Yeni Üyelik
6.
Bölüm

💥K.4 Vazgeçtim

@azamet_29_2

" Sizin ne işiniz var burada.
Nasıl girdiniz içeri."

Bu sorunun cevabını Kılıç'ta en az Levent kadar merak ediyordu.

Kız boşta kalan elini aşağı indirip çantasından çıkardığı telefonunu açtı. Kendi kendine yolladığı davetiyeyi göstererek,

" Özür dileme mahiyetindeki olduğunu düşündüğüm, davetiniz üzerine geldim. Sahi! Adresimi nasıl buldunuz? Bende bu soruma cevap istiyorum."

Dedi soğuk kanlılıkta. Yalan söylemekte uzman olmuştu artık. Kendinden emin olan hâli yalanını maskelemeye yeterliydi.
Adamlar cevap veremezken kız devam etti.

" Postalarımı kontrol ederken davetiyeyi görünce ne yalan söyleyeyim şaşırdım. Ama Fransa'ya dönmeden önce hem sizinle yakından tanışmak, hem tebrik etmek hemde güzel bir gece geçirmek için gelmeye karar verdim. Yeni oteliniz hayırlı olsun Kılıç bey."

Derken yeniden uzattı elini.
Kılıç durumu şüpheli bulsada bu kez cebinden çıkardığı elini uzattı. Kızın elini tutarak sıkarken kızın avuç içini okşayan parmaklarını hissettiğinde gözleri önce elindeki eli sonra kızın gözlerini buldu.

Kızın gözlerindeki bakışlar bambaşka şeyler söylüyor göz bebekleri tılsımlar saçıyordu.
Kız elini yavaşca çekerken,

" Müsadenizle makyajımı tazeleyeceğim."

Diyerek uzaklaşırken adamın gözleri hâlâ kızın üzerinde özellikle kalçalarında gezindi. İlk gördüğündede dikkatini çekmişken ve şuanki davetkar hareketleri adamın cezbederken Kılıç'ın tepkisiz kalması çok zordu.

&

Adam bir süredir davetlilerle ilgilenirken bir yandanda gözleriyle kızı arıyordu. Makyaj tazelemeye diye gidip geri dönmemişti. Gözleri bir tur daha atarken yeniden gördü kızı. Elinde bir kadeh büyük balkona çıkan merdivenlerdeydi. Yanından geçen adamın elindeki tepsiden bir viski alıp kızın olduğu yere doğru ilerledi. Kalabalığın arasından hızlı adımlarla geçerek merdivenlere, oradanda balkona çıktığında kızı yeniden gördü. Bir süre arkasından onu izledikten sonra ağır adımlarla kıza doğru ilerledi. Bu kızda onu çeken bir şey vardı ne olduğunu bilmediği.

Çantasından çıkardığı bir dal sigarayı dudaklarına bırakırken aniden önünde belirten yanan çakmakla gülümsedi kız. Avı kendi ayağıyla gelmişti yanına. Sigarasını aleve tutarak yaktıktan sonra derin bir nefes çekerek havaya doğru üfledi.

" Teşekkür ederim."

" Neden burdasın? "

" Sıkıldım.
Kalabalık ortamları sevmem. En fazla bir kişi."

Diyerek adamın gözlerine bakarken ağını örmeye devam ediyordu aslında. Dahası adamın ağına düştüğü bakışlarından belliydi. Kılıç bardağı balkon kenarına koyarak iyice yaklaştı kıza. Ardından elini kızın çenesinin altına koyduğunda gözleri kızın gözlerindeydi. Bakışları ve göz rengi kendine çekiyordu Kılıç'ı. Kız ise adamı hipnoz etmiş halinden memnundu. Kılıç etkilenmiş şekilde ağır hareketlerke kızın yüzünü avuçlarının arasına alırken gözleri gözlerinde ve merak içinde,

" Kimsin sen? " Derken kız, tam zamanı diye geçirdi içinden. İşini buracıkta bitireceğim. Tek yapması gereken şey bacağındaki bıçağı kullanmaktı.

Sigarayı yere bırakan eli yavaşca elbisesinin yırtmacından içeriye girerek bıçağa yöneldi. Tam tutacakken bir anda hiç beklemediği şey oldu. Adamın dudakları kızın dudaklarında, sıcacık bir öpüşle öperken kız aniden hissettiği şeyle gözleri kocaman, donup kaldı. Ava giderken avlanan bir avcı.
Saniyeler sonra elleri iki yana, elindeki kadeh yere düştü.

