@azamet_29_2
|
..Ne diyorsun sen Yeşim. Şeyma arkadaşının yanına yaklaştı iyice. Sıkıca sarıldı. Yeşim başını Şeyma'nın omuzuna yaslarken, Şeyma kızın hıçkıra hıçkıra ağlayışını gördükçe gözleri doldu. " Ağlama canım." Demesi kolaydı da, olmuyordu. Bir süre hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam etti Yeşim. Şeyma ise sabırla bekledi. Ağlasın içini döksün rahatlasın diye düşündü. Şeyma oturduğu yerde arkadaşının gözlerini ve yanaklarından akan yaşları elleriyle sildi. " Bi dakka bekle." Diyerek hızlıca kalkarak odaya gidip bir yastık ve kendi eşofmanlarından bir takım alıp döndü. " Önce şu ıslak şeyleri bi çıkarılım. Hasta olacaksın yoksa." Diyerek üzerindekileri kazağın iki yanından tutup çıkarmasına yardım ettikten sonra pantolonuna yardım etti, ayak bileğindeki sargıya dikkat ederek. Eşofmanları da giydirdikten sonra getirdiği yastığı başının altına koydu. Uzandı kız. Zaten çok yorgundu. Orta sehbayı biraz çekerek üzerine oturdu Şeyma. " Yeşim önce bi sakinleş. Derin bir nefes al ve her şeyi en baştan anlat. " Kız derin bir nefes alırken gözleri tavana takıldı. " Hadi anlat ne oluyor." Yeşim cansız çıkan sesiyle anlatmaya başladı. " Toprak... " Evet.." " O gün tuvalette öve öve bitirilemeyen erkek Toprak'mış." Şeyma kaşlarını çattı. " Neeeh! " " O kızda Sedef... Şeyma, Toprak'ı tanıdığı ilk andan şuana kadar olan zamanda arkadaşını ve yaşadıklarını ve dahi anlattıklarını düşündü. İnanası gelmedi. O değilmiydi Yeşim'e görmediği zamanlarda aşık olan. O değilmiydi karavanla tatile götüren. O değilmiydi bir yaz akşamı sahilde ateş başında dans ederken evlenme teklif eden. İçinde uhde kalmasın diye yeniden evlenen, gelinlik giydiren. " Yeşim canım. " Dünden beri resimler gönderiyor biri Şeyma.. Ölüyorum sandım Şeyma.. Yinede inanmadım, inanmak istemedim. Derken kızın gözleri yeniden doldu. Yeniden ağlamaya başladı. " Telefonu... Telefonu... O... O açtı..." Hıçkırıkları karıştı gözyaşlarına. " Sedef... Yeşim ellerini yüzüne kapattı dahada arttı ağlaması. " Keşke kör kalsaydım. Şeyma dolan gözleriyle ayağa fırladı. " Vay! Adi pislik herif. " Yaptı işte. Gözlerini sildi kız. " Her şeyi bırakıp dersaneye gider gibi çıktım evden. Sinan beni dersaneye bırakıp gidince bir süre bahçede oturdum. İlayda geldiğinde halimi görüp yanıma geldi. Onada anlattım her şeyi. Bize gidelim. Dedi ama ben buraya gelmek istedim." " Tabi ki buraya geleceksin. " " Yolda gelirken Ünal çıktı karşıma." " Ünal... " Dersaneden biri. " Ne? Neden daha önce söylemedin? " " Ben evliyim diyince geri basmıştı. Ama İlayda ile konuştuklarımızı duyduktan sonra yeniden kendince umutlanmış. Peşime takılıp beni takip etmiş. Yolda karşıma çıktı. İlayda ile konuştuklarımızı duyduğunu, kıymet bilmeyen bir adam için üzülmememi söyledi. Kolumdan tuttu, ısrarla benimle gel yurt dışına gidelim seni ondan daha fazla mutlu ederim gibi bir şeyler saçmalamaya başladı. Kabul etmedim. Ama zorlamaya