@azamet_29_2
|
" Bundan sonra hepiniz karımdan uzak duracaksınız.! Dedi ve kucağında Yeşim'le odadan çıktı. Hızlı adımlarla koridorda ilerlerken, "Teşekkür ederim." Dedi kız biraz daha sarılarak. " İyimisin? Canın mı acıyor.? " " Hıhı... " Biraz dayan. Hemen başka hastaneye gidiyoruz." "Toprak... " Şşştt. Tamam. Kucağındaki Yeşim'le dışarı çıktı Toprak. Yüzü hâlâ Toprak'ın boynuna gömülü kolları boynuna sarılmış şekilde durmaya devam etti ağlayarak. Doğu ve Sinan'da öne geçip oturdular. " Doğu. Barış'ın yanına gidiyoruz." " Tamam abi." " Sinan, Barış'ı ara haber ver bizi beklesin." " Tamam abi." " Özür dilerim..." Dedi kız burnunu çekerek. "Sanada yük oldum." " Dileme. Ne oldu anlat." " Eve geldiler." Dedi kız yine burnunu çekerek. " Bi kadın vardı yanlarında kim bilmiyorum. Öldürse bu kadar acımazdı canım. Hayır dedim. Kaçtım... Peşimden geldiler. Sonra o korkuyla bir anda karanlıkta kaldım. Bütün çizgiler, hatlar, renkler herşey kaydoldu. Ama duramazdım. Kız hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. "Şşiitt tamam. " Toprak..." " Hmm. " " Gelmesende sana kırılmazdım. " Abi geldik. " Adam kucağında kızla yavaşça indi araçtan. " Arkadaşımın hastanesine geldik. " Hıhı." Toprak hızlı adımlarla acil bölümünden içeri girdiğinde Barış' da asansörden iniyordu. Toprak'ı görür görmez hızlı adımlarla yanına geldi. " Toprak? " Karım... " Ne? " Sonra anlatırım." " T-tamam. Odaya getir." Dedi Barış hâlâ şaşkın, önden girerek. " Nasıl oldu? " " Koşarak caddeye fırlayınca aniden araba çarpmış. Diyerek kızı yavaşça yatağa bıraktı. Elini Yeşim'in omuzuna koyarak, " Yeşim bu arkadaşım Barış. " Tamam. " Dedi kız boş bakışlarla. Barış anında fark etti durumu. " Yeşim göremiyor." Dedi Toprak. Barış bir kez daha şaşırdı. " Çarpmadan. Sonra mı? " Dedi şüpheyle. Yeşim: " Hayır 16 yıldır. 5 yaşımdan beri." " Önce kıza bak sonra sor lan! " " Tamam. Kusura bakmayın." Dedi Barış. " Başını çarpmışsın Yeşim. Dikiş atılmış. MR çekildimi." " Bilmiyorum. " Anladım... Diyerek yardım etti. Ceket çıktığında kız utanarak kollarını kendine sararken Barış kızın kalbini dinleyip tansiyonunu kontrol etti. " Tamaam. Bu kadar." Dediğinde Toprak ceketi yeniden giydirdi yavaşça. " Dışta görünür bir şey yok. Kırık çıkık da. Yumusak doku ezilmesi ve sırtında yüzeysel yaralar var. " Bir MR istiyorum. Ne olur ne olmaz diye. " Olmaz, ben indiririm. " " Senmi? " " Ben." " Şey...Tamam." Toprak Yeşim'in yanına gelerek kollarını kendi boynuna doladı. Yine aynı şekilde kucaklayarak birlikte odadan çıkıp asansöre yürüdüler. Gelen asansöre girerek aşağı kata indiler. Yol boyunca Barış Toprak'ı izledi. Kaç yıllık arkadaşını ilk kez böyle ilgili görmenin şokunu yaşıyordu. MR odasına gelerek görevli personelinde yardımıyla kızı odaya alarak cihazın önündeki yere yatırdı Toprak. " Yeşim. " Ha-hayır. " " Dinle. Burda hiç kıpırdamadan 