@azamet_29_2
|
Kızlar bu bölümde Toprak'a aşık olacaksınız. Hatalarım varsa affola. ******************************* " Bundan sonra zor be Yeşim. Sevmişken...Çok zor. " Yeşim uykuya daldığında beri nerdeyse bir saat olmuştu. Toprak kızı kucağından bırakmamış, nerdeyse bir saattir uyumakta olan kızın yüzünü izliyordu. Arada bir kirpiklerinin arasından kaçarak, çıkan mırıltılı sesine eşlik eden gözyaşlarını siliyordu. Yatağa bıraktığında gözyaşlarının artacağından endişe etmişti. İki gözünden sırayla öptü yine. " Arkasından son kez bile bakılmayacak insanlar için ağlama cam yeşili gözlüm." Dedikten sonra üzerine örtüyü çekerken kapı tıkladı. "Abi girebilirmiyim? " " Gel güzelim." " Abi yengem uyanmadımı? " " Uyandı ama geri uyudu. " Hmm. Tamam. Kahvaltıya inecekmisin babam bekliyor." " Sen in bende birazdan iniyorum. " Tamam abi." Nazlı odadan çıktıktan sonra Toprak giyinme odasına girerek üzerini değişerek ev kıyafetlerini giyip odaya döndü. Kapı tıklayarak açıldı. " Toprak oğlum gelin kızım nasıl? " " İyi Suna teyze. " " Beni çağırmışsın." Evet Suna teyze sabah banyodaki camları kırdım. Oraları toparlarmısım? Birde birini çağır kabinin camını ve aynayı değiştirsinler. " Tamam oğlum ben hallederim şimdi." Kadın banyoya girerek oraları toplarken Toprak odadan çıkıp mutfağa indi. Babası ve Nazlı masada kahvaltıya başlamışlardı. Fadime çayı doldurup uzaklaşırken " Yeşim nasıl oldu? " " Uyuyor." Dedi Toprak tek kelime. " Barış sinir krizi dedi." " Evet. " Dedi Toprak yumruğunu sıkarken. " Kendini anne sananların yüzünden olan geride bıraktıkları çocuklara oluyor her zaman." Sinirle söylediği sözden bir anda pişman oldu. Derin bir nefes alarak, " Özür dilerim Nazlı." Diyebildi. Nazlı gülümsedi. "Ama ben yalnız kalmadım. Abim vardı. Şimdi birde kanka yengem var." Toprak Nazlı'ya gülümseyerek baktı. " 1 hafta balayı hakkımı şimdi kullanmak istiyorum." Sezai bey başını kaldırıp bir süre oğlunun gözlerine baktı soğuk soğuk. Yeni evlilerin kalabalık evde rahat edemediğini düşünerek bir süre baş başa kalmalılar düşüncesiyle, " Nasıl istersen." Dedi sadece önüne dönerek. " Ben çıkıyorum. " Evet. Beni kütüphaneye bırakırsınız." Toprak kıza bakarak, " Kızım hâlâ mı kitap." " Evet." Dedi kız. " Farklı kitaplar arıyorum okumak için. Ama bulanıyorum. " " Bence sen artık okuma. " Kız bir an düşündü. " Abi. " Evet. Neden olmasın? " " Sana son model bir laptop alırım. Otur başla. " " Ya...Olmazsa. Yazamazsam.? " " Sen önce başla. Dedi göz kırparak. Kız avuç içlerini birbirine vurdu. " O halde bugün kütüphaneden yazarlarla ilgili kitaplar bulup fikirler edineceğim. Hadi baba gidelim." Dedi kız babasının kolunu çekiştirerek mutfaktan çıkarırken. Toprak Nazlı'nın sevincine bakarak mutlu oldu. Oturan abisinin yanağından öptü. Boynuna sarılarak, duygulu bir sesle, " Teşekkür ederim abicim." Dedikten sonra koşarak gitti. Toprak oğlum Toprak hızla kalktı. " 5 dakika sonra yukarı yolla Suna teyze. " Diyerek merdivenlere yöneldi. Önce yüzüne baktı. Sonra eğildi, " Gel bakalım uyuyan güzel." Diyerek kızı kucağına aldı yavaşça. Odadan çıkararak