başladı. Bende tekmeyi basıp koşarak uzaklaştım. Kaçarken ara sokaklardan birine girdiğimde kayıp düştüm. O an fark ettim çıkmaz sokağa girdiğimi. Ünal'da peşimden geldi üzerime yürüdü sonra beni sıkıştırmaya başladı. O sırada Murat yetişti, bana yardım etti. O pisliğin elinden kurtardı. " Murat? " Evet aynen. Bugün beni Ünal'ın elinden o kurtardı. O korku ve panik ile bayılmışım. Gözümü acil serviste açtım. Kolumda serum karşımda Murat vardı. Doktor tansiyonun düşmüş, ayağında burulmuş dedi. Üzerine basma dedi." " Bu kadar ama değilmi? Başka bir rahatsızlığın falan yok? " " Onu düşünmedim. " Peki Murat? " Tesadüfen görmüş. Murat'a neden yaptığını sordum. Neden yardım ettin dedim. Kocam dediğim adam Bodrum'da bana ihanet ederken düşmanım sandığım adam bana yardım ediyor. Bu nasıl bir şey." Şeyma elleriyle arkadaşının gözlerindeki ve yüzündeki göz yaşlarını sildi, yanağından öptü. " Söylemek kolay, yapmak zor biliyorum canım. Ama ne olur artık ağlama, üzülme. Yeşim'in başı önüne düşerken, " Sen şimdi burda dinlen. Sana sıcak bir çorba yapayım. Bir şeyler yiyip kendine gel. Sonradaa... " Düşünecek bir şey yok Şeyma." Dedi Yeşim ağlamaktan kısılan sesiyle. " Herşey bitti." Şeyma kıza baktı. Bir şey diyemedi. Ne diyebilirdiki. Yerinden kalkıp mutfağa yöneldi. " Yeşim, canım. Elini kızın alnına koydu. " Ateşin de var. Şeyma yerinden kalkıp koridordaki ecza dolabından dereceyi alıp geldi. " 38.5 " Dedi. "Üşütmüşsün sen. Yeşim sadece başını salladı. Daha halsiz, daha üzgün, daha aciz hissediyordu. Bir süre sonra Yeşim Şeyma'nın getirdiği bol limonlu çorbayı önüne aldı. Ama ilk hissettiği şey mide bulantısıydı. " Şeyma galiba yiyemicem Midem.. " Canım ilaç için bir kaç kaşık olsun yemelisin. Biraz zorla kendini lütfen." Yeşim önündeki çorbaya bir kez daha baktıktan sonra zar zor 3 kaşık yiyebildi. Ardındanda Şeyma'nın verdiği ateş düşürücü ilacı içti. Başını yastığa bıraktı tekrar. " Hiç halim yok uyumak... " Saçmalama Yeşim. O sırada diğer koltuğun üzerindeki telefon çalmaya başladı. " Doğu arıyor. " Şeyma sakın burda olduğumu söyleme. Şeyma telefonu açtığında Doğu'nun yüksek çıkan sesini duydu. " Neden açmıyorsun? " " 1 saat öncede ben seni aradım. Sen neden açmadın." " Önemli bir işim vardı. " Hayır yok. Sizde...?" Dedi Şeyma numaradan. " Toprak abi şuan uçakta. " Önce kendini." Dedi sinirle ama hemen toparladı lafı. " Bir haber alırsanız beni ara." Dedi ve kapattı. " Döndüğünde biz söylemesek bile buraya gelecektir." " Onunla dönmem." ***** Toprak hava alanına iniş yapan uçaktan hızlı adımlarla indi. Ditekt olarak Sinan'ın kendisini beklediği çıkış kapısına yöneldi. Toprak arka koltuğa oturunca Sinan'da direksiyona geçip elindeki çantayı yanındaki koltuğa bırakarak gaza bastı. " Haber varmı? " " Maalesef yok abi. Toprak cebinden çıkardığı telefon ile Doğu'yu aradı. Anında açıldı telefon. " Ne yaptın? " " Abi dediğin gibi kulübe geldim. " Görüntüleri hemen bana