@azamet_29_2
|
" Uyandığında bu sefer ne diyeceksin bakalım küçük cadı. " Dedim kolumun altına alıp sarılarak. Kesin çığlık atacaktı. O uyurken bende yüzüne bakarak kapattım gözlerimi. Ne kadar uyudum öyle bilmiyorum. Ama kulağımın dibinde çığlık atan Ela' nın tiz sesiyle uyandım. Gözlerimi açtığımda yatağın yanında yerde oturmuş bana bakıyordu. ***** Uzun zamandır böyle güzel uyumamıştım. Bu sırada burnuma gelen tanıdık koku dikkatimi çekti. Sonra burnumun ve elimin değdiği tenle gözlerim fal taşı gibi açılırken korku ve şaşkınlıkla irkildim. Burnumun tam ucundaki beden Ateş'indi ve ben göğsüne sinmiş uyuyordum. " Kabus mu gerçekmi." Diyerek anında yerimde doğrulup ellerimle gözlerimi oğuşturarak tekrar baktım. Evet, gerçekten oydu. Hızlı bakışlarla bir ona bir olduğum odaya bakındım. Anında çığlık atarak geriye giderken hissettiğim boşlukla kendimi yerde buldum. " Bağırmasana." Diyen Ateş'e baktım. Ben durumu çözmeye çalışırken, " İndir o dizlerini!" Dediğinde farkettim, geceliğim dizlerimin üstüne kadar açılmış çıplak bacaklarım görünüyordu. Anında dizlerimi yere yapıştırıp geceliğimin uçlarını aşağı çektim. " Ne halt etmeye giydin o aptal şeyi." " B-ben neden burdayım? Dedim. Hâlâ etrafa bakıp kabus olmasını umarak. O an aklıma gelen şeyle, " Yoksa... " YAA SABIR!! " Demiştiki kapıdan Deniz girdi. " Ne oluyor? Yerden doğrularak ayağa kalktım. Öfke ile baktım Deniz'e. " Ben neden burdayım? Deniz önce bana sonra Ateş'e baktı. " Göster." Dediğinde Deniz elini cebine atarak telefonunu çıkarıp biraz karıştırdıktan bana çevirdi. Gördüğüm resimlerle olduğum yerde donup kaldım. Hızla elinden kaptım telefonu. Görüntüyü büyütüp tekrar, tekrar baktıktan sonra Ateş'e döndüm. Hatta gülümsediğine yemin edebilirim. Ama ispatlayamam. Deniz'e döndüm yeniden. " Benim resimlerimi mi çektin." " Ben istedim." Dedi Ateş. " Sen mi, neden?" " Belli değil mi. " Ne? Yani ben, kendim geldim sizde çektiniz öylemi? Yalan! İnanmıyorum! " " Ne.!? " " Yalan. İnanmıyorum. Dedim. " Ne? " Dedi Ateş yine sinirle. " Yalanlarınıza karnım tok. Ateş hırsla, " Seni varya..!" Diye bağırarak yerinden kalkarken, korkuyla çığlık atarak kapıya koştum. Tam çıkacakken Faruk'u görmemle çarpmam bir olunca, " Aahh!! " Diyerek kendimi sırt üstü yerde buldum yine. Deniz gülmeye başlarken Faruk anında arkasını döndü. Nedeni geceliğimin etekleri yine sınırların üstündeydi çünkü. Arkasından Ateş'in kükremesini duydum. " Ela! Yerimden hızla kalkıp odadan çıkarken bağırmaya devam etti. " Bir daha görmeyecem lan onu üstünde! " Bu sefer bende bağırdım sinirle. " Sanane! Diye bağırdım odaya girerken. Şuan gerçekten delirmiştim sanırım. Ateş'e karşı kullandığım cümlenin tercümesi gel beni öldürdü çünkü. Ateş: " Elaaaa! " Diye bağırırken, Faruk'un, " Abi dur ne yapıyorsun dikişler açılacak..." Deniz'in ise, " Ateş dur, sakin ol. Delirme hemen." Dediğini duyunca anında kapıyı kilitledim korkuyla. Sonrada şifonyeri kapının arkasına çektim. Çünkü her an kapıdan içeri dalabilirdi o manyak. Adamın tepesi atınca kibrit gibi alev alıyordu zira. " Oh be! Yok deve. O kadarda değil." Diyerek giyinme odasına girip kendime siyah eşofman altı ve gri penye bluz çıkarıp giydim. Sonrada banyoya girip işlerimi hallederek elimi yüzümü yıkayıp çıktım. Yatağımı düzelterek üzerine oturup notlarımı ve kitaplarımı çıkararak yeniden okumaya başladım. Notlarımın arasındaki gezerken çizimleri görünce birden aklıma dün geceki rüyam geldi. Sabah sabah Ateş'in koynunda uyanınca rüyam aklımdan çıkmıştı. O an Ateş'in dibinde uyuduğum aklıma gelince. Ama bu manyağın yanında uyumak hoşuma gitmişti. Çok ilginç rüyamda Gümüş'ün yanına yattığımda burda Ateş'in yanında bulmuştum kendimi. Nasıl fark etmeden sabaha kadar orda uyumuşumtum ben. Başımı iki yana sallayarak olanları unutmaya çalışıp rüyama döndüm. Rüyamda gördüğüm o adam, elindeki anlayamadığım dövme, öldürdüğü o adam ve babam geçti gözlerimin önünden. *" Belkide baban senden yardım istiyordur."