Yeni Üyelik
10.
Bölüm

💥K.8 Ölen Ejder

@azamet_29_2

Cebinden çıkardığı naneli sakızın kağıdını açarak ağzına attı kız. Yavaş yavaş çiğnerken yanındaki çantadan Betsi'yi çıkarıp üç parçasını bir araya getirerek monte etti. Bulunduğu binanın çatısından aşağıya gece kulübünün önüne baktı. Birazdan hedefi ayağıyla buraya gelecekti ve son işini yapıp kaybolacaktı kız.

Bir dizinin üzerinde tüfeğini duvarın üzerine koyarak namnuyu aşağıya çevirdi. Bir gözü dürbünde pür dikkat aşağıyı izliyordu. An itibariyle hedefini görene kadar kıpırdamaksızın izlemeye koyuldu.

Gece ilerlerken dakikalar, dakikaları devirdi. Ve sonunda Siyah sedan araç göründü. Yaklaştı, yaklaştı kulübün önünde durdu. Hemen arkasında bir araç daha vardı. Önce arkadaki araçdan korumaları indi adamın. Öndeki aracın etrafı sarıldı. Ardından aracın arka kapısı açıldı. İşte hedefi oradaydı.

Korumalar adamın etrafında etten duvar olmuştu. Ama bu kız küçük bir boşluktan bile hedefini vurabilecek yetenekteydi. Namnuyu korumalarının arasında ilerleyen adama çevirdi. Şimdi ödeşme zamanı Bay Ş. Dedi. Ağzındaki sakızı şişirip küçük bir balon yaparak patlattığı anda tetiğe bastı kız. Tüfeğinden bütün hızıyla çıkan kurşun ivme kazandı şimşek hızıyla ilerleyerek hedefini bulduğunda kimse ne olduğunu anlamazken adam olduğu yere yığıldı kaldı.

Olayı gören kulübün önündeki kızlar çığlık çığlığa bağırırken kız hızla yerinden doğruldu.
Bu iş bitti. Dedi.

Tam elindeki tüfeği omuzuna alarak yerinden kalkmış arkasını dönmüştü ki hiç ummadığı şekilde Remzi ile burun buruna geldi. Adam elindeki silahı kıza çevirdiğinde bir adım geriledi.

" Sakın kıpırdama yoksa beynini dağıtırım."

Şuan karşısındaki siyahlar içindeki siyah şapkalı karanlıkta yüzü belli olmayan kişi aradıkları Ejderdi.

Kız başındaki şapkayı biraz daha öne egerek yüzünün görünmesini engellerken,

" La*et olsun. Nasıl oldu bu? "

Diye hırladı. Nasıl bulmuşlardı onu. Hiç bir fikri yoktu ama burada kalıp soracak da değildi. Elimdeki tüfeği sıkıca kavrayıp aniden adamın elindeki silaha doğru savurdu. Silah yana fırlarken adamın anlık şaşkınlığından faydalanarak hızla kendi etrafında dönerek dirseğini adamın çenesine geçirdi. Hızlı şekilde bir tur daha attığında bu kez bir yumruk patladı adamın çenesinde.

Adam arka arkaya aldığı darbelerle sersem şekilde yerde kalırken kız hızla içeriye giren merdivenlere yöneldi.

Tam kapıdan içeriye kaçacakken bir anda hiç ummadığı bir şey daha oldu. Saniyelik şekilde karşısında gördüğü Şahan'la attığı yumruk çenesinde patladı. Geriye doğru düştüğünde şapkası düşerken kısa saçları dağıldı. Aynı anda ikinci darbeyi kaburgalarında hissetti. Yediği tekme yüzünden kesilen nefesiyle olduğu yerde iki büklüm kala kalırken ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bulduda. Kız Şahan'a tuzak kurarken Şahan da kıza tuzak kurmuş yerine başka birini koyarken kendisi kızın peşine düşmüştü. Ve her binain tepesina adamlar yerleştirmişti.

Kahretsin. Dedi dişlerinin arasından. Şahan bir dizinin üzerine çökerek kızın yakasından tutup kaldırdı. Yüzünü kızın yüzüne yaklaştırdığında gördüğü şeyle hayret etti. Sinirle bir kahkaha atarken,

" Seni la*et fahişe. Buna inanamıyorum. Ünlü kiralık katil Ejder aslında küçük bir fahişeymiş. Ne kadar da aptalım.

