@azamet_29_2
|
" Öyle bir şey olmayacak. Ağlamaya başladım aynı görüntüyü hatırlayarak. " Kan. " Sıra onda." Dedim dizlerimin üzerine çökerek. " Sıra onda, bırak ne olur gideyim. Dedim mengene gibi kollarının arasında ve kararan gözlerimle yine boşluğa düşüşüm. ***** " Bu uğursuz yerde kan görmeye, ölüm görmeye dayanamıyorum artık." Ateş yanıma çökerek ellerini kollarıma koydu. Sonra sarıldı. " Tamam. Sakin ol. " Hayır." " Hayır gelmeyeceğim. Dedim hâlâ ağlıyordum. " Ela kabullenmelisin artık. " Diyince. Ayağa kalarak bağıra bağıra konuşmaya başladım bu kez. " Anlamıyormusun delirmek üzereyim. Ben delirince ne geçecek eline. Beynimin içindekilerle, gözümün önündekiler yüzünden aklımı kaçıracam. Yeter artık yeteeeer." Dedim ellerimle saçlarımı yolmaya başlayarak. " Şşitt. Sakiiin ol.. " Boynuma bir öpücük bıraktı. Bir sır verircesine kısık sesle konuşurken derin bir nefes çekti tenimden. " Ela. Tamam! Duyduğum şey bir mucize gibiydi. Gideceksin demişti. İzin vermişti. Söz vermişti. Ateş'in ağzından çıkan bu inanılmaz cümlelerle bütün bedenimin rahatlayarak gevşediğini hissettim. Elim ayağım boşalınca dizlerimin son gücüde kesildi. Kendimi olduğum yere bırakırken Ateş'in kucağında buldum yine kendimi. Kendide yanıma oturdu. Yüzüne baktım. " Ateş." Dedim. " Gerçekten izin verecekmisin? Bırakacakmısın beni? " " Tabiki. O an Faruk'un sesini duydum. Başımı kaldırıp baktığımda 3-5 adım ilerde elinde telefon, " Abi Yaman bey arıyor. " Dedi. Ateş yanımdan kalkarak telefonu alırken, " Faruk sende arabayı öne al gidiyoruz." " Tamam abi." Diyen Faruk bana kınayan bir bakış atarak dışarı doğru yürmeye başladı. Arkasından sinirle baktım. Bu sırada duyduğum kanat sesiyle başımı yukarı kaldırdım. Baykuş! Bu hayvanları hep rüyamda görüyordum. Ama az önce olanlar. Bu arada baykuş hızla yanıma gelip koltuğun kolcağına konunca korkuyla geriledim. Kanatlarını açıp gererken kocaman sarı gözleri bana bakıyordu. Nereye gittiğine bakarken girişte, sekreterlikteki kızla konuşan adamı gördüm. Şok oldum. Karşımda bir kolu askıda olan bir adam vardı ve baykuş adamın omuzuna konmuştu. Bu adamın yüzü hiç yabancı gelmemişti. Bir bana sırtı dönük Ateş'e, bir karşıdaki adama baktım. Hâlâ gerçekliğini sorguluyordum. Neydi bu şimdi. "* Takıl peşine. Takıl peşine Ela.*" Kafamdaki o sese uydum anında. Ne yaptığımı bilmeden, Ateş'i arkamda bırakıp yalın ayaklarla koşarak kapıdan çıkan adamın peşine takıldım. Çıkar çıkmaz nereye gittiğine baktım. Bir anda bahçede kaybolmuştu. Hızlı adımlarla park yerine giderken gördüm sonra. Görünmemeye dikkat ederek bende peşinden yürüdüm. Çok gerçekçiydi. Ama kimse yoktu. Az önce konuşan iki kişi şimdi neredeydi. Şaşkın etrafa bakındım, ama yoktu işte. Gitmişler. Dedim canım sıkkın. "Kimsin." Dedi. " Sensin kızıl göz. " " Katil.! Sendin." Dedim hiç düşünmeden. "Ama suçu babama attın. " Güldü. Elindeki silahın horozunu geriye çekti. " Evet katilim ama kimseye söyleyemeyeceksin." Dediğinde silahın tetiğine bastı. Duyduğum kurşun sesi, göğsümde hissettiğim acı ile gözlerimi kapattım. Bir süre öylece kala kaldım. Kafamın içindeki sesler, düşünceler, korkular... Herşey birbirinin içindeydi. Gözlerimi açtığımda karşımdaki adamın bakışları yerde konuştu. "Artık bizi rahatsız edemez." Başımı yavaşça ve korkuyla aşağı eğdim. Yine o sesi duydum. " Sıra değişti. Sıra sende Ela." Anında çığlık attım ellerimi yüzüme kapatarak. ***** Geldiğimizden beri Ela'nın yanındaydım. En azından kalkıp gitmemişti. " Faruk ne yaptın." " Dediğin gibi adamların sayısını arttırdım abi. " Ela yine bir şeyler gördü. Mahir'e de böyle bakmıştı. Adam gözümüzün önünde