasının ardından Baran, " Hadi güzelim yeterince yoruldun. Tansiyonun düşüp, bayılıp kalmadan bizde gidelim. Dinlenmem lazım." " Tamam. " Dedim. Haklıydı çünkü. Abilerim ve arkadaşlarıma birer birer sarılıp vedalaşarak, " Görüşürüz." Dedim. Baran'la birlikte Azad'ın başında beklediği araca yöneldik. Açılan arka kapıyla önden ben arkadan Baran binince eve doğru yola çıktık. " Baran.." " Söyle güzelim." " Hiç." " Hiç. Mi? " " Hiç. Diyerek başımı göğsüne yasladım ve gözlerimi kapattım. & Zaman... Neydi? İnsanoğlu bir zaman nehrinde şekil alarak son gününü bekleyen bir canlı. Ben oydum işte. Şekil alıyordum. Yaşadığım hayat hem ruhuma hem bedenime şekil kazandırıyordu. Yaşım büyüyor vücudum değişiyor cildim kırışıyor, ama ruhum değişsede sevdiğim adamla hep genç kalmaya devam ediyordu. & +18 🔞 Gözlerimi açtığımda kendi odamda kendi yatağımdaydım. Nasıl oldu bu diye düşünürken arabada uyuya kaldığını farkettim. Burnuma gelen sigara karışık parfüm kokusu, belimde sarılı kol, büyük el arkamda hissettiğim sıcaklık Baran'a aitti. Demekki beni odaya kadar yine kucağında taşımıştı. Yerimde ve kolunun altında yavaşça döndüm. Sevdiğim, aşık olduğum adama dahada yaklaşıp göğsüne sindim. Nikâh töreninde giydiği siyah gömleği hâlâ üzerinde yakasından başlayarak 3 düğmesi açıktı. Teninin kokusu beni kendine daha çok çekiyordu. Burnumu açık olan yakasından tenine bastırarak derin bir nefes çektim. Aynı anda Baran'ı hissettim. Saçlarıma dayadığı burnuyla derin bir nefes çekti gözleri kapalı. En son ne zaman bitlikte olmuştuk biz? Hatırlamıyordum. Şuan bedenimin onu arzulamasının sebebide buydu. Başımı yavaşça yukarıya doğru kaldırırken Baran'ın gözleriyle buluştu gözlerim. Biraz esneyerek kendimi yukarıya doğru ittim. " Arabada uyuya kalmışım. Beni taşıman gerekmiş yine." Gülümsedi. " Baktım uyuyan güzelim çok yorğun uyandırmaya kıyamadım." Gülümserken sol dirseğinin üzerine kalktı. Bir süre gözleri gözlerimde gezindi. Yavaşça üzerime doğru eğildi. Dudaklarıma bir öpücük bıraktıktan sonra buğulu sesi ve bakışlarıyla, " Özledim." Dedi. Ve bir kez daha dudaklarıma bastırdı dudaklarını. Anında karşılık veren bedenimle beline sarılmış onun gibi öperken buldum kendimi. Elimde değildi. Bedenim sanki kendi iradesini kazanmış gibiydi. Onu istiyordu. Belimdeki eli yavaşça sırtıma doğru ilerleyip beni kendine doğru çekerek dahada arzuyla öpmeye başladığında dili dudaklarımın arasından kendine yol açarak dilimi buldu. Sırtımdaki koluyla beni kendine iyice bastırırken öyle ateşli öpüyorduki uyum sağlarken nefessiz kalıyordum. Saniyelik geri çekildiğinde ve hızlı nefesler eşliğinde, " Çok özledim." Dedi bir kez daha. Ardından dudakları tekrar dudaklarımı buldu. Uzun, güzel, haz dolu öpen dudakları dudaklarımdan ayrıldığında boyun girintimi doğru ilerledi ve durdu. " İğdem." dedi titreyen sesiyle. Büyük eli elbisemin ince askısına gitti. Yavaşça omuzundan aşağıya doğru indirirken boynumdaki dudakları yavaş hareketlerle göğüslerime doğru iniyordu. " Özledim kadın! Dudakları göğüslerimde gezerken dili