Yeni Üyelik
7.
Bölüm

İ.Y 5 Buldular

@azamet_29_2

Kız hızla aynaya baktı.

" E. Sen değilsen bunlar kim. "

O sırada arkadaki aracın camından çıkan silahı gördü kız.

Kocaman bir, " Hassiktir." Çekti.

" Ne oluyor? " Dedi Baran.

" Onlar kim?
Nerdesin.? "

" Buldular beni.

Kaya peşimde. "

" Nerdesin yerini söyle.? "

Demiştiki arkadaki aracın camındaki el tetiğe bastı.

" Şansımı siksinler."

Diyen kız anında sağa yatarken direksiyonuda sağa kırınca kurşun şoför camını patlatarak girip ön camdan çıktı.

O anda telefondaki Baran'ın gür sesi duyuldu.

" Leyla!

Leyla iyimisin?

Leyla! "

Kız doğrulup sol eliyle direksiyonu sıkıca kavrayarak gaza bastı.

" Evet.
O kadar kolay deldirmem portumu.
Ama Temel ağzıma sıçacak, camlar gitti. "

Derken vitesi büyüttü.
Gaza yüklendi aynaları kontrol ederek.

" Yerini söyle nerdesin? "

Kız hızla sağ şerite geçerken arkasında kalan arabanın tamponuna sürtünce araç yoldan çıkarak durdu.

" Kahretsin...
Burdan çıkmazsam birleri ölecek. "

Diyerek sol şerite geçti arka arkaya yediği kornaların eşliğinde.

" Sen sıcak koltuğundan kalkıp gelene kadar bunlar beni tahtalı köye yollar. Yada daha kötüsü."

Kız bir yandan Baran'a laf yetiştiriyor bir yandan arkadaki araçları kolluyordu.

" Amma da inatçıymış piçler."

" Yerini söyle dedim, trafikteyim. Nerdesin?"

Bir silah sesi daha geldi o anda. Kurşun aracın arka kapısına girdi bu kez.

" Eskort bebeleri!

Çevre yoluna çıkacam.
Şuan boş olan her yola giriyorum. Yoksa bu piçler birilerini vuracak benim yüzümden."

" Dikkat et! "

O sırada telsizden Temel'in sesi geldi.

" Leyla nerdesin müşteri var."

" Hadii sırayla gelin lan!

Temel reis beni unut kendini kurtar.
Kaya peşimde.
Kıçımı kurtarmakla meşgulüm."

Diyerek kapattı.

Baran girdi araya bu kez.

" Kızıl kafa nerdeysen söyle artık.! "

" Kızıl kafa? "

Kız gördüğü reklâm panosuyla
telefondaki Baran'a,

" Senin sarışın kızın yanından geçtim.
Hani şu şirketinin reklamındaki kız.

Beğendim...
Sevgilin mi? "

Diyerek yeşil ışıkla beraber kavşağa saptı kız.
Önce frene asılıp vitesi küçülttü. Döndükten sonra tekrar gaza basarken,

" Yalnız bacakları parantez." Dedi alayla.

Baran Erol'a,

" Büyük reklam panosunun olduğu kavşakta.
Bas gaza! "

Erol hızla gaza basarak ilk dönüşten kırmızıya aldırmadan sola dönerek bastı gaza.

Araçların arasından korna basa basa geçerek büyük kavşağa gelmiştiki kırmızıda durmakta ola araçların arkasında oda durmak zorunda kaldı.
Direksiyonu yumruklayarak küfrü bastı.

Baran arka koltukta oturduğu yeri yumruklayarak küfürler ederken tam önlerinden jet gibi geçen taksiyi arkasından da iki siyah aracı gördü.

" Bu o! " Dedi Baran.

Sonrada kıza,

" Seni gördük peşindeyiz.
Biraz daha dayan."

Erol'un tepesi attı. Bir iki metre gerileyip direksiyonu çevirip kaldırıma çıkarak kızın gittiği yöndeki şerite geçerek gaza bastı.

Trafik burda daha azdı.

" İlerden sağa dönecek çevre yolu için."

" Abi bu kız deli gibi kullanıyor. "

" Bir kız kadar kullanmıyorsan sen utan."

" Trafik ve yağmur izin vermiyorki."

" Yarmaya kızma."

Dedi Baran'ı duyan kız.

" Siz benim gibi kullanamazsınız."

" Benim altımdaki araç küçük bir taksi değil. Her yerden geçmiyor."

Kız bir yandan arkaya bakarak kahkaha attı.

" Burdan sağ çıkarsam sana meydan okuyorum yarma. Yarışalım görelim."

" Leyla tam arkandayız. Ben gelene kadar sağ kal.

" Niye? Bir milyonu almadım diye senmi vuracan."

