@azamet_29_2
|
..Şahan öfkeyle bağırarak çektiği silahını Bakır'a çevirdiğinde Kılıç'ı birkez daha haklı çıkardı. Aynı anda iki silah sesi duyuldu depoda. Şahan'ın silahından çıkan kurşun Bakır'ın kolunu sıyırıp geçerken Kılıç'ın silahından çıkan kurşun Şahan'ı alnından vurdu. Şahan olduğu yere düşüp kaldığında Kılıç hırlayarak konuştu. " Bu iş bitti." Dayısının yanına geldi kolundan tuttu. " Dayı iyimisin? " Bakır'ın gözü yerdeki Şahan da " Olacağı buydu." ***** Hastane önünde durdu araç. Kılıç yardım etti dayısının arabadan inmesine. Acil bölüme girdiklerinde Bakır'ın adamı Rıza karşıladı onları. Kılıç gördüğü adamla şaşırırken hızla bir doktor geldi yanlarına. " Bakır abi. " Tamam." Dedi Bakır. Birlikte acil müdahale odasına girdiler. Doktor Bakır'ı uzun zamandır tanıyordu. Hastaneye geldiklerini öğrenince Rıza anında ona haber vermiş acilde beklemişti adam. Bakır sedyeye otururken adamı Rıza yanına gelip gömleğini çıkarmasına yardım etti. Kılıç kafası karışık bir doktora bir dayısına bir Rıza'ya bakıyordu. Rıza neden buradaydı. Doktor Bakır'ı nereden tanıyordu. Dayısı Bakır sandığından daha derin bir adamdı. Anlamıştı. Kılıç şüpheli bakışlar sergilerken Bakır gülümseyerek bakıyordu yeğenine. " Ne o yeğenim, kafan karıştı sanki. " Kılıç dayısına bakarak, " Karıştı dayı. Hemde çok. " O da bana kalsın yeğenim." " Tamam kalsın dayı. Kalsında tek bir şeye cevap ver dayı. Kızı neden öldürdün. Madem herşeyi biliyordun kızın vazgeçtiğini, Şahan'ın kızı kışkırttığını bir suçu olmadığını da biliyordun.. Ama sorgusuz sualsiz infaz ettin." " Tamam bitti." Dedi doktor araya girerek. " Sağol koç." Dedi Bakır yerinden kalkarken. Rıza gömleğini giymesine yardım ettikten sonra odadan çıktı Bakır. Sakin ve ağır adımlarla çıkışa yönelip bahçeye çıkıp bankalardan birine oturdum. Rıza bir sigara ver. Rıza crbinden çıkardığı paketten bir dal sigara çıkarıp yakarak Bakır'a uzattı. Adam dudaklarının arasına bıraktığı sigaradan derin bir nefes çekerken Kılıç'a baktı. " Sende yak bir tane. Biraz oturalım burda." " Bizim mekâna gidelim dayı misafirim ol." " Yok burası iyi. Sen yak bir sigara." Kılıç da yaktı bir sigara. Derin bir nefes çekti sıkıntıyla. Bir anda herşey karışmış aynı zamanda çözülmüştü. Bakır Rıza bir bakış attı. Rıza hızlı adımlarla içeriye dönerken Bakır gözlerini gökyüzüne çevirdi. " Görünüşe göre sende ona karşı boş değilmişsin." " Ne?" Dedi Kılıç şaşkın bakan gözlerle. " Ne demek sende? " " Ejder denen o kızın bu işi bırakacağını bunun sebebinin sen olduğunu da biliyorum." Kılıç'ın sesi soluğu gitmiş sadece yanında gözlerini gökyüzüne dikmiş bakan dayısına bakıyordu. Hem kızdı hem üzüldü Kılıç. Lakin kızgınlığını belli edemedi. Dayısına karşı saygısızlık yapmak istemiyordu. Ama madem kızın Kılıç'a karşı duyguları vardı ve bunu biliyordu neden gözünü kırpmadan kızı öldürmüştü. İşte bu yüzden di kızgınlığı. " Haline bakılırsa sende kıza karşı birşeyler hissetmişsin." Kılıç'ın sessizliği itiraf gibiydi. " Artık bir önemi