Yeni Üyelik
4.
Bölüm

K.k 4 Karım 2

@azamet_29_2

" Bundan sonra hepiniz karımdan uzak duracaksınız.!
İçinizden birini karımın gölgesinin civarında bile görürsem.
And olsunki iki kaşının ortasından vururum!"

Dedi ve kucağında Yeşim'le odadan çıktı.

Hızlı adımlarla koridorda ilerlerken,
Kulağının dibindeki fısıltılı gelen sesi duydu.

"Teşekkür ederim."

Dedi kız biraz daha sarılarak.
Gözleri isyan edercesine akmaya devam ediyordu.

" İyimisin? Canın mı acıyor.? "

" Hıhı...
Acıyor, hemde çok..."

" Biraz dayan. Hemen başka hastaneye gidiyoruz."

"Toprak...
Ben onlara ne yaptım? "

" Şşştt. Tamam.
Ağlayıpta daha fazla yakma kendi canını. "

Kucağındaki Yeşim'le dışarı çıktı Toprak.
Doğu önden koşarak arabanın kapısını açtı. Toprak kucağında kız, arka koltuğa geçip koltuğa otururken, Yeşim bacaklarını Toprak'ın belinden çekip yan taraflara koydu dizlerini.

Yüzü hâlâ Toprak'ın boynuna gömülü kolları boynuna sarılmış şekilde durmaya devam etti ağlayarak.

Doğu ve Sinan'da öne geçip oturdular.

" Doğu. Barış'ın yanına gidiyoruz."

" Tamam abi."

" Sinan, Barış'ı ara haber ver bizi beklesin."

" Tamam abi."

" Özür dilerim..." Dedi kız burnunu çekerek.

"Sanada yük oldum."

" Dileme.
Sen birşey yapmadın.
Ablamın suçuydu.

Ne oldu anlat."

" Eve geldiler."

Dedi kız yine burnunu çekerek.

" Bi kadın vardı yanlarında kim bilmiyorum.
Babam birden içeri daldı. Döverek, zorla götürmek istedi.
Hiç acımadan vurdu... Bedenimden çok ruhum acıdı toprak, çok acıdı.
Şerefini iki paralık etmişim. Öyle dedi.
Doğru eve, sonrada kocanın yanına gideceksin. Dedi.
45 yaşındaki bir adama beni satıp kocam ilan edip beni onunla yollamak istiyordu.

Öldürse bu kadar acımazdı canım. Hayır dedim. Kaçtım...
Yangın merdivenlerinden...

Peşimden geldiler.
Korktum, çok korktum.

Sonra o korkuyla bir anda karanlıkta kaldım. Bütün çizgiler, hatlar, renkler herşey kaydoldu.
Her yer simsiyah oldu. Hiç bir şey göremez oldum.

Ama duramazdım.
Ölsemde duramazdım. Koşmaya devam ettim.
Caddeye fırladım ama kendimi bir anda başımdaki acıyla yerde buldum. Sonra sırtımdaki acıyı hissettim. Sonrası yok.
Araba çarpmış dedi doktor."

Kız hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

"Şşiitt tamam.
Bundan sonra kimse sana dokunamaz güvendesin artık. "

" Toprak..."

" Hmm. "

" Gelmesende sana kırılmazdım.
Ama...Geldin. Teşekkür ederim.
Bırakmalıydın.
Ama beni orda bırakmadın, s-sağol."

" Abi geldik. "

Adam kucağında kızla yavaşça indi araçtan.

" Arkadaşımın hastanesine geldik.
Seni tekrar muayene edecek tamam mı?"

" Hıhı."

Toprak hızlı adımlarla acil bölümünden içeri girdiğinde Barış' da asansörden iniyordu.

Toprak'ı görür görmez hızlı adımlarla yanına geldi.

" Toprak?
Hayırdır? "

" Karım...
Kaza geçirdi."

" Ne?
Ka-karın... mı? "

" Sonra anlatırım."

" T-tamam. Odaya getir."

Dedi Barış hâlâ şaşkın, önden girerek.

