Yeni Üyelik
22.
Bölüm

K.k 21 Balayı

@azamet_29_2

Hatalarım varsa affola canlarım.
Hepinizi seviyorum.

Yeşim'e doğru eğildi. Kızın dudağının kenarındaki çikolata kırıntısını dudaklarıyla alırken kız yerinde dondu kaldı.

Sonra kulağına doğru kavis aldı adamın dudakları.

" Yeşim..." Dedi.

" Benimle evlen...
Kâğıt üstünde değil gerçekten eşim ol.
Bu tatil gerçek balayımız olsun."

Kız kocaman ve karanlığa bakan gözlerle kala kaldı olduğu yerde.

Toprak kızın yüzünü izlerken, Yeşim'in vereceği tepkiden hem korkuyor hem umutla bekliyordu.

Onunda hisleri vardı biliyordu. Yinede kendi gibi birini kabul edermi diye düşünmeden edemedi.

Kızın aklı, beyni durmuştu.
Kulağında hâlâ o romantik şarkı ile duyduğu cümle zihninde dans etmeye devam ediyordu. Böyle bir teklif bekleniyordu Yeşim.
Çiflikteyken aralarında geçen konuşmada ikiside bir şeyleri itiraf etmişlerdi ama Toprak'ın aniden bir teklifle gelmesi kızı çok şaşırtmıştı.

Kalbinin ritmi değişti birden. Elleri titremeye başlarken nefesi hızlandı.
Aşırı dercede bir heyecan sardı bedenini. Alışık değildiki istenmeye, sevilmeye.
Dizlerinin bağı çözüldü. Şuuru gitti, yığıldı kaldı olduğu yere.

Toprak kızın kayan gözlerini gördüğünde çok geçti. Çoktan heyecandan bayılmıştı.
Panikle,

" Yeşim! " Dedi kızı belinden yakalayıp yere çöküp tek dizinin üzerine çekerken.

" Yeşim.
Yeşim kendine gel."

Sesinde panik hâkimdi.
Toprak'ın sesiyle birlikte dans eden çiftler dönüp Toprak'a bakıp kızı yerde görünce, doktor olan Gizem hemen kızın yanına koştu.

" Musade et bakayım."

Kızın bileğini eline alarak bir nabzına bir saatine baktı.

" Tansiyonu düşmüş.
Sıcaktan olabilir.

Ateşin yanına getir."

Dedi Gizem.

Toprak kızı kucaklayarak Ateş'in yanına getirip yere yatırırken, başını bağdaş kurup dizlerinin üzerine bıraktı. Gizem kızın ayaklarını oturdukları kütüğün üzerine kaldırdı.

" Korkmayın birazdan kendine gelir. "

Toprak o zaman Fark etti.
Korkmuştu. Yeşim birden yığılınca gerçekten korkmuştu.
Kendine kızdı.
Aniden söylememeliydi.

Hande gelip Yeşim'in yanına dizlerimin üzerine oturarak bir kıza bir Toprak'a baktı.
Toprak'ın kız için nasıl endişelendiğini görünce şaşırdı.

Bu adam gerçekten Toprak mıydı?
Evet Toprak'tı.
Değişmişti. Vurdum duymaz Toprak gitmiş, yerine sevdigi kıza endişeli gözlerle bakan Toprak gelmişti.

Hande yavaşça Toprak'a doğru yaklaşarak kısık sesle,

" Hişt kuzen!
Yeşim hamilemi yoksa.
Büyük kuzen mi oluyorum? "

Dediğinde Toprak kocaman gözlerle kıza baka kaldı.

" Ne saçmalıyorsun Hande, yok öyle birşey. "

" Doğru söyle.
Bak valla kimseye söylemem. "

" Çetin al lan şu çatlak karını başımdan."

Derken başı kucağında olan Yeşim gözlerini aralamaya başlayınca Hande kıza bakarak,

" Uyanıyor." Dedi.

Toprak bakışlarını kıza çevirdi. Kız panik ve sersem yerinden kalkarken,

" Toprak. "

Dedi korkuyla.
Bir an yine farklı bir yer oluşundan dolayı korkmuştu.
Toprak arkasından sarılarak,

" Şşiitt. Korkma, burdayım." Dedi.