misafir odasına doğru yürüdü. İçeri girerek Yeşim'i yatağa bıraktı yine yavaşça. İnce örtüyü üzerine çekip örttü. " Bir süre burda uyuman gerekiyor. Sonra geri götüreceğim, tamam mı?" Dedi sanki kız onu duyuyor gibi. Odadan çıkıp kapıyı örttü. Odasına geldiğinde usta banyoya girişmiş Suna kadında hemen yanında onu denetliyordu. Usta: " Bu cam nasıl böyle dağılmış hayret." Dediğinde. Suna kadın: " Sanane be adam. Toprak baktıki iş emin ellerde sigara paketinide alıp misafir odasına geri dönerek balkonuna çıktı. Bu evde her odanın kendine özel balkonu vardı. Misafir odasınında tabiki. Toprak balkondaki sandalyeye oturup bir sigara yaktı. Derin bir nefes çekerek kafasının içinde tatil planı yapmaya başladı. Babası genç evlilerin kalabalık bir evde rahat edemediğini sanıp bir süre baş başa kalmalılar düşüncesiyle nasıl istersen demişti. İkinci sigarada bitince Suna kadın geldi. " Toprak oğlum. Diyerek odadan ayrıldı. Toprak odaya girerek kızın yanına geldi tekrar. " Hadi bakalım kendi odana." Diyerek misafir odasından çıkıp kendi odalarına götürerek yatağına yatırdı kızı. Burnuna gelen tatlı parfüm kokusunu içine çekerken gözlerini kapattı. Mırıltıyla, " Artık uyansan olmaz mı? ***** Yeşim gözlerini açtığında ilk olarak yatağın kendi tarafında yatan Toprak'ı gördü. Başını tekrar yana çevirip yanında uyuyan adama baktı. Kollarını göğsünde birleştirmiş, bir ayağını diğerinin üzerine atmış uyuyordu. Bir süre öylece yatarak kendini dinledi. Daha iyi, daha dinç hissediyordu kendini. Gözlerini kapattı. Dün ve sabah olanlar bir bir zihninden geçerken kalbi sızladı. Sonra Toprak'ın banyoda söylediği şeyleri hatırladı. " Benim için, bizim için yaşa olmaz mı?" Demişti. Yavaşça yerinden kalkarken bir anda kasığına giren ağrıyla kaşları çatık yerinde kala kaldı. Aklına gelen şeyle panikledi. " Olamaz. " Ne yapacağım şimdi ben." " Yeşim.?" Duyduğu sesle panikle yerinde doğruldu. Toprak yerinden kalkıp kızın yanına gelip oturdu. " Nasılsın? " İyiyim." Dedi kız. " Barış'ın yaptığı iğneyle kafayı bulup iyice uyumuşum. Senide zor durumda bıraktım kusura bakma." Dedi kız ağrısını gizlemeye çalışarak gülümserken." " İyi olmana sevindim. Yeşim... Biliyorum senin için zor bir durum. Bazı kadınlar anneliği beceremiyor. "Senin mi? " Dedi kız. Şaşırdı. " Şey senin... " Benim annem sana söylediğim gibi ölmedi. Babamı, bizi bırakıp başka bir adama gitti. Benim içinde öldü." " Üzüldüm." Dedi kız başını öne eğerek. Toprak kızın hâlini farkedince, " Acıkmışsındır. Hadi aşağı inelim. Dedi kalkarak. " Tamam, sen önden in bende bir duş alayım. " " A. Banyoyu sabah mahvetmiştim." Dedi üzgün. " Özür dilerim." " Önemli değil o an olan birşeydi. Canını sıkma. Yapıldı yani eski haline geldi. " " Gerçekten üzgünüm. " Tamaam üzme kendini. Hadi duşunu al gel. " Barış? " Ama." " Toprak lütfen! Toprak kızın boşluğa bakan yeşillerine baktı. Uyurken söylediği şeyler geldi aklına. Kulağına eğilip cam yeşillerini özledim demişti ve şuan o yeşiller kendine bakıyordu. " Tamam, gerçekten iyiysen söylerim gelmez. " " Teşekkür ederim." Dedi kız minnetle. " İşini