Yeni Üyelik
8.
Bölüm

İ.Y 6 İnce plan.

@azamet_29_2

Temel'i aradı.

" Planın işliyor.
Ama bir daha kızıda haberdar et.
Az kalsın beni ele veriyordu."

" Haber verseydim bu kadar iyi oynayamazdı."

Diyerek kapattı Temel.

Tekin keyifle,

" Yürü bakalım Baran Karamanoğlu.
Adım adım eceline yürü.! "

Bu kız seni eceline götürecek ama ruhun duymayacak.

*****

" Erol, Dede'nin yanına gidiyoruz.
Ara haber ver. "

Erol, " Tamam abi."

Derken Baran rahat durmayan Leyla ile cebelleşiyordu.

" Nereye götürüyorsun beni?
Bırak! Bırak gelmek istemiyorum ben!"

Diyordu kız ellerini adamın göğsüne bastırıp ittirerek.
Sonunda kendini adamın kucağından koltuğa atarak,

" Yine mi öldürmeye kalkacaksınız? Yemezler Karakoyun."

Diyerek kapının kolunu tutup açınca, adam anında belinden yakaladı kızı.

" Gel buraya manyak.
Ölmek mi istiyorsun?
Rahat dur! "

Adam bir eli kızda kapıyı kapattığında kapı anında kilitlendi Erol tarafından.

Kız bir kaç saniye öylece dondu kaldı.
Önce başı öne düştü, sonra da kendini geriye bıraktı. Şimdi adamın dizlerinde yatıyordu.

Kızın aniden kucağına yatmasıyla Baran şaşkın, kıza bakarken kız baygın gözlerle adama baktı.
Sonra işaret parmağını adamın yüzüne doğru uzatarak sağa sola kaydırıken,

" Hanginiz gerçek Karamankoyunu."

Dedi sırıtarak.

Baran gözlerini devirdi bıkkın şekilde. Resmen soyadını dalgaya alıyordu kız.

" Bu nasıl bir beladır? " Dedi sinirle.

" Başım dönüyor. "

Dedi kız.
Gözlerini kapatırken havadaki eli üzerine düştü.

Baran tedirgin,

" Leyla! " Dedi

" Abi geldik."

Erol firene basarak acil girişinde durmasının ardından hızla arabadan inerek Baran'ın kapısını açtı. Baran önce kızı kucağından kaldırarak koltuğa bıraktı.
Sonra dışarı çıkıp kızıda dışarı çekip kucağına alarak hastane girişine yöneldi.
Hızlı adımlarla içeri girdiğinde Dede kapı önünde bekliyordu.

Baran'ın yanına gelerek,

" Yine mi bu kız.
Ne oldu neyi var.?"

" Bugün birileri peşine düştü.
Ellerinden kaçmayı başarmış. Bulduğumda aklı başında değildi.
Bacağında enjektör iğnesi saplıydı.
İlaç vermişler. Ne olduğunu bilmiyorum."

Mete, " Anladım." Derken acil müdahale odasına geldiler.

" Yatağa bırak.
Önce damar yolu açıp kan alalım, tahlille anlarız ne olduğunu.
Sonrada kanı temizleyecek bir ilaç veririz."

Bir kaç saate aklı başına gelir.

*****

Tekin yağan kar eşliğinde durağa geldiğinde Temel kapının hemen önünde bir elinde sigara diğer elindeki çayı yudumluyordu.

Tekin yanına geldiğinde yüzüne baktı keyifli keyifli.

" Gel." Dedi içeri girerken.

İki adam içeriye girerek masaya oturdular.

" Çay al kendine."

Dedi Temel kendisi bardağından büyük bir yudum alırken.

Tekin ayağa kalkıp semaverin yanına giderek yanındaki bardaklardan birini alıp demli bir çay doldurdu kendine.
Bir tanede küp şeker atarak karıştıra karıştıra geldi masaya oturdu tekrar.
Bir yudum aldıktan sonra,

"Planın tuttu ama çok riskliydi.

Baran'ı kandırmak için kızın kanlılarına yerini söylemek çok saçmaydı bence.
Ya Baran yetişemeseydi. Ya o piç kızı alsaydı.

Hem sen nerden biliyordun Baran'ın kızı arayacağını ve nasıl olduda Kaya'nın kızın peşine düşme sahnesi Baran'la kızın konuştuğu ana geldi."