Kız rahatlayınca kendine çekip sırtını göğsüne yaslarken kulağına doğru,

" İyimisin? "

Dediğinde, kız başı önünde

" Evet." Dedi.

Toprak'ın söylediklerini ve tepki olarak bayıldığını hatırlayınca yanakları kızardı.
Aynı anda Gizem yanına gelerek,

" Yeşim, benim Gizem. İzin verirsen nabzına bakacağım."

Kız sessiz kolunu öne doğru uzatınca Gizem'de bileğini elinin içine alarak nabzına baktı.

" Güzel düzenli atıyor.
Tansiyonun düşmüştü ama şimdi iyisin."

Dedikten sonra elindeki küçük su şişesini Yeşim'in eline vererek,

" Biraz şu iç kendine gel." Dedi.

Yeşim sudan küçük yudumlar alırken,

" Yarın bir doktora görün istersen."

" Gerek yok iyiyim.
Sıcaktan olmuştur."

Dediğinde sırtını dayadığı Toprak'ın titreyen göğsüyle sessizce güldüğünü anladı. Dahada kızardı.

Gizem:

" Peki sen bilirsin.
Ama tekrarlarsa lütfen gidin."

Toprak araya girerek,

" Tamam. "

Dediginde Gizem ayağa kalktı eşi Mahir de yanına gelince Hande ve Çetin'e biz artık kalkalım dediler.

Çetin ve Hande geldikleri için teşekkür ettikten sonra doktor çift birlikte Hakan ve Armin'de birlikte kalkıp önce Toprak ve kızın yanına gelerek geçmiş olsun dediler sırayla. Sonra onlarda birlikte ayrıldılar.

Çetin ve Hande arkadaşlarını ugurlamak için birlikte yürüyerek uzaklaşırken Toprak kucağındaki kıza sıkıca sarılıp kendine bastırdı.
Yanağını kızın yanağına dayayarak, gözlerini kıstı.

" Özür dilerim.
Heyecandan bayılabileceğini düşünemedim."

Kız başı önünde,

" Ben özür dilerim." Dedi.

" Ânı mahvettim."

Toprak yanağını kıza dokunarak çekerken kız yeni çıkmış sakalları yüzünden huylanarak kıkırdadı.
Burnunu kızın yanağında gezdirdi Toprak,

" Yeşimm..." Dedi ince bir tınıyla.

" Cevabın ne? "

Derken sol elini kızın sol yanağına koyarak yüzünü sağa doğru kendine çevirdi.

" Heyecandan bayılmanı evet olarak kabul edebilirmiyim? "

Kız boşluğa bakan gözlerle,

" Toprak, eminmisin?
Yol yakınken benden kurtulmak yerine bir ömür beni, kör bir kızı yanında istediğine eminmisin? "

" Eminim." Dedi Toprak hiç tereddüt etmeden. Sesi ve cevabı netti.

" Ama seninde emin olman gerek.
Beni görebilseydin yinede evlenmek istermiydin benimle?
Bana rağmen, yüzümdeki çirkin ize rağmen. Beni kabul edermiydin."

Yeşim bir kaç saniye bekledi.

" Toprak." Dedi.

" Ben seni zaten görüyorum.
İçini, kalbini görüyorum.

Evet. Teklifine cevabım Evet."

Başı önüne düştü, utandı cevabı verirken.
Toprak'ın yüzü güldü. Kızın başını yukarı doğru kaldırarak alnına bir öpücük bırakırken,

" Yeşim'im.
Cam yeşili gözlüm.
Seni seviyorum."

Dedikten sonra dahada sarıldı.
Bu sırada Hande ve Çetin'de geri dökmüşlerdi. Hande yüzünde munzır bir ifade ile,

" Ooo çifte kumrular.
Yalnızlığı iyi değerlendiriyorsunuz."

Dediğinde Toprak yerinden kalkarken Yeşim'i de kaldırdı.

" Seninle daha fazla uğraşamayacam Hande. Bizde gidiyoruz. Siz iki çatlak ne haliniz varsa görün."