* " Sana şunu yapma dedim.! Neden cart diye ortaya çıkıp her seferinde korkutuyorsun." *" Baban diyorum Ela. Olabilirmi? 1.si bu evden istediğim zaman çıkamıyorum. 2.si o adamları hiç görmedim, nasıl bulacağım. Rüyamdaki yüzleride hatırlamıyorum. *" O zaman bu evden gideceksin. " Haklısın. Dalmış düşünürken kapı tıklayınca birden korkuyla sıçradım yine. " Ela kızım, kahvaltı hazır." Sesin sahibi Zehra teyzeydi. " Tamam. Bir süre daha öylece düşündüm, tarttım. Zavallı babam. Haksız yere hapis yatarken kansere yakalandı. Kanserden ölecek diye korkarken birden kalp kriziyle öldü. Talihsiz babacım benim. Karar vermişken Ateş'e buradan gitmek istediğimi söylemem gerekiyordu. Yerimden kalkarak kapının yanına gidip şifonyeri tekrar yerine çektim. Ateş nerede olabilir diye düşündüm önce. Aşağıda mıydı, odasında mıydı? Odasında olma ihtimali daha yüksekti. Bu yüzden önce Ateş'in olduğu odaya yürüdüm. Kapıyı açıp içeri girdiğimde, anında arkamı döndüm. Deniz ise dikişli yarayı pansuman ediyordu. " Kapı tıklama huyun yokmu cadı? " " Pardon. " Ne oldu? Ne diyecektim şimdi. Dedim kendi kendime. " Ben bu evden gitmek istiyorum." Dedim tek nefeste gözlerimi sımsıkı kapatarak. Bir süre sessizlik oldu. Yavaşça ve sırayla açtım gözlerimi. Ne oluyor anlamadım. Şuan evin sallanması falan gerekiyordu oysa. "Nereye?" Diye tıslayan sesle küçük bir çığlık atarak arkama döndüm. Nefes nefese yüzüne baktım. Korkmuştum. Kaşları yine çatık gözleri yine kuyudibi, tekrar etti. " Nereye!? " " Ben. Gitmek istiyorum." " Nereye!?" Dedi sesi bir doz daha yükseldi. " Artık bu evde kalmak istemiyorum. Bana bir süre burada kalacaksın demiştin. O süre doldu." " NEREYE! " Dedi bu kez bağırarak. Korkuyla yerimde sıçradım. " Arkadaşım var Merve. Dedim bende sesimi yükselterek. " Bir iş bulup çalışırım. Ateş gözlerini gözlerime dikerek öfke yüklü bakışlarla baktı. "Hayır.!" " Ne? " " Rahatlık batmasın. "Rahatlık mı? " " Rahatlık mı? Buraya geldiğimden beri başıma gelmeyen kalmadı. Ne bu evden istediğimde çıkabiliyorum, ne doğru düzgün okula gidebiliyorum. Derslerin ne olduğunu bile unuttum be. Derken gözümden damlalar akmaya başlamıştı. Babam için birşeyler yapma planı yaparken bir anda içimde biriken herşeyi patlayarak söylemiştim. " Borçsa borcunuda ödedin, bana yardım ettin ödeştik. Artık herkes kendi yoluna gitsin." Dedim nefes nefese. " Hayır! Ve! Seni son kez uyarıyorum Ela. " Ne zaman izin vereceksiniz haşmet mahap. " Dedim daha baskın şekilde bağırarak. *" Ela kaşınıyorsun. " Keyfim ne zaman isterse o zaman. " " Senin keyfinin, keyfini bekleyemem ben. Dediğimde ölüm kuyularını gördüm yeniden. " Demek öyle. " " Öyle." Dediğimde anında sımsıkı tuttu kollarımdan. Kesin mor parmak izleri çıkacaktı kollarıma. Deniz: " Sen karışma." Ateş beni çekiştirerek odama kadar getirip bıraktı. Sonrada kapıyı hızla kapatıp kilitledi. " Bundan sonra okul falan yok. " Ne." Dedim bağırarak. " Bunu yapamazsın. Okuluma engel olamazsın." Dedim. Çocuk gibi ağlıyordum. Yanıma doğru ağır ağır adımladı. " Seni benden kaçıracaksa engel olurum. Sesi dumanlı ve tıslarcasına çıkıyordu. " Bundan sonra bana aitsin. Ellerini saçlarına daldırdı sinirle. " Kaç gündür burdasın Ela.? " " Ne? " Ateş Yıldırım'ın yanında bir kadın varsa ve 2 aydır hâlâ yanındaysa, bu âlemdeki