" Ben ayarladım."

" Sen mi?
Nasıl? "

" Öyle olmasını istedim, çünkü kızın yaşadığı paniği ve endişeyi oda yaşamalıydı. "

" Ama nasıl? "

" Leyla'nın telefonunu dinletiyorum..."

" Ne? "

" Önce Kaya'yı arayarak Leyla'yı sattım.

Nerde olduğunu biliyorum, dediklerimi aynen yaparsan elinle koymuş gibi bulursun. Dedim.
Kaya'da balıklama atladı.

Babasını öldüremediği için kızın peşine düşmesi kan davasından falan değil. Kız güzel. O piçin tek derdi uçkuru. Kıza sahip olmak istiyor. Bu yüzdende hemen kabul etti.

Önce bu bölgeye çağırdım Kaya'yı. O buralarda oyalanırken Leyla'nın işe çıkmasını bekledim.
Leyla işe çıktığında da Baran'ın aramasını beklerken, Kaya'ya Çağlayan otelin oraya gitmesini söyledim. "

" Aramayadabilirdi."

" Arayacaktı. O 1 Milyonu neden almadığını soracaktı.
Leyla müşteriyi aldıktan sonra, Kaya'ya gideceği yönü söyledim.

Kaya farkında olmadan Leyla'nın peşinden gitmeye başladı böylece.

Baran kızı aradığında Leyla müşterileri bırakmış dönüyordu.

Tam o arada Kaya'yı arayarak önünde giden Çaka taksinin şoförünün kız olduğunu söyledim.

Kaya kızın peşine düştü Baran'da naklen yayın dinledi."

" Sana inanamıyorum. Nasıl bir oyun bu? "

Temel Tekin'e bakarak gülümsedi.

" Beni çok hafife alıyorsunuz."

Dedi alayla.

" Ben bir plan yaparken en ince ayrıntıyı bile düşünürüm."

" Cevap vermedin. Ya terslik çıkıpta Kaya kızı alsaydı. "

" Öyle birşey olmayacaktı.

Leyla'nın peşinde sadece onlar yoktu.
Acar'da peşlerindeydi."

" Acar?
Acar kim? "

" Her şeyi bilmene gerek yok.
Şunu bil yeter Kaya biraz daha ileri gitseydi beynine kurşunu yiyecekti.

Şansı varmış ki Baran efendi kızı çabuk buldu. Kız kaçarken Kaya'da tabanları yağladı. "

" Madem öyle, hazır fırsat geçmişken neden kızı kanlılarından kurtarmadın, amacın ne? "

" Henüz değil.
Kaya bana yine lazım olabilir.

Şimdi Kaya kızın izini buldu, kokusunu aldı. Artık sürekli onu arayacak.

Baran'da kızın başına gelenleri gördü.
Bu geceden sonra onu bir şekilde yanında tutmak isteyecek."

" Bu kadar basitmi, ya istemezse? "

" İsteyecek..."

" Peki neden kıza bugünkü oyundan bahsetmedin?"

" Bahsetseydim bu kadar iyi rol yapamazdı. "

" Peki neden bana en son söyledin."

" Herkes bilmesi gerektiği kadarını bilecek. Her şeyi sadece ben bileceğim."

Tekin derin bir nefes alıp verdi.
Yerinden kalkıp semaverin yanına geldi tekrar. Bir çay daha doldururken,

" Kızı hastaneye götüreceğini söyledi.
Leyla hastanede kendine gelir gelmez buraya gelmek isteyecek. Kızın oyundan haberi yok. Baran onu nasıl ikna edecek. "

" Biraz zor. Bir kaç gün Baran'la kalması gerekiyor. "

" O nasıl olacak. Kıza herşeyi söyleyecekmisin? "

" Hayır tabiki.
Baran'la kalacak , çünkü Leyla hasta. Ateş'i çok yüksek istesede gelemez."

" Anlamadım? "

Adam cebinden paketini çıkararak bir dal sigara alıp dudaklarına bıraktı.
Çakmağıyla yakarak derin bir nefes çekti. Gülümsedi.

" Bugün içtiği çaya kattığım bitkisel ilaç onu bir iki gün Baran'la kalmak zorunda bırakacak."

