@azamet_29_2
|
Evet ateşi vardı. " Neden soğuksun. " Bende üşüdüm... Dediğinde gayri ihtiyari sarıldım. " Sıcak..." Dedi yarı açık gözleri kapanırken. Kucağımdaki kızı uyandırmamaya dikat ederek tekrar içeri girdim. Soğuğa rağmen çıplak bacakları bile sıcaktı. " Bırakma! " Gitme Gümüş." Dedi iç çekerek. "Gümüş kim lan! " Tekrar eğildim yatağa bırakmak için ama ahtopot gibi saran kollarını sımsıkı boynuma sarıp burnunu boynuma dayadı. " Bırakma beni..! " Diyerek alıp verdiği nefesi yüzünden bütün damarlarım geriliyor Yüzüne baktım inceleyerek. Hayır derin uykudaydı. Kollarını zorla çeksem, uyanacak kendini bu halde kucağımda görünce daha kötü olacaktı belkide. Hassiktir. " Başka bir kadın olsan görürdün sen... Diyerek sinirle yatağın üzerindeki pikeyi çekip beline kadar örttüm yavaşça. Bir kaç dakika öylece kucağımda uyuduktan sonra nefesi hızlanmaya başladı. Ateşten olmalı diye düşünüp elimi alnına koydum yine uyandırmamaya dikkat ederek. Ateşi gittikçe artıyordu muhtemelen. Sikeyim böyle işi. Derken " Nerdesin lan! "Yine ne oldu.?" " Ateşi var. " Neden ateşlendiki." Dedi çantasından hızla ilaç ve serum çıkararak. " Saçı başı ıslak. Üstüde. "Demek uyuyarak geziyordu..." " Evet. " Farkettin mi Ateş. " Köstebek..." Duyduğum sesle kıpırdamadan Ela'ya çevirdim gözlerimi. Köstebek derken nefesi tenime değiyordu yine. " Neden bu evde köstebek geziyor." Dedi uykusunda gülümseyerek. " Köstebek var. Duyduğumuz ses dedemindi. " Ateş. Dedi kısık sesle. " Deniz topla şu kızı. Dede salona geçelim." Dedemle birlikte salona inince, Dedem: "Adamların arasında biri başkasına çalışıyor. " Dedi. " Hassiktir. Diyerek sinirle kendi etrafımda dönerken. " Faruk." Diye bağırdım. İçeri giren Faruk'a yaklaşıp. " Faruk müştemilatta kaç kişi var. " " 10 abi. " " Her birini izlet." "Anlamadım abi neden.? " Adamların içinde köstebek olabilir." " Nasıl olur, kim cesaret eder.?" "Eden etmiş Faruk. " Emredersin abi." Faruk gidince cebimden paketimi çıkarıp sol elime ters çevirip vurdum. Çıkan iki sigara ile paketi dedeme uzattım. Dedem düşünceli şekilde koltuğa otururken ben ayakta ileri geri yürüyerek düşünmeye başladım. Doğru olabilirmiydi gerçekten. Gerçekten bu evde bir köstebek varsa onu hissettirmeden bulmalı kime çalıştığını öğrenmeliydim. " Ne yapmayı düşünüyorsun? " Diye soran dedemle düşüncelerimden sıyrılıp kendime geldim. " Önce kız uyansın. Kızın gördüklerine sadece rüya diyemiyorum artık. " Sigaram bittiğinde kalan izmariti küllüğe basıp hızlı adımlarla yukarıya Ela'nın yanına çıktım. " Ateşi 39.8 'di. Derin bir nefes aldım. " Nasılsa uyanacak. Dediğimde Deniz sessizce çıktı odadan. Kızı izleyerek koltuğa bıraktım kendimi. Alnımı ovuşturarak yeniden düşünmeye başladım. Ela'yı bu eve getirdiğimden beri sürekli bir olay oluyordu. Peşimdeki soysuz beni öldürmek için arka arkaya hamleler yapmış ama Ela beni iki kere kurtarmış ve bunu o rüyaları