@azamet_29_2
|
" Buraya gel!" Arkam Ateş'e dönük başımı salladım iki yana. Hayır anlamında. " Buraya gel... Ela! " Duyduğum yüksek sesle yerimde sıçradım. Yavaşça arkamı dönerken gözlerim yerdeydi. " Buraya gel." Ağır adımlarla yaklaşıp yatakta aynı şekilde yatan Ateş'in yüzüne baktım kaçamak şekilde. " Ben sana odana dön demedim mi? " Şey... Kısık gözlerle bana baktı. " Neden bakıyordun? " Dediğinde kıpkırmızı olduğumu hissettim. Bel gamzene takıldım, çünkü zaafım var diyemedim. " Söyle. " Ha? " Be ben... " Utandın." Dedi. " Hayret. Kocaman gözlerle buz gibi bakan gözlere baktım. " Neeee!? " Yaptın... " Hatırlamam için öyle birşey yapmam lazım. Yap-ma-dım! " " Neden yalan söyleyeyim. " Evet." " Ben geldiğimde kapıyı kırıp içeri girdim. Neden? " Kocaman gözlerle baktım yeniden. " Hayır yapmadım. " Yani hatırlamıyormusun?" " Yapmadım!! " Dedim sinirle bağırarak. Sonrada hızla kapıya döndüm. Yine sinirle arkamı dönerek " Sakın bir. Da.." Dediğim anda yüzümü çarptığım tenle gözlerim kapalı donup kaldım. Gözlerimi açtığımda, yüzüm Ateş'in göğsünün önünde burnumla teninin arasında milim mesafe vardı. Başımı yavaşça kaldırdığımda çatık kalın kaşlara eşlik eden zifiri zindan kuyu gibi bir çift göz bana bakıyordu. Ne ara kalkıpta dibime gelmişti. " Sakın! " Dedi. " Sakın. Bir daha bana sesini yükseltme küçük cadı! Ben. Benim dokunduğum dudaklara başka hiç kimse dokunamaz. Söylediği şeylerle şok olmuş öylece baka kalmıştım. " Ne? Derken bir adım daha geldi. Sol kolunu üzerimden aşırtıp kapıya yasladığında teninin parfüm ve kanla karışık kokusunu duydum. " Uzak dur benden." Dedim. Körük gibi inip kalkan göğüs kafesime eşlik eden titreyen sesimle. " Kaderini kendin yazdın Ela Dinçer. Diyerek geri çekildiğinde koşarak kendi odama girerek kapıyı arkadan kilitledim. Nefes nefese sırtımı dayadığım kapıdan aşağı doğru kaydı bedenim. Bu manyak ne dediğinin farkında değil. Beni aptal sanıyor heralde. Senin yalanlarına inanacak kadar salak değilim. Diye bağırdım. " Seni duyuyorum cadı! " Dışardan gelen sesle anında ellerimi ağzıma kapattım. " Sakın bana sesini yükseltme." Diyişi gelmişti çünkü aklıma. Ellerim ağzımda düşünmeye başladım. Dün geceyi hatırlamaya çalıştım. Kriz geçirdiğimi nefessiz kaldığımı... Bana kızdığı için, beni korkutmak için yalan söylüyordu. Kapıya doğru dönerek, yemezler Ateş efendi. Dedim. Sonrada kalkıp banyoya giderek ellerimdeki kanı ve alkolu yıkadıktan sonra üzerindeki eşofmanları çıkardım. Çünkü ellerimden kan ve alkol bulaşmıştı. Sabah olmak üzereydi. Başım yastıkta gözlerim kapalı uyumaya çalıştım. Ama o ana dönüp dönüp durdum. Arkamı dönüşüm Ateş'in kara gözleri gözlerimde , " Dün gece beni öptün ve bu hayatının hatası oldu. Benim dokunduğum dudaklara başka hiç kimse dokunamaz. " Kaderini kendin yazdın Ela Dinçer." Hayır, hayır, hayır, uyduruyor. Tamaam.Dedim