Yeni Üyelik
9.
Bölüm

💥K.7 Ejderha kalpli

@azamet_29_2

Dedi ve cevabını beklemeden kapıya yöneldi, kapıyı açtı ve dışarı çıktı.

Kız yerinden kalkarak sinirle baktı arkasından.

" Sen kendini ne sanıyorsun be? Hiç kimse beni istemediğim bir yerde tutamaz bunu sen de öğreneceksin."

Bir kaç dakika odanın içinde tıpkı Kılıç'ın yaptığı gibi ileri geri yürüyerek düşündü. Neden burada duruyordu ki neden Kılıç'ın söylediklerine uyuyordu? Neden başından geçenleri bu adama anlatmıştı.

Kahretsin. Dedi.

Bu adam kafasını karıştırıyordu. Zaten bu kafa karışıklığı yüzünden olmuştu her şey. O gecede öperek kafasını karıştırmıştı. Yoksa çoktan Kılıç ölmüş kız şuan Maldivler'e gitmek için uçakta oturuyor olurdu. Neden birden bu adamın etkisine girmişti ki?

Bu kadar yeter! Dedi kendi kendine. Hemen buradan çıkıyorum!

Yaralı oluşuna aldırmadan emin adımlarla kapıya yöneldi. Önce içeride neler olduğunu görecekti. Kapının kolunu yavaşça indirerek araladığı 2 parmak yerden içeriyi gözetlemeye başladı.

Biri Kılıç olmak üzere iki adam koltuklarda konuşuyor, pencere önünde bir adam elleri arkasında dışarıyı izliyordu. Tabi Kılıç'ın adamı Levent'te hemen Kılıç'ın yanında elleri önünde beklemekteydi.

Şunların hareketlerine bak sanki protokol beyefendiler. Dedi kız kendi kendine. Ardından kulak kabartarak dinlemeye koyuldu çünkü merak etmişti.

" Neden buradasın Şahan? "

Dedi Kılıç
Ne tuhaf bir isimdi Şahan.

" Büyükler bizi izliyorlar bahanesiyle zırt pırt seni görmek sinirlerimi bozuyor artık. Hâl hatır sormaya gelmediğine eminim."

" Doğru.
Hâl hatır ve Bakır ile ne konuştuğunu sormaya geldim."

Bir anda dikkat kesildi kız. Bu ses tanıdıktı. Daha dikkatli şekilde dinlemeye devam etti.

" Seni çağırmasını bekleyemedin mi? "

" Sabırsız biriyim."

Derken ince bir gülümseme vardı adamın yüzünde.

" Artık 20 gün yok. " Dedi Kılıç.

Yüzünde hainde bir gülümseme vardı.

" Sadece bir hafta.
Sonra bütün kozlar paylaşılacak."

Derken gözdağı veriyordu sesi.
Bu tanıdık sesle ikisinin arasında birşeyler var diye düşündü kız. Hem Kılıç'ın hemde karşısındaki adamın buz gibi olan hareketleri hemen belli ediyor bunu.

Daha fazla bekleyemeyen kız bir adım geri çekilerek derin bir nefes alıp verdikten sonra üzerindeki gri tişörtü düzeltip sakin bir şekilde kapının kolundan tuttu. Evde bir misafir vardı ve bu durumdan faydalanarak buradan gitme düşüncesindeydi. Hem de sesin sahibini görecekti.

Kız tam kapıyı açmış çıkacaktı ki.
Onu farkeden Kılıç hızla yerinden kalkıp kapının yanına gelerek görünmeden içeriye ittirdi kızı. Şahan'ın kızı görmesini istemiyordu.
Hırlayarak,

" Ben sana odada kal demedim mi?! "

Diyince Şahan kızı göremesede orda bir kızın olduğunu anlayarak ve Kılıç'ın haline bakarak,

" Misafirin olduğunu bilseydim gelmezdim."

Dedi imalı şekilde. Kız pis pis gülümserken Şahan'ın adamı olan Remzi'nin sesi duyuldu.

" Abi Dayı Bey seni çağırıyor."

Duyduğu sesle Kılıç geriye bakarken kızın kulakları dikildi adeta gözleri büyüdü. Tanıdık gelen ikinci sesle parçalar yerine oturmuştu. Önündeki Kılıç'ın yanından arkasında kalan sürete baktı görünmeden.

Oydu Ejder'i bulmak için gelen ilk kişilerden biri. Yaşlı dilenciye notu bırakanlardan biri. Bunlar onlardı. Ejder'i kiralayan ve o adamı öldürenler.

