@azamet_29_2
|
" Eveet. Şimdi sıra sizde. Yeşim duyduklarından sonra anında " Hemen konuşmaya başlayın." Şeyma Toprak'ın son cümlesinden sonra keşke söylemeseydim pişmanlığı yaşarken, Toprak, " Bekliyorum." Dediğinde ikiside panikledi. " Toprak bu konuya hiç girmesek." Dediğinde, Toprak'ın gözleri Yeşim'in yüzünde ve gözlerinde dolaştı. Sonra devam etti. " Ne demek girmesek. Anlat Yeşim.. Yeşim başını öne eğdi. " Yeşim." Dedi Toprak. " Güzelim, korkutma beni. Sıktığı yumruklarındaki eklem yerleri beyazlamaya başlamıştı. " Ha-hayır. Yani.. Murat beni kurtarınca... " Murat!? " Toprak yerinden fırladı. " Ne Murat'ı? Dedi Toprak eli alnında. " Güzelim Allah aşkına. Yeşim'in gözleri doldu yeniden. " Önce söz ver Toprak." Toprak kaşlarını çattı. " Sözmü? " Yeşim'in cam yeşillerine baktı orman yeşilleri. " Bana söz ver Toprak. Toprak'ın kaşları dahada çatılırken, bana ne anlatacak ki bu sözü istiyor diye düşünmeden edemedi. Derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştıktan sonra Yeşim'in elini tutarak elinin içine aldı. " Sana söz veriyorum kimseyi öldürmeyeceğim. Yeşim Şeyma'ya baktı önce, sonra da başını önüne eğerek anlatmaya başladı. " İlk mesajlar ben dersanedeyken gelmeye başladı. Kısa bir sessizlik oldu. " O resimleri gördüğüm an.. Toprak Yeşim'i ağlarken görünce, yaklaşarak kollarının arasına doğru kaldırıp sımsıkı sarılırken Yeşim daha çok ağladı. " Özür dilerim güzelim. Yeşim geri çekilirken Toprak yüzünü avuçlarının arasına alarak, gözlerinden akan yaşları baş parmaklarıyla sildi. Yanağını okşadı. Yeşim elleri Toprak'ın ellerinde, " Her şeyi bırakıp evden ve senden uzaklaşmak istedim. Kaçmak istedim. Dönmemek üzere hemde. Evden kimseye belli etmeden ayrılmak için eşyalarımı çantama koyarak önce dersaneye ordanda Şeyma'ya gidecektim." Toprak kaşları çatık Şeyma'ya bakarken Şeyma'da kaşlarını çatarak başını yana ve yukarı kaldırdı. " Sinan beni bıraktıktan sonra bir süre bahçede oturdum. Burnunu çekerek devam etti Yeşim. " Sonra İlayda girdi bahçeye. Beni görünce hemen yanıma geldi. Şeyma'nın evine yürüyerek gitmek istedim. Hem yürür hem aklımı toparlarım diye düşündüm. Bir süre caddede yürüdükten sonra karşıya geçmek için ışıklarda durdum. Ben beklerken Ünal geldi yanıma. " Hhaah! Kız Toprak'ın gözlerine baktı önce. Koyu yeşiller siyahları andırıyordu. " Bizim dersanede. Derken bir kucağındaki birbirine geçirdiği ellerine, bir Toprak'a bakıyordu hâlâ. Tedirgindi. " Eveet..." Dedi Toprak. " İlk zamanlar beni bekar bir kız sanıyormuş." Dediğinde Toprak'ın yüzündeki sakin maskesi çatlamaya başlamıştı. " O zamanlar baktım kafasından başka başka şeyler geçiyor evli olduğumu, Toprak Karakoç"un karısı olduğunu söylemiştim. Önce inanmamıştı. Araştır bak demiştim. Dediğimi yapıp araştırmış. Molada yanıma gelmiş evli olduğunu bilmiyordum falan demişti. İki normal arkadaş olmak istiyorum bundan sonra, zaten Toprak Karakoç'un eşine başka gözle bakmaya cesaret edemem. Demişti. Ama red etmiştim. Benim bir tane arkadaşım var zaten. Oda bana yetiyor. İlayda. O günde İlayda ile bizi konuşurken duyup peşime takılmış." Toprak'ın yüzündeki sakin maskesinde çatlaklar gittikçe artıyordu. " Tam karşıya geçecekken yanımda bitti. Elindeki şemsiyeyi üzerime tutuyordu. İstemedim. Yanımdan gitmesini isteyerek caddeden geçmekten vazgeçip ondan uzaklaşmak için yürümeye devam ettim. Ama gelmeye devam etti. " Sizi duydum." " Şu haline bak. Kıymet bilmeyen biri için bu kadar ağlama. Dedi." Toprak'ın yüzü değişmeye ve sinirinde kızarmaya başlamıştı. " Seni bu kadar üzen o adamı bırak, benimle gel. Dedi " Dediğinde Toprak'ın sıktığı dişlerinden gıcırtılar geliyordu artık. " Ben.." Diyerek yutkundu