Yeni Üyelik
10.
Bölüm

İ.Y 8 Değişenler

@azamet_29_2

" Leyla.
Birşey mi istiyorsun?
Yoksa ağrın mı var? "

Kız biraz daha belirgin mırıldandı.

" Kaç...
Kaç, seni öldürecekler."

Baran duyduğu cümle ile birden ayağa kalktı. Kaşları çatılırken gözleri bir kıza bir Mete'ye gidip geliyordu.

Yanlış mı duymuştu, yoksa kız Baran'ı mı uyarıyordu.
Aklı karıştı adamın, anlayamadı.
Bir süre öylece düşündü.

Birden içine bir şüphe düşmüş bu şüphe bir kurtun bir elmayı kemirdiği gibi içini kemirmeye başlamıştı.

Yatağın yanında bir ileri bir geri yürüdü bir süre. Aklından geçenlerin sınırı yoktu. Yanılmış olabilirmiydi.

Hızla odadan çıkıp oturma odasındaki Batuhan'ın yanında aldı soluğu. Batuhan elindeki su bardağını ağzına götürürken,

" Ee. Durum ne, nasıl oldu? "

Demiştiki, Baran hızla yanına gelip kolundan tuttu.

" Batu. Kızla ilgili her şeyi sen araştırdın. Gerçekten doğrumu hayatı?
Eksik yada yalan bir kısım olmadığına eminmisin? "

" Dur ya, bi sakin ol.
Ne oluyor? "

" Doğrumu lan! Söyle! "

" Evet doğru.
Bize verdiği her bilgi doğru.
Ne oluyor ya. Senin derdin ne? "

Erol araya girdi.

" Abi ne oluyor yine?
Bir şey mi var? "

" Yok bir şey! "

Diyerek odaya döndü Baran. Kızın yanına gelip baş ucunda dikilip kızı izlemeye başladı.

Bu arada Mete de küçük bir serum daha takmış ateş düşürücü ekliyordu.

" Belkide sadece kabus gördü."

Dedi içinden.
Mete'nin sesiyle düşünceleri aralandı.

" Yüksek ateş kabus ve sayıklamaya sebep olur. Şuan duyduğun hiç bir şeyi gerçek sanmamalısın. Ateş insana saçma sapan bir çok şey söyletir. "

" Umarım öyledir...

Umarım öyledir Mete, yoksa...
Yoksa, onu bu kez gerçekten terastan aşağı atarım.

Yaparım Mete.
Gözümü bile kırpmadan yaparım. "

Mete:

" Sakin ol abi.
Sen git dinlen ben burdayım. "

Adam gözleri kızın üzerinde bekledi bir süre, sonrada odadan çıkıp oturma bölümüne geçti.

Erol ve Batu hâlâ oturuyordu.
Batuhan:

" Yemeği buraya istedik sakıncası varmı.? "

" Farketmez."

" Abi ne oluyor.
Birşey olmuş. Bizede söyle. "

" Erol."

Dedi Baran sehpadaki sigara paketini eline alarak.

" Buyur abi."

" Kız uykusunda, kaç seni öldürecekler." Dedi.

Batu ile Erol ayağa fırlarken Baran dudağına bıraktığı bir dal sigarayı yakarak derin bir nefes çekti.

" Ne?
Nasıl?
Yani kız aslında... "

" Bilmiyorum Batu.
Ateşi yüzünden kabus görüyorda olabilir. Diyor Mete. "

Adam yerine oturdu.

" Ama araştırdık her şeyi. Söyledikleri doğru. Annesi, yattığı hastane, çalıştığı yer, yaptığı kaza, kanlıları, hatta geçmişte oturduğu yerler ve okulları bile doğru.
Başka da bir bilgi yok hakkında zaten."

Erol:
" Belkide başka birinden bahsediyor. "

Batuhan:

" Mesela? " Dedi sinirli şekilde.

" Mesela babası.
Kız yıllarca ölüm korkusuyla yaşamak zorunda kalmış."

" Uyandığında konuşacak."

Dedi Baran.
Niyeti kızı bir şekilde konuşturmak olmuştu.
Bu cümleden sonra kızın bir şekilde kendisini ikna etmesi gerekiyordu yoksa iyi şeyler beklemiyordu kızı.