kalmadı." Derken yumruklarını sıkarak dizlerine bastırdı. İki adam sessiz oturmaya devam ettiler. Taki Bakır'ın adamı Rıza abisinin yanına gelene kadar. Bakır halen gökyüzünde olan gözlerini adamı Rıza'ya çevirdi. Adam sessiz başını aşağı yukarı salladığında Kılıç'a döndü " Artık gidelim." Bakır'ın ardından yavaş hareketlerle kalktı Kılıç ayağa. Adam birkaç adım atmıştı ki. " Dayı söyle. Adam yavaşça yönünü Kılıç'a döndü. "Çünkü Ejder'in ölmesi ve bu adın silinmesi gerekiyordu." ***** Gözlerimi zorlukla açarak gördüğüm beyaz tavana bakarken bulanık zihnimi toparlamaya çalışıyordum. Ne olmuştu, neredeydim? Gözlerimi yeniden kapattım. Düşündüm. En son nerede olduğumu hatırladığımda her şeyi yeniden hatırlamış oldum. Boş bir depoda arkamda Şahan önümde Kılıç ölümün kıyısındaydım. Sonra o gelmişti. Nasıl yapmıştı bilmiyorum ama beni bulmuş bana verdiği sözü tutmak için gelmişti. Şuan yaşadığıma göre sözünü tutmuştuda. Kurşun sözünü tutmuş an itibariyle Ejder ölmüş 26 yıllık hayatımın 5 yılı boşa geçmiş sonrada silinmişti. Bundan sonra küllerinden doğan Anka kuşu vardı. " Nihayet uyanmışsın Melek Kumrular." Duyduğum sesle başımı kapıya doğru çevirdim. Oydu Kurşundu. Şuan tam karşımda bana bakıyordu. O kadar yıldan sonra ilk kez karşılaşmıştık. " Yoksa Ejder mi demeliyim?" Diye devam etti. Sonrada, " Aa. Pardon artık Ejder yok değilmi o artık öldü." Sadece gülümsedim. Minnettardım. Yeni bir hayata geçmeme yardım etmişti. Yatağımın yanına kadar gelip ayak ucuna oturdu. " Nasılsın? " " Teşekkür ederim Kurşun. Daha iyiyim. Beni vurduktan sonra hastaneye getirdiğin içinde ayrıca teşekkür ederim." " Seninle yıllar önce yaptığımız anlaşmaya uydum sadece. " Bakır mı? Kurşun daha çok yakışıyordu sana bence." Gülümsedi. " Neler oldu? " Önce neler olduğundan başlayayım. Sana kullandığın telefonu yanından ayırma demiştim." " Evet." " O andan beri sinyalini takip ediyordum. Sonra bir baktım sinyaller Şahan'ın telefon sinyalleri ile aynı yerden geliyor. Bir süre sonra da Kılıç'ın sinyallerine eşlik etti sinyaller." " Kılıç ve Şahan'ı mı? " O kısmı çok karışık anlatmak uzun sürer. Ama şunu bilmen herekiyor sanırım. Kılıç'ı öldürmek isteyen ve seni tutan kişi benim yeğenim." Duyduğum şeyle şaşkın, " N-ne? " Dedim. " Dahası aşık olduğunu söylediğin ve sırf bu yüzden öldürmekten vazgeçtiğin adamda benim yeğenim." " Hasssiktir! " Dedim daha beter şaşırarak. Buna inanamıyordum ve şu an karşımdaki adama ne söyleyeceğimi bilemiyordum. " Her neyse. Rıza'ya seni alıp kaybetmesini söyledim. O da seni alıp buraya getirdi. Ameliyatını benim ayarladığım doktorlar yaptı. Bu arada şunu da söylemem gerekiyor." Derken gülümsüyordu. " Aşık olarak öldürmekten vazgeçtiğin adam var ya. O da sana aşık olmuş galiba. Şuan seni ölü bildiği için hiç keyfi yok." Bir kez de bu söylediklerine şaşırarak baktım yüzüne. " A- anlamadım.? " " Anladın anladın." Yerinden kalkıp boynunu sağa sola çevirerek kıtlattıktan sonra. Durumun iyiye gidiyormuş. Bir haftaya buradan çıkarsın. Sonra