" Dalgamı geçiyorsun.
Kız şuan hastanede kanından hemen anlarlar ne olduğunu. "

" Anlayamazlar kimyasal değil. Tahlillerde çıkmaz."

" Nasıl bu kadar eminsin? "

" Eminim çünkü başka işlerdede kullandım. Bu ilk işim değil heralde."

O sırada Temel'in telefonu çaldı.
Temel masadaki telefonu alarak açtı.

" Söyle Acar."

" Adam kızla beraber hastanede.
Acil mudahale odasındalar."

" Leyla nasıl? "

" Baran'ın kucağında girdi içeri.
Kendinde değildi."

" Kaya'nın adamı kıza ne verdiyse onun etkisi olmalı. Ama çok sürmez ilaç verdiler kıza. Bir saate kendine gelir bence."

" Tamam belli etmeden takibe devam et."

" Tamam abi." Dedi ve kapandı telefon.

" Hani Ateş'i vardı."

Adam yine gülümsedi.

" Henüz değil bir iki saate çıkacak ateş'i. Yani Baran'ın yanındayken."

" Baran' da kızı istesede yanından ayıramayacak.
Zaten ilgisini çekmeyi başardı Leyla.

İşte bu yüzden söylemiyorum bugün olanların benim planım olduğunu. Bilirse pot kırabilir.

Gölge bey yakında Baran'ı isteyecek.
Baran'ı tuzağa çekmek için işi biraz hızlandırmak gerekiyor."

" Anladım. "

*****

Kız gözlerini açtığında ilk gördüğü şey Dede'nin yüzü olunca anlık irkilererek geriye giderken,

" Annn, nassınının ruhu!
Bilerek mi yapıyorsun ya! "

Dedi sinir ve korku karışık.

Mete gözlerini devirdi.

" Abartmasan artık."

Aynı anda başındaki ağrıyı duyduğunda eli alnına giderken kolundaki serumu farkedince, önce seruma sonra etrafa bakındı.

Koltukta bacak bacak üstüne atmış, ellerini kucağında birleştirmiş şekilde kendisini izleyen Baran'ı görünce,

" Ne oluyor.
Nerdeyim...
Hastane mi bura lan! "

Dedi tekrar etrafa bakındıktan sonra gözlerini Baran'da sabitleyerek.

Baran ayağa kalkarak kızın yanına gelerek yatağın ayak ucuna oturdu.
Gözleri kısık, kızın gözlerine bakarak,

" Nasıl hissediyorsun.
Olanları hatırla mıyormusun? "

Dediğinde, kız kaşlarını çatıp bir eliyle alnını ovuşturarak düşündü. Bir kaç saniyeden sonra,

" Lan! " Dedi yerinde doğrularak.

" O piç benim nerde olduğumu nasıl öğrendi."

Derken geri yattı.

" Şerefsizin çocuğu hâlâ kan güdüyor.
Kahretsin ya. Nerdeyse yakalanıyordum piçe."

Kız eli çenesinde biraz daha düşündü.

" Siz nasıl buldunuz beni? "

Dedi bakışlarını Baran'a dikerek.

" Arkandaydık zaten, Kaya seni bulduğunda bizde sizi bulduk, ama kaçmıştın. Seni aradım ama telefonu açmadın.
Sonra arkadaşın olduğunu söyleyen Tekin denen o herif geldi."

" Tekin mi, nasıl bulmuş beni?

Aa. Tabi ya.. Taksi takip sistemi..

En son duvardan atlayıp arkaya düştüğümü hatırlıyorum.

Sonrası yok. " Dedi kız.

" Neden hatırlayamıyorum? "

Mete girdi araya.

" Sana ilaç vermişler, uyuşturcu bir ilaç."

" İlaç mı? "

" Bu tür ilaçlar insanın aklını başından alır. Neyseki düşük doz vermişler. "

Kız biraz daha düşündü.

" Hatırladım. O pislik herifin adamı bacağıma bir şey saplamıştı. Adama tekmeyi geçirince elindeki şırınga kırıldı ondandır. "

" Kanını temizleyecek ilaç verdi Mete."

Dedi Baran.

" Ne zamandır burdayım? "

" Bir saat oldu."

Kız biraz kendini dinledi.
Daha iyi hissediyordu.