kendi kendime. Diyerek gözlerimi kapattım. ***** Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm Ela oldu. " Ne yapıyorsun!?" Sakar şey, eli başında ah! Diyerek kekeleyerek konuşmaya başladığında, " Ş-Şey... " Sapık gibi benimi izliyordun." " Ha-hayır. Sonrada hızla kalkıp kapıdan çıkacakken, " Kal orda! Dediğimde arkası dönük başını iki yana salladı. " Buraya gel... Ela! " Gözleri yerde yavaşça döndü. Ağır adımlarla gelip kaçamak bakışlarla bana baktı. " Ben sana odana dön demedim mi? " Şey... " Neden bakıyordun? " Dediğimde yanakları kızardı. " Söyle. " Ha? " Be ben... " Utandın." Dedim aklıma gelen şeyle. " Hayret. Beni öpmesindeki sebebi bilmek istiyordum. " Neeee!? Şaşırdım. " Yaptın... " Hatırlamam için öyle birşey yapmam lazım. Yap-ma-dım! " " Neden yalan söyleyeyim. " Evet." " Ben geldiğimde kapıyı kırıp içeri girdim. Neden? " Neden... " Hayır yapmadım. " Yani hatırlamıyormusun?" " Yapmadım!! " Diye bağırarak kapıya döndü. Henüz bir kaç adım atmıştımki. " Sakın bir. Da.." Dedi, ama devamı gelmedi. Başını yavaşça kaldırıp bana baktığında bende sinirle ona baktım. " Sakın! " Dedim. " Sakın. Bir daha bana sesini yükseltme küçük cadı! Ben. Benim dokunduğum dudaklara başka hiç kimse dokunamaz. Dedim. Çünkü öyleydi. Evet ben Ela'yı değil Ela beni öpmüştü. Söylediğim şeylere şok şekilde baka kalırken tepkisini ölçmek için üzerine yürüdüm. " Ne? Dediğinde biraz daha ilerledim. Sol kolunu üzerinden aşırtıp kapıya yasladım. " Uzak dur benden." Dedi titreyen sesiyle. " Kaderini kendin yazdın Ela Dinçer. Dedim. Yoksa düşüp bayılacak gibi bakıyordu. Koşarak odasına girip kapıyıda arkadan kilitledi. Kapının arkasından hâlâ sesi geliyordu. " Bu manyak ne dediğinin farkında değil. Beni aptal sanıyor heralde. Senin yalanlarına inanacak kadar salak değilim. Diye bağırınca bir uyarı daha verdim. " Seni duyuyorum cadı! " Ses anında kesilmişti. Bu sırada elinde kahve ve ilaçla gelen Deniz'i gördüm. " Ateş? Neden kalktın? Dediğinde yan tarafıma baktım. " İyiyim. " " Şimdilik iyisin, ilacın etkisi geçerse zıplarsın. Yatağa dönmeden önce giyinme odasına girerek üzerimdeki kanlı pantolondan kurtulup rahat bir eşofman giydim. Sonrada dönerek tekrar uzandım. " Neden kalktın.? " Dedi kahveyi alıp içerken. " Ela nerde? " Bu kez kendi kaçtı." Dedim sakin şekilde. " Niye kaçtı? " Artık bana aitsin. Dedim." Deniz duyduğu şeyle ağzındaki kahveyi yere püskürttü. " Ne? Ne dedin sen? Ela'ya böyle bir şeyi nasıl söylersin." " Oda beni öpmeseydi. Deniz. Kocaman gözlerle put gibi bana bakıyordu. " Ee. Ela mı seni öptü... Ne kaçırdım lan ben. Vurulunca kaç gün uyudum." " Kurt'un yanından Ela'yı almaya gittiğimde çatışma sırasında sigortaları kapattı bizimkiler. Karanlıkta odada kalan Ela kriz geçirmiş. Sesini duyunca üst kata çıktım. Girmek için kapıyı kırmam gerekti. " Böylece hayatının hatasını