kafasına kurşun yedi. " Dedim. Korkum dedemin başınada benzer birseyin gelmesiydi. Bu yüzden evden çıkarken resmen dedeme evden çıkma emri vermiştim. Faruk: "Abi ne olabilir diye düşünüyorum. Ama Yaman Bey hiç yalnız kalmaz. " Bilmiyorum Faruk. Ama kesinlikle yanında adamsız gezmeyecek. " Faruk' la konuşurken bir yandanda sinirle etrafa bakınıyordum. O an hızlı adımlarla odadan kaçan Ela'yı görünce, " Ela! " Diye bağırdım. " Seni aptal kız. " Yeter ya. " Dur! " Bırak. Bırak ne olur. Dedi bağırarak. Kollarından kavrayarak kendine çektim Ela'yı. " Yok öyle yağma. " Ateş bırak... Ela'ya baktım. Bana bakan gözlerine... Sakince yüzünü avuçlarımın arasına aldım. " Öyle bir şey olmayacak. " Şimdi söyle. Ne gördün Ela? " Kan." Dedi. Kaşlarım çatıldı. Damarlarım gerildi. " Başından aşağı kan. Dedi yine ağlayarak. " Sıra onda." Dedi sonrada dizlerinin üzerine bıraktı kendini. " Sıra onda, bırak ne olur gideyim. Dedi ağlaması artarak. Sonrada yığıldı kaldı. " Ela." Dedim panikle. " Ateş! Ela'yı kucağıma alarak kaçtığı odaya geri getirip yatağa bıraktım. Kaşları çatık, kirpikleri ıslak gözünden yanağına bir damla yaş akıyordu. Ne düşüneceğimi şaşırmıştım artık. Ondan önce ben delirmezsem iyiydi. ***** Yarım saatten fazladır o uyuyor bense yanında oturmuş bir yol düşünüyordum. Elimle burun kemerini sıkarken küfür üstüne küfür ekledim. O sırada Ela gözlerini araladı. "Ela." Dediğimde odadaki Deniz yanıma geldi. "Ela? Nasıl hissediyorsun?" Diye sordu. Ela sessiz, sadece tavanı izliyordu. Deniz'de bir Ela'ya bir bana baktı. Ama Ela hiç kıpırdamıyor konuşmuyor öylece bakıyordu. Yinemi uyur gezeri tuttu diye düşünürken bana doğru döndü bakışları ve yüzü. Elini uzattı koluma bastırdı işaret parmağını. " Sen... " Buyur al. Dediğinin olma ihtimali tarttım bir an yersiz. " Ela. Ela hızla yerinde doğruldu. " Baykuş. Ela'nın yanına gelip kollarından tutarak kendime çevirdim. Yüzünü avuçlarımın arasına aldım. " Ne oluyor anlat... " Sıra değişti." Dedi durgun. Gözleri doldu yeniden. Yaman Bey sırasını başkasına verdi. Dedi kırık bir gülümseme ile. " Eve gitmek istiyorum. " " Ela...? " "Herşey bitsin istiyorum." Dedi ellerimin arasında kayıp çıkışa doğru giderken. Tam kolundan tutup, " Ne oluyor yine. " Diyecekken Deniz'in elini kolumda hissettim. " Bir süre rahat bırak bence. Ela'nın arkasından baktım bir kaç saniye. " Tamam lan! " Dedim. " Dikişlere dikkat edin. Ağrısı olursa ağrı kesici verin. Ve pansuman. " Deniz'i başımla onayladıktan sonra, çoktan çıkmış olan Ela'nın arkasından çıktım bende. Bahçeye geldiğimde Ela'nın dalgın şekilde park yerine baktığını gördüm. " Hadi. Sessiz uyum sağladı. ***** O gece eve geldiğimizde herşeyi dedemede anlattım. Peki ya sıra kime geçmişti? O geceden beri 2 gün geçti. Hayır. Hiç Ela'ya göre değildi. * Sonrada özel işlerimdeki sorunlar için bir kaç kişiyi yakından görmem gerekmişti. Gerçi onlar beni görmekten memnun olmamışlardı. Ama Ateş ne derse o olur bu âlemde. Arada bir bunu insanlara hatırlatmam gerekiyordu. Ya kolay yoldan yada zor. Bugün 3. gün salonda dedemle oturmuş yapılacak yeni eğlence mekanının ayrıntılarını konuşuyorduk. Farklı bir mekan olmalı ilgi çekmeliydi. Müşterileri kendine çekecek bir şekilde yapılmalıydı. Sonra mutfaktan çıkarak gözleri hâlâ yerde yanımıza doğru geldi. Tam önümde durdu. Bir dedeme bir Ela'ya baktım. Dedemde öylece bize bakıyordu. " Bana yardım et." Dediğinde şaşkın donup kaldım. " Lütfen. Dönüp yüzüne baktım. Gözlerinden bir damla yaş aktı ve yanağından aşağı kaydı. " Babama iftira atanları bulmama, cezalarını çektirmeme yardım et. Madem beni bırakmayacaksın bana yardım et. "
|
0% |