20 dakika kadar yatman lazım. " Ta-tamam." Toprak ve Barış odadan çıktıktan sonra camlı bölmeye geçtiler. " Ne oluyor lan! Lan dün seninle barda değilmiydik biz. Bugün kucağında görme engelli bir kızla gelmişsin karım diyorsun. Kaza geçirdi diyorsun. Toprak kollarını göğsünde birleştirdi. " Ne var evlendim." Barış kaşları havada, " Kızdan önce senmi kaza geçirdin yoksa. Dedi Barış eliyle Toprak'ın saçlarını karıştırarak. " Kes şunu Barış." Dedi Toprak elini iterek. " Sen? Adam derin bir nefes alarak, " Sabah babamın yanındaydım. Tamam. Dedim. Ama yine utanmadan evlen aile kur şartını öne sürüp durdu. Yoksa koca şirket ablamın ve alkolik kocasının eline geçecek. Dedi. İçip içip sinirini benden çıkarmasaydı bu durumda olmayacaktım Barış. Hala bana gelmiş evlen aile kur diyor. " Benimle evlenir misin? Dedi. Ve evet körüm Dedi. Bende kabul ettim." " Yok artık. Şakamısınız oğlum. " " Kızda babasından kaçıyormuş zaten." " Neden? " " Pezevenk para karşılığı kızı 45 yaşında adama vermeye kalkmış. Kız da istemeyip kaçarken neyse işte. Babasının adamlarıda peşinde. İkimizi gördüler. Kız nişanlım diyince ortalık karıştı. Kız Amerikaya gidecekmiş. " Dur lan. Dur beynim yandı. Bumu?" " Aynen." " Ya baban Sezai efendi kör gelin istemezse." " Onu bu izi yapmadan önce düşünecekti. Yaralı yüzlü oğluna göremeyen gelin. Dedi adam parmağıyla yüzünü göstererek. Cihaz durup asistan kız bitti. Dediğinde Toprak hemen cam bölümden çıkarak kızın yanına girdi. " Yeşim. " İyimisin? " " İyiyim." " Hadi gel." Dedi kucağına almak isteyerek. " Hayır yürüyebilirim. Kucağına almana gerek yok. " " Olmaz. Bugün yorma kendini." " Teşekkür ederim Toprak. Az sonra Barış yanlarına gelerek, " MR temiz. Sıkıntı yok. " Üst kata çıktılar tekrar. " Yesim'in durumu iyi. " Tamam. Yeşim..." " Hımm. " " İyi hissediyorsan gidiyoruz. " " Tamam." " Tamam. Sonra görüşürüz Barış." Diyerek geldigi yönden çıkışa ilerledi Toprak. " Uykum var. Bir kerecik. Adam kızın isteğine şaşırdı önce. Sonra, " Tamam. Dedi gülümseyerek. " Çok iyisin." Diyen kızın gözleri ağır ağır kapandı. Tekrar arabaya geldiler. Yeşim uyanmasın diye eve kadar hiç kıpırdamadı adam. Toprak kucağındaki kızla birlikte yavaşça inerken koltukta kalan cüzdanı Doğu alarak cebine koydu. Eve çıktıklarında şifreyi Doğu girdi yine. Toprak içeri girer girmez kızı odasına götürürken, " Doğu şifreyi değiştir." Dedikten sonra odaya girip kızı kucağından yavaşça indirerek, siyah çarşafın üzerine yatırdı, yine yavaşça. Kız sırtı yatağa değer değmez uykusunda inledi. Sonrada sessizce kapıyı çekerek odadan çıktı. " Abi bir emrin varmı." Dedi Sinan. " Doğru babamın yanına gidiyorsun. Nerde olduğumu söyleme. " Tamam abi." " Doğu sende gidip yiyecek içecek bir şeyler al. Dolap boş." " Tamam abi. " Doğu ve Sinan çıktıklarında Toprak salona geçerek koltuğa bıraktı kendini. Koltuğun