Dedi ve bir yumruk daha attı kıza. Aldığın darbe ile hareketsiz şekilde olduğu yere yığıldı kız.

Yerinde doğruldu Şahan. Cebinden çıkardığı paketinden bir tane sigara alıp dudağına bıraktı. Diğer cebinden çıkardığı çakmakla sigarasını yakarak derin bir nefes çekti.

" Remzi! Al şunu gidiyoruz."

Diyerek arkasını dönüp içeriye yürürken Remzi,

" Tamam abi." Dedi. Yerinden kalkıp kızın yanında durdu. Dudağındaki kanı sikerken yerde yatan kıza baktı. Bir tekmede o attı kendinde olmayan kıza. Ardından cebinden telefonunu çıkararak bir arama yaptı. Açılan telefonla tek cümle söyledi.

" Caddenin karşı
daki binanın arka çıkışına gel."

Kapattığı telefonu arka cebine atıp yerdeki kızı bir çuval gibi kaldırıp omuzuna attı. Binanın içine girip hızla asansöre yöneldi. Kendini bekleyen Şahan ile birlikte asansöre binerek aşağıya indiler. Zemine geldiklerinde dikkat çekmemek için kızı omuzundan kucağına alıp arka çıkışa yöneldiler. Arabaya geldiklerinde Şahan arka koltuğa geçip otururken Remzi bekleyen adama bagajı aç dedi. Adam bagajı açtı. Remzi kızı bagaja teperek kapattı.

Gidelim.

&

Gözlerini araladığında boş bir depoda yerde yatıyordu kız. Kolları arkada bilekleri birbirine bağlıydı. Gözlerini tamamen açıp etrafına bakındı. O sırada gördü sandalyede bacak bacak üstüne atarak oturmuş kendini izleyen Şahan'ı ve hem n yanında dikilen adamı Remzi'yi.

Adam elinde sigarası gözlerini kırpmadan kızı izliyordu.
Zorlukla yerinden kalkıp dizlerinin üzerine oturdu. Başını çevirip adama bakarken boynunu iki yana sırayla bükerek kıtlattı.

" Saat kaç."

Dedi umursamaz şekilde. Duyduğu şeyle Şahan önce kaşları havada baka kaldı. Sonra bir kahkaha attı.

" Saat mi?
Randevun mu var? "

" Evet." Dedi kız.

Adamın kahkahası dahada arttı.
Bir kaç saniye daha güldükten sonra aniden susarak ayağa kalkarak elindeki sigarasını yere attı.

" Bu saatten sonra tek randevun Azraille. Ama ondan önce.."

Diyerek kızın yanına doğru adımlayarak tam önünde durdu. Kız başını yukarıya doğru kaldırıp baktığında bir dizi üzerine çöktü Şahan.

Bir anda çenesinden kavrayarak yüzünü kendine çevirdi.

" Sendin değilmi?
Kılıç'ın evindeki o fahişe.
O sendin değilmi? "

Kız duyduğu aynı kelimeyle öfkelensede cevap vermedi.

" Seni kendini affettirecek ve beni öldürmeye ikna edecek kadar iyi mi becerdi?

Söylesene! Sabaha kadar altında kıvrandıktan sonra üste ne kadar para verdi sana."

Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra aklına gelen şeyle,

" Belkide ben seni onu öldür diye kiralarken aslında o benim için kiraladı seni.
Belkide en baştan beri o benim peşimdeydi. Nasıl bir oyun kurdunuz lan!" Dedi.

Son duyduklarından sonra taştı kızın sabır. Duyduğu nefretle yüzüne tükürdü adamın.

Şahan yüzünde hissettiği ıslaklıkla kapalı gözlerle hareketsiz kaldı önce. Sonra tiksinerek ayağa kalkarken kız keyifle gülümsedi.

Yüzünü koluna silen Şahan hızla saçlarından kavraladığı kızın yere yatırdığı gibi bir dizini karnının üzerine bastırdıktan sonra cebinden çıkardığı bıçağı kızın boğazına dayadı. Sinirle soluyarak konuştu saçlarından çekiştirerek.

" Dua et önce onunla işim. Yoksa seni şuracıkta gebertirdim."