Hızla odadan çıkmak istesede Kılıç izin vermeyerek kızı içeri itip kapıyı çekip çıktı.

Şahan? Dedi kız kendi kendine. Emin olmaya çalışıyordu.
Yani Bay Ş.

Kafası dahada karışık neler olduğunu anlamaya çalışırken duyduğu Şahan'ın sesiyle yeniden dikkat kesildi. Odadan çıkmak gırtlağını kesmek istesede şuan sabırlı olmalıydı. Sonrayı düşünüp sakin kalarak beklemeye karar verdi.

" Ziyaretin kısası makbulmüş."

Dedi adam. O kapıya yönelirken kız içerde dişlerini ve yumruklarını sıkıyordu. Az sonra adamın gidişinin ardından hızla odadan çıkıp salona giren kız,

" Kim di bu adam? "

Diye soraraken Kılıç,

" Neden odadan çıkıyorsun?"

" Kim bu adam dedim sana? "

Adam sessiz kızın mavilerine bakarak anlamaya çalışırken.
Kız nefretle baktı giden adamın arkasından. Kılıç kızın bu şüpheli hareketlerini izledikten sonra kolunda tutarak,

" Neden soruyorsun?
Yoksa!
Yoksa o mu? "

Dedi. Çünkü kendide Şahandan şüpheleniyordu. Kafasındaki şüpheleri kenara bırakıp gerçeği öğrenmek için kızı tuttuğu koluyla sarsarak tekrar sordu.

" Yoksa seni kiralayan o mu dedim?! "

" Ta kendisi."

Levent şaşırarak bakarken,
Kılıç öfkeyle sıktı dişlerini.
Bu kadarını da beklemiyordu ikiside. Şahan gerçekten çizgiyi aşmış büyüklerin emirlerine uymayarak Kılıç'tan kurulmak için adam mı kiralamıştı?

Kız devam etti.

" Beni kiralayan ve o adamı öldürenler...
Onlar."

" Şerefsiz piç.
Karardan önce benden kurtulmanın peşinde. Böylece tek aday olarak kendi geçecek dayımın yerine."

Derken aniden harekete geçti kız. Yanlarında dikilen Levent'in belindeki silahı çekip alırken hızla iki adım geriledi.

Adamlar şaşkın kız gülümseyerek bakıyordu. Melek'in yüzünden Kılıç'ın Kılıç'ın yüzünden Meleğ'in ayarları bozulmuştu sanki. Bugün ikiside kendisi gibi değillerdi. Hata üzerine hata yapıyorlardı.

Kız elindeki silahı hâlâ adamların üzerinde etraflarında bir daire çizerek kapıya yöneldi.

" Bu kadar oyun yeter.
Bitti. Şu andan sonra kendime çalışıyorum.

Şimdi önce telefonumu ve cüzdanımı veriyorsunuz, sonra buradan gidiyorum. "

Birkaç saniye kızın yüzünü izledi adam. Düşündü, tarttı. Şahan'ın silahını Şahan'a karşı kullanma karar verdi.

" Şahan'ın peşine düşeceksin değilmi? "

" Aynen öyle yapacağım.
Son işim onlar olacak."

Derken geri geri adımladı. Ardından Kılıç'a doğru havaya kaldırdı elini.

" Telefonum ve cüzdanım.
Hemen!"

Kılıç göz ucuyla Levent'e bakınca adam salondaki konsola ilerleyerek çekmeceden aldığı telefonu ve cüzdanı getirip kıza uzattı.
Kız temkinli şekilde aldığı eşyalarını sırayla ceplerine yerleştirdi. Sonra da dikkatlice gerileyerek dış kapıyı açıp çıktı. Ama bir anda eli silahlı adamlarla karşı karşıya kalınca duraksayarak,

" Geri çekilin yoksa hiç acımam gebertirim hepinizi."

" Sende ölürsün."

Dedi içlerinden biri. Kız gülümsedi.

" Bir kaçınızı almadan gitmem. Başta da seni."

O sırada Kılıç çıktı dışarıya.

" Geri çekilin! İndirin silahları! "

Adamları anlamaz ve tereddüt ederek bakarken, kız daha şaşkındı.

" Bırakın gitsin!"

Adamlar aldığı emirle geri çekildi bu kez. Kız temkinli adımlarla ilerlerken,

" Bekle!" Dedi Kılıç.