üzerindeki cüzdan ilişti gözüne. Sigarayı dudaklarına bırakıp eline aldığı cüzdanı açarak içini okudu tekrar. Siniri bozuk güldü. Artık evli bir adamsın Toprak. Ağır adımlarla kızın olduğu kendi odasına yürüdü. Kız hâlâ uyuyordu. Bir anda hayatına girmişti bu kız. Tek elini saçına geçirerek sinirle güldü sessiz. Eline aldığı kadehle birlikte mutfak balkonuna çıktı. Kadehi balkon kenarına bırakıp cebindeki paketten bir sigara daha alıp yakarak dudaklarına bıraktı. Derin bir nefes çekerek bulunduğu yerden manzaraya baktı. Bu sırada açılan kapı ile elindeki kadehin dibini kafasına dikip mutfağa girdi. Doğu elinde bir sürü poşetle içeri girdi. Mutfağa geçip elindekileri önce masaya bıraktı. Sonrada birer birer dolaba yerleştirdi. " Abi başka bir şey varmı istediğin." " Yok Doğu. Git dinlen sende. " " Yemeklere yardım edeyimmi?" " Gerek yok. " Tamam abi iyi akşamlar." Doğu 'nun gitmesinin ardından Toprak önce banyoya girip elleri yıkadı. Sonra yemeğe girişti. 1 saat sonra mutfaktan kokular gelmeye başlamıştı. Yeşim elleri ve dizleri üzerinde yerdeydi. Toprak hızla yanına gelerek yere çöktü. " Yeşim? Dediğinde kız, "Seni rahatsız etmek istemedim. Buralarda bir yerde çantam vardı onu almak istemiştim." Toprak önce kollarının altından tutarak kızı yerden kaldırdı. " Gel." Dedi. "Burda." Dedi. " Teşekkür ederim." Yeşim çantasına dokunarak fermuarı bulup açtı, biraz karıştırdıktan sonra içinden geniş bir tişört çıkardı. " Ceket için teşekkür ederim. " Tamam sen üzerini değiş ben mutfaktayım. " Başını salladı kız sadece. Ama üzerinden çıkarırken acıyan canıyla inleyince Toprak anında geri döndü. " Yeşim? " " Bir şey yok iyiyim." Ama değildi. Kolları kaburgaları sırtı heryeri ağrıyor zorlukla hareket ediyordu. Toprak geri gelerek, " Yardım edeyim mi? " Dediğinde kız başı önde kollarını iki yana bıraktı. " Arkanı dön. Toprak ceketi çıkardığında kız kollarını kendine sardı saklanırcasına. " Pansuman lazım." Dedi. Tişörtün uçlarını aşağı çekerek. " Gerek yok. Geçer." " Gerek var, ama önce karnını doyur. Yeşim: " Önce ellerimi yıkasam." " Tamam hadi gel." Toprak kızı kolundan tutup yönlendirerek yavaş adımlarla banyoya kadar getirdi. İçeri girip lavabonun önünde durdu. " Musluk ve sıvı sabun." " İşin bitince seslen." Dedi ve mutfağa geçerek servis tabaklarını hazırlamaya başladı. Yeşim birden ağlamaya başlarken sesi duyulmasın diye dudaklarını birbirine bastırdı. Babasının yaptıkları bir yana, tamamen karanlıkta kalması... Düşündükçe daha çok ağlamaya başladı. Sonunda hırsı geçince ellerini yüzünü yıkadı ve hafızasında kaldığı kadarıyla mutfağın yolunu tuttu. Kapıya geldiğinde mutfaktan gelen kokularla midesinin gurultusunu hissetti. " Acıkmış olman güzel. " Diyen Toprak'la. " Yemekleri sen mi yaptın?" " Evet. Karıma ilk yemeği ben yaptım." *************************** Evet Bölüm sonu canlarım. |
0% |