Kız yine sessiz kaldı. Bu hali Şahan'ı dahada delirtmeye yetmişti. Sinirini elindeki bıçağı kızın boğazına bastırarak çıkardı. Boğazına attığı çizikle kız dişlerini sıkarken kesikten kan sızıyordu. "

" Abi! "
Diyen Remzi ile aniden geri çekti bıçağı.

"Ölmek için acele etme."

Diyerek yerinde kalktı. Ama siniri geçmemişti. Bu yüzden bütün siniriyle bir yumruk daha attı kızın yüzüne. Kız burnundan akan kanla olduğu yere düştü yeniden.

Sinirle nefesler alıp verdi bir süre. Ardından telefonunu çıkarıp Kılıç'ı aradı.
Telefon çalarken saatine baktı. Gecenin 2 su olmuştu.

Uzun uzun çaldı telefon. Ama açılmıyordu. Biliyorduki bilerek açmıyordu Kılıç. Bu yüzden inatla çaldırıyordu telefonu. Sonunda açıldı.

" Ne var Şahan!?
Gecenin yarısı ne bokuma beni arayıpta inatla çaldırıyorsun lan!"

Şahan duyduğu ses ve tepkiyle dişlerini sıktı bir süre. Ama sakin kalmaya çalışarak konuştu.

" Konuşmamız gerek Kılıç."

" Şimdi?
Bu saatte?
Sabahı bekle Şahan. Kapat! "

" Olmaz! " diyerek atıldı Şahan.

" Sabahı bekleyemeyecek bir konu. Çok önemli."

Önce sessiz kaldı Kılıç.
Sonra, " Tamam." Dedi..

" Yarım saat sonra benim depoya gel görüşelim."

Cevap vermeden kapattı Kılıç.

" Kasıntı piç." Dedi sinirle. O depodan önce bu kız sonra senin cesedine basarak çıkacağım Kılıç Seymenoğlu.

Remzi!
Al bunu paketle. Bizimle gelecek.
Bakalım kendi köpeğini görünce ne yapacak Kılıç.

*****

Koca deponun içinde iki adam karşı karşıya geldiler.

Kılıç elleri ceplerinde karşısındaki sinirini bozan adama bakıyordu.

" Şahan, gece gece ne halt etmeye buluşmak istedin! Senden daha önemli işlerim var benim.

" Neymiş sabahı bekleyemeyecek kadar önemli olan o şey!"

Adam hem alaycı hem öfkeli şekilde burnunu çekip,

" Sen olduğunu biliyorum Kılıç.
Beni öldürmek isteyen sessin!"

Kılıç duyduğu cümleye şasırsada tepki vermedi.

" Götünden laf uydurma Şahan. Senin gibi sülüklerle uğraşacak vaktim yok benim."

Diyerek inkar etti.
Vakit kazanması lazımdı. Bir iki gün sonra herşey değişecekti. Kendi lehine değişmesi için vakit kazanması lazımdı. Bendim dese işler daha da karışacaktı.

" Ne dediğinden bir şey anlamıyorum. Bir kaç gündür kuyruğundaki adam yüzünden kafan karışmış."

" Öylemi diyorsun."

Şahan ellerini ceplerine sokarak yanındaki adama işaret verdi.
Adam arkadaki minibüse doğru ilerlerken Kılıç'ın gözleri üzerindeydi. Minibüsün arkasına geçen adam kısa süre kaybolup bir kaç saniye sonra omuzunda taşıdığı elleri arkasında bağlı bir bedenle geri döndü. Kaşları çatıldı Kılıç'ın.

Adam yürüdü, yürüdü Şahan'ın yanında durup omuzundaki bedeni yere atarcasına bıraktı.

Yerde gördüğü kızla Kılıç'ın yüzünde mimik oynamazken içinde fırtınalar koptu. Nasıl yakalanmıştı. Kusursuz planlar yapan kendi değilmiydi. Şimdi nasıl olmuştu da Şahan'a yakalanmıştı.

Kıza baktı. Elleri arkasında bağlı yüzü gözü ve boynu kan içindeydi. Yavaşça dizlerinin üzerine kalkıp oturdu. Başı önüne saçları iki yanına düştü.

" O zaman bu kız senin itin değil öylemi? "

" Kim bu? "

Dedi Kılıç sakin ses tonuyla.
Bu cevapla kızın dudakları yukarıya kıvrıldı.