da yeni bir hayata başlayacaksın. Ama ondan önce Kılıç'ı bir ziyaret edersin her halde. " Şuan tek yaptığım alık alık Bakır'ın yüzüne bakmaktı. " Şimdi dinlen. Yine gelirim." ***** Aradan bir hafta geçmiş daha iyiydi kız. Doktorlar çıkabileceğini söylemiş Bakır'ın adamı Rıza kızın yanına gelerek bütün işlemleri halledip kızın hastaneden çıkmasını sağlamıştı. Kız araca bindiğinde adama evinin adresini vermişti. Kendini iyice toparlayana kadar aynı evde kalacak, ardından her zaman planını yaptığı gibi Maldivler'e giderek oraya yerleşecekti. Yani öyle planlıyordu. " Melek hanım Bakır abi sizi bekliyor. Önce benim yanıma gelsin dedi. " Bakır'ın kendisini neden çağırdığını düşündü kız. Kılıç için çağırıyordu biliyordu. Ne demişti. Şuan seni ölü bildiği için hiç keyfi yok. Peki kız hazır mıydı bu bir haftadır yattığı yerde bir arada olduğu anları düşünerek geçirdiği adamı yeniden görmeye. Yeni bir hayata baslamışken Kılıç kızın hayatında yer almak isteyecek miydi? Bunu bilmiyordu. Ama kendini her türlü cevaba hazırlayarak bu sorusunun cevabını almak istiyordu. " Tamam gidelim." Dedi. Bulunduğu araç yarım saat 40 dakika kadar yol aldıktan sonra Seymen otel'in önünde durdu. Bakır az önce kıza anlattığı her şeyi en baştan Kılıç'a da anlatmış, cümlenin sonunda kızın ölmediğini çünkü kalbinin doğuştan efsanelerde ki ejderhalar gibi sağında olduğunu bu sayede yaşadığını ve şuan otele doğru geldiğini söylemişti. Kılıç duyduklarına inanamaz şekilde elleri masada hızla yerinden kalktı. " Doğrumu söylüyorsun dayı? Neden? Neden daha önce söylemedin? " dediğinde bu kezde kızla olan geçmişlerinden ve yıllar önce kızın ondan isteği şeyden ve verdiği sözden bahsederek açıklamıştı. " Yeni bir hayata başlaması için Ejder'in ölmesi gerekiyordu. Son olayla Ejder öldü. Bir haftadır hastanede yatan kişi sadece Melek Kumrular. " " Yani Melek gerçekten yaşıyor." " Evet yaşıyor." Demişti ki kapı tıkladı. " Geel!" Dedi Bakır. İki adamında gözü kapıdaydı. Kapı açıldığında önce Rıza girdi. Kılıç'ın gözleri kapıyı hedef almış gelecek kişiye odaklanmıştı. Rıza'nın ardından kız göründüğünde zaman yavaşladı, yavaşladı durma noktasına geldi sanki. Gözleri kızda zihninde kendini sorguladı adam. Nasıl olmuştu bu? Bir gün karşısına kendisini öldürmek için çıkan bu kıza nasıl bu kadar bağlanmıştı? Kendi bile inanamıyordu. Ama doğruydu. Bu kıza aşık olmuştu. Öldüğüne üzülürken, yaşadığına seviniyorsa, gelişini dört gözle heyecanla ve kulaklarında atan kalbiyle bekliyorsa bunun başka bir açıklaması yoktu. Kapıdan giren kıza bakarak hareket etti yerinden. Gözleri kendine bakan mavi gözlerde kıza doğru adımlarken acaba rüyada mıyım diye düşünmeden edemedi. Daha bir hafta önce gözlerinin önünde yediği kurşunla yere düşmüş öldü denmişti. Yaklaştı, yaklaştı ellerinini kızın omuzlarına koyarak tepeden tırnağa süzdükten sonra yavaşça kendine çekerek dudaklarına kapandı. Kızın gözleri kocaman olurken geri çekildi Kılıç.. Hoş geldin yeni hayatına. *********************** |
0% |