" Şenol!
Arabanın anahtarını kıza ver."

Adam hâlâ şaşkın baktı.

" Ne bakıyorsun lan!
Hepiniz mi mallaştınız bugün."

Adam Kılıç'ın emrine uyarak cebinden çıkardığı anahtarı kıza doğru attı. Havada yakaladı kız anahtarı.

" Arkandaki gri sedan. Onu al.
Şehir merkezinden uzağız."

Kız bir Kılıç'a bir de arabaya bakarken Kılıç hiç bir şey olmamış gibi dönüp içeriye girdi. Kılıç'ın bu hareketine şasırsada sorgulayacak değildi kız. İşine gelmişti. Hızla arabaya ilerledi. Kapıyı açıp bindikten sonra çalıştırıp gazı kökledi.

Kızın son gaz uzaklaşmasının ardından Levent Kılıç'ın arkasından içeri girerken,

" Abi neden seni öldürmek isteyen birinin gitmesine izin verdik.
Ya tekrar.."

" Tekrar olmayacak."

Dedi koltuğa otururken.
Cebinden paketini çıkarıp bir dal sigara alarak dudaklarına bıraktı. Levent anında cebinden çıkardığı çakmakla sigarasını yaktı. Dişlerini sıkarak konuştu Kılıç.

" Dayımın ve büyüklerin yüzünden burada elim kolum bağlı beklemek zorundayım. Nefret ediyorum bu durumdan.

Sabredip sakin sakin bekleyim diyorum ama bu herif beni delirtiyor. Beklemeyim gidip kafasına sıkayım diyorum bu seferde istediğim yerden vazgeçmiş olacam.

Dayımın yerine o piçin geçmesine izin veremem.

Bu kız şuan benim yapmak isteyip de yapamadığımı şeyi yapmaya, Şahan'ı gebertmeye gidiyor. Bırakalım yapsın o hâlde.

Bu oyunu Şahan başlattı. Madem ben bir şey yapamıyorum neden Şahan'ın silahını Şahan'a karşı kullanmayayım ki. Benim yerime o uğraşsın. Böylece hem Şahandan kurtulurum hemde yerimi sağlamlaştırırım."

Dedikten sonra cebinden çıkardığı telefonunuyla Bakır'ı aradı.

" Yinede her ihtimale karşı dayım bunu bilmeli."

Telefon çaldı, çaldı sonunda açıldı.

" Alo Kılıç hayırdır. "

" Hayır değil dayı. Hiç hayır değil.
Bugün şuan yanına gelen itin beni öldürmek için kiralık birini tuttuğunu öğrendim."

Bakır duyduğu şeyle duraksadı.
İnanmak istemedi, dalga geçtiğini düşündü önce, çünkü Bakır'ın emrine karşı gelecek kimse yoktu etrafında. Yeğenleri de dahildi buna.

" İnanma yeğenim." Dedi adam.

" O kadarda değil.
Böyle bir şeye kalkışmaz. Şahan'la aranızın iyi olmadığını herkes biliyor.
Aranızı dahada bozmaya çalışanların yalanıdır o."

" Ne yalanı dayı ne yalanı!
Eminim. Bilgi kaynağım güçlü."

Dedi. Bizzat tuttuğu kişi söyledi diyemedi.

" Beni tanırsın dayı. Gözüm kararırsa kimseyi tanımam. Kimseye acımam. Büyüğümsün diye, emrin var diye sesimi çıkarmadım ama bıçak kemiğe dayandı dayı haberiniz olsun. Her an o piçin gırtlağını kesebilirim. "

" Saçmalama Kılıç.
Sakın! Böyle bir şey yaparsan sadece ben değil büyüklerin hepsi dahil olur bu işe. Bekle."

" Dayı...
Size son sözüm. Ya siz halledersiniz o piçi, ya ben. "

" Sen sakın karışma. Şuan senin lehine düşünenleri sana karşı olmaya istersin. Bana bırak dediklerini araştıracam sonra gereken neyse yapacağım."

Diyerek kapattı telefonu Bakır.
Kılıç elindeki telefonu kapatıp koltuğa attı.

" Levent."

" Emret abi."

" Tilki? "

" Şahan'ın kuyruğunda hâlâ."

" Güzel..

Her adımında rapor versin.
Bakalım Ejder ile Şahan'ın çatışması nasıl olacak."

Derken yüzünde sinsi bir gülümseme vardı.