O sırada kapı tıkladı. Erol kalkıp kapıyı açarken,

" Yemekler geldi." Dedi

Açılan kapıyla oda servisi ve 2 garson içeri girerek yemekleri masanın üzerine hazırladıktan sonra çıktılar.

Baran yerinden kalkarken saate baktı. Akşam 7 olmuştu.
Kızın olduğu odaya geçerek Mete'ye,

" Nasıl? " Dedi.

38 buçukta sabit. İlacı verdiğimden beri 1 saat oldu nerdeyse ama hâlâ yüksek.

" Yemek geldi, sen yemeğini ye ben burdayım."

" Gerek yok acıkmadım."

Baran sinirle baktı yüzüne.

" Git su iç o zaman."

Mete anladı durumu.

" Neyse birşeyler atıştırayım bari."

Diyerek odadan çıktı Mete.
Baran yatağın kenarına oturup bir süre kızı izledi.
Ateş'i yüksek ve terliyordu.

Ayağa kalkarak odadaki telefonu eline alarak bir arama yaptı.

Acılan telefonla, tek cümle konuştu.

" Çarşafları değiştirmesi için birilerini yolla hemen."

Dedi ve kapattı.
5 dakika sonra kapı sesiyle, kapıyı yine Erol açtı.

Gelen iki kadın,

" Baran bey çağırdı. Çarşaflar için..."

Dediklerinde Erol kenara çekilip girmelerine izin verdi.

İki kadın ellerinde çarşaflar yatak odasına geldiler.
Yataktaki kızı gördüklerinde başları önlerinde beklerken Baran yataktaki kızı üzerindeki çarşafla birlikte kucağına alarak iki adım geriledi.

İki kadın hızlıca ıslak yastıkları alıp, çarşafları değiştirip, temiz ve kuru olanları serdiler. Temizde iki yastık bıraktılar. Baran kızı yatağa bırakırken,

" Yedek çarşaf bırakın."

Dedi.
Kadınlardan biri hızla dışarıya çıkıp arabadaki çarşaflardan 2 tane daha alıp döndü.
Gidebilirsiniz emri ile iki kadın ellerindeki kirli çarşaflarla hızlıca çıkıp gittiler.

Baran giyinme odasına girerek kendi tsörtlerinden birini getirdi. Kızın yanına oturup tişörtü başından geçirip uzun saçlarını tişörtün içinden çıkararak yastığın üzerine bırakmasının ardından, ilk sağ sonra sol kolunu tişörtün kollarından geçirerek kızı yavaşça yerinde doğrultup kendine yasladı.

Kendinde olmayan kızın başı yana düşerken Baran kızın kulağına doğru eğildi.
Fısıldayarak konuştu.

" Sakın!
Sakın, bana yalan söylemiş olma kızıl.
Yoksa senin için çok kötü olur.
Bu narin boynunu kırmak zorunda kalırım. "

Dedikten sonra elinin tersini kızın boynuna koydu. Ateşi artmıştı sanki. Tişörtün arkasını aşağı çekip kızı yerine bıraktıktan sonra önünüde indirip çarşafı tişörtün altından çıkararak kızın üzerinden tamamen aldı.

Ayağa kalkıp kızın üzerindeki tişörtü kızın bacaklarına doğru düzelterek eline aldığı çarşafı banyoya bırakıp çıktı. Yedek çarşaflardan birini alıp açarak kızın bacaklarına örttükten sonra

" Mete!" Diye bağırdı.

Mete hızla kalkıp odaya geldiğinde,
ellerini ceplerine sokarak,

" Ateşine bak yine çıkıyor sanırım."

Mete hemen kızın yanına gelerek komodinin üzerindeki dereceyi alarak kızın alnına doğru tutup düğmeye bastı. Alet 38.8 i gösteriyordu.

" Evet biraz çıkmış.
Umarım daha fazla çıkmaz."

Dedikten sonra Baran'ın bakışları arasında banyoya giderek ıslak bir havlu ile geri döndü.
Kızın alnına koyarak arkasındaki tek koltuğa oturdu.

Baran ayakta Mete oturarak hâlâ uyuyan kızı izlerlerken, Mete aniden ayağa kalktı.

" Ne oldu? " Diyince.

" Abi böyle olmayacak.
Tekrar kan alıp kendim götürüp bakacağım.
Bu ateş normal değil. Kanın temiz çıkmasıda normal değil. Hani enfeksiyon falan olsa abtibiotik vereceğim ama hiç bir şey yok. Gidip kendim görmek istiyorum."

