@azamet_29_2
|
Selam canlarım. ****************************** " Yeşim, güzelim neyin var? " Yeşim duymuyor sadece midesinde ne varsa öğüre öğüre çıkıyor bir yandanda ağlıyordu. Toprak elini sırtına koyduğunda Yeşim eliyle itmek istesede yapamadı. Hiç hali kalmamıştı. Sonunda midesindekileri tamamen çıkardığında yavaşça ayağa kalkarken Şeyma elinde bir bardak su ile kapıda belirdi. " Biraz su iç canım." Diyeret uzattı. Ama Yeşim yeniden bulanan midesi ile tekrar öğürmeye başlayınca dizlerinin üstüne geri bıraktı kendini. Boş midesinde bir şey kalmamış sadece safra çıkarıyordu artık. Bittiğinde ise artık hali kalmamış, olduğu yerde titriyordu. Toprak kızın haline bakıp Şeyma'ya döndü. " Ne oluyor. Derken belinden tutarak ayağa kaldırdı kızı. Elini yüzünü yıkamak için lavaboya geçecekken, " Toprak..." Dedi kız. Top - rak... Sonrada kararan gözleriyle Toprak'ın kollarının arasına yığıldı kaldı. " Yeşim? Olmadı, uyanmadı kız. " Sinan! Arabaya! Sinan koşarak evden fırlarken Toprak kucağında kızla banyodan çıkıp dış kapıya doğru yürürken, evin anahtarları ve telefonunu alan Şeyma'da peşlerinden yürüdü. " Bende geliyorum." Toprak bir yandan evden çıkarken, " Tabi ki geliyorsun. Diye hırladı. Birlikte evden çıkarken Şeyma hızla çekti kapıyı. Kapı kendiliğinden kilitlenirken, Toprak kucağında Yeşim, yanında Şeyma ile asansöre bindi. " Bir bir anlatacaksın her şeyi." Şeyma kaşları çattı. Zemine gelen asansörden önden inerek hızla bina kapısını açtı. Kucağında kızla arka koltuğa bindi Toprak. Şeyma'da ön koltuğa oturdu. Sinan hızla direksiyona geçip gaza bastığında araç hızla yol almaya başladı. Toprak tavan ışığını açarak kucağındaki kıza baktı. Hali iyi görünmüyordu. " Sinan daha hızlı." Dedikten sonra Yeşim'i dizlerinin üzerine bırakıp ceketini çıkararak kızın üzerine örttü. Cebinden aldığı telefonla Barış'ı aradı. " Açsana lan, aç şu telefonu aç! " Diye hırladı Toprak. Nihayet açılan telefonla uykulu ses, " Aloo." Diyince " Alo Barış! " Toprak? " Hayır değil. Oraya geliyoruz. " Tamam siz hastaneye gelin bende çıkıyorum. " " Nerdesin sen? " " Eve yeni gelmiştim." Dedi ve kapattı. Neyseki Barış hastaneye yakındı. Barış önce kıza baktı, hâlini beğenmedi. " Ne oldu anlatın. " Toprak yanındaki Şeyma'yı kolundan tutatak öne çekti. " Anlat." Dediğinde, Şeyma olan biten her şeyi aklından geçirdikten sonra sadece, " Uzun süre yağmurda kalmış. " Ayağı." Dedi Barış göz ucuyla bakarak. " Düşmüş." Toprak sinirle baktı. Şeyma'ya. " Düşmüş? " Yağmurda koşarken düşmüş işte." Dedi sadece. " Şeyma bilmediğim bir şey çıkarsa karışmam." Dediğinde Toprak, Şeyma'da en az Toprak kadar öfkeli bakıyordu. Hemşire, " 35 e 5." Dediginde Barış, " Ateşi 39. " Dedi. Hemşire hanım hemen bir serum takalım. Ateş düşürücü ve tansiyonu için ilaç ekleyelim. Kan alıp labaratuvara