" Nasıl oldu? "

" Koşarak caddeye fırlayınca aniden araba çarpmış.
Diğer hastaneye götürmüşler. Ama sende gör istedim. "

Diyerek kızı yavaşça yatağa bıraktı. Elini Yeşim'in omuzuna koyarak,

" Yeşim bu arkadaşım Barış.
Seni yeniden muayene edecek. Bende yanında olacağım. Tamam mı? "

" Tamam. " Dedi kız boş bakışlarla.

Barış anında fark etti durumu.
Elini kızın gözlerinin önünden yavaşça geçirip durumu teyit ederek adama baktı sessiz.

" Yeşim göremiyor." Dedi Toprak.

Barış bir kez daha şaşırdı.

" Çarpmadan. Sonra mı? " Dedi şüpheyle.

Yeşim:

" Hayır 16 yıldır. 5 yaşımdan beri."
Vücudundaki ağrıyla yüzü değişti.

" Önce kıza bak sonra sor lan! "

" Tamam. Kusura bakmayın." Dedi Barış.
Önce alnındaki yaranın bandajını açarak kontrol etti.
Dikiş olduğunu görünce,

" Başını çarpmışsın Yeşim. Dikiş atılmış. MR çekildimi."

" Bilmiyorum.
Kendimde değildim. Uyandığımda bandaj vardı."

" Anladım...
Ceketi çıkaralım."

Diyerek yardım etti. Ceket çıktığında kız utanarak kollarını kendine sararken Barış kızın kalbini dinleyip tansiyonunu kontrol etti.
Kırık çıkık kontrolü yaptı. Sonra sırtındaki sıyrıkları gördü.

" Tamaam. Bu kadar."

Dediğinde Toprak ceketi yeniden giydirdi yavaşça.

" Dışta görünür bir şey yok. Kırık çıkık da. Yumusak doku ezilmesi ve sırtında yüzeysel yaralar var.

" Bir MR istiyorum. Ne olur ne olmaz diye.
Hemşireyi çağırayım aşağı kata indirsinler."

" Olmaz, ben indiririm. "

" Senmi? "

" Ben."

" Şey...Tamam."

Toprak Yeşim'in yanına gelerek kollarını kendi boynuna doladı. Yine aynı şekilde kucaklayarak birlikte odadan çıkıp asansöre yürüdüler. Gelen asansöre girerek aşağı kata indiler. Yol boyunca Barış Toprak'ı izledi.

Kaç yıllık arkadaşını ilk kez böyle ilgili görmenin şokunu yaşıyordu.

MR odasına gelerek görevli personelinde yardımıyla kızı odaya alarak cihazın önündeki yere yatırdı Toprak.

" Yeşim.
Daha önce hiç MR çekindin mi."

" Ha-hayır. "

" Dinle. Burda hiç kıpırdamadan 20 dakika kadar yatman lazım.
Bu alet gürültülü çalışır, o yüzden korkma ben ve Barış seni izliyor olacağız.
Sakin ol ve sadece yat. Bittiğinde hemen yanında olacağım. Tamam mı?"

" Ta-tamam."

Toprak ve Barış odadan çıktıktan sonra camlı bölmeye geçtiler.
Bir süre sonra cihaz çalışıp, Yeşim cihaza girerken camlı bölmenin arkasında Barış birden Toprak'ın omuzuna yumruğu geçirerek.

" Ne oluyor lan!
Çabuk anlat!
Ne halt karıştırıyorsun!

Lan dün seninle barda değilmiydik biz. Bugün kucağında görme engelli bir kızla gelmişsin karım diyorsun. Kaza geçirdi diyorsun.
Ne oluyor lan!"

Toprak kollarını göğsünde birleştirdi.

" Ne var evlendim."

Barış kaşları havada,

" Kızdan önce senmi kaza geçirdin yoksa.
Başını falanmı çarptın."

Dedi Barış eliyle Toprak'ın saçlarını karıştırarak.

" Kes şunu Barış." Dedi Toprak elini iterek.