" İyi olur, kendin bak."

" Abi sana ilaç bırakacağım, ben yokken ateşini siz takip edin. 2 saat sonra ateşi böyle, yada daha yüksek olursa serum girişinden yavaşça ver ilacı. Ama ilaçtan önce ateş'i çok çıkarsa ilaç saatine kadar yine bir duş aldırırsın.
Farklı bir durum okursa da beni ararsınız."

Baran elini alnına bastırarak,

" Tamam. " Dedi sıkkın.

Mete çantasından 2 kan tüpü birde enjektör çıkararak kızın kolundan kan alarak tüplere koydu.
Ardından enjektöre ateş düşürücü ilacı çekerek komodinin üzerine bıraktı. Sonrada aldığı kanlarla odadan çıkarken 2-3 saate dönerim diyerek gitti.

Arkasından Batuhan geldi.

" Gel birşeyler ye.
Bu gece nöbet tutacak gibisin."

" Aç değilim. Sizde gidebilirsiniz."

" Sen bilirsin.
Bir şeye ihtiyacın olursa yada sohbet arkadaşı ararsan bir alt kattayız biliyorsun. "

" Yürü git lan zevzek."

" Tamam tamam."

Dedi Batu geri dönerken.

" Masayı kaldırıyorlar, bizde çıkıyoruz.
Yarın sabah şirkete gelecek misin."

" Sabah konuşuruz. "

" Tamam, hadi eyvallah. "

Diyerek çıktı Batuhan. Arkasından da Erol gelerek,

" Abi bir emrin varmı? "

" Yok gidebilirsin. "

" İyi geceler abi."

İki Adam gittikten sonra Baran oturma odasına gelip küçük bara geçerek kendine bir kadeh hazırladı.

Koltuğa oturarak elindeki bardağı yudumlarken aklı hâlâ kızın kurduğu cümledeydi.

Tanıdığını sandığı kız gerçekmiydi, yalanmıydı.

Bu sırada odada yalnız olan kız gözlerini araladı.
Sıcaktan yandığını hissederken üzerindeki çarşafı ayağıyla tepeleyerek kenara ittirdi.

" Çok sıcak." Dedi ağlamaklı.
Devam etti sonra,

" Susadım, su istiyorum. "

Derken gözleri doldu.
Hiç hali yoktu. Neden böyle olduğunu anlayamıyordu. Yerinden kalkmak için çabalarken sanki vücudu onun değildi.
Gözlerini kapatarak düşündü. Daha önce hiç böyle hasta olmamıştı. Şimdi neden bu kadar kötü hissediyordu.

Zar zor yerinden doğrularak yatağın kenarına oturdu.
Ağzının içi boğazına kadar kurumuştu. Etrafina bakarak su aradı. Ama bu odada su yoktu.

Yavaşça yerinden kalktı, ama dönen başı yüzünden daha adım atamadan olduğu yere düştü.
Çıkan gürültüyü duyan Baran elindeki bardaki sehbaya atarcasına bırakıp hemen odaya geldi.

Kızı yatağın yanında yerde dizlerinin ve ellerinin üzerinde görünce hemen yanına gelerek,

" Nereye gidiyorsun bu halde? "

Diyerek kucağına alarak yatağına yatırdı.
Kız hızlı nefesler eşliğinde,

" Çok sıcak.
Susadım..." Dediğinde.

" Bekle getiriyorum."

Dedi Baran.

Gerisin geri odaya, bara geldi. Alt dolaptan su şişesini üst dolaptanda bir bardağı alıp içine su bırakıp geri odaya döndü.

Kızın yanına geldiğinde kızın gözleri kapalıydı. Geri uykuya dalmıştı ateşi yüzünden.

" Leyla." Dedi Baran.
Ama kız cevap vermediği gibi gözlerini bile açamadı.

Temel'in verdiği tonik fazlasıyla etkiliydi. Çıkan ateşi kızı perişan etmişti.

Baran tekrar seslendi.

" Leyla.
Leyla! Aç gözlerini! "

Kız zorlukla araladı gözlerini.

" Çok sıcak." Dedi gözlerini tekrar kapatırken.
Baran hemen dereceyi alarak ateşine baktı. 39 u görünce bi
" Hassiktir." çekti.