Derken kızıda koluna takıp yürümeye başlayınca Yeşim saniyelik arkasını dönerek görmesede nice yıllara diyerek yürümeye devam etti.

Motorun yanına geldiklerinde Toprak kızın kaskını yine elleriyle takarak motora oturttu.
Sonrada kendi kaskını takıp motora bindi. Motoru çalıştırıp gaz vererek hareket ederken kız bu kez daha sıkı sarıldı. Başını daha rahat koydu adamın sırtına.
Aldığı teklifin ve duyduğu o eşsiz cümlenin etkisiydi bu.
Mutluydu. İstenmek, sevilmek ne güzel birşeydi. Gözleri doldu Yeşim'in. Tutamadı kendini ağladı.
Buruk bir sevinçti yaşadığı.

Kendi öz anne babası onu istemezken Toprak Yeşim için sevgi besliyordu yüreğinde. Düşündükçe doldu taştı gözleri. Karavana kadar ağlayarak gitti kız.
Motor yavaşlayıp durdugunda Toprak'la birlikte doğruldu. Toprak'ın görmesini istemediği için aceleyle kaskı çıkarıp gözlerini silerken geç kalmıştı. Toprak motordan inerken görmüştü kızın ağladığını.
Yeşim'in yüzünü avuçlarının arasına aldı.

" Ağladınmı sen? "

Dedi baş parmaklarıyla gözyaşlarını silerken.

" Yoksa evet dediğin içinmi üzgünsün. Pişman mısın? "

Dediğinde kız yanlış anlayacağından korkarak.

" Hayır! " Dedi panikle.

Hâlâ motorun üzerinde adama doğru uzattığı kollarını beline sararken başını bir ömür boyu koymak istedigi geniş göğüse yasladı.

Toprak'ta bir elini sırtına koyarken bir eliyle saçını okşadı.

" Neden ağladın o zaman."

" Toprak." Dedi kız dahada ağlayarak.

Yavaşça kaldırıp kızı kucağına alırken kız kollarını boynuna, bacaklarını beline sardı Toprak'ın. Yüzünü sevdiği adamın boynuna gömerek burnunu çeke çeke,

" Dünyadaki en kötü duygu istememek.
Sevilmemek.

Ama. Ama sen...Sen beni sevdiğini söyledin. Bunun benim için değerini bilemezsin. "

Toprak duyduğu şeylerle Yeşim'in sevgiye olan açlığını bir kez daha hissetti.
Ya sadece bu ihtiyaç yüzünden kensidini kabul ettiyse diye düşündü.

" Bende seviyorum Toprak...
Hemde çok... Her şeyden çok, herkesten çok... İnan bana.
Bundan sonra başka yerde başka biriyle olamam yaşayamam."

Duyduğu cümlelerle Toprak'ın korkusu kayboldu gitti.
Mutlu oldu.
Kız kucağında karavana gelerek kapısını açtı. Basamakları çıkıp koltuğa oturttu kızı. Ön tarafa geçip aydınlatmaları açarak,

" Geliyorum." Diyerek çıktı.

Motoru kapalı bölüme kaldırıp kilitledi. Sonrada geri gelip kapıyı kapattı.
Bugünde hava sıcaktı. Tavan havalandırmasını açarak içeriye hava girişini sağladı. Sonrada Yeşim'in yanına geldi.

" Hadi gel." Dedi kaldırıp masaya geçirerek.

" Kahve yapacağım istermisin?"

" Olur." Dedi kız.

Toprak kahveleri yaparken bir yandan karavanın camlarını aşağı kaydırarak açtı. Efil efil yaz rüzgarı ile içeri dahada serinledi. Toprak elinde kahveler masaya geldiğinde Yeşim hâlâ başı önde masada birleştirdiği ellerine doğru, ama boşluğa bakıyordu.

Kahvesini Yeşim'in ellerinin arasına bırakarak,

" Yeşim..." Dedi Toprak.

" Efendim."

" Artık kendini üzmeyeceksin.
Bırak artık ciğersiz insanların yüzünden ağlamayı. Gözünden akan yaşa değmez insanlar onlar...