yollayalım. Bütün değerlere bakalım." " Tamam doktor Bey." " Kan alındıktan sonra sizi özel odaya alalım. Bir süre kalmanız gerekebilir.." " Tamam." Dedi Toprak. Başka şansımı vardı. Sevdiği kızın hali hal değildi. Sonunda kızın yanına, yatağın kenarına oturdu. Yeşim'in yüzünü büyük ellerinin arasına alarak alnından öperken Şeyma sinirle baktı bu hâline. " Nasıl yapabildin? " Toprak kızı duysada umursamadı. " Sana söylüyorum. Son cümle ile Toprak bütün siniriyle yerinden fırlayarak Şeyma'nın dibinde bitti. Kolundan tutarak ayağa kaldırıp kendine çekerken gözleri yine boğa modunda kızarmıştı. " Benim sinirlerimi bozma geveze. Canını yaktırma bana." Kızın gözleri doldu. Toprak Şeyma'nın bu cesur hâline kaşları çatık şaşırarak baktı. " Bugün ne dedi biliyormusun. Toprak'ın çatık kaşları açılırken havaya asılı kaldı. Toprak'ın nevri döndü bir anda duyduğu şeyle. Gözleri kan kırmızıya büründü. Öfkesi katlanarak artarken Şeyma'nın ellerini yakasından çekip kızın yakasından tuttu. " Ne? Ne diyorsun kızım sen. Yakasından tuttuğu kızı sarsarken, " Benden bu kadar. Dedi Şeyma pis pis gülümserken. " Şeyma! " Bekleyeceksin Toprak Karakoç." Dediğinde kapıdan Barış ve bir kadın doktor girdi. " Ne oluyor burda? " " Yok bisey. " Dedikten sonra işaret parmağının " Sonra devam edeceğiz." Dedikten sonra Barış'a döndü. " Sonuçlar nasıl? " Dedi arkasındaki kadın doktora bakarak Toprak. Barış elindeki kağıtlara bakarak, " Sonuçlar." Dedi eli çenesinde kaşırken. Kanda enfeksiyon yok. Yağmurda kaldığı için üşütmüş. Ateşi olması bu yüzden. Vitamin değerleri yerlerde nerdeyse. Vitamin takviyesi de yapacağız. Toprak Barış'ın yüzüne baktı bir kaç saniye. Sonra korkuyla, " Ne? Derken arada kadın doktora bakıyordu yine. " Kötü birşey mi? " Şeyma girdi araya. " Senin yüzünden ona kötü bir şey olursa sana bunu ödetirim Toprak Karakoç. " Toprak sinirle Şeyma'ya dönmüştüki, " Korkmayın kötü birşey değil." Dedi kadın doktor. " Bu tahlillere göre Yeşim..." Dedi ve durdu. "Gözün aydın Toprak. Barış'ın söylediği şeyle, Toprak kocaman gözlerle donup kalırken Şeyma ağzı açık elindeki telefonu yere düştü. " Neee? " Dedi kız afallayarak. Toprak: " Ne? Gözleri anında hâlâ kendide olmayan Yeşim'e döndü. Kız kendinden ve olanlardan bir haber hâlâ ateşi ve ağrılarıyla cebelleşiyordu. Toprak ne yapacağını bilemedi. Sevinçten bağırmakla kalpten ölmek arasında kaldı. Ne söyleyeceğini şaşırdı. Sesi, nefesi tutuldu. Hızla Yeşim'in yanına gelip bir kıza bir doktora baktı. Barış yanındaki kadın doktoru göstererek, " Neslihan kadın doğum doktorumuz. Tahlillerde pozitifi görünce haber verdim oda geldi." " Ya-yani gerçekten hamile, öylemi? " " Gerçekten hamilemi, değilmi birazdan anlayacağız." Dedi Neslihan. Toprak hâlâ şaşkındı. Hiç beklemediği bir haberi hiç beklemediği bir anda almıştı. Neslihan