@azamet_29_2
|
" Kahrı bela. Dedikten sonra yüzü asıldı. " Birgün bana yardım ettiğin için pişman olacaksın Baran Karamanoğlu. O gün ben senden daha fazla pişman olacağım. Ama annem ve senin aranda annemi seçmek zorundayım. Yoksa Temel annemi öldürecek." Dedi kısık sesle, sonrada gözlerini kapattı tekrar. Ama yine de ayakta durmakta zorlanıyordu. Bu anlam veremediği Ateş yüzünden gerçekten bitkin hissediyordu. Nereden çıkmıştı bu aptal ateş anlayamamıştı bir türlü. Bitkin haline rağmen gitmekte kararlıydı. Yoksa bir pot daha kırmaktan korkuyordu. Bütün planı alt üst ederse Temel Leyla'yı bırakıp annesinden alırdı hırsını. Belki de öldürürdü. Annesinin ölmesi düşüncesi bile tüylerini diken diken etmişti. Bu korkuyla birlikte yavaş adımlarla odanın kapısına doğru yürüdü. Elini kapının yanindaki duvara yaslayarak ayakta durdu. " Akşam gelirim." Diyen Mete' nin sesinin ardından kapanan kapı sesinden sonra odadan Baran ve Batuhan'ın sesi geldi kulağına. Batuhan, " Ee bugün şirkete gelecek misin?" Diye sorunca Baran, " Hayır. Diye yanıtlayınca Batuhan, " Bugünlerde bütün işleri benim üzerime yıkıyorsun farkındamısın? " Dedi. " Ee ne yapalım oğlum, seni boş yere mi aldık yanımıza, destek ol istedik." " Tamam tamam anlaşıldı. " Ben birazdan gidiyorum zaten kimseyi oyalamak istemem. Siz de kendi işlerinizi rahatlıkla bakabilirsiniz Baran bey. Tabii önce kıyafetlerimi verirseniz." Dediğinde kız sırtını kapı kasasına yaslamış ayakta zor duruyordu. Baran bir baygın gözlerle bakan kıza, bir kısa kalan tişörtün altında görünen bacaklara baktı. " Ne işin var senin burda, yatağına dön." " Gerçekten türkçen kıt. Batuhan kıza kısa bir bakış attıktan sonra sırıtarak Baran'a baktı. " Ben çıkıyorum. Dedi kahkaha atarak kapıdan çıkarken. Kız kaşları çatık şekilde Batuhan'a bakarken Baran kızın yanına gelerek, kolundan tuttu. " Yatağına dön." Kız sinirle kolundaki eli ittirip ayaklarının üzerine basarak doğruldu. " Evime gideceğim." Derken dermanı kesilen dizleriyle olduğu yere yığılacakken Baran tuttu koltuk altlarından. Başı adamın göğsüne düştü. " La*et olsun! " Dedi dişlerinin arasından, güçsüz haline küfürler ederek. " Ayakta bile duramıyorken nereye gidebileceğini sanıyorsun? " Diyerek tek hamlede kızı kucağına alarak tekrar yatağa getirip bıraktı. " Yat yerine ve dinlen." Kız kolunu kaldırıp alnına yasladı. Kapalı gözlerle yorgun bir nefes alıp verdi. " Birazdan kahvaltı gelecek. Kahvaltını yapıp ilaçlarını al." " Olur anneciğim." Dedi kız Baran çarşafla bacaklarını örterken. " Ah pardon babacığım demeliydim sanırım." Diye de ekledi. " Alerjin ve ateş yüzünden neredeyse ölecektin, yinede çatal dilinin maşallahı var." " Bunu iltifat olarak alıyorum." " Neye alerjin var? " " Neye alerjim olduğunu bilmiyorum, hastaneye gidip test yatırmıştım ama sonuçları alma fırsatım olmadı. Malûm eşşek gibi çalışıyorum. " " Peki neden ateşlendin? " " Bak onu ben de merak ediyorum." " Bilmediğin bir hastalığın mı var? " " Sanmam bugüne kadar hiç bu kadar ateşlendiğimi hatırlamıyorum. " Neye? " " Sana." Adam sinirle baktı kızın yüzüne. Kıza yardım etmesine rağmen sürekli çemkirmesi ve laf sokması sinirini bozuyordu. " Diyorum ki şu bana vaadetiğin otel odasını göstersende bende gidip kafamı dinlesem. Yarın da kendi evime gitsem. " Adam oturduğu koltukta geriye yaslanarak bacak bacak üzerine attı. " Anlaşılan ateş yüzünden beynin erimiş senin. Dün sana anlattıklarımı ne çabuk unuttun. Kız duyduğu cümle ile öfkeyle açtı gözlerini. Bu piç aslında kızı istiyordu bu barizdi. Dişlerini ve yumruğunu sıkarken tırnaklarının etine girdiğini hissetti. " O yüzden bir süre otelde kal dedim sana." Baran'ın sözleriyle kendine geldi. " Bencede olur valla. Dedi kız alayla. " Benim için sorun değil. De borçlarım, kiram , annemin hastanesine ödemem gereken aylık para... Yani benim çalışmam