" E o zaman bana musade. Daha durağa dönüp Temel'e ifade verceğim.
Şimdi birde taksinin borcu çıktı.
Tamir parasını bana kitleyecek ihtiyar. "

Diyerek yerinden kalkıp yatağa oturdu. Uzun kızıl saçlarını at kuyruğu yaparak bileğindeki bağ ile bağladıktan sonra,

" Dede çıkar şunuda gideyim. "

Mete kızın kolundaki kelebeği çıkardıktan sonra kız hızla ayağa kalktı. Aynı anda başı dönünce hâlâ yatağın ayak ucunda oturan Baran'ın kucağına doğru yalpaladı.
Adam sarılarak tuttu üzerine düşen kızı.

" İyimisin? "

Kız bir kaç saniye yattığı yerde adamın mavilerine baktıktan sonra hızla toparlanarak tekrar ayağa kalktı.

" İyiyim. Sadece hızlı kalktım."

Adama döndü. Sağ elini saçlarına sokarak karıştırırken.

" Şey...
Teşekkürler... Yardımın için yani.

Orda kıl payı kaçtım."

Dedi kız elini uzatarak. Adam bir süre kıza ve eline baktı.
Düşündü, düşündü elini uzatarak sıktı.

Bir kaç saniye sonra kız elini çekerken izin vermeyerek tutmaya devam etti.

Sonra tuttuğu o eli bırakmadan kızı peşinden çekerek önce kızın montunu aldı yataktan sonrada odadan çıktı.

" Bugün geri dönmüyorsun."

Kız aniden durdu ve elini elinden çekip, montunuda alarak.

" Anlamadım ne? "

" Bugün dönmüyorsun dedim.
O adamlar her yerde seni arayacaklar. Durakda dahil her yere adam gönderirler. "

Kız düşündü. Doğru olabilirdi.

" Doğru, direk eve gitsem daha iyi olacak."

" Evede gidemezsin."

Kız kollarını göğsünde birleştirerek adama sinirle bakarken.

" Ne yani hastanede mi kalayım?"

" Otelde."

" Ne.?

Kusura bakma Baran reis ben senin kadar zengin değilim.
Otellerde kalacak param olsa taksicilik yapmam. "

Adam elini alnına bastırarak gözlerini devirdi.

" Benim otelde, benimle, benim odamda kalacaksın. "

" Höst ula." Dedi kız bir adım gerileyerek.

" Ne demek seninle senin odanda kalmak. Geçen sefer zorunlu kaldım diye beni başka zillilerle karıştırma."

Adam kaşları havada kıza baka kaldı. Höst mü demişti o?

" Odama kız alacak olsam emin ol sen olmazdın erkek Fatma."

Derken kızı yukardan aşağı süzdü.

" Sana bir borcum var.
O, 1 Milyonu almadığına göre, otellerimde 1 milyonluk kalma hakkı veriyorum sana. "

" 1 Milyon ve otel.
Para yerine otelimi veriyorsun bana."

Adam yine gözlerini devirdi.

" 1 milyonu kabul ediyorsan açıkça söyle. Otelim 1 milyondan kat kat fazla eder. Sana vermem yani."

" Hayır paranı falan istemiyorum. Bana otel damını hatırlatıyor. "

" Her neyse.
Bugünlük benimle kalıyorsun. Yarın sana diğer otellerden birinde bir oda ayarlarız. Tamam mı? Kabul mü? "

Kız biraz düşündü.
Temel'i düşündü.
Yaptığı anlaşmayı düşündü.
En çokta annesini düşündü.

Karşısında kendisine yardım etmeye çalışan adama baktı sonra.
Bir gün gelecek bu kızı hiç kurtarmasaydım diyecekti bu adam.
Bunuda düşündü.

Sonra annesi yeniden geldi aklına. İki kişi arasında seçim yapmak zorunda oluşunu düşündü.

Temel'in oynadığı oyundan habersiz yine Temel'in planına uygun şekilde,

" Başka şansım mı var. Kabul. "

Dedi. Adam,

" Gidelim. "
Dediğinde yanına takıldı, birlikte yürüyerek çıktılar hastaneden.

Dışarı çıktığında yine karla karışık yağmur yağıyordu.

Kız başını yukarıya doğru kaldırarak yüzünü yağmurla ıslarken keşke her şey daha farklı olsaydı diye geçirdi içinden.