sandalyeyi yatağın yanına çekip oturdu. Önündeki aleti ayarladıktan sonra hâlâ uyuyan Yeşim'in üzerindeki örtüyü kaldırdı önce. Sonrada eşofman üstünü biraz yukarıya sıyırdı. " Bazen tahlillerde yanlışlık olabiliyor. Bu yüzden eşiniz gerçekten hamilemi diye emin olmak için ultrason ile bakacağım. " Kadın elindeki jeli Yeşim'in karnına sürerken Toprak heyecandan ölmek üzere gibi hissediyordu. Neslihan elindeki aleti kızın karnında ve kasıklarında gezdirmeye başladığında Toprak'ın kalbi heyecandan durmak üzereydi. Bu doğru olabilirmiydi. Yeşim hamile olabilirmiydi. Gerçekten bir bebekleri mi olacaktı. Kadın dikkatle ekrana bakarken onunla birlikte Toprak, Şeyma ve Barış'ta ekrana bakıyorlardı merakla. " Ben hiç birşey göremiyorum." Dedi Şeyma. Neslihan gülümsedi. " Siz göremeseniz bile benim gördüğüm Yeşim hanım gerçekten hamile." Şeyma elini ağzına kapatarak çığlık atarken Toprak kocaman gözlerle ellerini saçlarına geçirdi. İnanamadı doğruydu. " Buna inanamıyorum. Toprak gülerek yerinde sevinçten dört dönerken Neslihan gözlerini kısmış hâlâ ekrana bakıyordu. " Hımm. Dediğinde Toprak anında durup kadının arkasında bitti yeniden. " Ters bir şeymi var.? " Kadın, " Hayır ters birşey yok gayet iyi görünüyorlar." Derken güldü. " Görünüyorlar... mı? Şeyma atladı hemen. " İkiz mi yoksa? " Toprak dahada şaşırarak bir Şeyma'ya bir doktora baktı. Titreyen sesiyle sordu. " Doğrumu? Sorunun cevabını merakla beklerken " Toprak Karakoç... Şeyma tiz bir çığlık daha atarken son anda ellerini ağzına kapattı. " Ü... Barış Toprak'ın yanına geldi. " Tebrikler babaların kralı." Dediğinde, kendine gelebildi adam. " Allah'ım... Allah'ım üç bebeğimiz olacak. Sana şükürler olsun. " Derin bir nefes aldı. Hâlâ sindirmeye çalışıyordu duyduklarını. " Eveet. Şimdi gelelim bebişlere. " Ne? " Dedi Toprak. " Nasıl iki aylık? Eminmisiniz? " Neslihan arkasını dönerek aksi aksi baktı. " Ne demek eminmisiniz? Burda gördüğüm bebekler 2 aylık işte." " Yanlış anlamayın. Şeyma şaşkın Toprak'a baktı saniyelik. Bu kadar ilgilimiydi bu adam. " Hmm anladım. Olabilir. " Yani bu ne demek? " " Bu şu demek. Aynı kasedeki bebekler birbirine benzerken, 3. Bebek normal bir kardeş kadar benzeyecek onlara. Dedikten sonra kızın karnını silerek eşofmanı kapattı. Sonrada örtüyü. Yalnız Yeşim hanımın değerleri çok düşük. Bu bünye ile bu bebekleri rahminde tutmayabilir. Hem bünyesi zayıf hem vücudu. İyi bir bakım ve dinlenme sakin huzurlu bir ortam şart. Yeşim hanım uyandığında tekrar gelirim. Uyanıp müjdeyi alınca çok mutlu olacaktır. Yalnız üçüz olduğunu duyunca şok olacak." Dedi gülümseyerek. " Tekrar gözünüz aydın Toprak bey. " " Teşekkürler Neslihan hanım. Çok teşekkürler." Barış Toprak'ın yanına gelip elini uzattı. " Tekrar tebrikler dostum. " Sağol Barış." Barışta çıktıktan sonra Toprak'ın gözü