" Lan ne ara çıktı bu ateş bu kadar. "

Saate baktı sonra, ilaç saatine daha çok vardı.
Bekledikçe daha hızlı çıkacak ateşi diye düşünüp dereceyi yatağa atarak kalkıp banyoya girdi.

Kabindeki musluğu yine ılık ayarda açarak geri döndü. Bir duş daha alman gerekecek dedi içinden.
Kızı kucağına alarak tekrar banyoya girerken kız durumu anlayıp.
Kıpırdanatak,

" İstemiyorum. Soğuk. "

Desede adam dinlemedi. Sadece,

" Ateşin düşmüyor. Mecburuz."

Dedi.
Kızla birlikte kabine girerek kızı ayaklarının üzerine bıraktı.
Sonrada üzerindeki tişörtüyle birlikte suyun altına itekledi. Kız dur demeye kalmadan bir anda suyun altında buldu kendini.

Bir çığlık daha atarak elleriyle adamın omuzlarından tutarak destek almaya çalışırken, adam kızı belinden sarmış kendine yaslayarak ayakta tutuyordu.
Kız dişlerini sıkarak başı adamın göğsünde alıştığı suyun altında durmaya devam ederken adam kızı izliyordu.
O an aklına gelen şeyle kıza seslendi.

" Leyla." Dedi.
Kız duymadı yada konuşamıyordu.

" Leyla." Dedi tekrar.

Sol koluyla kızı tutarken sağ eliyle çenesini yukarı kaldırarak yüzüne, gözlerine baktı.

Saçlarından yüzüne ordan vücuduna akan suyun altındaki baygın bakışlara bakarak.

" Bana hiç yalan söyledin mi? "

" Hııı? "

Baran kızın çenesini sarsarak,

" Leyla!
Bana hiç yalan söyledin mi?! "

Kız sessiz kaldı bir süre, düşündü.
Baran bu soruyu neden soruyordu.

" Acaba." Dedi içinden.

Adam kızın bedenini sarsarak yeniden ve daha yüksek sesle sordu aynı soruyu.

" Leyla bana cevap ver! Bana hiç yalan söyledin mi? "

Kız başını aşağı yukarı salladı gülümseyerek.
Adamın kaşları çatıldı.

" Ne? Ne söyledin yalan olan? "
Dediğinde kız gülümsemeye çalışarak adama bakarken.

" Ben 24 yaşındayım." Dedi.

Adamın beklediği cevap bu olmadığı için anlık saşırırken kız olduğu yere bıraktı kendini. Zira ayakta duracak hali kalmamıştı.

Baran hızla sarıldı kıza.

" Sana bunu mu sordum?"

Diyerek sinirle musluğu kapatıp kızı kucağına aldı. Kabinden çıktıktan sonra banyodan çıkarak odaya geldiler tekrar.
Kızı yatağın kenarına oturduğunda su yüzünden kızın elleri kendi kollarında dişleri birbirine vuruyordu.

Hızla giyinme odasına girerek bir tişört daha alıp geldi adam. Kızın önünde durarak,

" Kaldır kollarınıda üzerini değişelim."

Kız yavaşça kollarını kaldırırken aklı başına geldi. Anında geri indirirken kollarını,

" Olmaz. B. Ben kendim giyerim." Dedi kekeleyerek.

" Sana bakmam merak etme."

Dedi Baran.

" Erkek Fatma'lar tipim değildir.
Vücudun da güzel değil ayrıca."

" Ne.? " Dedi kız gözleri kocaman.

" Çıkar şunu."

Dedi adam tişörtü uçlarından tutup hızla yukarı çekerek.

Kız attığı çığlıkla üzerindeki tişört başından çıkarken, elleriyle kendini kapatarak öne doğru eğildiğinde başından aşağı diğer tişört geçti.

Hızla kollarını geçirip tişörtü uçlarından aşağı çekerek indirdi kız. Sonrada yatarak çarşafı üzerine çekerken Baran çektiği çarşafı tutarak izin vermedi.

" Ateşin var."

" Üşüdüm. Bırak! "

" Olmaz."

" Çok zalimsin."

Dedi kız bacaklarını kendine çekerken.

Adam kızın üzerine eğilerek,

" Zalim mi.?
Bu gördüğün hiç bir şey kızıl. "

Diyerek doğruluktan sonra dönüp giyinme odasına ilerledi.
Üzerindeki ıslak kıyafetlerden kurtulup eşofmanlarını giyerek geldiğinde kız çoktan tekrar uyumuştu.