bitir sonra aşağı gel. Bekliyorum. " " Tamam." Dedi kız ama dişlerini birbirine bastırmamak için zor dayanıyordu. " Toprak... Toprak şöyle bir baktı kıza. " Nazlı dışarda. Neden? Bir şey isteyeceksen..." " A. Yok. " Tamam o zaman." Toprak odadan çıkar çıkmaz Yeşim elleri karnında banyoya girdi. " Olamaz." Dedi. Suna teyzeden yardım isteyim bari diye düşünerek banyodan çıkarak odaya geçti. Ama ağrısı yürümesine bile izin vermiyordu. Zar zor kendini yatağa atmayı başarınca derin bir nefes aldı. " Her ay aynı ağrı." Dedi dişlerini sıkarak. Yemeği boş verdi. Yatağa uzanıp dizlerini kendine çekerek örtüyü üzerine örttü. Bir süre sonra kapı tekrar açıldı. Gelen Toprak'tı. " Yeşim? " Dedi dizlerini kendine çekmiş yatan kıza bakarak. " Neyin var, neden geri yattın? " Kız diyecek birşey bulamadı. " Yoksa regl mi oldun? " Yeşim duyduğu şeyi, yanlış duymuş olmayı diledi. Kocaman gözlerle ve kıpkırmızı bir suratla lâl oldu kaldı. " Yüzüne bakılırsa öyle. Bu yüzdenmi Nazlı'yı çağırdın. Banada söyleyebilirdin. " Kızın utancına utanç eklendi. Örtünün altında gözlerini silerken Toprak'ın sesini duydu. " Neden bu yüzden utanıyorsun anlamadım. Normal birşey değilmi? " " Toprak sus lütfen. " Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra Toprak'ın odadan gidişini duydu. Toprak yatağın yanına kadar gelerek elindeki paketi yastığın yanına bıraktı. " Buraya bırakıyorum." Dedikten sonra yeniden odadan çıktı. " Rezil oldum. " Diyerek hayıflandı. Yerinden kalkarak elindeki paketle tekrar banyoya girdi. İşini halledip geri dönüp yatağa uzandı tekrar. Dizlerini karnına örtüyü yeniden üzerine çekti. Yanakları hâlâ alev alev yanıyordu. Kız anında örtüyü kafasına geçirip altına saklandı. Toprak'ın kendisini görmesini istemiyordu. Toprak bir elinde tepside çorba, diğer elinde sıcak su torbası ile geri gelmişti. Elindeki hepsiyi komidinin üzerine bırakarak, " Yeşim çıkarmısın ordan." " İstemiyorum." " Sıcak su torbası ve sıcak çorba getirdim." " Ne? Toprak lütfen git. Beni daha fazla utandırma." " Özür dilerim. Utandırmak için söyledim. Ama benden utanmana gerek yok. Bu evdeki tek kız sen değilsin. Bir abla ve bir kız kardeşle büyüdüm ben. Dar kafalı erkeklerden değilim. Şimdi çık o örtünün altından." Diyerek çekti örtüyü Toprak. " Önce otur." Yeşim dizlerini göğsüne çekerek sırtını başlığa dayayarak oturdu. Toprak sıcak su torbasını kızın eline vererek, " Karnına koy." Dedi. Sonra tepsiden sıcak çorba kasesini alarak Yeşim'e uzatarak, " Al bakalım sıcak çorba iyi gelir. Tepside çikolatalar var. A birde ağrı kesici. " Topraak.! " Dedi kız. " Sen şakamısın. Yoksa utancımdan havai fişek gibi patlayacam." Toprak: " Pardon." Dedi gülümseyerek. " Kusura bakma. Diyerek kalkarken kıza baktı. Yanakları al al olmuştu. " Benim bilgisayardan şirketle ilgili bakmam gerekenler vardı. Çıkıyorum sen rahatına bak. " Dedikten sonra odadan çıkan Toprak'la kız rahat bir nefes aldı. " Bu adam gerçekten şaka olmalı. Nasıl bu kadar rahat konuşuyor anlamıyorum." Diyerek elindeki kaseyi tepsiye bırakırken eline değen çikolatalardan aldı bir tane. ***** Toprak