*****

Aradan iki gün geçmiş bu iki günde Kılıç sadece olanları düşünmüş doğru düzgün uyumamıştı. Sürekli olarak aklına ve gözünün önüne o kız gelip duruyordu.

İlk karşılaşmalarında bile dikkatini çeken gözleri. Otel odasındaki anları. Kızı öperken aldığı haz. Tam kızın dudakları ile mest olduğu ânı tekrar yaşarken bir anda kızın elindeki bıçağı boğazına dayadığı anda buluyordu kendini.

Sinirle bir nefes daha çektiği sigarasıyla salonun ortasında yarım saattir yaptığı gibi ileri geri bir tur daha attı..

İki gündür hiç bir ses soluk yada gelişme yoktu. Ne Şahan dan ne kızdan nede dayısından. Ne iyi bir haber ne de kötü.

Bu belirsizlik yüzünden Kılıç'ın sinirlerini dahada bozuluyor, neler olduğunu merak etsede sadece bekliyordu. Bu da onu dahada delirtiyordu. Sinirle ellerini saçlarına geçirmisti ki, duyduğu telefon sesiyle olduğu yerde durarak Levent'e döndü.
Sonunda bir haber var diye düşünurken, elindeki telefonun ekranına bakan Levent.

" Tilki." Dedi ve açtı. Hoparlörlere verdi sesi.

" Konuş."

" Abi sabahtan beri Şahan'ın peşindeyim az önceye kadar hiç bir şey yoktu. Ama az önce mekanına geçerken bir andan saldırıya uğradılar. Ne oldu anlamadım. Yanındaki adamları tek tek düştü. Kendisi kolundan yaralandı. Apar topar alıp kaçırdılar."

Kılıç gülümseyerek dinlemeye devam etti.

" Şuan olay yerindeyim. Polisler burada. Adamlar kafalarından tek kurşunla vurularak öldürülmüş. Keskin nişancı diyor polis. Bu bölgede arama başlattılar."

" Tamam takibe devam et."

Dedi Levent ve kapattı. Kapanan telefonla Kılıç kahkahayla gülmeye başladı.

" Bu kız işini biliyor."

Diyerek keyifle oturdu yerine.
Devamıda gelecekti biliyordu. Sabırla beklemeye devam etti.

&

Aradan saatler geçti. Gece'ye doğru bir kere daha çaldı telefon.

Kılıç merakla " Aç." Dedi. Biliyordu ki Tilki'ydi.
Levent yeniden açtı telefonu.

" Söyle Tilki."

" Alo abi.
Şahan yarım saat önce koşarak çıktı. Bende peşine takıldım. Karşı taraftaki küçük barı.."

" Ne olmuş bara."

" Önce yangın alarmı çalmış. Herkes apar topar fırlayıp çıktıktan sonra bir patlama olmuş. Şuan cayır cayır yanıyor. Ne oluyor abi? "

Arkada Kılıç bir kahkaha daha attı.

" Sevdim bu Ejder kızı.
Gidip rahat bir uyku çekeceğim."

Diyerek yerinden kalkıp odasına yöneldi adam. Şahan'a olan bütün sinirini kız onun yerine çıkarıyordu.

*****
Ejder'in son günü.

Mutfak masasına oturmuş bir yandan kahvaltısını yaparken bir yandan oturma bölümündeki televizyondan haberleri izliyordu Melek. Dün akşam Şahan'ın mekânına gizlice girmiş, yerleştirdiği patlayıcı ile adamın mekanını uçurmuştu. Tâbi bunun için bir kaç eski arkadaştan yardım almıştı. Patlattığı mekanın hâlâ yanıyor oluşunu görünce keyifle gülümsedi.

Bunu çoktan hak ettin Bay Ş. Ama seninle işim bitmedi daha.

Dedikten sonra geriye yaslanarak dün akşamdan beri düşündüğü konuya geri döndü.

Yorgun ve farklı hissediyorum. Artık bitirmek istiyorum.

Elindeki telefonun rehber bölümüne girerek bir kaç işim gezdikten sonra aradığı ismi buldu. Dokundu.
Ekran üzerinde yazılı isme ve numaraya baktı bir süre. Kurşun ismi ve numarası ekranda kıza bakıyordu. Ararsa dönüşü yoktu biliyordu. Peki kararı kesinmiydi. Bunu birazdan görecekti.

Dün geceden beri düşünmüş bugün bu işi bitirmeye karar vermişti. Evet bugün öldürecek, ölecek sonra yeni bir hayata doğacaktı.