yolla." " Maalesef abi. " Ne? Ne demek yok? " Abi daha önce biri gelip senin görüntüleri istediğini söyleyip görüntüleri almış." " Ne yapmış, ne yapmış? " Kim bilmiyoruz abi." " Kahretsin tamam. " Abi, Sedef'te ayrılmış otelden. Bulamıyorum. Telefonuna ulaşılamıyor. Yanındaki kız.. " Ayrılmış mı?" Toprak'ın kaşları çatılırken gözleri kızardı. Olanları düşündü. " Sedef... Diye hırladı Toprak. " Doğu! Toprak Doğu ile konuştuktan sonra bir süre daha yol aldılar. Toprak Sinan'ın açmasını beklemeden açtığı arka kapıdan fırladı. Koşar adım girdi kapıdan. Salonda oturan babası, Sırma ve Nazlı Toprak'ı gördüklerinde, Sırma ve Nazlı ayağa fırlarken Sezai bey sadece yüzüne baktı. " Nasıl yaparsın? Toprak'ın gözlerine öfke yürürken yakasındaki eli bileğinden tutarak sıktı. Çekerken, " Kendine gel. Diyerek yakasında uzaklaştırdı kızın elini. Sonrada hiç beklemeden merdivenlere yöneldi. Telefon parçalara ayrılırken yatağın üzerindeki yüzüğü gördü. Yeşim'e alıp parmağına elleriyle taktığı yüzüğü. Durum gerçekten ciddiydi. Yeşim gördüğü resimlerden sonra Toprak'ın verdiği yüzüğüde bırakarak evi terk etmişti. Toprak uzanarak yüzüğü eline alırken defteri ve üzerin de yazan kelimeyi gördü. Yanılmışım. Barındırdığı duygular ve anlamlar sayfalara sığmayacak olan bu tek kelime Toprak'ı sarsmaya yetmişti. Koca dünya üzerine yıkılmış oda altında kalmış gibi hissediyordu. Yeşim karşısına geçse kafasına bir kurşun sıksa bu kadar acımazdı canı. Son olarak o eski resmi gördü. Kendini ve Sedef'i. Haklıydı kız. " Hâlâ bulamadınmı lan! " Diye bağırdı Doğu'ya " Buldum abi. " Şeyma' dan bir haber varmı.? " " Konuştuk. " Ama ne? " " Abi bence yengenin nerde olduğunu biliyor. Toprak duyduklarıyla Doğu' ya hak verdi. Telefonu kapatıp hızla harekete geçerek koşar adım odasından fırladı. " Abi ne oluyor kötü bir şey mi var? " " Sonra Nazlı sonra! " " Seni koca aptal." Diye bağırdı Sırma. " Sakın onu bulmadan geleyim deme!" " Sinan. " Diye bağırdı Toprak evden çıkarken. Hemen kapının dışındaki Sinan, " Emret abi." Diyerek yanına geldiğinde, " Gidiyoruz çabuk arabaya. Bindikleri araba hızla kalktı yerinden. " Nereye gidiyoruz abi. Bu sırada Şeyma Yeşim'i kendi odasına geçirmiş o uyurken alnına ıslak bir bez koymuştu. Ateşi artmasada düşmüyordu. " Canım nasılsın nasıl hissediyorsun?" Yeşim arkadaşına yük olduğunu düşünerek, " Özür dilerim Şeyma. Benim yüzümden uykusuz kaldın. " Dedi. " Bırak şunu söylemeyi. Sen olsan sende aynını yapmazmıydın." " Yapardım." " O halde artık aynı şeyi söyleyipte üzme beni. " Hayır. Derken yerinden doğrulmaya çalıştı. " 3 e geliyor. " Dedi kıza yardım eden Şeyma. " Nereye? " " Bi duş alırsam daha iyi hissedeceğim. Bana yardım edermisin? " " Tamam hadi gel." Yeşim sol kolunu Şeyma'nın omuzuna koyarak destek aldıktan sonra burktugu bileğine yüklenmeden ayağa kalmaya çalıştı. " Dur Şeyma! Başım... Geri oturdu yatağa kız. " Yeşim böyle olmayacak. Hadi hastaneye gidelim." Kız bir süre bekleyip tekrar ayağa kalkarken, " Ne olur Şeyma yorma beni. " Yeşim..." " Lütfen Şeyma. " " Tamam ama bir daha olursa dinlemem." Yeşim Şeyma'nın da yardımıyla aksaya aksaya odadan çıktı. Koridora gelmişti ki duydukları ses iki kızı yerinde sıçrarttı. 