Baran dereceyi tekrar eline alıp kızın alnına yaklaştırarak düğmeye bastığında alet 38 i gösterdi.

" İyi bari." Dedi.

İlaca bir saat kalmıştı. Bir saatte ateşinin bu kadar çıkmamasını umarak kendini koltuğa bıraktı.

Cenin pozisyonunda yatan kızı izledi bir süre.

Gülümsedi.

" Demek 24 yaşındasın.
Yalancı kızıl.
Umarım tek yalanın budur. "

Baran bir saat boyunca koltukta oturup düşündü, tarttı.
Arada birde kızın ateşini ölçerek kontrol etti. Hâlâ aynıydı ateşi.
Geriye yaslandı.
Öncelikle kızın söylediği,

" Kaç seni öldürecekler."

Cümlesini çözecekti. Eğer Baran'ı ikna edecek bir şey söylerse, onu kanlılarından uzak tutacak bir işe yerleştirecekti.
Bunların hesabını yaparken saate baktığında ilaç saatinin geldiğini görünce kızın ateşini tekrar ölçtü.

38.6 yı görünce sinirlendi. Mete haklıydı. Normal değildi bu ateş. Anında geri yükseliyordu.

Ayağa kalkarak komodinin üzerindeki enjektörü alıp ucundaki iğneyi çıkararak kızın kolundaki kelebekteki serum girişine takıp yavaşça bastı ilacı.

Bu sırada kapının açıldığını duydu. Şifreyi girerek gelen Mete idi.

Baran oturma odasına gelerek durdu.

" Eee.? "

Mete başını iki yana salladı.

"Kanlar temiz abi.
Anlamadım gitti neden oluyor. Ben yokken yine..."

Demiştiki Baran, " 39 u geçti." Dedi.

" Duşa sokup ilacı verdim, uyuyor."

Mete elini alnına bastırarak,

" Bir daha çıkarsa Araştırma Hastanesine götürelim.

Şimdilik sadece takip edeceğiz o zaman."

Dedi Mete kızın yanına gelerek.

" Sen uyu dinlen abi ben burdayım."

Adam,
" Yatsamda uyuyamam ama denerim."

Diyerek oturma odasına giderek koltuğa uzandı.

*****

Sabah güneşinin ilk ışıklarıyla uyanan Baran gözlerini açar açmaz ayağa fırladı. Uyuyamam derken sızıp kalmıştı. Elleriyle yüzünü sıvazlayıp hemen kızın olduğu odaya gelerek kıza baktı. Kız uyuyor Mete de koltukta kızı izliyordu.

Yanına gelirken Mete Baran'a döndü.

" 36.8 düşüyor.
Belliki geçici bir şeydi.
Belkide yaşadığı yakalanma korkusuyla oldu." Dedi Mete.

" Yine sayıkladı mı?"

" Hayır deliksiz uyudu.

Hâlâ kızın söylediği şeyemi takılısın."

" Kaç seni öldürecekler.

Demesi normal bir şey mi? "

" Değil ama sonuçta ateşş....,"

Demiştiki kızın mırıltılı sesi duyuldu yeniden.

Kıpırdanarak hızlı nefesler almaya başladı.
Sonra yine aynı şeyi söyledi.

" Kaç...
Kaç seni öldürecekler. "

Baran'ın kaşları yeniden çatıldı.
Kıza doğru sinirle bir adım atmıştıki.
Kız yeniden konuştu.

" Kaç baba...
Kaç seni öldürecekler kaç..."

Baran anında durdu yerinde.
Kıza bakarken kapalı gözlerinden akan yaşı gördü. Mete,

" Kabus görüyor. "

Dedikten sonra Baran'a bakarak.

" Abi yalan söylemiyor bence."

Diyince Baran arkasını dönüp odadan çıktı. Arkasından da Mete.

İkisinin odadan çıkışıyla kız gözlerini açarak biraz doğruldu.

" Kahrı bela.
Nerdeyse yakalamıyordum."

Sonra yüzü asıldı.

" Birgün bana yardım ettiğin için pişman olacaksın Baran Karamanoğlu. O gün ben senden daha pişman olacağım.

Ama annem ve senin aranda annemi seçmek zorundayım.

Yoksa Temel annemi öldürecek."

*****************************

Evet bölüm sonu canlarım Beğeni ve yorumları bekliyorum.

Loading...
0%