Böyle birşeyi kesinlikle beklemezken az önce ilkkez bir erkek tarafından öpüldüğünü farketmenin şaşkınlığıda eklenmişti bu hâline. Kılıç geri çekildikten sonra kızı kolundan tutarak içeriye doğru yönlendirdi. Asansörün önüne geldiklerinde kızın aklı karışsada görevini hatırlayarak yine soğuk kanlılıkla adama uyum sağladı. Hâlâ olanların şaşkınlığını yaşasada işler istediğinden daha iyi gidiyordu. Çünkü bu adam onu odasına çıkarıyordu büyük ihtimalle.

Kız için ikinci ve son fırsat olacaktı bu. Asansör gelip durduğunda açılan kapıyla Kılıç önden girerek kızı iki eliyle iki elinden tutup içeriye çekti. Kapanan kapıyla kızı arkasına yaslarken kolunun beline doladıktan sonra yeniden dudaklarına yapıştı. Arzu dolu uzun bir öpüşten sonra kısa bir an durdu.

"Dudaklarının tadı.." demiştiki kapı açıldı. Başını saniyelik kapıya çevirdikten sonra çıkarken kızıda beraberinde çıkararak odasının önüne geldiler.

" Yeni otelinin açılışını kendin mi yapacaksın Kılıç Seymenoğlu? "

" Hiç bir sakınca görmüyorum."

Kapıya yasladığı kızın dudaklarına kapanırken bir yandan kendine ait odanın kapısını açıyordu adam.

Nihayet başardığında içeriye girip kapıyı ayağıyla iterek kapattı.

Kızın dudaklarındaki tatdan vazgeçmeden adım adım yatağa yürürken kız geri geri adımlıyordu. Nihayet bacakları yatağı hissettiğinde durdular. Kız dudaklarını adamdan ayırdığında,

" Çok ateşli öpüyorsun Kılıç bey.
Dilim damağım kurudu. Susadım."

Dedi. Adam gülümseyerek gerilerken,

" Bu odada su hariç istediğini bulabilirsin. Ama su yok."

Kızın gözleri adamın arkasındaki küçük bara ilişti.

" Misafir umduğunu değil bulduğunu içermiş ne yapalım."

Yanından geçip bara ilerlerken arkasında bıraktığı adam önce üzerindeki ceketini sonrada kıravatını çıkarıp yere bıraktı. Elindeki çantasını yatağa atan kız barın arkasına geçip eline aldığı şişeyle bardağını doldururken karşısındaki esmer yakışıklısı adam çoktan gömleğinin uçlarını pantolonundan çıkarmış düğmelerine geçmişti.

Kız gülümseyerek bir yudum aldı bardaktan. Elinin tersiyle dudaklarını sikerken dili yüzüğünü buldu anlık. Bu yüzün özeldi. Küçük bir kapağı ve içinde küçük bir yaramaz vardı. Yüzüğünden aldığı küçük şeyi dilinin altına aldı. Az sonra lazım olacaktı. Barın arkasından çıkarak ufak adımlarla adama doğru yürüdü. Gözleri gözlerinde gülümsedi. Elindeki kadehten ikinci yudumuda alıp tam adamın önünde durdu.

" Sen susamadın mı? "

Diyerek adama uzattı bardağı.

" Susamadım."

Derken kızı beline koyduğu eliyle kendine çekti. Karşısındaki buğulu gözlerin sahibi,

" O zaman bana eşlik et."

Dedikten sonra üçüncü yudumu alan kız dilinin altındakini bardağın içine bırakıp bardağı adama uzattı,

" Son yudum senin olsun."

Derken sol kolunu adamın boynuna dolayarak dudaklarına kapanıp geri çekildiğinde adam bardağı tepesine dikip yere bırakarak kızın dudaklarını öpmeye devam etti.

Kız kendini kontrol eden bedenle geriye adımladı. Az sonra kız yatakta adam üzerinde dudakları ise kızın boynunda gezerken kız sıkkın gözleri tavanda bekliyordu.

Biraz sonra üzerinde hissettiği adamın hareketleri yavaşladığında zaman dolmuştu.