1 saat süren yolu küfür ederek gelen Toprak, geldikleri apartmanın önünde iner inmez koşarak bina önüne gelmiş zile basıyordu. Bir kerede değil üstelik, arka arkaya sinir bozacak şekilde basıyordu. İki kız birbirine baktı. " Bu kesin O." Dedi Şeyma. Yeşim'in gözleri doldu bir anda. Bir yanı ondan nefret ederken diğer yanı kokusunu, sevgisini, sinerek uyuduğu sinesini istiyordu. Bu sırada Şeyma kıza bakıyor, kapı ise sürekli çalıyordu. " Açma! " Dedi Yeşim. İki kız oldukları yerde hareketsiz bekliyor, Şeyma bir Yeşim'e bir diyafona bakıyordu. Uzun, uzun bir kaç kez daha çaldı kapı. Sonra kesildi, durdu ses. Zil ile birlikte Yeşim'in gözleride durdu. Saniyeler durdu, dakikalar durdu, zaman durdu. Donuk gözlerinden yaşlar akarken, sessiz fırtınalar koptu içinde. " Gitti." Dedi. " Gitti ve bitti..." Yönünü banyoya dönerek bir adım atmıştıki birden dairenin çelik kapısına inen tekmeler duyulunca iki kız yine korkuyla yerlerinde sıçradı. Tekmeler inmeye devam ederken ardından da kapı zili çalmaya başladı. Hem zil çalıyor hep kapı tekmeleniyordu ve sonunda onun sesi duyuldu. Toprak'ın.. " Yeşim! Kapı tekrar tekmelemeye başladı. Toprak'ı ve Sinan'ı karşı dairenin kapısını tekmelerken görünce sinirli bir şekilde, " Ne bağırıyorsunuz gece gece. Diye bağırınca Toprak önce durdu. Sonra öfkeli bakışlarla arkasını döndüğü gibi bir adımda adamın yanına gelip yakasından tuttu. Yüzünü yüzüne doğru uzatarak,resmen hırladı. " Defol gir lan içeri. Adam bir Toprak'ın uzun boyuna bir de yaralı yüzüne baktı. Korkudan sessizce içeri girdi. Bu arada içerde ve olanları duyan Yeşim, " Aç kapıyı Şeyma. Diyince Şeyma Yeşim'in kolunun atından çıkıp kapıya yöneldi. Hiç öyle olmasada güçlü durmalıydı. Geri adım atmayacak onunla geri dönmeyecek, onu affetmeyecekti. Toprak'ın sesi yeniden duyuldu. " Aç kapıyı Yeşim! İyi...Keyfiniz bilir." Diyerek Sinan'ın silahını belinden çıkarıp kapıya çevirdi Toprak. Tam tetiğe basacakken kapının kilidi açılıp Şeyma göründü. " Ne var be! Toprak kıza baktı sinirle. " Çekil kenara." " Hayır. Toprak duymazdan gelip kapıyı omuzladığı gibi içeri girdi. Kapı bir yana Şeyma bir yana gitti. Toprak koridorun ortasında duvardan tutunarak kendine bakan kızı baktı. Kızın cam yeşilleri sislenmiş, gözleri kan çanağı olmuş, altları kararmış, beti benzi solmuş yanakları kızarmıştı. Bu o, neşe dolu kız değildi. Toprak sarsılan bedeniyle ağır iki adım atmıştıki Şeyma önüne geçti. Kolları iki yana açarak öfkeli sesiyle, " Uzak dur ondan. Desede Toprak'ın gözü sadece Yeşim'deydi. Soluk yüzü yorgun ve tükenmiş bedenini duvardan destek almaya çalışarak ayakta tutması ciğerini yaktı. Bu kadar mı üzülmüştü. Bu kadar mı çökmüştü