lazım. Bu şekilde burada yatarak çalışamam. Üstelik o şerefsizin yüzünden kullandığım takside hasar aldı. Tabi son söylediği sadece yalanlardan biriydi. Adam bir süre kızın yüzüne bakarak düşünmeye başladı. " İhtiyacın olan parayı ver veririm." Kız adama döndü. Bu kadar iyi birimiydi bu Baran gerçekten. Sinirle baktı gözlerine. Leyla'da annesinide alıp bu ülkeden gidecekti. İşte tamda bu yüzden aslında kendine, yani kafasının karışmasına sinirlenerek bağırdı. " Senden para falan istemiyorum dedim." Derin bir nefes alıp sakin kalmaya çalışarak konuşmasına devam etti sonra. " Bak, yardımın için teşekkür ederim.. Ama ne paranı ne de odanı istemiyorum. Yoldada Emniyet Müdürlüğü'ne gidip peşimdeki adamların beni bulduğunu söyleyecek, evimi ve beni korumalarını isteyeceğim." " Madem öyle, o halde bana çalış." Dedi Baran kızın söylediklerine aldırmadan. " Ne? " Dedi kız şaşkın. O sırada çalan kapı için kalkan Baran, " Bana çalış. Erol'un gelemediği zamanlardada bana şoförlük yaparsın. " Diyerek çıktı odadan Kız arkasından alık alık baktı sadece . " Hadi canım." Dedi kız. Sadece adama iş uydurmaktı bu yaptığı o kadar. ***** " Saat 10 olmuş. " Korkmuyor musun? " " Neden korkacağım." " Bu işi aldın ama kızın üzerinden yapmışsın bütün hesapları. Kıza birşey olduysa ne olacak." " O zaman B plânına geçeriz. " " B plânı derken." " Sana daha önce de söyledim. O sırada masadaki telefon çalınca Temel'in yüzü değişti. Tekin oturduğu yerden doğrularak telefona bakmak isteyince hızla yerinden alındı telefon. Temel sinirle Tekin'e bakarken Tekin elleri havada, " Tamaaam. Dedi elindeki çayı ağzına götürürken. Temel. " Alo. " Dedi. Tekin her ne kadar meraksız ve sakin görünsede kulağı telefonda gözü Temel'in yüzündendi. Ama hiç birşey duymadığı gibi anlamıyorduda. Temel sessizce dinliyordu sadece. Sonrada telefonu hiç bir şey söylemeden kapattı. Tam bir profesyoneldi Temel. " E anlat artık." " Baran'ı istiyor. " Nereye? " Temel yine ters ters baktı. Telefonu eline alarak bir arama yaptı. ***** Kız gelen kahvaltı ile masaya gelmiş Baran ile karşılıklı oturmuş küçük lokmalarla kahvaltısını yaparken, koltukta olduğunu sesiyle farkettiği telefonunu duyunca arkasını dönerek telefona baktı. Yerinden kalkıp koltuktan telefonunu alarak açıp geri masaya döndü. Yeine oturarak, " Alo Temel Reis? " " Alo Leyla, nasılsın kızım? " " İyiyim Temel Reis." " Dünden beri aramanı bekliyorum. " Sanırım üşüttüm Temel Reis. Ateşim çıktı, arayamadım." " Şimdi nasılsın? Temel'in ne sormak istediğini anlamıştı kız. " Sağolsun Baran bey çok ilgilendi benimle." Dedi yalandan bir gülümseme ile. " Tamam akşam gel mutlaka görüşelim." " Tamam hadi görüşürüz Temel Reis." " Temel telefonu kapatarak. Açılan telefonla, " Alo Emre." " Emret abi! " " Sana söylediğim şeyi bugün yap. Kadını alıp diğer yere götürün." " Abi kız gelip sorarsa." " Sanane lan! Sen dediğini yap!" " Emredersin abi." ***** Baran günün çoğunu çalışma odasında geçirdi. Bir ara birilerini arayıp birşeyler istedi. Batuhan olduğunu telefona adını söyleyerek bağırmasından anlamıştı. Batuhan Baran gibi değildi. Daha neşeli, matrak biriydi. Baran' la bile alay edebiliyordu. İşin garibi Baran sadece kuru gürültüyle kızıyordu ona. İkisinin aynı yetimhanede büyümelerinden kaynaklı olduğunu düşündü kız. Abi kardeş gibilerdi. Leyla ise kahvaltı ve ilaçlardan sonra bütün günü yatakta düşünerek geçirmişti. Bir an önce toparlanıp ayağa kalkmak istiyordu. Temel normalde Leyla'yı arayıp sormazdı. Kızın kafasına takılan şey tamda buydu. 