Şeyma'ya kaydı. Kızı koltukta başı önde üzgün görünce sataşmadan duramadı. " Ne o sen tebrik etmeyecekmisin? " Kız üzgün, dolmuş gözlerle kaldırdı başını. " Yeşim daha kötü olacak.. Toprak Şeyma'dan çevirdiği başını Yeşim'e döndü. Solgun yüzünü izledi bir süre. " Buna izin vermem. Bir damla daha akmayacak o gözlerinden." " Nasıl? " Dedi Şeyma. " Sedef denen kızı bırakıp geri Yeşim'e..." " Kesin artık şunu." Derken kızın yanına kadar geldi Toprak. " Yok öyle birşey. Bilmediğiniz şeyler var. Ama öğreneceksiniz. Herkes öğrenecek. " ***** Gözlerimi zorlukla açtığımda ilk olarak başucumda ki hemşireyi gördüm. " Ne oluyor, nerdeyim? " Genç kız yeni taktığı seruma elindeki enjektörle bir ilaç eklerken, " Hastanedesiniz. Duyduğum cümlelerle gözlerimi kapattığımda Şeyma'nın evinde olanları hatırlamaya başladım. Toprak zorla eve girmiş ve beni zorla hastaneye götürmek istemişti. Sonra, sonra midemin çok fena bulandığını hatırladım. Sonrada öğüre öğüre kusmuştum. Yavaşça yerimde doğruldum. " Yeşim hanım hemen kalkmayın. Henüz iyi değilsiniz." Kızın dediklerini umrumda bile değildi. Burda kalmak ve Toprak'ı yeniden görmek isteniyordum. " İyiyim, gitmek istiyorum." Dedim yerimde ayaklarımı aşağı sarkıtıp oturarak. Kolumdaki serumu çekip çıkarınca, " Yeşim hanım ne yapıyorsunuz? Kızı anında kolundan tuttum. " Sakın.. Yerimden kalktığımda dönen başımla sendeleyince duvardan tutundum. İyiyim desemde ayakta zor duruyordum. " Yeşim hanım. Cevap dahi vermedim kıza. Çıplak ayaklarıma dahada yüklendim. Şimdi Şeyma'yı çağırsam dikkat çekecektim. Bu yüzden onları görmezden gelip koridorun diğer tarafına yöneldim. Merdivenlerden inip burdan uzaklaşmaktı niyetim. " Yeşim hanım! " Demesi ve Toprak'ın " Yeşim!" Diyerek yanıma koşması bir oldu. Yanıma gelip kolundan ve belinden tuttu. " Yeşim neden kalktın? Tek diyebildiğim kısık sesimle, " Dokunma bana.!" Oldu. " Yapma güzelim gel hadi, iyi değilsin. Diyerek kucağına almak istedi beni. Ama kolumu ve bedenimi anında çekip arkamdaki duvara yaslarken ellerim arkamdaki duvarda gözlerim sadece yerdeydi. Ona bakmak, gözlerini görmek isteniyordum. O gözlerindeki ormanlara dalarsam çıkamaz ruhumu kaybederdim. " Toprak... " Yenge! " " Yeşim! " Toprak'ın arkasındaki kızların sesleri geldi kulağıma. Üzgün olan tondaki seslerde acıma duygusunu hissetmem gayet normaldi. Çünkü acınacak haldeydim ve onlarda halime acıyarak bakıyorlardı belliki. " Asla! Sizi? Gözlerini içi gülüyordu. Hiçbir şey anlamıyordum. Böyle bir durumda nasıl gülebiliyordu. " Ne demeye çalışıyorsun? Dedim safça. Bir anda elini yanıma duvara dayayarak üzerime doğru eğildi. Sonra kulağıma doğru kavis aldı. Dudaklarından çıkan nefesini yüzümde hissettiğimde bütün tenim alarma geçti. " Yeşillim... Dediğinde şok oldum. Ama birkaç saniye sonra gerçeği fark