dudaklarının geçtiği her noktada ıslak izler bırakıyordu. Aynı anda eli yavaş hareketlerle kalçama, ordan bacağıma ordanda eteğimin altına doğru ilerlediğinde burnu göğüs oluğuma girmiş yine derin şekilde kokumu çekerken kendini bana bastırıyordu. Baran'ın eli, dudakları ve öpüşler beni benden almaya yetmişti. Bütün bedenim arzu ile yanarken hamileliğim ve alacağım zevk arasında gidip geliyordum. O anda Baran'ın dudaklarını tekrar boynumda, ardından kulak mememde hissettim. Önce dişledi sonra emerek öptü. " Söz veriyorum nazik olacağım. Bebeğimizi rahatsız etmeden seni hissetmek istiyorum." Bende onu özlemiştim. Hızla başımı salladım. Bir an önce olsun istiyordum. Onu istiyordum. Onun beni hissetmek istediği gibi bende onu, erkeğimi hissetmek istiyordum. Dudakları tekrar dudaklarımı bulurken eli sırtıma yürüdü yeniden. Elbisemin fermuarını açtı önce ardından yatakta dizleri üzerine doğruldu ve elbisemin üst kısmını göğüslerimin üzerinden aşağı doğru indirdi. Sonrada kalçalarımdan geçirip bacaklarımdan aşağı indirerek ayak uçlarımdan çıkarıp aldı. Ardından üzerindeki gömleğinin düğmelerini birer birer ve hızlı şekilde açtı. Kollarından çıkarıp az önce çıkardığı elbisemin üzerine attı. Ellerini iki yanıma dayadı önce. Arzu dolu bakışlarıyla üzerime eğilirken dirseklerinin üzerine indi. Tekrar dudaklarıma kapandı. Sıcak teni tenime değerken kollarımı boynuna doladım. " Seni istiyorum..." +18 🔞 Bitti ***** Gözlerimi açtığımda sevdiğim adamın kollarının arasında, teni tenimde bedeni bedenime dayalıydı. Gözlerim pencereye kaydı. Çoktan akşam olmuştu. Yerimden yavaşça doğrulurken Baran uyandı. " Güzelim nereye? " Derken kolunu belime sararken sırtımın ortasına bir öpücük bıraktı. Gülümsedim. " Duşa gireceğim." " Biraz daha kal yanımda beraber gireriz." " Olmaz. Ya-ni gerek yok. " Dedim birazda kızararak. " Ben tek alırım duşumu. " Bundan sonra yanındayken ben yıkayacağım seni." " Yok daha neler? " Yerinden kalktı. Belinden düşmek üzere gibi duran eşofmanı ve kaslı vücuduyla hâlâ davetkar görünüyordu. " Hamileyken azma." diyen iç sesime hak verirken Baran, " Hadi güzelim gel." diyerek beni kucağına kaldırdığı gibi banyoya ilerledik. " Fırsatçı şey. Dedim. Kahkaha atarak güldü. " Sana doyamasamda söz uslu çocuk olacağım. Nasıl geçer kalan bu 8 ay bilmiyorum." Dedi. O an aklıma gelen şeyle bir anda kala kaldım. Düşünürken gözlerimin dolduğunu hissettim. Birlikte banyoya girdik. Beni lavabo mermerinin üzerine bıraktı. Suyu açmak için uzaklaştığında benim gözlerim iyice dolmuş akma noktasına gelmişti. Suyun ısınmasını beklerken yanıma gelen Baran hâlimi gördü. Panikle kollarımdan tuttu önce sonra yine panikle ellerini yüzüme koydu.. " Güzelim neyin var? Hadi hemen hastaneye gidiyoruz." Gözyaşlarım yanaklarından süzülürken iyice panikledi. " Leyla'm korkutma beni." dedi ellerini yine yüzüme koyarak. " Ya başka kadınlara gidersen! " Kocaman gözlerle şaşkın yüzüme baka kaldı. " Ne.? " " Ya başka kadınlara gidersen!" Sinirle ellerini yüzümden çekerek bağırdım. " Gebertirim o zaman seni." Alık