sayesinde yapmıştı. Bir yandan peşimdeki piçi ararken bir yandanda Ela ile konuşacak ne olursa olsun kafasının içindekileri öğrenecektim. Ela uyurken bende biraz uyumak için koltuğa uzanıp gözlerimi kapattım. Kaç gündür uykusuz ve yorgundum ve doğru düşünemiyordum artık. ***** Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. Hemen yerimde doğrulup tutulan boynuma aldırmadan ayağa kalktım. Ela' da uyanmış öylece tavanı izliyordu. Ellerimi ceplerine sokarak yanına kadar geldim. " Uyanmışsın." " Yine nasıl bu hâle getirdin kendini." Yine cevap yok. Yatağın kenarına oturup yüzüne baktım. Bu arada Deniz girdi içeri. " Ateşin düşmüş. Dedi serumu ve kelebeği çıkararak. " Gece ateşin çıkmıştı. Dedikten sonra, " Zehra hanıma söyleyeyim sana sıcak bir çorba yapsın, midenide yormaz hem. " Diyerek kapıya yöneldi Deniz. " Dilini kedi yemiş. Diyerek ayağa kalktım. Yanına gelip kulağına yaklaşarak, " Çabuk kalkmaya bak. " Susarak kurtulamazsın. Konuşacağız ve bu işi çözeceğim." ***** Gözlerimi kolumda hissettiğim tanıdık sızıyla açtığımda önce etrafıma bakımdım. Odamdaydım. Hatırlamak için kennimi zorlayarak yerimden kalmaya çalıştığımda kemiklerimin ağrıdığını hissettim. Bütün vücuduma iğneler batıyordu sanki. Bu sırada Ateş'in uyandığını gördüm. " Uyanmışsın." " Yine nasıl bu hâle getirdin kendini?" Cevap vermedim artık yorulmuş hissediyordum. Ne bedenim ne ruhum yaşamak istiyordu. Ateş yatağın kenarına oturup beni izlemeye başladı. Bu sırada yine o doktor girdi içeri. " Ateşin düşmüş. Dedi. " Gece ateşin çıkmıştı. O sırada Ateş, " Dilini kedi yemiş. Diyerek ayağa kalktı. " Çabuk kalkmaya bak. " Susarak kurtulamazsın. Konuşacağız ve bu işi çözeceğim." Sonra oda odadan çıkıp gitti. ***** Onunda gidişiyle gözlerimin dolduğunu hissettim. Yaşadıklarım gitdikçe ağılaşıyordu. Gözlerimdeki yaşlar dahada arttığında ellerimi yüzüme kapatarak ağladım sessizce. " Özür dilerim. "*Ela ağlama. " Nefret ediyorum. Defolun. Dedim histerik bir gülümseme ile. " Neden." Dedim ağlamaya devam ederek. "Neden öldün baba? Ölmekle yaşamanın arasındaki sallanan o ince köprünün ortasında bir işaret bekliyor nereye gideceğini bilmeden. Gelsem... Yerimden yavaşça kalkarak dolaba yürüdüm. Üzerimdeki tişörtü çıkarıp bir eşofman takımı giyerek odadan çıktım. Aklımdaki şeyden vazgeçmeden önce hemen yanlarına inerek bütün cesaretimi toplayıp tam karşılarına geçerek oturdum. İkiside bana bakıyordu. " İnmeye karar vermişsin nihayet." ***** " O gün... Dedi kız. Ateş'in beklediği cümle bu değildi. " Evet, verdim." Dedi cümleye odaklanarak. " Ne istersem yapacağını söyledin. " " Evet söyledim. " " Yemin et. " Adam kızın yüzüne sessizce bakmaya devam ederek sigarasından derin bir nefes daha çekti. " Ben bir söz verdiysem kesinlikle tutarım." " İnanayım mı?" " Evet." Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra.. " O zaman vur beni!" Dedi kız başını dikleştirip çenesini kaldırarak. " Dileğim beni vurman!" Deniz şaşkınlıkla ayağa fırladı. " Ela aklını mı kaçırdın ? " Öyle bir niyetim yok!" Dedi kız sinirle ayağa kalkarak. " Can benim dilek benim seni ilgilendirmez. Manyak olmasına gelince." Dedi Ateşin gözlerine diktiği bakışlarla. "Şuan şükrettiğim tek şey manyak oluşu. Dediğinde Ateş kıza dikti ölüm karası gözlerini. İstediği buydu çünkü. " Zaten delirmeme ramak kaldı... Dedi bir çırpıda. " Ela. " Sizi ilgilendirmez. " " Seni vurursam rahata erecekmisin gerçekten ?" Dedi Ateş başını yana devirip kızı yukardan aşağı süzerken. " Evet. " " Tamam, o halde bir anlaşma yapacağız. Sen bu rüya işini ve o küçük kafanda yaşadığın herşeyi başından sonuna kadar, hiç birşey atlamadan bana anlatacaksın. Cümlen bittiğinde bende hiç ikiletmeden dileğini yerine getireceğim anlaştık mı? " Dedi Ateş çenesini dikleştirerek. Kız düşündü. " Ne olacak söylesem. Zaten yolun sonuna geldim." "*Aptal olma Ela. " Sen kapa çeneni." Dedi kız dişlerini sıkarak. Bu hâli Ateş'in dikkatini çeksede bir şey söylemedi. " Tamam." Dedi kız. "Kabul ediyorum. Ben herşeyi anlatacağım sende sözünü tutacaksın. " Deniz elleri saçlarında, " Ya siz kafayı mı yediniz.? Ben gidip Yaman beye haber verceğim." Deniz ayağa kalkıp iki adım atmıştıki, " Deniz!! " Dedi Ateş silahını çekip Deniz'in kafasına nişan alarak. " Karışırsan önce senin kafana sıkarım. Kes sesini otur yerine." Deniz Ateş'in gözlerindeki öfkeyi gördüğünde yerine geçerek oturdu. " Seni tanıdığım güne la*et olsun Ateş Yıldırım." Ateş sakin şekilde koltuğa oturdu. Silahını dizine koyarak, " Başla.. " Dedi. " Sor." Dedi kız arkasındaki koltuğa oturarak. "Ne zaman başladı." " Karda beni baygın bulduğunda." " İlk rüyan gece kulübümü? " " Evet." " Sonra." "Sonraki gece rüyamda kocaman bir yılan ve kurt gördüm. Rüyamdaki yılan bu evde ve beni takip ediyordu. Ama zarar vermiyordu. Korkuyla kapıdan bahçeye çıktığımı ve bahçede ağzı kanla kaplı bir kurtun bana saldırdığını gördüm. Ama o yılan araya girerek kurdu öldürdü. " Devam et." Dedi Ateş. İlgisini çekmişti bu rüyalar. " Sonraki rüyamı Emel burdayken gördüm. Sonra..." " Nasıl düştün." Ateş Emel'in ilgisi varmı merak ediyordu hâlâ. " Emel mi yaptı.?" Ela başını salladı. " Beni aşağı itti." Dedi. " Neden.?" Dedi Ateş dişlerini sıkıp yerinde doğrularak. " Bilmiyorum. O gece yine kabus gördüm. Yine o kurt ve yılan vardı. Daha büyüklerdi. O Gece anladım aslında o yılan rüyalarımdaki koruyucuydu. Sabah uyanıp aynaya baktığımda yine iki gözümünde kırmızı olduğunu gördüm. Dahası..." " Dahası ne? " " Birinin Merhaba Ela. Dediğini duydum." "Sonrada kriz geçirip balkona fırladın." " Evet." Sonraki günlerde mahzende geçirdiğim krizden sonra yani, duyduğum o ses..." Dedi ve durdu kız. " Ses? " Dedi Ateş. " O ses benimle konuştu." " Seninle konuştu. " Evet." Dedi kız. " O zaman az önce de konuştu. " Evet oydu. " Az