Yeşim. " Sana aşık oldumm..." De.. " Neh!" Diye bir gürleme koptu odada. " Sikik piç! Ne demek lan aşık olmak! Başka! " Dedi öfkeyle. " Başka ne dedi o piç ? " Kız susa kaldı. Devam etsemi bilemedi. " Yeşiimm.." Sesi kısılarak devam etti kız. " O.. Yeşim cümleleri kırparak söylesede Toprak'ın sinirini gitgide artıyordu. " Duyduklarımdan sonra ısrarları artınca tekme atıp elinden kurtulup son hız koşmaya başladım. " " Bekle! " Dedi Toprak. " Yani sana dokundu mu? " " Kolum- dan tuttu. " Ayak bileğin, o zaman mı oldu. " Hı hı. " Dedi kız. " Yağmur yüzünden ayağım kayınca düştüm." Kendi kendine küfürlere devam ederek oturduğu yerden yeniden kalktı Toprak. " Koşarken çıkmaz sokağa girmişim. Yeşim anlatırken Toprak sinirle ileri geri yürümeye başlamıştı. " Korktum, hemde çok korktum. O sırada birden Ünal'ın bedeni önümden yana doğru kayıp düştü. Ben ne oluyor anlamadan Murat'ı gördüm. Ünal'ın üstünde hem küfürler ediyor hem arka arkaya yumruk atıyordu." " Murat? Hangi Murat. Yoksaa.." Toprak'ın tansiyonu çıkmıştı artık. " Antalya'da kaza yapmamıza sebep olan Murat." " Ne? " Önce bende şaşırdım. " İyimisin, gel seni hastaneye götüreyim dedi. İstemedim ben kendim giderim dedim, ama...En son başımın döndüğünü hatırlıyorum. Bayılmışım gerisini hatırlamıyorum. Yanımda Murat vardı. " Neden bana yardım ettin." Dedim. " Sana bir borcum vardı onu ödedim. Dedi. Toprak duyduğu şeye iyice şaşırmış, yumruklarını sıkarak dinlemeye devam etti. " Ben ona teşekkür ettim. Toprak kaşlarını çattı. " Neden Toprak'ı arayıp yardım istemedin. Seni görüp takip etmeseydim başına daha kötü birşey gelebilirdi. Dedi." Yine şaşırdı Toprak. " Benimi takip ettin diye sordum. Beni Ünal'la tartışırken görmüş takip etmiş. Ben tekmeyi basıp kaçarken, Ünal'da peşimden gelince, Murat'ta takılmış peşimize." Kız elini alnına bastırarak ovaladı. Başına giren ağrı damarlarını zorlamaya başlıyordu. " O yardım etmese... Eve bırakmak istedi. Olmaz nereye gidiyorsan ben bırakayım. Dedi. Şeyma'nın evine beni o getirdi. Toprak elleri saçlarında yürümeye devam ederek, " Hay sikeyim ben böyle işi." Ellerini yüzüne indirip sıvazladı. Mantığı almıyor yada kabul etmek istemiyordu. Murat ikisini Antalya'da öldürmeye çalışmamışmıydı. Derin bir nefes çekerken Yeşim, " Toprak, bana olan sözünü Toprak kıza çevirdi bakışlarını. " Unutmadım. Diyerek bağrına bastı kızı. " Sizi bölmek istemem ama sanırım fazlalığım. Bu yüzdende gitsem iyi olacak." Toprak, " Kesinlikle fazlalıksın." Dedi ağzının içinde. Şeyma duymasada Yeşim duymuş, eliyle Toprak'ı dürterek uyarmıştı. Tabi Toprak'ın umru olmadı. " Canım tekrar gözün aydın ve bununla geçmiş olsun. Derken göz ucuyla Toprak'a baktı. " Yine gelirim. Toprak Yeşim'den önce davrandı. " Yok. Çünkü ben burdayım ne gerekirse ben alırım. Diyerek kızı kolundan tutarak kapıya kadar eşlik etti. " Gıcıksın Karakoç." " Sende geveze. " Yyyaaaahhh! Gıcık sırık." " Hadi güle güle. Diyerek bağıran Şeyma'nın yüzüne kapıyı örttü Toprak. " Toprak. " O arsız umursamaz. Toprak yatağın yanına gelip oturduğunda kapı yeniden açıldı. Toprak eli alnında, " Sabahı bile bek..." Demişti ki kapıdan giren hemşireyi görerek sustu. " Yeşim hanım. Ayağınız için krem ve yeni bandaj zamanı." " Hemşire hanım siz bırakın ben yaparım." " Siz mi? " " Sadece krem sürüp sarmayacak mısınız? " " E.Evet." " Tamam işte ben yaparım." Yeşim sırayla ikisine bakarken kız bir elindekilere bir Toprak'a baktı. " Peki olur. Diyip elindekiler Toprak'a vererek çıktı. Toprak malzemeleri alıp yatağa bıraktı önce. Sonra ceketini çıkarıp koltuğa bırakarak kol düğmeleri açıp geriye doğru bir kez katladı. " Çok acıyormu? " " Hayır sadece birazcık." Dedi kız. Toprak