Arkasındaki adam ise gülmeye başladı.

" Ne yani gerçekten tanımıyorsun öylemi? "

" Hayır.
İlk kez görüyorum. Kim bu. Beni buraya çağırmanla ne alakası var? "

" Ne yani buna inanmamı mı bekliyorsun?"

" İnan yada inanma sikimde bile değil. Beni bunun için mi çağırdın? "

" Bu kız bana senin tarafından tutulduğunu söyledi. Beni öldürmek için senden para aldığını. Yalan mı söylüyordu?
Yoksa sen misin yalan söyleyen?"

Aslında yalan söyleyen kendiydi.
Öyle olsa bile kızdan böyle bir şey duymamıştı.

" Bu kız kim bilmiyorum ama benimle ilgilisi yok! "

Bir kaç saniye düşündü Şahan. Aklına gelen şeyle,

" O halde ispatla." Dedi.

" Sijtirip git. Sana birşey ispatlamak zorunda değilim Şahan."

" Doğru."

Dedi adam sakin. Oyun oynuyordu kendince.

" Anlaşılan aramızdaki barışı bozmak isteyen biri tarafından yollanmış. Ölmeyi hak ediyor.
Bu zevki sana bırakıyorum. Onu sen öldür."

Kızın başı önde kıs kıs gülüyordu. Kılıç kızın gülen hâlini görünce siniri bozuldu. Ölümün kıyısındaydı ama gülüyordu.

" Öyle birşey yapmayacağım."

" Peki o halde bu zevk bana ait olsun."

Şahan silahını çekip kızın kafasına dayadı.

" Son duanı et güzelim! Azraille olan randevu saatin geldi."

Silahın horozunu kaldırdı. Tam tetiğe basacakken,

" Dur! " Dedi Kılıç.

" Madem benim adımı kullanmış öldürme hakkı benim."

Şahan durdu. Gevşek gevşek gülümseyerek,

" Tabi kardeşim."

Dedi. Şuan gerçekten eğleniyordu doğrusu."

" Tabiki bu hak senin.
Buyur."

Kılıç belindeki silahı çekip kıza çevirmeden önce Şahan'a baktı.

And olsun sonunda senide gebertecem.

Dedi içinden yemin ederek.
Kıza çevirdi silahını sonra.

" Kaldır başını."

Dedi. Gözlerini yeniden görmek istedi.

Kız yavaşça başını kaldırıp dağınık saçlarının arasından adama baktı. Burnu hâlâ kanarken Kılıç'ın sol tarafında bir sızı oluştu. Kız yerinde doğrularak,

" Birazcık olsun iyimisin nişan almakta."

Diyince Kılıç o geceye döndü birden. Kız,

" Bir gün karşı karşıya gelirsek.

Birazcık olsun iyi nişancıysan tam kalbime sık."

Demişti. Bir bildiği var. Diye düşündü. Belkide ölmekten koruyacak bir tedbir almıştı.

" Ne o? Elinmi titriyor süt kuzusu."

Dedi gülümseyerek. Zorla kendini vurdurmaya çalışıyor diye düşünürken,

" Bir kadın kadar iyi nişan alamıyormusun? "

Kılıç kolunu kaldırarak kıza çevirdi silahını. Tam kalbine nişan alırken kız yardımcı olmak ister gibi dahada dikleştirdi bedenini, gerdi göğsünü.

O sırada depodakilerin görmediği adamı gördü.
Gülümseyerek gözlerini kapatırken depoda duyulan silah sesiyle yanının üzerine düştü.

Aynı anda Kılıç arkasına dönerek elindeki silahı kaldırdığında gördüğü adamla hareketsiz kalırken bir silah sesi daha duyuldu. İkinci kurşun Şahan'ı kolundan yaralarken Kılıç, afallamış şekilde bir yerdeki hareketsiz yatan kıza bir eli kolunda iki büklüm Şahan'a bir de dayısına baktı.

" Ne yaptın dayı! "

Diye haykırarak kızın yanına gitmek istesede dayısının ayağının dibine sıktığı kurşunla kıpırdayamadı.

" Kimse kıpırdamayacak! "

Diye haykırdı.
Sonrada adamına seslendi.

"Rıza kontrol et."

Adam koşarak kızın yanına geldi. Sırt üstü çevirirken bütün gözler yerde yatan kızda ve Rıza da idi.