Yeni bir hayata başlayalım.
Yarın seninle gidip nikah için sıra alalım. Sonrada gelinlik bakalım.

" Ne?
Sıramı? Gelinlik mi?
Neden? "

" Neden olmasın.
Önceki nikâhımız alel acele oldu. Gerçek bir nikah değildi."

" Gelinliğinle telinle duvağınla daha güzel bir nikahla olsun evliliğimiz."

Kız gülümsedi.

" Giydiği gelinliği göremeyen bir gelin için gelinliğin bir önemi yok. "

" Yinede o duyguyu hissetmeni istiyorum."

Dedi.
Uzanarak kızın yüzünü avuçlarının arasına aldı.

" Bir gün bunun eksikligini hissetme. "

Kız dolan gözlerle bir süre boşluğa baktı. Gülümseyerek başını aşağı yukarı salladı sonra.

" Hadi gel.
Bir an önce uyuyup dinlen.
Yoruldun. Yarın erkenden çıkarız.
Hande' yi de alırız sana yardımcı olur.

O çatlak bir işe yaramış olur böylelikle."

Dedi gülümseyerek.

" Ben çok sevdim Hande ve eşini.
Çok tatlılar. Espirili, çılgın. Tam birbirlerine göre yaratılmışlar. "

" Ya ne demezsin.
Hadi..."

Dedi kızı kolundan tutup kaldırarak.

Önce Yeşim kullandı banyoyu. Duş alıp üzerini değişip çıktı. Sonrada Toprak. Yeşim yatağa uzandığında Toprak yanına gelip yatarak kızı kollarının arasına çektiğinde kızın midesinde kelebekler uçmaya başladı.
Çekindi, birazda korktu.

Toprak kızın sıkıntılı halini farkedince

" Hadi uyu." Dedi sadece.

Kız yorgun gözlerini kapatırken Toprak'ın parfüm ve sigara ile karışık erkeksi kokusunu duyunca kalbinin ritmi değişmeye başladı.
Başını önüne doğru eğerken yanaklarının yandığını hissetti.
Toprak gerçekten eşi olacaktı.
Mutlu olmak istiyordu artık. Annesinin ve babasının yaptıklarını unutup yeni bir hayata başlamak istiyordu ve yarından sonra o hayalini kurduğu hayat başlayacaktı.

*****

Sabah erkenden kalktılar. Yeşim kahvaltı hazırlarken Toprak'ta Hande'yi aradı.

Telefon ancak üçüncü çalışta açıldı.

" Ne var kuzen? "

Dedi kız ağzını ayıra ayıra esnerken.

" Karga b.o..." Demiştiki.

" Handeee! " Diye aldığı uyarı ile sustu.

" Bu erken saatte niye aradın diyecektim kuzencim. "

Dedi cümleyi değiştirerek.

" 1 saat sonra buluşalım. "

Kız uyuklayarak,

" Kahvaltıya mı gideceğiz? "

" Hayır gelinlik almaya. "

" Ben evliyim kuzen."

Dedi kız uyukluyordu hâlâ.

O anda telefondan bir kükreme geldi.

" Handeee! Ayıl artık!!!
Oraya getirme beni. "

Öyle bir ses geldiki Çetin bile ayağa fırladı.

" Ne oluyor lan! "

Dedi salaklamış halde.

Hande kocaman gözlerle Çetin'e bakarak,

" Tamaam nereye geleceğiz."

" Bizim otelin önüne gelin."

" Okeeeyyy."

Dedikten sonra hem Çetin hem Hande yatağa döndüler.

Çetin:

" Ne istiyor Kuzen bey? "

" Gelinlik alacakmışız."

" Ha iyi." Dedi Çetin.

Sonra aynı anda kocaman açtılar gözlerini.

" Ne, gelinlik mi? "

Dedi ikiside aynı anda.

Hande:

" Çetin ne oluyor ne gelinliğinden bahsediyor bu. "

" Tam adamına soruyorsun güzelim.
Adam senin kuzenin ben ne bileyim."