17:10 u gösteriyordu. Belkide Baran'a sormalı diye düşünerek odadan çıkıp oturma odasına yürüdü. İki gündür başımı bekledi diye düşünürken Baran gözlerini açtı. Kız aniden açılan koyu mavilerle yerinde sıçradı. " Nereye kızıl? " Kız parmağını damağına bastırdıktan sonra, " Benim Temel'in yanına uğrayıp konuşmam gerekiyor. Ama kıyafetlerimi bulamıyorum. " Baran: " Hepsini attım. " Ne? " Hayır... Dedi adam yerinden kalkarak bara yürürken. Kız âni bir sinirle " Sen delirdinmi ? Adam aldırmaz şekilde kıza bakarak, " Çöp konteynırı gibi kokuyordu kıyafetlerin. " Duyduğu şeyle baka kaldı kız. " Kusura bakmayın Baran reis. Kıçımı kurtarma derdine düşünde geçtiğim çöplük yerlere bakmayı unutmuşum. Adam elindeki kadeh dudaklarında, kaşları çatık sinirle bakıyordu kıza. " Koltuktaki çantalar senin." Dedi sadece ama sinirli sesiyle. Pantolon, kazak, ayakkabı mont, çamaşır. Hepsi birbirinden kaliteydi. Kız söylediklerine biraz pişman olmuştu. Ama biraz. " En başta söylemeliydin diyerek çantaları alıp ayaklarını yere vura vura odaya dönerken Baran'ın, " YA SABIR!! " Sözünü duysada duymazdan geldi. Biraz sonra üzerini giymiş şekilde elinde mont ile geldi odaya. " Yardımın için teşekkürler." Dediğinde, adam cevap vermek yerine barın arkasından çıkarak kapıya yöneldi. " Tufan, İsmet... " Tamam abi." Baran kıza dönerek, " Yarın sabah 8 de şirkette olacaksın. Yoksa maaşından keserim. " Dedikten sonra kızın çıkmasını bekleyip kapıyı kapattı. Kız önce şaşkın kapıya baktı, sonrada dişlerini sıkarak, " Dengesiz sırık. " Dedi hırlayarak. Yanındaki adamlara dönerek, " Gidelim şu aptal yerden. " Diyerek önden önden yürüdü. Kız yol boyunca 2 gündür yaşadığı şeyleri ve Baran'ın kendisine nasıl yardım ettiğini düşündü durdu. Aslında bir ara düşünmemeye çabaladı ama olmadı. Sanki bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçip duruyordu sahneler. Önce kanlılarından kaçabilmesine yardım edişi kaçtıktan sonra onu bulup hasteaneye götürüşü, sonra allerjisi yüzünden nefes alamazken yardım edişi ve hastayken ateş'ini düşürmek için nasıl çabaladığı... Kız adamı tuzağa çekerken adam kızın hayatını kurtarmıştı. Yarım saatin sonunda duraktaydılar. " Burda bekleyin. Dedi adamlara. Adamlar sessiz beklerken kız indi. Kapıyı açarak içeri girdiginde Temel yine koltuğunda oturuyor, masanın hemen önündeki koltuktada Tekin vardı. " Oo gelebildin nihayet." Kızın bakışları Temel ve Tekin'in yüzlerinde sırayla gezerken Temel ve Tekin de kıza bakıyorlardı. Kız bir iki adım ilerleyerek Temel'in hizasında durdu. Başını kaldırmadan konuştu. " Annemi ve beni azad et. Adam birden alayla kahkaha atarak bir kıza bir Tekin'e baktı. " Duydun mu Tekin? " Dedi hâlâ gülerek. " Hanım efendi vicdan azabı duymaya başlamış. " Temel birden kızın yanına bir dizinin üzerine çökerek eline sardığı kızıl saçları geriye doğru çekerek yüzünü yüzüne yaklaştırdı. " Artık çok geç güzelim. Sonra kızı yere savurarak ayağa kalktı Temel. Kızda peşinden zorlukla kalktığında, " Ben ne dersem yapacaksın. " Hayır! " Dedi kız yüksek sesle. "Hayır yapamam! " Temel'in öfkeden kızaran gözleri bir anda kızı buldu. Hızla boğazından tutarak arkasındaki duvara yasladı kızı. Boğazını sıkarken yüzünü yine yüzüne yaklaştırarak konuştu. " Şuan annen nerde biliyormusun? " Dediğinde kızın gözleri korkuyla büyüdü. Adamı kollarından tutarak, " Nerde.? Adam sırıtarak konuştu. " Annenin ölmesini istemiyorsan, benim dediğimi yapacaksın. 2 gün. 2 gün sonra onu bize getireceksin. Dediği anda elini boğazından çekerek en sertinden bir yumruk attı kızın karnına. Bir eli karnında bir eli yerde dişlerini sıkarak olduğu yerde kıpırdayamadan kala kaldı. " Telefonun dinlemede. Mesajlarında. Ayağını denk al. Açık verme, yoksa bedelini anneciğin öder... Şimdi defol git Baran Karamanoğlu'nun yanına." Kız duvardan destek alarak yerinden zorlukla kalkarken, şuana kadar sesizce onları izleyen Tekin'e baktı. Adam istifini bile bozmadan ikisini izlemişti sadece. Kız Temel'e döndü, " Anneme dokunmayacaksın. Söz ver bana. " " Baran'ın ölüsüne karşılık annen..." ***************************** Evet bölüm sonu canlarım. Beğeni ve yorumlar itina ile alınır. |
0% |