Adam elini alnına koyarak ne olduğunu anlamaya çalışırken
kız gülümseyerek adamı üzerinden yana devirdi. Adamın başı dönüyor bütün vücudu uyuşmuş, zar zor kaldırdığı kolunu gözlerinin üzerine koyarken kendine gelmeye çalışsada olmadı. Aklı karışık, zihni bulanıktı.

Kız yavaşca yataktan kalkıp elbisesinin askılarını omuzuna çekerken adamın zorlukla çıkan sesini duydu.

" Ne verdin bana."

Kolu yana düşerken araladığı gözleriyle kıza baktı. Gördüğü bulanık görüntüdeki güzel kız elleriyle elbisesini düzeltti önce. Sonrada eteğini tutarak yukarıya sıyırıp yataktaki adamın bacaklarının üzerine oturdu. Adam sadece izliyor yerinden bile kıpırdayamıyordu.

" Küçük bir ilaç. Uslu dur diye."

Dedi kız göz kırparak. Bacağındaki banda takılı olan küçücük bıçağı çıkarıp adamın üzerine boylu boyunca uzandı. Bıçağı adamın boğazına dayarken göz göze geldiği kızın sol işaret parmağı adamın kalın dudağında geziyordu.

" Peşindeki kiralık benim Kılıç bey. "

Şuan tehlikeli bir oyun oynuyordu kız. Duyduğu şey ilacın etkisinde olsada adamın gözlerini dahada aralamasına yetmişti. Şuan üzerinde yatan kızmıydı peşindeki kiralık katil. Ama nasıl?

" Lakin vazgeçtim.
Neden mi?
Çok güzel öpüyorsun be adam.
A birde. İnanmayacaksın ama beni öpen ilk erkeksin. O yüzden kıyamadım galiba.

Düşünsene bir. Sadece güzel öpüşüne 10 milyonu feda ettim.

İlkkez aldığım parayı geri vermem gerekecek."

Diyerek elindeki küçük bıçağı boğazından çekip doğrularak bir süre bacakları üzerinde oturmaya devam etti. Adamın kısık gözleri tavana asılı kendine gelmeye çalışsada olmuyordu. Kızın verdiği içkinin içindeki minicik şey adamı devirmeye yetmişti.

Bir süre sonra kız elindeki küçük bıçağı bir kalem gibi tutup tekrar üzerine eğildi. Adamın açık olan düğmeleri arasındaki kaslı göğsüne bıçağın ucuyla E harfi çizerken Kılıç hissettiği ince acıyla dişlerini sıktı.
Sabah uyandığında benden bir anı gör istiyorum.
Birazcık kanadı ama geçer."

Dedi gülümseyerek.
İşi bitip hızla yerinden kalkarken Kılıç,

" Beni öldürmediğine pişman olacaksın." Dedi.

" Valla şimdiden oldum bile. 10 milyonla neler yapılmazdıki. Oysa bu yıl Maldivler de tatil yapmayı hatta yerleşmeyi düşünüyordum."

Dedikten sonra adamın üzerine doğru eğildi. Yüzündeki bütün ciddiyetle,

" Kılıç bey.
Bir gün karşı karşıya gelirsek." Dedi.

Sonra elindeki bıçakla sol göğsünü işaret ederek devam etti.

" Birazcık olsun iyi nişancıysan tam kalbime sık."

Dedikten sonra dudaklarına bir öpücük bırakıp doğruldu. Elindeki bıçağı aldığı yerine koyarak kapıya yöneldi. Yavaşça açıp çıkarken son kez bakıp gitti.

Kızın odadan çıkışının ardından Kılıç yerinden kalkmaya çalıştı ama olmadı. İlacın etkisi alkolle birlikte artınca olduğu yere yığıldı kaldı.

*****

Yüzüne yediği buz gibi suyla hızla yerinde doğrulurken

" Anasssını avradını!"

Diye küfretti, irkilerek gözlerini açan adam. Yüzündeki ve saçlarındaki suyu elleriyle çekerken atrafina bakındı öfkeli gözlerle.

" Abi?!"

Dedi tepesinden bakan Levent, arkasında Ali ve bir adamı daha.

" Abi iyimisin?
Kusura bakma uyanmayınca mecbur kaldık."

Afallayan adam saplanan korkunç ağrıyla ellerinin arasına aldı başını.

" Ne oldu lan! "

Derken bir yandan da eli başında olanları hatırlamaya çalışıyordu.