" Sen?
Evlendin.
Bir gündemi. Lan seni aynı kızla 2. Kere bile görmedim ben ne evlenmesi? Anlat Toprak ne oluyor ? "

Adam derin bir nefes alarak,

" Sabah babamın yanındaydım.
Yine aynı tartışmayı yaşadık.
Babam hasta olduğunu artık dinlenmek istediğini işin başına birimizin geçeceğini söyledi.

Tamam. Dedim.
Bana devret işleri çek elini ayağını git otur. Dedim.

Ama yine utanmadan evlen aile kur şartını öne sürüp durdu. Yoksa koca şirket ablamın ve alkolik kocasının eline geçecek. Dedi.
İtiraz ettim.
Bağıra bağıra evlenmeyeceğimi söyledim. Bana böyle bir şart koşma hakkın yok Dedim.
Bu yüzle hangi kadın benimle ömür geçirir diye bağırdım.
O gün bana yaptığı şey yüzünden, yüzüme açtığı bu yara yüzünden öyle bir şansımın kalmadığını söyledim.

İçip içip sinirini benden çıkarmasaydı bu durumda olmayacaktım Barış.

Hala bana gelmiş evlen aile kur diyor.
Sinirle çıkıp gittim şirketten. Şirketin önündeyken bu kız, koşarak gelip bana çarptı.
Körmüsün önüne bak diye kızarken,

" Benimle evlenir misin? Dedi. Ve evet körüm Dedi. Bende kabul ettim."

" Yok artık. Şakamısınız oğlum. "

" Kızda babasından kaçıyormuş zaten."

" Neden? "

" Pezevenk para karşılığı kızı 45 yaşında adama vermeye kalkmış.

Kız da istemeyip kaçarken neyse işte. Babasının adamlarıda peşinde. İkimizi gördüler. Kız nişanlım diyince ortalık karıştı.

Kız Amerikaya gidecekmiş.
3 ay kağıt üzerinde evli kalalım dedi. Bende 1 yıl. Dedim babam yüzünden. Kız önce kabul etmedi. Ama babası adamlarıyla babamın ofisini basınca korkudan kabuk etti. Durum bu.
Apar topar yıldırım nikahı kıydık."

" Dur lan. Dur beynim yandı.
Sen şimdi bu görme engelli kızla 1 yıl kağıt üzerinde evlisin.

Bumu?"

" Aynen."

" Ya baban Sezai efendi kör gelin istemezse."

" Onu bu izi yapmadan önce düşünecekti. Yaralı yüzlü oğluna göremeyen gelin.
Başka şansı yok."

Dedi adam parmağıyla yüzünü göstererek.

Cihaz durup asistan kız bitti. Dediğinde Toprak hemen cam bölümden çıkarak kızın yanına girdi.

" Yeşim.
Burdayım." Dedi kıza yaklaşarak.

" İyimisin? "

" İyiyim."

" Hadi gel." Dedi kucağına almak isteyerek.

" Hayır yürüyebilirim. Kucağına almana gerek yok. "

" Olmaz. Bugün yorma kendini."

" Teşekkür ederim Toprak.
Yanılmamışım..."

Az sonra Barış yanlarına gelerek,

" MR temiz. Sıkıntı yok. "

Üst kata çıktılar tekrar.
Barış tekrar ederek.

" Yesim'in durumu iyi.
Ucuz atlatmış. Evde dinlensin. Bir kaç güne toparlar."

" Tamam. Yeşim..."

" Hımm. "

" İyi hissediyorsan gidiyoruz. "

" Tamam."
Kız yorgun gözlerini kapanırken bütün vücudu ağrıyordu. Aldığı ağrı kesicilerinde etkisiyle uykusu gelmeye başlamıştı.

" Tamam. Sonra görüşürüz Barış." Diyerek geldigi yönden çıkışa ilerledi Toprak.

" Uykum var. Bir kerecik.
Sadece bir kerecik.
Kucağında uyuyabilirmiyim... Lütfen..."

Adam kızın isteğine şaşırdı önce. Sonra,

" Tamam.
Ama bir daha olmaz. "

Dedi gülümseyerek.

" Çok iyisin."