" Derdim ne bir milyon ne seni vurmak. Kes sesinide önüne bak."

" Birde azar yedik iyimi? "

Demiştiki bir anda fren pedalına asılarak

" Hassiktir." Diyerek durdu.

" Yol çalışması.
Dele, dele bitmedi anasını satayım."

" Ne oluyor."

Kız geri vitese alıp gaza bastı.
Sonrada hızla kırdı diresiyonu. Tam bir daire çizerek durup ileri vitese taktı. Hemen sağındaki ara sokağa girdi.

Ama çok gidemeden çıkmaz sokakta yanlamasına durdu.

" Yol bitti.
Ben kaçar. "

Baran telefondan gelen kapı sesiyle

" Leyla!" Diye bağırdı.

Ama duyulmadı sesi.

" Leyla telefonunu alıp arka cebine sokup araçtan inerek hızla kaputa, ordan çöp konteynırına çıkarak tam duvarın üzerinden atlayacakken duvara isabet eden kurşun sesiyle olduğu yerde kaldı.

Arkası dönük durdu bir süre. Hızlı hızlı aldığı buz nefesler ciğerlerini zorluyordu.

" Dön."

Dedi arkasındaki iğrenç ses.
Kız yavaşça arkasını döndü.
Babasının kanlısı Kaya ve yanında bir adamı ellerinde silah nefes nefese tam dibinde ona bakıyorlardı.

Başını biraz kaldırıp adamların arkasına baktı. Dar sokağa sıralanmış altı adam daha vardı.

" Nereye güzelim, seninle bir kan hesabımız var."

Kız bu adamın her yerde söylediği cümleyi hatırlayınca midesi bulandı.

" Şimdi ordan güzelce in."

Kız tiksinerek adama bakarak ,

" Sana seninle geleceğimi düşündüren şey ne acaba iğrenç mahluk."

Demişti ki bacağında hissettiği acıyla diğer adama döndü.
Elindeki enjektörü bacağında görmesiyle adama bir tekme geçirdi.

Enjektör bacağında kırılıp adamın elinde kalırken adam yediği tekmeyle yana devrildi.

Kaya bir adama bir kıza bakarak. Eli alnında sinirle solurken birden sokak başından gelen silah sesleriyle arkasına döndü.

Kaya arkasına bakarken kız o anlık sürede kendini duvarın üzerine atarak arkaya düştü.
Oyalanmadan yerinden kalkarak koşmaya başladığında arkasından Leyla diye bağıran Baran'ı duyar gibi oldu ama güvenemedi.

Buzlu ara sokaklardan geçerek izini kaybettirmek için arkasına bile bakmadan koştu.

Kaya, gelen Baran ve Erol'la afallamış aynı zamanda Leyla'yı da elinden kaçırmıştı.

Arka arkaya Baran'a küfürler yağdırarak, hazır Baran' la adamları çatışırken kendide fare gibi ara sokakta bina boşluğuna girerek adamıyla birlikte kaçmayı başardı.

Baran önündeki adamları biçip geçerek sokağın sonundaki taksiyi bulduğunda koşarak gelip taksinin içine baktı. Ama boştu. Kız yoktu.

" Abi kaçmışlar."

" Siktir et o orospu çocuğunu. Kız yok."

Baran, sinirle ellerini saçlarına geçirerek kendi etrafında dönerken kızıda alıp gidecek kadar büyük bir geçiş göremedi. Peki nerde dedi içinden.
O an telefonunu çaldı. Hemen elini cebine atarak telefonu alarak açtı.

Batuhandı.

" Nerde kaldınız. Toplandı başladı siz yoksunuz."

Toplantıyı unutmuştu.
Gelecek ilk kişiyi bekleyecekti oysa.

" Gecikeceğiz.
Beklesinler biraz. "

" Zaten bekliyorlar bir saattir. "

" Beklemeyen defolup gitsin lan! Kapat! "

Dedikten sonra Leyla'nın numarasını aradı Baran.
Ama açılmıyordu. Tekrar tekrar aradı. Ama her aradığında aynı şey.

" Aç şunu aç!"

*****

Kız duvardan atlayarak koşmaya devam etmiş ana caddeye çıkmıştı.
İnsanların arasına karışarak yürürken soğuktan ciğerlerini kesen nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.

Bir süre arkasından gelen birileri varmı diye baka baka yürüdü.
Sonra yavaş yavaş zihni bulanmaya aklı dağılmaya başladı.

Etrafındaki her şeyi dalgalı görüyordu. O an bacağındaki sızıyı hatırladı. Gözlerini acıyan yere çevirdi. Yeşil iğne plastiğini gördü.

" O piç bana bir şey verdi."