odadan işi bahane ederek çıksada yapacak bir işi yoktu. Salona inerek mutfakta gördüğü kadına seslendi. " Suna teyze, bir kahve alabilirmiyim." " Hemen oğlum. " Toprak koltuğa geçerken kapı açıldı ve Sırma girdi içeri. Ağlamaktan kızaran gözleri şişmişti. Başını kaldırıp karşısında oturan Toprak'a baktı. Yüzünde hiç bir duygu ifadesi yoktu. " Haklıymışsın." Dedi sadece ağlamaya başlayarak. Dedi ağlayışına hıçkırıkları eklenirken. Aradan geçen bir kaç saatten sonra akşam olmuş, Sezai bey ve Nazlı eve gelmişti. Kapıyı tıklayıp içeri girdi. Yeşim hâlâ yatağında iki büklüm yatıyordu. Önce tepsiye baktı. " Hâlâ ağrınmı var." Kız sadece başını salladı. " Ne yapıyorsun? Demiştiki adamın elini karnında hissetti. Kıpkırmızı suratıyla dondu kaldı. " Hep mi böylesin.? " Kız utanarak başını salladı sadece. " Kaç gün sürüyor ağrın? " Kız iki parmağını kaldırdı. " Ağrı kesiciyi yenimi içtin. Yoksa şimdiye kadar geçerdi. " Kız yine başını salladı. Toprak eli kızın karnında daire çizmeye devam ederken konuştu. Bir kaç gün sonra tatil yapmak için bir yerlere gidelim. Bir aydır evdesin. Kız ellerini yüzünden çekerek, " Buna gerek yok Toprak. " " Neden?" Ben bu güne kadar hiç tatile gitmedim. Yani aramıyorum. Zaten ben öyle otellerde falan kalamam. Denize giremem. Mayo ile gezmeyide sevmem. Toprak bir süre sessiz kaldı. Yeşim elini Toprak'ın elinin üzerine koyarak durdurdu. " Geçti. Teşekkür ederim. " Adam gülümsedi. Dediğinde kız bir kere daha kızardı. " Yapma şunu Toprak. " Dediğinde adam yine gülümsedi. Burhan eve gelmiş Sırma ve Sezai bey ile tartışıyor, Nazlı kenardan tedirgin şekilde izliyordu. Hızla aşağı indi Toprak. Arkasından da Yeşim. Sırma bağırarak konuştu. " Bitti Burhan. Sezai bey devamını getirdi. " Şirkete bir daha gelmeyeceksin. Bir kuruş alamayacaksın artık bizden." Burhan hızla Sırma' nın koluna sarıldı. " Bana bunu yapamazsın! Derken bile içkiliydi. " Sakın bir daha ona dokunma. Adam yerden burnundan akan kanı silerek kalkarken, Sinirle baktı Toprak'a. " Bunu sana ödetirim Toprak. " Toprak Burhan'ın üzerine yürüyerek bir tane daha yumruk geçirdi. " Doğu bu şerefsiz bir daha bu evin civarına bile yaklaşamayacak. Dört bi tarafa adam dikin. " Tamam abi." Burhan evden kaçarken, Sırma salonda sinirinden salya sümük ağlıyordu. Toprak ablasının yanına oturdu. " Kurtulduğun için şükretmelisin. Zaten sana göre biri değildi." Ablası ilk kez Toprak'a sarıldı. Rahatlayana kadar ağladı. ***** O gecenin üzerinden 3 gün geçmişti. Sabah kahvaltısını birlikte yaptılar Sırma sessizce kalkıp sirkete giderken Toprak Yeşim'e, " Benimle gel." Diyerek bahçeye çağırdı. Toprak önde Yeşim arkasında bahçeye çıktılar. Toprak kızı elinden tutarak bahçedeki araca doğru yaklaştırdı. Kız yaklaştıkça karanlığındaki çizgiler değişti, değişti büyük bir araç şeklini aldı. " Bune? " " Karavan." " Ne? " " Sen otellerde kalamam O tatile gideceğim. Sonra kızın kulağına doğru eğildi. " Ama sadece seninle olur." " Toprak kolundan tutarak aracın kapısını açarak içine yönlendirdi kızı. Bir kaç basamağı çıkan kız aracın içine baktı. SEN DELİSİN! |
0% |