alık baktı bir kaç saniye. Sonrada kahkaha ile gülerken, " Öyle bi bok yersem hiç acıma. " Derken ellerini yine yanaklarıma koyarken burnumdan öptü. Sonra dudaklarımdan. " Ben seninle bitirdim o işleri güzelim. Ölene kadar sadece sen varsın benim için... Üzerimdeki çarşaftan yavaşça kurtulup kucağına kaldırarak benimle birlikte kabine girdi. Bense hâlâ burnumu çekiyordum. Gerçekten neydi bu hâlim. Saçma şekilde duygusala bağlamıştım. Baran yavaşça ayaklarımın üzerine bırakdı beni. Döktüğü şampuanla Banyodan çıkıp giyindikten sonra birlikte salona inerken burnuma yaprak sarma kokusu gelince anında midemdeki gurultuları duydum. Meğer açlıktan ölüyormuşum. Hızlanarak indim merdivenlerden direk mutfağa yürüdüm. " Şeker teyze. Yaprak sarmamı yaptın." "Evet kızım değişik birşeyler yapalım dedik." Dedi Figen'e bakarak. " 10 dakikaya masa hazır olur." " 10 dakika bekleyemem şeker teyze çok açım, ben önden biraz alabilirmiyim." " Tabi kızım. " Şeker teyze tencereden bir kaç tane akarak tabağa koyup bana uzattı. Çatal vereyim desede bekleyecek halde değildim. Parmaklarımı kullanarak daldım tabağa. Bir tanesini alıp sıcağıyla ısırırken kapı kasasına yaşlanmış şekilde halimi izleyen Baran'a baktım. Gülümsüyordu. " Ne? Ne gülüyorsun? Benden sonra Baran oturdu masaya. " Sanada bi tabak hazırlayım mı oğlum? " " Yok Şeker teyze. Hâlâ bana bakıyordu. " Hayırdır. " İlk kez doğru düzgün bir şey yediğini görüyorum." Doğruydu. Midemi bulandırmamıştı. Şeker teyze bana bir tabak daha verdikten sonra masayı hazırladı. 10 dakika sonra Baran'da bana katıldı. " İyiki birlikte yaşama kararı vermişiz." " Ne? " Aniden kurduğum cümle ile Baran yüzüme baktı. " Diyorum ki iyi ki birlikte yaşama kararı almışız. Baksana şu eve kocaman ve bomboş sadece sen ve ben varız. " Gülümsedi. " Sadece sen ve ben varız ama şimdilik. 2 gün sonra burası bomboş kalmaya devam edecek. Diğer eve geçeceğiz. Öbür ev daha büyük." " İki gün sonramı? Ben iki günde eşyalarımı toplayamam ki! " Bir yandan yemek yiyerek devam etti. " Toplama. Ağzımda yaprak sarma ile kala kaldım. " Zenginlik ayrı meziyet anam." " Hadi yemeğini ye. Yarın seni yeni eve götüreceğim. Yerleşmeden önce bi bak. Eksik varsa söyle." " Tamam. " ***** Bu sabahta midemdeki bulantı ile kalktım yine. Tabi yataktan kalktığım gibi bir elim midemde, bir elim ağzımda banyoya koştum. Ve yine arkamda Baran... " İyimisin? " " Hı hı.." Yavaşça kucağına aldı. Banyodan çıkararak yatağa getirip yine yavaşça bıraktı. " Uzan." Dedi yatırarak. Yanıma yattı. Kollarının arasına aldı. " Daha iyimisin." " İyiyim? Baran üzgün, " Elimden birşey gelmiyor güzelim. " Biliyorum." Biliyordum. Üzülüyordu. İkimizde bir süre sesiz kaldık. Sonra aklıma gelen şeyle hızla yerimde doğruldum. " Bugün diğer eve götürecektin beni. Hadi kalk.." Dedim dürterek. Yüzü güldü. " Gerçekten iyi hissediyormusun, gidebilecekmisin? " " İyiyim. Yüzü asıldı. " Ama kusmamaya çalışacağım. İkimizde yataktan kalkıp hazırlandık. " Günaydın Şeker teyze. " " Günaydın kızım. Masaya oturup Baran"dan önce atıştırmaya