Dedi dişlerinin arasından.
Elini uzattı. Hâlâ bacağında saplı olan iğneye uzandı, tutmak istedi ama odaklanamıyor parmakları sadece boşluğu tutuyordu.
Yapamadı pes etti.

Gözlerini caddeye çevirdi sonra.
İnsanlara, dükkanlara baktı.

Özellikle yeni açılan ve disco müziği çalan cafeye. Kapısının önünde rengarenk balonlar vardı.

Bir kız elinde broşür, bağırıyordu.

" Balon Cafe'ye hoşgeldiniz.
Buyrun lütfen misafirimiz olun kahveler bizden."

Cafeye girip çıkan herkes tuhaf hareketlerle yürüyordu.
Kafaları bir tarafta bacakları başka taraftaydı hepsinin.
Yada o mu öyle görüyordu.
Güldü.
Lunaparktaki aynalara bakıyor gibi hissetti.
Gözlerini bu acaiplikten uzaklaştırmak için başını gökyüzüne kaldırdı.
Lapa lapa yağan kara baktı.

" Kar yağıyor." Dedi gülerek.
Yağan karı izlemeyi her zaman sevmişti.
Kıpırdamadan öylece bekledi. Tadını çıkarmak istiyordu. İstanbul'da kolay kolay kar yağmıyordu.

Bu sırada telefonu çalmaya başladı. Ama kız umursamadı bile. İki kolunu iki yana açarak yağan karı izlemeye devam etti.
Telefon sustu, sonra tekrar çaldı.
Ve hâlâ çalıyordu.

*****

....Baran Leyla'nın numarasını aradı.
Ama açılmıyordu. Her aradığında aynı şey.

" Aç şunu aç!"

Derken arkadan,

" Leyla."

Diye bağıran adamı duydular.
Tekin yerde yatan 2 adamın arasından geçerek gelirken Baran ve Erol adama dönerek silahlarını doğrultular.

Adam bir elindeki arama yapan telefonla elleri havada kala kaldı.

" Kimsin lan! "

" Baran bey? "

Adam tekrarladı öfkeli sesiyle.

" Kimsin!
Dedim! "

Leyla'nın duraktan arkadaşı.
Temel reis haber verdi. Taksiyi takip sisteminden bulduk.

Leyla nerde?
Neden açmıyor telefonunu? "

Derken koşarak hâlâ çalışmakta olan aracın yanına geldi, içine baktı.

" Nerde? "

" Burda değil.
Telefonu düşmüyor. " Dedi Erol.

Tekin elindeki telefonu kapatıp tekrar aradı.
Baran'ın gözüde kulağıda telefondaydı.

Bu sırada kız hâlâ kaldırımda kızıl saçlarına düşen kar tanelerini izliyordu.
Sonunda kulağına gelen telefon sesini duyabildi. Cebinden çıkarıp açarak kulağına götürdü.

Başını iki yana salladı kendine gelmeye çalışarak,

" Alo." Dedi.
Konuşurken dili dolaşıyordu.

Baran anında telefonu Tekin'in elinden çekip aldı.

" Leyla nerdesin? "

" Se.senn...
Kimsin? "

" Leyla iyi misin?
Sesin garip geliyor. "

" Senn...

Kimsin yaa.? "

Adam şaşırmasına engel olamadı.
Neden tanımazdan geliyordu.

" Tekin telefonu geri aldı adamdan.
Hoparlöre verdi sesi.

" Leyla nerdesin?
Neyin var? "

" Sanane lan nerde olduğumdan.? "

" Leyla sesin garip geliyor.
İyi misin? "

" Bilmem...
İyi miyim? "

" Nerdesin.?!"

" Bilmiyorum. "

Bu sırada arkadan gelen sesleri duydular.
Kız hâlâ Balon Cafe reklamı yapıyordu.

" Balon Cafe." Dedi Tekin.

" Hemen gidelim."

Birlikte arabalara giderken Tekin Temel'i aradı.

" Burda değildi.

Leyla'yı olduğu yerden almaya gidiyoruz.
Taksiyi aldır Temel reis. "

Baran ve Erol kendi arabasına, Tekin kendi arabasına binerek caddeye doğru yola çıktılar.

Açılış yapan kafeye gelir gelmez indiler. Üçününde gözü müzikle toplanan insanların arasında kızı arıyordu.
Ama görünürde yoktu.

Tekin telefonunu alıp tekrar aradı kızı. Gürültünün içinde kızın telefonunu duymaya çalıştılar. Sonunda kulağına gelen müzik sesi Leyla' nındı.

Sesi takip ederek geldiği yeri bulmak zor olsada telefonun sahibi kızı, iki dükkan arasında çöp kovalarının arkasında yerde ıslak saçlarıyla otururken buldular.