Diyen kızın gözleri ağır ağır kapandı.
Toprak biraz sonra daha fazla hissetti kızın ağırlığını. Başı yana devrilince Yeşim'in yuduğunu anladı.

Tekrar arabaya geldiler.
Doğu önden kapıyı açınca Toprak kucağında kız tekrar bindi arabaya.

Yeşim uyanmasın diye eve kadar hiç kıpırdamadı adam.
Eve kadar uyudu kız sessizce. Sonunda sitenin bahçesine girdiklerinde Doğu önden inip kapıyı açtı.

Toprak kucağındaki kızla birlikte yavaşça inerken koltukta kalan cüzdanı Doğu alarak cebine koydu.
Birlikte binaya girerek asansöre bindiler.

Eve çıktıklarında şifreyi Doğu girdi yine. Toprak içeri girer girmez kızı odasına götürürken,

" Doğu şifreyi değiştir."

Dedikten sonra odaya girip kızı kucağından yavaşça indirerek, siyah çarşafın üzerine yatırdı, yine yavaşça.

Kız sırtı yatağa değer değmez uykusunda inledi.
Canı yanmıştı. Toprak kızın yüzüne dağılan kahve rengi saçlara baktı. Sonra iki yana alarak yüzünü açtı. Alnındaki bandaja bakarak yerinde doğrulurken kızı inceledi.
O sırada gördü karnındaki morlukları. Üzerindeki ceketini yavaşça araladı. Kızın karnında tekme izleri vardı.
Babası olacak şerefsiz yapmış. Dedi dişlerini sıkarak. Ceketi örterek dolaba yöneldi. Aldığı pikeyi yavaşça kızın üzerine örttü.

Sonrada sessizce kapıyı çekerek odadan çıktı.
Sinan ve Doğu salonda bekliyordu onu.

" Abi bir emrin varmı." Dedi Sinan.

" Doğru babamın yanına gidiyorsun. Nerde olduğumu söyleme.
En kısa sürede gelip konuşacağımı söyle.
Hadi git şimdi."

" Tamam abi."

" Doğu sende gidip yiyecek içecek bir şeyler al. Dolap boş."

" Tamam abi. "

Doğu ve Sinan çıktıklarında Toprak salona geçerek koltuğa bıraktı kendini.
Hayatının en farklı gününü yaşamıştı. Cebindeki paketi çıkarıp içinden bir sigara daha alarak dudaklarına bıraktı. Sehbahadaki çakmağı alarak sigarasını yakarak derin bir nefes çekti.

Koltuğun üzerindeki cüzdan ilişti gözüne. Sigarayı dudaklarına bırakıp eline aldığı cüzdanı açarak içini okudu tekrar.

Siniri bozuk güldü. Artık evli bir adamsın Toprak.
Tekrar kenara bıraktı cüzdanı.
Elindeki sigarayı küllüğe bırakıp ayağa kalktı.

Ağır adımlarla kızın olduğu kendi odasına yürüdü.
Kapıyı yavaşça açarak içeri girdi.

Kız hâlâ uyuyordu.
Yavaş adımlarla yaklaştı yatağa. Durdu...
Bir süre kızı izledi ayakta.

Bir anda hayatına girmişti bu kız.
Ve 1 yıl hayatında kalacaktı.
Kız 3 ay desede 1 yıl diye diretmişti.
Başka türlü babası ikna olmazdı.
Bir yıl sonrada sudan bir bahaneyle boşanacaklardı.

Tek elini saçına geçirerek sinirle güldü sessiz.
Sonrada arkasını dönüp sessizce odadan çıktı.
Tekrar salona geldiğinde bara geçip kendine bir kadeh hazırladı.

Eline aldığı kadehle birlikte mutfak balkonuna çıktı. Kadehi balkon kenarına bırakıp cebindeki paketten bir sigara daha alıp yakarak dudaklarına bıraktı.

Derin bir nefes çekerek bulunduğu yerden manzaraya baktı.
Gün batıyordu. Hayatının başka bir yöne evrildiğini hissederek izledi batan günü.

Bu sırada açılan kapı ile elindeki kadehin dibini kafasına dikip mutfağa girdi.