Çetin bir işler dönüyor.
Çabuk kalk gidiyoruz."

" Nereye ? "

" Otele."

Adam geri yatarak,

" Sen önden git ben bir ara gelirim. "

" Çetin kalk hadi ya. "

" Tamam ya tamam.
Bi uyuyalım dedik Toprak horozu öterek kaldırdı. "

Kız bir yandan giyinirken,

" Duymasın seni gagalar valla."

" Hı Tabi. Benim elimde armut topluyor."

Bir saatin sonunda Çetin ve Hande arabalarıyla otel önünde beklerken, Toprak ve Yeşim motorla geldiler.

Gelmeden öncede belgeleri tamamlayarak nikah dairesine gidip yıldırım nikâhı için öğleden sonrasına sıra almışlardı.

Durduklarında Hande ve Çetin inerek hâlâ motorda oturan Toprak ve Yeşim'in yanına geldiler.

" Ne oluyor Kuzen Bey? "

Dedi Çetin.

" Ne bu gelinlik işi. İkinci keremi evleniyorsunuz."

Dedi yarı şaka yarı ciddi.

" Evet." Dedi Toprak.

" Bugün saat 3 de. Nikâh dairesinde."

" Neee!? " Derken Hande' nin ağzı açık kaldı.

" Siz ciddimisiniz? "

" Evet."

" Aayy çoook romantik."

" Çetiin bizde yapalım ne oluuurr."

" Tabi güzelim sen işte yeter."

" Canım yaaa."

Diyerek Çetin'e sarıldı Hande.

Toprak:

" Yemin ederim manyaksınız siz."

Derken Yeşim arkasında gülüyordu.

" Hadi gidelim"

Diyen Toprak motoru otelde bırakıp Yeşim ile birlikte Çetin ve Hande'in olduğu arabaya bindiler.

En lüks ve en güzel gelinliklerin olduğu büyük mağazanın önünde durduklarında Hande mağazaya bakarak,

"Çok güzel." Dedi.

Hep birlikte içeri girerek göz alıcı gelinliklere bakarken Hande sıkıntıyla Toprak'ın yanına yaklaşarak kulağıma doğru,

" Ya, Toprak.
Biz nasıl seçeceğiz gelinliği.
Ya-yani Yeşim..."

Demiştiki,

" Sen gelinlikleri tarif et ben de aklımda canlandırarak seçerim."

Dedi kız arkasında.

Hande, kızın arkasında olduğunu farkedince utandı.

" Özür dilerim. Ben Şey..."

" Sorun yok Hande.
Özür dileme. Hadi gel."

Dedi Hande'yi kolundan tutarak.

Kızlar içeriye doğru giderken Çetin Toprak'ın yanına geldi.

" Türbeye gidip dua falan mı ettin kuzen, bu kız senin gibi birine nasıl takıldı anlamadım. "

Toprak sinirle bakarak.

" Çok komiksin." Dedi.

Kızlar 3 saat boyunca gelinlik beğenip Yeşim'e giydirip çıkararak bir çok gelinlik denediler.

Toprak oturduğu koltukta hiç kıpırdamadan beklerken Çetin sıkıntıdan çatlayacak hale gelmişti.

Sonunda bir tane beğendi kızlar ve Toprak.
Üzerindeki gelinlikle kız çok hoş görünüyordu. Yerinden kalkarak kızın yanına geldi.

" Kanatların eksik sadece meleğim."

Dediginde Kız yüzünü kaldırarak Toprak'a çevirdi

Dediginde Kız yüzünü kaldırarak Toprak'a çevirdi.

" Ben seni hakedecek ne yaptım acaba." Dedi dolu gözlerle.

Yeşim'den sonra Toprak'ta kendine şık bir simokin aldıktan sonra çıktılar.

Hande:

" Hadi şimdi kuaföre."

Dediğinde, önce yemek yiyelim dedi erkekler.
Yine şık bir restoranta yenen yemekten sonra birlikte nikah dairesine yakın olan iyi bir kuaföre gittiler.
Hemen yan taraftaki erkek kuaförünede Toprak ve Çetin girdi.
Ve 1 saatin sonunda

Çok güzel ve çok şık bir çift göründü kuaförün önünde.
Toprak kızın kolunu kendi kolundan geçirdi. Nikah dairesine gitmek üzere Çetin'in arabasına bindiler.