ettim. " Yeşim. Güzelim..? " " Güzel yalan.. Derin bir nefes aldım. Dedim tekrar yönümü değiştirip yürümek isteyerek. " Regl olsanda hamilesin Yeşim. Diyip geri çekildiğinde, az önceki şaşkınlığım şuankinin yanında hiç bir şeydi. " Bebeklerimizi? " Sesim yok denecek kadar az çıkarken Bu sevinç numara değildi. Toprak'ın son cümlesi geldi ardından, " Üçüz bebeklerimize hamilesin." Diyerek güldüğünde anında Şeyma'dan Toprak'a doğru döndüm. " N-ne? 1 değil 2 değil 3... Gözlerimi tekrar açtığımda odamda, başımda kadın bir doktor ve Toprak vardı. " Yeşim iyimisin güzelim." Diyen Toprak'la Nazlı ve Şeyma'da diğer tarafımda belirdi. " Yeşim. İyimisin canım? " " Yenge? Nasılsın çok korktum sana bir şey oldu diye." " Ne oldu? " Dedim yine. " Bayıldın güzelim." " Eşiniz müjdeyi verince heyecandan tansiyonunuz düşmüş. Ama korkacak birsey yok. İyisiniz. " Bebekler? " Hâlâ şaşkındım. Yerimden kalmak istedim. Ama Toprak omuzlarımdan tuttu. " Hemen kalkma güzelim. Yine başın döner yoksa." Gerisin geri yattım yerime. Ellerimle yüzümü kapatarak düşünmeye başladım. Şuan çok kötü bir dönemden geçiriyordum ve hiç beklemediğim bir haber almıştım. Ne yapacaktım? " Annemizde uyandığına göre bebeklerini görebilir." " Hayır." Dedim aniden. " Hayır görmek isteniyorum. " Yeşim.. Bağırdım. " Değilim Toprak! Ben böyle hayal etmedim. Sinirlerim iyice allak bullak olmuştu. Bir süre sonra, " Çıkın! Diye bağırdı Toprak. " Yalnız bırakın bizi." Nazlı ve Şeyma odadan çıkarken ben gözlerimi silmeye çalışıyordum. Doktorda peşlerinden çıktığında " Sende git! " Sessizce başını iki yana salladı. " Gerçekten mi.? Yüzüne baktım. Yaptığına tezat gözlerinde hüzün vardı. " İnanmadım. Seni aradım." " Ne? Beni mi aradın? Burnumu çekerek konuşmaya devam ettim. " Sedef odanda ve sen duştayken aradım. Sedef açtı telefonu. O an dünya başıma yıkıldı Toprak. Kalbime binlerce hançer saplandı. Kızlarla yemekteykende oradaydı. Ya resimler Toprak. Söyle... Bu kadar şeyden sonra ne bekliyordun benden. Hiç bir şey yokmuş gibi mi davranmalıydım. Sevdiğim adamı o ahlâksızlamı paylaşmalıydım." Toprak sessiz yüzüme baktı bir süre. " Yapamaz mısın? " Duyduğum şeye inanamadım. " Ne? Ne dedin sen? " " Beni diyorum Sedef ile paylaşamazmısın? Olmaz mı? ***** Şeyma ve Nazlı kapının önünde içerde olup bitenlerden habersiz endişeyle bekliyorlardı. Şeyma arkadaşının halini gördükçe üzülsede elinden bir şey gelmiyordu. Az sonra açılan kapı sesiyle birlikte Nazlı'nın sesini duyunca geriye döndü. " Abi? Abi nereye? " Toprak odadan çıkmış, Nazlı'yı ve sorduğu soruyu umursamadan asansöre doğru geliyordu. Toprak telefonu çıkarıp ekrana baktığında yüzünde bir gülümseme belirdi. Açıp kulağına götürdü telefonu. " Alo Sedef... Bu gece seninle çok eğleneceğiz." ********************************* Eveeet canlarım bölüm sonu. |
0% |