Telefonun tuşuna bastı. Çalma sesini dinledi. Uzun zaman olmuştu Kurşun'la tek kelime konuşmayalı. Nasıl başlayacaktı. Söyleyeceği şeyi düşünürken telefon çalmaya devam ediyor, ama açılmıyordu. Tam vazgeçmiş kapatacakken birden açıldı.

" Alo."

Bir anda yıllar öncesine döndü kız. Sesi hiç değişmemiş diye düşündü.

" Alo!
Kimsin?
Dalga geçecek adam bulamadın mı lan! Bir daha arama seni bulurum! "

Kız geceden beri düşünüp karar vermiş olmasına rağmen bir an yaptığından emin olamadığı için konuşamamıştı. Saniyelik durup tekrar düşündü sonra kararlı şekilde,

" Alo.
Kurşun." Dedi.

Kısa bir süre sessizlik oldu.
Karşıdaki adam şuan şaşkın ve iri gözleriyle boşluğa bakıyordu muhtemelen.

" Melek Kumrular! "

Gülümsedi kız. Yıllardır görmemesine rağmen sesinden tanımıştı adam.

" Melek Kumrular değil.
Uzun zamandır başka biriyim. Ejder..."

Yine sessizlik oldu.

" Bak sen. Demek yıllardır hayalet gibi olan o meşhur Ejder bizim küçük deli kızmış.
Pekiii! Bu kadar zaman sonra
şimdi beni aramanın sebebi ne?"

" Seninle son konuşmamızı hatırlıyormusun Kurşun."

Sessizliğin içinden katı ve soğuk sesi duyuldu adamın.

" Evet."

" İstediğim şeyi hatırlıyor musun? "

" Evet."

" Yapacakmısın?"

" Yapmamı istiyormusun? "

Diyen adamın sesi ölümün ötesinden geliyordu.

" Evet.
Yorgunum. Başka bir hayata doğmak için bana tek gereken şey bir kurşun. Senin sıkacağın bir kurşun. Bu saatten sonra bir başkasına güvenemem."

" Bu kararı almanın sebebi ne? "

Yeniden sessizlik oldu. Ardından elini alnına bastırarak histerik şekilde güldü kız.

" İnanmayacaksın ama bir erkek... Ben...
Galiba o adama aşık oldum."

Kız söylediği şeye kendi bile şaşırmıştı. Bir erkek yüzünden ölümün ve delirmenin eşiğinden dönmüş hayatı temellerinden sarsılmıştı ama şimdi başka bir adama aşık olmuş yeni bir hayat istiyordu. Üstelik onun ne hissettiğini umursamadan.

" Her neyse.
İsteğimi yerine getirecek misin? "

" Evet. Ama bir şartım var."

" Nedir? "

" Anlat.
Son yaşadığın ve seni değiştiren şeyi."

" Neden? "

" Arkadaş değilmiydik.
Arkadaşın olarak merak ettim."

Kıkırdadı kız.

" Son yıllarda hiç arkadaşım olmadığı için arkadaşlığı unutmuşum."

Dedi. Sonrada en baştan, Beşiktaş meydanında karşılaştığı iki adamdan başladı anlatmaya. 10 milyon biçilen hedefinden ve neden kabul ettiğinden başladı.

Bu işi bırakma isteğinin üzerine Kılıç Seymenoğlu ile nasıl karşılastığını ve nasıl ava giderken bir öpüşle avlandığını anlattı.

Sonra bu işten vazgeçişini ve yaşlı bir adamın kendi yüzünden ölüşünü. Kılıç'ın bir tuzakla kızı yakalayışını kaçarken yaralanışını. Kılıç'ın yarasını nasıl tedavi ettiğini. Sonra Şahan'ı...

Karşısındaki adam kızın anlattığı herşeyi dinledi, dinledi.
Şahan kelimesiyle konuştu.

" Kılıç Seymenoğlu'nu öldürmek isteyen Şahan Kıran ha! "

" Evet ve Şahan bugün son işim olacak.
Sonrası sende.
Kabul ediyormusun? "

" Evet.
O hâlde ölmeye hazır ol."

Yine güldü kız.

" Biliyorsun ben ejderha kalpliyim. Ve bu benim şansım. Yeni bir hayat için yeniden yaşama şansım."

Elindeki telefonu yanından ayırma.

" Tamam."

" Son anında görüşürüz ejderha kalpli kız."

Loading...
0%