Nikah dairesine geldiklerinde arabadan inerek birlikte içeri girerken ve her hareketlerinde Hande resim çekti.

Nikâh saati geldiğinde masaya davet edildiler.
Toprak ve Yeşim yerlerini alırken
Çetin ve Hande'den başka diğer nikahın konuklarından iki kişi daha çağırıldı şahitlik için. Yıldırım nikâhı ile kıyıldı nikâhları. Deftere atılan imzalardan sonra alkışlar eşliğinde tebrikler gelirken Toprak ayağa kalktı. Ellerinden tutarak Yeşim'i de kaldırdıktan sonra yüzünü avuçlarının arasına aldı yine ve alnından öperek,

" Hayatıma hoş geldin." Dedi.

Kıyılan nikahtan sonra birlikte nikâh dairesinden çıkıldı.
Çetin Toprak'a,

" Araba sende kalsın.
Biz taksi ile döneriz. "

" Teşekkür ederim bugün ki yardımlarınız için."

" Ne demek kuzi."

Dedi Hande.

" Burdan otele gidersiniz heralde."

" Sanane Hande sanane."

Kız kahkaha atarak.
Pardon ya banane degilmi. Hadi kocacığım biz gidelim. Yeni evliler baş başa kalsınlar."

İki çılgın giderken Toprak,
Yeşim'in beline sardı kolunu.

" Gidelim mi? "

" Şey... Gerçekten otelemi gideceğiz."

" Balayı gecemizi karavanda geçirmek isterim dersen oda olur."

Dedi Toprak gülümserken.
Kız kırmızı bir suratla başını iki yana salladı.

Toprak hâlâ gülümseyerek kızın koluna girerek yönlendirdi.
Arabaya bindikten sonra otele doğru yola çıktılar.

Şehirde bir tur attıktan sonra otele geldiler. Toprak'ı yanında bir gelinle gören personel şaşkın bakarken Adam kimseye aldırmadan asansöre doğru ilerledi. Kendine ait odasının katına bastı. Bu süre boyunca kız sessiz sadece Toprak'a uyum sağlayarak yürüdü. Asansör en üst katta durduğunda yeni evli çift inerek 1000 nolu odaya doğru ilerledi.
Toprak cebinden çıkardığı kart ile dairenin kapısını açtı. Sonrada kızı tek hamlede kucaklayarak odadan içeriye getirip bıraktı.

Kapıyı örterek kilitledi. Üzerinden ceketini çıkarıp kenara koydu.
Odanın ortasında ellerini birbirine geçirmiş bekleyen kıza dönerek baktı bir süre.
Ağır adımlarla yanına gelerek önünde durdu.
İki parmağıyla çenesinden nazikçe tutarak yukarıya kaldırdı. Gözlerini gözlerine sabitledi. Cam yeşili gözleriyle uyumlu makyajı onu dahada güzelleştirmişti.

" Yeşim...
Çok güzelsin.

Beni benden alacak kadar güzelsin.
Hem ruhun, hem bedenin güzel.

Sana dokunmama iznin varmı ? "

Kız başı önüne indirdi. " Evet. " diyebildi.

Toprak elini yeniden kızın çenesine koyarak kaldırdı. Kiraz gibi dudaklara baktı. Yaklaştı...
Önce bir buğse bıraktı..
Sonra arzu ile kapandı dudaklara. Kızı kollarının arasına alarak kendine bastırırken daha fazla arzuladı kızı. Elleri gelinliğin fermuarına giderken nefes nefese ayrıldı kızın dudaklarından. Bir yandan fermuarı açarken kızın yanağına ordan boynuna doğru ilerledi öpüşleri. Sonra kulağına doğru yol aldı.
Bundan sonra benimsin, sevdiğimsin, kadınım ve her şeyimsin.

*******************************

Evet bölüm sonu.
Gelecek bölümde görüşmek üzere canlarım.

Loading...
0%