başlamıştım ki oda geldi. " Bir sorun mu var? " " Hayır. Öğleden sonra ki toplantıyı hatırlatmak istemiş." " Müdürün...? " Konu önemli. Hadi kahvaltımızı yapıp çıkalım. Önce eve gidelim. Sonra seni bırakıp şirkete geçeceğim. " 1 saat sonra kahvaltı bitmiş evden çıkmıştık. Evin hemen önünde Erol arka kapısı açık araba ile bizi bekliyordu. Baran'ın kolunda yürüyerek arabaya kadar geldim. Önden ben arkadan Baran bindik araca. Erol'da direksiyona geçince hareket ettik. Fatih ve Azad da 2. Bir araçla arkadan geliyordu. " Erol Beyaz eve gidiyoruz." " Tamam abi." " Evin işi bittimi? " " Bitti abi. " Şu evi gerçekten merak ettim." " Bu eve biraz uzak ama taşındıktan sonra şirkete ve merkeze daha yakın olacak." " Madem bir evin daha vardı Neden otel odalarında kalıyordunki." Koyu mavileri elâlarımı buldu. Beni kendine çekerek kolunun altına aldı. " 10 evim daha var. Elini çeneme koyarak yüzümü yüzüne doğru kaldırıp gözlerime baktı tekrar. " Kalbim senin varlığınla dolarken, evimde senin varlığınla ısınacak. Çocuklarımla dünyadaki cennetim olacak bu ev. Bundan sonra senin olmadığın, çocuklarımızın olmadığı hiç bir yerde yaşayamam. " Dedi. Ardından dudaklarıma doğru eğilirken ne yapacağını anlayıp elimi dudaklarına kapatarak gözlerimle Erol'u işaret ettim. Elimi tutatak avuç içimi öptü. Sonra kalbinin üzerine koyarak, başımı göğsüne yasladı. Yolun kalanı sessiz geçti. Nihayet Baran'ın bahsettiği o büyük eve gelmiştik. Ön camdan gördüğüm görüntüyle uzuuuun bir ıslık çaldım. " Hassiktiiirr bu nee?! " Kocaman, ben lüksüm diye bağıran beyaz ev ihtişamıyla göz dolduruyordu. Yada bana öyle geliyordu. Harika bir evdi bence Baran sakin ve elleri ceplerinde arkadan geliyordu. Alt kattaki salona bayılmıştım Mutfak salondan daha şıktı sanki " Nasıl beğendinmi? " Baran'ın sesiyle anında arkamı döndüm. " Bu evi beğenmeyeni döverler. Beğenmek ne kelime bayıldım." " Hadi gel." Dedi elini uzatarak. Üst kata çıkalım. Hızlı adımlarla yanına geldim. Elimden tuttu merdivenlere yöneldik. 25 kadar basamak sonra üst kata çıktık. Sağa ve sola iki antre vardı. Sağ tarafa yöneldik. " Bu evde 6 oda var. Sağ antrede 3 sol antrede 3, bu taraf bize ait olacak, diğer taraf Batu ve Nergiz'e. Bir oda bizim yatak odamız diğer iki oda oğullarımız ve kızlarımız için olacak. " Herşeyi de düşünmüşsün bakıyorum." " Ee görevim güzelim. Elimden tutarak yürüttü. Kapıyı açıp içeriye yönlendirdi beni Kapıyı açıp içeriye yönlendirdi beni. Gördüğüm odayla gözlerim yine kocaman oldu. Anlaşılan gözlerim böyle görgüsüz model kalacaktı bir süre. Diğer evdekinden daha büyük bir oda gri, siyah ve beyaz tonlarla detaylandırılmıştı. " Sol taraftaki kapı giyinme odasına açılıyor. Beğenmediğin bir şey varmı? bak söyle." Baran konuşurken ben alık alık odanın dört bir köşesine bakıyordum sadece. " Herşey çok güzel Baran. Hiç birşeyi değişmeyelim." Dedim hayran hayran. İki adımda arkama gelip belime sarılalarak beni kendine yaslarken elleri göbeğime doğru indi. Okşayarak konuştu. Dünyada ki hiç bir şey sizden daha güzel değil. |
0% |