" Bilmiyorum abi. Gece yanımızdan ayrıldın. Geri gelmeyince merak edip aradık ama bulamadık. Sonunda buraya baktım. Sızmış uyuyorsun sandım. Rahatsız etmeden çıktım. 1saat önce tekrar geldim seni aynı şekilde birde göğsündeki yarayı görünce korktum. Uyandırmaya çalıştım ama olmadı. Mecburen soğuk su kullandık."

Kılıç öfkeyle kalktı yerinden. Islak gömleğini kenara sıyırıp göğsündeki yaraya baktı önce.

" Kafamı sikeyim ben. "

Dedikten sonra bir anda Levent'in yakasına yapıştı.

" Dün geceki kız. Hemen bulun onu bana. Hemen! "

Adam anlamaz şekilde bakarken,

" Ne bakıyorsunuz lan!
Gidin dediğimi yapın!"

Diye kükrediğinde Levent arkasındakilere bakarak çıkın işareti yaptı. Adamlar çıkarken Levent Kılıç'a döndü bu kez.

" Abi ne oluyor. "

Kılıç gerisin geri otururken göğsünün üzerindeki yarada gezdi parmakları.

" O kız.." Dedi.

" O kız peşimdeki kiralıkmış.
Dün gece buraya işimi bitirmeye gelmiş. Nasıl yaptı anlamadım, içkime birşey kattı. Sonrada o içeriye soktuğu bıçağını boğazıma dayadı."

" Ne?
Ne diyorsun abi? Nasıl olur?
O kız nasıl kiralık katil olabilir.?"

" Oluyormuş işte.
Kafamı sikeyim ben. Nasıl anlamadım. "

" Ama hâlâ hayattasın abi. Nasıl?"

" Vazgeçtim dedi.
Tam öldürecekken vazgeçtim dedi. Kahretsin! "

Derken yerinden kalkıp banyoya ilerlerken kolundaki saate baktı. 7 yi gösteriyordu.

" Aşağıya in bütün kamera görüntülerini çıkar. Duş alıp iniyorum bende."

" Emredersin abi."

Dedi adam kapıya yönelirken.

" Dur!" dedi Kılıç eli göğsündeki izin üzerinde aniden.

Durdu Levent.

" Levent. Şu lakabı Ejder olan kiralık..."

" Ejder mi? "

" Bu kız o. Ejder! "

Adam gözleri kocaman kala kaldı.

" Ne diyorsun abi. Bu kız bir kiralık olabilir ama Ejder in bir kız olma ihtimali yok. Ejder bir hayaletten farksız. Ne gören var ne duyan."

" Ejder hakkında da bilgi topla hemen. Hadi git! "

Levent hızlı adımlarla çıktı odadan. Asansöre binerken arka arkaya aramalar yaptı. Her yere adamlar saldı.

&

Kılıç kendi kendine ettiği küfürler eşliğinde aldığı duştan sonra kabinden çıkıp bornozunu giyerek aynanın önüne geçti.
Bornozun yakasını iki eliyle açarak kızın bıçağı ile çizerek bıraktığı E harfine baktı. Ejderdi işte. E harfi onun singesiydi.

Bütün siniriyle bir yumruk geçirdi karşısındaki aynaya. Bir kıza kanmasına mı yoksa yaşamasını kızın onu öldürmekten vazgeçmesine borçlu olmasına mı kızsa bilemedi. Dağılan aynanın parçaları lavaboya dökülürken parmaklarının üzerinde küçük kesikler oluştu. Elindeki sıyrıklara ve kana bakarak nasıl böyle bir tuzağa düşebildiğine inanamadı. Peşindeki kiralık katilin bir kadın olabileceğini düşünmediğinden bu tuzağa düşmüştü.

Kahretsin! Arka arkaya kendine küfür etmeye devam ederek banyodan çıkıp odasına geçti. Giyinme odasına girip hızlı şekilde giydikten sonra saçların elleri ile geriye doğru düzeltip odadan çıktı. Yine hızlı adımlarla yürüyerek asansöre binip lobiye indi. Kendisini bekleyen levent'le birlikte güvenlik odasına geçtiler. Kapıdan girer girmez,

" Ne buldunuz? "

Diye sordu Kılıç. Ali verdi cevabı.

" Abi görüntüler hazır."

Dediğinde yanında Levent ile birlikte masadaki bilgisayar ekranının önüne geçti Kılıç.