ruhu ve bedeni. Bu kadar mı çok seviyordu onu. " Kimin koynundan çıktıysan onun yanına dön." Bir anda öfkeyle baktı Toprak.. " Şeyma! " Dedi bağırdığını sandığı ama yorgun çıkan sesiyle. Toprak adım adım Yeşim'e doğru yürürken, kız elini havaya kaldırarak adamı durdurdu. O sevdiği kokusunu duyarsa dayanamam diye korktu. " Git burdan..! İstemiyorum." Toprak kıza baktı bir kaç saniye. " Benimle gel Yeşim. Kızın kaşları çatıldı. İçindeki Yeşim karşısındaki adamın kollarına atılmak için ölsede, yapamazdı. O kadarda küçülemezdi. " Git burdan.." Dedi yine aksayarak gerilerken. " Ne oldu? " Git burdan! Bu sözler Toprak'ı ateşlemeye yetmişti. Bir adımda Yeşim'in yanına gelip kollarından tuttu kızı. " Eğer burdan çıkarken benimle gelmezsen and olsun yakarım bu evi. Kızın gözleri kocaman oldu. " Bunu yapamazsın. Desede aklına diğer Toprak geldi anlık. Bir anda delirebilen Toprak'ın neler yaptığını gözleriyle görmüştü. Toprak tam ağzını açmış bütün siniriyle konuşacakken kızın yüzüne gözlerine baktı yeniden. Bütün öfkesi söndü kayboldu. Bir şeyler tersti anlamıştı. Elini kızın alnına koydu. " Senin ateşin var. Diyerek bir Şeyma'ya bir Yeşim'e baktı. Yeşim kollarını adamın kollarında kurtarıp yine gerilerken, " Toprak! Toprak duymadı bile. " Yeter artık! " Derken kızaran gözleriyle kızın kollarından tuttu yine. Tıslayarak konuştu. " Kulağını aç, beni dinle Yeşim Karakoç. Ne söyleyeceksen benim yanımda söyleyeceksin. Ne yaşayacaksan benim yanımda yaşayacaksın. Ama hepsi... Dediği anda Yeşim kendini tek hamle ile Toprak'ın kucağında buldu. İstemiyordu. Olanlardan sonra onunla gitmeyecekti. " Bırak! Bir anda sesi kesildi kızın. Hareketleri durdu. İki elini aniden ağzına kapattı. Bulanan midesiyle öğürmeye başlayınca Toprak korkuyla baktı kucağındaki kıza. " Yeşim!? " Dedi korkuyla. " Yeşim iyimisin? " Yeşim bir kez daha öğürdüğünde kucağındaki kızla hemen banyoya koştu Toprak. Yeşim yere iner inmez kedini klozetin önüne bıraktı. Toprak hemen yanına bir dizinin üzerine çöktü. " Yeşim, güzelim neyin var? " Yeşim duymuyor sadece midesinde ne varsa öğüre öğüre çıkıyor bir yandanda ağlıyordu. Toprak elini sırtına koyduğunda Yeşim eliyle itmek istesede yapamadı. Hiç hali kalmamıştı. Sonunda midesindekileri tamamen çıkardığında yavaşça ayağa kalkarken Şeyma elinde bir bardak su ile kapıda belirdi. " Biraz şu iç canım." Diyeret uzattı. Ama Yeşim yeniden bulanan midesi ile tekrar öğürmeye başlayınca dizlerinin üstüne geri bıraktı kendini. Boş midesinde bir şey kalmamış sadece safra çıkarıyordu artık. Bittiğinde ise artık hali kalmamış, olduğu yerde titriyordu. Toprak kızın haline bakıp Şeyma'ya döndü. " Ne oluyor. Derken belinden tutarak ayağa kaldırdı kızı. Elini yüzünü yıkamak için lavaboya geçecekken, " Toprak..." Dedi kız. Top - rak... Sonrada kararan gözleriyle Toprak'ın kollarının arasına yığıldı kaldı. " Yeşim? ******************************* Evet bölüm sonu canlarım. |
0% |