önce ne dedi." " Aptal olma dedi anlatma mı istemiyordu." Ateş duyduklarıyla hayret üstüne hayret yaşıyordu. "Ya son olan şeyler." " Mezarlıktan gelirken arabada gördüğüm rüyada senin zehirlenerek öldüğünü gördüm. Ama rüyam o gün değil oteldeyken gerçekleşti. " " Nasıl anladın?" Dedi Ateş. Artık fazlasıyla ilgisini çekmişti bu kız. " Garson kız. Kafamda duyduğum ses rüyamdaki işaretleri öğrenmelisin diyip duruyor. " Ya Mahir. " " Yüzüne bakarken kırmızı gözüme bir ağrı saplandı. Seninle konuşurken yüzüne baktığımda da başında yara ve kan gördüm. Sonrada bahçede... Öldü. Engel olamadım. " Peki dün gece." " Dün gecemi ? " Dün gece ne oldu." Kız biraz düşündü. "Sen gittikten sonra odaya çıktım. Üzerimde Mahir'in kanını görünce midem bulandı. Koşarak banyoya giderek... "Sonrada üzerimdekileri çıkarttığım gibi kendimi soğuk suya attım." " Seni aptal. " Sonra yatıp uyudum. " Gümüş? " " Gümüş işte. O yılan. Tıpkı senin yüzüğüne benziyor. " Dediğinde Ateş parmağındaki yüzüğe baktı. " Gümüş köstebeği yakalayıp tek lokmada yuttu. ....Hepsi bu işte. Adam duyduğu şeylere inanamaz şekilde baktı. " Tamam. " Dedi. " Sen anlaşmaya uydun sıra bende. Dileğini yerine getireceğim. O yüzden bir iyilik yaparak son kez soracağım. Ayağa kalkan kız yutkunarak Ateş'in gözlerine baktı bir süre. " Eminim..! " Dediği anda Ateş hızla ayağa kalktı, yine hızla çektiği silahını kıza çevirip hiç düşünmeden tetiğe bastı. Deniz şok olmuş şekilde bir yerdeki kıza bir Ateş'e baka kaldı. " Allah belanı versin Ateş Yıldırım. Dedi hızla kızın yanına gelip sehpadaki örtüyü alıp kızın yarasına bastırarak. " Sözümü tuttum. Çık Faruk'u çağır arabayı getirsin. " Dediğinde Deniz koşarak dışarı çıktı. Dışarı çıkıp hazır bekleyen arabanın arka koltuğuna geçip otururken elindeki örtüyü yaraya bastırmaya devam etti. " Faruk bas gaza bas." Dedi Deniz. " Abi ne oluyor yine. " Ateş sessiz kızı izlerken Deniz, " Manyak abin kıza verdiği sözünü tuttu. " Deniz susmazsan senide vuracam." " Delisin. " Deniz kess. Yoksa sikecem o çeneni." Hızla geldikleri hastane acilinde duran arabayla önden Deniz inerek koşarak içeri girdi. Ateş kızı getirip sedyeye bıraktığında hiç bekletmeden ameliyat için alıp götürdüler Ela'yı. Ateş kızın arkasından bir bakış attıktan sonra kenardaki koltuğa oturup bir sigara çıkararak dudaklarına koyup yaktı. Deniz ve Faruk oturmuş gamsız sigara içen adamı izlediler bir süre. ***** Sabaha kadar uyumamış ameliyattan sonra odaya alınan Ela'yı izleyerek söylediği şeyleri tekrar tekrar düşünerek bir şeyler bulmaya çalışmıştım. Sonunda kıpırdanmaya başlayan Ela'yı görünce yanına gelip gözlerini açmasını bekledim. " Günaydın. " Yalancı." Dedi kız "Bana yalan söyledin. " Yanlış aptal kız. Tıpkı o gün yanlış yöne giderek bayılana kadar yürüdüğün gibi dünde yanlış dilek diledin ve şuan aptallığın sayesinde hâlâ yaşıyorsun. Dahası başka dilek hakkın kalmadı."
|
0% |