yaptı. " Asıl şimdi yandı kız. " Deniz salak salak bakarken bende gözlerimi kapatıp uykuya geçtim. ***** Gözlerimi açtığımda ilk olarak karşımdaki koltukta oturan Deniz'i gördüm. " Sen neden ayaktasın lan. " Göz zevkinizi bozdum Ateş bey. " Sana bunun için para veriyorum." " Ha güvendiğin için değil yani." " Ammada ağladın. ***** Nerdeyim ben! Başımı gökyüzüne kaldırdım, temiz berrak bulutsuz bir gündü. Hava çok güzeldi. Güneş insanın hem içini hem dışını ısıtıyordu. Sonra etrafıma bakındım... Burayı hatırladım. Çok yüksek bir yerdeydim. Ham beton bir zeminde duruyordum. Aynı şeyi tekrar şekilde yaşıyordum. Bulunduğum yere bir göz gezdirerek çıkış için merdiven aradım. Sonra aniden bir silah sesi duydum. Bir adam gördüm. Zar zor, O ise adama bakarak, "Ortaklığımız bitti." Dedi ve bir kez daha ateş etti. Korkuyla çığlık attım. Gözleri gözlerimde bir süre bana baktı. Korkuyla taş kesindim. " Sen kimsin?" Ama ne olduğunu anlayamadım. Seçemiyordum şeklini. Ellerimi yarım şekilde havaya kaldırdım. " Onu öldürdün." Diyebildim kekeleyerek. Öyle korkmuştum ki . Adam bir adım daha geldiğinde ve beni hızla geriye ittiğinde kendimi boşlukta buldum. Aşağı doğru düşerken çığlık çığlığa bağırdım. Sonra korkuyla açtım gözlerimi. Düşmüştüm ama bir şey olmamıştı. Babamı... " Baba?" Dedim. Ama beni duymadı. Görmedi bile. Sonra durdu, bende durdum. Babam elinde fener bana döndü. " Baba Dedim. Seni..." Demiştim ki gözümün önünden geçen bedenle kala kaldım. Babam bana ben babama baktım. " Baba dur. O gitti bense arkasından baktım sadece. Yani öyle sandım. Etrafa bakıp tekrar Gümüş yılana döndüm. Yalın ayaklarıma bakarak ağlamaya başladım. " Yok. Dedim ağır adımlarla Gümüş'ün yanına gelerek. Öylece bana bakıyordu. Bende bir süre ağlayarak baktım gözlerine. " Üşüdüm." Dedim. Yavaşça yanına uzandım. ***** " Sana bunun için para veriyorum." " Ha güvendiğin için değil yani." " Ammada ağladın. Dediğimde kapıda Ela'yı görünce şaşırarak baktım sol dirseğimin üzerine kalkarak. Üzerinde incecik askılı gecelikle yarı çıplak dikilmiş elleri gözlerinde ağlıyordu. " Ya sabır! Ne bu kılık, yine ne oldu.?" Demiştim ki. Deniz sus işareti yaptı. " Uyuyor." Dedi kısık sesle. " Yinemi lan! Ela: " Yok." Dedi. " Kimsem yok. Dediğinde Deniz'le birbirimize baktık. Ela ağır adımlarla yanıma gelerek durdu. Yarı açık gözlerle öylece bana bakıyordu. " Üşüdüm." Dedi. Yavaşça yanıma uzandı. Gerçekten titriyordu. Dediğinde bir kez daha şaşırdım. " Deniz resmini çek şunun." " Ne? " " Delil olarak çek. Deniz telefonu çıkarıp Ela'nın resmini çektiğinde " Uyandığında bu sefer ne diyeceksin bakalım küçük cadı. " Dedim kolumun altına alıp sarılarak. Kesin çığlık atacaktı. Ne kadar uyudum öyle bilmiyorum ama kulağımın dibinde çığlık atan Ela' nın tiz sesiyle uyandım. Gözlerimi açtığımda yatağın yanında yerde oturmuş bana bakıyordu. |
0% |