Doğu elinde bir sürü poşetle içeri girdi.

Mutfağa geçip elindekileri önce masaya bıraktı. Sonrada birer birer dolaba yerleştirdi.

" Abi başka bir şey varmı istediğin."

" Yok Doğu. Git dinlen sende. "

" Yemeklere yardım edeyimmi?"

" Gerek yok.
Ben hallederim."

" Tamam abi iyi akşamlar."

Doğu 'nun gitmesinin ardından Toprak önce banyoya girip elleri yıkadı. Sonra yemeğe girişti.

1 saat sonra mutfaktan kokular gelmeye başlamıştı.
Toprak son olarak elini yıkarken koridordan gelen gürültüyle hızla koridora geldi.

Yeşim elleri ve dizleri üzerinde yerdeydi.

Toprak hızla yanına gelerek yere çöktü.

" Yeşim?
İyimisin? Neden seslenmedin? "

Dediğinde kız,
Gözünden sessizce akan yaşları silerek.

"Seni rahatsız etmek istemedim. Buralarda bir yerde çantam vardı onu almak istemiştim."

Toprak önce kollarının altından tutarak kızı yerden kaldırdı.

" Gel." Dedi.
Salona getirip oturttu kızı.
Sonrada çantasını alıp yanına getirip bırakarak,

"Burda." Dedi.

" Teşekkür ederim."

Yeşim çantasına dokunarak fermuarı bulup açtı, biraz karıştırdıktan sonra içinden geniş bir tişört çıkardı.

" Ceket için teşekkür ederim.
Geri vereyim. "

" Tamam sen üzerini değiş ben mutfaktayım. "

Başını salladı kız sadece.
Toprak salon kapısına yöneldiğinde Yeşim'de üzerindeki ceketin düğmelerini açtı.

Ama üzerinden çıkarırken acıyan canıyla inleyince Toprak anında geri döndü.

" Yeşim? "

" Bir şey yok iyiyim."

Ama değildi. Kolları kaburgaları sırtı heryeri ağrıyor zorlukla hareket ediyordu.

Toprak geri gelerek,

" Yardım edeyim mi? " Dediğinde kız başı önde kollarını iki yana bıraktı.

" Arkanı dön.
Merak etme sana bakmıyorum."

Toprak ceketi çıkardığında kız kollarını kendine sardı saklanırcasına.
Toprak kırmızı tişörtü yavaşça başından geçirdi.
Kollarınıda geçirirken sırtına takıldı gözleri. Sıyrıkların etrafında morluklar oluşmaya başlamıştı.

" Pansuman lazım."

Dedi. Tişörtün uçlarını aşağı çekerek.

" Gerek yok. Geçer."

" Gerek var, ama önce karnını doyur.
Yemek hazır. Sonra pansuman."

Yeşim:

" Önce ellerimi yıkasam."

" Tamam hadi gel."

Toprak kızı kolundan tutup yönlendirerek yavaş adımlarla banyoya kadar getirdi. İçeri girip lavabonun önünde durdu.
Bileklerinde tutarak musluğa ve sıvı sabuna dokunmasını sağlayarak

" Musluk ve sıvı sabun."

" İşin bitince seslen." Dedi ve mutfağa geçerek servis tabaklarını hazırlamaya başladı.

Yeşim birden ağlamaya başlarken sesi duyulmasın diye dudaklarını birbirine bastırdı.

Babasının yaptıkları bir yana, tamamen karanlıkta kalması...

Düşündükçe daha çok ağlamaya başladı.

Sonunda hırsı geçince ellerini yüzünü yıkadı ve hafızasında kaldığı kadarıyla mutfağın yolunu tuttu.

Kapıya geldiğinde mutfaktan gelen kokularla midesinin gurultusunu hissetti.

" Acıkmış olman güzel. " Diyen Toprak'la.

" Yemekleri sen mi yaptın?"

" Evet. Karıma ilk yemeği ben yaptım."

***************************

Evet Bölüm sonu canlarım.
Beğeni ve yorumlar itina ile alınır.

Loading...
0%