Kılıç sol göğsünden kan akan kıza bakarken kendi solunda bir yanma hissetti. Rıza elini kızın boynuna dayadı.

" Abi ölmüş. "

Duyduğu şeyle şok oldu Kılıç. Nasıl yani birkaç gün önce tanıdığı bu kız şimdi ölmüşmüydü. Hemde dayısı tarafında öldürülmüştü.

" Kaldır götür kaybedin.
Birazdan burayı polis basar. Delil kalmasın."

Demişti ki Kılıç'ın yumruğu Şahan'ın suratında patladı. Şahan eli kolunda geriye sendelerken bir tane ve bir tane daha.
Kılıç biriktirdiği bütün kinini çıkarma fırsatı bulmuştu ve hiç acımadan vuruyordu adama.

Şahan yediği dayakla yerde kalırken kanlı dişleriyle gülerek konuştu.

" Seni la*et piç.
Biliyordum. Senin köpeğin olduğunu biliyordum.
Beni öldürmek için o Ejder isimli bu katili tuttuğunu biliyordum."

Şuan dayısının burada oluşunu fırsata çevirmeye çalışıyordu.
Sendeleyerek ayağa kalkıp dudağındaki kanı koluna sildi.

" Dayı. Görüyorsun değilmi?
Beni öldürüp yerine geçmeye çalışıyor. "

Dediğinde Kılıç nefes nefese ve öfkeyle baktı.

" Gebertirim lan seni! " Diye Şahan'ın üzerine yürüyen Kılıç'ı Levent tuttu zorlukla.

" Şerefsiz piç. Sen değilmisin lan cesedime 10 milyon biçen."

Şahan olanları bir çırpıda Kılıç'ın üzerine atmak bu durumdan tereyağından kıl çeker gibi sıyrılmak istiyordu. Daha doğrusu o öyle düşünüyordu.

" Yalan söylüyor dayı inanma.
Şimdide beni suçlayarak kurtulmaya çalışıyor."

İki adam nefretle birbirlerine bakarken Kılıç bir anda yeniden tuttu yakasından Şahan'ı. Aynı anda Bakır'ın sesi yankılandı depoda.

" Kesin lan! "

İki adam durmak zorunda kaldı.

" Olan biten herşeyi biliyorum."

Önce Şahan'a baktı.

" Ejder'i 10 milyona kiralamandan. Önce yaralayıp sonra açılış gecesi öldür demenden."

Kılıç'a çevirdi gözlerini.

" Açılış gecesi otel odasında kıl payı kızın elinden kurtulmandan. Ejder'i Beşiktaş meydanında bir tuzakla kaldırmadan, evine getirmenden yarasına attığın dikişten bile haberim var. "

Şahan'a döndü yeniden.

" Ejder'in değnekçi sandığın adamı öldürdüğün için peşine düştüğünden de haberim var!

Şimdi ikinizde de kulağınızı açarak beni dinleyin. Karar verildi. Benim yerime geçecek kişi Kılıç.

" Ne!? " Dedi Şahan öfkeyle.

Sende emrime ve kurallara uymadığın için 1 saat içinde bu ülkeden gidiyorsun. Aksi halde kolundaki yara ile kurtulamazsın Şahan."

Şahan bir kez daha, "Ne!? " Dedi.

" Hayır kabul etmiyorum.
O koltuk benim hakkım! "

" Sen kendini ne sanıyorsun Şahan. Hakkıymış. Pöeh! "

Dayı yeğen tartışırken Kılıç hâlâ kafası karışık olanları düşünüyordu. Dayısı herşeyi nasıl biliyordu. Kızı neden sorgusuzca öldürmüştü.

Zihnini toplamaya çalışırken bir yandan aklı hâlâ kızdaydı. Neden kızın ölümüne bu kadar üzülmüştü.

Düşünceler arasından dayısının sesi çıkardı adamı.

" Kılıç yürü büyükler bizi bekliyor."

Kılıç sessiz dayısının arkasından yürürken bir gözü hâlâ Şahandaydı. Ona güveniyordu.

Şahan öfkeyle bağırarak çektiği silahını Bakır'a çevirdiğinde Kılıç'ı birkez daha haklı çıkardı.

Aynı anda iki silah sesi duyuldu depoda.

Loading...
0%