bandajı tamamen çıkararak küçük şişliğe baktı. İçi sızladı. Şiş olan yeri nazikçe öptüğünde kızın gözleri kocaman olurken karnının içinde kelebekler uçmaya başlamıştı. " T-Toprak. " Şişştt. Acıttım mı? Özür dilerim meleğim. " " Hayır acımadı, ama yani.." " Seni bana getiren bu ayaklar öpülmeyi hak ediyor." Derken dalgındı bakışları. " O gün iyiki koşa koşa gelip bana çarptın Yeşim. Diyerek kızın ayağını dizinin üzerine bırakıp kremi eline aldı. " Oldu işte." kırık bir gülümseme ile. Ya düştüğünde hem Yeşim'e hem bebeklerimize birşey olsaydı düşüncesi aklına gelince tüyleri ürperdi. İçini bir korku sardı. " Yeşim, çokmu acıttım. " Toprak..." Toprak kızın ayağını yatağa bırakarak yerinden kalkıp biraz daha yaklaşarak oturdu kızın yanına. " Söyle güzelim. " O gün iyiki sana rastlamışım. Yeşim elleriyle gözlerini sildikten sonra kollarını Toprak'ın boynuna doğru kaldırıp sarılarak ensesinden kendine doğru bastırdı. Kendine yaklaşan dudaklara bastırdı dudaklarını." " Iıımm..." Dedi Toprak kıza sarılarak. Geri çekildi kız. " Özlemişim gülüm." " Uzunca bir süre sadece dudaklarımla yetineceksin babalık." Dedi kız gülümseyerek. " Ne yapalım kokun ve dudaklarınla idare ederim bende. Yeterki sen ve bebeklerim iyi olun. " Toprak.." " Hımm." " Benim lavaboya gitmem lazım." " Tamam güzelim gideriz." " Gideriz? Kendisi kalkmak istedi Yeşim ama Toprak musade etmedi. " Yardım istermisin." " Hayır." " Tamam. İşin bitince seslen. " " Tamam." Dedi kız. Toprak kapıyı örterek yatağın yanına doğru gelip kapıdan uzaklaştı. İlk çalışta açıldı telefon. Kısık sesiyle konuştu Toprak. " Alo Doğu. " " Emret abi." " Doğu aç kulağını beni dinle. Birde Murat. " Tamam abi. " Duyduğu kapı sesiyle Toprak telefonu kapatarak banyonun önüne geri geldi. Yeşim aksayarak kapıya kadar gelmişti. " Güzelim neden çağırmadım? " " O kadarına da gerek yoktu." " Hadi gel bakalım küçük anne ve bir dahakine çağır mutlaka. " Toprak Yeşim'i yavaşça kucağına alarak yatağa kadar getirip yine yavaşça bıraktı. " Teşekkür ederim." Yeşim yatakta geriye yaslanırken kapı tıkladı yine. " Gell." Dedi Toprak. Gelen kişi doktor Neslihan'dı. " Merhaba nasılsın bakalım." " İyi." " Sabahki karışıklıkta kahvaltıyı atladın. Bu yüzden kahvaltı getirmelerini istedim. Tam üçüz annesine uygun bir kahvaltı. Yiyebildiğin kadar yemelisin." Derken görevli kişi getirdiği tepsiyi portatif masaya bıraktı. " Şuana kadar sadece serum aldığın için bilmiyorum o yüzden soracağım. " Buraya getirirken kusmuştu." Dedi Toprak. " Daha önce hiç olmamıştı. " Anladım. Dedikten sonra masayı kızın önüne çekti Neslihan. Neslihan, " Akşam tekrar uğrayacağım. " Diyerek çıktı. ***** Akşam olmuş ve gün içinde Toprak ve Yeşim'in arasındaki yanlış anlama ve sorunlar nerdeyse tamamen hallolmuştu. Yeşim akşam yemeğinde fazla yiyemeden sadece atıştırmış sonrada dinlenmek için uzanmıştı. Toprak'ta hemen yanına uzanarak kızı kollarının arasına aldı. Hem kendi çok üzülmüştü hem Toprak. Ama iyi tarafida vardı elbette. " Anne olacağım. Diye mırıldanan kıza baktı Toprak. O uyurken Toprak kızı izliyordu sadece. " Uyu güzelim. Diyerek kapattı gözlerini. Konuşmadı sadece dinledi. " Tamam bahçeye gel iniyorum." Diyerek tekrar odaya döndü. " Küçük bir işim var meleğim. Sonra hemen yanındayım." Dedikten sonra tekrar odadan çıktı. Asansöre ilerlerken kendi kendine hırlırıyordu. " Demek aşık oldun... Yarım saat sonra merkezde lüks bir Net Cafe'de aldılar soluğu. Önden Toprak girdi içeri. Elini arkasındaki Doğu'ya uzattı. Yanına kadar gelip arkasında durarak, " Selam Ünal Bilir." Dedi öne doğru eğilip kulağına fısıldarken. " Senn." Dedi tıslayarak. " Karıma dokunmanın cezasını çekeceksin. " |
0% |