İlk görüntülerde Kılıç ve kırmızı elbiseli kız balkondan içeri girip asansöre biniyor ardından üst katta kendi odasının önünde görünüyorlardı. Görüntünün devamında ise kız odadan yalnız çıkıyordu. Kılıç kızı yalnız gördüğünden ve neden yalnız olduğunu bildiğinden dolayı kendine sinirlendi yine.
Çünkü kız odadan çıkarken kendisi yatakta uyuşmuş bir vaziyette yatıyordu. Hâlâ anlayamamıştı içkiye ilacı nasıl karıştırmıştı. Yumruklarını sıkarak izlemeye devam etti.
Bir süre sonra kız lobide göründü. Yanından geçtiği garsonun elindeki tepsiden bir kadeh daha alıp içerek çıkışa doğru yürüyordu. Kendinden emin, fazlasıyla rahat ve korkusuzdu.

" Abi bu kız bir profesyonel."

Diyen Levent'e baktı Kılıç öfkeyle. Ali girdi araya.

" Abi dış kameraların görüntülerine baktık. Otelin önünden bir taksiye biniyor. Taksiyi numarasından bulup aradık. Şoför kızı metroya bıraktığını söyledi."

" Metro'nun onlarca giriş çıkışı var nereye gittiğini bulamayız."

Dedi Levent. Kılıcın sinirleri iyice gerildi. Yumruğunu önündeki bilgisayarın klavyesine geçirerek,

" Gerekirse bütün kameralara bakacaksınız metronun bütün giriş çıkışlarını araştıracaksınız o kızı istiyorum. O kızı bana bulacaksınız! "

Levent cebinden çıkardığı telefonla bir kaç arama daha yaparken Kılıç ekrandaki kızın donuk görüntüsüne bakıyordu hâlâ.
Levent bütün adamları metro ve civarına yönlendirmişti.

*****

GECE

Kız eve geldiğinde saat 2 olmuş üzerinde kırmızı bir elbise yoktu artık. Bindiği metroda yaşlı bir teyzenin üzerindeki pardesü için yüklü miktar para vererek almış duraklardan birinde inip kameralara uzak bir noktada üzerindeki elbiseyi çıkararak pardesüyü giyip tekrar metroya binerek evine kadar gelmişti.

Kapıyı açıp eve girer girmez üzerindeki pardesüyü çıkardı. Üzerinde iç çamaşırlarıyla mutfağa girerek elindeki pardesüyü iyice katladıktan sonra mutfak çöpünün içine soktu. Hızlı adımlarla banyoya ilerledi. Aynanın karşısına geçerek kendine bakarak konuştu.

Hata yaptın Melek. Artık avcı değil avsın bu yüzden tedbirini almalısın.

Topuz yapılı saçlarını açarak eliyle düzeltti. Banyo dolabının çekmecesinden tarak, makas ve siyah boya çıkararak lavabonun üzerine koydu. Önce saçlarını güzelce taradı ardından omuzu üzerinde kesti. Dökülen saçlarını toparlayıp çöpe attıktan sonra siyah boyayı hazırlayıp hızlı şekilde saçlarına yayarak 15-20 dakika kadar bekledikten sonra duşa girdi.

Duştan çıktığında hem gecenin yorgunluğundan kurtulmuştu hem de artık siyah saçlara sahipti. Bornozunu giyip banyodan çıkarak yatak odasına geçti. Rahat bir şekilde kurulanıp pijamalarını giydikten sonra kendini yatağına bıraktı. Uyumak ve dinlenmek istiyordu. Gözleri yavaşça kapanırken aklına nereden geldiyse adamın kızı öptüğü o an geldi. Kızın gözleri aniden açılırken bir elini dudağının üzerine koyarak tekrar o anı yaşarken birden kendi kendine gülmeye başladı.

10 milyon!
Adam beni güzel öptü diye 10 milyondan vazgeçtiğime inanamıyorum!

Derken kahkahasının dozu dahada arttı.

Kendime inanamıyorum. Dedi.
Sonra aniden sustu. Eli tekrar dudaklarının üzerinden geçerken çok güzel öpüyordu. Demekten alamadı kendini.

Yarın ilk iş Bay Ş' ye parasını geri göndermem gerekecek. Dedikten sonra örtüyü üzerine çekip gözlerini kapattı.

Loading...
0%