" Daha ne kadar duracaksın orda? "

Diyen Baran' la kendine gelip etrafa bakındı.

Baran çoktan, lüksüm diye bağıran siyah aracının arka koltuğunu kurulmuş açık kapıdan kıza sesleniyordu.

" Geldim patlama. "

" Çatal dil." Dedi Baran kapıyı örterken.

Kız hızlıca arabanın diğer tarafına gecerek arka koltuğa binip oturdu.

" Naaber yarma? "

Dediğinde Erol aynadan Baran yandan bıkkın baktılar.
Kız umursamadan cama döndü.
Yol boyunca konuşmadan camdan dışarıyı izleyerek giderken bir ara uykusunun gelmeye başladığını hissetti. Sonrada hararet basmaya başladı. Arabadaki ısıdan diye düşünerek montunun fermuarını açtı.

Bir süre daha yol gittikten sonra nihayet o meşhur otele geldiler.

Kapalı garaja girip park ettikten sonra önden Erol inerek Baran'ın kapısını açtı. Baran inerken gerideki kıza,

" Hadi in."

Derken kızda arkasından yavaş hareketlerle indi.

Baran ve Erol ile birlikte asansöre binerken kızın vücudu dahada ısınmaya başlamıştı.
Temel'in kıza içirdiği tonik etkisini göstermeye başlıyordu.

Kız montunu çıkarıp eline alırken
asansör durdu. Erol önden çıkarak Baran'ı beklerken kızın hareketleri dahada yavaşladı, nefesi hızlanmaya başladı.

Ne oluyor diye anlamaya çalışıyordu kız. Birden kendini kötü hissetmeye başlamasına anlama vermedi.
Düşündü.
Bir kaç gündür doğru düzgün bir şey yememiş. Soğukta ve yağmurda kalmıştı. Birde üst üste kovalamaca oynayınca bedeni zayıf düştü diye düşündü. Ama nefes alamamak?

" Gelmeyecekmisin?"

Baran'ın sesiyle önüne düşmüş olan başını kaldırıp adama baktı.
Görüşü bulanıklaşmaya başlamış adamı görmekte zorlanıyordu.

Asansörden çıkmak için bir adım atmıştıki zorlayan nefesine eşlik eden dermansız bacakları bir birine dolanınca asansörün içine dizlerinin üzerine düştü.

Baran anında arkasına döndü. Hemen yanına gelip bir dizinin üzerine çökerek.

" İyimisin, neyin var? "

Dedi kolunu tutarak. O an farketti kızın nefeslerini.
Kız zar zor nefes almaya çalışıyordu.

Elini kızın yüzüne koyup başını kaldırdığında kızın baygın bakışları ve ateşten kızarmış yüzüyle karşılaştı. Dahası nefes almakta zorlanıyordu.

" Leyla? "

Dedi şaşırarak.

" Ne-nefes al-amıyo..."

Dediğinde Baran kızı kucakladığı gibi asansörden çıkarıp yere bir dizinin üzerine yatırdı. Eliyle çenesinden tutarak,

" Ağzını aç." Dedi.

Kız ağzını açtığında kaşları çatıldı. Dili ve boğazı şişmeye başlamıştı kızın. Gözlerini kızın gözlerine çevirdi.

" Alerjin mi var? " Dedi panikle.

Kız başını aşağı yukarı sallarken nefesi dahada zorlamaya başladı.

Baran hemen yanında onları izleyen Erol'a dönerek,

" Mete'yi getir. Alerji ilacıda getirsin çabuk oyalanma. "

Erol hızla asansöre döndü.
Baran kıza bakarak,

" Sakin olmaya çalış.
Paniklersen korkun nefes almanı etkiler ve dahada zorlanırsın."

Desede kızda etkisi olmuyordu. Çünkü aklına ölmek ve annesi gelince korkusu artıyordu.

Bir kaç sani sonra kızın nefesleri dahada daraldı. Sonunda kayan gözleri ile olduğu yere yığıldı kaldı.

Temel'in kıza verdiği bitkisel ilaç kızda allerji yapmıştı.
Temel'in yanlış hesabı yüzünden nefes alamıyordu.

" Leyla.
Leyla!!"

******************************
Evet bölüm sonu canlarım Beğeni ve yorumları bekler yazarınız.
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹

Loading...
0%