herkes o kadını Ateş' in kadını olarak ezberler." Hem dostları, hem düşmanları... Burdan gidemezsin Ela. Sırtımı duvarda hissettiğimde Ateş tam önümde durmuş bana bakıyordu. Birde beni öpmüşken ve yanımda uyumuşken... Bundan sonra izin vermemi bekleme Ela." " Ne. Ne saçmalıyorsun. Ben seni öp.p." Demiştim ki Ateş'in kollarını belimde dudaklarını dudaklarımda hissettim. Kocaman ve yaş dolu gözlerle kala kaldım. Ateş' in bulunduğum odaya kapıyı kırarak girişi. Ona sarılışım. Olamaz doğruymuş. Na-Nasıl yaparım. Ateş geri çekilip gözlerime baktığında " Benden gidemezsin artık. " Dediğinde gözlerim dahada doldu. Ellerimi yumruk yaptım. " İstemiyorum." Dedim Çıplak göğsüne vurarak. " Burda kalmak istemiyorum. Dedim hem bütün gücümle vuruyor hem bağırıyordum. " Bırak. Beni yavaşça kucağıma alıp yatağa götürüp yatırdı. " Bırak beni artık. Ateş yorganın bir ucunu üzerime örterek uzaklaştığında tamamen altına girdim. ***** Ela sabah odamdan kaçarak gittikten bir süre sonra tekrar yanıma gelerek burdan gitmek istediğini söylediğinde duyduğum şeyle bütün sinirlerimin kabardığını hissettim. Aradan geçen kısacık sürede aklına ne gelmiştide birden burdan gitmek istiyordu. Bu bir yana, benim ona söylediklerinden sonra yinede gitmeyi düşünmesi dahada sinir bozucuydu. Anlaşılan söylediğim hiç bir şeye inanmıyordu. Gitmek istedigini söyleyince, " Nereye." Diye sordum. " Arkadaşım Merve'de kalırım okuluma oradan giderim. Tek istedigi evden gitmekti. Ama "Hayır.!" Dedim. " Rahatlık batmasın. Tabi bu cümleyle cadının çenesi düştü. İçindeki her şeyi dökmeye başladı. " Rahatlık mı? Buraya geldiğimden beri başıma gelmeyen kalmadı. Ne bu evden istediğimde çıkabiliyorum, ne doğru düzgün okula gidebiliyorum. Derslerin ne olduğunu bile unuttum be. Dedi ağlayarak. Kendince haklıydıda. " Borçsa borcunuda ödedin, bana yardım ettin ödeştik. Artık herkes kendi yoluna gitsin." Dedi. " Hayır!" Dedim yine. " Ne zaman izin vereceksiniz haşmet mahap. " Dedi bağırarak. " Keyfim ne zaman isterse o zaman. " Dedim sinirle. " Senin keyfinin, keyfini bekleyemem ben. " Demek öyle. " " Öyle." Ela'yı kolundan tuttuğum gibi odasına götürüp kapıyı içerden kilitledim. " Bundan sonra okul falan yok. " Bunu yapamazsın. Okuluma engel olamazsın." Dedi yine ağlamaya başlayarak. Üzerine doğru yürürken " Seni benden kaçıracaksa engel olurum. Ellerimi saçlarıma geçirdim sinirle. " Kaç gündür burdasın Ela.? Ateş Yıldırım'ın yanında bir kadın varsa ve 2 aydır hâlâ yanındaysa, bu âlemdeki herkes o kadını Ateş' in kadını olarak ezberler. Hem dostları, hem düşmanları... Burdan gidemezsin Ela. Ela duvara dayalı bana bakıyordu. Birde beni öpmüşken ve yanımda uyumuşken... Dün gece ağlayarak yanıma gelmiş göğsüme sinerek hep burda kalsam olmazmı demişti. Çok kadın görmüştüm, tanımıştım. " Ne. Ne saçmalıyorsun. Dediğinde sabrım tükenmişti. " Benden gidemezsin artık. " İnatla Diyerek vurmaya başladı. " Bırak. Derken kucağıma alıp yatağa götürüp yatırdım. " Bırak beni artık ne olur. Yoruldum. Dediğinde yorganın ucunu üzerine örttüm. Biraz sakinleşmesi için yalnız kalmalıydı. Ela'nın yanından çıkarak kendimi odama atarak derin bir nefes aldım. Deniz: " Ateş ne oluyor. " Kes sesini Deniz. " Ne oldu anlatsana. " " Ela'ya burdan gidemeyeceğini ve sebebini açık açık söyledim. Ama kabul edemiyor. Hâlâ gidecemde gidecem diyor. " " Zorla tutamazsın kızı Ateş. " " Tutarım. " Bu kadar mı." " Ne?" " Sebep bumu sadece? " Deniz'in söylediği şeyle durdum. Düşündüm. " Değil." Dedim. "Hay böyle işi sikeyim. Değil." Deniz bana baktı alaycı şekilde. " Geçmiş olsun Ateş Yıldırım. " Korktuğuma uğradım Deniz. |
0% |