Baran hızla yanına gelip yere çöktü.
Kız gözleri yarı kapalı başı ellerinin arasında öylece duruyordu.

" Leyla.
İyi misin?
Yaralı mısın? "

Kız panikle gözlerini açarak ayağa fırladı. Geriye doğru yürüdü.

Karşısında siyahlar içinde birini görüyordu o kadar.
Beyni algılayamıyordu kim olduğunu.

" Sen kimsin? "

Adam şaşırarak bir kıza bir Tekin'e baktı. Şuan farklı görünüyordu.

" Leyla." Dedi Tekin.

" Bizi tanımadığını söyleme. "

Kız kısık gözler ve çatık kaşlarla öne eğilerek baktı adama.

" Seni nasıl tanımam yavşak herif.

Senin yüzünden..."

" Tamam tanıdın."

Dedi adam panikle kızın ağzını kapatarak. Yoksa kız beni vuran diye ele verecekti adamı.

" Bari Baran beyin yanında küfredip beni rezil etme."

Diyerek toparlamaya çalıştı lafı.

" Baran?
Baran kim?
Bu mu.? "

Dedi kız adama bakarak.
Sonra gülmeye başladı.

" Aa eveet.
Baran Karamankoyunu...

Yok!"

Dedi kız parmaklarıyla saçlarını karıştırarak.

" Karamanoyunu.
Yok ya.
Karamanoğlu. Yada öyle birsey işte."

Sonra Tekin'e döndü.

" Bu var ya bu! "

Dedi Baran'ı göstererek.

" Beni otelin damından aşağı atacaktı. Zengin şımarık, zübbe ne olacak."

Erol,

" Abi bu kız olduğundan daha garip davranıyor. "

" Anlarız."

Dedi adam kızı kolundan tutarak çekerken. Kız çekilmesiyle bacağını yanındaki çöpe vurunca bacağındaki iğne dahada girdi etine.

" Ah!. " diyerek elini bacağına götürdüğünde Baran iğneyi farketti.

" Yavaş ya. Ayı mısın nesin? "

Adam kıza aldırmadan bir dizinin üzerine çökerek iğneye baktı. Sonrada çekip aldı.

Kız, " Elini ssii..."

Demiştiki Baran hızla kalkıp elini kızın ağzına kapattı.
Kız kelimeyi adamın avucunun içinden tamamlarken adam çatık kaşlarla bir iğneye bir kıza baktı.

Tekin adamın elindeki iğneyi gördüğünde yaklaşarak,

" İlaç vermişler.
O yüzden saçmalıyor."

Baran iğneyi cebine koyarak kızı bir hamlede kucağına aldı. Kız tiz bir çığlık attı önce.
Sonra başını havaya kaldırdı yine. Yüzüne düşen kar tanelerini gülümseyerek karşılıyordu.

" Hastaneye gidelim."

Dediğinde Tekin Baran'ın önüne geçerek.

" Hastaneye ben götünürüm.
Siz rahatınızı bozmayın. "

Baran,

" Çekil..."

Dediginde Tekin Baran'ın kolundan tutarak,

" Onu böyle götürmenize izin veremem. "

Bu kez Erol girdi araya.
Tekin'in kolunu tutup çekti.

" Yapabilirsen engel olsana. "

" Size güvenmemi beklemeyin benden. Kızı çatıdan atmaya kalkmışsınız. Bir daha yapmayacağınız ne mâlum. "

" O senin derdin! "

Tekin sırayla sinirle bakan adamlara baktı. Sonrada Baran'ın kucağında yağan karı izleyerek havada tutmaya çalışan kıza.

Geri çekilirken,

" Üç saat içinde beni aramazsa polise giderim." Dedi.

Baran hiç umursamadan arabaya yöneldi.

Kalabalığın içinden geçerek Erol'un açtığı kapıdan kucağında kız arabaya bindi.

Son bir bakış attı arkalarından bakan Tekin'e.

" Gidelim."

Araç hareket ederek trafikte gözden kaybolurken, Tekin arkasından ellerini ceplerine sokarak kalleş bir gülümseme ile baktı.

Sonra cebinden telefonunu çıkararak Temel'i aradı.

" Planın işliyor.
Ama bir daha kızıda haberdar et.
Az kalsın beni ele veriyordu."

" Haber verseydim bu kadar iyi oynayamazdı."

Diyerek kapattı Temel.

Tekin keyifle,

" Yürü bakalım Baran Karamanoğlu.
Adım adım eceline yürü.! "

******************************

Evet bölüm sonu canlarım.
Yorumlarınızı ve oylarınızı esirgemeyin. Hepinizi seviyorum.
Sizide hayaletlerim.

Loading...
0%